• Sonuç bulunamadı

Stronsiyum ve Osteoporoz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Stronsiyum ve Osteoporoz"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Osteoporoz (OP); düflük kemik kütlesi ve kemik doku-sunun mikroyap›s›n›n bozulmas› sonucu kemik k›r›lgan-l›¤›n›n ve k›r›k olas›k›r›lgan-l›¤›n›n artmas› ile karakterize sistemik bir iskelet hastal›¤›d›r (1). Düflük kemik kütlesi oluflma-s›ndaki faktörleri; yafllanma, genetik ve ›rksal, hormonal, beslenme, yaflam stili faktörleri, çeflitli ilaçlar ve hasta-l›klar olarak sayabiliriz (2).

Osteoporoz etyopatogenezinde, özellikle Vitamin D, magnezyum, bak›r, çinko, florid, B6, B12, K vitamini ve folik asidin sürekli olarak düflük oranlarda al›nmas› rol oynar (3).

Mineraller ve eser elementler; kemik hücrelerine direkt veya indirekt etkilerle formasyon ve resorpsiyon süreci-ni etkilerler.

Stronsiyum (Sr), do¤ada yayg›n bulunan, osteoporoz tedavisi için önerilen bir eser elementtir. Kemi¤e etkisi doza ba¤›ml›d›r. Yüksek doz kullan›m›nda kemik mine-ralizasyonunu bozar. Uzun süre düflük doz kullan›m›nda ise kemik resorbsiyonu düfler, formasyon artar. Sr ile hem trabeküler hem de kortikal kemikte art›fl olur (4). A

Annaahhttaarr kkeelliimmeelleerr:: Stronsiyum, osteoporoz

SUMMARY

Osteoporosis (OP) is a condition of bone fragility re-sulting from micro-architectural deterioration and dec-reased bone mass. OP depends on the interaction of genetic, hormonal, environmental and nutritional fac-tors.

Chronically low intakes of vitamin D and possibly mag-nesium, zinc, fluoride and vitamins K, B12, B6 and fo-lic acid may predispose to osteoporosis.

Minerals and oligo elements affect the process of for-mation and resorption by direct and indirect effects on the bone cells.

Strontium is a oligo element, which is found widespre-ad in the nature, and suggested for the treatment of osteoporosis. Strontium’s effection the bones depend on dose. High intake of Sr damage bones mineralizati-on. When it is taken at low dose, for a long time, bone resorption is decreased but formation is increased. Trabecular and cortical bones both are increased with strontium.

K

Keeyy wwoorrddss:: Osteoporosis, strontium

Osteoporoz

D ü n y a s ı n d a n

Stronsiyum ve Osteoporoz

Strontium and Osteoporosis

Ferda Özdemir*, Esra Esen

(*) Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal›

Osteoporoz Dünyas›ndan (2004) 10 (2): 77-79

77

STRONS‹YUM NED‹R?

Stronsiyum 38 atom numaral› kimyasal bir ele-menttir ve serbest halde bulunmaz. Kalsiyumdan (Ca) daha yumuflakt›r, taze halde kolayl›kla kesile-bilir. Aç›kta b›rak›ld›¤›nda h›zla okside olarak sara-r›r, celestit ve strontianat meydana gelir. Bilinen 16 isotopu vard›r ve bunlardan en önemlisi Sr 90 olup ve yar›lanma ömrü 29 y›ld›r. Di¤er elementler-le kombine halde bulunur.

Sr nükleer silah yap›m›nda ve nükleer reaktörlerde

uranyum ve plutonyumun füzyonu ile meydana ge-lir. Çernobil nükleer kazas›ndan sonra çevreye ya-y›lm›flt›r.

Kullan›m alanlar›: Deniz tafl›mac›l›¤›, hava istasyon-lar›, uzay araçistasyon-lar›, kontrollü miktarlar› göz hastal›klar› ve kemik kanseri tedavisinde kullan›lmaktad›r. Sr; cam ve televizyon katod ›fl›n tüpü ve volatil Sr tuzlar› kolay-l›kla koyu k›rm›z› alev ç›kard›¤›ndan havai fiflek yap›-m›nda kullan›l›r. Sr titinat›n özellikle refraktif indeksi yüksektir ve optik yay›l›m› elmastan fazlad›r ve bu yüz-den optik uygulamalarda kullan›l›r.

(2)

Bulundu¤u ortamlar: ‹nsanlar s›kl›kla Sr tozlar› ile kontamine olurlar. Bunun nedeni stronsiyumun solu-num havas›nda, toprakta, içme suyu ve besin madde-lerinde bulunmas›d›r. Hububat, sebze ve süt ürünle-rinde yüksek konsantrasyondad›r. Bafll›ca al›m yolu su ve yiyeceklerdir. Sr kimyasal reaksiyonlar sonucun-da insolubl formsonucun-dan solubl hale geçer. Solubl form sonucun-da insolubl forma oranla insan sa¤l›¤›n› daha fazla tehdit eder. Solubl formdaki Sr içme suyunu kirletir. Sr-90 ile karfl›lafl›ld›¤›nda bunun %70-80’i vücudu geçer. Kemiklerde %20-30’u depo edilirken %1 ora-n› ise kan, ekstraselüler s›v›, yumuflak doku ve kemik yüzeyinde toplan›r. Sr bulundu¤u ortamda kalabilir, dokuyu bozabilir veya at›labilir.

‹nsan vücudu Sr ve Ca’u birbirinden ay›rt edemeyebi-lir ve Ca yerine Sr absorbe edilebiedemeyebi-lir. Ayr›ca Sr-90; Ca ile kimyasal benzerlik gösterdi¤inden kemik ve diflte toplanma özelli¤indedir. Sr’un stabil formlar› sa¤l›k problemi oluflturmaz. E¤er kontrolsüz dozlarda uygulan›rsa kemikte malignite ve lösemi geliflimine neden olabilir. Bu risk Sr-90 ile artar.

Stronsiyumun vücuttaki oran› idrar analizi ile saptana-bilir (5,6).

STRONS‹YUM VE OSTEOPOROZ

Mineraller ve eser elementler kemik hücrelerine direkt veya indirekt etkilerle formasyon ve rezorbsiyon süre-cini etkilerler. Bir eser element olan Sr hücre fizyoloji-si için gerekenden yüksek dozlarda verildi¤inde ke-mikte farmakolojik etki gösterir. Keke-mikteki anabolik et-kileriyle antirezorptif özelliktedir. Sr, do¤ada yayg›n bulunan, osteoporoz tedavisi için önerilen bir eser elementtir. Stronsiyum ranelat, postmenopozal OP’lu kad›nlar›n tedavisinde kullan›lan yeni bir oral ajand›r. Ranelik asit ve nonradyoaktif Sr’un stabil iki atomu-nun biraraya gelmesiyle oluflur. Günlük 2 g dozda kul-lan›l›r, güvenli ve etkilidir. Sr; aksiyal ve apendiküler is-kelet için etkilidir. Ca ve Vit D replasman› kadar iyi to-lere edilir. Kemi¤e etkisi doza ba¤›ml›d›r. Yüksek doz-larda al›n›nca kalsitriol ve kemik mineralizasyonunu azalt›c› etki yapar (7).

Stronsiyum ile vertebral kemik dansitesi ve dayan›kl›-l›¤›nda art›fl olmaktad›r. Sr ile yap›lan uzun süreli bir çal›flmada (STRATOS); postmenopozal kad›nlara 2 g/gün Sr verilmifl ve vertebrada KMY’u art›fl›, kemik rezorbsiyonunda azalma saptanm›flt›r (8).

Kemik mineralizasyonunda defekte neden olmadan kemik dayan›kl›l›¤›n› gelifltirmesi önemlidir. ‹nvitro ola-rak Sr; proosteoblastik hücrelerin ço¤almas›n› art›r›r, osteoprogenitör hücrelerin replikasyonunu stimüle eder, osteoblastlarda nonkollajen protein sentezi ka-dar kollajenin sentezini de art›r›r (9).

Stronsiyum düflük dozda (2-5 microg) uyguland›¤›n-da hücre diferansiyasyonu ve kemik formasyonuna; yüksek konsantrasyonda (20-100 microg)

minerali-zasyonu de¤ifltirerek intakt nodül formasyonuna; ilaç dozunda uyguland›¤›nda hidroksiapatit formasyonu-na neden olur (10).

‹zole rat osteoklastlar›nda Sr, preinkübe kemik kat-manlar›nda doza ba¤›ml› olarak kemik rezorbsiyonunu inhibe eder. Sr ranelat, yine doza ba¤›ml› olarak tavuk kemik ili¤i kültürlerinde vitronektin reseptörlerinin alfa subünitleri ve karbonik anhidraz II yap›m›n› inhibe eder (11).

Sr direkt ya da matriks arac›lar›n› etkileyerek, osteok-last farkl›laflmas› ve aktivitesini inhibe ederek antire-zorptif etki gösterir. Kullan›m› s›ras›nda kemik alkalen fosfataz (ALP) da anlaml› art›fl, çapraz ba¤l› üriner pi-ridiumda (NTX) anlaml› azalma gözlenmifltir. Kemik histolojisinde mineralizasyon defekti gösterilmemifltir. Yeni vertebral deformite oluflumunu %44 azalt›r. Pla-sebo ve 2g/gün dozunda Sr uygulanan çal›flmada; her iki grupta da benzer yan etkiler gözlenmifltir. Bu çal›flmada; kalça fraktür riskinin %41 oran›nda azald›-¤› ve bu sonuçlara göre Sr’un vertebral ve nonverteb-ral OP vakalar›nda yeni, güvenli ve etkili bir ajan oldu-¤u vurgulanm›flt›r (12).

Stronsiyum, plasebo kadar iyi tolere edilir. Stronsi-yum 1g/gün gibi düflük dozlarda, erken postmenopo-zal OP’u olmayan kad›nlar›n kemik kayb›n› önlemede etkilidir. Bununla beraber afl›r› dozlar Ca metaboliz-mas›n› bozabilir. Ancak Ca metabolizmas› ve kemik Ca içeri¤i üzerinde anlaml› toksik etkiler oluflturmaz. Stronsiyum yeni kompakt kemikte 3-4 kat, yeni kan-sellöz kemikte eski kemik dokuya oranla 2 kat fazla bulunmufltur. Sr kolayl›kla de¤iflikli¤e u¤rayabilir. Ke-mikte matür kristale do¤ru iyonize hale geçebilir. Sr yüksek dozlarda yeni kemik dokuda heterojen olarak da¤›l›r, ancak kristal düzeyinde anlaml› de¤ifliklik olufl-turmaz (13).

Stronsiyum absorbsiyon testi ile Ca emilimine östro-jenin etkilerinin araflt›r›ld›¤› bir çal›flmada; intestinal Ca absorbsiyonunun östrojen ile artmad›¤› saptan-m›flt›r. Yüksek dozlarda Ca verilen olgularda östrojen ile tafl›nan Sr’un aktive oldu¤u bulunmufltur. Sekiz normal postmenopozal kad›n›n incelendi¤i çal›flmada östrojenin k›sa dönem fizyolojik dozdaki tedavisinin intestinal Ca absorbsiyonunu düzenlemedi¤i görül-müfltür (14).

Stronsiyumun kemikteki etkileri DEXA ile de¤erlendi-rilen kemik mineral yo¤unlu¤u ve içeri¤inin ölçülme-siyle belirlenebilir. Çeflitli hayvan modellerinde yap›lan çal›flmalarda Sr’un kemik üzerinde olumlu etkilerinin gösterilmesinden bu yana postmenopozal OP tedavi-sinde kullan›lmaktad›r. Ca ve Sr’un kar›fl›m› uygulan-d›¤›nda Sr/Ca oran› %0-3.5 mol/mol aras›nda de¤ifl-mektedir (15).

Sr tuzu S12011’in uyguland›¤› bir çal›flmada, may-mun iliak kemiklerin mineralizasyonunda Sr’un da¤›l›-m› ve etkileflimi incelenmifltir. ‹ncelenen 20 maymun-dan dört tanesi kontrol grubunu oluflturmufl. 12

(3)

mun yüksek doz (750, 275 veya 100mg/kg/gün oral) Sr tedavisinden 13 hafta sonra, 4 maymun da 750 veya 100 mg/kg/gün oral tedaviden 6 hafta sonra de-¤erlendirilmifltir. Sr da¤›l›m› X-ray mikroanaliz ile sap-tanm›flt›r. Kontrol grubunda kemik minerallerinin ho-mojen olarak da¤›ld›¤› görülürken özellikle yüksek dozlarda Sr uygulanan vakalar›n yeni kemik dokular›n-da heterojen bir dokular›n-da¤›l›m bulunmufltur. Çal›flmadokular›n-da ke-mik kitlesi üzerindeki olumlu etkilerin gösterilmesin-den sonra Sr’un postmenopozal OP’u önleyici ve te-davi edici oldu¤u sonucuna var›lm›flt›r (16).

Ratlarda farmakolojik ve toksik dozlarda Sr’un Ca metabolizmas›na etkilerinin incelendi¤i bir çal›fl-mada; 0, 87.5, 175 ve 875 mumol/gün Sr uygula-nan 4 grup oluflturulmufltur. Altm›fl günün sonun-da kemik formasyon, rezorpsiyon, Ca balans› ve intestinal Ca absorbsiyonu de¤erlendirilmifltir. Alt-m›fldört günün sonunda kan ve femur örnekleri al›-narak Ca ve Sr’un kemik ve kandaki düzeyleri öl-çülmüfltür. 175 mumol/gün uygulananlarda Ca’un metabolik parametrelerinde anlaml› de¤ifliklik göz-lenmemifltir. 87.5 mumol/gün Sr uygulananlarda kemik Ca içeri¤inde art›fl saptanm›flt›r. ‹lginç ola-rak 875 mumol/gün dozunda ise kemik ve serum Ca içeri¤inde azalma saptanm›flt›r (17).

0.5, 1 ve 2 g/gün dozlar›nda 2 y›l tedavi edilen post-menopozal osteoporotik kad›nlarda Sr’un kemik mi-neralizasyon derecesinde de¤ifliklik yapmadan birikti-¤i görülmüfltür. Bu bulgular, Sr’un OP tedavisinde ke-mik formasyonunu stimüle etti¤ini göstermektedir. OP tedavisi yaln›zca kemik kayb›n›n önlenmesi olma-mal›d›r. Kemi¤in mekanik direnci art›r›lmal› ve tekrarla-yan yeni fraktürlerin oluflumu da engellenmelidir. Ke-mik metabolizmas›nda; keKe-mik resorbsiyonunu azalt›c›, kemik formasyonunu art›r›c› yöndeki etkisi nedeniyle Sr postmenopozal osteoporozda önemli bir tedavi seçene¤i olabilir.

KAYNAKLAR:

1. Eryavuz M. Osteoporozun tan›m› ve s›n›fland›r›lmas›. In: Kutsal YG, ed. Osteoporoz. ‹stanbul Sürat Matbaac›l›k, 1998: 1-7.

2. Nas K, Çevik R. Osteoporozda Risk Faktörleri. In: Gök-soy T, ed. Osteoporozda Tan› ve Tedavi. ‹stanbul

Öz-lem Grafik Matbaac›l›k, 2000: 69-94.

3. Heaney R.P. Nutrition and Risk for Osteoporosis. In: Marcus R, Feldman D, Kelsey J, eds. Osteoporosis. USA Academic Press., 2001: 669-700.

4. Tüzün F, Akar›rmak Ü, Dinç A. Kemik ve Eklem Deka-d›nda Osteoporoz. ‹stanbul. Kansu Kitabevi 2002: 125-126.

5. Brandi ML. New treatment strategies: ipriflavone, stron-tium, vitamin D metabolites and analogs. Am J Med 1993; 95:69–74.

6. Marie PJ. Optimizing bone metabolism in osteoporosis: insight into the pharmacologic profile of strontium rane-late. Osteoporos Int 2003; 14(l 3):9-12.

7. Marie PJ, Ammann P, Boivin G, Rey C. Mechanisms of action and therapeutic potential of strontium in bone. Calcif Tissue Int 2001; 69(3):121-9.

8. Meunier PJ, Slosman DO, Strontium ranelate: dose-dependent effects in established postmenopausal vertebral osteoporosis-a 2-year randomized placebo controlled trial. J Clin Endocrinol Metab 2002; 87(5):2060-6.

9. Boivin G, Meunier PJ. The mineralization of bone tis-sue: a forgotten dimension in osteoporosis research. Osteoporos Int 2003; 14(l 3):19-24.

10. Verberckmoes SC, De Broe ME, D'Haese PC. Dose-dependent effects of strontium on osteoblast function and mineralization. Kidney Int 2003; 64(2):534-43. 11. Reginster JY, Deroisy R, Jupsin I. Strontium ranelate: a

new paradigm in the treatment of osteoporosis. Drugs Today (Barc) 2003; 39(2):89-101.

12. Reginster JY. Strontium ranelate in osteoporosis. Curr Pharm Des 2002; 8(21):1907-16.

13. Meunier PJ, Reginster JY. Design and methodology of the phase 3 trials for the clinical development of stron-tium ranelate in the treatment of women with postme-nopausal osteoporosis. Osteoporos Int 2003;14(3):66-76.

14. Dijkgraaf-ten Bolscher M, et al. Effect of estrogen on in-testinal strontium absorption in postmenopausal wo-men. Maturitas 2000; 36(3):195-201.

15. Nielsen SP, Slosman D, et al. Influence of strontium on bone mineral density and bone mineral content measu-rements by dual X-ray absorptiometry. J Clin Densitom 1999; 2(4):371-9.

16. Boivin G, Deloffre P, et al. Strontium distribution and interactions with bone mineral in monkey iliac bone af-ter strontium salt (S 12911) administration. J Bone Mi-ner Res 1996;11(9):1302-11.

17. Morohashi T, Sano T, Yamada S. Effects of strontium on calcium metabolism in rats. I. A distinction between the pharmacological and toxic doses. Jpn J Pharmacol 1994; 64(3):155-62.

Referanslar

Benzer Belgeler

Some see Blockchain as a revolutionary technology for cryptography and cybersecurity, with applications ranging from cryptocurrency to healthcare, smart contracts, Internet

Genel kulak hijyeni, periyodik kulak muayenesi, kulak travmalarının önlenmesi, işitme kayıplarının erken tanılanmasi, ototoksik ilaçların yan etkilerinin izlenmesi,

bireylerde, ileri yaşta osteoporoz gelişme riski daha düşüktür.  Yaşam boyu dengeli

Bu olgu sunumunda nadir olarak rastlanan, karakteristik cilt bulguları olan, kemik iliği tutulumu ve yaygın damar içi pıhtılaşma tablosunun bir arada bulunduğu bir nodüler

Yaptığımız çalışmada kadınların %84.8’i yenilikçi davranış geliştirmede iş yükünün önemli olduğunu belirtirken, erkek katılımcıların %72.6’lık

Bu araştırmanın amacı, 2013-2018 yılları arasında Türkçe Öğretmenlik Alan Bilgisi sınavında çıkan Türkçe sorularının yenilenmiş Bloom taksonomisine göre

Hasta ve kontrol grupları arasında monosit üzerinde HLA-DR sunumu istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05), nötrofil üzerinde değerlendirildiğinde ise ileri

Yenidoğan sepsisi klasik olarak belirti ve bulguların başlama zamanına göre erken başlangıçlı sepsis, geç başlangıçlı sepsis ve çok geç başlangıçlı sepsis