• Sonuç bulunamadı

Sosyal medya reklamlarında ünlü kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Sosyal medya reklamlarında ünlü kullanımı"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

ĠSTANBUL TĠCARET ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

HALKLA ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI

HALKLA ĠLĠġKĠLER YÜKSEK LĠSANS PROGRAMI

SOSYAL MEDYA REKLAMLARINDA ÜNLÜ KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

TUĞBA ÖZBAYRAKTAR 100036674

Ġstanbul, Temmuz 2018

(2)

T.C.

ĠSTANBUL TĠCARET ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

HALKLA ĠLĠġKĠLER ANABĠLĠM DALI

HALKLA ĠLĠġKĠLER YÜKSEK LĠSANS PROGRAMI

Sosyal Medya Reklamlarında Ünlü Kullanımı

Yüksek Lisans Tezi

TUĞBA ÖZBAYRAKTAR 100036674

DanıĢman: Prof. Dr. Mete ÇAMDERELĠ

Ġstanbul, Temmuz 2018

(3)
(4)

ETĠK KURALLARINA UYGUNLUK YAZISI

HazırlamıĢ olduğum tez özgün bir çalıĢma olup YÖK ve ĠTĠCÜ Lisansüstü Yönetmeliklerine uygun olarak hazırlanmıĢtır. Ayrıca, bu çalıĢmayı yaparken bilimsel etik kurallarına tamamıyla uyduğumu; yararlandığım tüm kaynakları gösterdiğimi ve hiçbir kaynaktan yaptığım ayrıntılı alıntı olmadığını beyan ederim. Bu tezin ihtiva ettiği tüm hususlar Ģahsi görüĢüm olup Ġstanbul Ticaret Üniversitesinin resmi görüĢünü yansıtmamaktadır.

(5)

ÖZET

Bu çalıĢmada; geleneksel mecralardaki reklamcılık sektörünün artık yerini sosyal medya reklamcılığına bıraktığı ve dijital medyada daha aktif ve daha farklı stratejilerle kullanıldığı anlatılmaktadır. Çok bilindik bir pazarlama stratejisi olan reklamda ünlü kiĢi kullanımı sosyal medyada da o mecraların içerik ve yapısına uygun bir Ģekilde uyarlanarak kullanılmaktadır.

Sosyal medyada ünlülerin reklam yaptığı birçok farklı site ve uygulama bulunmaktadır. ġu sıralar bunlar içerisinde en yaygın ve en aktif kullanılanı Instagram‘dır. Bu sebeple bu çalıĢmada ünlü kiĢilerin markalarla Instagram üzerinden ortak yaptıkları reklam paylaĢımları incelenecek ve bu reklam paylaĢımları içerik analizleri ile açıklanacaktır.

Anahtar Sözcükler: Sosyal Medya, Sosyal Medya Reklamları, Reklamda Ünlü Kişi Kullanımı

(6)

ABSTRACT

The purpose of this study is to explain that social media marketing takes place

traditional media and it is is used more active and more different strategy on the advertising industry. Using celebrities in advertising is a very common and known marketing strategy and it is also used in social media with a suitable context.

There are lots of web-sites and applications in social media which are used by celebrities for advertising. Within these social media channels, the most common and active one is Instagram. Because of the fact that, in this study will be examined that the advertising posts which are shared the celebrity and the brand at the same time via Instagram and these advertising posts are will be explained with the content analysis method.

Key Words: Social Media, Social Media Advertising, Celebrity Endorsement in Advertising

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET ... iii

ABSTRACT ... iv

ĠÇĠNDEKĠLER ... v

TABLO LĠSTESĠ ... viii

RESĠM LĠSTESĠ ... ix

GĠRĠġ ... 1

1. SOSYAL MEDYA REKLAMLARI ... .2

1.1. Sosyal Medya Tanımı ... 2

1.2. Sosyal Medyanın GeliĢimi ve Tarihçesi ... 4

1.3. Sosyal Medya Türleri ... ..6

1.3.1. Sosyal Ağlar ... 6

1.3.2. Fotoğraf ve Video Paylaşımı ... 9

1.3.3. Bloglar ... .10

1.3.4. Mikrobloglar ... .11

1.3.5. Sanal Yaşam ... 12

1.3.6. Podcastler ... .13

1.3.7. Oyunlar ... .15

1.3.8. Uygulamalar ... 16

1.3.9. RSS’ler ... 17

1.3.10. Wiki ve Sohbet Odaları ... 18

1.4. Sosyal Medya Reklamları ... .18

1.4.1. Reklam Kavramı ... .19

1.4.2. Reklamın Dünya‘daki GeliĢimi ... 21

1.4.3. Reklamın Türkiye‘deki GeliĢimi ... 22

1.5. Reklamın ĠĢlevi ... .25

(8)

1.6. Reklam Mecraları ... 27

1.6.1. Televizyon ... 28

1.6.2. Radyo ... 30

1.6.3. Gazete ... 32

1.6.4. Dergi ... 34

1.6.5. Sinema ... 35

1.6.6. İnternet ... 37

1.6.7. Açıkhava ... 39

1.6.8. Sosyal Medya ... 41

1.7. Sosyal Medya Reklamcılığındaki Yenilikler ... 44

2. REKLAMDA ÜNLÜ KĠġĠ KULLANIMI ... 48

2.1. Ünlü Kavramı ... 48

2.1.1. Ünlü Pazarlaması ... 48

2.2. Reklamda Ünlü Kullanımı ... 51

2.2.1. Reklamda Ünlü Kullanımının Tarihçesi ... 53

2.2.2. Ünlünün Ġkna Ediciliği ... .54

2.3. Reklamda Ünlü Kullanımını Açıklayan Modeller ... 55

2.3.1. Kaynak Güvenilirliği ... 55

2.3.2. Kaynak Çekiciliği ... 55

2.3.3. Anlam Transferi ... 57

2.3.4. Ürün Eşleşimi Modeli ... 58

2.3.5. Detaylandırma Olasılık Modeli ... 58

3. SOSYAL MEDYA REKLAMLARINDA ÜNLÜ KULLANIMI ... 59

3.1. AraĢtırmanın Yöntemi ... 61

3.2. AraĢtırmanın Evren ve Örneklemi ... 62

3.3. AraĢtırmanın Önemi ve Bulguları ... 64

3.3.1. Burak Özçivit - Altınyıldız ... 64

(9)

3.3.2. Aslı Enver - Penti ... 68

3.3.3. Serenay Sarıkaya - Head & Shoulders ... 73

3.3.4. Murat Boz-Cornetto ... 78

3.3.5. BarıĢ Arduç-New Balance ... 82

SONUÇ ... 87

KAYNAKÇA ... 90

(10)

TABLO LĠSTESĠ

Tablo 1: Sosyal Medya Kullanımı ĠletiĢim Grafiği ... 3

Tablo 2: Yeni ĠletiĢim Paradigması ... 41

Tablo 3: Geleneksel Reklam Harcamaları ve Dijital Reklam Harcamaları ... 46

Tablo 4: Reklamda Ünlü Kullanımının Avantaj ve Dezavantajları ... 52

Tablo 5: Temel Ġkna ĠletiĢim Modeli ... 55

Tablo 6: Anlam Transferi Modeli ... 56

(11)

RESĠM LĠSTESĠ

Resim 1. Burak Özçivit - Altınyıldız Ortak Reklam PaylaĢımı ... 64

Resim 2. Burak Özçivit - Altınyıldız Ortak Reklam PaylaĢımı ... 65

Resim 3. Aslı Enver - Penti Ortak Reklam PaylaĢımı ... 67

Resim 4. Aslı Enver - Penti Ortak Reklam PaylaĢımı ... 68

Resim 5. Aslı Enver - Penti Ortak Reklam PaylaĢımı ... 69

Resim 6. Aslı Enver - Penti Ortak Reklam PaylaĢımı ... 70

Resim 7. Serenay Sarıkaya - Head&Shoulders Ortak Reklam PaylaĢımı ... 72

Resim 8. Serenay Sarıkaya - Head&Shoulders Ortak Reklam PaylaĢımı ... 73

Resim 9. Serenay Sarıkaya - Head&Shoulders Ortak Reklam PaylaĢımı ... 74

Resim 10. Serenay Sarıkaya - Head&Shoulders Ortak Reklam PaylaĢımı ... 75

Resim 11. Murat Boz - Cornetto Ortak Reklam PaylaĢımı ... 77

Resim 12. Murat Boz - Cornetto Ortak Reklam PaylaĢımı ... 78

Resim 13. Murat Boz - Cornetto Ortak Reklam PaylaĢımı ... 79

Resim 14. BarıĢ Arduç - New Balance Ortak Reklam PaylaĢımı ... 81

Resim 15. BarıĢ Arduç - New Balance Ortak Reklam PaylaĢımı ... 82

Resim 16. BarıĢ Arduç - New Balance Ortak Reklam PaylaĢımı ... 83

Resim 17. BarıĢ Arduç - New Balance Ortak Reklam PaylaĢımı ... 84

(12)

GĠRĠġ

Sosyal medyanın son yıllarda hızla yükseliĢi ve popüler olması ile beraber, pazarlamacılara çevrimiçi pazarlama iletiĢimi faaliyetlerinin planlanması ve yönetilmesi konusunda çok farklı ve yeni imkânlar tanımıĢtır. Geleneksel reklamcılıkta yer alan reklamlarda ünlü kiĢi kullanımı modeli, sosyal medyada yer alan popüler pazarlama iletiĢimi uygulamalarından bir tanesi haline gelmiĢtir. Sosyal medyada ünlü destekçi kullanımı, markaların yada iĢletmelerin marka bilinirliklerini ve güvenilirliklerini artırabilmeleri ve markaya yönelik olumlu tutumlar geliĢtirebilmeleri açısından oldukça önemli bir strateji olarak kabul edilmektedir.

Diğer mecralarda olduğu gibi sosyal medyada da ünlü desteği ile, hedef kitlenin dikkat ve ilgisini çekerek satın alma karar sürecinde farkındalık yaratma, araĢtırma ve değerlendirme süreçleri üzerinde etkili olabilmektedir.

Markalar iĢbirliği içerisinde oldukları ünlü kiĢi ile artık eĢ zamanlı olarak hem televizyonda hem de sosyal medyada reklam yapmaktadırlar. Sosyal medyada marka ve ünlü kiĢinin ortak paylaĢımlar yapması reklamı daha inanılır ve güvenilir bir hale getirmektedir. Sosyal medyada milyonlarca kiĢinin takip ettiği ünlü bir kiĢinin desteğiyle, marka ve reklam çok kısa sürede milyonlarca kiĢiye ulaĢmakta ve markayla ünlü kiĢi özdeĢleĢmesi daha kolay bir Ģekilde gerçekleĢmektedir.

Bu çalıĢmada reklam ve pazarlama stratejilerinde yeni bir uygulama olan sosyal medyada ünlü kiĢi ile eĢ zamanlı yapılan reklamlar; marka ve ünlü kiĢi bazında değerlendirilerek, bu uygulamanın ne tür yenilikler getirdiği açıklanacaktır.

(13)

1. SOSYAL MEDYA REKLAMLARI

Bu bölümde önce sosyal medyanın tanımı, tarihçesi ve türlerinden bahsedilecek, reklamcılığın sosyal medyada nasıl yapıldığı ve sosyal medya reklamcılığındaki yenilikler anlatılacaktır.

1.1. Sosyal Medya Tanımı

Sosyal medya, bilginin, farklı bakıĢların, düĢüncelerin ve deneyimlerin kamu oluĢumlu web sitelerince paylaĢımına olanak sağlayan ve internet dünyasını hızla hayatımıza yerleĢtiren bir uygulama alanıdır (Weinberg, S: 1, 2009). Sosyal medya uygulamaları ile karĢılıklı ilgilerin parçalarına dair insanlar arasında doğal ve gerçek diyalog ortamları oluĢmaktadır. DüĢünceleri daha etkili hale getirmek için farklı içeriklerin karĢılıklı paylaĢılabilmesine olanak tanır (Evans, S: 5, 2008).

Sosyal medya anlayıĢı özellikle web 2.0 temel kavramının oluĢturulması ile geliĢim göstermiĢtir. Bu özelliği itibari ile sosyal medyanın bileĢenleri arasında ―halk, kitle veya toplum‖ ile birlikte ―iĢ birliği‖ kavramları gelmektedir. Bu bakımdan internet sayfalarının sosyal medya özelliğinde tasarlanabilmesi için toplulukların iĢbirliklerine imkân veren nitelikte olmaları gerekmektedir. Böylece ―müĢterek üyeler yapımı‖ olarak da anılmaktadırlar (Benkler, S: 33, 2006).

Sosyal medyaları cazip hale getiren bazı önemli hususları bulunmaktadır. Bu önemli hususların sosyal medya sitelerinin tasarlanması aĢamasında hazırlanması ve uygulamalarda yer bulması gerekmektedir. Bunları Ģu Ģekilde özetlememiz mümkündür:

a) Siteye GiriĢ Ġçin Basit Ara Yüzler: BaĢarılı Sosyal Medya siteleri muhtemel kullanıcıları için siteye giriĢte ve site içinde dolaĢımda onları fazla yormayan basit bir tasarım ile hazırlanırlar. Sadelik içinde mükemmellik yer almaktadır. Bir kiĢinin siteye katılması, site içeriğinden faydalanması ve siteye kendinden bir Ģeyler eklemesi için kolay üyelik ve basit kullanım esastır. Bunun için Wikipedia‘nın sloganı örnek gösterilebilir; ―Anyone Can Edit: Herkes Ekleyebilir‖ (Bruns and Bahnisch, S: 8, 2009).

b) Kullanıcılara EĢit Ġmkânlar Sunma: Diğer bir önemli nokta da kullanıcıların sosyal medya içinde aynı nitelikte olduğu varsayımıdır. Topluluklara kendi yapılarını

(14)

tanımak yerine özgün içeriklerini oluĢturabilecekleri ve kiĢiselleĢtirebilecekleri bir site sunmak daha faydalıdır.

c) PaylaĢılan Ġçerik Sahipliği: Bu özellik kullanıcılar tarafından paylaĢıma sunulan her türlü içeriğin de yasal sorumluluğunu beraberinde getirmektedir. Böylece sitelerin içerikleri daha sağlam oluĢturulmakta ve gerçeğe aykırı, kiĢilik haklarına saldırmayan daha özenli web sayfaları sosyal medya imkânları ile üretilmektedir.

Yukarıdaki özelliklerin yanı sıra sosyal medyanın kendine has bazı ilkeleri de bulunmaktadır. Bunları da Ģöyle sıralamamız mümkündür:

1) Mümkün olduğunca yeni kullanıcılara açık olma ve toplulukları iyiyi kötüden ayırt edici unsurları kullanmaya sevk etme,

2) Topluluklar kendi hedef ve değerlerini paylaĢırlarken aralarında öne çıkan lider nitelikli kiĢiler ile ortak çalıĢmalar yapma,

3) Topluluklar ve onların iĢlemleri zamanla değiĢebilir. Bu değiĢimi cesaretlendirerek takip etmek gerekmektedir,

4) Topluluklar baĢarılarına bağlı olarak gurura kapılabilir. Bunu ellerinden almamaya dikkat etmek gerekmektedir.

Sosyal medya, kullanım bakımından karmaĢık bir yapıda görünse de basit bir iletiĢim simetrisine sahiptir. Örneğin bir öğrenci sosyal medya üzerinden bir öğretmen ve bir uzmanla iletiĢim kurarken, aynı zamanda farklı kiĢiler bu öğrenciyle yine sosyal medya üzerinden iletiĢim kurabilmektedir. Bu durum sosyal medyanın kullanım kolaylığını da açıklamaktadır.

Tablo 1. Sosyal Medya Kullanımı İletişim Grafiği (Dawley, 2009: 112).

(15)

Sosyal medyayı üç anahtar kavramla tanımlamak mümkündür (Nakki vd. 2011).

1. İçerik: Fotoğraflar videolar, statü güncellemeler, etiketlemeler, linkler, vb.

2.Topluluklar: Ġnsanların ağ oluĢturmalarına, iĢbirliği yapmalarına ve iletiĢim kurmalarına yarar.

3.Web 2.0: Sıradan insanlar için içerik paylaĢımını kolaylaĢtıran kolay kullanımlı teknolojileri ve uygulamaları içerir. Sosyal medyada ilk baĢlarda kullanıcıların ücretsiz olarak kolayca boĢ zamanlarında eriĢimini sağlamak amaçlanmıĢtır. Büyük orandaki popülerliği, Ģirketlerin ve kuruluĢların sosyal medyayı kendi amaçlarına uygun olarak kullanmalarına yol açmıĢtır.

Sosyal medyayı 3 evrede incelemek mümkündür (Klang ve Nolin, 2011):

• Web tabanlı sosyal etkileĢim uygulamaları: Myspace, Youtube, Faceboook, Twitter, vb. • 2007‘den sonra ivme kazanan sosyal medyayı ticari avantaj sağlamak adına kullanan iĢ dünyası.

• Yönetim organlarının sosyal medyayı kullanması: Bu akım 2009‘da baĢlamıĢtır. Bu uygulama bireylerin ve Ģirketlerin sosyal medyadaki varlıklarından farklıdır. Bireyler ve Ģirketler sosyal medyada daha esnek hareket ederlerken, yönetim organları açıklık ve Ģeffaflığı vurgulayan düzenlemelerle hareket alanlarını kısıtlamak durumunda kalmaktadır. Bu düzenlemeler devlet veya devlet-dıĢı, bilerek veya bilmeyerek, yasal, teknik veya ekonomik vb olabilir (Klang ve Nolin, 2011).

1.2. Sosyal Medyanın GeliĢimi ve Tarihçesi

Pek çok kaynağa göre; Ward Christensen ve Randy Suess adındaki iki teknoloji tutkunu arkadaĢın, 1978 yılında arkadaĢları ile irtibat halinde kalmak için BBS isimli bir yazılımı geliĢtirmeleri sosyal medyanın baĢlangıcı olarak değerlendilir. Bu sistem;

kiĢilerin ―giriĢ yaparak‖ çevrimiçi oldukları ve bu sayede diğer insanlarla iletiĢim kurabildikleri ilk sosyal ağ örneği olmuĢtur. BBS yazılımı, kullanıcılara mesaj bırakma, mesaj okuma, dosya transferi yapmak ve oyun oynamak gibi faaliyetleri oturum açma suretiyle birbirleri ile etkileĢime geçerek yapmalarına izin veren bir sistemdir (Chapman, 2009).

1979‘da Duke Üniversitesi‘nden Tom Truscott ve Jim Ellis Usenet adında dünya çapında bir tartıĢma sistemi yaratarak sosyal medya kavramının ortaya çıkıĢına bir

(16)

zemin hazırlamıĢtır. Bu sistem, internet kullanıcılarına dünya çapında sosyal mesajlar yayınlamasına olanak tanımaktadır. YaklaĢık 27 yıl öncesinde Bruce ve Susan Abelson tarafından kurulan Open Diary isimli ilk sosyal ağ sitesi ile sosyal medya kavramı günümüzdeki anlamıyla kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Open Diary bir kitleye çevrimiçi günlük yazılar yazan kiĢileri bir araya getirerek sosyal paylaĢım ortamı oluĢturmaktadır.

‗Weblog‘ teriminin ilk kez kullanılmaya baĢladığı tarih de Open Diary adlı sosyal ağ sitesi kavramının ortaya çıkıĢ zamanıyla eĢtir. Blog yazarlarından birinin ‗weblog‘

terimini Ģakayla ‗we blog‘ cümlesine çevirmesinden 1 yıl sonra terim ‗blog‘ olarak kısaltılmıĢ halde kalmıĢtır. Ġnternet eriĢiminin hızla artması ve popüler anlayıĢla birlikte Myspace ve Facebook gibi birçok farklı sosyal ağ siteleri ortaya çıkmıĢtır. Böylece günümüzde ‗sosyal medya‘ olarak anılan popülerleĢmiĢ bir kavram oluĢmuĢtur (Kaplan ve Haenlein, 2010: 60)

O‘Reilly Media‘nın, 2004 yılında düzenlendiği konferans sonucunda Web 2.0 kavramı teknoloji dünyasında yer edinmiĢtir. Bu kavram çevrimiçi grupları, kullanıcılar tarafından web sitesi içeriğinin tasarlanmasını belirtmektedir (Aslan, 2017: 232-233).

Web 2.0 teknolojisi ile birlikte internet hızlı bir ilerleme yaĢayarak daha ucuz ve daha rahat eriĢime sahip olmuĢtur. Böylece internette yaĢanan dünya çapındaki kullanım artıĢı insanların içerik paylaĢabildiği, çevreyle iletiĢim kurabildiği, çeĢitli paylaĢımlarda bulanabildiği sosyal medya araçlarının ortaya çıkmasına ve kullanıcı sayısının hızlı bir Ģekilde artıĢına katkıda bulunmuĢtur (Tengilimoğlu vd., 2014: 79).

Sosyal medyanın iĢlerlik kazanması sosyal ağ sitesi olan Sixdegrees‘in 1997 yılında faaliyete baĢlaması ile artmıĢtır. Sixdegress sitesi kullanıcılarına profil oluĢturmasına, arkadaĢlarını ve arkadaĢlarının arkadaĢlarını kendi listelerine eklemesine olanak tanımıĢtır. Sixdegrees sosyal ağ ortamında iĢlevini yitirdikten sonra Facebook, Linkedin, Myspace, Youtube, Flickr, Foursquare, Instagram, Twitter gibi sosyal paylaĢım siteleri geniĢ kitlelerin kullanımına açıldı. Myspace, Youtube ve Flickr gibi siteler video ve fotoğraf paylaĢıma odaklanan medya paylaĢım siteleridir. Foursquare ise kullanıcıların gezip gördükleri veya bulundukları mekanlar hakkında yorum yaptıkları, bilgi paylaĢtıkları bir sosyal ağ sitesidir.

2002 de kurulan ve 2003 yılında kullanıma açılan Linkedin, iĢ dünyasının profesyonel sosyal ağ ortamında iletiĢimini sağlar.

(17)

2004 yılında Harvard Üniversitesi öğrencileri için özel bir sosyal ağ olarak ortaya çıkan Facebook 2006 yılında insanların profil sayfası oluĢturarak kendilerini tanıtan bilgilerin yer aldığı, resimlerini, videolarını, durumlarını, bulundukları yeri ve ne hissettiklerini paylaĢabildiği, arkadaĢlarıyla iletiĢim kurabildikleri sosyal medya aracı olarak dünya çapında geniĢ kitlelerin kullanımına açılmıĢtır.

Kullanıcıların ne yaptıklarının, nerede olduklarının ve nasıl hissettiklerinin kısa durum güncellemeleri Ģeklinde paylaĢtıkları ve diğer kiĢilerle iletiĢim kurabildikleri sosyal ağ sitesi olan Twitter 2006 yılında kurulmuĢtur (Kietzmann vd., 2011: 242).

Instagram ise kullanıcılara hayat anlarını mobil fotoğraf, video ile yakalama ve arkadaĢlarıyla paylaĢma hizmeti sunan, resimlerin filtrelenebildiği, Ekim 2010‘da kurulan sosyal medya aracıdır (Hu vd., 2014: 595).

1.3. Sosyal Medya Türleri

Sosyal medya siteleri alanları ve iĢlevselliği açısından bakıldığında Ģu Ģekilde kategorize edilmektedir (Gönenli ve Hürmeç, 2012). Sosyal ağlar, fotoğraf ve video paylaĢımı, bloglar, mikroblogging, sanal yaĢam, podcast‘lar, oyunlar, uygulamalar, RSS‘ler (zengin site özeti), wiki‘ler ve sohbet odalarıdır.

1.3.1. Sosyal Ağlar

Ġnsanlık bugün, örgütsel bilgi, kiĢisel yaratıcılık ve öğrenme kapasitesinin, değer kaynakları olarak ve sermaye ve iĢçiliği bir yana iten bir ağ toplumunda yaĢamaktadır(Taatila , 2006). Bu ağ toplumunu temelde yeni iletiĢim teknolojileri oluĢturmakla beraber, insanlığın bu sanal ortamda yeni bir iletiĢim çabası gösterdiğini söylemek de mümkündür. Bu çaba özellikle sosyal ağlarda çok açık bir Ģekilde görülmektedir. Sosyal ağlar, kitlelerle bağlantı kurmak için sistemde zorunlu bulunan profilin paylaĢılmasına olanak tanıyan, bir bağlantıyı paylaĢanlarla diğer kullanıcıların listesinin birbirine eklemesi ve aynı zamanda sistemde bulunan her bir kiĢinin birbirilerini görmesini sağlayan web tabanlı servis olarak tanımlanmaktadır.

Downes‘a göre sosyal ağlar iliĢkiler seti tarafından bir araya getirilen kiĢisel bağların birleĢimine denilmektedir (Downes, 2005). Bir sosyal ağ bir dizi insanın,

(18)

bulunan gruplar ve uzmanlığı, kaynakları ve bilgiyi paylaĢarak, arzu edilen sonuçları baĢarmak için etkileĢimler olarak tanımlanmaktadır(O‘Murchu, 2004). Web tabanlı servis olarak sosyal ağ siteleri, zorunlu bir sistem aracılığıyla genel bir profil oluĢturmak için kiĢisel çalıĢmalara izin verir, diğer kullanıcıların bir listesini oluĢturur ve bağlantıda olan kiĢilerin birbirleriyle paylaĢımına olanak tanır ayrıca sistem sayesinde diğerleri tarafından yapılanları ve listedeki diğer insanların birbirlerini görmesini sınırlayabilecek olanakları tanır. Bu bağlantıların içeriği siteden siteye değiĢebilir(Boyd ve Ellison, 2007: 222).

Sosyal ağlar birbiriyle ilgili ya da değiĢik bilgileri içinde bulunduran değiĢik etkilerin söz konusu olduğu bir grubu ifade etmektedir. Sosyal ağ, bilginin ağa üye kiĢiler arasında paylaĢılmasını ve üyeler arasında yayılmasını sağlamaktadır(Phillips ve Phillips, 1998: 330).

Genellikle, sosyal ağ sitelerindeki üyeler, biyografileri, fotoğrafları ve bazı diğer kiĢisel bilgilerinin yer aldığı alanlarla, kiĢisel profil sayfasına sahiptirler. Buna ek olarak yorumda bulunabilen diğer site üyeleri, resim ve isimleri için bir yazı boĢluğuna sahiptir. Örneğin, Flickr fotoğrafların postalanmasını, etiketlenmesini ve fotoğraflara yorum yapılmasını destekler, Youtube da aynı zamanda videolarda bu özellikleri desteklemektedir. Daha özel siteler, insanları benzer okuma tercihlerine bağlayan

―ConnectViaBooks‖ ve yararlı iĢ bağlantıları ve iliĢkileri yaratmayı amaçlayan

―LinkedIn‖, içerir(Thelwall, 2008: 728).

Sosyal ağ, normalde katılımcılarına, sosyal destek bulma, yeni sosyal ve iĢ olanakları değerlendirme fırsatlarını(Hogg ve Adamic, 2007: 236) sosyal sermaye içeren finansal kaynakları, malları ya da servisleri(Laure vd., 1997: 44) değiĢtirme olanaklarını sunar.

Sosyal ağ siteleri, depolanmıĢ kullanıcı profillerindeki veriler aracılığıyla insanları birbirine bağlar. Bu kullanıcı profilleri, diğer kullanıcılar için bir tanımlama oluĢturmaktadır. ÇeĢitli siteler arasındaki en önemli ayırt edici faktör, profil bilgilerindeki bilgi oranı ve düzenidir(Neumann ve Hogan, 2005: 473).

Online sosyal ağlar bazı popüler web sitelerinin kalbini oluĢturmaktadırlar.

Teknoloji geliĢtikçe daha çok uygulama, daha çok birbirine bağlı hale gelmektedir. Bu

(19)

durum aynı zamanda sosyal ağların, yerel ve örgütsel bilginin yanı sıra, kiĢisel ve ticari online etkileĢimde de önemli bir rol oynadığını göstermektedir(Mislove vd., 2007: 31).

Sosyal ağlar büyüklük ve heterojenlik açısından çeĢitlilik gösterir(Laure, 1997:

12). Küçük homojen ağlar, geleneksel çalıĢma grupları ve kasaba türündeki yerlerde yaĢayan insanların oluĢturdukları ağlardır. Bunlar var olma sebeplerini korumada iyidirler. GeniĢ sosyal gruplar ise daha karmaĢık ve ağ üyelerinin özellikleri bakımından daha heterojen bir özellik göstermektedir.

Öte yandan sosyal ağlarda genel olarak üç çeĢit bağdan bahsedilebilir. Birincisi kullanıcının hareketi onun arkadaĢlarının yapacağı davranıĢları tetikler. Örneğin bir kullanıcı bir ürün aldığında onun arkadaĢı da aynı çeĢit üründen satın alır. Ġkincisi bireylerin aynı Ģeyleri sevmesidir; yani kendilerine benzer olanlara dostça davranması ve bu yüzden benzer davranıĢlar göstermesidir. Üçüncüsü çevredir. DıĢ faktörler hem arkadaĢ olan iki bireyin hem de onların hareketlerinin temel bağını oluĢturmaktadır.

Örneğin iki arkadaĢ aynı Ģehirde yaĢamayı sever ve bu yüzden online fotoğraf paylaĢım sitelerine benzer Ģeylerin fotoğraflarını gönderirler(Anagnostopoulos vd., 2008: 7).

Son beĢ yılda, sosyal ağ sitelerine, on milyonlarca internet kullanıcısı talep gösterdi ve böylece sosyal ağlar hem yetiĢkin hem de genç kullanıcılarla değerini artırdı. Bu noktada sosyal ağlarla ilgili sayısal verilere bakıldığında büyük önem arz eden rakamlarla karĢılaĢılmaktadır(Lenhart ve Madden, 2007: 2):

 Üniversite öğrencilerinin % 82‘si ve 19 yaĢ altının %55‘i sosyal ağ kullanır.

 13‐ 19 yaĢ arasının %28‘inin blogu bulunmaktadır.

 Ġnternet kullanıcılarının %28‘i etiketlenmiĢtir ya da fotoğraflar, yeni hikayeler, veya blog mektupları gibi online içeriklerine göre sınıflandırılmıĢlardır.

 Ġnternet kullanıcılarının %48‘i YouTube gibi video paylaĢım sitesi kullanmaktadırlar.

Sosyal ağlar günlük hayatımızın niteliğini artırmaktadır. Profesyonel ve sosyal hayat, sosyal ağlar aracılığıyla gittikçe daha fazla rapor edilir, araĢtırılır, paylaĢılır ve

(20)

1.3.2. Fotoğraf Ve Video PaylaĢımı

Sosyal medya uygulamaları, her türlü fotoğraf, video, slayt, müzik gibi içerikleri kullanıcılara paylaĢma imkânı sunup, diğer katılımcılar ile paylaĢım üzerinden tartıĢma olanağı yaratmaktadır. Ayrıca içerikleri paylaĢan kiĢiler, paylaĢımı istedikleri Ģekilde eriĢime açık hale getirebildikleri gibi belirli kiĢiler ile de sınırlayabilmektedir (Akar, 2010: 92). KiĢisel profil sayfası oluĢturulma zorunluluğu olmadan kiĢiler, video, fotoğraf müzik ve doküman paylaĢımı yapmaktadır.

Döküman paylaĢımı, farklı formatlardaki yazılı belgeleri veya görselleri kullanıcıların Slideshare, Scribd gibi çeĢitli doküman paylaĢım servisleri ile dokümanlarını paylaĢıp, bilgisayarlarına kaydettikleri gibi çevrimiçi ortamda diğer kullanıcılar ile paylaĢım yapılmasını sağlamaktadır (Manavcıoğlu, 2015: 36-37). Artık akıllı telefonlar sayesinde kiĢiler sunum ve slaytlarını istedikleri anda e-posta ile istedikleri kiĢilere gönderebilmektedir.

Sosyal medya üzerinden video paylaĢımını sağlayan Youtube dünyanın ikinci arama motoru haline gelmesinden dolayı içerik paylaĢım siteleri denildiği zaman ilk akla gelen video paylaĢım servislerinin en popüler örneklerinden birini oluĢturmaktadır ( Kahraman, 2014: 41). Kullanıcılar, Youtube‘ta izledikleri videoları, videonun altında yer alan beğen veya beğenme butonuna basarak yorum yapmadan da duygularını ifade edebilmektedirler. Ayrıca kullanıcılar, istedikleri videoları Facebook ya da Twitter gibi sosyal paylaĢım sitelerinde de paylaĢabilmektedirler. Youtube haricinde diğer video paylaĢım sitelerine örnek olarak; Google Video, Dailymotion, Metacafe, Revver, Vimeo verilmektedir (Akar, 2010:96). Video paylaĢımı ile sosyal medya kullanıcıları kendi videolarını yayınladıkları gibi en popüler videolara eriĢmekte ve videolara yorum yapabilmektedirler.

Döküman ve video paylaĢımı haricinde resim/fotoğraf paylaĢımını sağlayan siteler de içerik paylaĢım sitelerinin bir diğer türünü oluĢturmaktadır. Fotoğraf veya diğer görseller, paylaĢım sitelerine yüklenip, çevrimiçi ortamlarda sunulmaktadır (Mavnacıoğlu, 2015:41). Fotoğraf paylaĢım alanında en çok tercih edilen ve ilk platformlardan biri olan 2004 yılında açılıp, 2005 yılında Yahoo tarafından satın alınan Flicker ile kullanıcılar ücretsiz kullanıcı hesabı açıp fotoğraflarını yayınlamaktadır (Kahraman, 2014: 40). Ayrıca Flicker ile kullanıcılar web üzerinden albüm

(21)

oluĢturabilmektedir. Kullanıcılar, çeĢitli flitreler ile fotoğraflarını düzenleyip, poster veya takvim gibi Ģekillerde fotoğraflarını paylaĢabilmektedir. Flicker‘dan sonra 2010 yılında kurulan ve 2012 yılında Facebook tarafından satın alınan Instagram hem fotoğraf hem de video paylaĢım sitesi olarak birçok kullanıcı tarafından tercih edilmektedir (Yeniçıktı, 2016:95).

Kullanıcıların, yaĢamlarında en önemli ve özel anları fotoğraf ve video aracılığı ile eğlenceli ve hızlı bir biçimde diğer kiĢiler ile paylaĢması Instagram‘ın popüler olmasını sağlamaktadır. Ayrıca fotoğrafların beğenilip, altlarına yorum bırakılması ve fotoğraflarda yer alan kiĢilerin etiketlenme özelliği ile etiketlenip fotoğrafların kendi hesaplarında da yer alması Instagramın özelliklerini oluĢturmaktadır. (Türkmenoğlu, 2014: 96). Kullanıcıların web üzerinden ücretsiz bir Ģekilde kendi albüm ve videolarının oluĢmasına imkân sağlayan tüm içerik paylaĢım siteleri ile kiĢiler hızlı ve kolay Ģekilde yaĢamlarının her anını paylaĢmakta ve diğer kullanıcılar ile iletiĢim halinde bulunmaktadır.

Sosyal medya platformları kurumlar içinde önemli bir yer tutmaktadır.

Kurumlar, sosyal medya platformları üzerinden kurumsal tanıtımlar, reklam filmleri, gerçekleĢtirdikleri sorumluluk projeleri, organizasyonları, kampanyaları, basın toplantıları, kurum yöneticilerinin yapmıĢ oldukları röportajları hem video hem de resimler ile hedef kitlelerine sunmaktadır.

1.3.3. Bloglar

Ġnsanlar binlerce yıldan beri günlük tutmakta (Örneğin Roma Đmparatoru Marcus Aurelius) ve 1994‘den beri bunları çevrim içi olarak yazabilmektedir.

Swarthmore Kolejinde bir öğrenci olan Justin Hall, 1990‘ların ortasında video oyunları ve oyun kuralları hakkında yazmaya baĢladığında internetin ilk günlükçülerinden biriydi. BaĢlangıçta bu günlükler HTML ile yazılmıĢ olan ve el ile düzenli olarak güncellenen normal sitelerin sadece bir parçasıydı. Gerekli olan bu teknik bilgi, ortalama bir insanın çevrimiçi günlük tutmasını engelliyordu (Zarrella, 2010: 11).

Günümüzde ise bloglar, geniĢ bir Ģekilde bilinen bir teknoloji olarak görülmektedir. Son yıllarda kiĢisel ve örgütsel blogların sayısı önemli bir Ģekilde artmaktadır (Akar, 2010:

47). Blog, ―web günlüğü‖ anlamına gelen, internet bazlı, hedef kitlelerle karĢılıklı

(22)

etkileĢimi öne çıkaran, hedef kitle öncelikli bir haber yayma ve halkla iliĢkiler aracıdır (Yavuz ve Haseki, 2012: 128).

Blog, Weblog isminden türetilmiĢtir ve genellikle bireyler ya da gruplar, son sürdürülen ve geniĢ bir izleyici kitlesi için yorumlar ve fikirler sunan web sitesidir (Akar, 2010: 45).

Bloglar bir kiĢi veya bir grup tarafından bireyler veya Ģirketler adına hazırlanabilmektedir. Blogda en önemli konu içeriktir. Ġçerik ne kadar taze, doğru ve güvenilir algılanırsa blog o kadar değerli sayılır (Yavuz ve Haseki, 2012: 128). Bloglar, giriĢlerin tipik olarak düzenli ya da en azından sık olduğu ve ters kronolojik sırayla – yeni gönderilenden eski gönderilene göre – görüntülendiği geliĢmiĢ bir web sitesi türüdür (Akar, 2010: 45).

Genel manada baktığımızda blog, kullanıcı ya da kullanıcılarının herhangi bir internet bağlantısı ile internette anlık yayın yapmalarını sağlayan, içeriği kolay bir Ģekilde oluĢturulabilen ve güncellenebilen internet sitesidir (Richardson, 2009: 17).

Blogların birçok çeĢidi bulunmaktadır. Bu blog çeĢitlerine bakıldığında, en yaygın olanlarını Ģu Ģekilde sınıflandırabiliriz: KiĢisel günlük bloglar, haber blogları, aktivist blogları, politik bloglar, eğitim blogları, teknoloji blogları, Ģirket ve endüstri blogları en yaygın olan bloglardır.

Herkese istediği zaman istediği Ģekilde kolayca bilgilenme fırsatı veren bloglar iletiĢimi hem küreselleĢtirir, hem de toplumsallaĢtırır. KiĢiselleĢtirmesinin nedeni isteyen herkes çok rahat bir Ģekilde fikrini ve düĢüncesini söyleyebilir.

ToplumsallaĢtırmasının nedeni de bu blog hareketiyle toplumda iletiĢim Ģekilleri değiĢmekte, fikrini söyleme özgürlüğü düĢünce ve davranıĢ Ģekillerini etkilemektedir (Aslan, 2011: 18).

1.3.4. Mikrobloglar

Mikroblog, anlık, kısa ve öz içerikleri baĢka kiĢiler ve bağlı kitleler ile paylaĢma mecrasıdır. Mikrobloglar en çok profesyoneller tarafından, haber ve bilgi yaymak, paylaĢmak amacıyla kullanılmaktadır (Ök, 2013: 19). Çünkü dünyanın neresinde olunursa olunsun bir haberi, geliĢmeyi, bilgiyi en hızlı yayacak araç bir mikroblogdur.

Bu hızı sağlayan özellikler; bir iki cümlelik içerikle güncellenebilmesi, cep telefonu sistemi ve iPhone gibi araçlarla kullanılabilmeleri Ģeklinde sıralanabilmektedir (Yavuz ve Haseki, 2012: 129).

(23)

Mikroblogging, Web 2.0‘ın en yeni sosyal fenomenlerinden birisidir. Ġnsanların o anda ne yaptıklarıyla ilgili webde kısa mesajları yayımlamasına izin vererek blogging ile anlık mesajlaĢma arasındaki boĢluğu doldurmaktadır. Üyelerin / abonelerin akıcı ağında, basit ve çok hızlı bir iletiĢim formu olmasından dolayı, küçük bilgi güncellemeleri ve değiĢikliklerine iliĢkin yeni fırsatlar sunmaktadır. Mikroblogging, aslında insanların kısa metin gönderileri aracılığıyla ―tanıdıkları / arkadaĢları‖ ile ilgili güncel kalmasına izin veren bir kısa mesaj yayımlama hizmeti ve internette metin, resim, link, kısa video ya da diğer medyadan oluĢan küçük çaplı dijital içeriği gönderme uygulamasıdır. Günümüzde Twitter, web üzerinde, Plurk, Jaiku ve Pownce gibi diğer mikroblogging platformlarıyla karĢılaĢtırıldığında belki de en çok bilinen mikroblogging uygulamasıdır (Akar, 2010: 55).

Mikroboglar dünyanın herhangi bir yerinde olan bir geliĢmeyi en hızlı duyuran platformlar olarak bilinmektedir. Sınırlı içerik ile güncellenebilmeleri mobil araçlar ile kolayca kullanılabilmeleri, içeriğin hızlı bir Ģekilde yayılmasına imkân sağlamaktadır (www.kurumsalhaberler.com, 27 Mayıs 2015). Mikroblogların birçok özelliği vardır ama bu özelliklerin arasından en çok öne çıkanlar Ģöyle sıralanabilir:

• Sanal ortamda fikirlerini hızlıca açıklama ve tartıĢma ortamı meydana getirmeyi sağlar. • Hiç beklenmedik zamanlarda ve konularda topluluklar oluĢturur.

• Süreç odaklı öğrenmeyi temel alan iĢbirlikçi bir çevre meydana getirir.

• Farklı kültürlerden gelen insanların grup olmasını kolaylaĢtırır.

• Proje yönetiminde iĢbirliği yapmak veya öğrencilerin düĢüncelerini değerlendirmek gibi durumlarda yararlı bir araçtır.

• Konferans ve benzeri etkinliklerde destekleyici bir role sahiptir.

• KiĢinin kendi kiĢisel öğrenme ağını kurmasına olanak sağlar.

• Günlük dilin kullanımını öğrenmeye, anlamaya yarar.

• Eğitim-öğretim sürecinde etkili olarak kullanılabilir (Holotescu ve Grosseck, 2010: 2).

1.3.5. Sanal YaĢam

Ġnsanoğlu, göçebe yaĢamla yeryüzünde farklı alanları keĢfetti. Kefettikçe yeryüzüne yayıldı, çoğaldı. Sonra ulaĢım araçları geliĢtirdi ve daha uzak yerlere yayıldı.

Bu derece büyüyen ve yeryüzünün her köĢesine yayılan insanoğlu, kendi arasındaki

(24)

araçlarıyla kapatmaya çalıĢarak telefon, bilgisayar ve internet gibi teknolojilerle her zaman iletiĢimde kaldı ve etkileĢimde bulundu.

Artık küresel bir dünyanın bir köy ya da bir sokak sürecine girdiği söylenebilir (McLuhan, 1962). Özellikle internet ile küreselleĢmede hız kazanan dünyanın, sanal olarak küçüldüğü ve insanlar arasındaki etkileĢimin daha çok arttığı söylenebilir. Birey, artık sadece kendi fiziksel çevresinden değil dünyanın diğer bir ucundaki birey ya da toplumun kültüründen, yaĢayıĢından, duygu ve düĢüncelerinden de etkilenebilmekte ve Ģekillenebilmektedir. Ġnternet, yapısı gereği en çok etkileĢime olanak tanıyan teknolojilerdendir. Bu nedenle internette yani sanal ortamda gerçek yaĢama göre gruplara ya da topluluklara katılmak ve onların bir üyesi olmak daha kolaydır.

Bugün birçok kurum ve kuruluĢ hizmetini gerçek yaĢamın yanında sanal ortamda da vermektedir. Öyle ki, bazı kurum ve kuruluĢların sadece sanal ortamda hizmet verdiği de söylenebilir. Sanal hastane, sanal dershane, sanal üniversite, sanal okul, sanal konferans, sanal Ģirket, sanal belediye gibi faaliyetlerin gösterildiği düĢünüldüğünde sanal ortamdaki yaĢamda gelinen noktayı gözler önüne sermektedir (Adıgüzelli, 2009; Davidow ve Malone, 1997; Kurt, 2006; SaraçbaĢı, 2010; Uymaz, 2007). Bunun yanında, sanal ortam kendi dilini, tarzını ve yaĢam biçimini de oluĢturarak sanal kültür oluĢturma yolunda ilerlemektedir. ġimdilik sanal ortamda her toplum kendi kültürünü ve dilini internete aktarsa da tüm toplumlar tarafından kullanılan ortak bir dil ve kısaltmalar da geliĢimini sürdürmektedir. Ġnternet dili olarak sanal ortamda kullanılan bu dil özellikle de harf yerini alan simgelere dayanmaktadır (Çakır ve Topçu, 2005). Ġnternetin dünyayı küreselleĢmeye sürüklemesi ile internet dilinin daha çok geliĢeceği ve kullanacağı söylenebilir, çünkü tüm dünyaya açık olan internetin kullanıcıları arasında iletiĢimi ve etkileĢim sağlamaya yönelik ortak bir iletiĢim diline ihtiyaç duyulmaktadır.

1.3.6. Podcastler

Podcasting, bireylerin bilgisayarları veya portatif medya aracılığıyla internet üzerinden dijital seslerin dağıtılmasını sağlayan bir sosyal medya bileĢenidir (Gönenli ve Hürmeriç, 2012: 217 ve Bell, 2009: 95).

(25)

Podcast terimi, ilk kez The Guardian gazetesi teknoloji yazarı Ben Hammersley tarafından ġubat 2004‘te türetilmiĢtir. Podcast, iPod‘daki ―pod‖ ve yayımlamadaki

―cast‖in birleĢimidir. Podcasting, yakın tarihte ortaya çıkan heyecan verici mükemmel teknolojilerden biridir. Bir podcast, genellikle RSS(zengin site özeti) yoluyla download yapmak için internet üzerinden dağıtılan bir ses ya da medya dosyasıdır. Tipik olarak podcasterlar, video bloggerlar gibi, izleyicilerinin tüketmesi için içerikleriyle ilgili düzenli güncellemeler sunmaktadır. Đçerikler, abone olanların bağlanması ve etkilenmesi için genellikle ses yoluyla sağlanmakta ve iTunes yoluyla downloadlar sunulmaktadır (Akar, 2010: 106 ve Karaman vd., 2008: 36).

Podcastların eğlence amaçlı kullanımı ile birlikte eğitim amaçlı ve iĢ amaçlı kullanımı da yaygınlaĢmaktadır. Örneğin öğrencilerin çeĢitli dersleri podcast olarak takip etmesi ya da iĢ dünyasında çeĢitli verilerin podcastlar sayesinde izlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu da sistemin sahip olduğu, tekrar izleme veya dinleme, internete bağlanan herhangi bir cihaz üzerinden kolayca yayın yapabilme ve çabuk değiĢen verilerin sık sık güncellenebilmesi gibi avantajlarından ileri gelmektedir (Akkaya, 2013:35).

GeçmiĢ yıllarda, Podcasting eğitimsel olmayan amaçlar için yayınlanan mp3 formatında ses kayıtlarıyken, günümüzde videoların mp4 dosya biçimiyle de eğitim amaçlı, yeni bir mobil öğrenme aracı olarak kullanımına baĢlanmıĢtır. Podcastler internetten mobil araçlara yüklendikten sonra, internet bağlantısına gerek duyulmaksızın istenilen yere aktarılabilir, istenildiği zaman da dinlenebilirler. Bruno (2007), [2],‘ye göre Podcastin avantaj ve dezavantajları Ģu Ģekildedir:

Avantajları;

• Podcast, dinleyicinin, kayıtları isteğine bağlı Ģekilde, istediği yerde istediği zaman, dinlemesine izin verir.

• Podcast ürünleri oldukça az masraflıdır, abonelikler genelde ücretsizdir.

• Podcastlerin dijital olması, bunu çevrimiçi eriĢimle kullanıĢlı kılar.

• Podcastler basit kullanımlı ve kullanıcı dostudur.

Dezavantajları;

• Mevcut teknoloji altyapısıyla bütünleĢme sıkıntıları,

(26)

• Kullanılan akademik içerik eksikliği ve ticari kaynaklardan lisans anlaĢmaları zorlukları,

• Teknik sınırlamalar ve eğitim kaynaklarının eksikliği,

• Podcasting iĢlevselliğinin, fakülteler ve öğrenciler tarafından tam olarak bilinmemesi, bu konudaki bilinç ve bilgi eksikliği olarak sıralanabilir.

1.3.7. Oyunlar

Gerçek yaĢamda bireylerin toplumsal kurallara uymalarını sağlayan toplumsallaĢtırıcı kurumlardan biri olan oyun ve oyun kültürü, sanal uzamda konsol, bilgisayar veya devasa online oyun Ģeklinde alt türler içerisinde gerçekleĢmektedir.

Kısaca dijital oyunlar olarak adlandırılabilecek tüm bu oyunlar, iletiĢim sürecinin üç temel ögesinin, sektörün/üreticinin, metnin/içeriğin ve oyuncunun/tüketicinin birlikte ele alınmasıyla bütünlüklü bir yaklaĢımla irdelenmelidir.

Dijital oyun üretimi denilince, artık sadece yazılım ve bu üretilen yazılımın dağıtılması ve pazarlanması değil, yan ürünleri de içeren çeĢitli popüler kültür metinlerinin dikey ve metinlerarasılığı üzerinden iĢleyen geniĢ bir pazar aklımıza gelmektedir. Türkiye‘de dijital oyun sektörü denildiğinde ise, ilk olarak yurtdıĢında yazılan ve piyasada satılan bilgisayar ve konsol oyunlarıyla, Ġnternet cafe‘lerde ücretli ya da ücretsiz oynanan online oyunların pazarlaması; ikinci olarak da, yerli üretimlerin piyasaya sürülmesi söz konusudur.

Dijital oyunların üretimi süreci, ilk olarak, öykü ve karakterlerin tasarımı, prototiplerin üretimi; ikinci veya eĢ anlı olarak, bu tasarıma finans kaynakları bulunması; üçüncü olarak, bu finans kaynaklarının platform üreticisi, lisans sahibi, yatırımcı, yayıncı vb. olarak ayrıĢtırılması; dördüncü olarak, demo üretimlerin hazırlanması ve denenmesi; beĢinci olarak, ön testlerin sonuçlarına göre lisanslama ile ilgili gerekli iĢlerin yapılması; altıncı olarak, oyunun üretim aĢamasında yerelleĢtirilmesi; yedinci olarak, oyunun yazılması/basılması; sekizinci olarak, oyunun dağıtılması ve uygun pazarlama stratejilerinin kullanılması; dokuzuncu olarak, satıĢ gelirlerin elde edilmesinden oluĢur (Kerr, 2006:42).

Level dergisi ise dijital oyunları, hem tematik hem de teknolojik özelliklerine göre Ģu Ģekilde sınıflandırmaktadır:

(27)

-Ağ Oyunları (Örneğin Counter-Strike, UT2004, Battlefield serisi)

-Aksiyon Oyunlar (Örneğin Max Payne, Splinter Cell, Tomb Raider, GTA) -First Person Shooter (FPS)

-Macera Oyunları

-Motorsporları ve yarış oyunları

-Rol Yapma/Canlandırma Oyunları (RPG) -Simülasyon Oyunları

-Spor Oyunları -Strateji Oyunları

1.3.8. Uygulamalar

Tabletleri ve akıllı telefonları diğer mobil teknolojilere göre farklı kılan, daha fonksiyonel, kullanıĢlı ve kiĢiye özel olmasını sağlayan en önemli özellik bu cihazlar için geliĢtirilen mobil uygulamalardır. Tablet ve akıllı telefonlara e-mağazalar aracılığıyla birçok mobil uygulama indirilebilir. Ġnternet ağı ve mobil teknolojilerin geliĢmesi ile ortaya çıkan e-mağaza veya diğer ismiyle web mağazalar, günümüz bilgisayar dünyasında ticaretin ana teması olan geniĢ kitlelere güncel ürünleri pazarlama eylemini üstlenmektedir (Barwise vd., 2002; Tractinsky ve Lowengart, 2007).

Mobil uygulamalar baĢlangıçta standart gereksinimler için geliĢtirilmiĢ olmakla beraber birçoğu hayatı kolaylaĢtırmaya ve pratikleĢtirmeye yöneliktir. Ofis programlarından oyunlara, haber uygulamalarından yemek tariflerine kadar her türlü program ve uygulamaya arama motorları ile kolaylıkla ulaĢılmaktadır (Porat ve Tractinsky, 2008). Mobil uygulamalar sayesinde sosyal paylaĢımlarda bulunulabilir, online oyunlar oynanabilir, bankacılık iĢlemleri gerçekleĢtirilebilir, mobil cihazın donanımında baĢka amaç için tasarlanmıĢ bir özelliğin (örneğin kamera flaĢı) farklı baĢka bir amaç için (örneğin yol aydınlatması) kullanılması mümkün olabilir, operatör ücretlendirmesine dahil olmadan Ġnternet üzerinden mesaj gönderilebilir veya görüĢme yapılabilir. Mobil uygulamaların sayılanlara ek olarak kullanıcı ihtiyaçlarını karĢılamaya yönelik birçok gereksinim özelinde milyonlarca çeĢidi bulunmaktadır ve bu

(28)

çeĢitlilik mobil uygulama sektörünün büyümesi ve yazılımcıların ilgi alanlarını mobil uygulama geliĢtirmeye kaydırması neticesinde artmaktadır (Bilgili, 2014).

Mobil uygulamaların çoğalması ve çeĢitlenmesi ile birlikte akıllı telefonların kullanıcı gereksinimlerine göre özellik kazanabiliyor olması kullanıcıların akıllı telefonlara yönelimlerini ve mobil uygulamalardan beklentilerini arttırmıĢtır.

Kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun milyonlarca mobil uygulama seçeneği barındıran mobil uygulama mağazaları akıllı telefonların iĢletim sistemine göre çeĢitlenmekle beraber marka ayrımı gözetmeksizin hizmet vermektedir (Namlı, 2010).

1.3.9. RSS’ler

RSS çeĢitli internet siteleri tarafından yayınlanan haber vb. içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenebilmesine olanak sağlayan yeni bir içerik besleme yöntemidir.

RSS ―Real Simple Syndication, RDF Site Summary veya Rich Site Summary (Zengin Site Özeti)‖ sözcüklerinin baĢ harflerinden oluĢan kısaltmadır. XML biçiminde olan (.rss ve .xml uzantılı dosyalar) RSS dosyaları ilk olarak Netscape firması tarafından geliĢtirilmeye baĢlanmıĢtır.

RSS (Really Simple Syndication) sitelerdeki güncellemelerin kullanıcıların rahatlıkla eriĢebilmesi ve izleyebilmesi için site sahipleri tarafından kullanılan bir teknolojidir. Eskiden (günümüzde hala sıklıkla kullanılıyor) kullanıcılar web site bağlantılarını yer imleri (favoriler - bir kitapta bulunulan sayfayı unutmamak için kullanılan kitap ayıracı gibi, bir web sitesinin unutulmamak üzere saklanması ve bu saklanan bağlantı- ya verilen isim ―bookmark‖, ―favorites‖) kısmına ekleyerek arada sırada web sitesini inceleyerek güncellemeleri izlerlerdi.

RSS dosyalarının kullanımı her geçen gün artarak yaygınlaĢmaktadır.

Günümüzde kullanıcıların güncellemeleri ve yenilikleri izleyebilmeleri için RSS sistemi web siteleri tarafından sunulmaktadır.

RSS güncellenen bilgileri sizin takip etmenizi kolaylaĢtıran bir teknolojidir. RSS sayesinde güncelleme hakkında bilgi sahibi olup, güncellemeden hemen sonra güncellenen veriyi elde etme imkânı sunmaktadır.

(29)

1.3.10. Wiki ve Sohbet Odaları

Wiki, GNU Özgür Belgeleme Lisansı altında kullanıcıların yeni sayfa meydana getirmesine, sayfalarda düzenlemeler yapmasına ve bu sayfaları birbirine bağlamasına izin veren (olanak sağlayan) bir yazılımdır. Wikipedia bu wikilerden en çok bilinenidir.

Gruplar, wiki sayesinde kolayca büyük dokümantasyonlar oluĢturabilir. Diff yani dosya karĢılaĢtırma özelliği sayesinde sayfanın önceki sürümleri görülebilir ve böylelikle belgeler arasındaki sürüm farklılıkları takip edilebilir. Sayfalar arasındaki bağlantılar ve sayfa biçimlemeleri sistem tarafından otomatik olarak yapılandırılacağından, bilgiye eriĢme ve bilgi belgeleme wiki ile son derece kolaylaĢmaktadır (www.wikipedia.org, 02 Haziran 2015).

Wiki sayfaları herkesin katkıda bulunduğu sanal ansiklopedidir. Tüm kullanıcıların wiki sayfalarını kullanarak bir konu hakkında yazılmıĢ olan bir bilgiyi bir Ģeyler katarak ya da çıkartarak değiĢtirebildikleri özgür bir sanal ortamdır. Yani birer açık kaynak ortamıdır. Açık kaynak ortamı, herkesin dâhil olabileceği geliĢtirici gruplar tarafından geliĢtirilen ve herkese sunulan bilgi çeĢididir (Bostancı, 2010: 64). Bu bağlamda herkes tarafından bilgi tarlası olarak kullanın wikiler yanlıĢ çok sayıda bilginin ekildiği alanlar olmaktadır.

Wikiler, blog ve forumlar gibi online iletiĢim çeĢitleriyle bazı benzerlikler göstermektedirler. Tüm bu iletiĢim çeĢitleri eĢ zamanlı değildir. EĢ zamanlı olmayan iletiĢim türlerinde katkılar farklı zamanlarda yapılmaktadır. Tüm benzerlikler bununla sınırlıdır. Wikiler bazı özellikleri bakımından hem bloglardan hem de forumlardan farklıdırlar. Mesela, bloglar genellikle tek yazar düĢünülerek tasarlanırken, wikiler özellikle çoklu yazar ve grup birliğine göre tasarlanmaktadır. Bu da wikilerin dinamik ve doğrusal olmayan çok sayfalı bir yapıya dayandığını göstermektedir (Köse, 2008:

92).

1.4. SOSYAL MEDYA REKLAMLARI

(30)

Bu bölümde reklamın tanımı yapıldıktan sonra, reklamın özellikleri, reklamın amaçları, reklamın tarihsel geliĢimi ve reklam mecrası olan kitle iletiĢim araçları ayrıntılarıyla açıklanacaktır.

1.4.1. Reklam Kavramı

Reklam hedef kitleyle ürün, hizmet, kurum ya da markanın iletiĢim içine girdiği, tanıĢtığı, karĢılaĢtığı ortamdır. Bu ortamda hedef kitle üzerinde olumlu bir etki yaratmak için ürün ya da marka ile ilgili olumlu tutum yaratacak bilgilerin ve mesajların verilmesiyle ilk etapta tutumlar üzerinde bir değiĢim yaratılmaya çalıĢılır. Daha sonrasında da tüketicide oluĢturulan bu olumlu tutumlar bağlamında satın alma eylemini gerçekleĢtirmesi sağlanmaya çalıĢılır. Bu bağlamda reklam ikna edici iletiĢim özelliğine sahip bir pazarlama iletiĢimi unsuru olarak da değerlendirilebilir (Elden, Ulukök ve Yeygel, 2005: 63).

Reklam, ilettiği mesajlar doğrultusunda bir ürün ya da hizmeti hedef kitlesi ile buluĢturmak, tüketicisine tanıtmak ve onlar tarafından talep görmesini sağlamak, ürün ya da hizmeti satın almaya teĢvik etmek iĢlevini görmektedir. Artık günümüzde reklam iletiĢimi, umulmadık zaman ve mekânda, umulmadık kiĢi/tasarım kullanımlarını içeren postmodern biçimsel özellikler aracılığıyla günümüzün karmaĢasına ve beklentilerine ayak uydurmaktadır (Erdoğan, 2009: 101). Bunun için yeni reklamcılığın ―güdüleyici‖

bir nitelik taĢıması söz konusudur. Yani olgusal reklamların yerini alan duyuĢsal reklam iletileri, bireyleri harekete geçirirken temel olarak kiĢisel faktörler arasında yer alan güdülenmeyi kullanmaktadır. Dolayısıyla tüketici kendi zevki için, birisine iyilik yapmak için ya da ürün kullanımı sonucunda kendine sosyal konum elde etmek için satın alma eyleminde bulunmuĢ olabilir.

Bu iĢlevin yanında reklamlar, insanları sahip oldukları Ģeylerden ve metalardan daha fazlasını istemeye özendirmeye çalıĢmaktadır. Bunu da aslında ürünü veya hizmeti tanıtırken verdiği mesajlara anlam yükleyerek yapmaktadır. Williamson‘a (2001: 12) göre farklı tekniklerdeki iletiĢim araçları içinde iĢlev görmesi olgusuna ve farklı içeriğine karĢın reklamcılığın anlamlılığını gösteren Ģey, geleneksel olarak sanatın ve dinin yerine getirdiği iĢlevlerin yerine geçen baĢka bir iĢlevinin de bulunmasıdır. Bunun sonucu olarak reklamlar, açıkça özerk bir var oluĢu ve bir etkileme gücüne sahip bir anlam yapısı oluĢturmaktadır.

(31)

Reklamla ilgili tüm bu tanımlar dikkate alınacak olursa, reklam 5M- mission (görev), message (mesaj), media (medya), money (para) ve measurement (ölçüm)- üzerinde karar vermeyi gerektirir. Bu unsurlar aĢağıdaki gibi özetlenebilir (Kotler, 2000):

Mission (Görev): Reklam kampanyasının amacı nedir? Hedef müĢteriye bilgi vermek mi? Onları ikna etmek mi? Yoksa hatırlatmak mı? Reklamlar bilinç (awareness), ilgi (interest), istek (desire) ya da eylem (action) –AIDA- yaratmak için mi tasarlanmıĢlardır?

Message (Mesaj): Markanın hedeflediği pazar ve yaptığı değer önerisi üzerinde daha önce verilmiĢ olan kararlarla Ģekillenir. Burada baĢarılması gereken, değer önerisini yaratıcı bir Ģekilde sunmaktadır. Burada reklam ajansının becerisi sınanır. Eğer Ģirket dikkati çekecek bir Ģey söylemezse ya da bunu kötü bir Ģekilde söylerse, reklam büyük ölçüde boĢa gitmiĢ sayılır.

Media (Medya): Mesaj konusunda alınacak kararlar, medya için alınacak kararlarla etkileĢir. Tüm medya kanallarında aynı tutarlı mesajın verilmesi gerekir.

Ancak, kullanılan medyanın gazete, dergi, radyo, tv, reklam panoları, doğrudan mektup veya telefon oluĢuna göre, uygulamayı değiĢecektir. E-posta, faks, ve internet vb. gibi iletiĢim araçlarının her biri için, birbirinden farklı yaratıcı yaklaĢımlar gerekecektir.

Money (Para): ġirketler para harcama kararını çok dikkatli Ģekilde vermelidirler.

Eğer reklam için çok az harcarlarsa, bu reklam fazla dikkat çekmeyeceği için aslında çok fazla harcamıĢ olacaklardır.

ġirketler, reklam için çeĢitli harcama modellerini tercih edebilirler. Örneğin; güçlerin yeteceği bir reklam bütçesi saptamak, geçmiĢteki ya da gelecekte beklenen satıĢların yüzdesini reklama ayırmak veya rakiplerin harcadığının belirli yüzdesi harcamak gibi.

Fakat reklam bütçesini, amaçlar ve göreve göre saptamak, daha etkili bir yöntemdir.

Burada Ģirket, hedef pazarda eriĢmek istediği kiĢi sayısı, bunlara ne sıklıkta eriĢmek istediği ve hangi medyanın kalitatif etkisinden yararlanmak istediği hakkında karar verir. Bundan sonra, istenilen eriĢim kapsamı, sıklık ve etkiye sahip olacak reklamın bütçesini hesaplamak daha kolay olur.

(32)

Measurement (Ölçüm): ġirketlerin çoğu, ikna etme sayılarını, yani reklam kampanyası ile karĢı karĢıya kalma sonucu marka tercihindeki artıĢ oranını ölçmeleri gerekirken, hatırlama ya da tanıma oranlarını ölçmektedirler.

1.4.2. Reklamcılığın Dünya’daki GeliĢimi

Reklamcılığın tarihçesi 15. Yüzyıla dayanmaktadır. Bilinen ilk açıkhava reklamı 1480 yılında basılmıĢ ve kilise kapılarına asılmıĢtır. Reklam tarihçisi Henry Sampson, 1650 yılında bir Ġngiliz gazetesinde ilk gazete ilanına rastlandığını söyler. Bu 12 atı kaybolan bir insanın atını bulanlara mükâfat vereceğini anlatan bir ilandır. BaĢka bir tarihçi Frank Presbery ise ilk ilanının Mercurius Britannicus‘da 1625‘te çıkan bir kitap reklamı olduğunu ileri sürmektedir (Özkundakçı, 2013: 13). Bununla birlikte matbaanın geliĢmesi ile basılı materyallerin yaygınlaĢması, reklamcılık alanının geliĢmesine ön ayak olmuĢtur.

Reklamcılık, geliĢtirilen yeni metotlar, pazar araĢtırmaları, medya planlama teknikleri, psikografik testler, yeni promosyon kanalları, etki araĢtırmaları, posttestler, konumlandırma stratejileriyle mümkün olan maksimum etkiyi her geçen gün daha da fazla yakalamaktadır. Reklamcılığın bu etkisi ise kullandığı görsel ve sözel dil ile özel tasarımlara dayanmaktadır. Temelde tutum ve davranmıĢları hedefleyen söz konusu tasarımlar, reklamcılığın ticari bir retorik olma durumunu ifade etmektedir (Batı, 2013:

56).

Dünyada ilk reklamverenler olarak Amerikan Ģirketleri P&G ve Unilever ön plana çıkmaktadır. Ġlk büyük reklamveren olan P&G aynı zamanda ―soap opera‖ların da doğuĢunu sağlamıĢ ve isim anneliğini yapmıĢtır (Hızal, 2010: 113). Reklamlarını, yaptığı ve medyaya ücretsiz dağıttığı dizilerin arasına yerleĢtirerek, yeni bir uygulama baĢlatmıĢtır. Reklamverenin endüstri devriminin imkânları ile denizaĢırı ülkelere gidiĢi kimi zaman doğrudan üretimlerini orada yapmaya baĢlamaları, kimi zaman da dağıtım/temsilcilikler vermeleri 1900‘lü yılların baĢına rastlamaktadır. General Motors‘un Amerika BirleĢik Devletleri dıĢındaki ilk fabrikasını 1899 yılında Londra‘da kurması, GM‘in reklam ajansı olan Walter Thompson‘m da ülke dıĢında bir Ģube açmasını sağlamıĢ ve bu olay reklamcılıkta bir ilk olmuĢtur (Hızal, 2005: 113).

(33)

Ġkinci dünya savaĢı sırasında tüm sektörlerde bir gerileme yaĢandıktan sonra 1950‘ler ve 1960‘lar reklamcılıkta ―yaratıcılık devrimi‖ olarak nitelendirilmektedir. Leo Burnett, David Ogilvy gibi yaratıcı reklam dehaları ve ajanslarının kurulması bu döneme rastlamaktadır (Hızal, 2005: 113). Bu ajanslar 1980‘lerden sonra gruplaĢma içerisine girerek tekelleĢmeye baĢlamıĢtır. Birçok reklam ajansı satın almalar yaparak sektörde rekabetin azalmasını ve tekelleĢmeyi tetiklemiĢtir. Örneğin Omnicom bünyesinde Türkiye bağlantıları da olan BBDO Worldwide, DDB Worldwide, TBWA Worldwide, WPP Grup bünyesinde J. Walter Thompson, Ogilvy&Mather Worldwide, Y&R Advertising gibi reklam ajansları bulunmaktadır (Hızal, 2010: 118). Bu gruplaĢmalar iletiĢim dünyasında yoğunlaĢma olarak adlandırılmıĢtır.

YoğunlaĢmanın bir baĢka yönü gruplar arası satın almalar ve birleĢmeler ekseninde görülmektedir. Advertising Age dergisinin Mayıs 2006 tarihinde yayınladığı ajans raporlarına göre bu birleĢme ve satın almalar Ģöyledir: 2003 yılında dünyada ilk elli pazarlama iletiĢimi grubu arasında sıralanan Grey Grup‘un tamamı ve Asatsu‘nun

%20‘si 2005 yılında WPP Grup tarafından satın alınmıĢtır. Dentsu Grup‘un, WPP Grup‘a bağlı Young and Rubicam reklam ajansında %25 ve Publicis Grup‘ta ise %15 oranında sahipliği bulunmaktadır (Hızal, 2005: 118).

Reklamcılık sektöründe bu birleĢmelerin yanında reklamverenlerin harcamaları da her geçen yıl artmaktadır. Amerika‘da 2011 yılında 158,3 milyar TL olarak gerçekleĢen reklam harcamaları, 2012 yılında yüzde 4,9 büyüyerek 166 milyar dolara yükselmiĢtir. 2013 yılında bu rakam 171,05 milyar dolara yükselmiĢtir. 2018 yılında bu rakamın 220 milyar dolar olması beklenmektedir. Bu harcamaların büyük kısmını televizyon mecrası alırken, dijital reklamcılık da git gide artarak yüzde 16,6‘lık bir pay elde etmiĢtir. 2010 yılında 26 milyar dolar olan harcamalar, 2014 yılında 47.58 milyar dolara çıkmıĢtır (http://www.statista.com).

1.4.3. Reklamcılığın Türkiye’deki GeliĢimi

Ülkemize matbaanın ve gazetenin geç geliĢi genel iletiĢimi etkilediği gibi reklamcılığın da geliĢimini geciktirdi. Buna rağmen, Türklerin ilanla tanıĢması,

(34)

1600‘lerin sonunda yayımlanan bir ilanla baĢladı. Ġstanbul‘dan verilen ilan Venedik‘te yayımlanan bir gazetede çıktı.

1800‘lü yılların ilk yarısında ―Ġlanat‖ baĢlığıyla Ceride-i Havadis Gazetesi‘nde çıkan ev, arsa satıĢı, ölüm ilanlarına diğer gazetelerde yer almaya baĢlayan ilaç, ziraat makinesi, tabak çanak çeĢitleri ilanlarının da eklenmesiyle reklamcılığın ilk adımlan atılmaya baĢladı. Servet-i Fünun gazetesinde ―Sayfalarımız her türlü ilana kürĢat olunmuĢtur‖ sözüyle ilan alınmaya baĢlandı.

Türkiye‘de reklamcılık Balkan SavaĢı‘ndan önce Ġstanbul‘da David Samanon ta- rafından baĢlatılmıĢtır. Balkan SavaĢı‘ndan sonra Kahire‘deki ünlü Ajans Havas‘ın yöneticisi Emest Hoffer Ġstanbul‘a gelir ve David Samanon ile iĢ birliği yapar. 1919 yılından Jak Hullli ‗nin katılmasıyla Hoffer-Samanon ve Hulli Ġlanat Acentesi adını alarak faaliyet devam eder.

1933 yılında gazete sahipleri, ajansa vermiĢ oldukları %25 ajans ücretini paylaĢ- mak amacıyla aralarında toplanıp bir medya ajans tekeli olan Ġlancılık Reklam Ajansı Limited ġirketi‘ni kurarlar. 1950 yılına kadar bütün reklamlar, tek reklam mecrası olan Cumhuriyet gazetesine, Ġlancılık ġirketi aracılığıyla verir.

1940‘lı yılların en önemli ilan kuruluĢlarından biri Eli Acıman‘ın 1943‘de kur- duğu Faal Reklam Acentası‘dır. Faal Ajans kendisi için ―Gayemiz, satıĢlarımızı ar- tırmaktır‖ sloganını kullanmıĢtır. Faal Ajans dönemindeki önemli kampanyalardan biri Puro Sabunları içindi. ―Yüzünüz çamaĢır değildir‖ sloganı uzun yıllar dillerden

düĢmedi.

Cumhuriyetin ilanından sonra reklamcılıkta yaratıcı bir süreç baĢlamıĢtı. Ġlk yıl- larda aynı ilan hem Arap harfleriyle hem de Latin harfleriyle yayımlanıyordu ve bu dönemdeki ilanlara olumlu bir hava hakimdi. (Kılıç, 1992, s. 10), Bu dönemde Tür- kiye‘de birçok banka kuruldu. 1920‘lerden itibaren banka reklamları giderek artan bir oranda gazetelerde yer almaya baĢladı.

1930‘lu yıllar mali ve iktisadi seferberlik, yerli malı kullanımı ve tasarrufa çağrı- yı teĢvik etti. Ancak yine de bu yıllarda yayımlanan bir kozmetik ilam, kadınların moda,

‗makyaj ve yaĢam biçimlerine yönelik bakıĢ açılarını yansıtmaktadır (Medyamarket,

(35)

1988, s. 18).

Türk reklamcılığında grafik ustası olarak pek çok reklama imza atmıĢ olan Ġhap Hulusi‘nin, 1926 yılındaki ilk afiĢi ―Ġnci DiĢ Macunu‖nudur. Cumhuriyetle birlikte yaĢanan toplumsal değiĢim, Ġhap Hulusi‘nin resimlediği afiĢlerde kendini gösterdi. Fötr Ģapkalı, takım elbiseli Ģık beyefendiler, tayyörlü, Ģapkalı hanımefendiler genç Türkiye Cumhuriyeti‘nin birer yansımasıdır.

31 Ocak 1968 tarihinde televizyon deneme yayınlarının baĢlamasından 4 yıl sonra, 1972 yılında TRT‘den reklam yayınlarının baĢlayacağı duyuruldu. YetmiĢli yıllara dünya kablo TV yayınlarıyla girdi. Türkiye‘de reklam sektöründe kurumlaĢmalar baĢladı. 1971‘de Türkiye Reklam Ajansları Birliği kuruldu. Artık, ürünlerin markalan, kiĢilerin yaĢam tarzlarım belirlemeye baĢladı. Reklamlarda televizyon önemli bir araç oldu; daha sonra da televizyon yayınlan renklendi. Seksenli yılların ikinci yarısından sonra da reklamcılık, standartlarını yükseltmeye baĢlattı (Kılıç, 1992).

Ülkemiz reklamcılığı, diğer sektörlerde de yaĢandığı gibi ekonomik krizlerden etkilendi. 24 Ocak kararlarıyla kısılan reklam harcamaları, ardından 1994 yılı krizi, sektörde geliĢme hızını azaltıcı etkilere neden oldu. Doksanlı yıllardaki bu ekonomik durgunluk döneminde, reklamlarını kesmeyenlerin, uzun vadede kârlı çıktıkları ve

―iktisadi durgunluk dönemlerinde en iyi savunmanın hücum‖ olduğu fikrinden hareket edildi (Eryazar, 1994, s. 6). Bu doğrultuda Reklamcılar Demeği, IAA ve

Reklamverenler Derneği ilk kez ―kendi‖ reklamlarını yaptılar. Buna rağmen, çok sayıda reklamveren bütçelerini kıstı. Komisyon oranlan konusunda ajanslarla yeniden

görüĢmeler yapıldı. Sektörde çok sayıda eleman iĢsiz kaldı ve medyanın reklam gelirlerinde önemli düĢüĢler yaĢandı (Bir ve Ünüvar, 2000).

Doksanlı yıllar kitle iletiĢim araçları alanında da değiĢime sahne oldu. Avrupa‘

da 1980‘lerde radyo ve TV yayımcılığında devlet tekelinin kırılması, Türkiye‘de sek- senli yılların sonunda gündeme yerleĢti. Televizyonu bir reklam ve pazarlama aracı olarak kullanmak isteyen reklamverenler, radyo ve TV‘nin devletin tekelinden çıkarılarak ticarileĢmesi için baskı oluĢturmuĢlardı.

(36)

Bir yanda TV kanallarının, diğer yanda gazete ve dergilerin sayıca çoğalması yeni reklam ve pazarlama tekniklerinin aranmasını gerekli kıldı. Reklamda billboard kullanımı giderek yaygınlaĢtı. Sinema reklamcılığında da çeĢitli olanaklar sunuluyordu.

Bu hızlı değiĢim, reklam verenlerin etkin medya planlaması ve araĢtırmaya olan ihtiyaçlarını artırdı. Seksenli yıllardan itibaren çok uluslu Ģirketlerin Türkiye‘ye girmesi araĢtırma sektöründe önemli bir canlanmaya neden oldu. Özellikle Unilever ve P & G gibi, reklam yatırımında ilk sıraları alan dünya devleri, etkinlik konusunda oldukça hassastılar. Kısa süre içinde sektör, AGB Anadolu A.ġ. aracılığıyla dünya reklam pazarlamasında kullanılan önemli ölçütlerden biri olan rating (izlenme oranı) ile tanıĢtı (Bir ve Ünüvar, 2000).

Son yıllarda ―ürün odaklı‖, ―müĢteri odaklı‖ pazarlama yaklaĢımından daha di- namik bir anlayıĢ söz konusu olmaya baĢladı. Bilgi teknolojisinden daha fazla ya- rarlanma yolları arandı. Veri tabanına dayalı pazarlama önem kazandı ve malın doğrudan tüketiciye satmayan üretim Ģirketleri de ürünleriyle ilgili yoğun ve aktif pazarlama faaliyeti içine girdi. MüĢteri mutluluğundan öte, müĢteri ile sanki ortakmıĢ gibi hareket eden, uzun döneme dayalı iliĢki kurma geçerli hâle geldi. Reklamda

yaratıcı boyutun önemsendiği, etkileri ölçülebilen reklamların gözde olduğu bir döneme girildi. Reklamlarda kitlesel medyaya verilen önem azalmaya baĢladı. MüĢteri ya da tüketicilere özgü ve doğrudan pazarlama ve iletiĢimin etkisine olan inanç arttı. YaĢam biçimlerinin, gereksinim ve beklentilerinin merkeze alındığı yeni pazarlama ve iletiĢim çerçevesi Türkiye‘de de karĢılığını bularak geliĢmeye baĢladı.

1.5. Reklamın ĠĢlevi

Birçok ticari Ģirket veya kar amacı gütmeyen Ģirket reklamcılığa inanır. Genel olarak reklamcılık değerlidir çünkü beĢ tane önemli iletiĢim iĢlevini yerine getirdiği kabul edilir (Shimp, 2007). Bu iĢlevler;

• Bilgilendirme

• Etkileme

• Hatırlatma ve belirginliği artırma

(37)

• Değer katma

• Diğer şirket çabalarını destekleme

Bilgilendirme:

Reklamcılığın en önemli iĢlevlerinden biri markanın duyurumunu yapmasıdır.

Markanın duyurumu, tüketicilerin yeni markaların farkına varması, markanın farklı özellikleri ve yararı hakkında tüketicileri eğitmesi, olumlu marka imajının yaratılmasını kolaylaĢtırmasıdır. Reklamcılık, iletiĢimin kitlelere ulaĢmada göreli olarak düĢük maliyetli oluĢundan dolayı en etkili biçimidir. Yeni bir markanın tanıtılmasını kolay- laĢtırırken var olan markalar için talebi ve en üst seviyede (top-of-mind) farkındalık denilen ürün kategorisindeki markalar sorulduğunda ilk akla gelen marka olma Ģeklinde tanımlanabilecek farkındalığı artırır. Reklam hem reklamı yapılan markaya hem de tüketiciye bir baĢka değerli bilgi sunar ki bu bilgi, var olan markanın yeni kullanım alanlarının öğretilmesidir. Bu uygulama, kullanım alanını geniĢletmeye yönelik reklamlar Ģeklinde ifade edilir ve Ģu Ģekilde örneklendirilebilir:

• Kremalı mantar çorbası bir hazır çorba türüdür ancak reklamlarda, makarna sosu olarak da kullanılabileceği gösterilir.

• Bebek yağı bebekleri piĢikten önleyen bir yağdır fakat reklamlarda nemlendirici olarak kadınlar ve erkekler tarafından da kullanıldığı gösterilir.

Etkileme:

Etkili reklamlar, olası müĢterileri reklamı yapılan ürün ve hizmeti denemeye teĢvik eder. Bazen reklamlar birincil talebi etkilerler. Birincil talep, bütün ürün kategorisi için talep yaratmaktır. Örneğin, Fındık Tanıtım Grubu tarafından yaptırılan ve fındık tüketmeye teĢvik edilen reklamlar. Bundan daha sık olarak ise reklamlar, bir Ģirketin markası için talep yaratmak olan ikincil talep oluĢturmaya çalıĢırlar. Örneğin;

100 kontör kazandıran X marka cep telefonu reklamı hem B2C hem de B2B Ģirketlerinin yaptıkları reklamlar tüketicilere ve müĢterilere bir markaya karĢı diğer markayı denemeleri için akla yatkın argümanlar (düĢük fiyat, kalite vb) ve duygusal çekicilikler sağlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Um (2016) tarafından yapılan çalışmada ise sosyal bağlanma ihtiyacı faktörünün marka tutumu ve satın alma niyetini etkilediği, pozitif elektronik ağızdan ağza

Sosyal medya kullanımı ölçeği alt boyutlarında; sosyal medya kullanımı (SMU) için regresyon katsayısı ( β= ,135; p<0,05) bulunduğundan etnikmerkezcilik (ETN)

• Haftada 1 defa odaya ücretsiz özel akşam yemeği servisi,. • Ücretsiz çamaşır yıkama ve

Odalarda zemin halı ya da laminant parke olup, 2 tek kişilik yatak ya da çift kişilik yatak, merkezi klima (belirli saatler arasında ), oturma alanı, banyolarda küvet

Together with the Social Innovation Community, Middle Black Sea Development Agency (OKA), hosted a Summer School between 9-11 May, 2018 exploring the theme of "Regions as

(40 m²) Yatak odası ve oturma grubundan oluşan Junior Suitlerde bir adet çift kişilik tek yatak, bir adet oturma grubu, wc & duş, saç kurutma makinası, uydu yayını,

Tablo 15’deki iç tutarlılık katsayıları incelendiğinde Farklılıkları Kabul Ölçeği’nin toplamının, Farklı Dini/Etnik Yapıları Kabul ve Farklı Dış Gö- rünüşleri

Yusufeli projesinin oldukça kötü planland ığını vurgulayan Özen, Ülkemize enerji politikası diye yutturulan Çoruh plan ı ile ilgili birkaç rakam vermek gerekirse, 6-7 sene