Çeşme'de kamuya ait araziler sonradan ilave sürelerle uzatılmak üzere şimdilik 75 yıllığına yerli ve yabacılara tahsis ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, "12 Eylül Hukuku"nun mirası olan "Turizm Teşvik Kanunu"na dayalı olarak planlanan tahsis ihaleleri ile çeşme yarımadasının kültürel ve doğal zenginlikleri yok edilmek isteniyor.
EGEÇEP dönem sözcüsü Arif Ali Cangı bir açıklama yaparak; "Bir yüzyılı bulacak ve hatta geçecek sürelerle
yapılacak tahsisler, kamu arazilerinin yerli ve yabancılara gelecek kuşakların ve doğanın hiçe sayılarak, devredilmesi demektir" dedi.
EGEÇEP'in konu ile ilgili açıklaması şöyle:
"Devredilecek kamu arazileri 5 ayrı bölgede ve Paşalimanı bölgesinin tamamı olmak üzere 10.200 hektardan fazla bir alandır. Devredilecek alan içinde kalan özel mülkler takas edilecek ya da kamulaştırılacaktır.
Devredilecek kamu arazilerinin 4 bin hektarı koruma altında doğal ve arkeolojik sit alanıdır. Alaçatı kıyı ekosistemi, uluslararası öneme sahip sulak alanıdır. Devletin hüküm ve tasarrufunda olması gereken yarımadanın güney kıyıları, endemik Katran Ardıcı Ormanları, tarım ve mera alanları, yer altı su rezervleri ve su havzaları yerli ve yabancı yatırımcı şirketlere devredilmektedir.
Çeşme yarımadası su varlığı bakımından çok fakirdir. Halen yer altı su havzasını besleyen yıllık su miktarının 17 katı su, havzadan çekilmektedir. Yer altı su potansiyeli hızla tükenmektedir. Kamu arazileri devredilerek bölgede 72 bin yatak kapasitesi yaratılması ve golf alanları kurulması planlanmaktadır. Bu kullanım ile bölgenin zaten sınırda olan su varlığı hemen tüketilecektir. Küresel sıcaklık artışı da düşünüldüğünde bölgede pek yakında kuraklık yaşanacaktır.
Doğal değerlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, tarım alanlarının, kıt su kaynaklarının kamunun elinden alnıp yerli ve yabancı girişimcilere devredilmesinde hiç bir kamu yararı yoktur. Devlet bu değerlerimizi ve zenginliklerimizi koruma yükümlülüğündedir. Yatırım amacıyla yerli ve yabancı girişimcilere devir işlemleri, Anayasanın Orman alanlarının korunması ve geliştirilmesi başlıklı 169. maddesine, kıyılardan yararlanmada kamu yararının öncelikli olduğunu düzenleyen 43. maddesine, tarihi, kültürel ve doğal varlıkların korunmasına ilişkin 63. maddesine ve Sağlıklı çevrede yaşama hakkını düzenleyen 56 . maddesine açıkça aykırıdır.
Ülkemiz, Anayasa'nın 90. Maddesi gereğince kanun hükmünde olan "Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi" ve diğer uluslararası sözleşmelerle devredilecek sit alanlarını, endemik bitki türlerini ve yaban hayatı ve yaşama ortamlarını koruma yükümlülüğündedir. Kanun hükmündeki sözleşmeler ihlal edilerek doğal değer ve zenginliklerimiz tehlikeli ve yoğun yapılaşma getirecek ve doğal kaynakları tüketecek kitle turizmine açılmaktadır.
Alternatif çözüm; doğayı bozmayan, ekolojik ve kamunun yararlanmasına açık bir turizm anlayışıdır.
Çeşme Yarımadası'nda devasa büyüklükte bir toprak parçası yabancılara devir edilecektir. Yabancılara bu büyüklükte toprakların devri Anayasanın başlangıç ilkelerine ve yabancılara mülk satışına ilişkin olarak tapu kanunu ve köy kanunu ile getirilen sınırlamalara da aykırıdır.
Büyüme ve kalkınma kavramlarını istismar eden, ülkenin doğal ve kültürel zenginliklerine yalnızca rant gözlüğüyle bakan siyasi iktidarın, Çeşme Yarımadası'nda organize ettiği tahsis işlemlerinin durdurulması amacıyla, İzmir İdare Mahkemesi'nde iki ayrı dava açılmıştır.
Başvuru süresi 25 Eylül 2006 tarihinde sona eren 2006/4 sayılı Kamu Taşınmazı Tahsisi Duyurusu; Çeşme-Alaçatı- Paşalimanı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi içinde, İzmir Çeşme Paşalimanı Mevkii'ndeki Termal Kür Tesisi ve Günübirlik tesis amaçlı 195.000 m2 kapalı inşaat alanı olan yer. ( 20.10.2006 tarihinde dava açıldı).
(http://www.egecep.org/konu1.doc )
» Başvuru süresi 31.10.2006 günü saat 16.30' da dolacak olan 2006/3 sayılı Kamu Taşınmazı Tahsis Duyurusu; Çeşme Altınkum Turizm Merkezi, Çeşme Alaçatı- Paşalimanı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ile I,II,III,IV,V Numaralı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alt Bölgeleri Turizm Kentleri (13.10.2006 tarihinde dava açıldı).
(http://www.egecep.org/konu2.doc )
Çeşme Çevre ve Doğal Yaşamı Koruma Derneği, Alaçatı Koruma Derneği, Ege Doğal Yaşamı Koruma Derneği, TMMOB çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Arif Ali Cangı, Oya Otyıldız, Ali Osman Karababa, Ertuğrul Barka, Muammer Sakaryalı, Zeki Noyan Özkan, Ömer Turgut Erlat, Serkan Cengiz, Mehmet Şahin, Erhan İçöz, Yelda Kullap, Öztan Küçük, Vezan Karabulut, Tanay Sıdkı Uyar davacı olmuşlardır...
Bölgemizin ve ülkemizin doğal ve kültürel değerlerinin ranta tahsis edilmemesi, yaşam alanlarının korunmasını sağlamak için, EGEÇEP tarafından tüm işlemler için Danıştay'da iptal davası açılmıştı.
İzmir Milletvekillerini, Belediye Başkanlarını, Demokratik Kitle Örgütlerini, Sivil Toplum Kurumlarını, Sendikaları, Akademi Dünyası ile "doğal ve kültürel varlıkları koruma ve gelecek kuşaklara aktarma duyarlılığında olan" herkesi, Çeşme Yarımadası'nda planlanan çevre ve doğa katliamına karşı duyarlı olmaları ve konuyu gündemlerine almaları çağrısında bulunuyoruz..."
SESONLİNE.NET 30/10/2006