• Sonuç bulunamadı

Depreme Dayanıklı Yapı Üretiminin Ön Koşulları ve Hazır Betonun Önemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Depreme Dayanıklı Yapı Üretiminin Ön Koşulları ve Hazır Betonun Önemi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Depreme Dayanıklı Yapı Üretiminin Ön Koşulları ve Hazır Betonun Önemi

Toros VURAL Gök İnş. ve Tic. A.Ş.

Murahhas Üye

Toprak İşveren: Firmanızın çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Toros VURAL:Gök inşaat 37 yıl önce genel müteahhitlik firması olarak kurulmuştur. Şirketimiz zaman içinde sanayi yapıları konusunda uzmanlaşmıştır. Gelişen sanayileşme hamlesi ile hızlı yapım teknolojisi olarak prefabrikasyona yönlenmiş ve 1976 yılında ilk tesisini Bilecik-Osmaneli'nde kurmuştur.

Gök inşaatın yıllık 6000 m3 kuruluş kapasitesi, 1991' de Silivri de kurulan ikinci tesis ve yeni üretim dallarına geçiş sonucu bugün yılda 100.000 m3 beton eleman üretimine ulaşmıştır. Gök, 130 dönüm arazi üzerine kurulu 25.000 m2 kapalı alanlı tesislerinde betonarme prefabrike çok çeşitli yapı elemanları üretmektedir. Yapıların taşıyıcı konstrüksiyonunu oluşturan çeşitli kolon, kirişler, duvar panelleri, öngerilimli boşluklu döşeme ve duvar panelleri, öngerilimli döşeme kirişleri, parke ve benzeri çevre düzenleme elemanları beton prefabrikasyon teknolojisi ile tasarlanmakta, üretilmekte, inşaat mahalline taşınarak monte edilmektedir. Gök inşaatın tasarım, üretim nakliye ve montajdan oluşan tüm faaliyetleri 1996' dan beri ISO 9001 kalite güvence sistemi içinde yürütülmektedir .

Ülkemizin en seçkin yatırımcılarının tesisleri, cephesinden teknolojik yapılarına kadar özenle tasarlanıp gerçekleştirilmektedir. Forap konut sistemi ile inşaa edilen, tünel kalıp benzeri, tamamen B.A perdelerden oluşan prefabrike binalar yanında, asmolen döşemeli geleneksel B.A konutlara öngerilimli döşeme kirişlerimiz ile ürün bazında kalite ve sağlamlık katmaktayız. Yine gerek prefabrike, gerekse geleneksel B.A veya çelik konstrüksiyon olmak üzere, çok katlı sanayi ve ticari yapılara ekonomi ve hız kazandırmak üzere öngerilimli, boşluklu döşeme panellerini üretmekteyiz. Yine bu özenli yapılara çevre düzenleme amaçlı beton parke çeşitlerimizi sunmaktayız.

Ülkemiz inşaat sektörüne ISO 9001 güvencesi altında tasarlanmış, üretilmiş entegre bir beton prefabrikasyon yelpazesini sunuyor ve Gök' ü tercih edenleri mahcup etmemek için devamlı en kaliteli ve en iyiye ulaşma hedefimizi sürdürüyoruz.

Toprak İşveren: Son Marmara Bölgesi depreminde yıkılan yapılarla ilgili gözlemleriniz ve sonuçlarından bahseder misiniz?

Toros VURAL: Son Marmara Bölgesi depreminde yıkılan yapıları, gerek şirketimiz, gerek prefabrik birliği, gerekse depremi incelemek üzere ülkemize gelen Amerika Birleşik Devletleri Prefabrike Beton Enstitüsü uzmanları ve ülkemiz değerli akademisyenleri ile defalarca inceleme imkanım oldu. Bu inceleme gezilerinde tam hasarlı, orta hasarlı veya hasarsız, geleneksel betonarme, çelik veya beton prefabrike birçok yapı tetkik edildi, yorumlar yapıldı, hasar nedenlerinin tespitine çalışıldı.

Üzerinde fikir birliğine varıla n değerlendirmeleri şöyle sıralamak mümkündür: 1. Yaşanan deprem şiddetli bir depremdir. Zayıf zeminlerde şiddeti daha büyük hissedilmiştir. Adapazarı'nda zemin

(2)

sıvılaşması, demiryolu raylarının 90 derece büküldüğü, otoyollarda büyük yarık ve çatlakların oluştuğu görülmüştür. Bu tanımlar şiddetli depremin tipik sonuçlarıdır. 2. 1/1/1998 tarihinde yürürlüğe giren kısa adıyla Deprem Yönetmeliği Dünyadaki örnekleri ile kıyaslandığında yeterli ve oldukça iyidir. Bu yönetmemelikte esas alınan tasarım depremi şiddetli bir depremdir ve yapısal hasar oluşmasına rağmen binaların can kaybını önlemek amacıyla kısmen veya tamamen göçmesinin önlenmesi amaçlanmıştır. 3. Binanın tasarımı öncesi yapı alanında ciddi bir zemin etüdü yapılmalı ve Geoteknik rapor hazırlanmalıdır. Ülke üzerinde, zayıf ve problemli zeminlerin haritası çıkarılmalıdır. 4. Yapı hangi ana malzeme ile yapılacaksa (Geleneksel Betonarme Karkas, Çelik veya Prefabrike Beton) bu malzemelerle ilgili standart ve yönetmeliklere uygun, zemin şartları göz önüne alınarak, içinde bulunduğu dört deprem bölgesinden hangisi ise ona göre de deprem şartnamesinin öngördüğü Deprem Mühendisliği koşullarına uyacak tarzda tasarlanmalıdır.

Marmara depreminde bu tasarım ilkeleri doğrultusunda projelendirilen yapılar hangi teknoloji ile inşaa edilirse edilsin ya hiç hasar görmemiş ya da yapısal olmayan hafif hasarlarla depremde beklenen dayanımı göstermiştir. Fakat ne yazık ki çok sayıda bina, bu tasarım ve inşaa ilkelerine uyumsuzluğu oranında ağır hasar görmüş veya tamamen göçmüştür. Riskli zeminlerde gerekli önlemler alınmadan, düzensiz taşıyıcı sistemlerle, yetersiz çerçeve teşkilleri, narin kolonlarla yumuşak kat oluşturacak mimarilerle inşaa edilen yapıların hepsi teknoloji ve malzeme ayırımı olmadan doğanın gücüne yenilmiştir.

Kestirme teorilerle malzeme veya teknolojileri yargılamak, birisini diğerine üstün ilan etmek ya yüzeysel değerlendirmeleri, ya bilgisizliği ya da fazlasıyla ticari kaygı veya spekülasyonu, veya bilimsel tarafsızlığın kaybolduğunu sergilemekten öteye gidemez. Bu tür aceleci ve palyetif yorumlar kamu oyunda hak ettiği yere ulaşacaktır. Mühendislik bilimine, standart ve şartnamelere gerek tasarım gerek malzeme gerekse uygulama olarak uymayan Betonarme Karkas yapılar da, Çelik Konstrüksiyon yapılar da, Prefabrike Beton yapılar da hasar görmüş ve yıkılmıştır.

Bu sonuçlardan derinlemesine sistem ve malzeme etüdü yaptırmayan, mühendisliği hafife alan mal sahipleri, Deprem mühendisliği temel bilgilerinden yoksun mimar, zemin etüdüne gerek görmeden şartnamelerden bihaber veya ticari hırs ile görmezden gelen projeci, mühendis, bunların hepsinden de sorumluluk taşıdığının farkında olmadığı gibi standarda uygun malzemeyi, projeye uygun- kullanmayan yapımcı, bu projeye ruhsat verip hiç kontrol etmeyen yerel yönetimler, inşaat sektörünü denetimsizliğe mahkum edip, gerekli YAPI DENETİM yasal düzenlemelerini yıllardır kanunlaştırmayan siyasiler, bu haksız rekabete kaderimizmiş gibi sessiz kalan tüm sektör temsilcileri, bizler, hepimiz suçluyuz.

Sistemin içindeki hiçbir eleman kolaylıkla bir diğerini suçlayıp, kendini aklayarak doğru neticeye ulaşamaz. Sorgulanması gereken sistemin tamamıdır. Toprak İşveren: Depreme ve diğer doğal afetlere dayanıklı bir yapı hangi özelliklere sahip olmalıdır, açıklar mısınız? Bu konuda ülkemizin teknolojik ve bilgi alt yapısını nasıl buluyorsunuz? Toros VURAL: Bu sorunun cevabı, bir evvelki değerlendirmelerin içinde olmasına rağmen özetlemekte fayda var.

Depreme ve diğer afetlere dayanıklı bir yapı:

· Deprem mühendisliği temel bilgileri doğrultusunda düzensizliklerden olabildiğince kaçınan, imar planına uygun, mimari proje,

· Güvenilir, kapsamlı bir zemin etüdü ve geoteknik rapor,

· Uygun seçilen bir taşıyıcı sistem elemanlarının yürürlükteki standart ve yönetmeliklere göre boyutlandırılıp donatılması ve birleşimlerinin düzenlenmesi ile oluşturulan bir statik proje,

(3)

· Tüm etik değerlere sahip, bilgi birikimi, deneyimi yeterli uygulayıcı teknik eleman ve teknik elemanın saygınlığını kabullenen bir yapımcı kişi veya kurumun standartlara uygun malzeme ile teknolojiye ve projelere sadık kalarak inşaatı gerçekleştirmesi ile oluşturulabilir. Bu konuların hepsinde ülkemizde teknolojik ve bilgi alt yapısı mevcuttur. Uyulması zorunlu standart ve yönetmelikler mevcuttur.

Yasal düzenlemeler yaptırımlar yeterli değildir. Denetim yoktur. Denetimsizlik mal sahibinden, projeciye, müteahhitten Uygulamacı mühendise, malzeme üreticisine kadar herkesi dejenere etmiş, özensizleştirmiş ve büyük bir haksız rekabet doğurmuştur.

Toprak İşveren: Deprem bölgelerinde inşa edilecek yapılar için yasal mevzuatın hangi boyutlarda ve içerikte olması gerekir?

Toros VURAL: Türkiye genelde Deprem Riski taşıyan bir ülkedir ve deprem riskleri açısından dört bölgeye ayrılmıştır. En riskli bölge 1.Derece Deprem Bölgesidir. Bayındırlık ve Iskan Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlükte olan Türkiye Deprem bölgeleri haritasında gösterilmiştir. Ülkemizdeki her yapı taşıdığı bölgesel risk faktörüne göre deprem mühendisliği kabullerine ve deprem yönetmeliğine uygun inşaa edilmelidir. Yeterli standartlar, yönetmelikler vardır..

Zorunluluklar vardır. Ancak yasal mevzuat yeterli değildir. Yaptırım, sorumluluk ve cezalar tam değildir veya güncelliği kalmamıştır. Fakat bugüne kadar Mühendis ve Mimarlar Odaları, Müteahhit Birliği veya Türkiye Prefabrik Birliği gibi sektör örgütlerinin yıllardan beri yakındığı YAPI DENETİMİ'ni oluşturacak yasal düzenlemeler yoktur.

Denetim olmadığı zaman yapılan işteki özen kaybolmakta, tanımlanmamış sorumluluk ve cezalar kişileri cesaretlendirmekte, ticari değerler bilinçsizlikten de olsa, etik değerlerin önüne geçmekte, kötü neticeler ve büyük haksız rekabet oluşmaktadır. Yapının tasarımından, projesinden başlatılacak bir denetim mekanizması uygulama safhasında da devam ederek; hem mal sahibini,tasarımcıyı, yapımcıyı, izin mercii olan yerel yöntemleri, sigortacıyı rahatlatacak, yapıda yaşayacak çalışacak insanların can ve mal emniyetini, ülkenin milli servet kayıplarını önleyecektir.

Bu yasal düzenlemelerden bahsederken gözden kaçmaması gereken diğer önemli bir eksiğimiz YETKİN MÜHENDİSLİK kavramıdır. Dünyanın hiç bir yerinde yeni mezun olmuş bir mühendis ile yıllarını mesleğine vermiş deneyimli yetkin bir mühendis aynı imza yetkisine sahip olamaz. İnşaat sektörünün layık olduğu kalite seviyesine yükseltilebilmesi için bu YETKİN MÜHENDİSLİK konusu da yasalarla tanımlanmalı hazırlanmış taslak çalışmalar geliştirilerek kanunlaşmalıdır. Bu yasa neticesinde tüm mühendisler için meslek içi eğitim önem kazanacak, deneyim değer kazanacak, mühendisliğin saygınlığı artacaktır.

Toprak İşveren: Ev alırken nelere dikkat etmeli?

Toros VURAL: Ev alırken bugüne kadar ülkemizde genellikle seramiklere, parkelere, doğramalara mutfak ve banyo dolaplarına dikkat edilirdi. Yaşanan ağır tecrübe ve acı manzaralar sonrası konut ilanlarındaki sloganlar bile değişmiş, zemin raporu veren üniversitenin adı, yapının taşıyıcı konstrüksiyonunda uygulanan teknoloji yapımcının bilgi birikimi ve deneyimi, kullanılan malzemenin standartlara uygunluğu öne çıkmaya başlamıştır.

(4)

Şimdilik bu tür konut ilanlarının sayısı az olmakla birlikte sürekliliği olduğu takdirde konut alıcısının bilinçlenmesine büyük katkısı olacaktır. Satın alınacak ikinci el bir otomobili konunun uzmanına yıllardır gösterip kontrol ettirirken, konutu bir inşaat mühendisine tetkik ettirme alışkanlığı toplumumuzda oluşmamıştır. Satın alınacak yapının mimarı ve statik projeleri zemin raporu ve beton, demir donatı gibi malzemelerin kalite raporları yapımcıdan istenerek, bir uzmana inceletilmelidir.

Dileğimiz Yapı Denetimi düzenlemeleri sonrası, denetim sorumluluğunu taşıyan kişi veya kurumun raporunun bütün bu bilgileri ve uygulama detaylarının doğruluğunu tümüyle ifade edecek bir sertifika olacağı yönündedir.

Toprak İşveren: Yapı teknolojisi ve teknik personel ihtiyacınızı, eğitimini nasıl sağlıyorsunuz?

Toros VURAL: Yapı teknolojisi olarak beton prefabrikasyonu yıllar evvel 7O'Ii yılların başında sektörün ihtiyaçlarından belirledik ve devamlı geliştirdik. Ülkemizde sanayi hamlesinin başlaması ile o yıllara kadar endüstriyel yapılarda çok kullanılan çelik konstrüksiyonun bakım zorlukları, yangın riski, tasarımda kullanılan her cins profilin bulunamaması, imalatın şantiye şartlarında yapımı sırasındaki kalifiye işgücü temin sorunları, kaynak kontrollerinin, çatıdaki bulonlu birleşimlerin kontrol zorlukları gibi her projede ortaya çıkan sorunlara alternatif olarak beton prefabrikasyon büyük kabul görmüştür.

Özel prefabrikasyon teknolojilerini yurt dışından ülkemize getirirken çok seçici olmaya çalıştık, koşullarımıza en uygun olanı seçip, ülke koşullarına uyumlu İngiliz .Atcost sistemini getirdik, kreynsiz ve ağır, teknolojik yapılar dışında uyguladık bu depremde bölgedeki bu sistemle yapılan birçok yapı çok iyi performans göstermiştir. Son yıllarda firmamızdan daha teknoljik özellikli ağır yapı taleplerinin artması ile çok fazla kullanım imkanı olmamaktadır. İkinci teknoloji olarak ülkeye öngerilimli boşluklu döşeme paneli üretimini getirdik bu da ülke ihtiyaçlarından doğan bir talepti. Betonarme çelik veya prefabrike katlı yapılarda ekonomik, yüksek dayanımlı döşeme teşkili arayışından bu ihtiyaç doğmuştur.

Yine 80'Ierin ikinci yarısında prefabrike konut teknolojisi olarak İtalyan FORAP sisteminin Ilisansını aldık. Öngerilimli boşluklu duvar panelleri donatı ilavesi ve boşlukların montaj sonrası doldurulması ile betonarme perde oluşturan bir sistem. Döşemeler de öngerilimli boşluklu panellerle teşkil ediliyor.

Statik prensip olarak ülkemizde çok kullanılan TÜNEL KALIP sisteminin prefabrike olarak teşkilidir. Bu sistemle zaman darboğazı olan birkaç projeyi başarıyla gerçekleştirdik. Bunlardan biri Kocaeli Vakfı ile Pirelli'nin ortak bir bağış projesi idi. Gölcük Bahçecik'te Bulgar göçmenleri için 16 dairelik 4 kattı iki blokta 32 daire inşaa edilmişti. Yaşadığımız deprem sonra, bulundukları yörede hasarsız ayakta kalan iki yapıyı bu FORAP sistem prefabrike konutlar oluşturmaktadır.

Son yıllarda ise beton prefabrikasyonun konut sektöründen aldığı payı arttırmak amacıyla geleneksel betonarme yapılarda asmolen döşeme teşkilinde Kullanılan prefabrike döşeme kirişlerinin (PDK) üretimine başladık. Ürün bazında konut sektörüne öngerimli beton kalitesini ve kalıpsız döşeme teşkili ile ekonomi getirdik. Yukarıda saymaya çalıştığım prefabrikasyon teknolojilerinin ülkeye getirilmesi ile yapımcının işi bitmemektedir. Bu teknolojinin devamlı yeni ihtiyaçlara göre iyileştirilmesi, değişen koşullara uyarlanması gerekmektedir. Hiçbir ithal teknoloji veya lisans ülke yönetmeliklerine uygunluğu sağlanmadıkça kullanılamaz. Bu nedenle ciddi ARGE çalışmalarımız aralıksız sürmektedir.

(5)

Teknik personel ihtiyacımızı gerektiğinde personel ilanları ile temin edilmektedir. Genellikle prefabrikasyona ilgi duyan genç arkadaşlar şirket içi oryantasyon ve eğitim çalışmaları ile kariyerlerini kazanmaktadır. Sahip olduğumuz IS0 9001 Kalite Güvence sisteminin temel taşlarından biri eğitimdir.

Yıllık eğitim planları doğrultusunda Genel Müdürlerinden genç mühendisine kadar herkes bu eğitimlere katılmak zorundadır. Şirketimizin küçümsenmeyecek 10.000 kişi saat eğitim içeren bütçesi geleceğimiz için en önemli teminatımızdır.

Toprak İşveren: Depreme dayanıklı yapılarda diğer malzemelerle birlikte hazır beton kullanmanın nasıl bir önemi var?

Toros VURAL: Depreme dayanıklı yapılarda ana taşıyıcı malzemelerin önemi, zemin etüdü ve şartnamelere uygun tasarım kadardır. Bütün bu unsurlar dayanıklılık zincirinin birer halkasıdır.

Bunlardan birisinin eksikliği zincirin bir halkasının kopmasına benzer ve tüm dayanıklılık yok olur.

Beton en çağdaş yapı malzemesidir, ama önem verildiği oranda. Yeterli özen gösterilmediği oranda da tehlikeli olması çok kolaydır ve neticeleri ortadadır. Ülkemizde hazır beton çok yaygınlaşmıştır. Fakat BS20 kalitesinden düşük dayanımlı beton artık tüm Avrupa' da olduğu gibi deprem riski büyük olan ülkemizde hiç kullanılmamalıdır. Yalnız bir şeyi göz ardı etmemek gerekir.

Hazır Beton Üreticisi mixerindeki betonun kalitesini garanti eder.

Betonun kalıba itina ile yerleşmesi iyi vibre edilip, demir donatıları ideal olarak sarmasını ve bilhassa ilk 24 saatte iklim şartlarından korunması yapımcının sorumluluğudur. Bu uygulama önlemleri de zincirin diğer bir halkasını oluşturur. Hazır beton alınan firmanın, Hazır Beton Birliği Kalite belgesine sahip olması önemli olduğu gibi beton dayanım deney ve raporlarının firmadan talep edilmesi de o denli önemlidir.

Toprak İşveren: Bir uzman olarak ekleyecekleriniz?

Toros VURAL: Unutma eğiliminde bir toplum olduğumuz için tekrarlamak istiyorum. Bu acı tabloları çabuk unutmayalım, bu hassasiyetimizi kaybetmeyelim. YAPI DENETİM çok kısa sürede işlerlik kazansa da , bu toplumun bir ferdi olarak kalite bilincine sonuna kadar sahip çıkalım. O yapılarda yaşayan , çalışan insanlar olarak seçici olalım, hayatta en pahalı şeyin insan canı olduğunu unutmayalım.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buradan hareketle, en azından yöremizdeki ve bölgemizdeki balıkçılığın son durumunu öğrenebilmek için, balıkçıların gözü kulağı durumunda olan, Trabzon Merkez

Aynı şekilde ekim normları da her ne kadar dal sayısı üzerinde istatistiki anlamda önemli bir fark oluşturmamış olsa da birim alana artan bitki sayısına paralel

Ağustos 2017’de Camp Lemonnier’e 7 mil mesafede yer alan bir bölgede kendisine ait bir üs kuran Çin, böylece ilk deniz aşırı askeri üssüne sahip olduğu gibi, aynı

The chaotic environment in the Middle East, the security gap in Iraq, the military and political support that the KRG had received in its fight against Daesh, and the investment

Sharma and Nidhi[16] developed a fuzzy inventory model for deteriorating items with time varying demand and shortages.D.Datta and Pawan Kumar[17] considered an optimal

Variations of hardware were evolved to implement the ED proposed in this paper. Within the first version, most effective sensors have been used to degree the

Bunlara ek olarak bir paket program kullanılarak dairesel kesik konik kabuğun değişik geometri özellikleri için doğal frekansları elde edilmiştir.. Paket program

The article deals with fundamentals variables after the Second World War, the rise of allies, and the impact on the periphery of states by spreading capitalism and political