• Sonuç bulunamadı

Eski Şehir ve Çevresi Halı-Kilim ve Düz Dokuma Yaygıları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski Şehir ve Çevresi Halı-Kilim ve Düz Dokuma Yaygıları"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'e

c s N

ESKİŞEHİR VE ÇEVRESİ HALI-KİLİM VE DÜZ

DOKUMA YAYGIURI

Suzan BAYRAKTAROĞLU

GİRİŞ:

1

983 ve 1986 y ı l l a r ı n d a E s k i ş e h i r ' i n merkeziyle hütün ilçe ve k ö y l e r i n d e bulunan vakıf camilerini iki kez dola­ şarak yörenin halı. kilim ve diğer d ü z dokuma vaygılannı inceleme o l a n a ğ ı n ı buldum. B u in-ceieme sonucunda lOO'den fazla halı. kilim, ci­ cim, zili. sumak derleyip, bunların bir kusmının Vakıflar Genel M ü d ü r l ü ğ ü halı deposuna nak­ lini sağladım.

Türk halı ve kilim sanatını tanıtan yavınla-rınazolma.sı nedeniyle, araştırmacılara ve Türk sanatının tanıtılmasına katkısı o l a c a ğ ı dü.şüncc-.siylc bu araştırmamı makale olarak yayınlamayı düşündüm.

Eskişehir ve ç e v r e s i n d e halı az olarak do­ kunmakla, y ö r e n i n esas d o k u m a l a r ı n ı , kilim, cicim ve zililcr teşkil etmektedir. B u yü7xlen

-Eskişehir Haklan" d i y e b i l e c e ğ i m i z ü z g ü n bir grup yoktur. Sadece yörüklerin d o k u d u ğ u en­ der halılar bulunmaktadır. Fakat yazjmda ca­ milerde bulunan ve başka y ö r e l e r e ait olan hahlan da tanıtmaya çalıştım. B u n l a r ı n dışında

makalenin en ağırlıklı kısmı kilim, cicim ve /.i-liler o l m u ş t u r . Y i n e bunları da vakıf camilerin­ den d e r l e d i ğ i m ö r n e k l e r l e tanıtmaya çalıştım.

ESKİŞEHİR VE ÇEVRFSİNİN TARİHİ VE ETNOLO.IİSİ:'.

E s k i ş e h i r ve çevresi, larihin ilk çağlarından beri bir ç o k uygarlıklara sahne o l m u ş , 13 ncü yüzyıldan sonra da Türklerin yerleşim yeri ol­

muştur.

1Ü71 Malazgirt Savaşıyla Anadolu kapıları­ nı kendilerine açan Türkler, süratle ilerleyerek l()73'dc Ankara'yı, bir yıl sonra da 1074 de E s ­ kişehir'i ele geçirmişlerdir. B u işgalden sonra Eskişehir d o ğ u d a n gelen boylar için devamlı bir y e r l e ş m e yeri o l m u ş t u r .

A n a d o l u S e l ç u k l u S u l t a n ı I nci Alaaddin K e y k u b a ı (1219-1236) d o ğ u d a n gelen Kavı b(v yu aşiretini, A n k a r a ' n ı n batısındaki Karacadağ y ö r e s i n e yerleştirmiştir. Bu aşiret daha sonra reisleri Ertuğrul Bey z a m a n ı n d a S<)gül ve Do­ maniç'i Bizanslılardan alarak y e r l e ş m e yerlerini genişletmişlerdir.

(2)

300 Suzan BAYRAKTAROĞLU Bu arada Oğuzlar aç beylik kurmuşlardır.

Bunlardan birisi de Osmanlı Beyliğidir. Osman Bey Kavı Boyu Aşiretinin reisi iken 1284 yıhn-da Anadolu Selçuklu Sultam Mesut'un ferma-nıyla aşiret reisliğinden çıkarılarak uçbeyi olmuştur. Osman Bey gün geçtikçe kuvvetlen­ miş 1289 yılında Bkişehir ve inönü'yü de sı­ nırlarına almıştır. Daha sonra Seyitgazi, Sivrihisar, Sancakaya da Osman Beyin sınırla­ rına katılmıştır.

Osman Beyin Eskişehir civannda kuvvet ka­ zanmasının bir nedeni de burada yaşayan Ahi Reislerden Şeyh Edebali'nin kızı Bala Hatunla evlenmiş olmasındandır.

Seyitgazi merkezi ve çevresinde, Eskişehir Merkez Karacaşehir'de ve diğer köylerde Kayı boyuna bağlı Karakeçili yörükleri yerleşmişler­ dir. Daha sonra Mihalıççık, Sivrihisar, Çifteler ve köylerine de yayılmışlardır.

19'ncu yûzyıhn sonlarına doğru yöreye göç­ menler gelmeye başlamışlardır. Bunlar Kınm, Kafkas, Romanya, Bulgarastan, Yunanistan, Yugoslavya gibi yerlerden gelmiştir. Aynca Ta­ tarlar da vardır. Böylece Bkişehir'in halkı ol­ dukça karmaşık bir yap^a sahip olmuştur.

ESKİŞEHİR VE ÇEVRESİNİN DOKUNU-CILIĞI:

Eskişehir ve çevresi kilim, cicim, zili, sumak dokumacılığı bakımından Anadolu'nun önemli merkezlerinden biridir. Bunun nedeni de bura­ da halen Yörük ve Türkmen aşiretlerinin bu­ lunmasıdır. Yörüklerin büyük çoğunluğu hâlâ dağ köylerinde yaşamakta ve hayvancılıkla uğ­ raşmaktadırlar. Yöre dokumaları bu Türkmen ve yörük aşiretleri tarafından yapılmaktadır.

1320 tarihli Ankara Salnamesinin 168 nci sahi-fcsindc "I320yıbıula padişah, Sivrihisar'a 45

a-det hail tezgahı tahsis etmiştir. Bu tarhlarda yılda 500 adet hah imal edilmektedir,"

dcnil-mektedir. Yine aynı sahifcde "Sivrihisar 'da 252

adet seccade tezgahı bulunmaktadır " denilerek

buranın sanayii ürünleri arasında kilim, secca­ de, halı, altın, ve gümüş sayılmaktadır. Keçe, kadın bilezikleri, bakırdan imal edilen kaplar da sanayii ürünleri arasında sayılmaktadır.

Aynı salnamenin 161 nci sahifesinde "Miha­

lıççık ve köylerinde halk kendi evleri için kilim, seccade, çuval, heybe, gibi şeyler imal ettikleri gibi Kayı ve Saray karyelerinde adeta Kırşehir halı-lanna benzer seccadeler imal edildi^"de yazılı­

dır.

Yörede rastlanılan halıların bir kısmı Kara­ keçili yörüklerinc aittir. Daha çok Balıkesir, Bergama, Söğüt gibi halıda yaşayan Karakeçi­ liler hah dokuduklan için Eskişehir civarında az miktarda Karakeçili halısına rastlanmıştır. Bunlar canlı renkleri ve geometrik desenleriyle Türklerin Ona Asya'dan getirdikleri geleneği sürdürmektedirler.

Karakeçili yörüklerinin halılarında en çok kullandıkları renkler lacivert, kırmızı ve gri, mavi, en çok kullandıkları desen de, kendile­ rinin 'çengelli nakış" dedikleri ve iç içe geçen renk renk çengelli sıralardan oluşan motiftir. Bu çengellerin değişik uygulama biçimleri vardır. Bazılarında çengelli sıralar iç içe sıra­ lanarak bir eşkenar dörtgen meydana getir­ mekte, bazılarında merkezden başlayarak bü­ tün zemini kaplamaktadır.

Karakeçili yörüklerinin dokuduğu halılarda hayvan motifleri de ilgi çekicidir. Kafes içinde kuş, tek tek işlenmiş kuşlar mutluluk vc sevgiyi simgeler.

Geteneksci dokumalardaki desenler teknik dolayısıyla tamamen geometrik hatlardan oluş­ makta ve bütün motifler stilize edilerek işlen­ mektedir. Eşkenar dörtgenler, ü ç g e n l e r , altıgenler, sekizgenler, kareler, dikdörtgenler, yıldızlar nazara karşı tılsım olarak^ kancalar,

Gerçek. Günay. 'T^kişchir vc (.'ivan Cicim ve Sili Dokumacılığı" "Türk Etnngral'ya IX'rgisi". Sayı XVII. Ankara I98Z S. 35-48.

(3)

ESKİŞEHİR V E ÇEVRESİ HALl-KİLİM V E D Ü Z DOKUMA YAYGILARI koç boynuzlan kuvvet sembolü olarak işlen­

mektedir.

Seyitgazi'ye bağlı Yazıdere, Ayvalı, Örencik, Aslanbeyli, Çevizli, Sarayören, Taşlık Köylerin­ de ve Sivrihisar ve bütün köylerinde kilim, ci­ cim, zili, aynca Kırka bucağında ve Kümbed, Karaören, Yapıldak, Gökçegüney, Bardakçı köylerinde de zili, Gökçegüney, Akin, Gemiş, Göknebi, Beşsaray köylerinde halı başta olmak üzere diğer tür dokumalar da yapılmaktadır. Bu dokumalar seccade, yer yaygıları heybe, çu­ val, yastık olarak kullanılmaktadır.

Yörede beyaz zeminli, cicim desenli doku­ malar da yapılmakladır. Bunlara ak namazlag veya iteği denilir. Bunlarda 13 çeşit motif kul­ lanılır.

Aynca Mihalıççık köylerinde yünden şalvar-hk, Sakarya vadisinde kalın pamuklu, ince gömleklik bezler dokunur.

Yörede, çorap, eldiven, başlık kese de örül-mektcdir.

Yörük dokumalannda çok çeşitli motifler kullanılmaktadır. Bunların yöresel adlan şöyle­ dir:

1. Koç boynuzlu (balçıklı) 2. Göbekli 3. Parmaklı (merdiven) 4. Eli belinde 5. Göllû veya Türkmen Gülü 6. Toplu 7. Kırk budak

Koç boynuzu moıifî kilim ve zililerdc çok miktarda kullanılmaktadır. Bazan dokumanın ana motiHni teşkil eder. bazan da küçük ara motif olarak yer alır.

Parmaklı ya da merdiven motifi, kilimlerde çok kullanılır. Özellikle kenar bordürlcrini or­ ta motiflerden ayırmak için. ya da ortadaki mo­

tiflerin konturu olarak yer alır.

Eli belinde motifi bütün kilim, cicim, zili ve sumaklarda bulunur. Özellikle Sivrihisar kilim­ lerinde çok görülür. Sivrihisar'da her evde bu­ lunan ve karadöşeme adıyla bilinen kilimlerin iç dolgusunda ana motif olarak eli belinde mo­ tifleri işlidir.

Göl veya Türkmen Gülü motifi de kilim ve cicimlerde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Eskişehir-Sivrihisar çevrelerinde yaygının or­ tasında bulunan eşkenar dörtgen, altıgen veya sekizgen madalyona '^öl motifi" veya "Türkmen Gülü" denilmektedir. Seyrek mo­ tifli cicim tekniğinde ufak seccade olarak hâlâ dokunmaktadır. Bazan sekizgen madalyonlu zililer de görülmektedir.

Toplu örnek zililcrde kullanılmaktadır. Uçları koç boynuzlu veya etrafi kancalı bir eşkenar dörtgen içinde sekiz kollu yıldızın yer aldığı motiftir. Yöredeki adı "toplu yanı^' UT-(Desen l )

Kırk budak; kilim, cicim ve sumaklarda kul­ lanılan bir motiftir. Eşkenar dörtgen içinde kanca, ya da kuşbaşı motiflerinden oluşmakta­ dır.

Yöre dokumalarında malzeme tamamen yündür.Yörükler kendi koyunlanndan elde el­ likleri yünleri eğircrck iplik haline getirirler. Eskileri tamamen kök boyadır.Yine Yörükler çe.şitli bitkilerden elde ettikleri boyalarla yün­ leri boyarlar. Fakat 1882'de anilin ve alizerin boyaların memleketimize gelmesinden sonra yörede de suni boyalar kullanılmaya başlanmış­ tır. Cicimler beyaz zeminli, zililer kahverengi veya siyah zeminli olmaktadır. Bütün dokuma­ larda, tüm Anadolu dokumalannda olduğu gibi bir renk cümbüşü vardır. Kırmızı, yeşil, mavi, san, beyaz, siyah, mor, turuncu renklere bun­ ların Ionian gayet uyumlu bir şekilde kullanıl­ maktadır.

HALI VE DÜZ DOKUMA VAYGIIv\R Türkler. ya.şadıklan yüksek yaylalann

(4)

soğu-302 Suzan BAYRAKTAROĞLU {»una. rüzganna karşı kendilerini koruyabilmek

ve yaşadıktan ^dırlarmı sıcak tutabilmek için bir takım dokumalar yapmışlardv, Keza bu do­ kumaları yapmak için gerekli olan yünü de. çevrelerinde çok bol bulunan koyunlardan elde etmektedirler. Göçebe hayat tarzı ve sahip ol-duklan yün malzeme onları bu tip dokumalar yapmaya sevketmiştir. Zira halt ve kilime ait en eski buluntular, Orta Asya'da Türklerin yaşa-dtklan bölgelerde ortaya çıkmıştır.

Düğümlü halı dışında kalan havsız düz sa-tıhiı bütün el dokuması yer yaygılarına "düz do­

kuma y<ı\'^" denilmektedir. Yurdumuzda kilim,

cicim, zili ve sumak, düz dokuma yaygılar ara­ sında cn tanınmış olanlarıdır.

Halı. kilim ve düz dokuma yaygılar üzerinde araştırma yapan bilim adamları, dokuma tekni­ ği açısından kilimin halıdan daha önce bulun­ duğunu söylemektedirler. Sadece enine ve boyuna ipliklerle oluşturulan kilim, diğer do­ kumaların cn basit türüdür. Bu enine ve boyu­ na ipler arasına, başka bir iple ilmeler (düğümler) atmakla halı elde edilmiştir.

I I A U

Halı sanatı üzerinde yapılan araştırmalar göstermiştir ki, halı Ona Asya'da Türklerin ya­ şadığı bölgelerde ortaya çıkmıştır. Ve tarihi ta­ mamen Türklerin tarihine bağlı olarak gelişmiştir. Asya'dan yapılan göçlerle Ön As­ ya'ya kadar yayılmıştır.

Bilindiği gibi zamanımızda tarihi bilinen cn eski halı Sibirya'da Pa/tnk Kurganlarından 5 incisinde bulunan ve M.Ö. 5 nci yüzyıla tarih-lendirilcn halıdır. Türk düğümü ile yapılan bu halı, bugün Leningrad Hermitage Müzcsi'ndc bulunmaktadır.

Bundan sonra bilinen en eski halılar doğu Türkistan'da bulunmuşlardır. M.Ö. 3-4 yüzyıl­

lar ile M.S. 5-6 ncı yüzyıllara tarihlcndirilcn bu

halılar tek argaçlar üzerine düğümleme tekniği ile yapılmıştır.

Daba sonra B k i Kahirc'de (Fustat) bulu­ nan ve Abbasi dönemine tarihlcncn halılar yer almaktadır. Yine Fu.stat'ta bulunan kûfî yazı bordûria halı ise 12 nci yüzyıla Fatımilcre ait olup, tek argaçlar üzerine düğümleme tcknigin-dedir.

Bu örneklerden sonra 13 ncü yüzyıla kadar bir boşluk vardır. Anadolu Selçuklularına ait halıların bulunmasıyla da, düğümlü halılarda düzenli ve sürekli bir gelişme başlamış bulun­ maktadır. 16 ncı yüzyılda Osmanlı İmparator-luğu z a m a n ı n d a çok g ü z e l h a l ı l a r dokunmuştur.

KİLİM

Sadece atkı ve ç«)zgü iplerinden m e y d a n a

gelen, döşeme, divan, .sedir gibi yerlere serilen, genellikle desenlerle ve renklerle süslü, h a v s ı /

dokumadır.

Şekil olarak Türkçe kökenli olan k i l i m kelimesi, 13 ncü yüzyıldan bu yana T ü r k ç c U e konuşulmakladır. Farsç;t'da "f;ilimf;elim" U k -laynacada "kyiym", Polonya dilinde •kilim" .Bulgarca vc Sırpça'da "kilim", R u m e n c e ' d e

cMV/f •' olarak g ö r ü l m e k l e d i r

Bif ihlıyaç maddesi olarak d o k u n a n kilimleri tarihlcndirmck çok g ü ç t ü r . T a r ı h l c -meyi ancak dokuma lekniklcrine, i ş l e n e n

sembolik desenlere ve bir de kullanılan boya­ nın kalitesine göre yapabiliriz. Bir k u l l a n m a aracı olarak dokunan kilimler, gerek yaygı,

gerek eşya örtülmesinde, genellikle e s k i m e d e n

anlamazlar. Bu bakımdan «rkcn ö r n e k l e r b u l ­

mak olanaksızdır, denebilir. Ayrıca kilimler

rutubetten çok çabuk etkilenip ç ü r ü d ü ğ ü i ç i n , ancak kurak iklimli yerlerde uzun s ü r e kala­

bilirler.

Orta Asya'da A l l a y d a ğ l a r ı n d a k i P a / ı r ı k

(5)

ESKİŞEHİR VE ÇEVRESİ HAU-KİLİM VE D Ü Z DOKUMA YAYGILARI 303 Kurganlarından 5 incisinde, bilinen en eski halı

ile birlikte keçe yaygılar ve düz dokuma parça­ ları bulunmuştur. Bunlar Türklere ait dokuma parçalandır. Fakat Anadolu'da Türklerden ön­ ce de dokumaalığm varlığmı kanıtlayan bulun­ tular v a r d ı r . Ö r n e ğ i n James M e l i c a r t tarafından Truva Kral Mezarlarında bulunan ve kraliçenin yatak örtüsü olduğu bildirilen kilim parçası, M.Ö. 2300'e tarihlendirilmektedir'^.

Yine J. Melleart tarafından yapılan kazılar­ da Çatalhöyük'de neolitik devre ait dokuma parçalan bulunmuştur. Aynı zamanda da du-\'arlarda kilim desenlerinin resmedildiği görül­ müştür .

Anadolu'da köklü bir dokumacılık sanatı olduğunu kanıtlayan bazı kirmanlar bulunmuş­ tur. Bunlardan 1957 yılında Tokat İlinin Erbaa İlçesinde bulunan tunç devrine ait kirman ile. Alacahöyük'de çıkan ve M.Ö. 300Ü-2Ü(X) yılla­ rına ait gümüş kirmanlardan sözedilmektcdir^.

Anadolu'da larihlcndirilcbilcn cn eski kilim 16. Y.Y. ait olan Osmanlı Saray Kilimidir. Bu örnekler Konya Mevlana Mü/esindedir. 16-17 nci yüzyıla ait örnekler de İstanbul Vakıflar Kilim Müzesindedir.

Kilimler, deseni meydana getiren değişik renkli atkı ipliklerinin durumlarına göre bir kaç tipe ayrılır.

l . İlikli Kilimler.

1 İliksiz dikey çi/gi olmayan kilimler. 3. Eğri atkılı kilim dokuması,

4. Normal atkılar arasına ek atkı sıkıştınl-ması,

Anadolu'da en yaygın kilim türü ilikli kilim­ dir. Kilimler çözgü iplikleri üzerinde deseni ve­ ren renkli ipliklerin bir alttan, bir üstten

4 h

çözgüleri örtecek şekilde gidip gelmesiyle olu­ şurlar. Her iplik kendi desen alanı içerisinde gidip gelir. BtWlccc yanyana geten desenler a-rasmda küçük aralıklar oluşur, bunlara ilik de­ nir. Böyle kilimlere de ilikli kilim denir. Bu tür kilimlerde, istenirse bu ilikler çeşitli meıodlarla yok edilirler. Bu meiodlar şunlardır:

1. Çift kenetlenme ile iliklerin yok edilmesi, 2. Atkıların aynı çözgüden dönmesi ile ilik­ lerin yok edilmesi.

3. Sarma kontur ile iliklerin yok edilmesi, 4. Eğri atkılı kontur ile iliklerin yok edilme­ si,

CİCİM

Kilimlcrdcki vc düz aıkı yüzlü dokumalar-daki atkı vc Ç()zgü ipliklerinden başka, renkli desen ipliklerinin de kullanılmasından meyda­ na gelen bir dokuma türüdür.

Düz zeminler üzerine ince çizgiler halinde sarma gibi yapıldığından, çoğunlukla, kilim do­ kumasından sonra iğne ile yapılmus olarak bi­ linmektedir. Halbuki normal dokuma sırasında renkli ipliklerin desene göre. çözgülcr üzerinde dolanmasıyla elde edilmektedir.

Cicim dokumalarda çoğunlukla çapraz vc dikey çizgiler kullanılır. Enine çizgilerden ka­ çınılır. Tezgahın ön kısmı, vaygmın ıcrsi olur. Yani tezgahın arka tarafı, yaygının düz yüzü­ dür. Genellikle tezgahın önünde vc arkasında birer kişi durur. Çözgülcr arasına, aynı kalın­ lıkta atkılar atılıp sıkıştınlır. Sonra desenin du­ rumuna göre uzunca ele alınan renkli iplik dokumanın arkasından öne alınıp, bir çifı çöz-güyü atladıktan sonra. lekrar arkaya geçirilerek orada serbest bırakılır. Öteki motif için de aynı işlem uygulanır. Yaygının tüm eni boyunca aynı işlemle desenler verilip ipler arkaya

bırakıldık-Dunıl. Yu.suf. -Yıiruk Kilimlen '. .Nkbank Y.-ıyını. İM.ınhul Viy. s. 12.

( H İ n u l . Macıdc. Türk I l;ılı vc Kılımlcrınüo Scmholık Kus ;jckıllcrı. -. Zi»

(6)

304 Suzan BAYRAKTAROĞLU tan sonra gene bir sıra atkı atılıp, sıkıştırılır.

Sık motifli ve seyrek motifli ddmier vardır. SEYREK MOTİFLİ CİCİNfLER: İnce hafif, yaygılardır. Bu yüzden ocak perdesi kapı, divan, sofra örtüleri, perde gibi işlerde kullanılır.

Bkişehir-Sivriiıisar civarında beyaz zemin üzerine "Gölla " denilen, ortada ufak eşkenar ' dörtgen madalyonlu ufak seccade boyunda yay­

gılar bu teknikle yapılmaktadır.

Daha kalın yaygılann ekle edilmesi için de atkı yüzlü seyrek motifli dcimier vardır. Bun­ larda atkı iplikleri daha bol bırakılarak çözgü-ler gizlenmektedir. Heybe, çuval, torba gibi kalın olması gereken eşyalar bu teknikle do­ kunmaktadır.

SIK MOTİFLİ CİCİM: Yeryaygılan, heybe, çuval, hurç, yastık, minder gibi eşyalar bu tek­ nikle dokunur. Deseni veren renkli iplikler sık sık kullanıldığı için yani motifler birbirine çok yakın dokundukları için daha dayanıklıdırlar. Bu yüzden zili dokumalarla karıştırılır. Atkı yüzlü sık motifli cidmler dc vardır.

ZİLİ

Cicimlerde olduğu gibi, atkı ve çözgü iplik­ lerinden, başka, deseni veren renkli iplikler bu­ lunmaktadır. Sık motifli cidmlere benzemekte biriikte teknik olarak tamamen ayrıdır. Deseni veren renkli iplikler cicimlerde, desenlerin koniuriannı meydana getirmek için yukarıya doğru sarılarak devam eder. Zililcrdc ise atla-malaria motiflerin içini doldurur.

2:iiilerde. desen iplikteri, 0zgülerin üzerin­ den üç veya beş üsltcn. bir alttan geçerek kendi alanlarında boydan boya giderler ve 2-1, 3-1, 5-1 atlamalarla tüm zemin doldurulmuş olur. Bu arada (^7.gü çiftleri bozulmuş olur. Bu at­ lamalarla bir sıra dokunduktan sonra üzerin­ den iki sıra atkı geçirilerek sıkıca ba.stırılır,

ikind sıra, yine atlamalarla boydan boya dol­ durulur. Dikey fconturlarda, üst sıraya dönüş yapan desen ipliği tek çözgüyü atladığı için çöz­ gü çiftleri bozulmaktadır. Bu durumda da çö­ züleceği için araya iki .sıra atkı atılır.

Zililerde daha çt>k enine ve boyuna çizgiler dokunur. Atlamaların kaydırılması ile çapraz çizgiler dc dokunabilir.

Dokuma tekniği elverişli olmadığı için, da­ ha çok arkaik desenler denilen, Orta Asya'dan çok az değişerek gekligi tahmin edilen sekizgen

•Türkmen Gülü" desenleri ve 14-15 nci yüzyıl

Tîmuriu minyatürlerinde görülen iç içe zigzag desenleri yer alır . Eskişehir civarındaki zili dokumalarının çoğunluğunda bu desenler gö­ rülmüştür.

Düz zili, çapraz zili, seyrek zili, damalı zili, konturiu zili, zili-verne gibi çeşitleri vardır.

SUNUK

Cicim ve zililcrdc olduğu gibi atkı ve çözgü iplerinin yanında deseni veren renkli iplikler bulunmaktadır. Desen iplikleri çözgü çiftlerine sanlarak desen verilmektedir. Bir sıra böyle sa-nldıktan sonra üstüne atkı atılarak sıkıştırılır. Bazı sumaklarda atkı atılmaz. Dokuma, cicim ve zililerde olduğu gibi yaygının tersinden ya­ pılır.

Sumak kelimesi çözgülerin atkılara sarılma­ sı tekniğindeki yaygıların dokunduğu güney Kaflcasya'daki kasabalardan birinin adı olarak kabul edilmektedir . Büyük yer yaygısı olarak pek yapılmazlar. Daha çok çuval ve bebek be­ şiği olarak dokunurlar.

Bir çok çeşitleri vardır. 1- atkılı ve atkısız düz sumaklar, 2- atkılı.ve atkısız bahk sırtı su­ maklar. Bunlarda desen iplikleri her sırada ters yönde çözgü çiftlerine sarılırlar. Böylece balık sırtı bir görüntü elde edilir. Aralarına atkı

aiıl-7 8

Ralpınar (Acar). Hcikıs. • Kilim. Cicim. Zili. Sumak Düz Dokuma Yavgılan". İ.sl;mhul. 1W2 S.6I. Balpınar (Acar). Bcikıs. •Kilim. Cicim. Zili. Sumak. Düz Dokuma Yavgılan ". Ulanbul. 1982. s.69.

(7)

ESKİŞEHİR V E ÇEVRESİ HALI-KILIM V E D Ü Z DOKUMA YAYGILARI 305 mayan, atkıstz balık sırtı sumak dokuması var­

dır. 3- Ters Sumak Dokuması, desen iplikleri içten dışa doğru özgüleri sararak dolanır. Böy­ lece dokumanın yüzünde daha kısa kaban klık-lar meydana gelir. 4- Çapraz alternatif sumak dokuması, ters sumak dokumanın her sırada bi­ rer çözgü çifti kayarak dokunmuş şeklidir. Yani birinci sırada çözgü çiftlerinin arkadan gelip ö-ne doğru ters bir şekilde sarıldıktan sonra 2 nci sırada birer çözgü kayarak aynı şekilde çözgü-lere sarılır. Bu grubun da atkılı ve atkısız olan-lan vardır. Yaygı, çuval ve heybelerde bu teknik kullanıhr.

I- I L Cinsiî Hnu

Yöresi: Eskişehir Yörük

Tarihi: 18. Y.Y. sonu-19. Y.Y. başı Bulunduğu Yen Eskişehir, Mihalıççık İlçe­ si, Çalçı Köyü Camii

Ötçûkri: Boy. 190 cm. En: 160 cm. Teknik: Türk düğümü 1 dm" de 40x28= 1120 düğüm.

Malzeme: Yün

San zemin üzerine verev eksenler halinde işlenmiş küçük basamaklı eşkenar dörtgenler, tüm iç dolguyu kaplar. Küçük çiçek görünü­ münde olan bu motifler 1 mavi -2 kırmızı o-larak sırayla işlenmiştir. Bordur tek sıra olup, birbirine zincir gibi bağlanan eşkenar dört­ genlerden oluşmaktadır.

Çö7gû ipi, krem renkli, atkı ipi kırmızı renklidir. Ortası ve kenarları yırtıktır.

2- II. Cinsi: Halı

Yöresi: Eskişehir Yörük

Tarihi: 18. Y.Y. sonu 19. Y.Y. başı Bulunduğu Yen Bkişehir Mihalıççık İlçe­ si. Çalçı Köyü Camii.

Ölçüleri: Boy: 205 cm. En: 130 cm. Teknik: Türk Düğümü; 1 dm" de 20x26= 520 düğüm

Maizenne: Yün

Kırmızı zemin üzerine 1 mavi -2 san ola­ rak sırayla verev eksenler şeklinde küçük

ba-samakh eşkenar dörtgenler işlenmiştir. Bir sı­ ra kalın bordürde san zemin üzerine mavi ve kırmızı renklerde çiçekler yer alır. 2gzag şeklinde iki ince bordûr bulunur.

3- H. Cinsi: Halı

Yöresi: Karakeçili Yörük Tarihi: 18. Y . Y . -19. Y.Y.

Bulunduğu Yen Eskişehir Seyitgazi İlçesi Numanoluk Köyü Camii.

Ölçüleri: Boy: 160 cm. En: 148 cm. Teknik: Türk düğümü, 1 dm^ de 30*20» 600 düğüm

Malzeme: yün

Oldukça harap olan halının yansı yoktur. Petrol yeşili zemin üzerinde, kancalardan olu­ şan baklavalar iç içe gelecek şekilde işlenmiş­ tir. Aralarda lacivert ve beyaz renkli, içlerinde çeşitli geometrik motifler bulunan dikdört­ genler yer alır. İnce, beyaz renkli zigzag ve meandır motifli bordfirier arasında kalın, ana bordür bulunur. Üzerinde iri, altıgen

kariuş-1ar işlidir. Bunlar, beyaz, turuncu, koyu mavi, petrol yeşili rengindedirier.

Boşluklarda 8 kollu \ildizlar ve koç boy­ nuzlan v.s. işlidir.

4. H- Cinsi: Hah Yöresi: İran Tarihi: 18-19. Y.Y.

Bulunduğu Yen Eskişehir Sancakaya İlçe­ si Mihalgazi (Gümcic) Köyü Canii.

Ölçüleri: Boy: 240 cm. En. 139 cm. Teknik: İran düğümü (tek ılüğüm) 1 dm^ de 25x30= 750 düğüm

Malzeme: Yün

Mavi zemin ü/crinde üç adet birbirine bağlı, beyaz eşkenar dörtgen madalyon bulu­ nur. İçi geometrik dolguludur. Zemin boşlu­ ğunda çok girift stilize balık ve ku.şlar (tavus kuşu) işlidir. Başka hayvanlar da yardır. 5 sıra san. kırmızı, mavi renkli ince bitkisel bordür yer alır.

5-11- C î n v i ; Halı

Yöresi: Hayat Ağaçlı. Ball Anadolu. F.19

(8)

306 Suzan BAYRAKTAROĞLU Tarihi: 19. Y.Y.

Bulunduğu Yen Bicişchir Sancakaya İlçe­ si Mihalgazi (Gümele) Köyü Camii.

Ölçüleri: Boy: 192 cm En: 139 cm. Teknik: Türk düğümü 1 dm^ de 28x28= 784 düğüm.

Malzeme: Yün

Kırmızı zeminli bir mihrap nişi üzerinde, bir vazodan çıkar şekilde hayat ağaa motifi işlenmiştir. Mihrap köşelikleri geometriktir. İnce bordürler bitki.scldir.

3-K Cînsi: Kilim Yöresi: Sivrihisar Tarihi: 19. Y Y

Bulunduğu Yer Vakıllar Gen. Müd. De

pusu

r.eldifii Yen Sivrihisar

Ölçüleri: Boy: 147 cm En: 1Ü5 cm. Teknik: İlikli Kilim, sarma kontur Malzeme: Yün

Bordo, mavi bordo, yeşil renkli, kancalı iç içe mihraplar görülür. Bordürler koç boynuzu motiflidir.

1- K Cinsi: Kilim Yöresi: Sivrihisar Tarihi:

Bulunduğu Yen Vakıflar Genel Müd. De­ posu

Geldiği Yen Sivrihisar

Ölçüleri: Boy: 195 cm. En: 124 cm. Teknik: İlikli Kilim

Malzeme: Yün

Yeşil renkli, tepeliği baklava gibi, kenarla­ rı tarak motifli bir mihrap nişi vardır. Turun­ cu ve beyaz zeminli iki kalın bordürde karşı­ lıklı kanca ve çift kuşlar işlidir. Mavi, kahverengi, bordo renkler kullanılmıştır.

4-K- Cinsi: Kilim Yöresi: Sivrihisar Tarihi:

Bulunduğu Yen V.G. Müd. Deposu Geldiği Yen Sivrihisar

Ölçüleri: Boy: 177 cm En: 121 cm. Teknik: İlikli Kilim, sarma kontur Malzeme: Yün

Beyaz zemin üzerine mavi. kırmızı, yeşil, kahverengi, kancalı iç içe sivri kemer formun­ da mihrap nişleri vardır. Bordur iarakU ve si­ yah üzerine çift kuş notiflidir.

2-K Cinsi: Kilim Yftre.si: Sivrihisar Tarihi:

Bulunduğu Yen Vakıflar Genel Müd. De­ posu

Geldiği Yen Sivrihisar

Ölçüleri: Boy: 140 cm. En: 91 cm. Teknik: İlikli Kilim, sarma kontur. Malzeme: Yün

Beyaz zemin üzerine üç sıra merdiven mo­ tifli dikdörtgenler sıralıdır. Ortadakiler mih­ raplıdır. Mukabele merdivenli kilimdir.

5.K Cinsi: Kilim Yöresi: Eskişehir Tarihi:

Bulunduğu Yen Seyitgazi Bardakçı Kövü Cami

Geldiği Yen

Ölçüleri: Boy: 170 cm. En: 136 cm. Teknik: İlikli Kilim

Malzeme: Yün

Üzeri geometrik desenlerle dolu. yc^il ze­ minli bir mihrap nişi vardır. Birbirinden tarak motifleriyle ayrılmış iki sıra bordürü bulunur.

(9)

ESKİŞEHİR V E ÇEVRESİ HALI-KİLİM VE D Ü Z DOKUMA YAYGILARI 307

6- K Cinsi: Kilim

Yöresi: Sivrihisar

Bulunduğu Yen V.G. Müd. Deposu Geldiği Yen Eskişehir Merkez Ak Camii Ölçülen: Boy: 281 cm En: 151 cm Teknik: İlikli Kilim

Malzeme: Yün

Eli belinde motifleri verev eksenler üze­ rinde yerleşerek bütün iç dolguyu kaplamak­ tadır.

7- K Cinsi: Kilim Yöresi: Sivrihi.sar

Bulunduğu Yer V.G. Müd. Deposu Geldiği Yen Eskişehir Merkez Ak Camii Ölçüleri: Boy: ?50 cm. En; 80 cm. Teknik: İlikli Kilim

Malzeme: Yün

İki şak olarak dokunmuş olmasına rağ­ men, tek şakı yoktur. Ortada mavi zemin üze­ rinde yarım altıgen motifler bulunmaktadır. Bunlar tam olarak düşünüldüğünde -Türkmen

Gülü" veya "Göl" moiifi olduğu anlaşılmak­

tadır. İç dolgunun iki ucunda iri stilize karan­ fil motifleri işlidir.

8- K Cinsi: Kilim Yöresi: Sivrihi.sar

Bulunduğu Yer V.G. Müd. Deposu Geldiği Yer Eskişehir Merkez Ak Camii Ölçüleri: Boy: 7A\ cm. En: 161 cm. Teknik: İlikli Kilim

Malzeme: Yün

Tek parça olarak dokunmuştur. İç dolguda enine 7 sıra bordo, mavi ve yeşil renklerde çiftli kanat moıiflcri yer almaktadır. Kısa ke­ narlarda da eli belinde mıniflcri bulunmakta­ dır.

l-C Cinsi: Cicim

Yöresi: Seyitgazi çevresi Tarihi:

Bulunduğu Yen Eskişehir Seyitgazi Bar­ dakçı Köyü Camii

Geldiği Yer

Ölçüleri: Boy: 304 cm. En: 235 cm. Teknik: Cicim

Malzeme: Yün

Doğal kahverengi zemin üzerine beyaz, sa-n, turuncu renklerde iç içe baklavalar işlen­ miştir.

2- C Cinsi: Cicim Yöresi; Orta Ajıadolu Tarih:

Bulunduğu Yen Seyitgazi Yanm Ağa Köyü Camii

Geldiği Yen Ölçüleri: Teknik: Cicim Malzeme: Yün

Beyaz konturlu bir biri üstüne gelen mih­ raplar bulunmaktadır. Bunların içinde san, kırmızı, mavi renklerde iç içe baklavalar yer almaktadır. (Desen 2)

3- C Cinsi; Cicim

Yöresi: Seyitgazi Çevresi Tarihi: 20. Y.Y. başlan

Bulunduğu Yen Seyitgazi İlçesi Sarayören Köyünde özel şahsa ait

Ölçüleri: Teknik: Cicim Malzeme: Yün

İki şaktır. Enine şeritler halinde geometrik desenler işlenmiştir. Krem ve bordo renkler kullanılmıştır.

l-Z Cinsi: Zili

Yöresi: Eskişehir, Sivrihisar Çevresi Tarihi:

Bulunduğu Yer Mihalıççık Çalç Köyü Ca­ mii

(10)

308 Sazan

B A Y R A K T A R O Ğ L U Geldiği Yen

Ölçülen Boy: İSO cm En: 120 cm TeioıiİB Sık desenli çapraz zili Maizeme: Yün

Kahverengi doğal yün Özerine bir baklava içerisinde 8 kollu yıldız motifleri işlidir. Boş­ luklar beyaz renkli olup, bütün yıldızlar kırmı­ zı, baklava içinde kalan boşluklar sandır. K» narlarda ince bordürler yer alır.

2- Z Cinsi: Zili

YdKsi: Eskiîjfhir Çevresi

Bulundııjiıı Yen Eskişehir, Mihalıççık Çalcı Köyü Cami

Tarihi: Geldiği Yen

Ölçülen Boy: 240 cm. En:160 cm. Teknik: Çapraz 2:ili, bordür dcim. Malzeme: Yün

Beyaz zeminli yün bez dokuma üzerine zili teknikli baklava içinde 8 kollu yıldızlar işlidir. Desenler kırmızı ve mavi, boşluklar kahveren­ gidir. Baklavaların ucu koç boynuzludur.

3- Z Cinsi: Zili

Yöresi: Eskişehir, Sivrihisar Civan Tarihh

Bulunduğu Yen Vakıflar Genel Müdüdü-ğü Deposu

Geldiği Yen Sivrihisar

Ölçülen Boy: 149 cm En: 106 cm. Teknik: Çapraz Zili

Malzeme: Yün

Beyaz zemin üzerine kırmızı, mor, yeşil, mavi renklerde, içlerinde 8 kollu yıldızlann iş­ lendiği, uçlan eli belinde motifleriyle sonuçla­ nan eşkenar dörtgenler dokunmuştur.

4- Z Cinsi: Zili

Yöresi: Eskişehir, Konya Civan

Tarih:

B a i n o d ı ^ Yen Vakıflar Genel Müdürlü­ ğü Hah Deposu

Geldiği Yen Eskişehir, İnönü Bucağı, Şeyh Kuddisi Camii (Alçengel Camii)

Ölçülen Boy 262 cm. En: 170 cm. Teknik: Zili Teknik, bordür zili Malzeme: Zemin Kıl, desenler yün

Kahverengi kıl, düz bez dokuma üzerine kırmızı, yeşil, mavi, beyaz, bordo ve san renk­ lerde u^an çengelli baklava motifleri işlidir. Yine zili teknikli baklava motifli bir sıra bor-dflrü bulunmaktadır. (Desen 3)

5-Z Cinsi: Zili

Yöresi: Eskişehir Çevresi Tarihi:

Bulunduğu Yen Vakıflar Genel Müdürlü­ ğü Deposu

Geldiği Yen Eskişehir Seyitgazi Seyit Bat­ tal Gazi Külliyesi Camii

Ölçüleri: Boy: 94 cm. En: 66 cm. Teknik: Zili

Malzeme: Yün

Çuval veya yastık olarak iki yüzlü dokun­ muştur. Bir yüzü düz kilim, diğer yüzü zili desenlidir. Bordo zemin üzerine verev eksen­ ler halinde eşkenar dörtgenler içerisinde 8 kollu yıldızlar işlenmiştir.

1-S Cinsi: Sumak Yöresi: Eskişehir Tarihi:

Bulunduğu Yen V.G.M. Deposu

Geldiği Yen Eskişehir Seyitgazi Seyid Bat­ tal Gazi KüU. Camii

Ölçüleri: B<^ 125 cm. En: 120 cm. Teknik: Sumak

(11)

ESKİŞEHİR V E ÇEVRESİ HALI-KİLİM V E D Ü Z DOKUMA YAYGILARI 309 Malzeme: Yün

Turuncu, kahverengi ve kırmızı yatay bant­ lar arasında iki sıra sumak teknikli desenler işlidir. İki sırada üçerden altı adet altıgen içe­ risinde uçlan kançalı basamaklı geometrik motifler yer almaktadır.

2-S Cinsi: Sumak Yöresi: Eskişehir Tarihi:

Bulunduğu Yen Vakıflar Genel Mûdarlü-ğa Deposu

Geldiği Yen Eskişehir Seyitgazi Seyid Bat-talgazi KûlL Camii

Ölçüleri: Boy: 113 cm. En: 80 cm. Teknik: Sumak

Malzeme: Yün

Turuncu ve mavi yatay bantlar arasında 4 sıra sumak teknikli desenler işlidir. Küçük kü­ çük uçlan düğümlü deforme eşkenar dörtgen­ lere benzer geometrik motifler sıralanmıştır.

yS Cinsi: Sumak

YOresi: Seyitgazi Tarihi:

Bulunduğu Yen V.G.M. Deposu

Geldiği Yer: Seyitgazi, Seyit Battal Gazi Küll. Camii

Öiçeleri: Boy: 141 cm. En: 127 cm. Teknik: Sumak

Malzeme: Yün

Kırmızı, mavi, mor, turuncu, enine bandlar arasında iki sıra kalın sumak teknikli desenler işlidir. Bunlar ceviz yeşili renginde geometrik ve koç boynuzu motiflidirler.

DEĞERLENDİRME

Eskişehir çevresinde rastlanılan halılann bir kısmı Karakeçili yörüklcrinc aittir. Bunlar

canh renkleri ve geometrik desenleriyle, Türk­ lerin Orta Asya'dan getirdikleri geleneği sür­ dürmektedirler. İç içe geçen çengelli sıralardan oluşan ve "çengelli nakq ' denilen motif en çok kullandıklan motiftir.

Karakeçililerin halılannda gOrülen kırmızı, lacivert ve gri mavi renkler, Çanakkale yöre­ sinde dokunan halılarda da görülmektedir.

Geometrik desenlerin, bu renklerle birlikle kullanılması, her iki yöre halılan arasında bir paralellik oluşturmaktadır.

Eskişehir ve civannda, değişik boy ve oy­ maklar tarafından çok çeşitli dec^nierde kilim, cicim, zili ve sumak dokumalan yapılmaktadır. Bunlan dokuyan boy ve oymaklar Anadolu'­ nun çeşitli bölgelerine dağılmış olduktan i -çin, Eskişehir ve çevresinde dokunan desenleri Anadolu'nun bir çok yöresinde, örneğin Af­ yon, Kütahya, Konya, Aydın yörelerinde de görmek mümkündür.

"Mukabele merdivenli" denilen kilimler

Sivrihisar'ın Holanta Köyünde yaşayan ve kök­ leri Selçuklulara dayanan gruplar tarafmdan dokunmaktadır.

"Eli belinde" motifli kilimler, Sivrihisar

çevresinde dokunmaktadır. Kütahya civannda da bu tip kilimler görülmektedir. Eli belinde motifl, başlangıçta tek parça halinde olup, sonradan zamanla iki parça halinde dokunma­ ya başlanmıştır. Belirli desenin verev eksenler halinde sürekli sıralanması şeklinde uygulanan bu motifli kilimlerin tarihi 19 yy. dan erkene gitmektedir.

İç içe veya üst üste mihraplı kilimler ve cicimler Sivrihisar'da dokunmaktadır. Konya ve Niğde civannda da bu tip cicimlerin yapıl­ dığı görülmektedir.

Yan yana üçer eşkenar dörtgen motifli ki­ limler, Sivrihisar'da ve Anadolu'nun pek çok yöresinde dokunmaktadır. Gaziantep-Halcp bölgesindeki boylar tarafından tüm Anadolu'­ ya yayılmıştır.

(12)

YAYGILARI

<5>

Desen: 1

V

O

V

(13)

312 Suzan BAYRAKTAROĞLU

OOOOOO

0 0 0 0 0 0

« "1

u ı ı ı ı t t ı t t t t ı ı ^ t H

(14)

'•mm

2 2//fl/ı

(15)
(16)

6.1. Kilim

(17)

I

^ 4

A

.. - J —

(18)
(19)

•M* ^ «rr

(20)

117. Kilim

(21)
(22)
(23)
(24)

20.4. Zili 21.5. Zili

(25)

Referanslar

Benzer Belgeler

Acar (Balpınar), Belkıs (1982), Kilim, Cicim, Zili, Sumak, Türk Düz Do- kuma Yaygıları, İstanbul: Çeltüt Matbaacılık Sanayi ve Tic A.Ş., Eren Yayınları No:3, Sanat

Alt konkanın değişik derecelerdeki pnömatizasyonu olarak tanımlanan alt konka bülloza, nazal pasaj içerisinde lateral nazal duvarın nadir bir anotomik varyasyonudur..

eserinde, hazirede Muslihuddîn Kastallânî (ö. 901/1496) adlı âlimin medfun olduğunu yazmış ve Hocazâde Muslihuddîn Efendi hakkında birşey belirtmemiştir. Bu

Miras, satın alma, hediye veya kendisi dokuyarak sahip oldukları dokumaların türü, yöresi, malzemesi ve tarihi hakkındaki sorularda, eğitim ve yaş düzeyleri fark etmeksizin

• Kırgızistan, (Azerbaycan,Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Türkiye , veTürkmenistan ile birlikte) günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletlerinden

These problems are buddies’ inadequate communication skills, inappropriate organizational atmosphere to effectively share knowledge, and buddies’ multitasking

Işık ve Erol’un (2013) arabesk, daha özelde Müslüm Gürses hayranları üzerine gerçekleştirdikleri ve aynı zamanda alan araştırması olan çalışmaları aşk

Gerek geçerlik gerekse de güvenilirliğe ilişkin bulgulara göre üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerle ilgili akılcı olmayan inançlarını değerlendirmeye