• Sonuç bulunamadı

Başlık: ESKÎ ESER VE ANITLARIN KORUNMASINDA HALKIN EĞİTİMİYazar(lar):KARPUZ, Haşim Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 405-408 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000876 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ESKÎ ESER VE ANITLARIN KORUNMASINDA HALKIN EĞİTİMİYazar(lar):KARPUZ, Haşim Cilt: 34 Sayı: 1.2 Sayfa: 405-408 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000876 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ESKÎ ESER VE ANITLARIN KORUNMASINDA H A L K I N EĞİTİMİ

Doç. Dr. Haşim K A R P U Z

Eski eserler ve anıtlar milletlerin kültür değerlerinin önemli bir bö­ lümünü meydana getirirler. K ü l t ü r varakları insan elinden çıkan biçim, fonksiyon ve sanat bakımından değer taşıyan nesnelerdir. Onlar bir ülkenin tarihinin, coğrafyasının, kültür ve sanatının yaşayan ve sürek­ liliği olan belgeleridir. Onların eskilik, maddi ve sanat değerleri yanında en önemli bir özellikleri de hangi tür ve boyutta olursa olsunlar insan emeğinin ürünü olmalarıdır.

Ülkemizde atalarımızın yarattığı kültür varlıklarından başka daha önceki uygarlıklara ait bir çok eser bulunmaktadır. K ü l t ü r varlıklarının korunması, onarılması ve değerlendirilmesi m i l l i kültürün canlı tutul­ ması, toplum fertlerinin birleştirilmesi ve zengin tarihi çevrenin yaşatıl­ ması için gereklidir. Ne yazık ki ülkemizde sit alanları, bütün olarak veya tek başlarına anıtlar, taşınabilir kültür varlıkları yeterince koru­ namıyor, y u r t dışına kaçırılmaları önlenemiyor. K ü l t ü r varlıklarımızı tehdit eden bir çok sebep bulunmaktadır. Bunları i k i gurupta ele alabi­ liriz: Tabiat şartları sonucu ortaya çıkan tahribat ve insanların yaptığı zararlar ve tahripler.

İnsanların kültür varlıklarına yaptığı zararlar tabiatınkinden daha fazladır ve çok çeşitlidir. Bunları da genel olarak ikiye ayırabiliriz. Şuur­ suz olarak bilmeden yapılanlar; ekin ekmek, toprak çekmek, taş almak, depo-alır kullanımı gibi ihtiyaçların kaışılanması sonucunda oluşan tah­ ripler. Kasıtlı olarak yapılan tahriplerin başında izinsiz define arama-kaçak kazılar, eski eser arama-kaçakçılığı, eski eser toplayıcılığı, yapıların yıkı­ lıp ortadan kaldırılması şeklinde yapılan tahripler gelmektedir.

İnsanların bilerek veya bilmeyerek yaptıkları eski eser tahripleri ve kaçakçılığı yoluyla ne kadar kültür varlığımızı kayıp ettiğimiz hepimi­ zin malûmudur. Eski eser kaçakçılığı ve anıtların korunmasında

(2)

yapıla-406 HAŞİM KARPUZ

cak işlerin başında halkın eğitimi gelmektedir. Ancak bu yolla konuya daha kesin ve uzun süreli bir çözüm bulunabilir.

Eğitim kişinin toplum değerlerine ve yaşama biçimine uyumunu sağlayan bir olgudur. E ğ i t i m yoluyla kişiye ana bilgiler kazandırdır, kişisel yeteneklerin ortaya çıkmasına, olaylar karşısında çözümler yara-tdmasına imkân sağlanır. E ğ i t i m programları arasında önemli bir bölü­ mü de halk eğitimi oluşturmaktadır.

Eski eser ve anıtların korunmasında halkın eğitimi çok yönlü bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde bu alana bazı yenilik­ ler getirilmiştir. Özellikle eğitim seviyesi düşük toplumlarda halk eğiti­ mi yoluyla bir çok alanda kişiler bilgilendirilmektedir. Halk eğitimi prog­ ramları içerisine eski eser ve anıtların korunması konusunu da koymak ve ve bunun için çalışmalar yapmak gerekmektedir. Bu programlar ve diğer yollarla halkımız yeterince aydınlatılırsa eski eserlerin ve anıtların ko­ runmasında ilgili ve duyarlı olacaktır.

K ü l t ü r varlıklarının korunmasında halk eğitimindeki esas amaç eski eserlerin önemi, tarih, kültür ve sanat değerlerinin halka öğretil-mesidir. Bu varlıkların milletin ortak değerleri, bu ülkenin ve toprağın aynlmaz parçası oldukları, onlar sayesinde geçmişimizi, b i l i m ve teknolo­ j i n i n gelişimini öğrendiğimizin halka anlatılmasıdır. Bunun için kültür varlıklarının özelliklerini ayrıntılı olarak ortaya koymamız gerekmekte­ dir. K ü l t ü r varlıklarını neden korumamız gerektiğini açıklamalıyız. Bunu yapabildiğimiz takdirde halk bu eserlere sahip çıkacak onları ko­ ruyup tahriplerine engel olacaktır.

Bu alanda yapılacak çalışmalar' öncelikle kırsal kesimde, köyde yaşayan yurttaşlara yönelik olmalıdır. Köyündeki ve çevresindeki anıt­ ların, yerleşmelerin, tarlasından çıkan küçük buluntuların değerini bi­ len vatandaşımız onları tahrip etmeyecektir. Gördüğü kasıtlı tahripleri haber verecek, ele geçirdiği buluntuları müzelere getirecektir.

Halkın yanında özel olarak resmi görevlilerin imamların, öğretmen­ lerin, emniyet ve jandarma belediye, imar-bayındırlık görevlilerinin eği­ tilmesi gerekmektedir. İmamlar ve öğretmenler görevleri gereği en az her ailenin bir ferdiyle hergün yüz yüze gelebilen kişilerdir. Bunlar yete­ rince bilgilendirilebilirse halkın eğitimine yardımcı olunur. K ö y imam­ ları önce kendi görev yaptığı camiin ve içindeki eşyanın mimari ve sanat değerini bilebilirse yıktırılıp değiştirilmesine, süsleme unsurlarının yok edilmesine, halıarın kilimlerin, el yazmaların, levhaların... atılıp satıl

(3)

ESKİ ESER VE ANITLARIN 407

masına engel olacaktır. Öğretmenler öğrencilerini ve köylüleri bu konu­ da aydınlatacaktır.

Günümüzde hızlı tahriplerle yok olan kültür varlıklarının başında kendi kültürümüzün unsurları gelmektedir. El sanatı ürünlerimiz, eşya ve giysilerimiz, tarım aletlerimiz toplanıp y u r t dışına çıkarılmaktadır. Çok değerli eserler bu yolla yabancı müzelere gitmiştir. Bu eserlerin köy­ den çıkarılmasını ve ebediyen yitirilmesini sağlayan eser toplayıcıları ve kaçakçılarının etkisiz hale getirilmesinde öğretmen-imam ikilisine büyük görevler düşmektedir.

Emniyet, jandarma ve gümrük görevlileri de eski yerleşmeler, anıt­ lar veya taşınabilir eski. eserlerle karşılaşmaktadırlar. Bu görevlilerin çoğunlukla kültür varlıklarının geçmişleri ve sanat değerleri hakkında bilgileri bulunmamaktadır. Hangi eserlerin kanun kapsamına girdiği, hangilerinin girmediği konusunda tereddütleri bulunmaktadır. Bu gö­ revliler yeterince eğitilirse görevlerini eksiksiz yerine getireceklerdir. Ayrıca korumada doğrudan görevli müze ve ören yeri bekçilerinin de define ve kaçak kazılar konusunda eğitmek gerekmektedir. Belediye imar plânlarının yapımında kentin tarihi dokusu, anıtların korunması konusunda ilgililerin seminer ve kurslarla bilgilendirilmesi gerekir.

Yukarda özetlemeye çalıştığımız gruplara yönelik olarak şu düzen­ leme ve eğitim faaliyetlerini gerçekleştirebiliriz:

1. Eğitim programlarında düzenleme: İlk ve orta deıeceli okulların ders programlarında düzenleme yapılarak Türkçe, Sosyal bilgiler, tarih, sanat tarihi ve turizm gibi derslerin konuları arasına eski eser sevgisi ve korumacılığını esas alan ders konuları konulabilir. Öğrencileri büyükler­ den ayrı düşünmemeliyiz.

2. Konferanslar: Başta köyde oturan yurttaşlar olmak üzere kasa­ ba ve şehirlilere yönelik konferanslar verilebilir. Bu konferanslar müze­ lerde, kütüphanelerde veya büyük salonlarda yapılabilir. Halk için ve diğer görevliler için ayrı konferanslar verilebilir. Konferanslarda diya, belgesel f i l m gibi görsel malzemeden yararlanmak gerekir.

3- Kurs-meslek içi eğitim semineri: Eski eserlerin korunması konu­ sunda imamlara, öğretmenlere, polis, jandarma ve gümrük ve diğer gö­ revlilere kendi kurumlarında kurslar ve meslek içi eğitim seminerleri düzenlenebilir.

4- Radyo ve televizyon programları: Bu konuda radyo ve televizyon en önemli eğitim yollarından birisi olarak görülmektedir. Spotlar, haber

(4)

408 HAŞİM KARPUZ

programları röportajlar ve belgesel filimlerle geniş halk kitlelerine eski eser sevgisi kazandırılabilir. Son yıllarda T R T ' n i n radyo ve televizyon programları arasında bu konuda yayınlara yer verilmiştir. Özellikle bel­ gesel programlar çok yararlı olmuştur. Araştırma gezilerimizde şahit olduk ki halk bu programların etkisi ile tarihi eserlerin kıymetini anla­ maya başlamıştır. Köyündeki höyüklerin, kervansarayların, camilerin neden korunması gerektiğini öğrenmiştir. Radyo ve televizyonda bu tür programların artırılması gerekmektedir.

5- Gazete ve dergiler: Yazılı basının da eski eserlerin korunması ve sevdirilmesi konusunda -yararları fazladır. Günlük yazılar, araştırma yazıları, seri röportajlarla koruma kavramı, eserlerin sanat değerleri konusunda düşündüklerimizi okuyucuya iletebiliriz. Hazırlanacak cep kitapları ve broşürler bu tür yayınlarla ek olarak dağıtılabilir.

6- Kültür Bakanlığının, müzelerin yapacağı eğitim faaliyetleri: Yukarıda sıralanan eğitim faaliyetlerinin bazılarını K ü l t ü r ve Tu­ rizm Bakanlığı gerçekleştirebilir. Bu konuda bir dizi konferans ve se­ miner çalışması yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Ayrıca konu ile ilgili bakanlık olduğu için yapılacak çalışmalarda düzenleme ve prog­ ramlar yapabilir. Koruma konusunda müze uzmanlarının sorumluluk­ ları çoktur. Zamanında belgeleri hatırlayıp koruma kararlarını aldırma­ ları gerekir. Aksi durumlarda değerli eserler yıkılıp yok olmaktadır. K ü l t ü r varlıkları insanların zevk ve ihtiyaçlarının sonucu ortaya çı­ kan ve sanat değeri taşıyan nesnelerdir. İnsanın geçmişine ışık tutan bel­ gelerdir. Tarihi çevre ile birlikte bir bütün oluştururlar. Eski eserlerin korunması bir çok bakımdan önemlidir. Tarih ve kültür değerleri top­ lumsal birliği kuvvetlendirir. Sanat değerleri ise milletin ortak beğenisi­ ni ve yaratıcı gücünü gösterir.

Eski eserlerin korunup müzelere kazandırılması, anıtların onarı­ larak çağdaş kullanımlara açılması bütünüyle bir kültür mirasının gele­ cek kuşaklara aktarılmasıdır. Bu mesele sadece halkın eğitimi ile çözüm­ lenemez. E ğ i t i m uzun süreli bir çalışma gerektiril. Eğitim yapılırken yıl­ lar geçer, yıkımlar devam eder. Bunun için eğitim faaliyetlerinin yanı sıra yasal ve koruyucu tedbir alınması gerekmektedir. Hükümet prog­ ramlarında konuya yer verilmeli ve belirli bir kültür politikası ortaya konmalıdır. Eski eserlerin anıtların korunması için koruma seferberliği başlatılmalıdır. Korumada göıevli bakanlık ve genel müdürlüklerle di­ ğer kurumlar T R T , Üniversiteler ve basın yayın organları arasında işbir­ liği yapılmalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

yapılarda Roma İmparatorluk Dönemi kentlerinde, özellikle de Anadolu’da çok yaygınsa da, Marmorsaal’in en yakın ben- zerlerine planlama bakımından yine aynı konumda yer

Yapılan çalışmalar sonunda, bir kerkis’in üst oturma sıraları tüm ge- nişliğiyle, kerkis’ler arasındaki merdi- venlerden biri, tüm tribün yüksekliğin- ce, diazoma’

1999 yılından itibaren ise başkanlığı- mızda yürütülen Salamis antik kenti kazı ve onarım çalışmaları Ankara Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi işbirliğinde

yüzyıllara tarihlenen söz konusu bu koşut örneklerin ortak özelliği, üst çerçeveleri- nin altında bulunan ve belirgin işlenme- yen yarım yuvarlak profilli şeritlerin

var işçiliği dikkati çekmiştir ve bu nedenle yapının iki evresi olduğu söylenebilir. Hamam-Gymnasium kompleksinin yapım evreleri ve burada ele geçen yazıtlardan

vollkräftiger Krieger oder Festteilnehmer er scheint hier des Abgeschiedene, sondern, für unsere Kenntnis erstmalig, als mann des reifen Alters”. Himmelmann 1958, 3 vd.; Özgan

This reading could be a mere didascaly meant to help the viewer under- stand the scene by qualifying the cross- dressed Leukippe and explaining why she looked like a male

Diese Spannung entspricht im Hinblick auf den Autor eines literarischen Werkes der Spannung zwischen Fiktion und Wirklichkeit im literarischen Text: Der Autor, den der Leser -wie