• Sonuç bulunamadı

100 yıl önce İstanbul'da siyaset dedikoduları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "100 yıl önce İstanbul'da siyaset dedikoduları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(

Tarihi Bahisler

]

-T7, 4.ÎM0 İ

100 yıl önce İstanbulda

siyaset dedikoduları

Yazan: Halûk Y. Şehsuvaroğlu

1839 da Abdülmecid tahta çıktığı vakit yenilik taraftarı bulunan Ha­ riciye Nazırı ve Londra Sefiri Reşid Paşa ile Paris Sefiri Fethi Paşa, hükümdarı tebrik etmek üzere Is- taııbula gelmişlerdi.

Sadarette yenilik aleyhtarlığı ile tanınmış olan Hüsrev Paşa bulu­ nuyordu. Sadrıâzam, gene Londra Elçisindeki istidad ve dirayetten ürkmüş, onu bertaraf etmek çare­ lerini bile düşünmüştü. Fakat Re­ şid Paşa, ıslahat hakkındakı fikir­ lerini gene Padişaha kabul ettirmiş ve Tanzimat fermanının hazırlan­ masına müsaade almıştı.

Tanzimatm ilânından sonra eski­ lerle, yenilerin mücadeıesi şiddet­ lenmiş bir taraftan da yeniler a- rasında fikir ve menfaaı çarpışma­ ları başgöstermişti.

Abdülmecid, Reşid Paşayı ilk de­ fa sadarete getirdiği vak’ t gene vezir kendi neslinden olanların ! husumeti ve eskilerin müthiş a- leyhtarlıklarile karşılaşmışı. Diğer taraftan Hüsrev Paşa, Mehmed E- min, Rauf Paşa gibi yaşlı sadr­ âzamlara alışmış halk da. Reşid Paşayı bu makam için henüz tec- I rübesiz bulmuştu.

Reşid Paşa, bütün bunlara rağ­ men büyük bir muvaffakiyet gös­ termiş fakat siyasî, askeri ve malî sahalarda aldığı mühim tedbirler ü- zeıinde duran, konuşan olmamış, bilâkis Tanzimatı ilân etmesi ve­ sile yapılarak hakkında türlü de­ dikodular çıkarılmıştı.

Frenk meşrebliği ileri sürülüyor, yaptığı inkılâb din aleyhtarlığı o- larak gösteriliyor, hakkında hiciv­ ler yazılıyordu.

Eskiye bağlı olanların elebaşıla­ rından bulunan ve mekteb’.erde coğ

Âli Paşa

rafya tahsilini bile küfür sayan Da- ^ mad Said Paşa, bir gün Abdülme- cidin huzuruna çıkmış: (Bu adam cumhuriyet ilân edecek, saltanatın j elden gidiyor, daha ne duruyoısun) j diye Padişahı ürkütmüş ve it eşi d

Paşayı bu suretle azlettirmişti. Reşid Paşanın devrilmesini temin edenler, yeni sadrıâzam Sarım Pa­ şaya içinde Reşid, Âli Paşaların da bulunduğu yenilik taraftarlarından dokuz zatın ismi olan bir liste ver­ mişler ve bunların Istanbuldan bi­ rer memuriyetle çıkarılmalarını is­ temişlerdi.

Sarım Paşa, bu şiddetli harekete j yanaşmamış, esasen kısa bir za­ man sonra eskiye bağlı olanların

ikballeri de sönmüş, Abdülmecid

seraskerliğe getirdiği Damad Said Paşayı ani bir irade ile Sinoba sür­ dürmüştü.

Üç buçuk ay sonra sadarete ge­ tirilen Reşid Paşa, bu defa ma- makda üç buçuk sene kalmış ve bu sadaretinde bilhassa maarif sa­

hasında büyük hizmetleri görül­

müştü. İkinci sadaretinden ayrılı­ şından kırk gün sonra gene aynı

Fuad Paşa Koca Reşid Paşa

makama getirilmiş, fakat bu defa damad Fethi Paşayla arasında şid­ detli bir geçimsizlik başgöstermişti. Damadlığı dolaytsile Fethi Paşa, Abdülmecid üzerinde nüfuz sahibi olmuş ve (Devlet Müsteşarı) ka­ lemine girmişti. Padişah nezdinde mütemadiyen Reşid Paşa aleyhinde bulunur, Reşid Paşa da fırsat düş­ tükçe Fethi Paşadan şikâyet e - derdi. Abdülmecid bu karşılıklı çe­ kiştirmelerden usanmış ve bir gün iki paşayı da vazifelerinden uzak­ laştırmıştı.

Padişah bu defa devleti daha ye­ ni ve gene ellere tevdi etmek ar­ zusunu duymuş, Reşid Paşanın iki talebesinden Âli Paşayı sadarete, — Arkası Sa. 6. Sü. 7 de —

(2)

Y A ZIS IZ

Tarihî Bahisler

(5 inci şahitliden devan»!

Fuad Efendiyi de Hariciye Neza­ retine getirmişti.

Fakat bu defa da hoca ile tale­ belerin arasına ikbal ve makam hır sı girmiş, arada bir takım şahıslar Âli Paşadan Reşid Paşaya, Reşid Paşadan yeni sadrıâzama türlü söz ler, haberler taşımağa başlamışlar ve ikisinin arasını açmışlardı.

Cevdet Paşa diyor ki: (Âli Paşa, efendisi olan Reşid Paşaya hürmet ve riayette kusur etmiyordu. Lâ­ kin rekabeti cah ve siyaset başka şeye benzemeyip bir takım erbab-ı garaz dahi aralarım ifsada sâi ol­ duklarına mebni ikisinin arası açıl dı. Fuad Efendi ise zaten Âli Pa­ şa ile yekvücud idi. Serasker Rüş­ tü Paşa dahi onlar ile Reşid Paşa aleyhine ittifak eyledi. Bu suretle memurlar ikiye bölünmüş oldu. Bu ittifakı müselles taraftarları Reşid Paşayı ve onun taraftarları da bu üçünü kadh ve zem eder oldu­ lar) (1).

Fakat yalnız vezirler birbirlerini çekememezlikle kalmıyorlardı. Pa­ dişah da vezirlerin arasında sıkı bir beraberliğin bulunmasından hoş lanmıyor, böyle ittifakları iyi kar­ şılamıyordu.

Âli Paşayla Rüştü Paşanın ara-, sini bozmak için seraskeri bir gün saraya çağırıp akşama kadar hu­

zuruna almamış, sonra görüşüp,

Giride sevkedilecek taburlar hak­ kında bazı emirler vermişti. O gün

Rüştü Paşayı Sarayda tutarken,

' diğer taraftan da Âli Paşadan sa­ daret iııührünü aldırtmıştı.

Âli Paşa, Padişahın Rüştü Pa­ şayla görüştükten sonra kendisinin

sadaretten azlolunduğu kanaatine

varmış ve o günden sonra iki ve­ zirin araları bir daha düzelmemek üzere bozulmuştu. (2).

Sultan Mecid. vezirlerin birbiri aleyhine kendisine söyledikleri söz­ leri de sahihlerine haber vermekte gecikmezdi. Bir gün Âli Paşa, Pa­ dişaha Koca Reşid Paşayı tenkid etmiş ve bu görüşmesini arkadaşı Fuad Paşaya da hikâye eylemişti.

Ertesi gün Sultan Mecid, Reşid Paşaya,Âli Paşanın kendisi hakkın­ da söylediklerini haber vermiş ve o gün Reşid Paşa, Vükelâ Mec­ lisine küskün bir çehreyle gelmişti. Âli Paşa, sözlerinin kendisine du yurulmuş olduğunu anlamış ve bir kâğıda:

(Bi hurufu lafzı savt ol padişah Mustafaya söyledi bi iştibah) beytini yazarak karşısında oturan Fuad Paşaya uzatmıştı.

Yüz sene evvel Istanbulda vezir­ lerle, yabancı elçilerin münasebet­ leri de dikkate şayan bir hususiyet arzediyordu. Bazı vezirler harici si­ yasette taraf tutuyorlar ve bu su­ retle de birbirlerine rakib oluyor­ lardı.

Cihan seraskeri Rıza Paşa, Fran­ sız dostluğu ile tanınmıştı. Reşid

Paşa, Türk - İngiliz dostluğunun kuvvetlenmesine çalışıyor, İngiliz Elçisi Caııing’i bu siyasette ken­ disine iyi bir yardımcı sayıyordu.

Âli Paşa Fransa siyasetini tutu­ yor, İstanbulda fazla nüfuzundan dolayı (Gâvur elçi) diye anilen Caning’in geriye aldırılmasına ça­ lışıyordu.

Yüz sene evvel sefirlerin mem­ leketlerine yazdıkları raporla da

bir çok İstanbul dedikodulaıile do­ luydu. Sultan düğünleri, verilen hediyeler, vezirlerin servetleri. bu resmî raporlarda yer alıyordu.

Halk arasında da Reşid Paşanın oğlunu bir sultanla evlendirmesi, bu münasebetle yapılan masraflar, lüks hayat tenkid ediliyor, Fethi Paşanın, yeni yapılan sarayların tefrişini üzerine alması fena kar­ şılanıyordu.

Âli Paşanın sadrıâzam olarak ih­ tiyar ettiği fevkalâde masraflar, yaşadığı hayat da günün dediko­ duları arasındaydı. Jön Türkler ve

bilhassa Ziya Paşa, Âli Paşaya

şiddetle hücum ediyor, bu müsrifa- ne hayat aleyhinde türlü şeyler yazıyordu.

Reşid Paşa öldükten sonra, mua­ rızları daha büyük bir cesaretle * - leyhinde bulunmuşlar ve kendini garazkâr bir lisanla tenkid etmiş­ lerdi.

Bir gün Mütercim Rüştü Faşa, Abdülmecide (Reşid Paşanın dev­ lete açtığı yarayı bütün vükelâ baş- başa verseler yirmi senede iyi ede­ mezler) demiş ve Padişah bu söz­ leri mabeyncilerinden Osman Be­ ye anlatınca o da, (acaba bunları paşanın hayatında niçin söyleme­ mişler) demişti.

Sultan Mecid bunun üzerine Riiş tü Paşayı tekrar çağırıp bu suali sormuş, o da (Eğerçi ol vakit biz- ler adam yerine konulup da sual buyrulnıuş olsaydı hakika-i hali ifa dede kusur olunmazdı.) cevabını vermişti. (3).

Reşid Paşa. Âli Paşa gibi de­ virlerinin mühim şahsiyetlerini za­ manında tenkid edenler, hakların­ da türlü siyasî dedikodularda bu­ lunanlar zamanlar sonra yoklukla­ rının acılarını duymuşlardı.

Zafername isimli eserinde Âli

Paşa aleyhinde yazmadığını bırak- mıyan Ziya Paşa, Avrupadaıı me.m lekete döndüğü vakit devletin, Âli Paşanın yokluğunu nasıl hissetti­ ğini görmüştü.

(Ziya Paşa bir gün Âli Paşanın kabrine gitmiş, başucuııa oturmuş, Âli, beni affet, aleyhinde bulun­ duğumdan dolayı âdeta ... yediği­ mi şimdi anlıyorum) diye sızlan- mıştı. (4).

(1) Maruzat.

(2) Memduh Paşa M'rat-i Şüu - nat, Ali Fuad Bey Ricali Mühim - me-i

Siyasiye-(3) Mabeyn Başkâtibi ve Bahri­ ye Nazırlarından Abdülhamid Fe- rid Paşanın basılmamış ruznamesi.

(4) İbnülemin Mahmud Kemal,

Son Sadrıâzamlar.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

專利分析 前五名得獎名單 名次 姓名 系所單位 級別 題目 1 林瑩真 藥學研究所 博二 糖尿病傷口癒合 小分子藥品、生技藥 品、材料(擇一以上分析) 2 侯建宏 醫學檢驗暨生

In the 2 weeks preventive experiments, mice fed with a diet containing high molecular weight chitosan (HMWC) had significant fewer aberrant crypt foci formation than those fed

The purpose of this study was to explore differences of nursing competency, professional socialization and job satisfaction among the new staff nurses who received the

Buna göre taraklı denizanalarının oral lobları (birini ağız diğerini boşaltım açıklığı olarak düşünebiliriz) içinde bulunan saç benzeri mikroskobik

Çalışmamızda; larenks kanserli vakaların normal ve patolojik doku örneklerindeki tüm genom ekspresyon değişimleri analiz edilerek, kanserli dokuda normal dokuya göre

Ayrıca bir çok çalışmada KRAS geninin yalnızca kodon 12 ya da kodon 12 ve 13 mutasyonları değerlendirilmiştir, çalışmamızda ise bazı olgularda

Ünlil Türk ressamı Osman Hamdi’nin gönlünü verdiği ve mezarının bulunduğu Gebze’nin Eskihisar köyünde, ölümsüz sa­ natçıya ait 17 dönümlük bahçe

18 環境消毒措施 防疫層級 二A級(現行) 二B級 一級 教室門把手、 樓梯扶手、電梯按鈕 三次/天 五次/天 五次/天 教室桌椅/地面 一次/周 一次/天