• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HÜSAM'INGECİKENARMAGANI

Tayyibe ELESKERGlZI· Cemile SADIGGIZI·· Akl.CengizALYILMAZ···

XIII. yüzyıldaAzerbaycan dikiliğininen fazla gelişmegösteren sahasısözlükbilim (leksikolojil olmuştur. Yapılan işlerin çokluğuna ve önemine bakarak buyüzyılı "sözlükçülüğümüzünaltındevri" diye adlandırmakmümkündür. Nitekim alimlerimiz ilk defa bu yüzyılda ikidilli (Türkçe-Farsça, Farsça-Türkçe) sözlükler hazırlama teşebbüsünde bulunmuş ve dilcilik tarihimizi kıymetlieserlerle zenginleştinnişlerdir.

Fakat son zamanlara kadar, bu devre ait elimizde bulunan yegane eser HinduşahNAHÇIVANi'nin 677/1279 yılında vücuda getirdiğiEs-sihahü'lAcem!yye'siidi.

XIII. yüzyılda Türk Dünyası'nınvücuda getirdiğive bugüne kadar TürkDünyası'nınkaybolduğunusandığısanat incilerinden biri deTuhfe-! Hüsam(Hüsam'ın Armaianı)'dır.

Uzunaraştırmalar,yazışmalarsonunda yedi yüz elli (750)yıllık bir aralıktan sonra Hüsam'ın Armaianl'nın bir nüshası bulunmuştur.Bu nüsha, şimdilikbilinen tek nüshadır. Şimdilik diyoruz; çünkü belki bir gün bir başka yerde bir başka nüshası bulunabilir.

Azerbaycan Cumhuriyeti ilimler AkademisiTarıhEnstitüsü. •• Azerbaycan Cumhuriyeti İlimlerAkademisi Tarih Enstitüsü . ••• Atatürk Üni. K.K. EğitimFakültesi Türk Dili ve Ed. Eğt.BöL.

(2)

Yüzyıllardanberiedebiyatımızda,dilciliğimizleilgili kaynaklarda bu eserin kaybolup gittiğiüzüntüyle belirtilmişve bu kaynaklarda eserin bilinen ilk ikimısra'ısüreklitekrarlanmıştır.

Huda-Tann, tevanger ma'nisi bay, İşebuyrug edici-kilr-fermay.

Azerbaycan alimleri arasındada bu meşhureserin kaybolup gitmesine üzülenlerin fazla olduğugörülür. M. Arif, H. Araslı, E. Demirdzade, C. Gehramanov vd gibi.

Bizim elde etmiş olduğumuznüshada eserin adınınTuhfe-i HüsamdeğildeNazm-ıHüsam olarak geçmesi de eserin uzun süre

gizlikalmasına, bulunamayışınasebepolmuştur.Sözlük hakkındaki tek ışık kaynağıolan iki mısra, eserde Hüsam'ın adınındört defa anılması, tezkirecilerin kaydettikleri gibi eserin manzum Türkçe-Farsça sözlükolmasıbununla birlikte pek fazla hacimli olmamasıvb. bilgiler bu el yazmasıeserin Tuhfe-i Hüsam sözlüğü olduğunu söylemeye imkan vermektedir.

Tuhfe-i Hüsam'ın yazarıXIII. yüzyılda yaşamış olan görkemli Azerbaycan alimi ve şairi Hüsameddin Hasan ibn Abdülmü'min HOYİrdir.Hüsam hem edebiyat hem de dilcilil< sahalarında kalem oynatmışve bu sayede, adıdevrinin yetenekli sanatkarları arasında anılmışveşöhret bulmuştur.

Hüsam HOYİ,kendi muasırıZülfükarŞirvaniile dostolmuşve

5uhan redifli kasidesini ona ithafetmiştir. Zülfükar Şirvanide aynı redifli kasidesi ile ona cevap vermiştir.Her iki kaside de Zülfükar Şirvani'ninBritanya müzesindeki Divan'ındayeralmışve bu Divan

1934 yılında Londra'da Edwerds tarafıııdan tıpkıbasımyoluyla

(3)

neşrolunmuştur. (Bu konudaki bilgileri bize Dr. R. Hüseyinov vermiştir.)Hüsam ve Z. Şirvani'nin birbirine benzer bir hayat sürdürdükleri görülür. Zira onlar ellerinden obalarından uzak yerlerde, şahların hükümdarların saraylarında sık sık karşılaşıp birbirleriyle dostolmuşlardır.

Hüsam. Zülfükar'a hitabenşun1anyazar:

" Kalemimin yüzü zamanenin yalanları iftiraları yüzündensararmıştır.Kalemim sözün haysiyetsizliğiyüzünden kara suya batmıştır (mateme bürünmüştür). Bu sebeple de kalemimin işi iyi gitmiyor. Zira sözün rüzigarımürekkep kabı gibi karadır.Bizim incimiz (sözümüz) arasında aslındabir bağ vardır:Sen sözün :ıülfükarısm;hüsam ise çakeri (hizmetkin)."

Şairinsöz sanatınınitibardan. nüfuzdan düşühiğüne işaret eden mısralarında aynı zamanda onun zamaneden yakındığını gösteren motifler de yeralır.

Uüsam ve Zülfükar kelimelerinin arasındaki yakın anlam ilişkisinden(hüsam: keskin kılıç - zülfükar: Hz. Muhammed'in Hz. Ali'ye armağan ettiğiucu çatallı kılıç) ustaca istifade eden Hüsam HOYianlamlı,güçlü birteşbih yapmıştır.

ZülfükarŞirvani'ninyazmış olduğubir kasidede ondan övgüyle söz etmesi, Hüsam'ın şiir sanatında eşsizbir yere sahip olduğunu göstermesibakımındanönemlidir.

"SeniniUıamına,mükemmelşiirlnincevherlne ant içerim, senin fikrine, yani sözünün mükemmelliyetine ant içerim. Sözün zülfükarı, Hüsam'ın ilhamının hançeri karşısında kalkanını kaldırdıysada acizliğinden utandı."

(4)

Hüsam da Zülfükar gibi "inciler saçan kaleminin süvarisini üç atlasağasolasürmüştür."Yani Hüsam üç dııde (Türkçe, Arapça ve Farsça) eserler vücudagetirmiştir.

Kaynaklar, kataloglar(HacıHalife, E. Dövletabadi, Dehhoda, E. Münzevi, Muhammed Ali Terbiyet, M. Agasi) onun beş eseri; Ağa Bozork Tehrami ise birDivan'ıdahaolduğunukaydederler.Hüsam'ırı devri, hayatı, ilmi ve edebı kişiliği bu güne kadar kesin olarak bilinmediğiiçin bu rakamlarınhepsini "tahmini rakamlar" olarak değerlendirmekgerekir.

Hüsam, XIII.yüzyılıngüçlü sözlükçülerinden biri olmuştur.0, Azerbaycan Türkçesiyle manzum olarak kaleme aldığı Tuhfe-i

Hüsam'dan başka Farsça-Arapça Nesibü'I-Fityan ve Nesibü't-Tibyan (Gençlerin Kısmetive Hayırsever İzahat) adlı manzum sözlüğünüdeyazlTuştır.

Kaynaklar, orta asırlarda izahıı, ka fiyeli,manzum sözlüklerin yazarlarınınbir kuralmışçasınagenelde şairler olduğunuortaya koymaktadır.Mesela; Getran Tebrizi, Esed-iTusı, HübeyşTiblisi, Ebu Nesr Ferahi, Hüsam HOyj, Hinduşah Nahcıvanı sözlükçü olmalarındanönceşairidiler. Çünkü böyle sözlüklerin birkısnuedebi eserlerde zoranlaşılan kelimeleıi açıklama ihtiyacından, diğerbirkısı ise şairlere kafiye seçmelerinde yardımcı olma, dil öğretme ihtiyacındandolayıvücudagetiıilmiştir.

Manzum sözlük yazma işi çok zor ve sorumluluk isteyen bir iştir.Zira manzum sözlük yazacakkişininher iki dili de iyi bilen, her iki dilin ifade vasıtalarındanustaca yararlanan ve inceliklerinevakıf olan birşair olmasıgerekir.

(5)

XIII. yüzyılın birinciyarısında yaşayıpeserler veren İran şairi Ebu Nesr Ferahi 617/1220 yılındamanzum olarak kaleme aldığı Farsça-Arapça Nesibü's-Sibyan (Çocuklar için Esas) adlı sözlüğüile, Yakın Doğu'da manzum söılükçülüğüntemelini atmış ve manzum sözlüksahasındabir ekolün,geleneğinkurucusuolmuştur.

Azerbaycan alileriarasındaFerahi'ye hitaben "Ey sevgili, eğer sen güzelsen biz de kendimize göre çirkin değiliz; eğer sen kendine aşıksanbiz kendimize aşık değiliz" diyerek ona ilk kez nazire yazan ve manzum sözlük sahasındailk girişimde bulunan HüsamHOYİ olmuştur.

Tuhfe-i Hüsam 1311 Li Farsça, 1304'ü Türkçe olmak üzere 2615 kelimeden ve aruzun en çok kullanılanremel, hezec bahirlerinde yazılmış20kıt'a- toplam 296 beytten ibarettir.

Yazar, Tuhfe-i Hüsam'da kelimelerin anlamlarınıdikkatlere sunarkenaşağıdakiyollarabaşvurur:

1. Sözlükte bir kelime için birkarşılıkverir.

2. Bir kelime ikinci defa tekraredildiğindeonun önceki mısrada geçtiğinedehi kelimesiyleişaretedilir.

3. Mısralarınhemen hemen hepsi akılda kolayca kalabilen, canlı,ahenkli türdendir. Yazar, Azerbaycan Türkçesiyle, iç kafiyenin ince, akıcı türününün en güzel örneklerinden birini ortaya koymuştur.Bu,yazarın,kelimelerin çabuk ezberlenebilmesiveakılda kalabilmesi için eserde takipettiğiyollardan biridir:

Derd-ağn, dozd-doğru,derun-iç u der-gapı Bigah-er u dir-geç u dur-irag durur.

(6)

Duzeh-tamu, heme-gamu, muyiden-ağlamag, Perlden-uçmag illah behişt-uçmagdurur

Goru-buy u boy-bala, deyesen gumaşa-kala Uluya-bozork, vala-ululamaga-kerami

Barmag-engoştu kömür engeşt imiş Mengene-çerheştu kerpiç-heşt imiş.

4. Ortaasırabidelerinin diline has olana kelime paralelizmine. eş anlamlı kullanımlarabu sözlükte çok az rastlanır.Bu durum. eserin manzumolmasındankaynaklanmaktadır.

5. Sözlükte "bil", "san", "anlagtl", "de", "ayıt", "şol", "illa", "kerna" (böylece) "deyesen" vb. kelimelerle sık sık okuyucuya müracaat edilir.

Tuhfe-i Hüsam, dilimizin önceki devirlerine ait kelime hazinesi,

gramer kaideleri, fonetik sistemi hakkındazengin bilgileri ihtlva eden bir eserdir. Şimdi bazı önemli noktalara değinelim.Sözlükte fiiller, mastar ve diğer gramatık şekillerlebirlikte verilmişolsa da anlam itibariyle bu günkükullanımlarındanfarklı değillerdir.

Gaz demekdür bekav, gazma-mekav Dök demektür beriz, dökme-merlz Herke çuyed yabed-isteyen bUıa, Bad olsun, bud-idi,başed-ola,

Goften-demek, şeniden-eşitmek,cevan-yigit, Zaden-toğurmagise nehaden-gomag durur.

Sözlüğün on üçüncü kıt'asında tamamen fiillerden bahsedilmektedir.

(7)

İsim. sıfat, sayı,zamir vs. ile ilgiliaşağıda vereceğimizörnekler de isim soylu kelimelerin bu günkü kullanımlarıyla aynı olduğunu ortayakoymaktadır.

Sed-yüz, neved-togsan bil, pencah-elli,gırh-çel Hefdat-yetmiş, anlagııyiginni-bist u si-otuz Gare-siyeh, kebud-kök, espid-ag durur Nesnenün issi-hodavend u hediv Hem behadurlug-delir u alp-niv

Sözlükte sık sık karşılaştığımız basit cümleler. kelime birleşmelerivs dilimizin o devirdeki sentaksı hakkındada önemli ip uçlarıvermektedir.

Reft serde zemestan kigetdi gış soğı Sehar amed ma'msi geldi yene yazdur Açugyatmışaderler hofte oryan Uçug tutmı,aderler divfermay

Edatlar, hal ekleri vs. deyazarın dikkatirıdenkaçmamıştır. ber-üzre, ba-ile, den-ez, der-de...

Sözlükteki kelimeler leksik-semantikbakımdançokçeşitlilikarz etmektedir. Eserde, insani-akrabalık ilişkilerini bildiren adlar, organizmayla ilgili adlar. terimler. silah. giyecek. yiyecek. eşya, bitki. hayvanadlarıvs. yeralmaktadır.

Sözlükaşağıdakirrusralarlatamamlanır:

Bu kitabı ogıçag, ıügetinyelin tuyuçag Ana klıngerekdür heyre, ana heyrle Hüsamı

(8)

Eger olHüsaın-ı şair,bu Hüsaınıbir göreydi Diyedi zehi, düreydi, söz ü defterin düreydi

Üçüncü mısradageçenHüsaın-ı şairve bu Hüsam ifadeleriyle şair kendinden söz etmektedir. Hüsam, üçüncü ve dördüncü mısralarda Şair Hüsaın ile Sözlükçü Hüsam'ı karşılaştırmaktave

Sözlükçü Hüsaın'ın üstünlüğünüortayakoymaktadır.

Yazar, eserinini onuncukıtasımnsonunda yineadınısöyler:

çün

müveşşehle hurufaldı tamaın Hetmedüp valIahu e'lem der Hüsam

Hüsam'ın Armağanı kendinden sonra yazılan pek çok manzumsözlüğeörnekteşkil etmiştir.Zira XVI.yüzyılda yaşamış olan büyük Türkaıimi, şairi İbrahim İbnHodaydad Şahidi,Tuhfe-iŞahidi adlı sözlüğünü, Hüsam'ın Tuhfe-i Hüsam'ından ilham alarak 920/ı5i4yılındayazar.

Ogudum evvela Tuhfe·iHüsaın'ı Müetter oldu onunla can-ı meşami Diledimki, yazaınbirhoşçe naıne Nezire ola ol, Tuhfe-i Hüsam'e

Tuhfe-i Hüsaın,hem sanat eseri hem de sözlük olarak köklü gelenekleri,sistematiğiolan bir dilin abidesidir. Bu eser, Azerbaycan Türkleri'nin XIII. yüzyıldan önce sözlü ve yazılı dilde manzum ve mensur eserler vücuda getirdiklerini bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır.Ancak ne yazık ki, anılan bu eserlerin büyük bir çoğunluğu çeşitli sebeplerden dolayı günümüze kadar gelip ulaşmamıştır.Mesela XI.yüzyılın ikinciyarısmdaBeyleganŞehri'nde dünyaya gelen Azerbaycan edibi ve şairi Mes'ud İbn Namdar,

(9)

Hayriyye adlı eserinde kendisinin Arapça, Farsça vs. şiirlerininin yanısıraTürkçeşiirlerininde olduğunukaydeder. Ancak neyazıkki, Onun Türkçe şiirleride bu güne kadar bulunmayan kayıpeserler arasındayeralmaktadır.

Dil ve edebiyat tarihimiz için büyük önem arz eden Tuhfe-i Hüsam Azerbaycan sözlükbilim tarihinde ilk manzum sözlük. Hüsam HOYİise ilk manzum sözlük yazan Azerbaycan alimidir.

E. N. Necip XlV. yüzyılda Hindistan/da Bedreddin İbrahim tarafından hazırlananZefenguya ve Cehanpuya (Konuşan ve dünyayı öğrenenlerin sözlüğü) adlı altı sayfalık Türkçe-Farsça sözlüğün,Türkçe-Farsça olarak hazırlanansözlüklerin ilk örneği olduğunu kaydetmektedir. (bk. Türkskiy Yazık Deliyskogo Sultanata XIV veka. Sov. Türkologiya, 1982, No: 2, s. 72)

Oysa Türk-Fars sözlükbilim tarihinde ikidilli sözlükleri

hazırlayanilkalimler HüsamHOYİveHinduşahNahçivani, ilk eserler ise Tuhfe-i Hüsam ve Sihah'ü-'l Acemiyye'dir.

Tuhfe-i Hüsam XIII. yüzyıl klasik şiir dili hakkındaönemli bilgileri ihtiva eden bir eserdir. Eserde, Azerbaycan Türkçesinin sentaktik - morfolojikyapısı (bazıistisnalar dışında)tarif edilmeden aruz veznininuygulandığı, bİr başka deyişle şiirdilimizin zor da olsa aruz veznine uygunluk gösterdiği,klasik şiir dilinde aruz vezni ile yazmazorluğunun (NBzm-ınazik Türki lafz ile iken düşvarolur) Hüsamtarafındanaşıldığıdikkati çeker.

Hüsam, sözlüğünüAzerbaycan Türkçesi ile manzum olarak kaleme alırkenaruzIa ilgili zorluğu, güçlüğüortadan kaldırmakve aruz veziIlinin ahengini verebilmek için dilimizeyatkın,kolay telaffuz

(10)

edilen, insanın zihnine çabucak yerleşebilen anlamlıve ahenkli kelimelerle birlikte ton. vurgu vs.den de istifade etmiştir. Biz bu sebeple Hüsam'ınmanzum kıtalarınıokurken onun aruzun nabzını tuttuğunuve aruzu klasik şiirimizeustaca uyguladığınıhissederiz. AzerbaycanşiirindearuzunyerleşmesivemillUeşmesindehiçşüphesiz Hüsam'ındaemeği.hizmetiolmuştur.

Tuhfe-i Hüsam,Türkçe bir eser olarak. Türk dilininöğrenilmesi bakımındanda Türkoloji ilmi içineşibulunmaz bir eser olmaözelliği

taşır.

issi-sahib:sahip

alp-igid:yiğit

yetin-gudretU:kudretli zehi-eşgolsun:aşkolsun

dfueydi- 1. çalışsaydı,2. bağlıyaydı,örteydi.

ı. çalışsaydı.2.bağlayaydı, kapayaydı müveşşeh-ziynet,ber-bezek:süs, bezek

müetter-etirll:ıtırh,güzel kokulu

meşam-iyduygusu: koku, koku alma, burun

Vallahu e'lemoAllah biler:Allah bilir

diyedi-diyeydi:diyeydi ogıçag-o~yacak:okuyacak gomag-goymag:koymak sogı-soyugu:sovuğu der-deyir:diyor er-erken:erken

124

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).