• Sonuç bulunamadı

Rıza Polat Akkoyunlu ve bende kalan mektuplar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rıza Polat Akkoyunlu ve bende kalan mektuplar"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

•*:M İ

Rıza Polat Akkoyunlu

VE

f e r i d e kolon mskiuptafc,,

F erit R a g ıp T U N C O R

Aç kalaa yavrularıma ıstırabı karşısında kalbini söküp onların önüne fırlatan Pelikan kaşa gibi, sanat alanının da feragat dolu özlü bir şairi var: Rıza Polat Akkoyunlu.- Eline al­ dığı har konuyu büyük bir sanat kapasitesiy­ le bezeyen ve ona hakiki şiirin atmosferini veren Rıza'yı seneler hiç bir zaman maddî âleme maledemedi. O daima hür gönlünün esi­ ri kaldı. His ve hayal fırtınaları arasında ge­ çen ıstırap dolu bir ömrün muhasebesini yap­ mak için bile zaman bulamıyordu. Sevmek, se­ vilmek onun en büyük bir ihtiyacı idi. Saadet­ leri hüsranlar kovalıyor, hüsranlar felâketlere

r

---Z iyaret

---^

Dostlarım, dostlarım; gündönümüdür. ölürsem atmayın ortaya beni!

Bir yer açın Yevlânantn yanında

Yatırın, yatırın oraya beni! Burcu burcu kokup çeker uzaktan Mtvlâna toprağı Konya'ya beni.. .

Analar, analar, dilber analar Yeniden getirin dünyaya b en i.

* Konya deyip yola çıkmış hacılar,

Katın bu muhteşem alava beni! Saklasın kubbeler, dallar, kanatlar Bir gelen olursa almaya beni.. Bağışlayın, dostlar, neylerin cıvıl Cıvıl ötüştüğü yuvaya beni;

Kadimlerle güm güm nöbet vurulan

Saraya beni! Burcu burcu kokup çeker uzaktan Mevlâna toprağı Konya'ya beni.

Arif Nihat ASYA

gebe kalıyordu. Bu yüz dendir ki onun yü­ reğinden kopup gelen feryatlar dudaklarındau dökülürken hakiki şiir oluyorlardı. Bu tatlı dilli ve yağız çehrelİ güney çocuğunda biz üx şiire doğru atılan.bir çsğhyau buluyorduk. Her yazdığı lirik, her yazdığı kendi gönlünün fer­ yatları idi. Diğer bir takım şairler gibi zorakij mırıldanmıyordu. Bize verdikleri kendi kanı, kendi eti idi. Bunları kalbinden söküyor, ci­ ğerlerinden koparıyor ve bizim önümüze fır­ latıyordu. Tıbkı aç kalan »yavrularının önüne kalbini söküp fırlatan Pelikan kuşu gibi...

Sanata susamış dudaklar onuu şiirlerini okudukları zaman şöyle bir ferahlıyorlar ve şiirin yemyeşil cennetinde güzel ve raesud da­ kikalar yaşıyorlardı. Onun şiirlerinin özü garp­ tan alınmıştı. O hiç birgün yabancısı olduğu sosyal konuları, gösteriş olsun diye, diline do lamadı. İşlediği her konu kendi kalbinin akis­ leri idi. Her saniye ilham kuşu başından ek­ sik olmuyordu. Sevgi mademki bir Tann işi idi.. Rıza Polat’da yarı tanrılaşmış bir halde ve büyük bir cezbe içinde güzellikler âlemin de dolaşıyordu. Güzeli iyiyi, mükemmeli ken­ dine rehber edinen şair arkadaşım Rıza gön­ lünün yankılarını zaman zaman bir su şırıltı­ sı halinde kalblerimize boşaltabilme sanatına vakıftı, Oau her okuyan sanatına hayran kalı­ yordu. Bn ne şiiriyet, bu ne samimiyet dolu ifade idi. Onun şiirleri sanki bizim senelerce beklediğimiz hakikî şiirdi.

İik şiir kitabı olan «Bir Yangıu’ın Kül­ leri* ni çıkardığı zaman yine bu kitap hak- kmdaki en uzun ve onu en anlamış yazıyı beu yazmıştım- Sonra «Özlen» adlı romanındaki şii- riyete bayılmış, şairini tekrar tekrar tebrik etmiştik. Bu bir roman değil, sanki baştanba­ şa bir şiirdi. Nadide güllerin yetiştiği bu «öz­ lem» adlı bahçede his ve hayal dolu her ruh derin bir mesti içinde harap oluyordu. «Öz­ lem» ve onun romantik hayatı ne derin bir hasretle özlenen bir hayattı. Hangi genç kız bn hayatı, bn şiiriyet atmosferi içinde büyük bir hazla yaşamak istemezdi?

Aziz dostum ve değerli arkadaşım Rıza Polat’ın şimdi önümde en son çıkan şiir kita­ bı *Bende kalan mektuplar, ı vat..l»50 yılın­ da basılan bu mini mini 16 sahilelik kitaptaki

(2)

OCader

a d ü n y a ; bu tem el ü z re k u ru tm u ş , " B i r z a lim p e ş in d e a $ l a r k ad erim * (p e ç e le r d o lu s u s a b r ım o t s a d a , < $ab aK ın p e ş in d e a ğ l a r (ia d e rim

-u d ü n y a b ir b o şl-u k iç in d e d ö n e r, " B o ş f u k ta d ö n d ü k ç e y ü reğ im y a n a r - " B i r d u v a r d ib in d e ümidim, s ö n e r, " B i r s o k a k b a ş ı n d a a ğ f a r k a d e rim u d ü n y a e z e ld e n , a le v iç in d e ; CL J a n a r s m , ne s e v il n e sev iç in d e ,• " P a r t i c i m ç ırp ın ır b ir ev için d e-,• " B i r k a p ı d ı ş ı n d a a ğ l a r k ad erim * u d ü n y a y ü rü y o r biT fe rm a n ileı " p ü n y a y ü rü d ü k ç e d o lu y o r çile, ° K a r a t o p r a k l a r a k a r ış s a m bile, V * m e z a r t a ş ı n d a a ğ l a r k a d e r im . Halil SOYUER

şiirlerin hepside alevden meydana gelen mıs­ ralar sanki.. Güzlerimiz mısralar üzerinde do­ laşırken satırlar birdenbire totuşuyor ve m kaddes ruhlar gibi göklere yükseliyorlar. Ki­ tabın ilk şiiri ‘Elveda, adını taşıyor, İkinci Cihan harbinde herkes gibi Riza Polst’da ye­ dek snbaylık hizmetine çağrılmış ve muıtadde» vazifesini ifa için Edir’neye sevkedilmiştir. Bulgar hududuna kadar yurt müdafaası için sokulan genç şair arkadaşım karısına veda mek­ tubunu yazarken bakınız ne heyecanlı ve ne Liriktir. ;

“Elvedâ karıcığım, elveda ;

Bu sevda

Başka sevda,

Yurt aşkı derler buna..

• « ♦ • t

Ye seu ona

Adından öoce Öğretmelisin karıcığım,

İstiklal

marşını.

Şimdi kitaba asıl adını veren ‘ Bende ka­ kalan mektuplar, a geldi sıra.. .Bn mektupla­ rı şaire ilham eden kız ne emsali bulunmaz bir kızdır muhakkak.. Adı yalnız şairin k a ­ bindeki en sıcak yerde gömülü olan bu güzel kız Rıza Polat’ın muhayyelesinde ne derin iz­ ler bırakmış.. Seneler değil, ömrü vefa etsede asırlar boyu yaşasa onu unutamayacak şair.. Ne mukaddes bir aşk bu,. Ne özlenen ve ara­ nan bir aşk.. Yukarıda (güzel kız) tabirini kullandım. Çünki RızaPolat'ın çirkin olsn bir şeyi sevebileceğine inanamıyorum da ondan.. Senelerce yalnız güzel için hayranlık duyan bn gözler elbetteki çirkin'e meyledemez..(Nok­ ta Noktam,.) diye adlandırıyor kızı şair.. Ve ‘ Bende kalan mektuplar, m birinci kısmı da şöyle başlıyor :

“Noktam noktam,

Dtln bir dosttan

Uzun bir mektup aldım.

Beni anlatmış sana,

Ve sen ona

“Unuttum artık onu. „ demişsin,

Hem bu sözll gülerek,

Makam-ı iftiharda söylemişsin.

Unutamazsın nokta noktam,

Unutamazsın

İkinci mektup sevgilisiz gelen baharın hiçliğini bize anlatıyor-• Bize tabiatı güzel gös­ teren, bize hayatı sevdiren, kısacası bize ya­ şama ve çalışma işteği veren hayatımızda sn ssvdigimiz bir tek varlık değilde nedir.

“Babar başladı nokta noktam,

Ankara’da babar

Gönül ufkumda yağmur bulutları;

Cennet olsa da artık,

Sevmiyorum, sevemiyorum,

Sensiz baharı...„

Hakikaten insanın en hakiki bir aşkla gön­ lünü kaptırdığı bir tek sevgilinin mevcudi­ yetinden nzak geçen baharlar değil, saniyeler bile ne ıstırap yüklüdür seven bir insan için bir düşttnebilseniz?.

Sevgi dolu günler şimşek yüklü bulutla­ ra benzer.. Bir bakarsınız hava açık, gök mas­ mavidir.. Biraz sonra sevgilinizin yüzünde fır­ tına bulutlarının dolaştığına şahit olursunuz.. Saikalar sık sık ufukları parçalar. Daima en hararetli kucaklamalar kovalar.

(3)

“Son mektubunda

(Söz verdin.. Tut..) Diyorsun...

(Unuttum)

(Unut) diyorsun..

Unutmak mı?

Ne mümkün seni unutmak.

Güneş tekrar doğmayı unutabilir mi

hiç?

Gönül fermân dinler, söz tutabilir mi

hiç?"

Eski hatıralar gönlümüzün an mukaddes hâzinesidir Bize yaşama istek ve arzusuna hep bn hatıralar verir. Kalbe işleyen bir bakış, ruhlarda alevler tutuşturan birkaç tatlı söz hayatın biricik yaşama felsefesidir. Her raesnt dakikaları tedai ettirir.

*Bu gece yılbaşı,

Başkent ayakta..

Çalınan (Tuna Dalgaları) dır komşu

plâkta

Ne de kıvrak bu vals havası..

Başladı gönlümün yine,

On yıl evvelki kanaması.

Ne günlerdi o günler, cancağızım,

Ne günlerdi?

Sen, onyedisinde,

Sevgilerin sesinde

Başı duman duman bir kız.

Ben,

Yirmi dört üstünde

Gönlü her güzelliğe nişanlı,

öylesine bir şair, öylesine bir delikanlı

Ne da çabuk geçti zaman.

Hey gidi dünya hey....,

Kitapta (Bekleyiş) adlı güzel bir şiir da­ ha var. Kitabın en son şiiri bu.. Riza Polat bu şiiri -galiba 1911 de- ilk olarak yazıp (Kı­ zıl Irmak) gazetesinde neşrettiği zaman bana ithaf etmişti. Kitaba girerken bu ithaf neden- ee kaldırılmış.. İştebn çok sevdiğim güzel şi­ irden birkaç mısra ;

“Benim dudakları hayalinden daha

körpe kızım,

İçlenme;

Evli olsam da yalnızım,

Ben anamdan öyle doğmuşum,

Ayni menbadan içmekle kanmıyor

dudaklarım

A banim gönül kuşum,

Bekliyeceğim seni

Girsem bile yüz yaşıma,.,

tşte Rıza Polat Akkoyunlu'nnn son kitabı hakkında birkaç söz,, Onun takdirini, ona kar­ şı gösterilmesi lâzım gelen hayranlığı değ-rli okurlarıma bırakırken en fedaklr re en se­ vimli dostum Rıza Polat’ı tebrek eder, yeni şair kitaplarım ve biiha'sa çıkacağını haber verdiği (ÖlBmnfin B a h a r) adlı şiir kitabını sa­ bırsızlıkla beklediğimizi kendisine duyurmağı bir arkadaşlık borcu bilirim.

Ftrit Ragtp TUNCOR

Çel

( ~ T / " ö rp e d u d a k l a r ı n d a s o n g ü n aK ıjı iz le ri

ü ly a d o (u g ö z le rd e , iü rtü n a k ı ş l a r l a g el. Ç jö n lü n d e s e v g ile rin o Kırçın d e n iz le ri,

°Î3«K a r s e lle ri gi&t ç ılg ın a k ı ş l a r l a gel* THüfya do lu g ö z le rd e fürlü n a k ı ş l a r l a g e l!..

e l S u r d a m e y v e le rin e n olgunu* en Koşa ''“4* (f3ef, ıs la k g ü n e ş le rin serpildi*)! Su iç e .. < 0 f Kir K akış delisi* v e y a s e v g i sarK oşu* T J a s a k k a y n a k l a r ı n d a n ç ılg ın c a iç e içe. ( |j e l ıs la k g ü n e ş le rin serptiğim i Ku iç e !..

Rita Polat AKKOYUNLU

f

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The raised cover portion may extend from the rim portion, and have a perimeter adapted to impede spillage of liquid over a peripheral edge of the lid. Liquid spilled or released on

HSYK, adli ve idari yargıdan oluşan toplam 21 kişinin katılımıy- la gerçekleştirilen bu ziyarette sırasıyla Polonya Anayasa Mahkeme- si, Polonya Yüksek Mahkemesi, Ulusal

Fırtınalı bir havada oluşan şimşek olayında aynı anda oluşan ışık ve sesten önce ışığı görmemizin bir süre sonra da sesi duymamızın nedeni ışığın sesten

The Individual and Tradition: Folkloric Perspectives adını taşıyan eserin en önemli özelliklerinden bir diğeri de sadece maddi kültür çalış- malarında değil;

Maddi miras alanın- da uzun bir geçmişe ve belleğe sahip olan UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras alanında oluşturduğu bu yeni bel- lek son on yılda; koruma,

Daha sonra da, eski Türk kültü- ründe ve bütünlüğü sağlamak için de İslamiyeti kabul etmemiş olan bazı Türk topluluklarında var olan turna algısının

Isı alışverişi sonunda sıcaklığı yüksek olan madde ısı verdiği için sıcaklığı azalırken, sıcaklığı düşük olan madde ısı aldığı için sıcaklığı

Buna rağmen Garip’e Şah Senem’in rüyasında gösterilmesi ve Hızır gibi bazı dinî figürlerin sevgilisine kavuşması için ona yardım etmesi Garip ve Şah Senem