Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun, pilot olarak başlatılan Aile Hekimliği uygulamasının artık tüm Türkiye’de başlatılmak üzere olduğunu dile getirdi. “Sağlık ocaklarının ‘ocağını’
söndüren bu uygulamadan vazgeçilsin” diyen Yorgun, bugün saat 11.00’da, Muğla Kışla Parkı’nda buluşarak Eski Garajı’na yürüyeceklerini ve saat 13.00’da başlatacakları bölgesel mitingle Sağlık Bakanlığı’nı uyaracaklarını söyledi.
Yorgun, Muğla’da yapacakları eylem öncesi gazetemize Aile Hekimliği ve yurtdışından hekim getirilmek istenmesiyle ilgili görüşlerini bildirdi. Aile Hekimliği’nin 2005 yılında Düzce’de pilot olarak başlatıldığını dile getiren Yorgun, 2010 yılının Aralık ayına gelinmesine karşın, Aile Hekimliği’nin yasalaşması konusunda hala sıkıntılar yaşandığını kaydetti. “Yasası çıkarılmadan uygulanan Aile Hekimliği, 2005’ten bugüne uygulandığı illerde sonuçları
değerlendirilmeden devam etmekte ve bu ayın sonuna kadar yaygınlaştırma değil tamamlanması gündemde” diyen Yorgun, 13 Aralık’ta Muğla ve birkaç ilde daha Aile Hekimliği’ne geçileceğinin altını çizdi.
‘AİLE HEKİMLİĞİ KORUYUCU HİZMET DEĞİL’
Aile Hekimliği’nin koruyucu sağlık hizmetlerini ortadan kaldıran, sağlığa bütüncül yaklaşımı engelleyen ve Türkiye’de 40 yıllık deneyimlerle yapılan sağlık ocaklarını söndürerek, sağlığın ‘ocağını’ söndüren bir uygulama olduğunu ifade eden Yorgun, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesi gerektiğine işaret etti.
“Aile Hekimliği uygulaması bir koruyucu sağlık hizmeti değildir” diyen Yorgun, Sağlık Bakanlığı’nın kendi istediği tarzda bir muayenehanecilik sistemini yerleştirmek istediğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı’nın Tam Gün Yasası sürecinde propagandasını sıkça yaptığı “yaklaşık 3 bin kamuda çalışan ve muayenehanesi olan hekimin elini vatandaşın cebinden çekeceğim” sözlerine atıf yapan Yorgun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sözleriyle Aile Hekimliği’ni muayenehanecilik sistemine dönüştürmeyi hedeflediğini bildirdi. Yorgun, Aile Hekimliği’nin yerleştirilmesinin, “toplum sağlığı açısından tehlikelere yol açacağı” uyarısını yineledi.
SERMAYENİN TALEBİ HÜKÜMET İÇİN VAHİY NİTELİĞİNDE
Aile Hekimliği ile birlikte hekimlerin işsiz kalabileceğini ve ticarethanelere dönüşmüş hastanelerde çalıştırılacağını vurguladıklarını belirten Yorgun, yerli ve yabancı sermaye ve Dünya Bankası’nın taleplerini dinleyen hükümetin sağlık emekçilerine kulaklarını tıkadığını bildirdi. “Yerli ve yabancı sermayenin, Dünya Bankası’nın talepleri onlar için vahiy niteliğindedir, kutsanmış durumdadır. Ama aslında kutsanacak bir şey varsa o da insan yaşamıdır” diyen Yorgun, Aydın, Denizli, İzmir, Uşak, Isparta ve Burdur gibi bölge illerinden katılan sağlık emekçileriyle Muğla’da seslerini birleştireceklerini belirtti. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı sağlık emekçilerine ve halka bir kez daha
anlatarak, Hükümet’e de “uygulamadan vazgeçin” uyarısında bulunacaklarını ifade eden Yorgun, “umarız yetkililer bu sese kulak verir ve dinlerler. Çünkü uyguladıkları program Afyon’da insanların gözlerini kör etmiştir, bebek
ölümlerini beraberinde getirmiştir, bu sistem sağlık hizmeti verirken sağlığı korunmayan sağlık emekçilerinin ölümünü meydana getirmiştir” dedi.
‘BAKANLIĞIN AMACI BAŞKA’
Aile Hekimliği uygulamasına göre, 75 milyonluk Türkiye’de 3 bin kişiye bir hekim düşmesinin öngörüldüğünü ve bu nedenle 5 bin pratisyen hekimin istihdam edilebileceğine de değinen Yorgun, “ama bu alanda çalışan pratisyen hekim sayısının bunun üzerinde olduğu da bir gerçektir. Sağlık Bakanlığı sağlık alanını özüne uygun bir ortamdan çıkarmaya çalıştığı çok açık. İnsan odaklı bir sağlık sistemi esas alınmıyor” dedi. Yurtdışından ‘ithal’ hekim getirilerek,
sağlıktaki emeğin ucuzlaştırılmak ve sağlık hizmetinin niteliğinin düşürülmek istendiğini de belirten Yorgun, sağlık emekçilerinin haklarına yönelik ek yeni bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını söyledi.
‘BAKAN’IN İTİRAFIDIR BU’
Yurtdışından hekim getirilmek istenmesi üzerine, insanların anadilinde eğitim almasının engelleneceği yönünde eleştiriler yapıldığına işaret eden Yorgun, Türkiye’de farklı etnik kimliklere sahip insanların da anadillerinde sağlık hizmeti alamadıklarını hatırlattı. Sağlık Bakanı Akdağ’ın, “yurtdışından gelen hekimler Türkçe bilecek” sözlerine atıf yapan Yorgun,
“Akdağ kendi vatandaşlarına anadilde sağlık hizmeti sunmayarak, onların sağlık hakkını gasp ettiğini itiraf etmiştir”
dedi. Yurtdışından getirilecek hekimler için denklikle ilgili önemli sınavların kaldırılacağını da bildiren Yorgun,
“sağlık alanının piyasalaştırılması, özelleştirilmesi ve insan sağlığının da bir meta gibi alınır satılır hale getirilmesi üzerinden para kazanılmasını hedefleyen bu bütüncül piyasacı yaklaşıma izin vermeyeceğiz” dedi.
EVRENSEL/ 12-12-2010
