YAŞLILIK DÖNEMİNDE
KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE
İSTİSMARI, SOSYAL
HİZMET MÜDAHALESİ
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET
MÜDAHALESİ
•Tarihsel sürece bakıldığında, 1970’lerde eş ve çocuk istismarı alanında başlayan aile içi şiddet çalışmaları, ‘’yaşlı istismarı’’ olgusunun ortaya çıkarılmasına öncülük ettiği görülmektedir. Aile içi şiddetin bir türü olan yaşlı istismarına ilişkin ilk tanımlama, 1975 yılında Baker ve Burston
tarafından ‘’ granny battering ‘’ olarak ortaya konmuştur.
•Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve yaşlı istismarının önlenmesi uluslararası ağı tarafından (1995) yaşlı istismarı; ‘’yaşlı insanlara karşı herhangi bir güven ilişkisi içerisinde sıkıntı ve zarara neden olabilecek bir kez veya tekrarlanan hareket veya uygun davranış eksikliği’’ biçiminde
tanımlanmaktadır.
Yaşlı istismarı, insan hakları ihlalinin yanında, yaşam kalitesini azaltıcı nitelikler de içermektedir.
Bu istismarın başlıca tiplerini;
•Fiziksel
•Psikolojik
•Ekonomik
•Cinsel istismarlar oluşturmaktadır.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET
MÜDAHALESİ
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET MÜDAHALESİ
Yaşlı istismarının ülkemizde , kentsel göçe ve yaşlı nüfus oranında ki artışa paralel olarak
önümüzdeki süreçte çocuk ve eş istismarı kadar belirgin hale geleceği söylenebilir. Büyük ölçüde aile içinde gizli tutulan istismar kurbanları için , destek hizmetlerinin yokluğu , örneğin istismar vakalarının acil kabulü için sığınma evlerinin bulunmaması olumsuz etkilere sebep olmaktadır.
Literatüre göre yaşlı istismarı , batı toplumlarında %1 ile %20 oranları arasında yaşanan bir sorun olarak göze çarpmaktadır. Oranın yüksekliği ya da düşüklüğü , hastanın özel bakıma ihtiyaç
duyması ile de alakalıdır.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET MÜDAHALESİ
Dünya da yaşlı istismarı alanında yapılan çalışmalar , genel olarak istismara uğrayanların bir çoğunun 75 yaşın üstünde olan sakatlık yada hastalık nedeni ile savunmasız durumda olup istismarcı ile aynı evi paylaşmakta olan kişiler olduğu yönündedir.
Türkiye de yaşlılar , çoğunlukla çocukları ile aynı ortamda yaşamaktan mutlu olduklarını beyan etmektedirler. Türkiye’nin genelinde yaşlıların %36sı kendi çocukları ile yaşarken %63ü kendi evinde, %1i ise diğer akraba yada kurum bakımı almaktadırlar.
Yaşlı istismarı ve ihmali olgusu, sadece aile içinde meydana gelmemektedir. İstismar ve ihmal vakalarına huzurevleri , bakım ve rehabilitasyon merkezleri gibi sosyal hizmet kuruluşlarının yanı sıra sağlık kurumalarında da rastlamak mümkündür.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET MÜDAHALESİ
Son yıllarda yaşlı nüfusun giderek artması yaşlılığa ilişkin sorunları daha belirgin hale getirmiştir.
Yaşlılar aile içinde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı giderek yalnızlaşmakta, statü kaybı nedeni ile sosyalleşmeye ve daha fazla kurumsal bakıma ihtiyaç duymaktadır.
Türkiye’de kurum bakımında göreceli bir artış yaşanmasına rağmen, yaşlıların %99u halen çocuklarının yanında yada kendi evlerinde bakılmayı geleneksel değer ve statülerini korumak adına tercih etmektedir.
Yaşlılıkta çözülmesi gereken diğer önemli sorunda yaşlının başkasının bakımına gereksinim
duymasıdır.Bu durum bakıcı ile yaşlı arasında ki ilişkinin süreç içerisinde sıkıntılı bir hal almasına ve istismar durumunun ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Yaşlıda fiziksel hareket kaybı ya da Alzheimer ve demans gibi davranış bozuklukları, durumu daha fazla güçleştirmektedir. Aile ve toplum için yüksek bakım maliyetlerine neden olan kurum bakımını zorunlu hale
getirebilmektedir.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET MÜDAHALESİ
Ülkemizde, 1963 yılında Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü kurulmuş ve ilk huzurevi 1966 yılında Konya’da daha sonra ise Eskişehir’de kurulmuştur.
Ülkemizde yaşlı istismarı ve ihmali , henüz yeni bir olgu olarak değerlendirilebilir. Bunun başlıca nedenlerinden birisi toplumsal yapıdaki hızlı değişimlere rağmen geleneksel aile değerlerinin yerini korumaya devam etmesidir.
Türkiye’de bakıma muhtaç yaşlıların yaşamının minumum düzeyde dahi olsa , garanti altına alınması gerekmektedir. Bunun için oldukça sınırlı olan araştırmaların arttırılması , yasal altyapı eksiklikleri giderilmesi ve ailelerin sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda
bilinçlendirilmesi ve desteklenmeleri gerekmektedir.
YAŞLILIK DÖNEMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR, YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI, SOSYAL HİZMET
MÜDAHALESİ
Sonuç olarak yaşlı istismarına yönelik araştırmalara teşvik edilmesi ve elde edilecek bilimsel veriler ışığında, yaşlılara yönelik modern hizmet ve politikaların geliştirilmesi
gerekmektedir
Kaynakça
Duyan, V., Yolcuoğlu, İ.G., Artan, T. (2017). Dünü, Bugünü, Yarınıyla İnsanı Anlamak (İnsan Davranışının Kökenleri ve Sosyal Çevrenin Etkileri). Nar Yayınevi, İstanbul