• Sonuç bulunamadı

Başlık: DEĞİŞİK GLİSERİN KONSANTRASYONLARININ BAKTERİSİT ETKİSİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):BEŞE, Muzaffer;KARA, Mehmet;AYDIN, NejatCilt: 16 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001816 Yayın Tarihi: 1969 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: DEĞİŞİK GLİSERİN KONSANTRASYONLARININ BAKTERİSİT ETKİSİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):BEŞE, Muzaffer;KARA, Mehmet;AYDIN, NejatCilt: 16 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001816 Yayın Tarihi: 1969 PDF"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

.

,

A. O. Veteriner Fakültesi Bakteriyoloji ve Salgmlar Kürsüsü Prof Dr. O. Ertürk

DEGİşiK GLİSERİN KONSANTRASYONLARıNıN

BAKTERİsiT ETKİsİ ÜZERİNDE ARAŞTffiMALAR

Muzaffer Beşe* Mehmet Karaı

* *

Giriş

Nejat Aydın***

Yurdumuzda uzun senelerdir hatta bugün bile bakteriyel ve viral hastalıkların tqhisi yönünden bir ayrım yapmaksızın marazi madde-lerin (özellikle organ veya organ parçaları) laboratuvara steril

%

50 gliserin içinde gönderilmesi adet haline gelmiştir. Gerek Tarım Ba-kanlığı Veteriner İşleri GencI Müdürlüğü ve gerekse hazı bilim adam-ları, materyallerin bu metoda göre gönderilmesini tavsiye etmektedir-ler (I, i i, i4,i6) .Bugün birçok batı memleketlerinde bütün marazi

mad-deler, uzak mesafeler için hava postası veya )ıava expresi gibi en seri vasıtalarla kuru buz içinde, dondurulmuş durumda veya buzdolabı ısısı şartlarında laboı atLlvara gönderilmektedir (7,io). Genel olarak

%

50

gliserinli tuzlu st'. içinde materyallerin laboratuvara gönderilmesi terk edilmiştir. AD.cak bazı bakterilerin, özellikle Enterobacteriaceae famil yası bakterilerinin izolasyonu yönünden gaita numuneleri,

takriben-%ı

25 -3° gliserinli preservatifsolusyonları veya transport besi yerlerin-de gönyerlerin-derilmektedir (2, 6, 8, 9, 12). Baiky ve Scott (2) biopsi ve otopsi materyallerinin steril kuru bir kap içinde gönderilmesini, tuzlu su veya suyun bir dereceye kadar bakterisit etkisi olduğunu, bu sebepten ilave edilmemesini Damon (7) ve Olvey (ıo) bakteriyalojik muayeneler için gönderilecek marazi maddelere asla kimyasal preservatiflerin ilave edilmemesini bildirmektedirler. Bu arada virolojik muayeneler yönünden materyalıerin preservasyonu için bufferli gliserin solusyonu

* A. Ü. Veteriner Fakültesi Rakteriyoloju ve Salgınlar Kürsüsü Doçenti, Ankara

** A.D. Veteriner Fakültesi Bakteriyoloji ve Salgınlar Kürsüsü Asistam, Anbra, Türkiye.

(2)

Değişik eliserin Konsantrasyonlarıııın Bakterisiz Etki, 2uı

kullanılması bugün bile tavsiye edilmektedir. (2,7, iO,i4). Whith (I 5)

Özel bir araştırmada mesul bir laboratuvar uzmanının heqeyden önce kendisine gönderilecek marazi maddenin nasılolacağı sualini çözmesi icap ettiğini tavsiye etmektedir.

Turk ve Porter (I 3) sporsuzbakterileri çabukça öldüren gliserin konsantrasyonlarına bir çok virusun (poliomycIitis, kuduz ve vaccinia gibi) aylarca veya seneleI'ce infektif kaldığını zikretmektedir. White (ı 5), Busby ve arkadaşları (5) genel olarak sporsuz bakterilerin

%

50 gliserin içinde kolaylıkla ölebileccğini, halbuki birçok virusun bu ortamda

+

4 cC. de uzun müddet canlı kalabileceğini yazmaktadırlar. Bununla beraber Buchanan ve Fulmer Ci), River (1927) in çalışma-larına istinaden virusların gliserine karşı bakterilerden daha mukavim olduğunu, fakat bunun genellikle doğru olmadığını, zira bazı virus-ların (örneğin kobayvirus-ların salivary gland virus gibi)

%

50 gliserin için-de 6 hafta bırakıldıktan sonra aktif olmadığını kaydetmektedir.

Buchanan ve Fulmer (4) in bildiridiğine göre; Winslow ve Holland (1919)

%

9 gliserin solusyonunun bazı E. coli suşları na belirli olarak etki etmediğini, hatta

%

100 gliserin ı8 -24 saatlik E. Coli kültürünün

bütün hücrelerini öldürmediğini tesbit etmişlerdir. Başkaya ve Emre (3)

%

50 gliserinli ortamda B. antlıracis vegetatif formlarının birkaç günde başlamak üzere canlı sayımının devamlı olarak düşti.'ğünü ve

+

4 oC. muhafaza edildiği takdirde ı8 günde, ı8 - 22oC. de ise ı

° -

14

günde tamamen yaşama kabiliyetini kaybettiğini tesbit etmişlerdir. Gliserin, birçok bakteri ve fungus için uygun bir karbon kayna-ğıdır. Genellikle bakteriyoloji laboratuvarıarında besiyerlerinin bir maddesi olarak kullanılır. Keza bakterilerin, gliserin kullanma özel-liğini tayin etmekle onların differinsiyel teşhisIerinde fayda sağlanır. Diğer taraftan gliserin, aşıların bir preservatifi olarak ve hatta gliserın-lenmiş Iymph, çiçek aşısı gibi kullanılır (4). Gliserin, bir kurutucu gibi etki gösterir ve böylece dokuların autoliz olmasını geciktirir. Bu yüz-den virusların preservasyonu için gliserinin kullanılması, virusların autoliz olan dokulardaki şartlara çok hassas olmasından ötürü-dür (4).

Biz bu araştırmayı yıllardan beri yapılan şikayetleri dikkate ala-rak

%

50 gliserinli tuzlu su içinde marazi madde gönderme metodunun mahzurlu olup olmadığını ortaya çıkarmak amacı ile yaptık. Bu bakım-dan önce değişik gliserin konantrasyonlarının bazı patogen bakteri kültürleri üzerine bakterisit etkisini araştırdık. Bilalıare deneysel olarak enfekte edilmiş laboratuvar hayvanlarına ait ve

%

50 gliserinli tuzlu su içindeki otopsi materyalinde bu patogenlerin yaşama kabiliyetini tayin etmeğe çalıştık.

(3)

202 Beşe, Aydın, Karaı

Mat e r ya

ı

ve Metod

Değişik gliserin konsantrasyonlarının patogen bakteriler üzerine bakterisit etkisini ölçmek için Kürsümüz kolleksiyonundan temin edi-lcn suşlar kullanıldı. Bu suşlar (P. multocida, S. paratyphi A, S. gal-linarum, E. coli. P. vulgaris, Str. equi, L. monocytogenes (L 2), Staph. aureus, B. anthracis., M. capri, Cl. Chauvoei) denemeye alın-madan önce uygun besi yerleri ve ısıda üretilerek karakterleri tekrar göz-den geçirildi ve ondan sonra deneye işirak ettirildi.

%

0.85 tuzlu su içinde gliserinin (Merck) çeşitli dilusyonları

(%

50,

%

20,

%

io,

%

5 ,

%

2 ve

%

i) hazırlandı ve 5° cc. mikta-rında şişelere tak~im edilerek i 2ı oC. otoklavda yarım saat sterilize

edildi. Sıvı besiyerinde üretilen kültürler, 18 - 20 saatlik

inkubas-yondan sonra bu şişelere inokule edildi ve ağızları steril mantar ıle kapatılarak deney süresince (I sene) oda derecesinde tutuldular. Her muayene peryodu esnasında bu şişeler hafifce çalkalanarak steril pi-petle i cc. kültür suspansiyonu çekildi ve

%

5 defibrine koyun kanı

muhtevi kanlı agar yüzeyine yayıldı. 37 OC.lik etü\'de 3 gün inkubas-yondan sonra üreme gözle kalitatif olarak tayin edildi ..

Kültür deneyleri yanısıra, çeşitli patogenlerin gliserin içinde ya-şama kabiliyetini tayin etmek için patogen suşlarla deney hayvanları enfekte edildi. Enfek~iyon sonucu ölen deney hayvanlarının karaci-ğer ve dalakları mümkün olduğu kadar aseptik şartlarda alınarak içerisinde

%

50,

%

20 ve

%

5 gliserinli tuzlu su bulunan cam kava-nozlara kondu. Bu arada m'lteryal gliserin içine kor.madan önce kontrol maksadile ekimler yapıldı ve üreme gözle kalitatif olarak kay~ dedildi. 24 saat aralıkla yapılan muayenelerde, özellikle karaciğer ka-vanozdan alınarak steril bir petri kutusuna kondu. Spitül ile hafifce sterilize edilerek sivri uclu, steril bir bistürü ile delindi, ve"steril bir öze ile alınan materyal, petri kutusundaki kanlı agara yayıldı. 37 oC. de 3 gün inkubasyondan sonra üreme kontrol edildi. Aseptik şartlarda karaciğer tekrar kavanoza kondu.

Sonuçlar

Bakteri kültürlerinin değişik gliserin konsantrasyonu içinde yaşama kabiliyetleri, gliserin konsantrasyonuna bağlı olarak değişmektedir. (Çizelge I) Yüksek gliserin konsatrasyonu daha fazla bakterisit etki gös-termekte, gliserin konsantrasyonu azaldıkça bakterisit etkide düş-mektedir. Nitekim Çizelge i de görüldüğü gibi lO. günde yapılan

(4)

kali-T

i i

ı

% Gliserin Konsantrasyonu

i

i

1- i LO 1---5-

-1--

--2

-1---1---- Muayene aralığı

i

i i i 2 ! 3 i :2 i iO gün i

--1--__

-_

--I

__

i

i

1----

1

--1

ıay i

-I

i

i----!---- ---

---1

--1---

1

---=--1--=---1

1

---=----1

3 ay

---1

1 - - i -- - -- i 6 ay

ı-=ı----:-:ı=-~-=:=ı-.

=l.::.~--

-:=.,,;;;;

=1

;_ --3-1

_!

~i_--_:_-I_-_-+---:ı'----I~

:~n

--I

'-

-1---1---1---

---\

!- -'

i--_~~--l----

+---

i--- -~--

--1- ---: :;:

-

---

--1----

----j---!---

---i-ı_

.~=-

3-1=-:j.::.~_~~_~I=-

,~::~

1_

i 2 1 2 1 2

ı

~_

i-- --

-!----::-~_---i---:---i--~-

-i- - -

~-~>-

i

d

---:---ı---

--1----

---1-

---1

(5)

10 gün

-I

i ay

-\

3 ay 6 ay -i sene , i

- % Gliserin Konsantrasy~_. __ .__._ . ....__ Muayene aralığı

II - , i

'J=~-

-

i : --3--

--- ---

-

~-I

i-:ı-~---

----"-'-

-- --~-

-'-4---'

---LO gün

L- ---:--

- -~--- _..

2 -

2--

i ay \

i

2

-

--1--

---i -- - ----

3 __ i==- __3.~:__\

L

_

--']----I==-ı

-l=~~---I

6 ay \

i

---

.\

ı

1 i i sene

i

i~

i i i i

(6)

Değişik Gliserin Konsantra'yonlarının Bakteri,iz Etkisi

tatif canlılık kontrolünde, genellikle bakteri kültürleri (Str. equi, P. vulgaris, L. monocytogenes ve Ci. chauvoei kültürleri müstesna)

%

50 gliserinde tamamİyle canlılıklarını kaybetmekte, 3° gün sonra bütün kültürler (CL. chauvoei hariç) hem

%

5° ve hemde

%

20

gli-serinde ölmektedirler. Bir yıl sonra yapılan muayenelerde, bazı kül-türlerin en düşük gliserin konsantrasyonlarında

(%

2,

%

i) bile

ta-mamiyle öldüğü, bazılarının ise hala canlı kaldığı görüldü (çizelge ı). Bu arada bakteri kültürleri üzerine

%

5° ve

%

20 gliserin

konsant-rasyonlarının en erken ne zaman öldürücü etki gösterdiğini 24 saat aralıklarla yapılan muayenelerle araştırdık: Bu gliserin konsantras-yonları, B. antracis ve P. multocida üzerine 24 saatte başlayan ve B. antlıracis kültürünü 48 ve P. multocida kültürünü i20 saatte

öldü-ren bir etki göstermektedir.

%

5 gliserin konsantrasyonunda ise; B. anthracis, 7. günde, P. multocida g. günde tamamiyle canlılıklarını kaybetmektedirler. '

%

20 ve

%

5 gliserin içinde bulunan [are karaciğerlerinde B.

anthracis 2 gün canlı kalmaktadır. Buna karşı

%

50 gliserin içinde

24 saatte ölmektedir. Ayni kültür ile enfek'iiyon sonu ölen kobay kara-ciğerlerinde

(%

50 ve

%

20 gliserin içinde), B. anthracis'in 3 gün

canlı kaldığı ve 4. günde tamamiyle öldüğü her gün yapılan izolasyon-çalışmaları ile tesbit edilmiştir.

%

5° gliserin içindeki keçi akciğer parçalarında, Mycoplasma capri

(142 suşu) 7 gün canlı kalmakta ve 8. günde yaşama kabiliyetini kay-betmektedir.

%

50 ve

%

20 gliserin içinde tutulan kobay karaciğerlerinde;

P. multocida, 3 gün yaşamaktadır. S. paratyphi A ise

%

5° gliserin için-deki fare karaciğerlerinde; i2gün ve

%

20 gliserin içinde 24 gün

yaşa-maktadır.

%

5° gliserin içinde tutulan kobay karaciğerlerinde; S. gallina-rum, 6 gün ve Cl. chauvoei, i2 gün canlılığını muhafaza etmektedir.

Sonuç olarak

%

5° ve

%

20 gliserin içindeki materyalde patogen

bakteriler, genellikle kısa zamanda yaşama kabiliyetini kaybetmekte-dirler. Hatta bu materyallerden izolasyon başarılı olduğu hallerde bile bakterilerin sayılarında da düşmeler olmaktadır. Buda gliserinin bak-terisit etkisinin çok erken başladığını göstermektedir.

(7)

204 Beşe, Aydın, Karaı

Tartışma

Literatürde patogen bakteriler üzerinde gliserinin bakterisit etkisi hakkındaki bilgiler çok eski yıllara dayanmaktadır ve yakın zaman-larda bu konu üzerinde yapılan araştırmalar yok denecek kadar"azdır. Ancak bazı bakteriyel ve viral aşıların hazırlanma araştırmalarında, bir prcservatif olarak kullanılan gliserinin bu özelliği üzerinde durul-muştur. Başkaya ve Emre

C)

B. anthracis vegetatif formlar üzerinde

%

5° gliserin konsantrasyonunun bakterisit etkisini incelemişler ve vegetatif formların bu ortamda kısa z3m3.nda ölmeğe başladığını,

io - i8 günde de tamamiyle öldüğünü bildirmişlerdir. Biz bakteri

kül-türleri ile yaptığımız araştırmalarda; bakterisit etkinin gliserin kon-santrasyonuna bağlı olarak değiştiğini, en erken tüm kültür ölümünün

%

5° gliserin içinde husuk geldiğini,

%

20 gliserin konsantrasyonu

hariç diğer gliserin konsantrasyonlarında genellikle bakteri kültürleri-nin uzun zaman canlı kaldığını gördük.

Yurdumuzda ötedenberi enfeksiyöz hastalıkların teşhisi bakımın-dan marazi madde

%

5° gliserinli tuzlu m içinde laboratuvarıara gönderilmektedir. çoğu zaman uzak bölge veya illerden tren postası ile gönderilen marazi madde kolisi, normalolarak en az bir hafta ve bazende birkaç hafta da laboratuvara ula~maktadır. Laboratuvarea bu gibi marazi maddeler üzeriLde yapılan bakteriyolojik yoklamalardan olumsuz sonuçlar alındığı öteden beri söylenile gelm'2ktedir. Biz bu nedenle

%

5° gliserin içinde tutulan mıteryalde patogen bakterilerin kaç gün canlı kalabileceğini deneysel olarak araştırdık: Genelolarak bu patagen bakteriler (B. anthracis, M. caprio P. multocida, S. paratyp-hi A, S. gallinarum ve Cl. Chauvoei) gliserinin bakterisit etkisinden ö-türü kısa bir zamanda tamamiyle ölmektedir. Keza tamamen ölünceye kadar geçen zamanda, bu patogenlerin kalitatif canlı sayılmalarında da önemli derecede bir düşme görülmüştür. Bu hal, muhtemelen bazı en-feksiyöz hastalıkların teşhisinde, izolasyonun başarılı olmamasına sebep olabilir. Her nekadar ilk bakışta

%

50 gliserin içinde tutulan kobay ve karaciğerleri küçük bir organ parçası gibi düşünülür ise de; gayet büyük akciğer parçalarır.da da M. capri ancak 7 gün canlı kalmıştır. Kaldıki Tarım Bakanhğı Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü yayını (16)

%

50 gliserinli tuzlu m içir;de gcderilecek organ parçalarının 5 - 10

cc. büyüklüğünde olması icap ettiğini tavsiye etmektedir. Sonuç ola-rak yurdumuz şartlarında birçok güt;lükkri (marazi m3.ddeyi muha-faza etmek ve laboratuvara çok çabuk sevk etmek gibi) dikkate almak mecburiyetinde olsa k bile

%

50 gli~ci'inli tuzlu su içinde matazi madde göndermek bakteriyolajik muayene yönünden uygun değildir.

(8)

Değişik Gliserin Konsantrasyonlarının Bakterisiz Etkisi

Özet

205

Bu araştırmada bazı patogen bakteri kültürleri üzerinde değişik gliserin konsantrasyonlarının bakterisit etkisi incelendi. Gliserinin bak-terisİt özelliği, gliserin konsantrasyonuna ve kültürlerin gliserin ilc temas ta kaldığı müddete bağlıdır. Keza

%

50 gliserinli tuzlu suda tutulan marazi maddede bazı patogen bakterilerin yaşama kabiliyet-leri araştırıldı. Bu gliserin konsatrasyonunda, bazı patogen bakterilerin (P. multocida, B. anthracis, M. capri, S. gallinarum) kısa bir zamanda öldüğünü sonuçlar gösterdi.

Sunınıary

A study of the hactericidal effect of glycerol on various pathogenic hacteria

The bacterial effect of gylcerol on various pathogenic bacteria was investigated in this study. The bactericidal activity of glycerol depended upan its concentration and upon the lcngth of tim.e the cells were exposed to it. The viability of varions pathogerı.ic bacteria was also studied in autopsy material collected in 50 percent glycerol saline. The results showed that somc patogenic bacteria (P. mu1tocida B. anthracis, M. capri, S. gallinarum) were killcd by this concentration of glycerol in a short time.

Literatür

1- Aygün, S. T. (1960.): Özel mikrobiyoloji ve Özel Salgınlar Bilgisi, Ankara.

2- Balley, W. R., and Scott, E. G. (1966.): Diagnostic Microbiology. The C. V. Mosby Company, Saint Louis.

3- Başkaya, H., ve Enıre, M. N. (I 969.):Bacillus antracis'in vegetatif Şekillerine Isının ve Gliserinin etkisi. Etlik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü Dergisi (Baskıda).

4- Buchanan, R. E., and Fulnıer, E. I. (I 93°.):Physiology and Bioc-hemistry oj Bacteria. Volume II - Elfects oj Environment upon Mic-roorganisms. The William~ and Wilkins Company, Baltimore. 5- Bushy, D. W. G., House, W. and Macdonald,j. R. (1964.):

Virological Teclznique.

J.,

and A. Churchill Ltd., London. 6- Cruickshang, R. (ı965.): Medical Microbiology. The William~

(9)

206 Beşe, Aydın, Karaı

7- Damon, S. R. (I 963.): Collection, handling. and shipment of diagnostic

specimens. Public Health Service Publication No. 976. U. S. Government Printing Office, Waship..gton 25, D. C.

8- Edwards, P. R., and Ewing, W. H. (1962.): Identification of

En-terobacteriaceae. Burgess Publishing Company, Minneapolis 15,

Minnesota.

9- Kauffmann, F. (I 966.): The Baeleriology of Enterobacteriaceae.

The William, and Wilkins Company, Baltimore.

10- Olve, F. H. (I968.): Infectious animals diseases of the Near East. Neahi

Handbook NO.4, United Nations and FAO.

i 1- Sadık, M., ve Refik, A. (1934.): Bakteriyolojik Tahliller için Marazi Mahsul Almak ve Göndermek. Hakimiyeti Milliye Matbaası.

i2- Stokes, E.

J.

(I 962.) : Clinical Bacteriology. Edward Arnold (Pu

blis-hers) Ltd., London.

13- Turk, D. C., and Porter, I. A. (1965.): A short Textbook ~f

Micro-biology. W. B. Saunders Company, Philadelphia and London.

i4- Urman, H. K. (I 966.): Kısa Nekrospi Teknikleri ve Bazı Hastalıkların Teşhisi için Alınacak Marazi Maddeler ve Muhafaza şekilleri. A. Ü. Veteriner Fakültesi Yayınları, 192.

15- White, R. G. (1964.): Essentials of Bacteriolog)'.

J.

B. Lippincott Company. Philadelphia and Montreal.

16- Ziraat Vekaleti, Veteriner İ~leri Umum Müdürlüğü yayım (I 954.): Laboratuvarlara Muayene Maksadile Gönderileek Mater-yallerin Alınma, Ambalaj ve Gönderme Metodları, Rekor mat-baası, Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki bölgede halk elinde yetiştirilen sığırlarda bovine leukemia virus (BLV)

Sonuç olarak, mezbahadan toplanan sığır ovaryumları in vitro embriyo üretiminde iyi bir kaynak olduğu, ancak toplanan ovaryumların yüzeyindeki folliküllerden aspire edilen

1. a)Do you keep any horse in the animal house……(If yes) How many…….. b)Do you keep any sheep in the animal house……(If yes) How many…….. c)Do you keep any poultry or

Türkçe orijinal çalışmalar konu başlığı, yazar/yazarların adları, adresleri, Türkçe özet ve anahtar sözcükler, yabancı dilde başlık, yabancı dilde özet ve

Yapılan araştırma bulgularından farklı olarak tavşan rasyonlarında soya küspesi proteini yerine maya protei- ninin kullanılabilirliğiyle ilgili yapılan bir araştırmada (2)

Clamoxyl tozun içme suyuna katılarak Grup 2’deki hayvanlara verilmesini takiben belli zaman aralıklarında alınan kan örneklerinden ayrılan plazmalarda ölçülen ilaç

Sonuç olarak yumurtlama periyodunun ileri döne- minde bulunan tavuk rasyonlarında Ca düzeyinin %3.5’den %4’e çıkarılması veya rasyona eggshell-49 ilavesinin performans

Bu çalışmada literatürden farklı olarak bu damar ağının vena interossea cranialis’in ve vena radialis’in ramus carpeus dorsalis’leri vena ulnaris’in vena