• Sonuç bulunamadı

65. yılına yepyeni bir anlayışla giren Darülaceze

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "65. yılına yepyeni bir anlayışla giren Darülaceze"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

fö .

y ı l ı n a y e p y e n i bi r a n l a y ı ş l a g i r e n

'77 6/ la y

53___

I

Bu 15 yıllık miiessesede artık yeni bir anlayış hâkim. Yok­

sullar dileklerini, dertlerini döküyorlar. Diledikleri yemeği

yiyor, diledikleri şarkıyı dinliyorlar. Burada barınanlar, ara­

larında bir idare heyeti seçmişler, onlar her gün isteklerini

müessesenin müdürüne çekinmeden söylüyorlar. Müdür Kur.

Alb. Adnan Çelikoğlu da onların bir dediklerini iki etmiyor.

Darü

aceze

D A R Ü L A C E Z E F A S IL H E Y E T İ — D a rü lâ c e z e 'd e , s e s i g ü z e l, s a z ı d in le n ir y o k su lla r d a var. İşte o n la rd a n k urulu in c e sa z heyeti, ş a rk ıla r okuyor.

RÖPORTAJ : ORHAN T A H S İ N — FOTOĞRAFLAR : EROL D E R N E K

ESKİ VE YENİ — Darül­ aceze bir ara tembel yu­ vası olmuştu. Kadınlar güneş yüzü görmez oda­ larda yalnız otururlardı. Üzerlerine bir tembellik çökmüştü (yukarıda). Ar­ tık o günler eski fotoğ­ raflarda kaldı. Şimdi ki­ misi oya yapıyor, kimisi dikiş dikiyor, kimisi saz çalıyor, kimi yün örüyor.

0

RTA boylu, balık etinde, küçük çiçekli beyaz bir basma entari giymiş, saçları bembeyaz ha­ nım oyağa kalktı :

— Arkadaşların bir dileği var, dedi. İncesaz heyetinin sık sık hüzzam faslı yapması isteniyor. Bir de şu karcığar köçekçe: «Benliyi aldım kaçaktan»...

Beyaz saçlı kadın, eski bir Saraylı gibi konuşuyordu. «O» ları uzatıyor, •«r» leri çiğniyordu. Sözünü bitirince, tam karşısında oturan hakî üniformalı, saçları hafif dökülmüş bir albay, ya­ nındaki binbaşıya:

— Yazın Nurettin Bey, dedi, ince saz ekibi bu hafta «hüzzam» faslını icra edecek.

Uzun, kar gibi beyaz örtülü masanın çevresine üç kadın, üç erkek oturmuş­ tu. Hakî üniformalı bir albay baş kö­ şedeydi. Solunda bir binbaşı, sağında ise beyaz önlüklü bir hanım duruyor­ du. Binbaşının yanında, kapalı yakalı keten bir elbise giymiş yaşlı bir adam; karşısında basma entarili iki kadın otu­ ruyordu. Masanın biraz ilerisindeki, te­ kerlekli arabalarda sakat oldukları an­ laşılan, iki erkek vardı. Arabalarda oturanlardan yaşlı olanı albaya döndü: — Müdür Bey, dedi, arkadaşlar pi­ yaz istiyorlar. Şöyle bol yumurtalı; zey­ tinyağlı, soğanlı^ limonlu piyaz...

Binbaşı yine önündeki beyaz kağıda

MİNYATÜR — Bu adamın da ayağı sa­ kat. Ancak, sanatını göz nuru dökerek, el emeği vererek yine de gösteriyor.

ABLA SEVGİSİ — Çoğu cami avluların­ da bulunmuş bu çocukların öksüzlüğü­ nü, ziyaretçilerin sevgileri unutturur...

sesi bulunmıyan kimselerin barınağı­ dır. Yalnız Istanbulda oturanlar alı­ nır.» Darülâceze'de yaşıyanları bir işle uğraştırmak için «Meşguliyet tedavisi» yani Rehabilitasyon uygulanmaktadır. 200 ü kadın, 250 si erkek, 80 i çocuk olmak üzere 530 kişiye bakıyoruz. Büt­ çemiz 3.775.000 liradır. Açığımız, yar­ dımsever İstanbulluların bağışları ile kapatılır. Meselâ, 27 mayıstan bu ya­ na, 330 bin liralık bağış yapılmıştır. Bu bağışları yerine harcamak istiyo­ ruz. Siz, Darülâceze'de barınan 530 kişinin temsilcisisiniz. Dileklerinizi ba­ na bildirin... İsteklerinizi açıkça söyle­ yin. Bunun için toplanıyoruz, iki müj­ dem var: Müessesemizin adı değişi­ yor. Sosyal Koruma Vakfı olacak... Artık «Darülâcezeli» damgasından kur­ tulacağız... öteki müjdem ise şu: Bu­ gün öğle yemeğinde yoğurtlu kebap yi­ yeceksiniz.

Uzun masanın çevresinde oturanlar ayağa kalktılar. Beyaz önlüklü iki has­ tabakıcı, tekerlekli arabaları kapıdan çıkardılar. Sonra, basma entarili ka­ dınlar çıktı. Darülâceze Müdürü Kur­ may Albay Adnan Çelikoğlu mutluluk dolu gözlerle onların gidişini seyret­ ti. Yanındaki binbaşının omuzunu tuttu: — Yoğurtlu kebaplar hazır olsun, dedi. Öğleden sonra da incesaza hüz­ zam faslını çaldır.

not aldı. «Piyaz» istiyen yaşlı adam: — Bir de, diye sözüne. devam etti, genel istek var. Arkadaşlar bu aile yu­ vasının, Darülâceze'nin tarihçesini, ya­ pılan ve yapılacak işleri öğrenmek is­ tiyorlar. Siz bize anlatın, biz de arka­ daşlara naklederiz...

Saçları hafif dökülmüş albay: — Peki, dedi, anlatayım. Zamanın Sadrazamı Halil Rıfat Paşayı bir ak­ şam evine dönerken Kadıköy iskelesin­ de dilenciler sarar. Günlük çalışma­ lardan dolayı yorgun olan paşanın asabı bozulur. Bastonu ile dilenciler­ den birine vurur. Eve gider. Olay sıra­ sında Paşanın yanında bulunan kâhyası efendisinin eteğini öper: «Beni bağış­ layın, sizin yanınızda çalışamıyacağım. Çünkü siz, günlük rızkını sağlıyamıyan zavallıları dövecek kadar gaddarsınız» der. Paşa üzülür. Durumu padişaha an­ latır. II. Abdülhamit, ferman salıp, Is- tanbuldaki dilencileri saydırır. Kimse­ sizlere bir yurt yapılmasını buyurur. 1000 kişilik bu yurt, 59 bin altına çı­ kar ki, bugünkü parayla 5 milyon 900 bin lira eder. Bu paranın 17 bin altı­ nını padişah cebinden öder. Darül­ âceze 1885 yılında kimsesizlere açı­ lır. Ancak, bu müessese bir dilenci yur­ du değildir. Tüzüğümüzde der ki: «Dün­ yada bakacak kimsesi olmıyan yoksul insanların, geliri olup da bakacak kim­

TADIMLIK — Kd. Binbaşı Nurettin Taş- kıner yemeğin tadına bakıyor. Bugün çorba, talaş kebabı ve üzüm var...

Referanslar

Benzer Belgeler

Ve gece başlar akrep yürüyüşünde sokakların.. Ayrılıklar kaskatı, kavuşmalar

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

This study examines communities that suffered mudslide disasters, and discusses expectations of the emergency medical response provided to the community from the perspectives

六、討論

Kırklareli University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Turkish Language and Literature, Kayalı Campus-Kırklareli/TURKEY e-mail: editor@rumelide.com.. “derin bir

Alternatif bir yöntem olan periton diyaliz yönteminde ise benzer işlemler karın boşluğuna küçük bir operasyonla yerleştirilen.. ince, yumuşak ve silikondan yapılmış bir

Evvelki yazılarda yeni göçleri doğuran, 1) Siyasi baskı, 2) İk­ tisadi cezp, 3) Milli tecanüs ih­ tiyacı âmillerinin rol oynadığını görmüştük. Bir

Arslantaş ve arkadaşlarının çalışmasında olduğu gibi çalışmamızda da kontrol grubunda sigara içen ve bırakanlar ile sigara içmeyenlerin plazma fibrinojen