• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemalin dost çevresi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemalin dost çevresi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

¿$■9- ).9sy

Y a h y a K em alin dost ç e v re s i

İ s ta n b u l B e le d i­ y esi,

Yahya

K e ­ m a l ’i S e v e n l e r C e ­ m iy e tin in tcşebbü- siyle, bu hafta, 24

r

C A H İ T T A N Y O L

Y a z a n :

1

eylü l p erşem be gü nü, B e b e k - R u m e lih is a rı arasın-[ daki sa hil yolundan hir kısm ın a | «Y alıya K e m a l Caddesi» adını v e r­

di. Ista nbulıı ve Ista n bu ld a y a r a ­ t ıla n T iir k m eden iy etinin biiiün gü zelliker in j t eren n ü m eden bir şaire bu ndan daha güzel bir şü k ­ ran nişanesi ne o la b ilir?

B ü v ü k şairle dostluğum uzun ilk gününden ber i en cok uğradığımız semi B e b e k ’ti. Kazan bir dost artı p u yla bazan v a 'n ız ikimiz, Naz- miniıı gazinosunda. Boğazın nâd ir b u l u n u r aksam sa a tle rin i b irlik t e g e çirird ik . P ark O teld ek i odasında b u luştuğu m u z zaman e k s e r i ' a sa­ i r kon uşur ben din le rdim . B oğaz­ daki gezintilerim izde ise çoğu za­ m an beni k on uştu rur, kendisi din­ lerd i. P o litik a d edikod ularına cok düşkün olm asına rağm en, üstadın ! B oğaz so hh ett erin de daha çok şiir ve san at b ah isleri üzerinde durdu- ğunu şimdi çok iyi h atırlıy o ru m . O, bârlz o la ra k t a b ia t ! ve rintliği en çok Boğazda duvardı. Boğaza dost «rrunivle gittiğim iz za m an on­ da. R om alı sairlerin rin t ve h ü ­ k ü m d a r edası kendisini hissetirir- di. Y aln ız olduğum uz za m an ta­ b ia t ve ölüm düsiineesinin eevre- mîzde u ç uştuğu n« duvar gibi o- lurd um . Vab va K e m a l ölümden bahsetm ezdi fakat bazan ve hu­ su siyle son vılla rda. Boğazın k a r­

kıv ıların a daldığı za m an b a k ış­ ların d a b ir v a lm zlık ve hasret b ir i k i r eliı! o lu r d u ; vahn* bana ovle gelirdi S a i r İrin Boğazın P ıım e ll sahili önem li idi S a n k i o B e b e k kıvıs m d an billün b ir v a t a ­ nı ve onun m acerasın ı b ir güzel­ lik hâlesi irinde se vrederdi Dik- k a t ed ilerek olu rsa Y a h v a K e m a ­ lin şiirlerin d e Anadoln sahilinden T«tanbnlun R u m eli sah ilin e doğru b*ı- ses lenis hemen hem en vok gi­ bidir.

S â k in k o y ’u. şen cepheli kasr iy le K ü cü ks u Ardında vatan sem tin in orm a n la rı kuytu V eva

Git bu m ev simde gurup vakti Ci­ han gird en bak B i r zaman kendini karş ın daki rü- vava b<r»k m ıs r a la r iy le baslıvan «Hav ai Se-

] hir» veva «Usküdarıtı Dost Iş ıkla- | rı- glb! şiirlerin d e ben 'flzfl ve dü i şüneesi Anadolu to p r ağın a çevril- j m iş tir. Y a h y a K e m a l Anad oluyu | günün g erçek leri irinde dtlsfinmez di. Ona rö re Anadolu. T ü r k ırkı denilen bilvük çınarın kökü ve do- m a n ve tarih in c o ğr a fv a v a sinmiş b i r ceh resi ¡di. Sim di Rnme1ihl«n-

^rmdaki" rmAaı^Îldafl;* tvWı battalla

n î ı f ş Ş ı rlhl. karsı s e b ille r e Hel.'nr- ,4<en B e b e * » doğru uzan an Y ^ ' İ a -Kenıtt! ©uddvsinde sa irin sesini VC ne şesini rü zenrla b e rab p r y u v a r la ­ n ı r gibi hiss“d !v o n ım . G e rç e k t e n o k ıy ıla r ın hir dili olsavdı vev a g erçek ten insan sesle ri ihva ed»1- sevdi. Y a h ' v K e m a lin sesi bozan rin t ve coşkun, ba zan d a ir in ve vo rg un b ir m usiki gibi orada k u ­ lağım ıza ça rn a ca k tı.

K örfezd eki durgun suya b ir bak göreceksin G eçm iş gecelerd en biri d urm akta derinde... M eh tap, iri g üller ve senin en »ü-

zel ak sin ; V elhâsıl o rü ya d uru yor yerli ve­

rinde.:. Y a h y a K e m a l dostlarının k a l­ binde ve h âtırasın da İsle b ö yle bir riiva olarak kaldı K im d i bu dost­ la rı? B u n l a r öy le k im selerdi ki no rm al hayatların d a hirbirlerlvlC pek az gör üşü rlerd i. F a k a t şairin m eclis in d e tek bir insan ve lek b îr gönül olu rlardı o hu meclislerin - hü k ü m d arı idi. F a k a t öy le b ir

hü kü m d ar ki insan onun çe v r e sin ­ de kendisini,

Cem bezm-i cam ı kurduğu gün şâd olun dedi Ev d ilh a r â p la r için âbât olun dedi D ünyayı dûnu terk ed erek dünye­ v ile re Dîvanı C e m ’de rind serâzad olun dedi B ir gün göçerse sahni ha r a b a tta n K e m a l « R ıt lıg iran » i devreden evlât olun dedi. M ısraları içinde vaşar ve ç a lk a ­ nır hissederdi. Y a h y a K e m a l m e ­ bus olu r, sefir olu r ve fakat bu d ostlarının kars ısın a dalma avni büvülü ve esatiri çeh re ile ç ı k a r ­ dı. Se v g i, vef a ve güven e dayanan b i r dostluk Y a h v a K e m a l önüne gelen i ne m eclis in e ve ne de ç e v ­ resin e sokardı D aha doğrusu, şai; rin sayısız dostları ve h a y r a n l a n vardı. F a k a t onları hie hir zaman kendi m ah rem dost m eclis in e ça- ğırm azdı. Ş a ir in çevresind e b u lu ­ nan bu dost m eclisi m uayyen k im ­ s eler d en ib a re tti. Bu m eclis ler d e o. şiirlerin in adamı olurdu. Y a h v a K e m a l, şiirlerin d e ç a ğ l a n dolaş­ mış adamdı. Eski m ed en iy etlerin bü yüsünü yalnız m ıs ra la rd a değil, h ayatınd a da yaşam ak isterdi. Dü­ şündüğü ve ha yal ettiği âlem i k u r m ak ve y a ra t m a k için ş a r tla rı ha­ zırlam asın ı da bilirdi. Hafızın. Hay yananı şiirlerin d e bir altın d a m la ­ sı gibi b irik m iş S a r k rin tliğin i ih­ y a için M ü nir N u r e t tin ’in kuytu bahçesinde,

F,y gül sükûta v a rm a y ı e m re y le b ü lb ü le G ülşen d e mesti zevk olan ahbap

uyanm asın . m ıs raının gerçek atm o sferin i y a­ şa m asını ve yaşatm asını bilirdi. Y a h v a K e m a l dostları arasında yaln ızlığ ım unuturdu. Bu dost çev resin i o bir nevi aile kabu l ed er­ di. Bazan eski R o m alı aile reisi gibi b ir sözüne, b ir h a r e k e tin e kız­ dığı kim seyi a z a r la r ve m eclis in e a lm ad ığı da olurdu.

Y a h v a K e m a l dost ihanetine ta ­ h am m ü l etmezdi. Bu yüzden çev­ re sin e alacağı k im s eler i — son y ıl­ l a r istisna e d ilirse — s eç m ek te çok titiz d avranırd ı. B u yüzden pek az kimse kendi d ostlarını Y a h y a K e ­ m a lin m eclis in e so k a b ilm işt ir. Ş i ­ irlerin d en çok d ostlarının vefasın a güvenirdi.

Y a h y a K e m a lin iki dost halkası vard ı. B ir i daha k üçü k, diğeri da­ ha genişti. B u n ları ta n ım a k şairin, gerek şahsiyeti ve gere kse mizacı b a kım ın dan ön em lid ir . B u -doat h alk ası İçinde dr hususî vazife leri o la n la r vard j. T o p la n ıla c a k y e r i ve günü dkstriVa ’rterfâfSj''td^Yı er derdi. B u n d a m evsim , zam an b ü ­ yü k rol oynard ı. S o n b a h a r d a is­ tan b u lin i ne resi güzeldir, hangi gazinoya, hangi Kahveye gitm ek lâ ­ z ı m ; b u n la r ı çok iyi bilird i. Istan- b u lu n gazinoların ı, m ey h a n e ler in i, m a n z a ra la rın ı onun tarihi kadar, b ü tü n te fe r r ü a t iy le , ta nırd ı. B ir k e lim e ile o, Is ta ııb u lu tarihi gü­ z e llik le r iy le d uyar, t a b ia t güzel­ l ik l e r i y l e ta dard ı, in san onunla b u lun duğu zaman t a b ia t g üzelliği­ nin d am ak lezzetiy le karışıp k ay­ naş tığ ım hissederdi. Y a h v a K e m a ­ lin dost çevresi dışında kalan dost l a n ve h a y r a n la rı onun şiirlerin d e Is ta n b u lu n tarih ve ta b ia t güzel­ liğini k olayca t a d a b ilir le r . F a k a t k im senin ta dam adığı ve b ir iksir gibi dost çevresine sund uğu b i r İs­ ta n b u l vardı ki bunu ancak y a ­ k ı n l a n hisseder.

Y a h y a K e m a lin küçü k dost ç e v ­ re sin de şu z a t la r bu lun urd u il).' Ahm et Haıııdi T a n p ın a r. Prof. Ha­ lil Vehbi E ra lp , P rof. Mustafa I- nan (esk i T e k n ik Ü n iversite R e k ­ t ö rü ), merhum. Ihsan K oııgar ( f e l ­ sefe h o cası), Orh an Ş a ik G ö k y a y , .Halis E rg in e r. ( e d e b iy a t h o cası), T ü r k i y a t Enstitü sü Müdürü m e r ­ hum T e v f ik Ccliz, tticabi F ıra t lı ( h u k u k ç u - a v u k a t ) , Sa lim Rıza ( e d e b iy a t ö ğ r e tm e n i) . E sat K u r a l ( m a t e m a t ik ö ğ r etm en i).

...

B u küçü k m e c ­ lise bazan M ünir N u rettin S e l ç u k ’­ la B e h ç e t K e m a l 1 de k a t ılırd ı. Bun- 1ar üstadın her toplantısınd a u n u tu lm ıy a n isim ler di.

Ö n c e le ri bu t o p la n t ıla rı m e rh u m T e v f ik Celiz organize ed erdi. O- ııuıı vefatın dan sonra bu vazife P ro f e sö r Vehbi E r a l p ’le Esat K a - r a l ’a hav ale ed ildi. Y a h y a K e m a l sevdiği lıu d o s t la rım sanki gele­ cek n e sille re ta n ıt m a k için, arad a sırad a m anevi ih s a n la rın a boğar, kim isine bir riibâî. kim isine gazel veya şiir ith af ed erdi. K en d is iyle b e f a b e r e b ed iy ete intikal etm iş bu lunan m erh u m T e v f ik için.- B ir m eclis e vard ık ki sebûyi mey

boş Su sm u ş ne fes e rb a b ı derûni mey boş İş re tte a r a r ruh m u v a fık hemdem Tevfik -i refik o lm ıya c a k he r şey

boş. rübaisini s ö y le m iş ; İhsan K o n g a r ’a da şu ru baiyi arm a ğ a n etm işti; Cem m ezheb i vaktin d e şu dünya

ne idi Cuşişle akan h ay at rindâne idi G ü n le r g e c e le r he r biri b ir t ü rlü

şarap N ef’î sağar, Nedim m ey h an e idi

K end is ind en az önce b a y a t a göz­ lerini yum an Ihsan K o ııg a r ’ın ölü­ mü üstadı çok sarsm ış tı.

Y ah y a K e m a lin bü yük dost ç e v ­ resi bira z daha gen işti. Aslında bu iki h a lk a ara sın da hiç f a r k yoktu. S a d ece o, bazı d ostlarını m u ta t t o p la n t ıla ra ça ğ ır ır k e n on ların m e s le k le r in i, m e ş g u liy e tle rin i dik­ kate a l ır ve m eclis e k a t ılm a la r ı güç olan ları küciik t o p la n tıla rd a n istisna ederdi. F a k a t bü tün dost­ la rım doğum y ıld ön üm ün d e çev­ resin de görm ek isterd i. A rad a bir d ostlarının d o s t l a n da bu küçü k tören e katılm alı İznine m a z h a r o- (u rlard ı. Y a h y a K e m a l doğum y ı l ­ dönümünü şu z a t la r la ku tla rd ı: B u k u t la m a bazan bir dost ev inde, b a ­ zan bir gazinoda yap ılırd ı. Üstat doğum g ü n lerind e b i r düğüne ha­ z ırla n ır gibi h a r e k e t ederdi.

Ş a ir in dost çev r esi;

Ord. Prof. K âzım İsm ail G ilr kan , Ord. P ro f . Ih san Ş ü k r ü Akşel, Ord. P rof. Mazhar E sat Giiçhan, P rof. Vehbi E ra lp , Ahm et Hamdi T a n p ın a r, Haşan R e fik E rtu ğ , Mü­ nir N u rettin S e lç u k , R efik F e rs a n , F a h ir e F e r s a n , D o k to r T a r ık T e ­ m el, Ihsa n K o n g a r , C ah it T a n y o l, P r o f e s ö r M u stafa in an , B e h ç e t K e ­ m al Ç a ğ la r, O rh an Ş a ik G ö k y a y , Hicabi F ı r a t iı , E s a t K u r a l, S a lim R ız a, Bedi B e y (esk i Istoklıolın e l­ çisi), Halis E r g in e r , S a it Nazif ve ü sta d a b ir e v lâ t gibi can ve gönül­ den b a k a n , onun büliın işlerini sâ­ dık b i r m ürit gibi gören Asım Sönm ez.

İş te Y a h y a K e m alir. çevresind e h e r zaman görm ek istediği z a t la r bu n la rd ı. B u r a d a b-r tek ismi ü s­ tadın h â tıra s ın a h ü n n e t e n z ik ret­ m iy orum . Ş a ir in h - ı ın . hemen bir ço k önem li t o p l a n t ı l ı r a d âvet et­ tiği bu zat rnecüsr? tek y adırgan an sim a o la r a k görülürd ü, ü stad ın ölüm ünd en sonra bu y a d ırg a m a ­ nın se bebi daha iyi anlaşıld ı. Çü n­ kü Y a h v a K e m a lin dostları hiç b i r zam an onun dostluğunu istis­ m a r et m eyi d üşü n m em işle rd i. O- nun b a y a t t a affe d em ediği tek şev bu idi. Adını, şiirini ist is m a r eden leri elind e im kân olsaydı te re d ­ dütsüz öldürü rd ü. E ğ e r üsta t b a ­ şını m ezarınd an k a ld ıra b ilsc yd i, bu zatın şer efin e biifün d ü ş m a n l a - ‘ rını affe d er, k u c a k la r ve öperdi.

Y a h y a K e m a lin d o s t la n bugün de. t ıp k ı sağlığın da olduğu gibi j Y a h v a K e m a li S e v e n l e r Cem iyeti- j

nin çatış; altın d a top lan m ış bulu- i nu yor. Üstadın ese r le rin i yayınla-1 m a k , hâtırasın ı a n m a k için çalışı-vo rlar.

( 1 ) T a b iî üstadın Nihat Reşa t B e lg e r , D o kto r $.efik Esat, S a t v e t , L û tfi Tozan gibi çok eski d o s t l a - 1 rın ı bu lis te ye ith al etm iy o r u m . I

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızda tümör çapı ile serum TSH düzeyi arasında her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptanmamış olsa da PTK’lı olgulara baktığımızda;

This study aimed to describe chest X-ray (CXR) and thorax computed tomography (CT) findings of chil- dren with confirmed pandemic 2009 influenza A (H1N1) infection, to review

Dökme demirlerde, özellikle lamel grafitli dökme demirlerde fosfor düşük ergime dereceli (954- 982ºC)bir demir- demir fosfor ötektiği olan steadit şeklinde

■ AYAKKABI Saraciye Deri ve Yan Sanayileri Fuarı dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından açıldı. ■ AKSARAY’da Beyaz İnci

Riketta (2005) tarafından 96 kişi üzerinde yapılan pek çok değişken ile örgütsel özdeşleşme arasındaki ilişkinin analiz edildiği çalışma sonucunda

Tavlaya meraklı olanlar burda bulu­ şurlar, belki bir iki el tavla oynarlar, sonra meyhanelerden birine kapağı atarlardı.. Tavla boşuna değil, rakısına

Aşağıdaki grup resimde de, sağdan; Fethi Bey, Afgan J sefiri Ahmet Han, Fevzi Paşa, Mustafa Kemal Paşa vesair zevat görülmektedir... Alttaki grupta, sağdan;

Kısaca uzaktan eğitim, öğrenci sayısının ve eğitime olan talebin artması, küreselleşme ile birlikte meydana gelen iş ve çalışma hayatındaki değişiklikler gibi