AKTİF ÖĞRENMENİN
DÜŞÜNSEL, KURAMSAL VE FELSEFİ TEMELLERİ
Öğr. Gör. Dr. Pınar Kızılhan
1. HAFTA-14.02.2014
Eğitim kavramının etimolojik analizi ve ona yüklenen toplumsal anlamlar
Latince bir sözcük olan eğitim; yetiştirmek, büyütmek, çocukların bakımını üstlenmek anlamında olan ‘Educare’ sözcüğünden türemiştir (Reboul, 1992;
Bilhan, 1991). 19.yy’da yaşamayı bilmek anlamında kullanılmıştır.
‘Eğitmek eylemi’ Reboul’a (1991) göre üç biçimde karşımıza çıkar:
‘Yetiştirmek’
‘Öğretmek’
‘Biçimlendirmek’
Günümüzde kullanılan eğitim sözcüğü ise İngilizce bir sözcük olan
‘education’ sözcüğüne dayanmaktadır. İngilizce ‘education’ kurum olarak,
okul, üniversite, sistem olarak ‘öğretim’ anlamına gelmektedir.
Eğitim, bedene ve ruha, yetenekli olduğu (yetkinliği) mükemmelliği vermektir (Platon)
Eğitim bireyin gizil güçlerini açığa çıkarmaktır (Sokrates).
Eğitim, çocuğu birey haline getirmek sanatıdır (Çiçeron).
Eğitim, doğaya göre insan yetiştirmektir (J.J. Rousseu).
İnsan, Kültür ve Eğitim
Kültür insanın doğal dünyaya karşı bir varoluş çıkışıdır. Bu çıkış; ‘kültür dünyasını’ aslında ‘insanın dünyasını’, daha açık bir deyimle ‘insanın insanlaşması sürecini’ ifade etmektedir.
Yaşamda bütün sahip olduklarımız, kısaca kültür; insanın doğayla ve
beraberinde kendisiyle giriştiği yaşam mücadelesinin ürünüdür.
Batıda Bilimsel Eğitimin Öncüleri
Batıda eğitim alanındaki gelişmelerin bugünkü duruma gelmesi 3 evrede ele alınır:
Dinsel (Teolojik) evre: 8.yy-15. Yy.
Düşünsel evre: 15 yy-19.yy
Eğitimin Dinsel Evresi
Aquinas Thomas (1225-1274)
Hıristiyan eğitiminin öncüsü
İnsan usu (aklı, reason) ve iradesi (will) Hıristiyanlığın ilke ve kurallarıyla özgürlüğe kavuşabilirdi.
Eğitimin amacı: Ahlaksal yetkinlik arayışı
Eğitimin Düşünsel Evresi
Erasmus
Montaigne
Comenius
Eğitimin Düşünsel Evresi
Erasmus (15. yy) ‘Deliliğe Övgü’ de ‘mabede ne ihtiyacın var? Her yerinde saygı gördüğün evren, az muhteşem bir mabet mi? diyerek ‘her adama efendi demeye mecbur olduğu takdirde kendi hayatını düzenleneyemeceğini’
söyler.
Eğitimin Düşünsel Evresi
14. yy’da İtalya’da aydınlanan ortaçağ karanlığı, ardından
Yunan ve Roma kültürünün kaynağına inen Dante, Petrarka,
Coladi Rienzi, insanlığı saran kara perdeyi yırtan
düşünceleriyle halklarını etkilemiştir.
Eğitimin Düşünsel Evresi
Rablais, ‘Gargantua’ adlı eğitim romanıyla papazların hükmü altında
bulunan dünyayı, sefalete yol açan yönetimlerini karikatürize eder.
Eğitimin Bilimsel Evresi
Kant’ın deyimiyle, Batı insanlığın ‘ ergin olma durumu’na laikliği esas olarak ulaşmıştır.
15. yy’da Kopernik, Galilei, Bruno ‘evrenin matematiksel
bir dille yazıldığnı’ savundu.
Eğitimin Bilimsel Evresi
Montaigne, bir taraftan ‘vicdan özgürlüğü’nü savunurken
bir yandan da eğitimde ‘deney ve gözlem’in bir araç olan
ders kitabından çok daha önemli olduğunun altını çizer.
Eğitimin Bilimsel Evresi
Sanat, felsefe ve bilim alanında tartışılmaz bir yeri olan Leonardo da Vinci ‘deneyim’ ile elde edilen bilginin çok değerli olduğunu,
Francis Bacon ‘bilgi güçtür’ ifadesiyle doğa bilimlerinin
tümevarım (induction) yöntemine dayanması gerektiğini
cesaretle savunur.
Eğitimin Bilimsel Evresi
16. yy’da ‘sağduyu dünyada en adil dağıtılmış şeydir’
diyen Descartes, ‘Metod Üzerine Konuşma’ ve ‘Tabiat
Işığı ile Gerçeği Arama’ yapıtlarında geliştirdiği yöntemli
kuşkuculuk ile bilginin nasıl elde edileceğinin yolunu
gösterir, herkesin okuma ve öğrenme hakkının olduğunu
dile getirir.
Eğitimin Bilimsel Evresi
Ratke, Almanya’da, Comenius ise birçok Avrupa
ülkesinde ilköğrenimin tüm vatandaşlar için geçerli kılınması
için uğraşır.
Eğitimin Bilimsel Evresi
Siyaset kuramcısı Rousseau, ‘Emile’ adlı yapıtıyla ‘doğa
eğitimi’ne vurgu yaparken, çocuklara verilen eğitimin
aktarıma (narrative method) dayalı değil, ‘iş ilkesi’ni
temel alması gerektiğini ekliyor, Toplum Sözleşmesi’ne
(Le Contrat Social) ‘insan hür doğmuş ama her yerde
zincire vurulmuştur’ ifadesiyle başlıyordu.
Pestalozzi
Pestalozzi’nin yoksunluğu, kendisi gibi olan çocuklara sahip çıkmasına ve onlar için eğitim dünyasında eşine az rastlanan devrimleri gerçekleştirmesine neden olmuştur.
Pestalozzi Çocuk Köyü
Pestalozzi’yi bu yolculuğunda en çok etkileyen karakterlerden biri J. J.
Rousseau’nun ünlü roman karakteri Emil’dir.
Wilhem Wundt
İlk deneysel psikoloji laboratuvarını Almanya’da kurdu.
Dikkat süreci, algı, bellek üzerine çalıştı.
ABD’den gelen birçok öğrenciyi yetiştirdi. G. Stanley Hall, 1833’te ABD’de
ilk deneysel psikoloji laboratuvarını kurdu.
Eğitimin öznesi insandır. Öznesi insan
olmayan bir eğitim, bilimsel ve laik olamaz.
Her çocuk başarabilir
Dünya gezegeninde türlü zihin yapısına sahip türlü türlü
insan yaşar. Her insanın beyni eşsizdir. Bazı insanların
beyni senfoniler ve soneler bestelemeye yatkınken
bazılarınınki köprüler, otoyollar ve bilgisayarlar inşa
etmeye, kimilerininki kamyon kullanmaya ya da kanseri
tedavi tedavi etmeye yatkın biçimde yaratılmıştır.
Her çocuk başarabilir
Çocuklarımızın zihin yapılarını yanlış yorumladığımızda
trajik sonuçlar ortaya çıkabilir. Çocuklar büyüdüklerinde
beyin yapılarına göre bir uzmanlık sahibi olabileceklerdir,
ama çocuklukta acımasızca her şeyi ne kadar iyi
yaptıklarına göre değerlendirilirler.
Her çocuk başarabilir
Bu çocukların çoğu yetişkin dünyası tarafından yanlış
anlaşılıyor, çocuklar kendileri hakkında yanlış düşünmeye
başlıyorlar.
Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum’
‘Sınıfımdaki en aptal çocuk olduğumu hissediyorum’
‘Galiba hep kaybetmek için doğdum ben’
Hiçbir çocuğun bunları hissederek büyümemesi gerekir. Çocuğa başarılı olması için baskı
uygulanmamalıdır.
Öğrenme nasıl gerçekleşir?
Öğrenmenin en temel aracı nöro gelişimsel işlev denen
şeydir. Zihin yapılarımız, alet çekmeceleri gibidir. Bu
çekmeceler hassas araçlarla, nöro gelişimsel işlevlerle,
öğrenme ve öğrenileni uygulama için gerekli çeşitli
aygıtlarla doludur.
Öğrenme nasıl gerçekleşir?
Tıpkı bir marangozun farklı alet gruplarını farklı projeleri
tamamlamak için kullandığı gibi, zihinlerimiz de belli
becerileri öğrenmek ve bazı ürünleri yaratmak için farklı
nöro gelişimsel işlev gruplarını kullanabilir.
Öğrenme nasıl gerçekleşir?
Bu nöro gelişimsel işlev grubu öğrencinin çıkarma
yapmada ustalaşmasını sağlayabilir, bir diğer grup İttifak
anlaşmasını ezberlemesine katkıda bulunur, bir başka nöro
gelişimsel gücü bisiklete binmesini mümkün kılar.
Nöro gelişimsel işlev
Nöro gelişimsel işlev, görsel bellek (geçmişte görülen şeyleri hatırlama), bilgi zincirlerini depolayıp hatırlama, v.b.
Yani, beynin alet kutusu çok geniş, nöro gelişmsel
işlevlerin sayısı çok fazladır.
Nöro gelişimsel işlev bozuklukları
Nöro gelişimsel işlev bozuklukları başarıya giden yolu tıkayabilir.
Bir harfi yazarken belirli kasları doğru zamanda doğru
biçimde görevlendirme yetersizliği nöro gelişmsel işlev
bozukluğuna iyi bir örnektir.
Öğrenme Engelleri
Eğitim programının tasarımındaki eksiklikler
Eğitimciden kaynaklanan eksiklikler
Çevresel koşullar
Öğrenenin düşünsel ve duygusal yapısından kaynaklanan
problemler (Göçmen, 2003)
Çağdaş insanın doğallıkla benimsemesi gereken rollerden
birisi de ‘öğrenici’ olma rolüdür’ (Göçmen, 2003)
Öğrenme ve bilgiyi uygulamaya ilişkin dört düzey (Göçmen, 2003)
Bilgilenme
Düzeyi Anlama Düzeyi Bilgiyi Kullanma
Düzeyi Bilgiyi Davranışa Geçirme Düzeyi
‘ne’ sorusunun
yanıtlanması ‘neden’ sorusunun
yanıtlanması ‘nasıl’ sorusunun
yanıtlanması Yorum yapabilme Konu hakkında genel
bilgilenme Bilgiyi anlama ve
geliştirme Teoriyi uygulama Kişisel bakış açısını geliştirme
Genel bilgi Kavramsal bilginin
öğrenilmesi İlişkilendirme ve karşılaştırma
Sorunlar ve çözüm
yolları üzerinde
düşünme
Bireylerin öğrenmesini etkileyen iç ve dış koşullar
İç Koşullar Dış koşullar
Zeka-tutum-beceriler Öğretmen-araç-gereçler Güven-yaş Pekiştireç-arkadaş akran grubu
Güdülenme-benlik tasarımı Yöntemler
Ön bilgiler Dönüt
İlgi ve yetenekler
Genel sağlık durumu
Öğrenme ilkeleri
Birbirini destekleyen bilgiler daha kolay öğrenilir
Öğrenmenin etkililiğinde yaş, sağlık, zeka, güdülenme
düzeyi, hazır olma, ön koşul bilgi, tutum gibi etkenler
önemlidir
Öğrenme ilkeleri
Öğrenmede pekiştirme önemlidir
Öğrenilen bilgiler tekrarla güçlendirilir
Öğrenilen bilgiler farklı durumlarda kullanılabilir (öğrenmenin aktarılması-transfer)
Yanlış öğrenmeler doğru öğrenmelere ket vurabilir
Öğrenme ilkeleri
Öğrenenin bireysel hâkimiyeti, katılımı ve işbirliği önemlidir
Öğrenen motive edilmeli,
Demokratik bir atmosfer ve kültür oluşturulmalıdır.
Öğrenme ilkeleri
Dersi yüksek düzeyde öğrenci katılımını sağlayacak biçimde plânlama ve yürütme,
Öğrencileri kendi öğrenmelerinden sorumlu hale getirme
(Saban, 2000)
Aktif öğrenmenin kuramsal temelleri
Aktif öğrenmenin kuramsal temelleri,
yapılandırmacılığa (constructivism) ve
bilişselciliğe (congnitvism)
dayanmaktadır.
Aktif öğrenmenin iki temel niteliğinden biri, öğrenmenin
yapmak eylemi ve öğrenci katılımıyla gerçekleşeceğidir
(Karakaya, 1997; Keyser, 2000; Lowman, 2000; Pekin,
2000; Açıkgöz, 2000; 2002; Yılmaz, 1995).
Aktif öğrenmenin temelinde varoluşçuluk ve pragmatizm felsefî akımlarının etkisi ile John Dewey‟in okulunda uyguladığı aktivite programı görülür (Farris, 1996).
Kısaca aktif öğrenme öğrencilere öğrenme deneyimleri kazanmaları
için fırsat sağlar. Aktif öğrenmede geleneksel öğretimin tersine,
öğrenenlerin sosyal, entelektüel, kültürel, bireysel ve fiziksel
kapasitelerini kullanmalarına olanak sağlanmaktadır. Bu bağlamda
geleneksel ve aktif öğrenme Tablo 1'deki gibi karşılaştırılabilir.
Eleştirel düşünme stratejileri
Eleştirel düşünme stratejileri üç ana gruba ayrılır:
Duyuşsal stratejiler: Bağımsız düşünmeyi ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
Bilişsel stratejiler-makro yetenekler: Düşünmeyi gerektiren ve düşüncenin genişletilmiş ardışıklığı içinde farklı temel becerileri örgütleme sürecidir.
Bilişsel stratejiler-mikro beceriler: Bütünü göz ardı etmeden parçaları
Duyuşsal stratejiler:
S-1 Bağımsız düşünme
S-2 Toplum merkezli iç görüler geliştirme S-3 Tarafsız düşünmeyi hayata geçirme
S-4 Duygu ve düşünce arasındaki ilişkiyi anlama
S-5 Zihinsel alçakgönüllülüğü ve yargıyı geciktirmeyi geliştirme
S-6 Zihinsel cesareti geliştirme
S-7 Zihinsel iyi niyeti ve dürüstlüğü geliştirme
Bilişsel stratejiler-makro yetenekler:
S-10 Genellemeleri arılaştırma ve yalınlaştırarak anlamını bozmaktan kaçınma
S-11 Benzer durumları karşılaştırma S-12 Bireyin perspektifini geliştirme
S-13 Sorunları, sonuçları açık hale getirme S-14 Değerlendirme için ölçüt geliştirme S-15 Eleştirel okuma
S-16 Eleştirel dinleme
S-17 Disiplinlerarası ilişkilendirme
S-18 Sokratik Tartışma
Bilişsel stratejiler-mikro beceriler:
S-20 Sayıltıları inceleme ve değerlendirme
S-21 İlgili olmayan olgulardan ilgili olanları ayırt etme S-22 Gerçek uygulama ile idealleri karşılaştırma ve birbirinden ayırt etme
S-23 Düşünme hakkında kusursuz düşünme S-24 Çelişkileri fark etme
S-25 Sonuçları keşfetme
S-26 Akılcı çıkarımlar, kestirimler veya yorumlar oluşturma
Önceki (eski) yaşantılar
İleriye Ket Vurma (Engelleme-Bozma-Unutma)
Önceki öğrenmenin yeni öğrenmeyi karıştırması ve zorlaştırmasıdır.
Önceki bilgi Yeni bilgi
Bozucu etki
Önceki (eski) yaşantılar
İleriye Ket Vurma (Engelleme-Bozma-Unutma)
Geçmiş yaşantılar, öğrenme üzerinde etkilidir. Geçmiş
yaşantıların öğrenme üzerindeki etkisi olumlu ya da olumsuz
olabilir. İleriye ket vurma, önceki öğrenmelerin sonraki
öğrenmeleri güçleştirmesidir.
Örnekler;
Bireyin yıllardır ikamet ettiği adresten yeni bir adrese taşınınca önceki ikamet adresi bilgisinden dolayı yeni ikametgah adresini hatırlamada zorlanması
Bir öğrencinin 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda sürekli önceki yıl okuduğu şiiri hatırlaması nedeniyle, bu yılki törende okuyacağı şiiri öğrenmede zorlanması
Örnek sorular
Yeni yılın ilk günlerinde tarih atarken, bir önceki yılın tarihinin yazılması sık karşılaşılan bir hatadır. Bu hata aşağıdakilerden hangisinin sonucudur? (KPSS 2008)
a Tepki genellemesi b Sonralık etkisi
c Geriye doğru get vurma d Alışma
e İleriye doğru ket vurma
Örnek sorular
Su ürünleri bölümünde öğrenim gören Pelin aldığı bir derste balık isimlerinin önce İngilizce karşılıklarını, daha sonra aynı balık isimlerinin Latince karşılıklarını öğrenir. Öğretmen derste balık resimlerinin olduğu slaytları göstererek öğrencilerden balıkların Latince isimlerini söylemelerini ister. Pelin çoğu balık türünün Latince söylerken bazılarını karıştırır, İngilizce karşılıklarını söyler.
Pelin bazı balık türlerinin Latince karşılıklarını söyleyememesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
a bellek izlerinin bozulması
b ileri doğru ket vurma
Geriye Ket Vurma (Engelleme-Bozma-Unutma)
Yeni öğrenmenin önceki öğrenmeyi karıştırması ve zorlaştırmasıdır. Geriye ket vurmayı azaltmak, başka bir deyişle, yeni edinilen bir bilginin, önceki bilgileri unutturmasının önüne geçmek için iki yöntem izlenebilir;
1. İki öğrenme zamanı arasına makul bir süre koymak
2. Önceki bilgi iyice öğrenildikten sonra yeni bilginin öğrenilmesine
Geriye Ket Vurma (Engelleme-Bozma-Unutma)
Yeni öğrenmenin önceki öğrenmeyi karıştırması ve zorlaştırmasıdır
Önceki bilgi Yeni bilgi
Bozucu etki