• Sonuç bulunamadı

Yakınma ve Munis Faik Ozansoy

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakınma ve Munis Faik Ozansoy"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ve

44 YA

MUNİS

İşte sağ-sol çatışmalarından uzak, kişinin yü­ reğini burkan bir kitap. Yakınma... Yakınmada ki­ şinin isyanını - ama tatlı bir isyan bu - arzularım, yer yer çaresiz kalışım buluruz. Kişi zaman zaman yalnız kalır. Yer yuvarlağında, bütün insanlar amansız, bitmez - tükenmez bir boğuşmanın için­ dedirler. Kişide bir korku, bir öfke ve yalnızlık dalgalanmaları görülür.

Bir yanda atom, bir yanda rejim kavgaları, kişi aklını sömürür. XX. yy’ın insanı feza yolcu­ luğunda, hala aç, hala kin ve öfkeyle dolu. Birbi­ rini yiyen aç kurtlar gibi... Kişi korkularında, «ya- kmmanlannda haklı. San’at adına işlenen cina­ yetler işin tuzu-biberi.

San’atçı, söylemek istediğini gizliyor. Erkekçe, mertçe haykıran bir san’atçı, şair ve edip özlemi yakar - durur yüreğimizi. O öyle bir şair ki, san’- atını sapık ideolojilere kul - köle yapmamış. Al­ datmaca mısralanyla kendi benliğine karşı «gü­ lünç» düşmemiş...

Biz, değerli şair ve Türkçenin ustalarından M. Faik Ozansoy'da, susuzluğumuzu, açlığımızı gi­

derdik. Hepimizin «yakınma»lanm birleştirme­ sindeki ustalığı yanında, onu alkışladık. Edebiyat denilen çamur bataklığında, yeşil ve münbit vahar larm bulunacağı fikrinden bir şeyler kaybetme­ dik...

Yakmma’da on-dört güzel şiir var. Tanrı adı­ na insanlık adına tüm dilekler, istekler... Yakın­ ma bir «yakarıştılar bütünlüğüdür. Bu bütünlük, bütün şiirlerin içine girmiş, biçimlenmiş ve keli­ melerin ruhuna işlemiştir. Sonra, yer yer, tatlı bir isyana dönüşmüştür. Tatlı ve haklı bir isyan. Kişinin, Tanrı duygusu karşısındaki acizliği.

Tanrım , yakınmayı bilmem, Sana yalnız yalvarırım ; Ama şakırdı düşüncem, Nerdeyse tadacak sabrım.

İnsanı Sen'sîn yaratan, Ama yaşatan sen değil... içimize girmiş şeytan Hepimiz Hâbil ve Kaabil.

KI N M A „

FAİ K OZANSOY

O Y H A N

H A Ş A N

B I L D I R K İ

İnsanoğlunu Tann’dır yaratan. Ama yaşatan değil. Yaşatan «şeytan»... Ve öylesine girmiştir ki şeytan, damarlarımıza, kanımıza; Hepimiz Hâbil ve Kaabil kesilerek, yekdiğerimizi dişlemekteyiz...

Nerden anlar, ne bilirdim, Çamur varm ış, cevherinde;

Şair, bu mısralarında biraz mistik. Kişinin topraktan yaratıldığı inancını taşıyor. Ve belkide, bütün günahlarımızı bu düşünceyle toprağa bağ­ lıyor. Bir bakıma, kişinin suçu toprak... Oysa;

Evet, bu dünya muamma, Bütün insanlar bir tuhaf; Dürüst görünürler ama Hepsinde sahte bir taraf.

mısralarında, suçun kişide olduğu inancı görü- lür. Giderek, kişinin bencilliği, zenginin zenginle dostluğu, ifade edilir, öyleki, karanlık dünyada, «Yakmma»larda olmasa; «garib»i tamyan olma­ yacaktır. Garib kişi, yani atom ve rejim çatışmar ları arasmraki yalmz kişi; Tanrısına şöyle yakınır.

Senden yakınım kaldı m ı? Önümdesin, arkamdasın.. Tanrım , insan bunaldı mı Seni nasıl aram asın?

Yalnız kişi, ümidetmeyi, bunalma duygusun­ dan uzaklaşmayı Tanrısında bulur ve ona dönmek ister.

İstersen masalla avut, Türlü yalanlarla kandır; Yoktan var ettiğin vücut Tekrar yok olmaya hazır.

I S T E S E N

Y A H Y A A K E N G İ N ' i n

şiirleri

Yakında çıkıyor.

İsteme Adresi : P. K. 1 - Sultandağı

(2)

Fadime Baltacıoğlu

E Y L Ü L S U L A R I N D A

-Henüz anılarla bağlı rıhtıma Eylül sularında bir eski gemi, Yakındır, çıkar bir deli fırtına, Eder yenibaştan fora yelkeni.

Kalmakla ayrılmak arasında der: »Gidemem bir yere, yorgunum artık!» Cevap yerine yel büsbütün eser, Artar ufuklarda daha karanlık.

Gemi olur da hiç kalır mı yoldan? Rüzgâra ömrünü satmayagörsün, Kavuşur huzura belki o zaman, Gidip uzaklarda batmayagörsün.

Nitekim bulunmaz başka çaresi, Bir gün rıhtımla son bağ da çözülür, Gelir sirenlerden bir veda sesi,

Mutluluk şarkısı tekrar bölünür.

Henüz anılarla bağlı rıhtıma Eylül sularında bir eski gemi, Yakındır, çıkar bir deli fırtına, Eder yenibaştan fora yelkeni.

Y I L M A Z A Y B A R —

Bu mistik düşünce Yunus’a kadar gider. Mu­ nis Faik, Yunus zincirinin bir halkasıdır. Yunus, bu mısralardan bir kere daha onun ağzıyla hay­ kırmıştır.

Fakat bir yerde insan olmanın yüceliğini du­ yar şair. İnsana küskünlüğü biter, insanı bir yü­ rekten sever.

Tanrım , ben insan olmaktan Başka sıfat aramadım

İşlenen cinayetler, garip kişiyi yok eden cina­ yetler resmileşse bile, kişi zihninden silinemez. Cinayetin işleyicilerine bir kutsallık kazandırmaz. Dünyanın neresinde olursa olsun; «Öldürmek de­ ğildir elbet» görevimiz. Kişinin elleri kandan kur­ tarılmalıdır. Bütün savaşlar durdurulmalıdır. K i­ şiyi hayvanlaştıran kavgalar, giderek barışa dö­ nüştürülmelidir. Kişi, korkusuz, kinsiz bir yaşa­ yışa götürülmelidir. Kıbrıs’taki, Vietnam’daki, Bi- afra’daki bombalar susturulmalıdır. XX. yy. insanı yamyamlıktan sıyrılmalıdır.

Kişiler dost olmalıdır... Kırgınlıklar, dargın­ lıklar bitmelidir. Her yeni doğan gün, bir evvelkin­ den daha güzel bir geleceğe götürmelidir bizi. Türküler barış adma söylenmelidir.

Doğru yol barış yoludur; Na sağa, ne sola sapış. Elinde şu güzel düstur: Dostu sev, düşmanla barış I

Munis Faik’in dünyası bu. O böyle bir dünya­ nın özlemi içinde. Ya bizler?.. Böyle bir dünyayı hangimiz arzulamaz? Kan ve barut kokusundan uzak bir dünyayı arzulamamak akıl kân mıdır?

Oysa; şimdiki ahvalimiz böyle değil! İnsanın mantığım durduran bir dünyada, türlü hareket­ ler içindeyiz. Bir yerde, gözümüz ve gönlümüzün karardığı çok olmuştur. Bunun yanında usta şair M. Faik Ozansoy, bize tatlı bir mutluluk vadet- miştir. Sanırım, bundan böyle, onun usta kalemin­ den, Türkçeye yakışır biçimde daha çok «yalan­ ma ve yakarışlar» duyacağız.

Bunu ondan istemek hakkımızdır değil mi? Tam ve sağlam bir Türkçe söyleyiş... Hani zaman­ dır hasret kaldığımız. Düşünce ve «yakmma»lann muntazam dörtlükler ve kafiye sistemi içinde, ki­ şiye verilmesi ne güzel!.. Biz onun Türkçesinde di­ lin zevkini bozan, çakır dikenleri gibi adamın dil ve gönlüne batan, «öz türkçe» sözcükler ( ! ) bu­ lamadık. Türkçe söylemenin hakkını vermiş. Sağ­ lam bir iç ahenk kurmuş bentlerinde.

Herkes’in, ama gerçek san’attan yana olanla­ rın baş-ucunda bulunması gereken bir kitabdır bu. Yakınma sözümüzü şairin şu mısralanyla bi­ tirmeme izin verirsiniz değil mi?

Yakınm ayı bilmem, dedim. Sözüme başlarken daha; Yok bunda tecrübem, dedim, Affet girdimse günaha.

Not : YAKINMA — M. Faik Ozansoy Hisar Yayınları — Fİ: 4 TL'dır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bazı yasal boşluklardan dolayı tık tarlası birçok ülkede ya- sal olarak değerlendirilse de insanların kandırılması için oluşturulmuş bir düzenek olduğu dikkate

Bu tür tasarımlar Formula1 yarışları için 1982’de ya- saklanmış olsa da kavramsal araç için bu yasak göz önüne alınmamış, çünkü otomobilin alt kısmının da

Conclusion: Location of the mass, pres- ence of pain, and fistulized skin lesions are the factors affecting the re- currence in the patients undergoing the Sistrunk

PAZARTESİ, 7 Temmuz 2003 / _ T%-$0îbÖ I CırkiyeTuring ve Otomobil Kurumu'nun 55 yıllık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı, kartvizitinde

Bu çalışmada, Dx uygulamasına bağlı oluşan olası doku hasarına karşı sıçan karaciğer, kalp ve böbrek dokularındaki endojen ghrelin ekspresyonunun

Sonra, Orhan Veli gibi Oktay’ın eserleri için de “Hakikî şiir işte budur, bunu aıılamıyan hiç değilse geridir!,, diyorlar.. Yani hemen medhe koyulsam

This study is designed to exam- ine the success rate of ultrasound guidance during internal jugular vein catheterization and fac- tors influencing the success rate in

betonarme binalar için uygun olmakla beraber, yığma binalarda daha büyük sönüm oranlarına ulaşılacağı literatürde muhtelif çalışmalarda vurgulanmıştır (Chopra,