• Sonuç bulunamadı

Konya ekolojik şartlarında farklı zamanlarda ekilen maş fasulyesi [Vigna radiata (L.) Wilczek] genotiplerinin verim ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya ekolojik şartlarında farklı zamanlarda ekilen maş fasulyesi [Vigna radiata (L.) Wilczek] genotiplerinin verim ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

KONYA EKOLOJĐK ŞARTLARINDA FARKLI ZAMANLARDA EKĐLEN MAŞ FASULYESĐ [Vigna radiata (L.) Wilczek] GENOTĐPLERĐNĐN VERĐM

VE BAZI TARIMSAL ÖZELLĐKLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ

Meltem DALKILIÇ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

TARLA BĐTKĐLERĐ ANABĐLĐM DALI KONYA, 2010

Bu tez 18 / 03 / 2010 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile kabul edilmiştir.

Danışman Üye Üye

(2)

KONYA EKOLOJĐK ŞARTLARINDA FARKLI ZAMANLARDA EKĐLEN MAŞ FASULYESĐ [Vigna radiata (L.) Wilczek] GENOTĐPLERĐNĐN VERĐM

VE BAZI TARIMSAL ÖZELLĐKLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ

Meltem DALKILIÇ Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Danışman : Prof. Dr. Mustafa ÖNDER 2010, Sayfa 51

Jüri : Prof. Dr. Mustafa ÖNDER Doç. Dr. Mustafa PAKSOY Yrd. Doç. Dr. Ercan CEYHAN

Bu araştırma, ekim zamanları ve genotiplerin maş fasulyesinde tane verimi ve bazı tarımsal özelliklerin belirlenmesi amacıyla Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampüsü deneme tarlasında 2009 yılında yürütülmüştür. “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller” deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulan bu denemede, ana parsellere ekim zamanları (20 Nisan, 5 Mayıs, 20 Mayıs, 9 Haziran), alt parsellere genotipler (Türkmenistan, Başyayla, Karaman, Ermenek) yerleştirilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; genotiplerin ortalaması olarak, en yüksek tane verimi birinci ekim zamanının uygulandığı parsellerden (24.06 g/bitki), en yüksek protein oranı ise üçüncü ekim zamanının uygulandığı parsellerden (%32.1) elde

(3)

Ekim zamanları ve genotiplerin ortalaması olarak; bin tane ağırlığı 47.42 g, bakla sayısı 14.45 adet/bitki, yaprak sayısı 21.99 adet/bitki, ana dal sayısı 6.98 adet/bitki, bitki boyu 40.92 cm, ilk bakla yüksekliği 8.09cm, çiçeklenme süresi 58.97 gün, bakla bağlama süresi 61.61 gün ve vejetasyon süresi 133.44 gün olarak tespit edilmiştir. Tane verimi ile bin tane ağırlığı ve bakla sayısı oranında olumlu - önemli ilişkiler bulunmuştur.

Anahtar kelimeler: Maş fasulyesi, tane verimi, protein oranı, verim unsurları, genotipler, ekim zamanı

(4)

DETERMINATION OF YIELD AND SOME AGRICULTURAL CHARATERISTICS OF MUNG BEAN [Vigna radiata (L.) Wilczek] POPULATIONS THAT DIFFERENT SOWING DATES IN KONYA

ECOLOGICAL CONDITIONS Meltem DALKILIÇ

Selcuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops

Supervisor: Prof. Dr. Mustafa ÖNDER 2010, 51 pages

Jury : Prof. Dr. Mustafa ÖNDER Doç. Dr. Mustafa PAKSOY Yrd. Doç. Dr. Ercan CEYHAN

This research was conducted to determine of different sowaing dates on the seed yield and some agricultural characteristics of mung bean in Selcuk University Alaaddin Keykubat Campus Experiment Field in 2009. This research was arranged in the “Split Plots of Randomized Blocks” experimental design with three replications in which placed sowing dates (20th April, 5th May, 20th May, 9th June) in main plots and genotypes (Türkmenistan, Başyayla, Karaman, Ermenek) in subplots.

According to the results of the research, as the main of the genotypes, in the plots that first sowing date had the most seed yield (24.06 g/plant), in the plots that third sowing date had the most protein rate (32.1 %) were taken. As the mean of the sowing date, both the most seed yield (23.29 g/plant) and protein rate (28.55 %) has taken from Başyayla genotype.

(5)

seeds weight, 14.45 pods/plant, 21.99 leafs/plant, 6.98 primary branches/plant, 40.92 cm plant height, 8.09 cm first pod height, 58.97 days for flowering period, 61.61 days for pod binding period and 133.44 days for vegetation period were fixed. The positive – important correlations were found between seed yield with thousand seeds weight and pod number also.

Key Words: Mung bean, seed yield, protein rate, yield components, genotypes, sowing date

(6)

1. GĐRĐŞ ………..……….1

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI……….4

3. ARAŞTIRMA YERĐNĐN GENEL ÖZELLĐKLERĐ ………...10

3.1. Đklim Özellikleri ...……10 3.2. Toprak Özellikleri ……..……….…….11 4. MATERYAL METOD ………..…13 4.1. Materyal ………...13 4.2. Metod ………...13 4.2.1 Ölçümler ve analizler ……..………...17

4.2.1.1 Tane verimi (g/bitki) ………..………...17

4.2.1.2 Protein oranı (%) ……….………..………17

4.2.1.3 Bin tane ağırlığı (g) ……….…….….………17

4.2.1.4 Bakla sayısı (adet/bitki) ……….……….………..18

4.2.1.5 Yaprak sayısı (adet/bitki) ……….18

4.2.1.6 Ana dal sayısı (adet/bitki) ……….…....18

4.2.1.7 Bitki boyu (cm) ……….…....18

4.2.1.8 Đlk bakla yüksekliği (cm) ...………..….…. 18

4.2.1.9 Çiçeklenme süresi (gün) ..………..….18

4.2.1.10 Bakla bağlama süresi (gün) ………...….…..19

4.2.1.11 Vejetasyon süresi (gün) ………...….…19

4.2.1.12 Özellikler arasındaki ilişkiler .………..19

4.2.1.13 Đstatistiki analiz ve değerlendirme ………..19

5. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA ... 20

5.1Tane verimi …...……….………..…20

5.2 Protein Oranı ……….………22

5.3 Bin Tane Ağırlığı …..…….………...………25

5.4 Bakla sayısı ………..27

5.5 Yaprak Sayısı ………29

5.6 Ana Dal Sayısı ………...………...31

(7)

5.10 Bakla bağlama Süresi ……….40

5.11 Vejetasyon Süresi ……….………..42

5.12 Özellikler Arasındaki Đlişkiler ………..………. 44

6. SONUÇ VE ÖNERĐLER ...………47

(8)

1- GĐRĐŞ

Đnsanlık tarihi boyunca beslenme önemli bir sorun olmuştur. Zor doğa şartlarında yegane çabası hayatta kalabilmek olan insan, başlangıçta sadece bitkisel ürünlerle beslenmiş, zaman içerisinde av aletlerini geliştirerek avlanmayı öğrenmiştir. Beslenmenin tarihçesinde ateşin bulunması, miladı ifade etmektedir. Böylece beslenmenin şekli de değişmiştir. Daha sonraları bahçe ve tarla tarımı, hayvanların evcilleştirilerek değişik ürünlerinden faydalanılması, milattan beş yüz yıl sonra su değirmenlerinin bulunmasıyla tahılın daha kolay un haline getirilmesi ve buna benzer yollar her ne kadar ilk çağlarda beslenme alanına bilimsel bir şekilde yaklaşmaktan uzaksa da, ampirik olarak bir çok beslenme ilkeleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Başlangıçtan bugüne ve gelecekte de insan, doğanın verdiği ile yetinmeyip, daha fazlasını nasıl elde edebilirim sorusunun cevabını aramıştır. Bu arayış doğadaki bitkilerin kontrol altına yani kültüre alınmasına, tarım sistemlerinin doğmasına ve gelişmesine neden olmuştur. 17. yüzyılın sonlarında sanayi devrimi ile birlikte tarımda da önemli değişiklikler olmuştur. Tarımda makineleşme, alternatif sulama yöntemleri, suni gübreler ve ilaçlar kullanılmaya başlanmış ve tamamen yüksek verime odaklı amaçlar gözetilmiş, sonucunda da doğal denge bozularak telafisi çok güç zararlar meydana gelmiştir.

Günümüzde dünya genelinde nüfusun giderek artması, tarım topraklarının elden çıkmasına ve akabinde de tarımsal üretimin azalmasına neden olmaktadır. Açlık ve yoksulluk hızla artmakta, doğal kaynakların kirlenmesi insanlığı düşündürmektedir. Tarım yaşanan bu sorunlardan birebir etkilendiğinden, sürdürülebilir üretim sistemlerinin kurulması için izleme, risk değerlendirme ve etkili önlemlerin alınması elzemdir. Bu şartlarda su, toprak ve biyoçeşitlilik gibi doğal kaynakların korunması, ve ürün deseninin genişletilmesi gerekir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün tarımsal ürün çeşitliliği artmaktadır. Tarımsal ürünler içerisinde yemeklik tane baklagiller geniş adaptasyon yeteneği, tanelerinin zengin protein, nişasta, mineral madde, vitamin içeriği ve havanın serbest formdaki azotunu toprağa bağlayabilme yetenekleri gibi üstün özellikleri sebebiyle özel bir yere sahiptir (Bozoğlu ve Topal 2005).

(9)

Yemeklik baklagiller tahıllardan farklı olarak, doğrudan yemeklik olarak kullanılırlar. Dünya genelinde 40 dan fazla tür insan yiyeceği olarak kullanılırken, ülkemizde sadece 6 tane yemeklik baklagil cinsinin tarımı yapılmaktadır (Şehirali 1988). Yemeklik baklagiller milattan binlerce yıl önce insanların beslenmesinde kullanılmıştır. Yemeklik baklagillerin çok önemli bir besin maddesi olmaları, ihtiva ettikleri karbonhidrat ve özellikle yüksek orandaki proteinden dolayıdır. Bu özelliklerinden dolayı hem etin ve hem de ekmeğin yerini tutarlar Az gelişmiş ülkeler protein ihtiyaçlarının büyük bir kısmını bu kaynaktan temin ederler. Yemeklik baklagiller ayrıca çok miktarda A, B ve D vitaminlerini içerirler (Akçin 1988).

Türkiye konumu nedeni ile zengin ekolojik ve biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Hemen hemen her iklim tipinin gözlemlendiği bu zengin ekoloji, bir çok ürünün yetiştirilmesine imkan verir. Bu açıdan bakıldığında bilinen yemeklik tane baklagillere ilave olarak dünyanın farklı yerlerinde yetiştirilen ve ülkemizde de lokal olarak küçük alanlarda yetiştirilen maş fasulyesinin önemini vurgulamak gerekir.

Vigna radiata’ya Đngilizcede mung bean, green gram, golden gram, oregon

pea, ülkemizde ise maş adı verilmektedir. Sinonimi V. aureus Roxb’dur ( Bozoğlu ve Topal 2005). Maş fasulyesi [Vigna radiata (L.) Wilczek] Vigna Savi cinsi içerisinde en önemli yenilebilir baklagillerdendir ( Toker ve ark. 2002).

Maş fasulyesi , [Vigna radiata (L.) Wilczek] eski çağlardan beri Hindistan’da yetiştirilmektedir. Halen yaygın olarak Güneydoğu Asya, Afrika, Güney Amerika ve Avustralya’da da tarımı yapılmaktadır. Hatta bazı kaynaklar Amerika’da 1835’ lerde “Chickasaw pea” olarak yetiştirildiğini söylemektedir. Green gram, golden gram ve chop suey bean alarak da adlandırılmıştır. Maş fasulyesi genelde insan tüketimi için yetiştirilmektedir fakat yeşil artıkları da hayvan beslemede yem olarak kullanılmaktadır (Oplinger ve ark.1990).

Ilıman iklim özellikleri gösteren maş fasulyesinin, Karaman Bölgesinde yöresel olarak Meş diye anıldığı, yaklaşık 335 mm yağış alan va 550- 600 metre

(10)

rakımlı yerlerde ve daha çok Karaman ili Ermenek ilçesinin Göksu nehri kenarındaki köylerde yetiştirildiği, yayla kısımlarda yetişmediği, genellikle çorba, pilav, börek olarak insan beslenmesinde, tane harici toprak üstü aksamının hayvan beslenmesinde kullanıldığı ve 2009 yılında bölgede kg fiyatı 5 TL civarında olduğu ifade edilmiştir (Anonymous 2009). Maş fasulyesi Konya ovasında ilk defa denemeye alınacaktır. Bitkinin bu ekolojiye adaptasyonu konusunda bilgi eksikliği olduğu için, elimizde mevcut genotiplerin bölgeye uyumu anlamında ilk akla gelen konu ekim zamanıdır. Üçü Karaman Bölgesinden biri Türkmenistan’dan tedarik edilen dört adet maş fasulyesi genotipini farklı zamanlarda ekerek, tane verimi ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla bu araştırma yürütülmüştür.

(11)

2- KAYNAK ARAŞTIRMASI

Maş fasulyesi ile ilgili olarak yurt içinde ve yurt dışında yapılmış olan ve önemli görülen bazı araştırma sonuçları özetlenmiştir.

Lawn ve Russell (1978) yaptıkları bir çalışmada, maş fasulyesinin kültür formlarının Malaya, Tayland, Burma, Hindu Çin ve Endonezya’nın tropik ve subtropik bölgelerinde, Filipinler’de ve Çin’de, tropikal Afrika’da, Batı Hindistan’da ve Güney Amerika’da geniş bir yayılma alanı bulduğunu; Wilczek (1954), Hepper (1956) ve Verdcourt (1970)’e atfen bildirdiğine göre, maş fasulyesi börülce ile beraber Leguminosae familyasının Papilionoideae alt familyasının Vigna cinsine dahilken, börülcenin Vigna alt cinsine girmesine rağmen maş fasulyesi Ceratotropis (Piper) Verdc. alt cinsine dahil olduğunu bildirmektedirler.

Anonymous (1981); Baker (1970)’e atfen bildirdiğine göre, maş fasulyesinin yabani ve kültür formlarının Hindistan’da 2000 metre yükseklikte Kuzay-Batı Himalayalar’da bulunduğu ve yine ilk defa Hindistan’da ve Kuzey Afrika’da kültüre alındığını, Vavilov (1926)’a atfen bildirdiğine göre ise, maş fasulyesinin orijininin Hindu- Burma ve Orta Asya (Kuzey-Batı Hindistan, Pencab, Afganistan, Güney-Batı Çin ve Rusya) olduğunu bildirmektedir.

Tanelerinde ortalama %23 protein, %63 karbonhidrat ve 100 gramında 340 kalori enerji bulunduran maş fasulyesi özellikle Asya ülkelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir (Duke 1981).

Bitkisel özellikleri bakımından maş fasulyesi küçük yapılı, dallı, küçük tüylü, otsu, tek yıllık, dik ve yarı dik büyüyen, 25-125 cm boylanabilen bir bitkidir. Yaprakları geniş, bitki üzerinde karşılıklı ve üç yaprak şeklinde genelde oval ve çıkış döneminde dar bir yaprağa sahiptir. Petiyolleri uzun ve ovaldir. Çiçekleri büyük, sarı ve kahverengi renkte olup, koltuk üzerlerinden çıkar. Çiçek sapları ana gövde ve dallar üzerinde 2-10 cm boyunda olup, her tepede demet halinde 5-15 çiçek bulunur. Çiçekler büyük oranda kendine tozlamalıdır. Baklalar uzun dar ve olgunlaşma

(12)

döneminde gri, kahverengi veya siyah renk alırlar. Her baklada küre ve elips şeklinde 10-15 tohum bulunur. Baklalar yaygın şekilde tüylü veya tüysüz olabilir. Tohum testası genellikle yeşil veya sarı, bazen kahverengi veya siyahımsı renkte, düz, parlak veya donuk olabilir.100 tohum ağırlığı 2-8 gramdır. (Anonymous 1981, 1982, 1983).

Jomduang (1985)’a göre, maş fasulyesi %23.67 protein, %1.44 yağ ve %71.82 karbonhidrat içermektedir. Maş fasulyesi kuru ağırlık esas alındığında %25.0-28.0 protein, %1.0-1.5 yağ, %3.5-4.5 selüloz, %4.5-5.5 kül ve %62.0-65.0 karbonhidrat içerir. Bununla beraber, genotip ve çevre koşullarına bağlı olarak protein içeriği %19.0-29.0 arasında değişmiştir.

Maş fasulyesi tek yıllık ve kısa vejetasyonlu olmasının yanında insan beslenmesinde yeşil sebze ve filizlerinin salata olarak kullanılabilmesi, tohumlarının yüksek protein içermesi ve kolay sindirilebilmesi gibi nedenlerle üretimi yapılmaktadır. Geniş adaptasyon yeteneğinde olması, kuraklığa karşı toleranslılığı, yüksek lisin içermesi ve midede gaz toplanmasını önleyebilmesi diğer önemli özelliklerindendir. Asya’da, Avustralya’da, Batı Hindistan’da, Güney Amerika ile tropik ve subtropik Afrika’da ticari olarak yetiştiriciliği geniş çapta yapılmaktadır (Anonymous 1988).

Oplinger ve ark. (1990), maş fasulyesinin tarihçesi, kullanıldığı yerler, büyüme alışkanlıkları, iklim ve toprak istekleri, yetiştirilmesi esnasında uygulanan kültürel tedbirler, hasat ve harmanı konularını içeren bir derleme çalışması yapmışlardır. Maş fasulyesi [Vigna radiata (L.) Wilczek] antik zamanlardan beri Hindastan’da yetiştirilmiştir. Halen dünyada Güneydoğu Asya, Afrika, Güney Amerika ve Avustralya’da tarımı yapılmaktadır. ABD’de hemen hemen tüm yerli üretim Oklahoma’dadır. Maş fasulyesi baklagil ailesi içerisinde börülce ile aynı cinste fakat farklı türlerdendir. Sıcak Đklim bitkisidir ve soya ve börülce ile aynı iklim koşullarına adepte olmuştur. Drenajı iyi, kumlu topraklarda iyi verim alınır. Tohumları küçük olduğundan makineli ekimde makine ayarlarının iyi yapılması gerekir. Maş fasulyesinin uygun çeşitlerinin tesbiti için Oklahoma ve Missouri Üniversitelerinde her yıl yüzlerce araştırma yapılmaktadır. Maş fasulyesinde verim

(13)

büyük ölçüde iklim koşullarına, toprak yapısına, kültürel uygulamalara ve çeşide bağlıdır. Maş fasulyesi tohumlarının çimlendirilmiş filizleri yiyecek olarak kullanılır. Filizler proteince (%21-28), kalsiyum, fosfor ve bazı vitaminlerce oldukça zengindir. Sindirimi çok kolay olduğundan tropik bölgelerde kıt olan hayvansal protein yerine kullanılmaktadır. Bitkinin filiz şeklinde kullanımı önem arz ettiğinden tohum kalitesi ve filizlenme aşaması iyi olmalıdır. Gıda sektörü her bir gram tohumdan yaklaşık 9-10 gram filiz almayı hedefler. Cam gibi parlak yeşil renkli tohumlar tercih sebebidir. Eğer maş fasulyesi filizlenme sürecinde istenilen kaliteyi yakalayamazsa insan yiyeceği yerine hayvan beslenmesinde kullanılır. Protein içeriği bakımından 1.5 ton maş fasulyesi 1 ton soyaya denktir. Oklahoma Üniversitesinde domuz ve genç sığırlarda yapılan besleme deneyleri olumlu sonuçlar vermiştir.

Gebeloğlu ve Yazgan (1992a), merkezi Taiwan’da bulunan Asya Sebzecilik Araştırma ve Geliştirme Merkezinden temin edilen 22 maş fasulyesi çeşitinin Tokat koşullarında adaptasyonu amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Đlkbahar (15 Mart), Yaz (15 Haziran) ve sonbahar (15 Eylül) olmak üzere üç ayrı dönemde ekim yapılmış, ekilen tohumların tamamı çimlenmiş, ancak sıcaklığın 00C’ye kadar düşmesi ile 15 Mart ve 15 Eylül döneminde ekilip 8-10 cm boya ulaşan fidelerin tamamının öldüğünü belirtmişlerdir. Buna karşılık 15 Haziran ekiminden başarılı sonuçlar alınmıştır. Denemede; tohumların çimlenme süresi, bitki sayısı, bakladaki tohum sayısı ve yatma gibi değişik bitkisel özellikler üzerinde gözlemler yapmışlardır. 15 Haziran’da ekilen bitkilerin bitki boyları 28.00-44.67 cm, bitkideki bakla sayıları 11.93-35.20 adet ve bakladaki tohum sayısı 9.13-13.53 adet arasında tespit etmişlerdir.

Tokat ekolojik şartlarında 22 adet maş fasulyesi çeşitinin en uygun ekim zamanının belirlenmesi amacıyla yapılan bir araştırmada (Gebeloğlu ve Yazgan 1992b), 15 Mart ve 15 Eylül ekimlerinden iklimin olumsuz etkilerinden dolayı sonuç alınamadığını, 15 Haziran tarihinde yapılan ekimlerde; çeşitlerin ortalaması olarak, çiçeklenmeye kadar geçen sürenin 54.33- 64.33 gün, ilk baklanın olgunlaşmasına kadar geçen sürenin 75.67- 90.33 gün, bin tane ağırlığının 54.23- 82.30 g ve tane veriminin 37.7- 116.9 kg/da arasında gerçekleştiği tespit etmişlerdir.

(14)

Maş fasulyesinde protein oranlarının belirlenmesi amacıyla yapılan bir araştırmada en yüksek protein oranı %23.84 ile VC 4066A çeşitinden elde edilirken, en düşük protein oranı %17.69 ile VC 2768A çeşitinde elde edilmiştir (Gebeloğlu ve Yazgan 1992c).

Akdağ (1995) tarafından, Tokat şartlarında farklı ekim zamanlarında (1 Nisan, 20 Nisan, 10 Mayıs ve 1 Haziran) ekilen maş fasulyesinin tane verimi ve bazı agronomik özellikleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla 2 yıl süreyle yapılan bir çalışmada, en yüksek bitki tane verimi, denemenin her iki yılında da (birinci yıl 4.98 g/bitki, ikinci yıl 5.16 g/bitki) 10 Mayıs ekiminden elde edilmiştir. Diğer taraftan bitkide bakla sayısı ve bin tane ağırlığı bakımından da en yüksek değerler 10 Mayıs ekiminden elde edilmiştir. Araştırıcı denemesinin sonucunda Maş fasulyesinin Tokat yöresinde sulamasız şartlarda en uygun ekim zamanının Mayıs ayının ilk yarısı olduğu kanaatine ulaşmıştır.

De Costa ve Shanmugathasan (1999), tarafından Sri Lanka’da yapılan bir araştırmada farklı su miktarlarının maş fasulyesinin verimi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda farklı bölgelerde farklı su seviyelerine göre verim ve verim unsurlarında farklılık olduğunu, en yüksek verimin (139.6 kg/ da) iki veya daha fazla sulama ile elde edildiği belirlenmiştir.

Toker ve ark. (2002) tarafından Antalya ekolojik şartlarında 19 maş fasulyesi [Vigna radiata (L.) Wilczek] çeşitinin fenolojik, morfolojik ve agronomik karakterlerinin belirlenmesi amacıyla 2 yıl süreyle yapılan bir çalışmada; ortalama olarak; tane verimi 49.4- 195.8 kg/da, 100 tohum ağırlığı 3.6- 8.1 g, bitki boyu 35-69 cm, dal sayısı 3-5 adet, yaprak sayısı 12-25 adet/bitki, çiçeklenmeye başlama süresi 46-71 gün, tohum sayısı 6-11 adet/ bakla ve bakla sayısı 12-42 adet/bitki olarak tespit etmişlerdir.

Toker ve ark. (2002)’nın Siemonsma ve Na Lampang (1992)’a atfen bildirdiğine göre, maş fasulyesi Güney Doğu Asya ülkelerinde yaygın olan yemeklik tane baklagillerden biridir. 1980’li yıllarda dünya genelinde 4 milyon hektar alandan

(15)

2 milyon ton ürün elde edildiği tahmin edilmektedir. Maş fasulyesinin uluslararası ticareti çoğunlukla Japonya, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerince yapılmaktadır. Türkiye’de küçük alanlarda geçiş bölgelerinde yetiştirilmektedir ve ekonomik önemi hakkında herhangi bir istatistik yoktur. Diğer yemeklik tane baklagillerden daha az gaz yapar ve daha yüksek sindirilebilirliğe sahiptir. 100 gramında 10 g su, 22 g protein, 1 g yağ, 60 g karbonhidrat, 4 g lif ve 3 g kül ile 1430 kJ enerji vardır.

Anonymous (2004)’de bahsedildiği üzere; maş fasulyesinin kurutulmuş tohumları bütün ya da parçalanarak pişirilir, fermente edilerek, kavrularak veya değirmende öğütülüp un olarak kullanılmaktadır. Nişasta şehriyesinin elde edilmesinde kullanılır. Ayrıca Çin tıbbında bitki tohumları müshil ilacı olarak kullanılmasının yanında düşük, böbrek, dizanteri, çiçek hastalığı tedavisinde, sebze zehirlenmelerinde panzehir olarak ve kökleri pansuman yapımında kullanılmaktadır.

Bozoğlu ve Topal (2005), ülkemiz için maş fasulyesinin de içerisinde yer aldığı yeni baklagil türlerinin morfolojik özellikleri, kullanım alanları ve ekolojik isteklerinin özetlendiği derleme çalışmasında; maş fasulyesine [Vigna radiata (L.) Wilczek] Đngilizcede mung bean, green gram, golden gram, oregon pea olarak adlandırıldığını, maş fasulyesinin daha ziyade filizlerinin tüketildiğini, Çin tıbbında çeşitli hastalıklara iyi geldiğini, otsu, yıllık ve ılıman iklim isteği olan bir bitki olduğunu belirtmişlerdir.

Karaman Bölgesi çiftçileriyle yüz yüze yapılan görüşmelerde; maş fasulyesi tohumlarının Mayıs ayı başında genellikle mısırla karışık, elle serpme ve pullukla sürüm (hayvanla sürüm) şeklinde 3-10 cm derinliğe ekildiği, ekimde bitki sıra arasının 15-20 cm civarında olduğu, ekimden 1 hafta sonra tohumların çimlendiği ve 25 gün sonra da çiçeklenmenin başladığı ifade edilmiştir. Hayvan gübresi yanında dekara 10 kg kompoze gübre tabana, 10 kg N’lu gübre üstten verilmektedir. Herhangi bir hastalık ve zararlı için mücadele yapılmamakta, yabancı ot mücadelesinde elle çapalama yapılmaktadır. Bu bölgedeki araziler tesviyesiz, parçalı ve geçirgen toprak yapısında olup, salma şeklinde 8-9 defa sulanmaktadır. Olgunlaşan bitkilerin hasadı

(16)

elle yolum şeklindedir ve makine ile harmanlanmaktadır. Ancak çok az ekenler ezme ve tokuçla vurarak harman etmektedirler. Verim 60-80 kg/da civarındadır (Anonymous, 2009).

Ülkemizde maş fasulyesi tarımı yaygın değildir. Genellikle Güney Doğu Anadolu bölgesinin bazı yerlerinde ve Karaman bölgesinde yetiştirilen maş fasulyesi insan beslenmesinde, yeşil gübre bitkisi olarak toprağın yapısının iyileştirilmesinde ve samanı ise hayvan beslenmesinde kullanılan bir yemeklik baklagil bitkisidir (Akdağ 1995, Anonymous 2009).

(17)

3. ARAŞTIRMA YERĐNĐN GENEL ÖZELLĐKLERĐ

Konya ekolojik şartlarında farklı zamanlarda ekilen maş fasulyesi [Vigna

radiata (L.) Wilczek] genotiplerinin verim ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi

amacıyla yürütülen bu çalışma, Konya Đli Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampüsü içerisinde bulunan Ziraat Fakültesi deneme tarlalarında sulu şartlarda yürütülmüştür.

3.1 Đklim Özellikleri

Araştırmanın yürütüldüğü Konya iline ait 2009 yılı vejetasyon denemi ve 4 yıllık (2005—2008 yılları) aylık sıcaklık ortalamaları, yağış toplamları ve nispi nem değerleri Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Çizelge 3.1. Konya Đlinde Araştırmanın Yapıldığı 2009 Yılı ve 4 Yıllık (2005-2008)

Periyodu Kapsayan Vejetasyon Dönemine Ait Bazı Önemli Meteorolojik Değerler*

Aylık Ortalama Sıcaklık (0C)

Aylık Toplam Yağış (mm)

Aylık Ortalama Nispi Nem (%) AYLAR 2005-2008 (Ort.) 2009 2005-2008 (Ort.) 2009 2005-2008 (Ort.) 2009 Nisan 11.8 10.5 30.0 45.7 55.9 70.4 Mayıs 17.0 15.2 19.2 55.8 50.7 60.4 Haziran 22.2 21.6 11.1 2.7 40.7 40.4 Temmuz 24.4 23.6 2.1 11.7 35.7 43.5 Ağustos 26.1 22.6 2.0 0.0 35.2 32.7 Eylül 19.1 18.1 24.3 21.0 50.0 49.5 Ekim 12.7 15.5 36.7 12.7 65.9 53.5 Toplam / Ort 17.6 18.2 125.4 149.6 47.7 50.1

(18)

Çizelge 3.1’in incelenmesinden de görüleceği gibi denemenin yapıldığı 2009 yılının sıcaklık ortalamaları uzun yıllar ortalaması ile paralellik arz etmektedir. Şöyle ki, 7 aylık vejetasyon döneminde ortalama sıcaklık 2009 yılında 18.2 0C olurken, uzun yıllar ortalamasında 17.6 0C olmuştur. Yağış durumuna bakıldığında vejetasyon dönemine ait toplam yağış (149.6 mm), uzun yıllar ortalamasından (125.4 mm) yüksek olmuştur. 2009 yılında Nisan ve Mayıs aylarına ait yağışlar, uzun yıllar ortalamasından yüksek olurken, Ekim ayı yağışı araştırmanın yapıldığı yılda daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Aylık nispi nem bakımından vejetasyon dönemi ortalaması 2009 yılında %50.1 iken, uzun yıllar ortalaması %47.7 olmuştur. Nisbi nem ile yağış arasında olumlu yönde bir ilişki vardır. Şöyle ki, yağış arttıkça nispi nem artmaktadır. Nitekim uzun yıllar ortalamasına göre, yağışın 2009 yılından fazla olduğu Nisan ve Mayıs aylarındaki nisbi nem de (%70.4 ve %60.4) yüksek olmuştur.

3.2 Toprak Özellikleri

Araştırmanın yapıldığı Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanına ait toprak analizleri Çizelge 3.2’ de verilmiştir.

Çizelge 3.2 Araştırma Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri* __________________________________________________________________ Toprak Derinliği PH Elektriki Kon. P2O5 Zn Fe Cu (cm) EC25X 10-3 (kg/da) (ppm) (ppm) (ppm)

0-30 8.05 0.85 1.79 0.32 14.74 1.70 30-60 8.00 0.80 1.34 0.34 8.74 1.74 ____________________________________________________________________ Toprak Derinliği Mn Organik Madde CaCO3 Suyla Doyg. Bünye Sınıfı (cm) (ppm) ( %) (%) (%)

0-30 7.50 2.25 37.6 65 Killi / Tınlı 30-60 5.76 1.23 34.4 63 Killi / Tınlı

____________________________________________________________________

* Toprak analizleri S.Ü Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından yapılmıştır.

(19)

Çizelge 3.2’ nin incelenmesinden de anlaşılacağı gibi topraklar killi-tınlı bir bünyeye sahip olup, organik madde muhtevası 0-30 cm derinlikte orta seviyede (%2.25), 30-60 cm derinlikte ise düşük (%1.23) seviyededir. 0-30 ve 30-60 cm derinliklerden alınan örnekler incelendiğinde, sırasıyla kireç muhtevası bakımından yüksek olan topraklar (%37.6, %34.4), alkali reaksiyon göstermekte (pH=8.05- 8.00) olup, tuzluluk problemi yoktur. Toprakta elverişli fosfor (1.79 kg/da-1.34 kg/da) ve çinko (0.32 ppm-0.34 ppm) seviyesi ise düşüktür. Analiz sonuçlarına göre deneme alanı demir (14.74 ppm- 8.74 ppm), bakır (1.70 ppm- 1.74 ppm) ve mangan (7.50 ppm- 5.76 ppm) yönünden ise yeterli seviyededir.

(20)

4. MATERYAL VE METOT

4.1 Materyal

Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampüsü içerisinde bulunan Ziraat Fakültesi deneme tarlalarında sulu şartlarda yürütülen bu araştırmada; maş fasulyesinin, üçü Türkiye’den (Başyayla, Ermenek, Karaman) ve biri Türkmenistan orijinli (Türkmenistan) olmak üzere 4 Maş fasulyesi genotipi materyal olarak kullanılmıştır. Maş fasulyesi genotipleri S.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden temin edilmiştir.

Maş fasulyesi sıcak iklim bitkisi olup, küçük tohumlu, tüylü, dik veya yarı dik, sürünücü, otsu, tek yıllıktır. Çiçekleri büyük, sarı veya yeşilimsidir (Şehirali 1988). Kendine döllektir ve meyveleri uzun, olgunluk döneminde kahverengi, bronz veya siyah renktedir. Baklalar yatık ya da sarkık, uzun, tüylü, taneler uzun silindiriktir. Tohumlar yeşil, kahverengi, siyah lekelidir, kuraklığa dayanıklıdır Bozoğlu ve Topal 2005).

4.2 Metot

Dört farklı zamanda ( 20 Nisan, 5 Mayıs, 20 Mayıs, 9 Haziran ) ekilen, dört farklı maş fasulyesi genotipinin ( Başyayla, Ermenek, Karaman ve Türkmenistan) verim ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırma; “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parsel Deneme Deseni”ne göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur (Düzgüneş ve ark. 1987). Denemede ana parsellere ekim zamanları, alt parsellere genotipler tesadüfi olarak dağıtılmıştır.

Deneme 48 alt parselden (4 ekim zamanı X 4 genotip X 3 tekerrür) oluşmuştur. Bu parseller 3.0 x 2.5 = 7.5 m2 ebatlarında olup, her parsele 5 sıra ekim yapılmıştır. Ekimde sıra arası 50 cm’dir. Tekniğine uygun olarak hazırlanan tohum yatağına önce yeterli miktarda taban gübresi atılmış, parselasyon işleminden sonra elle ekim yapılmıştır.

(21)

Şekil 1. Maş fasulyesinin Başyayla genotipine ait genel görünüşü.

(22)

Şekil 3. Maş fasulyesinin vejetatif dönemine ait genel görünüşü.

(23)

(24)

Tarla kontrolleri dikkatli bir şekilde yapılarak, deneme parsellerinin durumuna göre sulama ve çapalama yapılmıştır. Her bir alt parsele göre ayrı ayrı olmak üzere, bitkiler yapraklarını döküp, tanelerin kuruyan meyveler içerisinde sertleştikleri dönemde hasat ve harman işleri elle yapılmıştır (Şekil 1, 2, 3, 4).

4.2.1 Ölçümler ve analizler

Bu araştırmanın tarla ve daha sonraki aşamalarında şu tarımsal özellikler belirlenmiştir.

4.2.1.1. Tane verimi ( g/ bitki)

Her alt parselden tesadüfen belirlenen 5 bitkiden elde edilen taneler ayrı ayrı olmak üzere 0.01 g duyarlı terazide tartılarak gram cinsinden tespit edilmiş ve ortalaması alınarak bitki başına tane verimi elde edilmiştir.

4.2.1.2. Protein oranı (%)

Her parsele ait tohumlardan 50’şer gram örnek alınmıştır. Örnekler S.Ü. Ziraat Fakültesinin laboratuarlarında öğütülmüş ve 72 0C sıcaklıkta 48 saat süre ile kurutulmuştur. Öğütülmüş örneklerde Kjeldahl aygıtı kullanılarak azot içerikleri tespit edilmiştir ( Kacar 1972). Analizler sonucu bulunan azot miktarı 6.25 katsayısı ile çarpılarak tanelerin içerdiği ham protein oranları (%) olarak hesaplanmıştır (Bremner 1965).

4.2.1.3. Bin tane ağırlığı ( g)

Her alt deneme parseline ait tanelerden tesadüfi alınan 4 x 100 adet tanenin

(25)

4.2.1.4. Bakla sayısı ( adet/ bitki)

Her alt parselden tesadüfi olarak seçilen 5 bitkide baklalar sayılmış ve bitki başına bakla sayısı adet olarak belirtilmiştir.

4.2.1.5. Yaprak sayısı ( adet/ bitki)

Bitkilerin vejetatif dönemlerinin sonunda, her bir alt parselden tesadüfi olarak seçilen 5 bitkide yapraklar sayılmış ve ortalamaları alınmıştır.

4.2.1.6. Ana dal sayısı (adet/ bitki)

Bitkiler hasat edildikten sonra, tesadüfi olarak seçilen 5 adet bitkide birinci dallar sayılmış, elde edilen toplam dal 5’e bölünerek ortalama bitki başına dal sayısı adet olarak bulunmuştur.

4.2.1.7. Bitki boyu (cm)

Her alt parselden tesadüfi olarak belirlenen 5 bitki üzerinde toprak yüzeyi ile, bitkinin en üst noktası arasındaki dikey uzunluk cm olarak ölçülmüş ve ortalaması alınmıştır.

4.2.1.8. Đlk bakla yüksekliği ( cm)

Her bir alt parselden tesadüfi olarak seçilen 5 bitkide kök boğazından bitkinin ilk bakla yüksekliğine kadar olan mesafe ölçülerek ilk bakla yüksekliği cm olarak tespit edilmiştir.

4.2.1.9. Çiçeklenme süresi (gün)

Her alt parselde ekim zamanından itibaren bitkilerin % 50’nin çiçeklendiği zamana kadar geçen süre belirlenmiş ve gün olarak kaydedilmiştir.

(26)

4.2.1.10. Bakla bağlama süresi (gün)

Tohum ekim tarihinden itibaren ilk baklaların oluştuğu zamana kadar geçen süre gün olarak hesaplanmış ve her alt parsel için ayrı ayrı kaydedilmiştir.

4.2.1.11. Vejetasyon süresi (gün)

Ekimden itibaren her bir alt parseldeki bitkilerin hasat edilmeye uygun hale gelmesine kadar geçen süre belirlenmiş ve gün olarak kaydedilmiştir.

4.2.1.12. Özellikler arasındaki ilişkiler

Maş fasulyesi genotiplerinin ortalaması olarak bu araştırmada incelenen özellikler arasındaki ikili ilişkileri belirlemek amacıyla korelasyon katsayıları (r) hesaplanmış ve önem kontrolleri yapılmıştır (Düzgüneş ve ark. 1987).

4.2.1.13. Đstatistiki analiz ve değerlendirme

Araştırmada incelenen tüm özelliklere ait verilerin her biri ayrı ayrı olmak üzere “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parsel Deneme Deseni” ne göre JUMP paket programında varyans analizine tabi tutulmuştur. F testi yapılmak suretiyle farklılıkları istatistiki olarak önemli çıkan işlemlerin ortalama değerleri Lsd önem testine göre (p< 0.05) gruplandırılmış ve incelenen karakterler arasındaki ikili ilişkileri belirlemek için korelasyon analizleri yapılmıştır.

(27)

5. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

Konya ekolojik şartlarında farklı zamanlarda ekilen maş fasulyesi genotiplerinin verim ve bazı tarımsal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırmada, elde edilen sonuçlar ayrı ayrı başlıklar halinde aşağıda verilmiştir.

5.1. Tane Verimi

Araştırmada kullanılan maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen tane verimlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.1’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.2’ de verilmiştir.

Çizelge 5.1. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Tane Verimlerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 54.3577 27.1788

Ekim zamanı (A) 3 266.873 88.9575 9.646*

Hata 1 6 55.3332 9.2222

Genotip (B) 3 229.964 76.6545 4.9855**

(AxB) int. 9 131.465 14.6072 0.95

Hata 2 24 369.011 15.3755

Genel 47 1107

* %5 ve ** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Denemede ekim zamanlarının tane verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 9.65 olup, %5 düzeyinde istatistiki olarak önemlidir (Çizelge 5.1). Genotiplerin ortalaması olarak en yüksek tane verimi 24.06 g/bitki ile I. ekim zamanından elde edilmiş, bunu azalan sıra ile II. ekim zamanı (20.19 g/bitki), IV. ekim zamanı ( 19.03 g/bitki) ve III. ekim zamanı (17.76 g/bitki) izlemiştir. Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre ise; 24.06 g/bitki’lik tane verimi ile I. Ekim

(28)

zamanı birinci gruba (a) dahil edilirken, 20.19 g/bitki’lik tane verimi ile II. Ekim zamanı, 19.03 g/bitki’lik tane verimi ile IV. Ekim zamanı ve 17.76 g/bitki’lik tane verimi ile III. Ekim zamanı ikinci gruba (b) dahil edilmiştir (Çizelge 5.2). Bitki başına tane verimi bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu ise istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (Çizelge 5.1).

Çizelge 5.2. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Tane Verimlerine Ait Değerler (g/ bitki) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 26.83 21.94 17.26 19.18 21.30 ab Başyayla 29.25 23.84 17.85 22.24 23.29 a Karaman 19.16 16.67 18.72 16.13 17.67 c Ermenek 21.03 18.33 17.21 18.59 18.79 bc ORTALAMA 24.06 a 20.19 b 17.76 b 19.03 b 20.26

Genotipler ve ekim zamanları ayrı ayrı olmak üzere; aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Çizelge 5.1’in incelenmesinden görüleceği gibi, bitki başına tane verimi bakımından genotipler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli olup (p< 0.01), bu amaçla hesaplanan F değeri 4.99’dur. Araştırma sonuçlarına göre ekim zamanlarının ortalaması olarak genotipler arasında en yüksek tane verimi 23.29 g/bitki ile Başyayla genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Türkmenistan (21.30 g/bitki), Ermenek (18.79 g/bitki) ve Karaman (17.67 g/bitki) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.2). Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre ise; 23.29 g/bitki’lik tane verimi ile Başyayla genotipi birinci gruba (a) dahil edilirken, 21.30 g/bitki’lik tane

(29)

verimi ile Türkmenistan genotipi ikinci gruba (ab), 18.79 g/bitki’lik tane verimi ile Ermenek genotipi üçüncü gruba (bc) ve 17.67 g/bitki’lik tane verimi ile Karaman genotipi dördüncü gruba (c) dahil edilmiştir (Çizelge 5.2).

Bu araştırmada, genotiplerin ortalaması olarak en yüksek tane verimi 24.06 g/bitki ile I. Ekim zamanından, ekim zamanlarının ortalaması olarak en yüksek tane verimi ise 23.29 g/bitki ile Başyayla genotipinden elde edilmiştir. Diğer genotip ve ekim zamanlarından elde edilen verimler bu değerlerden düşük olmuştur. Bu konuda çalışmalar yapan Akdağ (1995), Tokat ekolojik şartlarında sulama yapmadan 2 yıl süre ile yaptığı ekim zamanı denemesinde her iki yılda da yağış rejiminden daha fazla faydalanan 10 Mayıs ekimlerinden en yüksek tane verimini elde etmiştir. Tokat’ta yapılan bir diğer araştırmada (Gebeloğlu ve Yazgan 1992 b) ise; maş fasulyesi genotiplerinin tane veriminin 37.7-116.9 kg/da arasında gerçekleştiği ifade edilmiştir. Farklı ekolojilerde araştırmalar yapan De Costa ve Shanmugathasan (1999) su miktarına göre verimin arttığını ve en yüksek verimin 139.6 kg/da olduğunu, Toker ve ark. (2002) genotiplere göre verimin değiştiğini (849.4-195.8 kg/da) ifade etmişlerdir. Maş fasulyesinde tane veriminin genotiplere ve ekolojilere göre farklılık göstermesi doğal bir sonuçtur. Denememizde elde edilen tane verimi sonuçları, diğer araştırmaların sonuçlarının üst sınırında olması ve genotiplerin verimlerinin birbirine yakın olması, bu denemede kullandığımız dört genotipten üçünün aynı ekolojiden elde edilmesinden kaynaklanmaktadır.

5.2. Protein Oranı

Araştırmada kullanılan maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen protein oranlarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.3’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.4’ de verilmiştir.

(30)

Çizelge 5.3. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Protein Oranlarına Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 2.07635 1.03818

Ekim zamanı (A) 3 352.836 117.612 265.4473**

Hata 1 6 2.65843 0.44307

Genotip (B) 3 57.9113 19.3038 37.0766**

(AxB) int. 9 82.354 9.15044 17.5752**

Hata 2 24 12.49548 0.5206

Genel 47 510.332

** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir

Denemede ekim zamanlarının protein oranı üzerine etkisi önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 265.45 olup, %1 düzeyinde istatistiki olarak önemlidir (Çizelge 5.3). Genotiplerin ortalaması olarak en yüksek protein oranı %32.01 ile III. ekim zamanından elde edilmiş, bunu azalan sıra ile IV. ekim zamanı (%26.01), I. ekim zamanı (%25.68) ve II. ekim zamanı (%25.58) izlemiştir. Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre ise; %32.01’lik protein oranı ile III. ekim zamanı birinci gruba (a) dahil edilirken, %26.01’lik protein oranı ile IV. ekim zamanı, % 25.68’lik protein oranı ile I. ekim zamanı ve %25.58’lik protein oranı ile II. ekim zamanı ikinci gruba (b) dahil edilmiştir (Çizelge 5.2).

Çizelge 5.3’in incelenmesinden görüleceği gibi, protein oranı bakımından genotipler arasında farklılıklar vardır. Bu amaçla hesaplanan F değeri 37.08 olup, % 1 düzeyinde istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, ekim zamanlarının ortalamaları olarak en yüksek protein oranı %28.55 ile Başyayla genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile %27.80 ile Ermenek, %27.38 ile Türkmenistan ve %25.56 ile Karaman genotipleri izlemiştir. Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre ise; %28.55 protein oranı ile Başyayla genotipi birinci gruba (a) dahil edilirken, %27.80 protein oranı ile Ermenek ve %25.56 protein oranı ile

(31)

Türkmenistan genotipi ikinci gruba (b), %25.56 protein oranı ile Karaman genotipi üçüncü gruba (c) dahil edilmiştir (Çizelge 5.4).

Çizelge 5.4. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Protein Oranlarına Ait Değerler (%) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 26.60 d-f 25.16 g 31.08 b 26.68 d-f 27.38 b Başyayla 26.85 de 27.61 d 30.78 b 28.97 c 28.55 a Karaman 23.14 h 22.74 h 33.46 a 22.93 h 25.56 c Ermenek 26.16 e-g 26.82 de 32.73 a 25.49 fg 27.80 b ORTALAMA 25.68 b 25.58 b 32.01 a 26.01 b 27.32

Genotipler, ekim zamanları ve ekim zamanı x genotip interaksiyonları ayrı ayrı olmak üzere; aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Denemede protein oranı bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 17.58 olup, istatistiki olarak % 1 seviyesinde önemlidir (Çizelge 5.3). Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre, Karaman ve Ermenek genotiplerinin III. ekim zamanı (20 Mayıs) protein oranları birinci gruba (a) dahil edilirken, tüm genotiplerin farklı ekim zamanlarından elde edilen protein oranları değişik gruplara dahil edilmiştir. En düşük protein oranı Karaman genotipinin I., II. ve IV. ekim zamanlarından elde edilmiş ve bu değerler son grubu (h) oluşturmuşlardır (Çizelge 5.4).

Araştırmanın sonuçlarına göre, genotiplerin ortalamaları dikkate alındığında III. ekim zamanının (20 Mayıs) protein oranını arttırdığı görülmektedir. Gebeloğlu ve Yazgan (1992c) 22 maş fasulyesi genotipinin adaptasyonu üzerine yaptıkları bir

(32)

çalışmada, genotiplerin protein oranının %17.69-23.84 arasında değiştiğini, Duke (1981) maş fasulyesi tanelerinde ortalama protein oranını %23 olduğunu ve Jomduang (1985) genotip ve çevre koşullarına bağlı olarak maş fasulyesi genotiplerinin protein oranının %19.0- 29.0 arasında tespit etmişlerdir. Elde edilen bu sonuçlar, araştırmamız sonucunda elde ettiğimiz sonuçlarla kısmen paralellik göstermektedir.

5.3. Bin Tane Ağırlığı

Araştırmada kullanılan maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen bin tane ağırlıklarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.5’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.6’ de verilmiştir.

Çizelge 5.5. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bin Tane Ağırlıklarına Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 61.3079 30.654

Ekim zamanı (A) 3 256.205 85.4017 6.6170*

Hata 1 6 77.4387 12.9065

Genotip (B) 3 2614.52 871.507 59.7343**

(AxB) int. 9 334.72 37.1911 2.5491*

Hata 2 24 350.1533 14.590

Genel 47 3694.3467

* %5 ve ** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Denemede ekim zamanlarının bin tane ağırlığına etkisi önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 6.61 olup, %5 düzeyinde istatistiki olarak önemlidir (Çizelge 5.5). Genotiplerin ortalaması olarak en yüksek bin tane ağırlığı 49.16 g ile II. ekim zamanından elde edilmiş, bunu azalan sıra ile IV. ekim zamanı (48.21 g), I.

(33)

ekim zamanı (48.83 g) ve III. ekim zamanı (43.49 g) izlemiştir (Çizelge 5.6). Lsd önem testine göre yapılan değerlendirmede genotiplerin ortalamaları bakımından I. ,II. ve IV. ekim zamanları birinci gruba (a) dahil edilirken, III. ekim zamanı ikinci gruba (b) dahil edilmiştir (Çizelge 5.6).

Bin tane ağırlığı bakımından genotipler arasında farklılıklar saptanmış olup, bu amaçla hesaplanan F değeri 59.73’dür (p<0.01). Araştırma sonuçlarına göre ekim zamanlarının ortalamaları olarak genotipler arasında en yüksek bin tane ağırlığı 54.65 g ile Ermenek genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile 51.23 g ile Başyayla, 48.51 g ile Türkmenistan ve 35.29 g ile Karaman genotipleri izlemiştir. Lsd önem testine göre yapılan değerlendirmede Ermenek genotipi birinci gruba (a) dahil edilirken, Başyayla ve Türkmenistan genotipleri ikinci gruba (b) ve Karaman genotipi ise üçüncü gruba (c) dahil edilmiştir (Çizelge 5.6).

Çizelge 5.6. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bin Tane Ağırlıklarına Ait Değerler (g) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORTL. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 48.70 d-f 46.80 ef 43.37 fg 55.20 a-c 48.51 b Başyayla 50.60 b-e 58.00 a 46.90 ef 49.43 c-e 51.23 b

Karaman 37.03 gh 35.60 h 34.40 h 34.13 h 35.29 c

Ermenek 59.00 a 56.23 ab 49.30 c-f 54.10 a-d 54.65 a

ORTALAMA 48.83 a 49.16 a 43.49 b 48.21 a 47.42

Genotipler ve ekim zamanları ayrı ayrı olmak üzere; aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Bin tane ağırlığı bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu istatistiki olarak önemli bulunmuştur. B u amaçla hesaplanan F değeri 2.55 olup, istatistiki

(34)

olarak %5 düzeyindedir (Çizelge 5.5). Yapılan Lsd önem testi sonuçlarına göre, Ermenek genotipinin I. ekim zamanı ve Başyayla genotipinin II. ekim zamanı bin tane ağırlıkları birinci gruba (a) dahil edilirken, tüm genotiplerin farklı ekim zamanlarından elde edilen bin tane ağırlıkları değişik gruplara dahil edilmiştir. En düşük bin tane ağırlığı ise Karaman genotipinin IV., III. ve II.ekim zamanlarından elde edilmiş ve son grup (h) oluşturulmuştur (Çizelge 5.6).

Bin tane ağırlığı genotiplere göre farklılık arzeden çok önemli bir teknolojik özelliktir. Yapılan bir araştırmada (Gebeloğlu ve Yazgan 1992b), maş fasulyesinde bin tane ağırlığının genotiplere göre değişmek üzere 54.23 g ile 82.30 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Jain (1977) ‘in bildirdiğine göre genotiplere bağlı bin tane ağırlığı 20.0-80.0 g arasında, Paroda ve Thomas (1988)’ın bildirdiğine göre ise 12.0- 80.0 g arasında değişmektedir. Tüm bu sonuçlar araştırmamız sonucu elde ettiğimiz bin tane ağırlıkları ile uyum içerisindedir.

5.4. Bakla Sayısı

Maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen bakla sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.7’de, ortalama değerler ise Çizelge 5.8’ de verilmiştir.

Denemede ekim zamanlarının bakla sayısına etkisi istatistiki olarak önemli bulunmamıştır. Bununla beraber en yüksek bakla sayısı genotiplerin ortalamaları olarak 17.51 adet/bitki ile I.ekim zamanından elde edilmiş, bunu azalan sıra ile II. ekim zamanı (17.42 adet/bitki), III. ekim zamanı (14.74 adet/bitki) ve IV.ekim zamanı (8.12 adet/bitki) izlemiştir (Çizelge 5.8).

Çizelge 5.7’in incelenmesinden görüleceği gibi, bakla sayıları bakımından genotipler arasında istatistiki olarak farklılık bulunmamaktadır. Her ne kadar genotipler arasında farklılık bulunmasa da, ekim zamanlarının ortalaması olarak en yüksek bakla sayısı 18.08 adet/ bitki ile Türkmenistan genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Başyayla (14.77 adet/bitki), Karaman (12.48 adet/bitki) ve Ermenek (12.46 adet/bitki) izlemiştir (Çizelge 5.8).

(35)

Çizelge 5.7. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bakla Sayılarına Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 822.451 411.226

Ekim zamanı (A) 3 699.303 233.101 4.5638

Hata 1 6 306.455 51.0758

Genotip (B) 3 255.484 85.1614 1.3399

(AxB) int. 9 293.80 32.6445 0.5136

Hata 2 24 1525.3501 63.556

Genel 47 3902.8431

Çizelge 5.8. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bakla Sayılarına Ait Değerler (adet/bitki)

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 19.11 25.44 16.89 10.89 18.08 Başyayla 22.00 13.67 18.08 5.33 14.77 Karaman 13.33 16.61 11.33 8.56 12.48 Ermenek 15.60 13.89 12.67 7.70 12.46 ORTALAMA 17.51 17.42 14.74 8.12 14.45

(36)

Araştırmamızda istatistiki olarak önemli olmamakla birlikte IV.ekim zamanında (9 Haziran) tüm genotiplerde bakla sayısında düşüş görülmektedir. Gebeloğlu ve Yazgan (1992a) maş fasulyesi genotiplerinin bakla sayılarının genotiplere göre değiştiğini (11.93-35.20 adet/bitki) ifade etmişlerdir. Aynı konuda yapılan başka araştırmalarda da (Paroda ve Thomas 1988, Toker ve ark. 2002) bakla sayılarını 10.0-103.0 adet/bitki arasında değiştiği tespit edilmiştir. Araştırmamızdan elde ettiğimiz sonuçlar bu araştırmalar sonucu elde edilen değerlerin içinde yer almaktadır.

5.5. Yaprak Sayısı

Maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen yaprak sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.9’ da, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.10’ da verilmiştir.

Çizelge 5.9. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Yaprak Sayılarına Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 1053.51 526.755

Ekim zamanı (A) 3 2343.18 781.061 4.545

Hata 1 6 1031.11 171.852

Genotip (B) 3 5414.47 1804.82 14.1892**

(AxB) int. 9 2049.76 227.751 1.7905

Hata 2 24 3052.708 127.196

Genel 47 14944.75

** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir

Denemede ekim zamanlarının yaprak sayısına etkisi istatistiki olarak önemli bulunmamıştır. Her ne kadar yaprak sayısı bakımından ekim zamanları arasındaki fark önemsiz çıksa da Çizelge 5.10’un incelenmesinden görüleceği gibi genotiplerin

(37)

ortalaması olarak yaprak sayıları en az 11.85 adet/ bitki ile IV. ekim zamanı ile en çok 29.27 adet/bitki III. ekim zamanı arasında değişmiştir.

Çizelge 5.10. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Yaprak Sayılarına Ait Değerler (adet/bitki) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 13.70 14.50 13.30 10.70 13.05 b Başyayla 21.00 10.70 26.30 12.20 17.55 b Karaman 58.00 32.00 54.50 16.00 40.12 a Ermenek 17.70 19.83 23.00 8.50 17.25 b ORTALAMA 27.60 19.25 29.27 11.85 21.99

Genotiplerde aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Yapılan varyans analiz sonuçlarına göre yaprak sayısı bakımından genotipler arasındaki istatistiki olarak önemli farklılıklar olup, bu amaçla hesaplanan F değeri 14.19’dur (p<0.01) (Çizelge 5.9). Araştırma sonuçlarına göre en fazla yaprak sayısı 40.12 adet/ bitki ile Karaman genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Başyayla (17.55 adet/ bitki), Ermenek (17.25 adet/bitki) ve Türkmenistan (13.05 adet/bitki) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.10). Yapılan Lsd önem testine göre ekim zamanlarının ortalaması bakımından Karaman genotipinden elde edilen yaprak sayıları birinci gruba (a) dahil edilirken, Türkmenistan, Başyayla ve Ermenek genotiplerinden elde edilen yaprak sayıları ikinci gruba (b) girmiştir (Çizelge 5.10). Yaprak sayıları bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu istatistiki olarak önemli çıkmamıştır.

(38)

Araştırma sonuçlarımıza göre Karaman genotipinin yaprak sayısı diğerlerinden daha fazla çıkmıştır. Toker ve ark. (2002)’in Antalya ekolojik şartlarında 19 maş fasulyesi genotipinin fenolojik, morfolojik ve agronomik karakterlerinin belirlenmesi amacıyla 2 yıl süreyle yaptıkları bir çalışmada; yaprak sayılarının genotiplere göre değişmek üzere 12-25 adet/bitki arasında tespit etmişlerdir. Bu sonuçlarla deneme sonuçlarımız Karaman genotipi hariç paralellik göstermektedir. Karaman genotipindeki yaprak sayısının yüksek olması çevre ve genetik yapıdan kaynaklanabilir.

5.6. Ana Dal Sayısı

Araştırmada kullanılan maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen ana dal sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.11’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.12’ de verilmiştir.

Çizelge 5.11. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Ana Dal Sayılarına Ait Varyans Analizi

* %5 ve ** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ana dal sayıları bakımından ekim zamanları arasında istatistiki olarak önemli farklar çıkmazken, genotipler arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar (p<0.01) çıkmıştır (Çizelge 5.11). Araştırma sonuçlarına göre ekim zamanları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 34.3676 17.1838

Ekim zamanı (A) 3 6.69817 2.23272 1.1982

Hata 1 6 11.1808 1.86346

Genotip (B) 3 53.9498 17.9833 16.7782**

(AxB) int. 9 26.99 2.99889 2.7979*

Hata 2 24 25.7238 1.07182

(39)

çıkmasa da en fazla ana dal sayısı 7.37 adet/ bitki ile I. ekim zamanından, en az ana dal sayısı da 6.42 adet/ bitki ile IV. ekim zamanında ekilen parsellerde sayılmıştır. Ekim zamanlarının ortalaması olarak en fazla ana dal sayısı 8.61 adet/ bitki ile Karaman genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Başyayla (7.17 adet/ bitki), Ermenek (6.40 adet/bitki) ve Türkmenistan (5.77 adet/bitki) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.12). Lsd önem testine göre yapılan değerlendirmede ekim zamanlarının ortalaması bakımından Karaman genotipinden elde edilen ana dal sayıları birinci gruba (a) dahil edilirken, Başyayla genotipinden elde edilen ana dal sayıları ikinci gruba (b), Ermenek genotipinden elde edilen ana dal sayıları üçüncü gruba (bc) ve Türkmenistan genotipi dördüncü gruba (c) girmiştir (Çizelge 5.12).

Çizelge 5.12. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Ana Dal Sayılarına Ait Değerler (adet/bitki) ve LSD Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 5.56 gh 5.89 f-h 5.33 h 6.33 d-h 5.77 c

Başyayla 7.70 b-e 6.22 e-h 8.11 bc 6.67 c-h 7.17 b

Karaman 10.45 a 8.00 b-d 8.89 ab 7.11 c-g 8.61 a

Ermenek 5.78 f-h 7.44 b-f 6.80 c-h 5.60 gh 6.40 bc

ORTALAMA 7.37 6.88 7.28 6.42 6.98

Genotipler ve ekim zamanı x genotip interaksiyonları ayrı ayrı olmak üzere; aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Çizelge 5.11’in incelenmesinden görüleceği gibi ana dal sayıları bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu istatistiksel olarak önemli (p<0.05) bulunmuştur. Yapılan Lsd önem testine göre; Karaman genotipinin I.ekim zamanından elde edilen ana dal sayısı birinci gruba (a) dahil edilirken, diğer

(40)

genotiplerin farklı ekim zamanlarından elde edilen ana dal sayıları değişik gruplara dahil edilmiştir. Bitki başına en az dal sayısı Türkmenistan genotipinin III. ekim zamanından elde edilmiş ve son grubu (h) oluşturmuştur (Çizelge 5.12).

Ana dal sayısı, genotip ve özellikle de ekim sıklığı ile doğrudan ilişkilidir. Toker ve ark. (2002), Antalya ekolojik şartlarında 19 maş fasulyesi genotipinin fenolojik, morfolojik ve agronomik karakterlerinin belirlenmesi amacıyla 2 yıl süreyle yaptıkları bir çalışmada; bitki başına ana dal sayıları 3-5 adet/bitki olarak tespit ederek bu araştırmanın sonuçlarından farklı sonuçlar elde etmişlerdir. Bu farklılığın nedenleri genotip ve çevre şartlarındaki farklılık olabilir.

5.7 Bitki Boyu

Maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen bitki boylarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.13’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.14’ de verilmiştir.

Çizelge 5.13. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bitki Boylarına Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 1499.96 749.981

Ekim zamanı (A) 3 0.05417 0.01806 0.1741

Hata 1 6 0.62208 0.10368

Genotip (B) 3 1396.39 465.463 5.659**

(AxB) int. 9 0.49083 0.05454 0.0007

Hata 2 24 1974.042 82.252

Genel 47 4871.559

(41)

Ekim zamanlarının bitki boyu üzerine olan etkisini incelemek üzere hesaplanan F değeri istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur. Aynı şekilde bitki boyu bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu da istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (Çizelge 5.13). Her ne kadar bitki boyu bakımından ekim zamanları arasındaki fark önemsiz çıksa da, Çizelge 5.14’ün incelenmesinden de görüleceği gibi genotiplerin ortalaması olarak bitki boyları 40.88 cm (II. ekim zamanı) ile 40.97 cm (IV. ekim zaman) arasında değişmiştir.

Çizelge 5.14. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Bitki Boylarına Ait Değerler (cm) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 36.60 36.80 36.43 36.73 36.64 b Başyayla 37.87 37.60 37.67 37.83 37.74 b Karaman 50.13 50.00 50.23 50.17 50.13 a Ermenek 39.13 39.10 39.30 39.13 39.17 b ORTALAMA 40.93 40.88 40.91 40.97 40.92

Genotiplerde aynı harfle gösterilen değerler arasında istatistiki olarak fark yoktur.

Yapılan varyans analiz sonuçlarına göre bitki boyu bakımından genotipler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli olup, bu amaçla hesaplanan F değeri 5.66’dır ve % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Çizelge 5.13). Araştırma sonuçlarına göre en uzun bitki boyu 50.13 cm ile Karaman genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Ermenek (39.17cm), Başyayla (37.74 cm) ve Türkmenistan (36.64 cm) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.14). Yapılan Lsd önem testine göre ekim zamanlarının ortalaması olarak elde edilen bitki boylarında Karaman genotipi 1.

(42)

grupta (a) yer alırken, Türkmenistan, Başyayla ve Ermenek genotipleri 2. grupta (b) yer almıştır.

Araştırmanın sonuçlarına göre; Konya şartlarında Karaman genotipinin bitki boyu diğer genotiplere göre daha yüksek çıkmıştır. Gebeloğlu ve Yazgan (1992a), Asya Sebzecilik ve Araştırma ve Geliştirme Merkezi (AVRDC Tawian) aracılığı ile temin edilen 22 maş fasulyesi genotipinin Tokat koşullarına adaptasyonu üzerine yaptıkları bir çalışmada, en uzun bitki boyunu 44.67 cm ile VC 2991A genotipinde ve en kısa bitki boyunu 28.00 cm ile VC 2917A genotipinde ölçmüşlerdir. Gebeloğlu ve Yazgan (1992)’nın Jain (1977)’e atfen bildirdiğine göre bitki boyunun genelde 25-125 cm arasında olduğu, yine Paroda ve Thomas (1988)’e atfen bildirdiği’ne göre Amravati koşullarında bitki boyunun 7.8- 92.4 cm arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Toker ve ark. (2002), Antalya koşullarında iki yıl süreyle 19 maş fasulyesi genotipinin fenolojik, morfolojik ve agronomik karakterlerinin belirlenmesi amacıyla yaptıkları bir çalışmada ortalama olarak bitki boyunu 35-69 cm olarak ölçmüşlerdir. Anonymous (1981), Anonymous (1982) ve Anonymous (1983), bitki boyunun 25-125 cm arasında değiştiğini saptamışlardır. Deneme sonuçlarımız ile bu çalışmaların sonuçları paralellik göstermektedir.

5.8. Đlk Bakla Yüksekliği

Bu araştırmada, üzerinde çalıştığımız maş fasulyesi genotiplerinde ölçülen ilk bakla yüksekliklerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.15’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.16’ da verilmiştir.

Ekim zamanlarının ilk bakla yükseklikleri üzerine olan etkisini incelemek üzere hesaplanan F değeri ve ekim zamanı x genotip interaksiyonu için hesaplanan F değeri istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (Çizelge 5.15). Her ne kadar ilk bakla yüksekliği bakımından ekim zamanları arasındaki fark önemsiz çıksa da, Çizelge 5.16’nın incelenmesinden de görüleceği gibi genotiplerin ortalaması olarak ilk bakla yükseklikleri 6.63 cm (II. ekim zamanı) ile 9.22 cm (IV. ekim zaman) arasında değişmiştir.

(43)

Çizelge 5.15. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Đlk Bakla Yüksekliklerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 15.5104 7.75521

Ekim zamanı (A) 3 25.5 8.5 0.9461

Hata 1 6 53.9363 8.98438

Genotip (B) 3 198.125 66.0417 6.9492**

(Ax B) int. 9 161.292 17.9213 1.8858

Hata 2 24 228.083 9.5035

Genel 47 682.417

** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir

Çizelge 5.16. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Đlk Bakla Yüksekliklerine Ait Değerler (cm) ve Lsd Grupları

GENOTĐPLER EKĐM ZAMANI ORT. I. (20 Nisan) II. (5 Mayıs) III. ( 20 Mayıs) IV. (9 Haziran) Türkmenistan 4.00 3.70 5.83 9.20 5.68 b Başyayla 5.50 5.83 8.50 10.70 7.63 b Karaman 6.50 8.30 8.00 8.00 7.70 b Ermenek 14.83 8.70 12.83 9.00 11.34 a ORTALAMA 7.70 6.63 8.79 9.22 8.09

(44)

Yapılan varyans analiz sonuçlarına göre ilk bakla yükseklikleri bakımından genotipler arasındaki istatistiki olarak önemli farklılıklar olup, bu amaçla hesaplanan F değeri 6.95’dir ve % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Çizelge 5.15). Araştırma sonuçlarına göre en fazla ilk bakla yüksekliği 11.34 cm ile Ermenek genotipinden elde edilmiş, bunu azalan sıra ile Karaman (7.70 cm), Başyayla (7.63 cm) ve Türkmenistan (5.68 cm) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.16). Lsd önem testine göre yapılan değerlendirmede genotiplerin ortalaması olarak elde edilen ilk bakla yüksekliklerinde Ermenek genotipi birinci grupta (a) yer alırken, Türkmenistan, Başyayla ve Ermenek genotipleri ikinci gruba (b) dahil edilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre Ermenek genotipinin ve IV. Ekim zamanında ölçülen bitkilerin ilk bakla yükseklikleri daha fazla çıkmıştır. Geniş alanlarda makineli hasada uygunluk açısından ilk bakla yüksekliği çok önemli bir kıstastır.

5.9. Çiçeklenme süresi

Araştırmada kullanılan maş fasulyesi genotiplerinde tespit edilen çiçeklenme sürelerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 5.17’de, ortalama değerler ve Lsd grupları ise Çizelge 5.18’ de verilmiştir.

Bu araştırmada, ekim zamanlarının çiçeklenme süresi üzerine etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 2166.92 olup, % 1 düzeyinde istatistiki olarak önemlidir (Çizelge 5.17). En uzun çiçeklenme süresi genotiplerin ortalaması olarak 71.42 gün ile IV. ekim zamanından elde edilmiş, bunu azalan sıra ile I. ekim zamanı (68.42 gün), II. ekim zamanı (53.35 gün) ve III. ekim zamanı (42.67 gün) izlemiştir (Çizelge 5.18). Yapılan Lsd testi sonuçlarına göre; IV. ekim zamanı birinci gruba (a) dahil edilirken, I. ekim zamanı ikinci gruba (b), II. ekim zamanı üçüncü gruba (c) ve III. ekim zamanı dördüncü gruba (d) dahil edilmiştir (Çizelge 5.18).

(45)

Çizelge 5.17. Farklı Zamanlarda Ekilen Maş Fasulyesi Genotiplerinin Çiçeklenme Sürelerine Ait Varyans Analizi

Varyasyon

Kaynakları S.D. K.T. K.O. F

Tekerrür 2 6.16667 3.08333

Ekim zamanı (A) 3 6500.75 2166.92 2166.917**

Hata 1 6 6 1

Genotip (B) 3 152.417 50.8056 44.8834**

(Ax B) int. 9 91.4167 10.1574 8.9734**

Hata 2 24 27.1667 1.132

Genel 47 6783.917

** %1 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Çiçeklenme süreleri bakımından genotipler arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar olup, bu amaçla hesaplanan F değeri 44.88’dir (p<0.01) (Çizelge 5.17). Araştırma sonuçlarına göre ekim zamanlarının ortalaması olarak en uzun çiçeklenme süreleri 61.35 gün ile Karaman genotipinde gözlemlenmiş, bunu azalan sıra ile Başyayla (59.57 gün), Ermenek (58.50 gün) ve Türkmenistan (56.45 gün) genotipleri izlemiştir (Çizelge 5.18). Yapılan Lsd önem testine göre; Karaman genotipinden elde edilen çiçeklenme süresi birinci grupta (a) yer alırken, Başyayla genotipinden elde edilen çiçeklenme süresi ikinci gruba (b), Ermenek genotipinden elde edilen çiçeklenme süresi üçüncü gruba (c) ve Türkmenistan genotipinden elde edilen çiçeklenme süresi dördüncü gruba (d) dahil edilmiştir (Çizelge 5.18).

Denemede çiçeklenme süresi bakımından ekim zamanı x genotip interaksiyonu da önemli bulunmuştur. Bu amaçla hesaplanan F değeri 8.97 olup, istatistiki olarak % 1 önem düzeyindedir (Çizelge 5.17). Yapılan Lsd önem testi sonuçlarına göre, Karaman genotipinin IV. ekim zamanı (9 Haziran) çiçeklenme süreleri birinci gruba (a) dahil edilirken, tüm genotiplerin farklı ekim zamanlarından elde edilen çiçeklenme süreleri değişik gruplara dahil edilmiştir. En kısa çiçeklenme

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışma sonucunda, presleme tekniğinin tabakalama tekniğine göre daha yüksek bir bağlanma dayanımı sağladığı, liner materyalinin hem tabakalama hem de presleme

Haltercilerde capitatum ve hamatum kemik hacimleri sedanterlerden yüksek sayısal değerlere sahip olmasına rağmen, karpal kemiklerin hacim ve yüzey alanı

Proje sonrasında yeni savurma makinesinin kullanılmasıyla istenilen ürün için kalıplar yapılarak bu kalıplara uygun olarak maden hazırlanması ile döküm süreci

Gerek Ramstedt gerekse onu izleyen öbür Altayistler (Poppe, Aalto vb.), bu görüşü desteklemek için Altay dillerinden pek çok tanık getirdiler.. Z'leşme bugün

Gerçi bu durum uzun sürmese de çoğunluk araştırmacılar arasında Kuzey Hindistan’daki siyasi durum, yönetici kesimin menşei, nerelerde yerel hanedanler, nerelerde

Yapılan analizlere göre risk yönetimi performans kriterleri olan tanımlama, kültür, süreç, deneyim ve uygulama faaliyetleri şirketi holding olmasına, yurtdışı

A total of nine different roasted snack foods, namely hazelnut, pistachio, peanut, sunflower seed, pumpkin seed, white chickpea (white leblebi), yellow chickpea