• Sonuç bulunamadı

Meslektaşım İbrahim Güler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslektaşım İbrahim Güler"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309 - 4688 (Print)

Volume 7 Issue 1, A Tribute to Prof. Dr. İbrahim GÜLER, p. 9-10, March 2015

Journal of History Studies JHS

H i s t o r y S t u d i e s Volume 7 Issue 1 A Tribute to

Prof. Dr.

İbrahim GÜLER March

2015

Meslektaşım İbrahim Güler

Prof. Dr. Nedim İPEK Ondokuz Mayıs Üniversitesi - Samsun

İbrahim Güler ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Semineri Kitaplığı’nda tanışmıştım.

Kitaplıkta çalışırken bir kişi gelmiş Tarih bölümü hocalarının odalarını soruyordu. Niçin soruyorsunuz dediğimde kendini “Ben 19 Mayıs Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi İbrahim Güler diye tanıtmıştı. Şaşırmıştım. Çünkü ben de Ondokuzmayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü Araştırma Görevlisi idim ve geçici kadro ile İstanbul’da lisansüstü eğitimimi sürdürüyordum. Ancak aynı üniversitede çalışan kişiler olarak İstanbul Edebiyat Fakültesi koridorlarında tanışmak nasip oldu. Muhtemelen tez aşamasındaydım.

İbrahim Bey’in elinde Karadeniz Kongresi Bildiriler kitapları vardı. Belirtmek gerekirse henüz özel kargo şirketlerinin yaygınlaşmadığı dönemler. Allah selamet versin Ondokuzmayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Dekanı Prof. Dr. Bayram Kodaman maliyeti azaltmak adına araştırma izni verdiği kişilere yüklediği fakültenin yayınlarını Ankara ve İstanbul’daki kütüphane ve meslektaşlarına gönderirdi. Böylece fakültenin yayınlarını herhangi bir para harcamadan ilgililere ulaştırmış olurdu. İbrahim Bey o tarihlerde yüksek lisansını tamamlamış ve doktorasını yapmaktaydı.

Danışmanı Bayram Hoca’ydı.

Ben doktora derslerini tamamladıktan sonra kurumun geri çağırması üzerine Samsun’a döndüm. Yanılmıyorsam iki sene kadar İbrahim Bey ile aynı odayı paylaştık. İbrahim Bey her ne kadar Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim elemanı ise de bölüm eğitim- öğretime açık olmadığından fiilen Eğitim Fakültesi’nde istihdam ediliyordu. Bu tarihlerde İbrahim Bey bekâr olup annesi ve kardeşi ile birlikte oturuyordu. İş hayatında gayet modern bir görüntü çizerken evde tam bir şark beyefendisi idi. Özellikle kardeşinden dört dörtlük bir hizmet beklerdi. Odamız kız öğretmen okulunun yatakhanesi olarak inşa edilmiş olan ve T binası ismiyle meşhur olan binanın ikinci katındaki koğuşlardan birisi idi. Benim masam kapıya yakın yerde, rahmetlininki pencerenin kenarında idi. Masalarımız 1.5x1.5 metre ebadında kalın bacaklı daha önce yemekhanede hizmet veren masalardandı.

İbrahim Bey Samsun’da görevli olduğu süre içerisinde iki kez araştırma yapmak üzere Tunus’a gitti. Millet Avrupa’ya giderken o Tunus’un yolunu tutmuştu. Yanılmıyorsam bir yıl kadar orada kaldı. Fransızcasını ilerletti ve Türk- Tunus ilişkileri ile ilgili makaleler yayımladı.

İleriki yıllarda iki kez daha Tunus’a gitti. Döndükten sonra Samsun’da uzun süre kalamadı.

(2)

Meslektaşım İbrahim Güler

Journal of History Studies

JHS 10

H i s t o r y S t u d i e s Volume 7 Issue 1 A Tribute to

Prof. Dr.

İbrahim GÜLER March

2015

Yardımcı Doçent olarak Muğla Üniversitesi’ne geçti. Tunus’taki çalışmalarını makale veya bildiri metni şeklinde kaleme alıp yayımladı. Bilindiği üzere özellikle 19. Yüzyılda Anadolu’nun çeşitli yerleşmelerinde Tunus’a bu şekilde asker olarak gidenler olmuştu. Ben Osmanlı dönemindeki Karadenizli hemşerilerimin Tunus’a asker olarak gittiklerini bu makalelerden öğrendim. İbrahim Bey, Tunus arşivinde yer alan Türkçe belgeleri tasnif ederek tanıtıcı yayımlar gerçekleştirmiştir. Keza Tunus’un günlük yaşamında yer alan Türk kültür motiflerini tespit ederek makale boyutunda kaleme almıştır.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden ayrıldıktan sonra artık kendisiyle Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin araştırma salonlarında, bilimsel toplantılarda veya tatil beldelerinde karşılaşır olduk.

Kendisi oldukça misafirperver ve kaliteli yaşamayı seven bir şahsiyetti. İzzet ve ikramda kusur etmezdi. Araştırıcılar Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ne gittikleri zaman akraba otelde veya misafirhane ve yurt gibi yerlerde kalırken İbrahim Hoca paraya kıyar Beyoğlu öğretmen evinde kalırdı. Bu nedenle bütçesi sürekli açık verir bir türlü borçlarını tasfiye edemezdi.

İbrahim Bey, Samsun Eğitim Fakültesi’nin öğrencileri zorlayan uleması arasında yer alırdı. Kendi dersinden kalan ve eğitim süresini uzatan maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin ertesi yıl eğitim masrafını karşılamak için kendisi maddi katkıda bulunurken söz konusu öğrenciler için meslektaşlarından da yardım toplamaya çalışırdı.

İbrahim Bey’in akademik çalışmalarına göz attığımızda yukarıda da ifade ettiğim gibi yayınlarının bir kısmının konusu Türkiye- Tunus ilişkileri üzerinedir. Özellikle Tunus arşivinde yer alan Türkçe belgelerin tanıtımı Türk akademisyenlerine Tunus arşivlerindeki belgelerin mahiyetini ve içeriğini göstermesi açısından şüphesiz oldukça yararlı bir hizmetti.

İbrahim Hoca Karaman Ahvalli İçtimaiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi isimli kitabı Latin alfabesine aktararak bir taraftan yerel tarih çalışmalarına katkıda bulunurken diğer taraftan memleketinin geçmişine de ışık tutmuş oluyordu. Keza yine aynı bölgenin tarım teknolojisi ile de ilgili yayınları mevcuttur. İbrahim Bey’in yayınlarından bir kısmı da Karadeniz’in Anadolu kıyılarında yer alan Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon ve Rize’nin 18. Yüzyıldaki ekonomik konumu ele alınmaktaydı. 18. Yüzyılda gerçekleşen eşkıyalık faaliyetleri , kale mustahfızlığı, esnaf ve zanaatkarları, Ermeniler ile ilgili de yayınları mevcuttur. Bu yayınlardan İbrahim Bey’in Karadeniz şehirlerinin 18. Yüzyıldaki ekonomik durumunu ve birbiriyle ilişkilerini ele alan bir eserin alt yapısını hazırladığı anlaşılmaktadır. Ömrünün son on, on beş yılını hasta annesinin her türlü bakımına vakfetmiş olması belki de böyle bir eseri kaleme almasını engellemiştir.

İbrahim Bey’in Tarihin Toplumdaki İşlevi ve Öğretimi isimli eseri diğer çalışmalarından farklı bir özelliğe sahiptir. İbrahim Bey, benim gibi akademisyenliğe öğretmenlikten geçmişti.

Bir süre ortaöğretimde tarih öğretmenliği yapmıştı. Muhtemelen bu dönemde üniversitede edindiği teorik bilgileri pratiğe dönüştürdü ve eğitim konusunda belirli bir tecrübe edindi. Bu tecrübelerinin ışığında İstanbul’da Eğitim Fakültesi’nde göreve başlayınca söz konusu tarih öğretimi ile ilgili kitabını kaleme aldı. Hocanın çalışmaları arasında Fransızcadan metin tercümeleri, toplum hekimliği ve Ermeni meselesi konusunda popüler makaleleri de yer almaktadır. Netice itibarıyla İbrahim Bey akademik açıdan tarih bilim dünyasına karınca kararınca katkıda bulunmuştur. Allah rahmet etsin.

Referanslar

Benzer Belgeler

İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümünde dört yıllık lisans hayatım boyunca kendimi hep bir ailenin parçası olarak hissettim ve mezun olsam da kendimi bu ailenin

61 İbn Şeddâd, s.. ahalisinin ihtiyaçlarını, yiyeceklerini kış boyunca kullanmaları için üç basta gemisine yüklenmesini emretmiştir. Bu gemiler, Şaban

Bu türlü ritüeller sadece Allaiturahhi’ye ait olmamakla birlikte kişinin üzerindeki büyünün çözülmesi konusunu çok etkileyici bir şekilde ifade

Hedef: Öğrencilerin insan davranışlarının kökünde yatan zihinsel, duygusal, sosyal ve kültürel yapılar ve süreçleri anlamalarına yardımcı olmak; bilgi

Daha önce Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü ve ardından Konya Yüksek Öğretmen Okulu’nda çalışan yüzlerce öğretmen, birdenbire kendilerini üniversite

diğerlerinden

Doktora, Dersaadet'te Son Leh Elçisi: Franciszek Piotr Potocki'nin Elçiliği Ekseninde Osmanlı-Leh Diplomatik İlişkileri ve Uluslararası Boyutu (1788-1793), Hacettepe

Bunlara ek olarak, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde Moleküler Biyoloji ve Genetik, Uygulamalı Matematik, Hesaplamalı Bilimler, Uygulamalı Psikoloji ve Klinik