İngiltere’de nükleer santraller iklim değişimi bahane edilerek tekrar gündeme getirildi. Özel sektöre ‘sınırsız’ santral kurma hakkı veriliyor.
İngiltere, özel sektöre “sınırsız” sayıda nükleer santral kurma hakkı tanıyor. Akdeniz İçin Birlik Toplantısı’nda 42 ülke temsilcisine “petrol-sonrası enerji politikası”nı anlatan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Kyoto Protokolü ve iklim değişimini nükleer enerji politikasına kılıf yaptı.
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de Avam Kamarası’nın yaptırdığı araştırma, ülkedeki nükleer atıkların temizlenmesi ve bazı nükleer tesislerin kapatılmasının maliyetinin tahminlerin çok üzerinde çıkabileceğini, ülkede bulunan nükleer tesislerde önümüzdeki 5 yıl içinde yapılması zorunlu olan çalışmaların toplam maliyetinin öngörülen 73 milyar sterlinlik bütçeyi fazlasıyla aştığı belirtilmişti. Görevli komisyonun mevcut santrallerle ilgili kapatma ve temizlik işlemleri halledilmeden yeni santral inşaatlarına girişilmemesi yönündeki uyarısı Brown’u pek ikna etmemiş olmalı ki 42 ülke temsilcisi önünde de yeni enerji politikasından övgüyle bahsetti.
“Nükleer rönesans” olarak açıklanan proje asıl olarak İngiltere hükümetinin 2008 Ocak ayında yayınladığı enerji politikası taslağına dayanıyor. Taslak, 2003 yılında yayınlanan enerji politikası ile temelden çelişerek nükleer enerjiye İngiltere’nin gelecekteki enerji arzında önemli bir yer veriyor.
Çelişen taslaklar
2003 yılında yayınlanan taslakta nükleer enerji boş bir seçenek olarak tanımlanmış ve dikkate alınmamıştı. Ülke enerji üretiminin yüzde 20’sini karşılayan mevcut 10 santralde bulunan 19 nükleer reaktörün kapatılması öngörülmüş ve bu kapatma işlemi için planlamalar yapılmıştı.
Brown hükümetine göre sürekli artan ve istikrarsızlaşan fosil yakıt fiyatlarına bağımlılık İngiltere için pek iyi olmayabilir. Fakat bu soruna çözüm olarak ölüm döşeğindeki nükleer enerji seçeneğinin tam anlamıyla diriltilmesi akılda hiç de hoş çağrışımlar yapmıyor. Çevreci gruplar bu projenin pahalı ve tehlikeli olması yanında vergi
mükelleflerinin sırtına bindireceği ekstra yüke de dikkat çekerken Brown, nükleer enerjiyi aşama aşama özel sektöre devrederek 2050 yılına kadar bu işi bitirmek istiyor.
Rüzgar ve güneş enerjilerini nükleer enerjinin yanında pek önemsiz gören 2008 Ocak enerji taslağı İngiltere için yeteri kadar güvenli, sürdürülebilir tek seçenek olarak nükleer enerjiyi gösteriyor. Ve sayfalar boyu bu “kanıtlanmış ve denenmiş” güvenli teknoloji övülüyor. Nükleer santraller inşa etme planının en büyük dayanağı sera gazı salınımının düşürülmesi hedefi. Ancak Greenpeace’den yapılan açıklama, 10 yeni reaktörün İngiltere’nin ürettiği sera gazlarına etkisinin yalnızca yüzde 4 olacağı yönünde.
Çoğunlukla mevcut nükleer santrallerin yakınına inşa edilecek olan sekiz yeni santralin 2017 yılında elektrik üretimine başlaması bekleniyor. Ancak, İskoçya bölgesi nükleer santrale karşı çıktığı için bu bölgede santral inşa edilmeyecek.
15/07/2008 evrensel
