Türk K ardiyat Dem Arş 2000: 28: 729-733
Intrakoroner Stent Uygulanan Olgularda .
Trombosit Aktive Eden Faktör Düzeyi ve Restenoza Etkisi
Y. Doç. Dr. Cevat ŞEKURİ, Prof. Dr. Hakan KÜLTÜRSAY*, Y. Doç. Dr. Levent CAN*, Uz. Dr. Meral KA YIKÇIOGLU*, Prof. Dr. Afig HÜSEYINOV**, Prof. Dr. Mustafa AKIN*, Prof. Dr. Cüneyt TÜRKOGLU*
Celal Bayar Üniversilesi Tıp Fakiiliesi Kardiyo/oji ABD, Manisa *Ege Üniversilesi Tıp Fakiiliesi Kardiyo/oji ABD, i zmir
**Ege Üniversilesi Tıp Fakiiliesi Pedialri ABD, izmir
ÖZET
Fosfolipid
yapısmda inf/amallıvarbir mediyatör olan
tranıbosit
aktive edici faktör (Platelet Activating Factor, PAF) diizeyinin
girişimselintrakoroner uygulamalar
sırasında
tezyon bölgesinde
salınımınm arttığıgösteril-
miştir.
Bu
çalışmadahem koroner ste/11 imp/antasyonunun hem de stenl
sonrası gelişebilen restenozımPAF diizey- lerini ne
şekilde değiştirdiğiprospekiif olarak
değerlendirildi.
Balon anjiyoplasli
sonrasıelek/if
SIeni uygulanan her iki cinsiyeilen 18 olguda invazif girişim öncesi, slenl sonrası ve konirol anjiyografi (slenl uygulamasmc/an 4-6 ay son- ra)
sırasmdaolmak iizere !oplam 3 kez kan
örneği alınarak PAF diizeyleri
ölçiildü.Yaşve cinsiye/i
lıaswgrubu ile uyumlu 18
sağlıklıolgunun
katıPAF diizeyleri konirol gmbu olarak
kul/am/dı.Komrol gmbu ile
karşı/aşlin/dı ğında çalışmagmbunun bazal PAF
değerleri anlamlıola- rak yiiksek
lmlımdu(0.21±0.07'e
karşın2.5±0.3;p<0.05).
S1e111
implantasyomısonrasmda tezyon dislalinden
alınankan örneklerinde PAF diizey/erinde belirgin
ar/ışsaplan- dı (4.8±0.6). Restenoz
gelişenolgularda (n=5)
girişimöncesindeki PAF
değerleriile
girişim sonrasıve 6. aydaki konirol anjiografileri
sırasındaki değerler arasındaan-
lamlı
birfark bulunmazken, restenoz
gelişmeyen olguların6 . ay sonundaki PAF
de,~erleri girişimöncesi
değerlerinden
anlamlıderecede
diişiikbulundu (p<0.05).
Resteııoz gelişeno/gu/arla reslenoz
gelişmeyenolgular aym dönem PAF
değerleri açısmdan karşı/aşlin/dığında anlamlıbir fark
bulunmadı(p>0.05).
Bu
çalışmamil sonuçları,1) Koroner ar/er
haslalığuıdaPAF diizeyleri yiikse/mekledir, 2) Koroner s/enl implan- tasyonu PAF düzeyinde belirgin
amşayol
açmakwdır.Bu bulgular koroner slen//erinin
olasılıklainf/amatuar bir
yamtı
teliklemek yoluyla PAF
salımnımda cırlışayol aça-
bileceğini
desleklemekledir. Ancak PAF diizeyleri ile s1en1 restenozu
arasında anlamlıbir
ilişki saplanamamıştır.Analı/ar
kelime/er: Trombosil aklive edici fak/ör (PAF), stent, reslenoz
Alındığı
tarih: 26 Ocak, revizyon 1 7 Ek im 2000
Yazışma
adresi: Dr. Cevad
Şekuri,Erzenc
malı.113 sok. No: 31, Çamyuva, 35040 Bornova • !zmir
Tlf: (0232) 375 6648 Faks: (0236) 237 02 13 E.mail: csekuri@superonline.com
Bu
çalışmanın sonuçları, Mayıs1999'da Washington da "1
sıIntcr- national Congress on Heart Disease" ve Ekim 1999'da
ızmir'de"Ulusal Türk Kardiyoloji Kongresinde"
sunulmuştur.B
aşarılı koroner rev askularizasyon gir
işimlerinden
sonra ge l i şen restenoz ol ayı kardiyologla r için önemli bir sorun olmaya deva m etmektedir. Vaskü - ler
hasarın iyileşme yanı
tıolarak kabul edilen reste- noz, pek çok
bileşeninyer ald
ığı mekanizmasıhenüz tam
anlaşılamamıŞ karınaşıkbir
olaydır (ll.Restenoz
geli şmesinde
başlıcaiki olay rol oynamaktadır . Bun- lardan birincisi "remodeling" yan i damar çapında
veya damar
katmanlarındaakut veya kronik dönem- de meydana gelen değiş i kl iklerdir. İkinci olay ise hasar bölges inde damar duvarında düz kas hücreleri- nin migrasyonu ve proliferasyonu sonucu gel
işenne- ointimal hiperplazidir (12). Bazen bunlardan biri ön pl anda iken, bazen de her ikisi birlikte restenoz ge-
lişmesinde
rol oynayabi
lmektediı-.Balon anjiyoplas- tisi
sonrasıgelişen restenazdan hasara
uğramışvas- küle r yapının yeniden yapılanmas
ısorumlu tutu lu r- ken, stent
uygulamasındansonra gelişen res tenoz için esas olarak neointimal hiperplaz inin fizyopato- lojide rol oynadığ
ı düşünülmektedir(2,3).
Membran fosfolipidlerinin
yıkım ürünleri olan lipid
yapı sındaki mediyatörle r pek çok fizyolojik ve pato- lojik olayda rol oynamaktadır (4). Bu mediyatörler- den biri olan trombosit aktive edici faktör (PAF)'im-
ınunolojik
ve non-immü nolajik uyaranlar sonucu
inflaınatu var hücrelerde n ve endotel hücreleri nden salınır (6,7) PAF, trombositleri etkil ediği konsantras-
yonl arın çok al
tındakidüzeylerde nötrofilleri aktive ederek on
ların keınotaksisi
ne,agregasyonuna ve degranülasyonuna, ayrıca nötrofi llerden serbest oksi- jen
radikcıli o
luşmasına aracıl
ık ederek iskem ik hasa- rın ile rle mesinde önemli rol oynar
(8).Hayvan de- neylerinde PAF'
ınkorone r vazokonstriksiyon, myo-
kardın kasılma gücünde azalma ve aritmojenez gi bi
olay larda major
ınediyatörolarak görev yaptığı gös-
teri lmiştir (43) . Bu nedenle iskemi, mi yokard in fark-
Tiirk Kardiyol Dem
Arş2000; 28: 729-733
tüs ü ve ani kardiyak ö lüm gibi
çeşitlikardiyak bo- zuklukl ardaki rolü üzerinde önemle durulınakladır (42),
Koroner arter hastalıklarınd
aPAF düzeyinin yüksel-
diği
ve ön emi ile ilg ili pe k çok
çalışınamevcut iken stent reste nozunda
PAF'ınrolü ü zerinde yeterince
çalışmabulu nmamaktadır. Ste nt implantasyonundan sonraki erken dönemlerde ilk o lay he m balon hem de stentin
yarattığı gerilime
bağlıolarak
gelişenme- kanik
hasardır.Has arlı hücreler ve ınatriks te n ilk olarak f ibroblast büy üme faktörü
salgıl
anmaya b
aşlar. No rmal
akımınbaşlam
asıylada troınb in
,fibrin ve fibrone ktin g ibi plazma proteinleri ve bunla rı ta- k iben olan büyüme ınodul
atörü,sitok inler ve lökosit ile
troınbositenzimleri
salgılanınaya başlar.Stent y üzeyinin pürüzlü
yapısı,elektriksel
şarjıve e lektro-
kiınyasalözelli k le ri de mikro hava
kabarcıklarının tutulma
sınave buna
bağlıolarak
aslındatrombore- z istan o la n y üzeyin hızlı bir
şekilde troınbojenik hale gelmesine neden olurlar ( 1 5, 1 6). Kronik dö nemde ise
yaklaşık3 ay iç inde stent bacakları tümüyl e
daınarduvarı içine gömülür ve enelotel tabakas ıyla kapla-
nır.
Çok çekirdekli dev hüc re lerin,
ınakrofajlarınbu dönemde hala görülür olmas
ı yabancıcisim reaksi- yonunun devam
ettiğini yansıtırve restenoz
gelişiminin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu dö- nemde res tenetik ste ntlerde membran disfonksiyonu sonucu
artmışlökosit adezyonu, troın
bojeniteve li- pid infiltrasyonu gözlenmektedir.
Ayrıcadüz kas hücre ınigrasyonu
,proliferasyonu ve aşırı matriks
yapıınıstent içinde ve çev resindeki doku
artışıile birlikte lümenin daralmasına yol açabiliJ (17).
Bu
çalışınadastent
iınplantasyonuöncesi ve sema-
sında gelişen akut ve kronik hasar evresinde PAF düzeyleri ile stent restenoz u gel iş ınes
iara
sındakiilişkiyi araştırmak amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Bu
çalışmayaEge Üniversitesi
TıpFakül tesi Kard iyoloji
Kliniği'nde
Ocak 1997 ile Mart 1998 tarihleri
arasındako- roner artere stent implantasyonu endikasyonu konan 37 - 70
yaş arasında(52.4 ± 2.3) her iki seksten toplam 18 olgu ( 14 erkek, 4
kadın) alınmıştır. ÇalışmaprotokolU
anlatıl dıktansonra tUm olgulardan
kanlarınınPAF düzeyi tayini
amacıyla kullanılması
için onay
alınmıştır.Hastaların taşıdığı
koro ner arter
hastalığırisk
dağılınılarıtablo l'de
gösterilmiştir.Diyabetin restenozdaki rolü bilin-
diğinden
ve
sonuçları saptırabileceği düşünülerekbu olg u- lar
çalışmaya alınmadı.730
Tablo 1.
Hasıagrubunun temel özellikl eri
Değişken
Hasta grubu (n=l8)
Yaş
52.4±2.3
Kadın
4(%22)
Erkek 14 (%78)
Risk faktörleri
Dislipideıni
12 (%67)
Hipertansiyon 7 (%39)
Sigara
kullanımı14 (%78)
Aile öyklisli 5 (%28)
O besi te 4(%22)
Ejcksiyon fraksiyonu
(%)51±7
Olgular klinik ve anjiyogfafik olarak 6 ay süre ilc kareliyak risk fa ktörleri, tezyon mo rfoloj ileri ve restenoz
oranları açısındanizlendiler. Restenoz
oranlarınıbelirlemek ama-
cıyla altıncı ayın
sonunda veya klinik olarak endikasyon mevcut ise daha erken olmak üzere kontrol anjiyografileri çekildi ve bu
sıradaPAF düzeyi tayini için aort köklinden kan örnekleri
alındı.Klinik izlemeele miyokard infarktlisü, koroner arter baypass greft
ameliyatıve hedef lezyona rc- vaskül arizasyon
girişimigeçirenler
çalışmadan çıkarıldı.Stent
yerleştirilenyerde %50 ve üzerindeki
darlıklar rcsıenoz olarak kabul edildi. PAF düzeyi ölçümleri balon anji- yoplas ti öncesinde (aort kökünden), stent
yerleşimisonra-
sında
(lezyon distalinden) ve kontrol anjiyografi
sırasında(aort kökünden) o lmak üzere toplanan kan örneklerinde
yapıldı. Ayrıca yaş
ve cinsiyet
açısındanhasta grubuna benzeyen 18
sağlıklıolgudan
alınanplazma P AF
değerlerikontro l grubu olarak
kullanıldı.Balon anjiopl astisi ve stent implantasyonu:
Tüm stentler, femoral
girişimyol u ile 7 veya 8 F
kılavuzkatater
kullanılarak yerleştirildi.Opak madde o larak
tiiıııhastalarda
İopronıid(Ultravist-schcring)
kullanıldı.Lez- yon elistalinden kan
örneğialabilmek için klavuz tel üze- rinden özel infüzyon katateri geçirildi ve daha sonra kla- vuz tel
çıkarılarakkan
örneğitop lanmaya
başlandı.Koro- ner perfüzyonu bozmamak için bu
işlemçok
yavaşbir
şekild e
gerçekleştirildi.Balon anj iyoplastisi
sırasındaakut
tıkanma veya
tıkanınatehdidi
olmasıve koroner
akımdaazalma stent endikasyonu nu
oluşturdu. Ayrıcabalon anji- yoplasti
sonrasırezidüel
darlığın%30'un üzerinde
olduğutüm olgulara stent
yerleştirildi.Restenetik koroner
darlıkve tam
tıkalı arıertereise
doğrudanstent implante edildi.
Ejeksiyon fraksiyonu (EF) %30'un
altındao lan olgular ve kantitatif koroner anjiyografik ölçümle referans
daınarça-
pı
2,5
mnı'denküçük tezyonlar
çalışmaya alınmadı.S
tenılerin %72,8'i sol ön inen koro ner artere (LAD), %2,5'i sir- kumfleks artere ve %23,7'si de
sağkoroner artere uygulan-
dı.
Hedef aterosklerotik
tezyonlarınmorfolojik
sınıflandırmasına
göre
olguların%53'ü B tipi, %42'si C tipi idi. Ol -
guların
koroner
akımdereeclerinin TIM!
(TronıbolysisIn
Myocardial Infarction)
sınıflandımıasınagöre
dağılımı;0:
C. Şekuri ve ark.:
İntrakoronerStent Uygulanan Olgularda Trombosit Aktive Eden Faktör Diizeyi ve Restenaza Etkisi
%9,7 (2/22), 1: %50 (I 1/22), II: %36,8 (8/22) ve !II: %2,5 ise ( 1/22)
şeklinde değerlendirildi.Stent
iınplantasyonusonunda %30'un
altındarezidüel
darlık kalınası işlemsel başarıolarak kabul edildi.
Girişim sonrasındaö lüm, miyo- kard infarktüsü veya acil cerrahi gereksinimi
olmamasıklinik
başarıolarak
değerlendirildi.Stentler y üksek
basınç( 14 ± 4
atın) altında yerleştirilerekrezidüel
darlığın kalınaması amaçlandı. O lgulara
işlemsırasında I 0000 Ü hepari n intravenöz bolüs olarak
uygulandı. Girişim sonrasında4-6 saat süre ile hepari n (1 000 Ü/s) infüzyonuna devam edildi.
Konıı·endikasyon
olmayan tüm olgulara invaz if
girişimdenitibare n I ay s üre ile tiklopidin (500 mg/gün) ve sürekli as- pirin (100-300 mg/g ün)
başlandı. Ayrıcaolgular
bulgularına göre organik nitra t (izosorbid elinitrat 40-60 mg) ve kal- siyum kana l blokörü (diltiazem 90-180 mg/gün) preperat-
ları kullandılar.
Olguların
kontrol ko roner anjiyografileri ortalama 4.2 ± I .8 (ortalama ± SS) ay sonra çekilerek restenez aç
ısından değerlendirildi.PAF tayini
Olgulardan bazal plazma PAF değerlerinin ölçülm esi ama-
cıyla
balon dilatasyonu öncesinde aort kökünden, stent implantasyonu
sonrasındalezyonun elistalinden infüzyon kateteri
aracılığıile 3'e r cc iki kan
örneği soğukpolipropi- len tüplere
alındı.Bu örnekler
soğuk şartlardasantrifüj ile
plazması ayrıldıktan
sonra -80°C de
saklandı. Alınankan örneklerinde
soğuksantrifuj
sonrasındaHCL ile plazmacia bulunan ve
PAF'ıhidrolize eden asetilhidro laz enzimi inhi- be edild i. HENKS solüsyonu ile santrifüj
uygulanıpözel ekstraksiyon
kolonlarındangeçirilerek PAF plazmadan ay-
rıştırılclı.
Ekstrakte
edilmişplazma örnekl erelen
PAF'ındi-
ğer
polar ve nonpolar lipidlerden pürifiye edilmesi yüksek
basınçlı
lipid
kroınatografisi(HPLC) yöntemiyle
yapıldı.Pürifiye edile rek kurutulan örneklerden RIA yöntemi ile PAF kantitatif ölçümü
yapıldı.Bu amaçla PAF [3H] biot- rack cellula r comm unication assay sistem i (
AnıershamLi- fe Science)
kullanıldı.Veri analizi
Tüm veri aritmetik ortalama ± standart hata
(s.e.nı.)olarak verild i. İstati sti ksel analiz Prisnı (for Windows 95) paket
programı kullanılarak gerçekleştirildi.
Gruplar
arası farkıbel irlemek için tek yönlü varyans analizi kullanıldı. İkili
karşılaştırmalariçin Newman-Keuls testi
kullanıldı.Tüm veri için p<0.05
olduğundafark
anlamlıkabul edildi.
BULGULAR
18 hastada hastane içi dönemde önemli bir kampli- kasyon ile
karşılaşılmadı. Sağlıklı kişilerin venöz kandan e lde edilen plazma PAF Başarılı stent uygu-
l
aması yapılmış düzeyi 0.19 ± 0.08 ng/dl olarak sap-
tand
ı.Hasta grubunun
işlemöncesi aort kökünden
alınan
kan örneklerindeki plazma ortalama PAF de-
ğeri, stent yerleştrilmesinden heme n sonra lezyon dis talinden alınan örneklerdekine oranla anlamlı de- recede
düşükbul undu (p<O.OO 1). Olguların 6. ayda-
ki kontrol anj iyografi sırasında aortadan elde edilen plazma PAF düzeyleri ile girişim öncesi değerlerine
göre düşük bulunmakla beraber, istatsitiksel an
lamlılık
düzeyine
ulaşmadı( p>0.05 ).
Altıncı ayda yapılan kontrol anj iyografilerde 5 has- tada (%28) restenoz sap
tandı.Restenoz gelişen ve
gel
işmeyen olguların kontrol anjiyografileri sıras
ın
da alına
nkan örneklerindeki PAF değerleri k arşıl aş
tırıldı
ğında iki grup
arasındaanlamlı bir fark bulun-
nı
ad
ı(p>0.05). Ancak reste noz gelişen olgul arın
kontrol anjiografiler i sırasındaki PAF düzeyleri giri-
şim öncesi düzeylerine göre bir fark lılık göstermez- ken, restenoz gelişmeyen olguların bu değerleri giri-
ş
imöncesi
değerlerinegöre an
lamlıderecede
düşükbulundu (p<0.05). (Tablo 2).
Tablo 2. Plazma PAF
değerleri.(ortalama± s.e.m. olarak ve-
rilmiştir.)
Grup
Kontrol grubu Tüm olgular (n= 18)
Resıenoz gelişen
(n=5)
Resıenoz gelişmeyen
(n=
13)
İşlem öncesi
0.21±0.08 2.5±0.3 2.6±0.5 2.5±1.28
*;
p<O.OI:
işlemöncesi
delierindenfarkıTARTIŞMA
İşlem
6. ay
sonrası
kontrol
4.8±0.6* 1.3±0.3 5.6± 1.8 2.0±0.5 4.3±0.6* 1. 1±0.4
Bu çalı şmada koroner arter
hastalığı nedeniy le sten t
yerleştirilmiş h astaların işlemden hemen sonra koro- ner damarlarından alınan kan örneği
ndeP AF düze- yinin stent implantasyonundan önceki değere göre
artm
ış olduğubulundu. Stent implantasyonunu izle- yen 6. aydaki PAF düzeyleri ise girişim öncesi de-
ğerlerden düşük olmakla beraber, istat istiksel açıdan
fark görülmedi. Stent implantasyonundan sonraki ileri dönemde PAF düzeyi restenoz gelişmeyen ol- gularda giriş
imöncesi düzeye göre a
nlamlıderecede
düşük bulunurken, restenoz gelişen olgularda benzer düzeyde
kaldı.Bi
lindiğigibi balon anjiyoplasti ve stent uygulama-
larının amacı endotel ve subendoteliyal bölgede
kontrollü bir hasar ol uşturup kısmi veya tam bir da-
mar
açıklığı sağlamaktır(1 0, 1 ll. PAF stenotik ve ha-
sara uğramış e ndotel bölgesinde kendi başına ve ( ı 2)
prostaglandin ler, le ukotrien ler ve ICAM-I, VCAM -I
gibi s itokinler ile etki leşmek yoluyla vasküler he-
Tiirk Kardiyol
Denı Arş2000; 28: 729-733
6 5.5 5 4.5 4 3.5 3 2.5 2 1.5 1 0.5 6
/ /
/ / / / / / / / / /
...
'\
"
~'\ ""~ "\_~"\ '\
~\ ~\
~ l
-
işlem öncesi Sonras ı 6. Ay
ş
ünül
ecekolursa dama rda olu şabilecek
maksimum
hasarın yaratılmış olduğukabul edi le bilir. Oysa balon a njiyoplastide ge- nellikle bu d eğerl ere çı kılmamaktadır. İl ginç olarak stent implantasyonundan sonra restenoz geli
şmeyenolgularda PAF düzey i
girişim
öncesi
değerlerden düşükbulunur- ken, reste noz gelişen olgul arda giri şim ön- cesi değerlerini koruması PAF'ın reste naz- daki intimal hiperplazi gelişiminde rol oy -
nayabileceğini düşündürmektedir. PAF'ın
restenazla ili şkis ine dair çalı~ malar birbirle- ri ile
çelişkilisonuçlar içermektedir. Her- bert ve
arkadaşları
,düz kas hücreleri üze-
-.ı.-
Restenez
(+) - -Restenez (-) -e- Tüm olgular
rinde y aptıkları bir ça lı
şmada,PAF' ın doza
bağımlı mitojenik etkiye sahip olduğu halde intimal neo pl azi ge
lişimine katılmad
ığ ı
,d o
layıs
ıyla vaskül er hasar sonras
ıgeli şen
Şekil1. Plazma PAF düzeylerinin gruplarda zaman i çin deki
değişimimostazı sağlayan bir Lrombosit agregasyon medi ya- törüdür (1 3). Korone r arter hasta lığ ı olan kişil erde n ve koroner tromboz olu
şturulanköpeklerde n alına n
enda rterektomi örne klerinde hasara u ğramış e ndote l bö lgesinde PAF düzeyinin lokal ola rak y ükse
ldiğigösterilmiş
tir(16). Literatürde invazif koro ner giri -
şimlerle
PAF düzey le ri
arasındaki olasıbir
ilişkiyi araştıran çalışma sayısıçok
azdırve bu
çalışmalargene llikle hayvan modell e ri üzerinde
yapılmıştır.Çalışma mız, korone r a rter h
astalarındas te nt uygula-
m as ının PAF düzey ini ne yönde etkil ediğini ve res- tenez gel işmes inde PAF' ın rolü o lu p olmadığını araş
tıranilk çalışm adır. Stent implantasyonundan sonra PAF düzey inde saptanan yükselme
girişim sı
rasınd a u yarılınış trombos it, lökosit ve endotel hüc- re lerinden kaynaklanı yor olabilir. Normal koşullarda dolaşı ma az mitarda PAF
salıverilmesineneden olan endote l hücreleri , lö kos itler ve trombositler, da- marlarda ciddi bir hasar olu ştuğ unda çok miktarda PAF'ın dolaşıma katılmas ına neden o lurlar
(15).İşte
mekaniz
masıtam aniaş
ılamayanbu e tkileş
iml er
stent implantasyonu
sırasındada meydana gelmekte ve bu hüc rele rin
uyarılınasıile PAF se ntez ve sekresyonununda bir artı
şolabilmektedir. Bu çalış
mada s tent öncesinde he me n ilk balon dilatasyonunu takibe n bir kan örneği daha alınmadığı için PAF yükselmes inin balonun yaptı ğ
ıhasara mı yoks a stente mi bağlı oldu ğunu ayırt e tme k mümkün ol- mamakla berabe r, ste nt
iınplantasyonunun14 at- mosfer g ibi yüksek bir basınç altında yapıld
ığıdü- 732
res tenazda rol oynayan esas mediyatör olamaya- cağını ileri s ürmektedirler ( 1 9) . Öte yandan Gaunıand ve arkadaşl arı, PAF'ın monosit, makrofaj ve endotel hücre le rini etkileyerek düz kas hücrele ri üzerinde ön emli bir pro liferatif etkis i olan İL-6 üretimini
stiınüle
etme k yoluyla
girişim sonrasırestenazdan so rumlu öne mli bi r me diy atör o
labileceğiniil eri
sürmüş
lerdir ( 1 8). Lite ratürde klinik ve anjiyografi k olarak restenaz la PAF ili
şkisini
,öze llikle de ste nt reste nezunu inceleyen çalışın a o
lmamasınedeniyle
sonuçlarımızın karş
ılaştırm a
lıyorumunu yapmak güçtür.
Sonuç olarak koroner a rter
hastalığ
ındaPAF dü zey- leri yükse lmekted ir. Stent implantasyonu gibi inva- zif
girişimler ise ol asılıkla infl aınatuv ar bir reaksiyo- nu terikleme k yoluyla PAF düzey inde anlamlı bir ar-
tışa yol
açmaktadır. Ancak bu PAF
yüksekliğinindüzeyi restenazla ilişkisi yok gibi görünme kle birli k- te stent impla ntasyonundan sonra restenoz gelişen
o lgularda PAF'ın koroner arter
hastalarında olduğugibi g iriş im öncesi düzeylerini koruyor olma
sıreste- nez
gelişiminde rol oy nayabileceğini düşündürmek
tedir. Do l
ayısıyl a PAF' ın resten oz üzerindeki olası
rolünün kesinleşmesi için daha geniş ça
lışınalarage- rek duyulmaktadır.
KAYNAKLAR
1. Holmes D, Vietstra R, Smith H, et al: Restenosis Af- ler PTCA : a
reporıfrom the PTCA registry of the NHLBI.
Am J Cardiol 1 984; 53:77C-8 1 C
C.
Şekurive ark.: iliirakoroner Stent Uygulanan Olgularda Trombosit Aktive Eden Faktör Düzeyi ve Restenaza Etkisi
2. Bertrand ME :
Resıenosis:ls pharmacological inter- vention the answer? Dialogues in Cardiovascular Medici- ne 1997; 2: 147-52
3.
FischınanD, Leon M,
BaiınD, et al: A
randoınizedcomparison of coronary stent placement and balloon ang i- oplasty in the treatment of coronary artery d isease. N Engl J Med 1994;33 1: 496-501
4. Imauzumi TA, Stafforini DM, Yamada D, et al: Pla- telet Activating Factor; a
ınediatorfo r cl in icians. J Int.
Med 1995; 238: 5-20
S. Snyder F:
Chenıistryand biochemical aspect of Plate- let Activating Factor :A novel class of acetylated ether- linked choline phospho lipids. Med Research Rev 1985;5:107 40
6. Braquet P, Towqui L , Shen TY: Perspectives in Plate- let
ActivaıingFactor research.
Pharnıacol.Rev 1987;39:
97- 145
7. Siminiak T,
O'GorınanDJ, Shahi M, et al:
Plasına nıediatedneutrophil
stinıulationduring coronary ang iop- lasty: autocrine
effecıof platelet
acıivaıing facıor.Br He- art J 1995;74:625-30
8. Bonavida B, Mencia-Huerta JM: Plate let Activating Factor a nd cytokine network in
inflanıatoryprocesses.
Clin Rev in Allergy 1994; 12:38 1-95
9. Duran WN, Milazzo V J , Sabido F, et al: Platelet Ac-
ıivating
Factor
ınodulaıesleucocyte adhesion to endotheli-
unı
in
ischenıia-repcrfusion.Mi crovasc Res 1996;51: 108- 15
10. Kuntz R,
BaiınD: Defining of coronary restenosis:
newer elinical and angiographic paradigms. Circulation 1993;88: 1310-23
ll. Durrieu-Jais C , Macchi L, Bihour C, et al: A study of platelet
activaıionfoll owing coronary angioplasty. Ef-
fecı
on acute occlusion and
resıenosis.Arch Mal Coeur Yaiss 1996;89: 1259-65
12. Sagach VF, Zhukova AV, Braquet P: Endothelium- dependent effects of platelet-activating factor in the coro- nary circulation. J Cardiovasc Pharmacol 1992;20 Suppl
12:S85-89
13. Libby P, C linto n SK: Cytokines as mediators of vas- cu lar pathology. Nouv Rev Fr Hernalology 1993;34Supp l :S47 -53
14. Serebrua ny VL, Gurbe1 PA, M urugesan SR, et al:
Depressed plasma platelet-activating factor acetyl hydrola- se in patients presenting with
acuıemyocardial infarction.
Cardiology 1998;90: 127-30
IS. Feuerstein G, Rabinovici R, Leor J, et al: Platelet-
acıivating
factor and cardiac diseases:
therapeuıicpotential fo r PAF inhibitors. J Lipid M ediat Cell Signal
ı
997; 15:255-84
16. M ueller HW, Haught CA, McNatt J M, et a l: Measu-
renıenı
of Platelet Activating Factor in canine model of co- ronary
thronıbosisand in
endarterectoınysamples from
patienıs
wi th advanced coronary artery disease. Circ Res 1995;77:54-63
17. Eldar M, Lysko PG, Schulhoff NM, et al:
Effecısof coronary
angioplasıyon
plasınaplatelet activating fac to r in man. J Lipid Mediat. 1992;5:3 13-9
18. Gaumond F, Fortin D: The role of platelet
activaıing facıor(PAF) in vascular smooth
ınuscleproliferation. J Cardiovasc
Pharınacol1997; 30: 169-75
19. Herbert JM, Laplace MC, Mares AM, et al: Platelet
activaıing