• Sonuç bulunamadı

Adalet Hanım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adalet Hanım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BIK İj |

ER EN D İZ ATASÜ

Adalet Hanım ^ ^

Adalet Hanım yaşamı için mücadele veriyor...

Ekranda önce onun ince yüzü belirdi; duyarlı, ze­ ki, gülümser. Sonra, esmer sakallarıyla donuk bir başka yüz, bir “boş levha” '. Hayır, hiç duymamış Adalet Ağaoğlu’nun adını; hayır, hızlı gitmiyormuş, bir aydına çarptığı için üzgünmüş; hakkında soruş­ turma yapılıyormuş, adli tatil bitince yargılanacak­ mış...

Çevremdeki insanların kimi, Adalet Ağaoğlu’nu şöyle bir duymuştu; pek azı bir kitabını okumuştu. Çoğu demokrat, ilerici sayılan kimselerdi. Büyük kıs­ mı yüksek eğitimliydi. Bir Ege tatil sitesinin sakinle­ ri. Orta sınıf ya da küçük burjuvazi (hangi deyimi yeğlerseniz)... Ekrandaki haberleri ilgisiz gözlerle ya da anlık ilgilerle izliyorlardı...

Türk dilinin yaşayan en büyük yazarlarından biri yaşam mücadelesi veriyordu. Bir kadın, bir cumhu­ riyet kızı, bir edebiyat ustası, yüreği ülkesi için çar­ pan, yaşamboyu ülkesi uğruna didinmiş bir aydın... Niçin? Çünkü sakin bir yaz sabahı, dünyanın en gü­ zel yeri Boğaziçi’nde, deniz kıyısında bir bankta otu­ rup eşini bekleyen Adalet Ağaoğlu’na, gözleri donuk, yüzü ve zihni ‘boş levha', henüz makine uygarlığı aşamasına ulaşamamış, bu yetersizliğinin ise bilin­ cine varamamış bir sürücü, trafik kurallarını hiçe sa­ yarak kullandığı, daha doğrusu kullanamadığı ara­ cıyla çarpmış ve onu denize itmişti! Bir aydına çarp­ tığı için üzgündü. (Evet, evet, sesinizi duyar gibiyim; karşı çıkıyorsunuz! Sürücü de bu toplumun kurba­ nı, diyorsunuz. Adalet Hanım da ilerde öyle diyecek.) Adalet Ağaoğlu çapında bir yazar doğal nedenler­ le yaşam makinesine bağlansaydı bile, okurları kit­ le kitle birikmeliydi hastanenin önünde. Böyle akıl ve doğa dışı bir nedenle sağlığını yitirdiğinde ise, kitle­ ler yürümeliydi trafik zulmünü lanetlemek üzre!

Adalet Hanım soluk alamazken, bu haberi yarım kulakla dinleyenler, kitap okumaya zaman bulama­ dıklarından yakınıp tüm ‘b o ş ’ zamanlarını televizyon başında Türkçenin katledilmesini tepkisizce izleye­ rek öldürenler, evlatları gözaltında kaybolmuş ana­ ların acısını umursamayanlar, Sivas’ta 37 aydın ca­ yır cayır yakılmışken öfkelerini faillere değil, kurban­ lara doğrultmayı yeğleyenler, ırkçılıktan ya da dinci­ likten demokratik, hatta sol hareketlerin çıkabilece­ ği hayaline inananlar, genç insanlar umarsızlık için­ de ölmeyi seçerken ‘Onlar da hapse girmeyeydi 'd i­ yebilenler, üç kuruşluk çıkar için kendilerine ve ülkü­ lerine ihanet edenler, yalandan medet umanlar, kişi­ sel sorumluluklarını hiçbir zaman üstlenmeyip suçu hep başkasına atanlar, bir legonun parçaları gibi, tü ­ mü aynı maddeden ve birbirleriyle bütünleşiyor... Ne çıkıyor ortaya? Biz, Türkiye toplumu!..

Bu hazin manzaranın temeline inmek istiyorum: Karşıma dikilen, köylülüğün ve göçebeliğin bozul­ muş yaşam alışkanlıklarıdır; gördüğünü aklıyla irde­ lemek yerine duyduğuna inanmak, sonra da unut­ mak; günü birlik yaşamak; akıldan, vicdandan, ira­ deden, etkinlikten uzak, tembel bir kadercilik; koşul­ lara hemen teslim olma, bilinçsiz inanışlara yönel­ me, sinerek hayatta kalmaya çalışma...

Böyle bir ortamda sorumluluğu soyut bir ‘toplum ’ kavramına kaydırmanın çıkar yol olduğu kanısında değilim. Adalet Ağaoğlu’nu sağlığından eden kaza belki bir an’dır; ama o an, dünyanın en güzel coğ­ rafyasını, İstanbul’u cehenneme, içinden çıkılmaz kaosa çeviren sorumsuzluğun, kaytarıcılığın, yeter­ sizliğin, erdemsizliğin birbiriyle etkileşime girerek ör­ düğü uğursuzluk ve şiddet ağının rastlantısal düğü­ müdür! Ağın iplikleri her an yeniden dolanabilir! Ada­ let Hanım’ın denize itilmesiyle sonuçlanan sürecin her basamağındaki sorumluları -daha doğrusu so­ rumsuzları- yazar örgütlerinin dava etmesini bekli­ yorum. Açıklama değil, adalet isteminde bulunuyo­ rum.

Aydınlarını hor kullanılan, itilen bir azınlığa dönüş- «ırmüs bir ülkenin geleceği ojabilir mi?.

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Düzenli depolama sahasının bu temel yapıları, çöplerin depolandığı sahalarda oluşan fiziksel, kimyasal ve biyolojik olayların birer ürünü olan depo gazı ve sızıntı

Ama o evlatlar haberlere Ergun Bala gözüyle bakmayı, sayfalarım Ergun Bala titizliğiyle işlemeyi sürdürecek ve Ergim Ahi'lerinden "Aferin" alabilmek için

Prematüre bebeklerde %50 enteral+%50 parenteral beslenmeye geçildiği zamanda yapılan ilk gözlemde, kanguru bakımı uygulanan müdahale grubunun emzirme başarısı

Conclusion: A rectus abdominis myocutaneous flap can be successfully used in patients with groin and upper thigh defects due to its.. predictable and robust vascular supply,

köşeleri seçersek, baskınlık kümesi şartı sağlanmış olur ve aynı zamanda bu iki köşe birbirine komşu olmadığından bağımsız baskınlık kümesinin şartı

Kurtuluş Savaşı sırasında Bayar'ın aktif olarak mücâde­ leye katıldığını yazan gazete­ ler, ilk Türk parlamentosunun bugüne kadar yaşayan tek üyesi olan

Daha fazla yap›tafl›n›n, daha fazla kimyasal maddenin ve daha fazla süre- cin var oldu¤u günümüzdeyse art›k malzeme bilimi alan›nda çok daha faz- la karmafl›kl›k