• Sonuç bulunamadı

Çocuklarda Beslenme Alışkanlıklarının Gelişmesi ve Beslenme Sorunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuklarda Beslenme Alışkanlıklarının Gelişmesi ve Beslenme Sorunları"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇOCUKLARDA BESLENME ALIŞKANLIKLARININ

GELİSMESİ ve B E S L E N E SORUNLARI

l

Dr. A ttilâ Turgay* Giriş

Çocuk, y aşan tısın ın ilk gü n lerinde bile kendi beslen m e ih tiy a ç la rı­ nı çevresindekilere iletm ek ted ir. A cıktığı zam an a ğ la m a k ta , h u z u r­ suzluk göstererek beslenm ek isted iğ in i a n la tm a k ta d ır. D oyduğu zam an m em e ya da b ib eron u b ıra k m a k ta d ır. Besin ih tiy a c ın ı ve doygunluğunu en iyi kendisi an lay ab ilm ek ted ir.

B aşk alarının y ardım ın a, u y arısın a, eleştirisin e g erek lilik k a l­ m adan, çocuğun kendisi için uygun olan b esin leri u yg un a r a lık la r ­ la ve isten ilir biçim de kendi k en dine alab ilm esi, o lu m lu b ir b e s le n ­ me alışkanlığıdır. Bu; ailesinin, çev resin d ek ilerin ve h e k im le rin is­ tediği b ir özelliktir. Ç ocukta o lum lu ve uygun b ir b eslen m e a lış ­ kanlığının gelişim i çocuğun doğduğu gün den b a şla r. B eslen m e ço ­ cuğun istek ve ih tiy aç ların a göre mi, y o ksa an n en in ya da ç e v re ­ nin ih tiy açların a ve b ek len tilerin e göre m i o la c a k tır? B eslen m e, ço ­ cuk ile çevresi ve özellikle annesi a ra s ın d a b ir m ücad ele n iteliğ in e dönecek m id ir? Anne, elinde ta b a k la çocuğun a rk a s ın d a s a a tle r ­ ce dolaşıp dil dökerek, oyun ç ık a ra ra k , m asal a n la ta ra k , istediğ i oyuncak ya da giysileri alacağına söz v ererek d o laşacak m ıd ır? « İş­ tahsız, hiç yem iyor» diye sü rekli y ak ın ılan b ir b eslen m e so ru n u hem çocuğu, hem aileyi b ık tıra ca k m ıd ır? Çok fazla yem esi n ed en i ile belirgin b ir şişm an lık so ru n u o rta y a çıkacak m ıd ır? B u gibi so ru lara cevap v erebilm ek için bedensel ve ru h sa l y ö n d en sağ lık lı b ir çocuğun beslenm e alışk an lık ların ın gelişim ini k ısa c a gözden geçirm ek gerekm ek ted ir. Ç ocuğun kendi k en d in e b eslen eb ilm e a lış ­ kanlık ların ın gelişim inde o lu m lu ve o lum suz tu tu m la ra d eğ in ile­ cektir. R uhsal tedaviyi g erek tiren çok cidd i beslen m e s o ru n la rı b u yazıda ele alın m ay acak tır.

Çocukta beslenm e alışk an lığın ın gelişm esi

Yeni doğan bebek ilk a ltı ay d a dış d ü n y an ın p ek fa rk ın d a d e ­ ğildir. A çıktığm ı söyleyem ez. Sadece a ğ lay arak ve h u z u rs u z lu k b e ­ lirtile ri göstererek açlığım belli eder. Anne m em esi y a da b ib e ro n

* Hacettepe Ü niversitesi Tıp F akültesi Çocuk Ruh Sağlığı B ölüm ü Öğretim Görevlisi.

(2)

BESLENME ve DİYET DERGİSİ 167

ile b eslen m ek zo ru n d ad ır. A nnenin ya d a b ir b aşk asın ın beslem esi­ ne m u h ta ç tır. T am am en bağım lı b ir d u ru m d a d ır. Anne ile an n e m e­ m esini tam o la ra k b irb irin d e n ay ıram az ( 1 ,2 ,3 ) . İk in ci altı ayda ise an n ey i ay ırd edeb ilir. M ah ler’e göre b u devrede anne - çocuk iliş­ kisi ta m am e n se m b io tik n itelik ted ir. O nikinci aydan so n ra ise b e ­ bek m em e ya da b ib e ro n u la m o la ra k b ıra k a b ilir. Böylece anneden ay rılm ay a, bireyselleşm eye ve d ah a az bağım lı olm aya b a ş la r (4 ,5 ). Bu dö n em d e olum lu b ir anne - çocuk ilişkisi k u ru lm alıd ır. B ebe­ ğin dış d ü n y a ile ilişkisi d ah a çok beslenm e yolu ile old u ğ u için bes­ lenm e so ru n u bü y ü k b ir önem kazan ır. Anne ile o lu m lu b ir sem b i­ o tik ilişki k u ru la m am ışsa, çocuğun an neden kopam ayacağı, a n n e ­ ye y ap ışık b ir çocuk gibi d avran acağı üzerin d e d u ru lm u ş tu r (4,5).

Anne çocuk ilişk isi ve b eslen m e sorunları

Çocuğun ilk yoğun duyguları beslenm e ile ilg ilidir (6). Çocuk, ihtiy açların ı gideren, doy u ran , doyduğu zam an k endini zorlam ayan b ir an n en in kendisini sevdiğini alg ılar (7, 8, 9). E rik so n , bebeğin b es­ lenm esinin an n e ile çocuk a ra s ın d a en önem li ve düzeli b ir b ağ ­ lantı sağladığını sav u n m u ştu r. B u devrede sevgi ilişkisi, verilen m em e ya d a b ib e ro n u n verilm e sıklığı ya da sü resin d en çok, an n e­ nin bebeğe sarılm ası, gülüm sem esi, o k şam ası ile ilg ilid ir (10). Diğer y a z a rla r da y aşan tın ın ilk a v ların d a beslenm e k o n u su n u n çok ö n em ­ li olduğu g ö rü şü n d e b irleşm işlerd ir. B u ö nem in, besinin k en d isin ­ den çok, besleyen kişinin ço cukla k u rd u ğ u ilişkiden geldiği a n la tıl­ m ış tır ( 3 ,6 ,9 ,1 1 ,1 2 ,1 3 ,1 4 ,1 5 ,1 6 ). A nnenin gelip k en d isin i besle­ yeceğine, doyum ve ra h a tlık sağlayacağına güvenen çocuk, kendine ve dünyaya güvenm eyi öğrenir. Tem el güven d uy gu su nu n gelişm e­ sinde bu dönem deki olum lu b ir an ne - çocuk ilişkisinin çok önem li olduğu çocuk beslenm esi k o n u su n d ak i y ay ın ların tü m ü n d e b e lirt­ m iştir (11, 17, 18, 19, 20, 21, 22). K adınlığı k ab u llen m iş evlilik y aşan ­ tısı olum lu y ürüyen anneliğe hazırlan m ış, çocuğunu istey erek d o ğ u r­ m uş, m u tlu, ra h a t ve çocuğunu seven, çocuğunun ih tiy açlarım a n la ­ yan ve b u n la rı o an d a k arşılayan, çocuğu zo rlam ay an b ir an n en in bu dönem de bebekle çok olum lu b ir ilişki k u rab ilm esi m ü m k ü n d ü r. Be­ bek de ra h a tlık ve m u tlu lu k duyacak, beslenm e s o ru n la rı o rta y a çı­ k arm a y acak tır. A nnenin d u y g u lan , bebekle ilişkisini etk ilem ek te d ir. Aile o rtam ın d a, ann ed e ya da b ebek te çıkan s o ru n la r beslenm e slirc- cini de etk ilem ek te ve b u dönem de sık görülen çeşitli b eslenm e so ­ ru n la rın a yol açm ak ta d ır. H uzursu:/luk, gaz san cıları, m em e ya da b ib e ro n u red d etm e, k u sm a vb. gibi s o ru n la r ya an ne - çocuk ilişki­ sin in ak sak lığ ın a ya da an n en in bebek beslem e k o n u su n d ak i y an ­ lışlık la rın a bağlı olabilir.

(3)

Y azarlar, b eb ek leri en doğal ve en ucuz yol o lan m em e ile b e s­ lem en in d a h a o lu m lu olacağı g ö rü ş ü n d e d irle r (22,23). M em e ile beslenen çocuğun g u ru r, güven ve sevgi h issettiğ i, a n n e n in de b öyle b ir beslem e yö n tem in d e bebeğe d a h a y ak ın o lab ild iğ i b e lirtilm iş ­ tir (9. 22,23). M eme ile b eslenen ç o cu k lard a p a rm a k e m m e n in de az g ö rü ld ü ğ ü b ild irilm iştir(2 2 ). Y alnız b u k o n u d ak i g ö rü ş le r ta m kesin lik k aza n m am ıştır. Bazı y a z a rla r m em e ile m i y o k sa b ib e ro n ­

la m ı beslem en in çok önem li olm adığı, asıl önem li k o n u n u n b e s le ­ yen kişi ile beb ek a ra sın d a k i ilişk in in niteliği o ld u ğ u g ö rü ş ü n d e ­ dirler. Anne hangi yöntem le beslediği zam an d ah a r a h a t h is s e d iy o r­ sa o yöntem i seçm enin y ara rlı olacağı, a n n e n in m em e ile b e sle m e ­ ye zo rlan m asın ın z ara rlı olacağı b e lirtilm iş tir (23). K endi d u y g u ­ la n yönünden m em e ile b eslem ek istem ey en ya d a için d e b u lu n ­ duğu k o şu lla r nedeni ile istediği h ald e m em e verem ey en a n n e n in biberonla beslediği zam an önem li b ir sak ın ca olacağ ı d ü ş ü n ü lm e ­ m elidir. Zorlandığı için m em e v eren a n n en in b u d u ru m a bağ lı o la ­ rak o rtay a çıkan sık ın tısın ı ve öfk esin i çocuğa da y a n sıtab ileceğ i düşünülürse; dah a ra h a t vc m u tlu b ir b içim d e, çocuğu için g erek li ilişkiyi k u ra ra k kucağına alıp b ib e ro n la beslem esi a n n e ve ço cu k için d ah a so ru m lu d u r. S aatle ya da b elirli b ir şem ay a g ö re m em e ya da b iberon verm enin vc çocuğun ih tiy a ç la rın ın g ö zö n ü n e a lın ­ m asının çok sakıncalı olduğu g ö rü şü n d e b irle ş ilm iş tir ( 1 ,6 , 15, 16. 22, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30)

Sevgi ilişkisi yeterince k u ru lm u şsa, beslen m e k o n u s u n d a k i en uygun yöntem i çocuk ile anesi b irlik te d ü zen ler (29). D avis, (9) altı aylık b eb eklerin bile kendi ö n lerin e k o n u lan b esin leri seçerk en b e s ­ lenm e uzm an ların ın ö n e rd ik lerin e uyan b ir denge için d e seçim y ap tıkların ı b u lm u ştu r B ebek ih tiy aç d u y d u ğ u za m a n m em e va da b ib eron verilm eli, doygunluk b e lirtile ri g ö sterin ce b eslem eyi d u rd u rm a lıd ır. D oygunluk b elirtileri; em m en in azalm ası, u y um a, m em e ya da b ib ero n d a n u zak laşm a şek lin d ed ir. H er a n n e k en d i bebeğinin ne zam an beslenm ek istediğini, ne zam an d o y d u ğ u n u k o ­ laylıkla anlayabilir. Bebek acıktığı h ald e beslen m e sa a tin in g elm e­ diğini düşü n erek b ekletm ek ya da y eterin ce besin alm ad ığ ı en d işesi ile bebeği zorlam ak zara rlıd ır. Z o rlan an bebek k u sm ay a b a ş la y a ­ cak tır.

B ebeklik dönem indeki beslenm e s o ru n la rın ın b ü y ü k b ir k ıs ­ mı, annenin duyguları ve tu tu m la rı ile ilgilidir. Bebeği ö fk e ile b e s ­ leyen, b ib ero n d ak i sü tü b itirm e si için zo rlayan, b ib e ro n u y a stığ a koyup giden, bebeği kucağına alıp sevm eyen an n e le rin ç o c u k la rın ­

(4)

BESLENME ve DİYET DERGİSİ 169

d a beslenm e so ru n la rı d ah a sık g ö rü lm e k te d ir . Aceleci, güvensiz, en d işeli b ir an n en in b u özellikleri, bebeği beslem esine de y a n sı­ m a k ta d ır (1 9 ,2 2 ,2 8 ,2 9 ,3 1 ). A nnenin zo rlam ası ile k a rşıla şa n ço­ cu ğ u n d ah a b ebeklik g ü n lerin d e y aşam ı b ir m ü cad elc gibi görm eye b aşlad ığ ı b e lirtilm iş tir (22).

B ü tü n an n e le r m u tlu , ra h a t ve endişesiz olm ayı, ço cuk ların ı sevm eyi, o n la rla iyi ilişk iler k urab ilm ey i iste rler. Bu cins özlem ve is te k le r m u tsu zlu ğ u , ç o cu k lard a çeşitli s o ru n la r o rta y a çıkm asını önleyem em ek ted ir. Genel o la ra k ço c u k ta ve ailede gö rü len duygu­ sal so ru n la r, o n la rın istek leri d ışın d a, ellerin d e o lm ad an o rtay a çık m a k ta d ır. Ç ocukta ve ailedeki çeşitli duygusal so ru n la r, çocu­ ğun d iğer so ru n la rın d a olduğu gibi, beslenm esin d e de etk ili o lm ak ­ ta d ır. B eslenm e so ru n la rı olan ço cu k ların aileleri, eleştirid en çok, an lay ışa ve y ard ım a ihtiyaç d u y m a k ta d ırla r.

S ağlıklı b ir aile o rta m ın d a b u lu n a n m u tlu b ir ço cu k ta ciddi b eslenm e so ru n la rın ın o rta y a çıkm ası b ek len m em ek ted ir (11, 24, 32). H e r çocuğun n o rm al b ir işta h la dünyaya geldiği, beslenm e ile ilgili olum suz y a şa n tıla rı yoksa, kendine y eterli besin leri istekle alaca­ ğı, kendi kendine beslenebilm e yeten eklerini geliştireceği kabul ed ilm e k te d ir (6,22). B edensel ve duygusal yönden sağlıklı ço cu k ­ la rd a d a y a şa n tıla rın ın b elirli b ir dön em ind e gelip geçici beslenm e s o ru n la rın a raslan a b ilm ek ted ir. B u n u n la b irlik te , n isb eten uzun sü re n ve o ldu kça ciddi beslenm e so ru n la rı nedeniyle b ir h ekim e ya d a d iğ er sağlık person eline b a şv u ra n la rın sayısı o ld uk ça yü k sek ­ tir (16,33). Ç ocuktaki beslenm e so ru n ları bazen aile içindeki diğer b irey lerin duygusal so ru n ları o ldu ğu n u gö steren b ir b elirti o lab il­ m ek ted ir. Bu gibi d u ru m la rd a sadece bebeğe değil, an n e ve babaya da y ard ım edilebilir. Anne çocuk ilişkisinin beslenm eye etk isi a ş a ­ ğıdaki ö rn e k te görülebilir.

Örnek : Yirm isekiz yaşındaki bir anne istem ediği bir kişi ile evlenm iş ve anneliğe hazır olm adan gebe kalm ıştı. Ço­ cuğu aldırmak istem iş fakat kocası ve ailesi şiddetle karşı çıktıkları için doğurmak zorunda kalm ıştı. Doğum dan son ­ ra aile içi sorunlar daha da artm ıştı. A nne bir yandan bo­ şanm ayı düşünüyor, diğer yandan bebeğin kendisine avak- bağı olacağını hissettiği için buna cesaret edem iyordu. Kocasına v e çocuğuna karşı olumsuz duygularla yü k lü y ­ dü. B u duygularım tam olarak görem iyor ve çözüm leyem i- yordu. Saklanan ve bastırılan olum suz duyguları nedeni ile, kucağına aldığı zaman çocuğu yere düşüreceğinden ve ölüm üne yolaçacağm dan korkuyordu. Bu nedenlerle bebeğin beslenm e işini anneanneye yüklem işti. Anneanne bu görevi isteyerek yapm ıyordu. Beslenm e işlem inin bir

(5)

an önce bitm esi için çocuğu zorluyordu. Zorla b eslenen bebek için beslenm e saatleri çok sık ın tılı geçiyor, sık sık kusuyordu. Bebek bir süre sonra besini tam am en red d et­ m eye başlayınca beslenm e görevini babaanne aldı. B ab a­ anne sabırla, severek ve isteyerek besliyordu. Bir süre s o n ­ ra bebeğin beslenm esi norm ale döndü.

B u örn ek te, ailedeki duygusal so ru n la rın b eb ek te b e sle n m e b ozukluğu y arattığ ı g ö rü lm ek ted ir. Ç ocukla d o ğ ru d a n d o ğ ru y a iliş­ ki k u ra n kişi anne olduğu için, b eb ek tek i s o ru n la rd a n ço ğ u n lu k la an nen in so ru m lu olduğu ü zerinde d u ru lm u ştu r. Çoğu zam an a n n e ­ nin sık ın tı ve ç a tışm a la rın d a b a b an ın d av ran ış, duygu ve tu t u m ­ ları, anneye yardım cı olup o lm am ası da çok ö n em li o lm a k ta d ır. Bu örn ek te, ann en in çocuk d o ğ u rm ay a h a z ır o lm ad ığ ın ı d ü şü n e re k ona yardım etm esi beklenen b ab a, böyle d a v ra n m a m ış ve a n n e n in sık ın tıların ı d ah a da a rttırm ış tır.

Çocuk beslem e şek li ve dikkat ed ilecek h u su slar

Çocuğun kendi kendine beslenebilirle y eten ek le rin in d a h a b e ­ lirgin b ir biçim de gelişm eye b aşlam ası o rta la m a altın c ı a y d a b a ş ­ lar. Altıncı aydan so n ra m em e ya d a b ib e ro n a ek o la ra k b ir k a p ta n ya da fincandan k aşık ile beslem eye b a şla m a lıd ır. Ç ocuk, ç e v re ­ sindeki nesnelere uzanm aya, y ak alam ay a b a ş la m ış tır. Anne ç o c u ­ ğu kaşık ile beslerken çocuğun d a kaşığı tu tm a s ın a ve ağ zın a gö­ türm esine y ardım ed er gibi d a v ra n ışla rı g ö rü lü r. Bu d a v ra n ış la r engellenm em eli, a rttırılm a y a ç a lışılm a lıd ır (1 ,2 2 ,2 3 ,3 1 ). Ç ocuğun sin ir ve kas sistem i k aşıkla k en dini besleyebilecek k a d a r o lgu n laş- m am am ıştır. O lgunlaşm a hızla ilerle m ek ted ir. B eslenm e s o r u n la ­ rın ı engellem ek ve çocuğun kendi k en dine b eslen m e a lış k a n lık la rın ı kazanm asına yardım cı olm ak için b ed en sel o lg u n laşm a izlen m eli, b u o lgunlaşm aya tıygun düşecek b içim d e d a v ra n ılm a lıd ır. O lg u n ­ laşm anın ön ü n de ya da gerisin d e g id ilm e m elid ir (15, 17). Altı ay lık b ir çocuk k endini k aşık la besleyebilecek k a d a r o lg u n la ş a m a m ış tır; fa k a t eline verilen b ir m uzu ya da b isküviyi ağzına g ö tü rü p yem e- ve çalışab ilir (23). Bu devrede eliyle yem esi d e s te k le n m e lid ir "(6,9,32).

Çocuk 8 - 10 aylık olduğu zam an kaşığı d ah a r a h a tlık la tu t a b i­ lir. K aşığa k on ulan az m ik ta rd a k i besin i ağzına g ö tü re b ilir. T a m a ­ m en doyabilecek k a d a r yiyemez. Anne eline b ir b a ş k a k a şık a la ra k yem esine y ard ım etm elid ir. G iderek, çocu k k en d in i y eterli ö lç ü d e beslem eyi ö ğrenir. K aşığı ra h a tlık la k u lla n a b ilm e k te ve d o y u n c a ­ ya k a d a r yiyebilm ektedir. Anne, ta b a k ta n k a şık la b e sle n m e g ö rev i­ ni tam am en çocuğa verebilir.

(6)

BESLENME vc- DİYET DERGİSİ 171

İk i yaşın a k a d a r çocuğu ta m am e n p asif b ir şekilde b ıra k a ra k hep an n e ya d a b ir b aşk ası beslem işse, çocuğun k end in i beslem e g irişim le ri engellenm işse b u y a şta n so n ra ö ğ retm ek d a h a güç o la­ c a k tır. B u d u ru m d a olg u n laşm a sü recin e uygun d av ran ılm am ış ve o lg u n laşm a çok geriden izlen m iştir. Bu d u ru m d a k i b ir çocuk k en­ din i h ep b a ş k a la rın ın beslem esini isteyebilir. Bu tu tu m , çocuğun a şırı b ağım lılığının b ir b elirtisi o la b ilir (34). Y eterince a k tif olm ayı ö ğ re n m e m iştir (9). Ç ocuğun k endini beslem esinin, on u n b ağ ım ­ sızlığım ve özerkliğini k azan m asın a y ard ım cı olacağı sav u n u lm u ş­ tu r (10, 23). B ağım lılığını h isseden ve b u n u istem eyen bazı ço cu k ­ la r bağım sızlık k azan m ak için b a şk asın ın beslem esine k a rşı çık a­ b ilirle r. Böylece, besleyen kişi ile çocuk a ra sın d a b ir m ücadele b a ş ­ lay ab ilir ve beslenm e so ru n u o rta y a ç ık a b ilir (1, 9).

B esinlerde ve beslenm e yö n tem in d e yap ılan ani değişm eler çocuğu b o calatır. Değişme, a lış tırıla ra k y ap ılm alıd ır (17,22,23,26, 28,29). E ski b e sin ler ve beslem e yöntem i s ü rd ü rü lü rk e n aynı an d a yeni b esinlere ve değişik beslem e y ö ntem ine b aşlan m alı ve çocuk yeniye alışınca, eski b esin ler ve beslem e y ö n tem leri giderek azal­ tılm a lıd ır. Ö rneğin, m em e ya da b ib e ro n la beslem e sü rd ü rü lü rk e n fincan ya da k aşık la beslem eye b aşlan m alıd ır. Çocuk, m em e ya da b ib ero n o lm ad an da beslenebildiğim anladığı zam an m em e ya da b ib e ro n u b ırak m ay a h a z ırd ır ve fazla bocalam az. Ani değişm eler beslenm eye k a rşı d iren ç y a ra ta b ilir (6 ,1 5 ,2 3 ).

M em eden kesilm e «annenin kaybedilm esi» an lam ın a gelm e­ m elid ir (11). M eme ya da b ib ero n la beslem e sıra sın d a anne ile ço­ cuk arasın d a k i v ak m ilişki, m em eden k esild ik ten so n ra da s ü r­ d ü rü lm elid ir. Y eniden m em e ya da b ib ero n a dön m ek işteyen bazı ço cu k lar an n e kucağını, annenin o k şam asın ı isted ik leri için eski beslenm e y ö ntem ine dönm e eğilimi göstereb ilirler.

B ir yaşını geçen ço cu k lard a m em e ya da b ib ero n la b eslenm e­ nin bağım lılığı zara rlı biçim de uzatacağı b e lirtilm iştir (8). Toplu- m u m u zd a m em e ile beslem enin iki y aşm a k a d a r uzayabildiğine de­ ğ in ilm iştir (35). F reud, gerekenden uzun b ir süre m em e ile beslen- se de çocuğun b u n u gene de yetersiz ve k ısa b u lacağ ını yazm ış­ tır (2). Çocuk h az ır o lm ad an ve b aşk a yö n tem lerle beslenm eye alış­ m ad an önce m em eden kesm enin çeşitli b u n a lım la r o rta y a ç ık a ra ­ bileceği h a ttâ d ep resif b ir d u ru m görülebileceği b e lirtilm iştir (9). D aha ileri beslenm e yö n tem lerin e ah şa n çocuk b ib e ro n u ya da m e­ meyi kendiliğinden b ıra k a b ilir (22).

(7)

lenm e so ru n la rı y a ra ta b ilir. Altı ay lık tan k ü çü k ç o c u k la rd a b esle­ yen k işinin ve bebeğin alıştığ ı beslenm e b içim in in b ird e n b ire d e ­ ğişim e u ğ ram ası, beslenm e so ru n la rın ın o rta y a ç ık m a sın d a ö n em li b ir etk en d ir. Besleyen k işinin değişm esi zo ru n lu ise, b eb eğ i b u n ­ dan so n ra besleyecek k işinin bebeğin alışk ın o ld u ğ u y ö n te m le ri ivi- çe öğrenm esi, bebek ve yeni b ak ıcın ın b irb irle rin e a lışm ası için b ir sü re anne ile b irlik te beslem e çok y a ra rlı o lab ilir. Altı a y lık ta n d aha büyük b eb ek ler anneyi ta n ıd ık la rı için, a n n e n in y a d a a n n e yerini tu ta n kişinin ay rılm asın a k a rşı b ü y ü k b ir te p k i g ö s te rirle r. D epresyona benzer genel te p k in in içinde b esin re d d in e de sık lık la raslan ır. Anne, bebeğin yeni bak ıcıy a alışm ası için hiç o lm azsa b ir h afta k a d a r b ir süre, bakıcı ile b irlik te bebeğin y a n ın d a o lm a lıd ır. Bebek, ak şam ları anneyi gö reb iliy o rsa, bakıcıyı k ab u llen m e si d a h a kolaylaşır.

Annenin çalışm ası, h a sta la n m a sı, an n e ya da b ebeğ in h a s ta n e ­ ye yatm ası gibi zo ru n lu n ed enlerle an n ed en s a b a h ta n a k ş a m a k a ­ d a r ya da d aha uzun sü re ayrı k alan b eb ek lere b a k a c a k k işile rin sık değişm em esi, m ü m k ü n se aynı k işinin b ak m ası, b eb ek ve b ak ıcı b irb irlerin e a lıştık ta n so n ra an n en in ay rılm ası, d o ğ abilecek s o r u n ­ ları çok azaltacak tır. H astaneye y a tırıla n y ad a yuvaya v erilen ç o ­ cuklarda, bebeği besleyecek k işinin an n ed e n beb eğ in a lış k ın o ld u ­ ğu beslenm e yöntem lerin i öğrenm esi çok y a ra rlı o lu r. B ak ıcı, a n n e ­ nin beslem esini gözlemeli, d ah a so n ra bebeği a n n e n in y a n ın d a b e s­ leyerek uygulam aya geçm elidir. Bebeğin r a h a t b eslen d iğ in i g ö ren annenin de endişeleri d ah a azalacak, an n en in en d işesiz a y rılm a sı bebeğe de daha fazla güven verecek ve yeni b ak ıcıy a a lışm a sı k o ­ laylaşacaktır. .

B ir yaşından büyük ço cu k lar b ir ta b a k ta n k a şık la b eslen m ey i öğrendikten so n ra bazı k a tı b esin leri ellerin in y a rd ım ı ile p a r ç a ­ layıp yemeye başlay ab ilirler. Çocuğun ü stü n e ve çev resin e d ö k e c e ­ ğinden, ellerini kirleteceğinden en dişelenen an n e ço cu ğ u n b u y ö n ­ deki girişim lerini engelleyerek kendisi beslem eye d ev am ed erse, çocuğun kendi kendine beslenm e ç a b a la rı zayıflar. Ç ocuğun d ö k ­ m eden yemeyi öğrenebilm esi için k endi k en d in e yem eye iste k li o l­ m ası gerekir. Bu isteği k ırılan ç o cu k lar b eslenm e s o ru m lu lu ğ u n u çevrelerindekilere verm eye devam ed erler. Bu cins tu tu m la r, sa d e ­ ce beslenm e alan ın d a değil, çocuğun b ağ ım lı o lm a ve b eb ek si k a l­ m a eğilim lerini a rttırd ığ ı için, diğer y ö n lerd en g elişim lerin e de olum suz yönden etk ili o lu rlar.

Ne sık lık ta ve ne m ik ta rd a yiyeceğini ço cuğun k en d isi d ü zen ­ leyebilir. 2 - 3 y aşların a gelen çocuğun en b elirg in ö zellik lerin d en

(8)

BESLENM E ve DİYET DERGİSİ 173

b irisi de in a tçılığ ıd ır. Yem ek k o n u su n d a ço cukla in a tlaşm ay a g iri­ lirse y em ek çocuk için haz verici o lm a k ta n çık ar. Çocuğun az ye­ m esi b ir so ru n olm aya başlay ab ilir. Y em esi için çocuğu zo rlam ak çok z a ra rlıd ır (1 ,6 ,9 ,2 2 ,2 4 ,2 5 ,2 6 ,2 7 ,2 8 ,2 9 ,3 0 ). Çocuğun b eslen ­ m esin e a şırı önem v eren an n e yem ek yem esi için o y u n la r ç ık a rm a ­ ya, ö d ü lle r verm eye, yem ezse cezaland ırm aya başlay ab ilir. Çocuk, yem ek yem em eyi, iste d ik le rin i y a p tırm a k için önem li b ir silâh o la ­ ra k k u lla n m a y a b aşlay ab ilir. Anne ile o y n am ak ya d a m asal d in ­ lem ek için çocuk yem ek sa a tle rin i u za tab ilir. Yem ek sırasın d a sa­ dece y em ek yem e işlem i u y g ulanm alı, oyun ya da m asal yem ek s a a t­ leri d ışın d a o lm alıd ır. Çocuk, çevresin d ek ilere kızgınlığını, o n ların çok ö nem v erd ik leri yem ek k o n u su n d a ç ık a rta b ilir. Böylece ye­ m ek, beslen m e için gerekli, çocuğa doyum ve haz veren özelliği­ ni y itirir, olum suz duyguları an la tm a k , çevresin dek ileri cezalan­ d ırm a k , iste d ik le rin i y ap m ak için k u llan ılan b ir ara ç d u ru m u n a ge­ lir. Böyle d u ru m la rd a çocuğun ön ün e az m ik ta rd a yiyecek koy­ m ak, yediği zam an g erisini istem esi için o la n ak sağlam ak , a n n e ­ n in yem ekle ilgili e n d işelerin i g iderm ek, çocuk ile çevresi a ra s ın ­ dak i ilişk in in ak sa k yön lerin i düzeltm ek, so ru n u çözüm lem ede ye­ te rli o lab ilir.

Üç - beş y aşların d ak i ço c u k lar d a h a önccki y ılla rd a kazanılan y eten ek lerin i d ah a d a g eliştirirler. M asa düzenine alışm ayı, çatal b ıçak k u llan m ay ı ve d ö km eden yem eyi ö ğ ren eb ilirler. Aile ile b ir ­ lik te so fray a o tu rm a y a b aşlayan çocuk, b ü y ü k leri ta k lid ed e rek , o n ­ la r gibi yem ek istey ecek tir (15). Y em ek m a sasın d a sü rek li o la ra k eleştirilen , aza rlan an ço cu kta olum suz d u y g u lar uyanır. K endine güveni azalır. İşta h ı kesilir. B üyükleri ta k lid etm e isteğ in in u y an a­ b ilm esi için, b ü y ü k lere k arşı o lu m lu d uy g u ların b u lu n m ası zo ru n ­ lu d u r. Çocuk, sevm ediği k işiler gibi o lm ak iştem eyecek, b ü y ü k le­ rin istediği şekilde beslenerek o n la rı m em nun etm eye çalışm ay a­ cak tır.

Bu d ev relerde k ard eş doğum u, h a sta la n m a , an n ed en a y n lıîia gibi ned en lerle eski yem e a lışk a n lık la rın a k ısa sü reli d ö n ü şle r gö­ rü leb ilir. B ü tü n ilginin yeni doğan çocuğa yöneltilm esine ve k en d i­ sin in b ir k e n a rd a k alm asın a b a şk a ld ıra n çocuk y em ek yem eyi azal­ ta b ilir ve an n enin beslem esini isteyebilir. Y em ek alan ı d ışın d a k en ­ disi ile ilgilenildiği zam an beslenm e so ru n u n u n düzeldiği g ö rü lü r (34, 3 5 ,3 6 ,3 7 ).

Bazı ço cu k lard a şişm an lık d a önem li b ir beslenm e s o ru n u d u r. Ş işm an çocuğun ark a d a ş ilişkileri ve ak tivitesi azalır. Y aşıtların ın

(9)

y a p tık la rın ı yapam ayan, alay edilen çocuğun k en d in e güveni ve say gısı d a azalır. Ş işm an ço cu k lard a sevgi açlığı, m u tsu z lu k , b a ğ ım lı­ lık, a şırı k o ru n m a gibi s o ru n la rın sık g ö rü ld ü ğ ü b e lir tilm iş tir (1 ,-9,1 7 ,2 5 ,38 ,3 9 ). Bazı ço c u k lar çeşitli s ık ın tıla rın ı y iy e cek le rle giderm eye ç a lışm ak tad ırlar. Bazı an n e le r çocuğa b a k ım ve sevgi verm e k o n u su n d ak i b o şlu k la rın ı o n la rı a şırı b esley erek d o ld u r m a ­ ya ç a lışm a k ta d ırlar. Ş işm an lığ a y o laçan n e d e n le rin in c e le n m e si ve o rta d a n k ald ırılm ası g erek ir. Ç ocuğun e le ştirilm e si ve y iy e cek ­ lerin sak lanm ası pek y a ra rlı o lm a m a k ta d ır.

Okul çağında ve d ah a so n ra k i y a şla rd a d a çeşitli b e sle n m e s o r u n ­ ları görülebilir. Bu y a şla rd a k i b eslen m e s o ru n la rı ço cu ğ u n için d ek i duygusal ç a tışm ala rla ilgili olab ilir. O ldu kça cid d i b e sle n m e so ­ ru n la rı görülen ço cu k ların b a z ıla rın d a yiyecekler, b e sle n m e a ra c ı olm anın dışında, özel ve sem bo lik b ir an lam k a z a n a b ilir (1 ,3 3 ,4 0 ). Diğer duygusal so ru n la rın ağ ır b astığ ı b eslen m e b o z u k lu k la rın d a çocuğun ve ailenin d eğ erlen d irilm esi ve g erek irse p s ik iy a trik b ir tedavi uygulanm ası g erek eb ilir.

Çocuğun bed en sel ve duygusal gelişim inin o lu m lu ve dü zenli o larak ilerleyebilm esi ve o lu m lu beslen m e a lış k a n lık a rı k a z a n a b il­ m esi için diyetisyen, h em şire, h ek im ve d iğ e r sağlık p e rs o n e lin in yard ım ı çok d eğ erlid ir. Y ard ım ın b içim i ve niteliğ i h e m y a rd ım eden k işinin içinde b u lu n d u ğ u k o şu lla ra ve eğ itim in e göre, h e m de çocuğun ve ailenin özel d u ru m u n a göre d ü zen len ece k tir.

K A Y N A K L A R

1. Freud, A.: The Psychoanalytic Study of In fan tile F eed in g D isturbance. The Psychoanalytic Study of the Child. 2:119 - 132, 1946.

2. Freud, S. (1938): An outline of Psychoanalysis. N orton Comp., Nevv York, 1949.

3. Mack, J.E., Semrad, E.V.: C assical P sychoanalysis. (Eds.: F reedm an. A.M., Kaplan H.I.: C om prehensive Textbook of P sych iatry, pp 296 - 319. W illiam s and W ilkins Comp., Baltim ore, 1967).

4. Mahler, M.S., Gosliner, S.J.: On Sym biotic Child P sych osis. T he P sy c h o ­ analytic Study of the Child, 10:195 - 219, 1955.

5. Mahler, M.S.: On Sadness and G rief in Infancy and C hildhood. The Psychoanalytic Study of the Child, 16:332- 351.

6. Read, K.: The Nursery School. W.B. Saunders Comp., P h ilad elp h ia, 1964. 7. Buss, A.H.: Psychopathology, John W iley and Sons Inc.. N e w Y ork, 1968. 8. Freud, A., Burlingham , D. (1943): War and Children. G reen w ood Press.

Connecticut, 1973.

9. Lehman, E. (1949): Feeding Problem o f P .-ychogenic O rigin. The P sychoanalytic Study of the Child. 3 - 4: 461 - 488, 1958.

(10)

BESLENM E ve DİYET DERGİSİ 175

10. M aier, H.W.: Three Theories of Child Developm ent. Harper and Row Pub., N ew York, 1969.

11. Erikson, E.H. (1959): Growth and Crisis of H ealthy Personality. (Eds: Lazarus, R.S., Opton, S.M., Personality. P enguin Books, London, 1970). 12. Fenichel, O.: The P sychoanalytic Theory of Neurosis. Norton Com.,

N ew York. 1945.

13. Freud, A.: (1936): The Ego and M echanism s of Defence. International U niversities Press, N ew York, 1966.

14. Freud, S. (1905): Three Contributions to the Theory of Sex. Basic W ritings, M odern Library, 1938.

15. Glover, L.E.: H ow yo B ive Your Child a Good Start in Life. Collier Books, N ew York, 1962.

16. Kolb, L.C.: N oves’ Modern Clinical Psychiatry. Saunders Comp. P h ila-delphia, 1968. 17. A lm y, M.: Child D evelopm ent. H enry Holt Comp., N ew York, 1955.

17. A lm y, M.: Child Decelopm ent. H enry Holt Comp., N ew York, 1955. 18. Bischof, L.J.: Interpreting P ersonality Theories. Harper and Row Pub.,

N ew York, 1970.

19. Erikson, E.H.: Childhood and Society. Imago Pub., London, 1945. 20. Erikson, E.H.: Idantity: Youth anLd Crisis. Norton Comp., N ew York,

1968.

21. Evans, R.I.: D ialogue W ith Erik Erikson. Harper and R ow Pub., N ew York, 1967.

22. Spock, B.: Baby and Child Care. Pocket Books, N ew York, 1957. 23. Spock, B., Reinhart, J.: A B aby’s First Year. Pocket Books, N ew York,

1962.

24. English. O.S., Finch, S.M.: Introduction to Psychiatry. WW Norton Com p.New York, 1964.

25. Finch, S.M.: Psychophysiological Disorders. (Edv: Freedman, A.M., Kaplan, H.I.: Com prehensive Textbook of Psychiatry. W illiam s and W ilkins, Baltim ore, 1967).

26. Ilg, F.L., Am es, L.B.: Child Behavior. Harper and Brothers, N ew York, 1955.

27. Nelson, W.E.: Textbook of Pediatrics. W.B. Saunders Comp., P iladelp- hia. 1963.

28. Solom on, P., Patch, V.D.: Handbook of Psyhiatry. Lange Pub., Califor- nia, 1969.

29. W innicot, D.W.: The Child, The Fam ily and the Outside World. P e n ­ guin Books, M iddlesex, 1971.

3. W ulff, M.: The Problem of Neurotic M anifestations in Children of P re- cedipal Age. The Psychoanalytic Study of the Child. 6:169 - 179, 1951. 31. Shirley, H.F.: Pediatric Psychiatry. Harvard U niversity Press, Cambrid-

ge, 1963.

32. Moore, M.F.: The Baby S itter’s Guide. Berkley Books. N ew York, 1959. 33. Weiss, E., English, O.S.: Psychosom atic M edicine. W.B. Saunders Comp..

(11)

34. Prugh, D.G.: Children’s Reactions to Ilness, H ospitalization and Surger. (Eds.: Freedman A.M., Kaplan, H.I.: C om prehensive T extbook of P sy c- hiatry. pp 1369- 1375, W illiam s and W ilkins, Baltim ore, 1967).

35. Neubauer, P.B.: Normal D evelopm ent in Childhood. (Eds.: W olman, B.. B Manual o f Child Psychopathology. M cGFraw H ill Book Comp., N ew

York, 1972.

36. Petrillo, M., Sanger, S.: Em otional Care of H ospitalized Children. J.B. Lippincot Comp., Philadelphia, 1972.

37. Robertson, J.: Young Children in Hospitals. Basic Books, N ew York. 1958.

38. Bruch, H.: Disturbed Com m unication in Eating Disorders. A m erican Journal of Orthopsychiatry. 38:99 - 102, 1963.

39. Chess, S.: Psychiatric Disorders of Childhood. (Eds: Freedm an, A.M., Kaplan, H.I.: Comprehensive Textbook of Psychiatry., pp 1358 - 1365. W illiam s and Wilkins, Baltim ore, 1967).

40. Freud, S. (1900): The Interpretation of Dreams. Basic W ritings, M o­ dern Library, 1938.

Referanslar

Benzer Belgeler

Son senelerde bulunan bazı eski kaynaklar, meselâ, Ahmet Yesevî‘ye nisbet edilen “Risale-i Hoca Ahmed-i Yesevî”, onun halifesi Sûfî Muhammed

Osmanlı hanedan mensuplarına ait evlilik ve sünnet düğünleri gibi büyük çaplı şenliklerde de içleri yemek dolu kapların halk veya yeniçeriler tarafından

40-90 yılları arasında yaşamış olan hekim ve far- makolog Pedanius Dioscorides, Materia Medica adlı eserinde haşhaş kapsüllerinin çizilmesiyle akan sütten (opium) elde

“Yaşayan İnsan Hazineleri Programı- nın Somut Olmayan Kültürel Mirasın Sürdürülebilirliği Bağlamında Değer- lendirilmesi” (120, 90).. GÖNDEN, Meltem; Mehmet

1980-2000 döneminde konsolide bütçe harcamalarının GSMH içindeki payları ekonomik ayrıma göre Tablo 4’den incelendiğinde, cari harcamaların GSMH içindeki payının

org/ adresindeki ilgili yerleri incele- yenlerin görebileceği gibi 4-8 Kasım 2004 tarihlerinde İstanbul’da gerçek- leştirilen Somut Olmayan Kültürel Miras

örneğinin palmetleri de Konya başlığında olduğu gibi plastiklikten uzak, düz yüzeyli ve bitkisel canlılığı olmayan şekiller olarak işlenmişlerdir. Bu 4 numaralı

Sözlü kültürden yazılı kültüre geçişler bağlamında düşünüldüğünde kültür hayatının ve dolayısıyla ede- biyatın sürekliliği esastır. Geçmişten