• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de kapitalist birikim devletin te

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de kapitalist birikim devletin te"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye’de kapitalist birikim devletin teşvik ve destekleriyle büyüyor. Bu büyüme yapay bir büyüme ve bu büyümenin ağır bedelleri olacak. Öncelikle Türkiye’de yapılan yatırımların önemlice bir kısmı son yıllarda enerji, maden, inşaat sektörlerinde hızla arttığını belirtmek gerekiyor. Bu alanlarda yapılan yatırımlar arttıkça toplumun ekolojik

sorunlardan kaynaklı huzursuzluğu da artıyor ve bu konuda yargısal denetim yolları işletiliyor.

Bu büyük yatırımlar, çevre mevzuatımız kapsamında çevresel etki değerlendirme sürecine tabi tutuluyor. Bu süreçler sonucunda, genellikle yatırımların başlaması için gerekli olan ÇED olumlu kararları idarece ilgili yatırımcıya

veriliyor. Özcesi, idareler bu faaliyetleri yapması için faaliyete başlayacak yatırımcıya izin veriyor. Ancak, bu izinler verilirken, çevresel maliyetler yeterince göz önünde bulundurulmuyor.

Bu kararların toplum yaşamına, ekolojiye zarar vereceğini düşünen yurttaşlar, idarenin bu izinlerine davalar açıyor. Bu davalarda da yaşama hakkının ihlal edilmesinden kaynaklı yüzlerce dava görülüyor. Bu süreçler her ne kadar hukuki bir görünümde ilerlese de bu tür davalara, toplumun yargısal denetim yoluyla devletin aldığı kararlara katılımı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bir yönüyle, hukuki denetim, toplumun geleceği ile ilgili sözünü söyleyebildiği bir alan. Bu davalar kazanıldığında da yurttaş, koruduğu ve geliştirdiği bir hak temelinde, sözünü eyleme dönüştürecek bir hukuki araca da kavuşuyor.

Ancak, bu davaların yargısal denetimi sırasında önemli sorunlar yaşandığı da bir gerçek. Türkiye’de egemen tüketim, üretim alışkanlıklarını yargısal süreçlerde dönüştürmek pek de kolay değil. Çed davaları diye anılan bu yargısal denetim süreçleri bir tür teknik ÇED değerlendirmesi olarak görülebiliyor. Hatta mahkemelerde hakim eğilim de bu yönde. Bu nedenle mahkemeler teknik açıdan dosyayı değerlendirmesi için bilirkişilere gönderiyor. Bilirkişilerin son dönemde yaptığı ise, uzmanlık alanındaki tekniği gözeterek, ÇED raporlarını değerlendirmekten uzak bir yaklaşım. Bilirkişiler, teknik olarak elde ettikleri birikimi siyasal bakış açısıyla harmanlayarak, raporu değerlendirmeye tabi tutuyor. Bu durumun kaçınılmaz olduğunu kabul etmek ise pek mümkün değil. Oysa ki, bilirkişiler öncelikle bu davalarda, yargının çevresel risklerin denetlenebilir olup olmadığıyla ilgili değerlendirme yapabilmesine olanak sağlayacak veriler sunmalıdır.

Ancak, bilirkişi dosyada birden menkul kıymetler borsasında bir ekonomiste dönüşebiliyor. ÇED olumlu kararının hukuka uygun olduğuna, ekonomik gelişme açısından böyle bir işletmenin zorunlu olduğuna kanaat getiriveriyor.. Bilirkişi raporunun bir kopyası olan mahkeme kararları da doğal olarak geçtiğimiz günlerde Danıştay Başkanı’nın açıklamasına bakmakta yarar olduğunu gösteriyor. Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, ''Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hakim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra 'adalet' diye bağırıyoruz. Yok ya. Böyle bir şey olmaz. Mümkünatı yok'' dedi. Durum budur. Örneğin, Bilirkişi heyeti, bir işletmenin su kaynaklarına etkisinin ne olduğunun tespit edilemeyeceğini söyledikten sonra bu rapor ile işletmeden kaynaklanacak çevresel riskin yönetilebilir kılınıp kılınamayacağına ilişkin bilimsel bakışını ortaya koyması gerekirken, dosya kapsamında iktisatçı ve hukukçu yerine koyuyor kendini. Sonra da mahkemenin yerine geçerek hükmü kuruyor: Faaliyetin yapılması ekonomik yaşam için bir zorunluluktur bu nedenle de bu faaliyette kamu yararı vardır. Oysa ki bir kamu yararı kararı, bilirkişinin takdir edebileceği bir husus değildir. Bilirkişinin yapması gereken şey, ÇED konusu işletmenin yaratacağı sosyal, ekolojik ve ekonomik

maliyetleri ortaya koymak, bu maliyetlerin giderilip giderilmeyeceği ile ilgili ÇED raporunda teknik yöntemlerin gösterilip gösterilmediğini tespit etmektir. Bu vesileyle de hem ekolojik hem de ekonomik ve sosyal bir fayda maliyet analizi yapabilecek verileri sunmaktır. Bu verileri ortaya koyulmadığında ise matbu ÇED raporlarıyla ilgili verilen “olumlu” kararlarının denetimi mümkün olamamaktadır. Açılan bu davalarda, ortaya çıkan veya çıkacak olan

ekolojik riskler denetimsiz kalmaktadır. Ama artık, ısrarla Danıştay’ın kararını hem mahkemelere hem de bilirkişilere hatırlatmak gerekir. Bilirkişiler, ekonomik bir zorunluluk veya ekonomik gelişme için bu yatırım elzemdir kararları veremez, bir patron gibi düşünerek hüküm tesis etmeye kalkamaz. Tabi bu durumun somutlaşması ve hayat bulması, alınan Danıştay kararının toplumsal olarak güçlendirilmesiyle mümkündür. Toplumsal mücadelenin düzeyi, yargısal denetim yoluyla devletin denetlenebilir kılınmasının olanaklarını gösterecektir.

Referanslar

Benzer Belgeler

ÇED Olumlu Kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Kapsam Belirleme ve İnceleme Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin

Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği : Emisyon,İmisyon, Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği : Atık Su. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği :

Proje için seçilen yerin ve alternatif yer seçimlerinin adı, mevkisi, birden fazla il veya ilçede yer alıyorsa bunları tanımlayan yörenin adı.. ÇED raporu

Fiziksel planlama sistemiyle çok yakın ilişki kurulması gereken ÇED raporları kapsamında kullanılan yöntem ve tekniklerle, çevre mevzuatı ile belirlenen

b) ÇKAGİLHY Ek-2 listesinde yer alan tesisler, en az bir çevre görevlisi istihdam etmek ya da yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarından çevre yönetimi hizmeti almak

Balık Çiftlikleri Toplam Fosfor Ön İşlem Asitle Özütleme Metodu SM 4500 P B. Balık Çiftlikleri TRİX

Balık Çiftlikleri Toplam Fosfor Ön İşlem Asitle Özütleme Metodu SM 4500 P B. Balık Çiftlikleri Tuzluluk Elektriksel İletkenlik Metodu SM

Kapsam : Atık, Toprak, Balık Çiftlikleri, Emisyon, Deniz Suyu, Su, Atık Su, Numune Alma, İmisyon, Atık Yağ, Arıtma Çamuru, SEÖS, Sediment, Gürültü, Titreşim.. Düzenleme