Endonezya’daki Pandumaan-Sipituhuta yerli halkının, topraklarındaki aselbent ormanlarını yok edecek şirkete karşı barışçıl mücadelesi büyüyerek devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Tano Batak’da 250 kişinin katıldığı ve 31 yerlinin tutuklanmasına neden olan gösteriler nedeniyle 16 yerli hala Medan’da hapiste tutuluyor.
Endonezya’nın batısındaki Sumatra adasının kuzeyindeki Humbang Hasuhutan Bölgesi’ninde, Toba Gölü etrafında yaşayan Sipituhuta’lar, 13 nesildir bu bölgede. Yaklaşık 300 yıla tekabül eden bu süredir Pandumaan-Sipituhuta’lar aselbent ağaçlarının reçinesini toplayarak geçimlerini sağlıyorlar.
Yerliler doğayla uyumlu ve tamamen sürdürülebilir bir yaşam ve üretim şeklini oluşturmuş durumdalar. Reçine toplayıcılarının uydukları kurallar ve izledikleri ruhani ve ahlaki yollar var. Ormanlara ve ağaçlara zarar verilmesini engellemek de, Pandumaan-Sipituhuta halkının kendilerine biçtiği önemli görevlerden biri.
Endonezyalı büyük kağıt şirketi PT Toba Pulp Lestari (TPL) Şirketi’nin 2009 yılında “bölgedeki üretimini yıllık 165.000 tondan 300.000 tona çıkaracağını” açıkladığından beri, Pandumaan-Sipituhuta yerlilerinin protestoları ve mücadelesi devam ediyor. TPL Şirketinin amacı bölgedeki doğal ormanları yokedip yerlerine endüstriyel okaliptüs plantasyonları kurmak.
TPL’nin bağlı olduğu APRIL Holding’in sahibi Endonezya’nın en zengin adamlarından biri olan Sukanto Tanato. Bu anlamıyla halkın verdiği mücadele, Türkiye’de Gerze’de Anadolu Grubu’nun yapmak istediği termik santrale karşı verilen mücadeleyi hatırlatıyor.
Sorunun çözümü için Humbang Hasuhutan Yerel Meclisi liderliğinde özel olarak kurulan bir komisyon şirketin
kullanacağı alanla yerli halkın kullandığı alanların haritasını çıkartarak Endonezya Orman Bakanlığı’ndan yerli halkın kullandığı ormanlara dokunulmamasını istedi.
Bakanlıktan hala bir cevap gelmiş değil, ve şirket yol açımına ve ağaç kesimine var gücüyle devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen ve 31 yerlinin tutuklanmasına neden olan barışçıl protesto gösterilerine katılan bir yerli, itirazını şu sözlerle açıklıyor: “Ben çocuğumu aç komamak için mücadele ediyorum. TPL buraları ele
geçirdiğinde bize de sadece işçisi olmak düşecek. Ben kimseye işçi olmak istemiyorum. Ne gerekiyorsa yapmaya, mücadele etmeye devam!”
HABERLINK- 05-03-2013