• Sonuç bulunamadı

TÜKETİCİLERİN “ORGANİK ÜRÜNLER” E BAKIŞI VE TÜKETİCİLERİ ORGANİK ÜRÜNLERE YÖNLENDİREN MOTİVASYONLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜKETİCİLERİN “ORGANİK ÜRÜNLER” E BAKIŞI VE TÜKETİCİLERİ ORGANİK ÜRÜNLERE YÖNLENDİREN MOTİVASYONLAR"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

TÜKETİCİLERİN “ORGANİK ÜRÜNLER” E BAKIŞI VE

TÜKETİCİLERİ ORGANİK ÜRÜNLERE YÖNLENDİREN

MOTİVASYONLAR

Seval Güven1 Pelin Pekmezci2

Özet

Çevre dostu faaliyetlerin artmasına paralel olarak son yıllarda organik ürün tüketiminin de aynı oranda artması dikkat çekmektedir. Özellikle konvansiyonel tarım ve tarım ürünlerinin verdiği zararlardan dolayı organik tarım ve organik ürünler büyük önem kazanmıştır. Organik ürün tüketicilerinin sayısındaki artış da pazarı bu alanda çalışmalar yapmaya teşvik etmektedir. Tüketicileri harekete geçiren çeşitli faktörler bilinmekle birlikte organik ürün tüketiminin belirleyicilerini tespit etmeye yönelik çalışmalar son dönemde hız kazanmıştır. Bu çalışma, bu alanda yapılanları bir araya getirerek hem tüketicilere hem de pazara yönelik öneriler ortaya koymayı hedeflemektedir.

Anahtar Sözcükler: Organik Ürün, Tüketici, Sürdürülebilir Tüketim, Organik

Tarım.

Abstract

It is remarkable that consumption of organic products increases almost the same rate of paralleling to increase of eco friendly activities in recent years. Especially due to the damage caused by conventional agriculture and products, organic farming and organic products have gained great importance. Also increasing number of organic product consumers encourages market for doing more researches about this area. Although it is known that there are various factors to mobilize consumers, studies for identifying the determinants of consumers’ organic product consumption have accelerated in recent years. This study aims to put forward proposals for both consumers and market collecting what has done in this area.

Key Words: Organic Products, Consumer, Sustainable Consumption, Organic

Agriculture.

1 Yrd. Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Aile Ve Tüketici Bilimleri Bölümü, seguven@hacettepe.edu.tr

2Yüksek Lisans Öğrencisi, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Aile Ve Tüketici Bilimleri Bölümü, pekmezcipelin@gmail.com

(2)

2

Giriş

Ürün ve hizmetlerin ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılması olarak tanımlanan tüketim kavramı, toplumsal açıdan toplumun inşasında merkezi bir role sahiptir. Geçmiş dönemde kültürün bir unsuru olarak görülen tüketim, günümüzde kültürün ta kendisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüketim günlük hayatı kuşatmakta ve gündelik pratikleri yapılandırmaktadır. Bu açıdan bakıldığında günlük tüketime hem maddi nitelikler hem de çeşitli anlamlar yüklendiği sonucuna varmak mümkündür (Özbolat, 2012).

Tüketimde ve tüketim çerçevesinde toplumda meydana gelen değişimleri etkileyen olaylar içinde ilk göze çarpan sanayileşmedir. Bu kurumsal değişim zamanla bireylerin tutum ve davranışlarında da değişime neden olmuştur. Sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan kentleşme, ücret karşılığı çalışma, belli çalışma saatleri, tatiller bireylerin tüketim alışkanlıklarını etkilemiştir (Bayhan, 2011).

Kapitalist sistemde sürekli üretim sürekli tüketimi gerektirmektedir. Küreselleşen tüketim davranış kalıpları hayatımızın her alanında etkili olup bu durum özellikle çevreye geri dönülemez hasarlar bırakabilmektedir (Bayhan, 2011; Hume, 2010). Kullanılan bazı kaynakların yenilenemez olması bireyleri bazı önlemler almaya itmektedir. Bu durum en çok da tüketim biçimlerinde kendini göstermektedir (Bener & Babaoğul, 2007).

Gıda tüketimi temel insan ihtiyacıdır ve günlük hayatın bir parçasıdır (Gottschalk & Leistner, 2013). 2010 yılında ulusal çapta yapılan bir çalışma tüketicilerin en çok gıda ürünleri satın alırken firmanın çevre dostu olmasına önem verdiklerini ortaya koymaktadır (Tükçev, 2010). Tüketicilerin gıda seçimi duyusal niteliklerin yanı sıra değerlerin bireysel düzeyleriyle de ilişkilidir (Honkanen ve ark., 2006; Kihlberg & Risvik, 2007).

Sürdürülebilir tüketim açısından tüketicilerin gıda alışkanlıklarında belli farklılıklar kendini göstermektedir. Kimisi sadece gerekli olduğu için beslendiğini belirtirken, kimisinin yaşam tarzı, olmazsa olmazıdır. Buradan hareketle gıda dâhil birçok ürünün tüketiminde değerlerin, fikirlerin, inançların ve uygulamaların etkili olduğu söylenebilir. Sosyal açıdan gıda tüketimine bakıldığında teknolojiye uyum sağlama, yeni yiyecekler keşfetme, zevk için yeme, zorunlu ihtiyaç olarak yeme

(3)

3 gibi pek çok faktörle karşılaşılmaktadır. Bunlar aynı zamanda tüketilen gıdanın benimsenmesi açısından önemlidir ve pazarı yönlendirmektedir. Gıda tüketimi bireysel bir davranış olmasına karşın tüketicinin sosyal çevresindeki tüketim kalıpları üzerinde oldukça etkilidir. Sosyal kimlik olumlu tutum, harcama davranışları ve en nihayetinde sürdürülebilirlik anlamında aktif rol oynamaktadır (Bartels & Onwezen, 2014).

Sürdürülebilir Tüketim Çerçevesinde Organik Tarım ve Organik Gıda

Tüm dünyada çevre konusunda gün yüzüne çıkmaya başlayan olumsuz gelişmeler (küresel ısınma, kıtlık belirtileri, çevre kirliliğinin artması vb.) günümüzde sürdürülebilir tüketim davranışının ne denli önem taşıdığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır (Sarıkaya, 2007; Karalar & Kiracı, 2010; Tandaçgüneş, 2011; Bartels & Onwezen, 2014). Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamalarını tehlikeye atmaksızın bugünkü ihtiyaçların karşılanmasını öngören bir model olan sürdürülebilir gelişme düşüncesinin tüketim konusuna ilişkin hedefi, tüm dünyada sürdürülebilir tüketim düşüncesinin benimsenmesidir (Karalar & Kiracı, 2010; Fotopoulos & Krystallis, 2002). Bu düşünceye paralel olarak 2010 yılında ulusal çapta yapılan bir çalışma tüketicilerin de sürdürülebilir tüketim kavramını devamlılık sağlayan tüketim ifadesi ile eşleştirdiğini göstermektedir (Tükçev, 2010).

Sürdürülebilir tüketimi sağlamada ve kaynakları etkin kullanmada tüketici davranışlarını belirleyen etkenleri anlamak, sürdürülebilirliği sağlamada var olan tüketim alışkanlıklarını iyiye doğru değiştirmek için doğru bir başlangıç noktası olacaktır (Hayta, 2009). Burada organik tarım ve organik ürün tüketimi kavramları karşımıza çıkmaktadır.

5262 Sayılı “Organik Tarım Kanunu”nda organik terimi ekolojik ve biyolojik terimleriyle eşdeğer anlamda kullanılmıştır. Organik; üretimde kimyasal girdi kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimini ifade etmektedir (Honkanen ve ark., 2006; Giannakas, 2001; Hutchins & Greenhalgh, 1997). Tüketiciler için de organik tarım “doğal ortamda ilaçsız tarım” anlamına gelmektedir (Tükçev, 2010). Çalışmalar da organik ürünlerin kirletici içermediği, bu nedenle sağlık ve çevre üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu yönündedir (Gottschalk & Leistner, 2013).

(4)

4 Eko etiketli ve organik ürünler “çevre dostu” özellikleri nedeniyle birbirine karıştırılmaktadır. Eko etiket fikri ilk olarak 1987 yılında Avrupa Birliği tarafından ortaya atılmış, AB Bakanlar Konseyi’nin aldığı kararla 1992 yılında 882 sayılı tüzükle yasallaşarak yürürlüğe girmiştir. Gönüllülük esasına dayalı olan AB eko etiketi yalnızca AB üyesi ülkelerde üçüncü bir kuruluş tarafından verildiğinden dolayı ülkemizde henüz uygulanamamaktadır (Sevinç, 2013). Ek olarak eko etiket kavram olarak organik ürüne göre daha belirsizdir ve karşılaştırıldığında organik ürüne göre ölçmek, standartlaştırmak daha zordur (Lourerio ve ark., 2001; Giannakas, 2001; Batte ve ark., 2007).

Türkiye'de satışa sunulan tüm "sertifikalı organik ürünler" in ambalajında, ürünün organik olduğunu gösteren özel logolu bir etiket bulunmaktadır. Üzerinde "Organik Tarım - Türkiye Cumhuriyeti" yazılı olan bu logo (şekil 1), 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve 25841 sayılı Organik Tarımın Esasları Ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik kapsamında hazırlanmıştır.

Şekil1: “Organik Tarım-Türkiye Cumhuriyeti” Logosu

Bir ürünün Organik Sertifika sahibi olabilmesi için: Avrupa Birliği standart ve kurallarına göre T.C.Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği (çoğu uluslararası yetkili) sertifika kuruluşları tarafından,

 Tarlanın denetlenerek sertifikalandırılması

 Çiftçinin eğitilip, denetlenerek sertifikalandırılması  Tohum’un denetlenerek sertifikalandırılması  Doğal gübrenin denetlenerek sertifikalandırılması  Doğal Böcek İlacı’nın denetlenerek sertifikalandırılması  Yetişen ürünün denetlenerek sertifikalandırılması

(5)

5  Ürünü İşleyenin denetlenerek sertifikalandırılması

 Ürünü paketleyip pazarlayanın denetlenerek sertifikalandırılması gerekmektedir.

Kısacası tüm işlemlerin ve aşamaların sertifikalandırılması zorunludur.

Organik gıda tüketimi çevre dostu davranışın uzantısıdır (Honkanen ve ark., 2006). Araştırmalar 1970’lerden itibaren çevre konusunda artan farkındalığın çevre dostu ürünlere olan talebi de doğru orantılı olarak etkilediğini göstermektedir (Lourerio ve ark., 2001; Hughner ve ark., 2007; Kanchanapibul ve ark., 2014; Jang ve ark., 2011). Konvansiyonel tarım ve tarım ürünlerinin verdiği zararlar karşısında ise organik tarım ve organik ürünler büyük önem kazanmaktadır (Sarıkaya, 2007). Özellikle gıda ürünleri endüstrisinde eko etiketli ürünler öne çıkmaya başlamıştır (Lourerio ve ark., 2001). Son yıllarda çevre konusunda getirilen yeni kural ve düzenlemeler ve organik tüketici sayısında meydana gelen artış da bu durumun bir sonucu olarak nitelendirilmektedir (Yiridoe ve ark., 2005; Gottschalk & Leistner, 2013; Cicia ve ark., 2002; Giannakas, 2001; Fotopoulos & Krystallis, 2002; Hughner ve ark., 2007; Padel & Foster, 2005). Araştırmalarda Amerika ve Avrupa’da sektörün geliştiği ve bu alandaki yatırımlara yapılan teşviklerin arttığı göze çarpmaktadır (Lourerio ve ark., 2001; Thompson, 1998; Honkanen ve ark., 2006; Costa ve ark., 2014; Giannakas, 2001; Wier & Calverley, 2002; Fotopoulos & Krystallis, 2002; Batte ve ark, 2007; Hughner ve ark., 2007; Jang ve ark., 2011). Perakende kanalının büyümesi ile organik ürünler son dönemde süpermarketlerde de yerini almaya başlamıştır. Pazardaki payı giderek artan organik ürün marketleri geleneksel marketlerle ciddi bir rekabet halindedir (Gottschalk & Leistner, 2013; Thompson, 1998; Costa ve ark., 2014; Dimitri & Greene, 2000).

Organik Ürün Tüketimini Etkileyen Faktörler

Organik ürün tüketimini etkileyen faktörlere baktığımızda genel olarak sağlıkla ilgili endişeler, çevreyle ilgili endişeler, gıda güvenliği, duyusal değişkenler, etik kaygılar ve değer yapısı gibi motivasyonlar karşımıza çıkmaktadır (Honkanen ve ark., 2006; Padel & Foster, 2005; Yiridoe ve ark., 2005). Buna paralel olarak Honkanen ve ark. (2006) özellikle sağlığa yönelik endişelerin genelde organik ürün tüketimin nedenleri arasında ilk sırada yer almasına rağmen ürün pazarlamasında

(6)

6 bu tarz söylemlerin kullanımının doğru olmadığını; çünkü Gottschalk ve Leistner (2013) ile Yiridoe ve arkadaşlarının (2005) iddia ettiğinin aksine organik ürünlerin daha sağlıklı ve daha besleyici olduğuna yönelik yeterince araştırma olmadığını ileri sürmektedirler (Honkanen ve ark., 2006; Zanoli ve Naspetti, 2002).

Tüketicilerin organik ürün seçimini etkileyen faktörlerin başında normlar yer almaktadır. Norm kavramı burada bireyin çevresinin durumunun bilincinde olması, mevcut durumu değiştirmek için kendisine birtakım sorumluluklar yüklemesi ve harekete geçmesi ile verdiği/vereceği zararların sonuçlarını tahmin etmesi olarak açıklanabilir. Çalışmalar, bireylerin tutumlarının genel olarak ahlaki bir akıl yürütmeye dayalı olduğunu göstermektedir (Honkanen ve ark., 2006). TÜKÇEV öncülüğünde yürütülen araştırmanın (2010) sonuçları bu açıdan bakıldığında oldukça dikkat çekicidir. Şöyle ki; daha önce çevre dostu olarak nitelendirilen ürünleri kullanan bireylerin büyük çoğunluğu (%96,3) o ürünleri gelecekte de kullanmaya devam edeceklerini belirtmişlerdir (Tükçev, 2010). Organik ürün açısından tüketici seçimi; ahlaki ve duygusal faktörler, bireyin inanç ve değerleri, yaşam tarzları, değer güdümlü tüketici davranışları ve satın alma davranış modellerini içine almaktadır. Vejetaryen ve veganların gıda tercihleri değer, inanç ve ilkelerin tüketimi nasıl etkilediğine ilişkin iyi birer örnektir (Kihlberg & Risvik, 2007).

Kişiyi organik ürün tüketimine yönelten faktörler içinde karşımıza çıkan bir başka kavram ise etiktir (Honkanen ve ark., 2006; McEachern & McClean, 2002). Etik kavramına ilişkin literatürde çok fazla çalışma yer almakla birlikte bu çalışmaların neredeyse tamamının satıcının etik anlayışı üzerine yoğunlaşması dikkat çekicidir. Ancak tüketiciler sürecin önemli bir parçasıdır ve bu grubun yer almadığı çalışmalar özellikle işletmeleri yanlış yönlendirebilmektedir (Ecer, 2006). Organik ürünler açısından etik ve çevre kavramları oldukça önemlidir. Buna paralel olarak organik ürünleri etik açısından inceleyen bir çalışma (Honkanen ve ark., 2006) etiği ahlaki tanımından çok ürüne olmayan özellikler ekleme, fiyat etiketiyle oynama gibi tüketiciyi yanıltmaya yönelik sorgulanabilir davranışlar açısından incelemiştir.

(7)

7 Bireysel bir eylem olmakla birlikte tüketim bireyin sosyal çevresine de yön vermektedir. Çalışmalar organik ürün tüketicileri ile sosyal kimlikleri arasında güçlü ve doğrudan bir bağ olduğunu göstermektedir. Sosyal kimlikle ürün seçimi arasındaki bağlantı önemlidir çünkü örneğin çevreye zarar vermeyen, sağlıklı ürün kullandığını ifade eden kişilerin bu yönde bir tüketim davranışı sergilemesi beklenmektedir (Bartels ve Onwezen, 2014).

Demografik değişkenlerin organik ürün tüketiminde etkin olup olmamasına ilişkin çok az araştırmaya rastlanması ise dikkat çekicidir. Buna karşın özellikle cinsiyetin organik ürün tüketimine etki ettiği göz ardı edilmemelidir. Kadınların organik ürünlere erkeklerden daha çok ilgi gösterdiğine ilişkin araştırmalar literatürde yer almaktadır. Bunda kadınların evdeki gıda alışverişini gerçekleştiren birey olmasının payı büyüktür (Thompson, 1998; Yiridoe ve ark., 2005; Costa ve ark., 2014; ).

Organik Ürün Tüketimini Engelleyen Faktörler

Organik ürün tüketimini engelleyen faktörlerin başında fiyatlar gelmektedir. Günlük hayatta organik ürünlerin maliyetinden dolayı fiyatlarının diğerlerine göre fazla olduğu, bu nedenle yüksek gelir grubuna hitap ettiği algısı dikkat çekicidir (Zanoli ve Naspetti, 2002). Ancak üretiminin her aşaması sertifikalandırılan, kontrol edilen organik ürünlerin fiyatının bu açıdan diğerlerinden fazla olduğunu belirten gruplara rastlamak da mümkündür (Cicia ve ark., 2002). Bunun dışında üretimin az olması, memnuniyetsizlik, güven, bilgi ve algılanan değer eksikliği tüketicilerin organik ürünlere ulaşmasını engellemektedir (Thompson, 1998; Hürriyet Haber, 2014; Honkanen ve ark., 2006; Padel & Foster, 2005; Yeşil Tüketim Araştırması, 2010; Yeşil Tüketim Araştırması, 2012). Özellikle bilgi eksikliği bu tarz ürünlere yönelimi büyük ölçüde etkilemektedir. “Organik ürün” kavramının içeriğindeki karmaşayı gidermek oldukça önemlidir. Bu konuda çalışmalar yapan, tüketiciyi bilinçlendiren, sistemin işleyişini denetleyen çeşitli kurum ve kuruluşlar faaliyet göstermektedir. Türkiye’de organik tarımla ilgili çalışmalar yapan ulusal ve uluslararası kuruluşlar şunlardır:

(8)

8 Uluslararası Ekolojik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) www.ifoam.org Eko Tarım Turizmi Avrupa Merkezi (ECEAT) www.eceat.org Ekolojik çiftliklerde Gönüllüler Örgütü (WWOOF) www.wwoof.org Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) www.fao.org T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretimi Geliştirme

Merkezi (TÜGEM)

www.tarim.gov.tr

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği www.bugday.org Türkiye’deki Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları

Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği (ETO) www.eto.org.tr

Ekolojik Yaşam Derneği (EKODER) http://www.ekoder.org.

tr

Ulaşılabilir Yaşam Derneği (UYD) www.uyd.org.tr

ORGÜDER (Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği) www.orguder.org.tr ÇESAV (Çevre, Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı) www.cesav.org

LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) www.losev.org.tr

Araştırma ve Eğitim Kurumları (Üniversitelerin ilgili bölümleri)

Kaynak: http://www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=169

Sonuç Ve Öneriler

Bu çalışmada, tüketicilerin “organik ürün” tercihlerini etkileyen sosyal faktörler (sosyal statü, değerler, normlar vb.) ile bu ürünleri satın almayı engelleyen nedenleri inceleyen çalışmalar incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Organik ürün tüketimine ilişkin yapılan çalışmalarda çevre, sağlık gibi motivasyon unsurları yer almakla birlikte bu ürünlerin tüketicilerin değerleri, sosyal kimlik, statü sahibi olup olmama durumlarına ilişkin çalışmalara az rastlanmaktadır. Kimi araştırmacılar organik ürün kullanımının toplumda statü edinme ve kimlik olduğunu iddia ederken, kimi araştırmacılar bunun bir yaşam tarzı olduğunu ileri sürmektedir (Costa ve ark., 2014). Tüketici etiğinin oluşumunda ise tüketicilerin kişisel özellikleri ve değerlerinin etkili olduğu belirtilmektedir (Ecer, 2006).

(9)

9 Yapılan bir çalışma (Gotschi ve ark., 2007) çocukların tüketiminde evde öğretilen norm ve değerlerin okulda öğretilen norm ve değerlerden daha etkili olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle ‘Etik Tüketim’ davranışı özellikle ailelerde çocukluktan başlayarak tüm tüketici eğitimi aşamalarına eklenerek örgün ve yaygın eğitimle tüketicilere benimsetilmelidir (Tandaçgüneş, 2011). Pazarda etkin rolü olan tüketicinin bilinç düzeyini, eğilimlerini ölçmek ve değerlendirmek amacıyla yapılacak çalışmaların işletmelere de ışık tutması hedeflenmelidir.

Tüketicideki pahalı organik ürün algısını kırmak amacıyla organik üründeki düşük fiyat beklentisi karşılanmalı ve düzenli bir dağıtım ağı oluşturulmalıdır. Potansiyel organik ürün tüketicilerinin kullanımı kolay, çabuk bozulmayan ürün talepleri değerlendirilmelidir. Tüketiciler de organik ürünlerin üretim aşamaları, belgelendirilmeleri ve etiketlenmeleri, gıda güvenliği gibi konular hakkında daha fazla bilgi talep etmelidirler (Zanoli ve Naspetti, 2002).

(10)

10

KAYNAKLAR

BARTELS, J.; ONWEZEN, M. C. (2014). “Consumers’ Willingness To Buy Products With Environmental And Ethical Claims: The Roles Of Social Representations And Social Identity”. International Journal of Consumer Studies, 38, John Wiley & Sons Ltd., 82-89. BATTE, M. T. et al. (2007). “Putting Their Money Where Their Mouths Are: Consumer Willingness To Pay For Multi-İngredient, Processed Organic Food Products”. Food Policy, 32, Elsevier Ltd., p. 145-159.

BAYHAN, V. (2011). “Tüketim Toplumunda Bireyin Ontolojik Mottosu: “Tüketiyorum Öyleyse Varım””. Sosyoloji Konferansları Dergisi, 43, p. 221-248.

BENER, Ö.; BABAOĞUL, M. (2007). “Sürdürülebilir Tüketim Davranışı Ve Çevre Bilinci Oluşturmada Bir Araç Olarak Tüketici Eğitimi”. p. 1-10.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği,

http://www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=169 . Son erişim tarihi: 10 Şubat 2015. CICIA, G.; DEL GIUDICE, T.; SCARPA, R. (2002). “Consumers’ Perception Of Quality İn Organic Food: A Random Utility Model Under Preference Heterogeneity And Choice Correlation From Rank-Orderings”. British Food Journal, 104 (3/4/5), p. 200 – 213. COSTA, S.; ZEPEDA, L.; SIRIEIX, L. (2014). “Exploring The Social Value Of Organic Food: A Qualitative Study In France”. International Journal of Consumer Studies, 38, John Wiley & Sons Ltd., 228-237.

DIMITRI, C.; GREENE, C. (2000). “Recent Growth Patterns in the U.S. Organic Foods Market”. National Organic Program, Final Rule, Federal Register, Economic Research Service/USDA, p. 1-21.

ECER, F. (2007). “Tüketici Etiğinin Oluşumuna Etki Eden Etmenler Ve Bir Uygulama”. Mevzuat Dergisi, 9 (103).

FOTOPOULOS, C.; KRYSTALLIS, A. (2002). “Organic Product Avoidance: Reasons For Rejection And Potential Buyers’ Identification İn A Countrywide Survey”. British Food Journal, 104 (3/4/5), p. 233-260.

GIANNAKAS, K. (2001). “Information Asymmetries and Consumption Decisions In Organic Food Product Markets”. Journal Series No. 13260, Agricultural Research

Division, University of Nebraska-Lincoln, p. 1-13.

GOTSCHI, E.; VOGEL, S.; LINDENTHAL, T. (2007). “High School Students’ Attitudes And Behaviour Towards Organic Products: Survey Results From Vienna”. University Of Natural Resources And Applied Life Sciences, Vienna, p. 1-22.

GOTTSCHALK, I.; LEİSTNER, T. (2013). “Consumer Reactions To The Availability Of Organic Food In Discount Supermarkets”. International Journal of Consumer Studies, 37, Blackwell Publishing Ltd, p. 136–142.

HAYTA, A. B. (2009). “Sürdürülebilir Tüketim Davranışının Kazanılmasında Tüketici Eğitiminin Rolü”. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 10 (3), p. 143-151. http://www.ekoorganik.com/organik_nedir.aspx son erişim tarihi: 8 Şubat 2015.

(11)

11

http://www.naturey.com/organik-%FCr%FCnleri-nas%FDl-tan%FDyaca%F0%FDz/icerik/rehber/17 son erişim tarihi: 10 Şubat 2015.

HONKANEN, P.; VEERPLANKEN, B.; OLSEN, S. O. (2006). “Ethical Values And Motives Driving Organic Food Choice”. Journal of Consumer Behaviour, 5, Wiley InterScience, p. 420-430.

HUGHNER, R. S. et al. (2007). “Who Are Organic Food Consumers? A Compilation And Review Of Why People Purchase Organic Food”. Journal of Consumer Behaviour, 6, Wiley InterScience, p. 94-110.

HUME, M. (2010). “Compassion Without Action: Examining The Young Consumers Consumption And Attitude To Sustainable Consumption”. Journal of World Business, 45, Elsevier Inc., 385–394.

HUTCHINS, R. K.; GREENHAIGH, L. A. (1997). “Organic Confusion: Sustaining Competitive Advantage”. British Food Journal, 99 (9), p. 336-338.

HÜRRİYET HABER (2014) http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26582521.asp

İşletmelerin Çevre Yönetimi Ve Duyarlılığının Tüketici Davranışlarına Etkisi (2010).

TÜKÇEV, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.

JUNG JANG, Y.; GON KIM, W.; BONN, M. A. (2011). “Generation Y Consumers’ Selection Attributes And Behavioral İntentions Concerning Green Restaurants”. International Journal of Hospitality Management, 30, Elsevier Ltd., p. 803– 811.

KANCHANAPIBUL, M. ve ark. (2014). “An Empirical Investigation Of Green Purchase Behaviour Among The Young Generation”. Journal of Cleaner Production, 66, Elsevier Ltd., 528-536.

KARALAR, R.; KİRACI, H. (2010). “Bireysel Değerlerin Sürdürülebilir Tüketim Davranışı Üzerindeki Etkisini Belirlemeye Yönelik Öğretmenler Üzerinde Bir Araştırma”. İşletme Araştırmaları Dergisi, 2 (2), p. 79-106.

KIHLBERG, I.; RISVIK, E. (2007). “Consumers Of Organic Foods – Value Segments And Liking Of Bread”. Food Quality and Preference, 18, Elsevier Ltd., p. 471-481.

LOUREIRO, M. L.; MCCLUSKEY, J. J:; MİTTELHAMMER; R. C. (2001). “Assessing Consumer Preferences for Organic, Eco-labeled and Regular Apples”. Journal of

Agricultural and Resource Economics 26(2), Western Agricultural Economics Association,

p. 404-416.

McEACHERN, M. G., McCLEAN, P. (2002). “Organic Purchasing Motivations And Attitudes:Are They Ethical?”. International Journal of Consumer Studies, 26 (2), Blackwell Science Ltd., 85–92.

ÖZBOLAT, A. (2012). “Postmodern Perspektifte Tüketimin Toplumsal Anlamına Sosyolojik Bir Yaklaşım”. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 17 (1), p.117-129.

PADEL, S.; FOSTER, C. (2005). “Exploring The Gap Between Attitudes And Behaviour: Understanding Why Consumers Buy Or Do Not Buy Organic Food”. British Food Journal,107 (8), p. 606-625.

(12)

12 SARIKAYA, N. (2007). “Organik Ürün Tüketimini Etkileyen Faktörler ve Tutumlar Üzerine Bir Saha Çalışması”. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 14 (2), p. 110-125.

SEVİNÇ, A. (2013). “Yeşil Satın Alma Kriterleri Ve Yaklaşımı”. T.C. Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Mali Hizmetler Uzmanlığı Araştırma Raporu. TANDAÇGÜNEŞ, N. (2011). “Pazarlama İletişiminde Sürdürülebilir Tüketim Olgusuna Farklı Bir Bakış: Ernest Callenbach Ve Ekotopya Yapıtı Üzerine Hermeneutik Okuma Çalışması”. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Hakemli Dergisi, 41, p. 103-124. THOMPSON, P. D. (1998). “Consumer Demand for Organic Foods: What We Know and What We Need to Know”. American Journal of Agricultural Economics, 80 (5), Oxford University Press, p. 1113-1118.

WIER, M.; CALVERLEY, C. (2002). “Market Potential For Organic Foods İn Europe”. British Food Journal, 104 (1), p. 45-62.

YEŞİL TÜKETİM ARAŞTIRMASI (2011). Sürdürülebilirlik Akademisi, Schneider Elektrik, Gfk.

YEŞİL TÜKETİM ARAŞTIRMASI (2012). Sürdürülebilirlik Akademisi, Schneider Elektrik.

YIRIDOE, E. K.; BONTI-ANKOMAH, S.; MARTIN, R. C. (2005). “Comparison Of Consumer Perceptions And Preference Toward Organic Versus Conventionally Produced Foods: A Review And Update Of The Literature”. Renewable Agriculture and Food Systems: 20(4), CAB International, p. 193-205.

ZANOLI, R.; NASPETTI, S. (2002). “Consumer motivations in the purchase of organic food. A means-end approach”. British Food Journal, 104 (8), MCB UP Limited, p. 643-653.

Referanslar

Benzer Belgeler

● Son yıllarda enerji kaynaklarının giderek azalması, enerji maliyetlerinin artmasına ve yeni enerji kaynaklarının.. ● aranmasına

Kontrollu ve modifiye atmosfer: Gıdaların depolama, taşıma ve ambalajlanmasında ürünün MODIFIED ATMOSPHERE PACKAGING OF etkileşimde bulunduğu hava bileşiminin, oksijen,

Büyük işletmelerin pazarlamada rekabet avantajına sahip oldukları (Koester, 2005), işletme kapasitenin artmasının maliyetler ve iş gücü istihdamı üzerinde

Materyal olarak Anadolu adaçayı (Salvia fruticosa Mill.), İzmir kekiği (Origanum onites L.), lavandin (Lavandula x intermedia Emeric ex Loisel.), lavander

• Organik ürünün üzerindeki etiket, o ürünün organik tarım prensiplerine göre üretilmiş, işlenmiş, etiketlenmiş ve taşınmış olduğunu garanti atına alır.. •

ORGANİK ÜRÜNLERİN HASADI VE PAZARA HAZIRLANMASI Organik ürünler hasat edilirken nelere dikkat edilmelidir?. • Hasatta organik nitelikli

 2012 yılında organik meyve ve sebze için 35 TL/da, tarla bitkileri için 10TL/da, organik hayvancılık, organik arıcılık ve organik su ürünleri için

Özetleyecek olursak, organik ürünlerin öyle algılan- dığı gibi pestisitler ve kimyasal gübreler kullanılma- dan yetiştiriliyor olması iddiasının gerçekle pek ilişkili