• Sonuç bulunamadı

Şiirimizde bir ulu çınar:Fazıl Hüsnü Dağlarca

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şiirimizde bir ulu çınar:Fazıl Hüsnü Dağlarca"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Şiirimizde bir ulu çınar

'

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Türkçemizin ses bayrağı, 80 yaşındaki bu gencecik dede

yapıtlarına yeni yapıtlar ekleyerek, yaratmaya, üretmeye

“karşılığında yaşamasını verdiği” şiirini yeniden yeniden

biçimlendirmeye taptaze bir güçle devam ediyor. 90 yaşındaki

Dağlarca yapıtlarının sayısıyla yanı yaşta.

- Yumuşama yok, çünkü sertlik yok. Yaşlandığım için insanları kırmaktan çe­ kiniyorum. Şunu da görüyorsunuzdur, “kimi yerde görünsem bile oralarda ol­ madığımı.”

21 Temmuz 93 telefonda aşağıdaki dörtlüğü yazdırdı.

öpülen sana

güzel bir söz deyince ben duyarım

ağzımın güzelliğinle öpüldüğünü

23 Ekim 93 telefonda:

- 4x4 bir şiir yazıyorum. İlk dörtlüğü

bitirdim. Kahveye giderken bir kızla göz göze geldim. Sanki utanır gibi olmuştum. Meğer kız beni tanımış. Bir defter çıkarttım bu dörtlüğü yazdırdım, imzaladım. O ku­ runa en çabuk ulaşan şiirim oldu. Bu dörtlüğü gece yaz­ mıştım. (Bu şiirin adını Dal koymuştur ve şiirin tamamı TYS Edebiyat’ta Kasım 93’te yayımlanmıştır.)

r ya uçunca kuşlar

.sallandı içimdeki mavi çizgi konan bir sevgi var

Yüzyüze görüşmeler

Biliyorum bu yazı, daldan dala atlayan, sık sık kesilen bir film izlenimi verecektir. O l­ sun. Ben Dağlarca’nın söyle­ diklerini yazınımıza kazandır­ mak istedim. Sıcağı sıcağına telefonda ya da yüzyüze gö­ rüşmelerimizde tuttuğum not­ lardır söyledikleri.

29 Nisan 92 telefonda:

- İnsandan sonra şiir başlar. Ses boğazdan, insanın sesi dü­ şünceden gelir. Yüz insanı kü­ çültür. Yunus Emre’nin fotoğ­ rafı var mı. Sakal insanın eski yüzüdür. Namık Kemal sakal­ sız olsa, gözümde daha büyür­ dü. Şiir ayrı bir molekül kendi kendine yaşar.

28 Şubat 94 Rıhtım Kı­ raathanesi:

- Kitaplar biz uyuyun­ ca, belli belirsiz bir ışık yayarlar, bu ışık yazarların yaşamasıdır.

31 Ekim 93 telefonda

- ismet Sungurbey’in yapıtını be­ ğendiğini söyledi. Ardından “bir ağa­ cın karmakarışık intizamında” dedi! “Asıl intizam bir ağaçta olur o kar­ makarışıktır, bir ordudaki ise değil- dir3 dedi. (Bu söylediklerini daha ön­ ce de Moda çay bahçesinde Vedat Günyol hocamın da olduğu yemekte söylemişti.)

23 Nisan 94 telefonda:

- Su kendine vuran ayışığını anlata­ bilir mi? Yunus’u gören var mı? in ­ san yazılarındadır. insanın resmi yazı­ larını bozar. İnsan göründüğü değil görünmediğidir. Açyazı’dan: “Hükü­ met önünden geçemezdim / yalnız­ lıktan / şimdi memur olmuşum” şiiri­

ni okudu.

1 Eylül 94 telefonda:

Ragıp Üner’in ölümüne çok üzülmüş. Sarsılmış.

- Yaşlı insanların özel albümü var. için­ de yirmi kadar resim var. Bunlar birer bi­ rer azalıyor. Artık sayılamayacak kadar azalıyor, o zaman insan yıkılıyor. Başka bir deyişle, herkeste bir terazi var. Bir ke leşinde yaşayan tanıdıklar. Bir kefesinde ölmüş tanıdıklar. Sırayla yaşayan tanıdık­ lar öteki tarafa geçiyorlar, iyice azalıyor o insanı yıkıyor işte.

19 Eylül 93 Moda çay bahçesi: Sevgili Vedat Günyol da var. Arasındayım iki dervişin.

- Hocam sanki Nazım ve Da S/arca adı

yanyana getirilmek istenmiyor, küsmüşüz gibi.

- Bunlar dedikodudur. Bunu açıklamak bana düşmez, hiçbir şey demiyorum. I Li­ vaya Çizilen Dünya yapıtımdaki. Komşu­ nun Sokak Kapası adlı şiirim hakkında, Akşam gazetesinde Orhan Selim adıyla 936-37 de Nazım ın bir yazısı yayımlandı. Yeni yeni anlıyorum ben Nazım’ı istiklal caddesinde görürdüm, beni tanırdı, beni görmezden gelirdi. Ben askeri öğrenci ol­ duğum için bana zararının dokunmasını istemiyor, beni koruyor. Dağlarca bir ara “beş parmağımdan birisinde Orhan Buri- an benimle” dediğinde her şey susmuştu. Denizdeki dalga, daldaki kuş, masada biz susmuştuk.

Şiirimizin ulu çınarı Dağlarca ile onur duyalım, övünelim böyle bir ozanımız var diye. Nice nice yapıtlara hocam. ■

Referanslar

Benzer Belgeler

Ali Mirabi ve diğ., katı faz ekstraksiyon için yeni sorbent olarak Fe3O4 manyetik nanopartiküllerinin üzerini difenil karbazon/ sodyum dodesil sülfat ile kaplayarak eser

Subsequent vertebral angiography revealed that this delayed enhancement was related to contrast extravasation from a torn anterior meningeal branch of the right vertebral

İstanbul için yeni olan fu­ arın TÜYAP Sergi Sarayı’nda gerçekleşi­ yor olması hem katılımcı hem ziyaretçi açı­ sından farklı bir etkinliği olacak.. — Daha

Oysa Bakanlar Kurulu Turgut Özal'ın tarikatçı annesi­ nin Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi için karar ve­ riyor, kadın gömülüyor, Aziz Nesin, göm ülm esine izin

Otobüsün camında Yılmaz Güney, duvarlar boyu Yılmaz Gü­ ney, kahve ocağının yamacında Yılmaz Güney, manavın dük­ kânında Yılmaz Güney, gezgin

Muhterem Vahap Ko­ ca Memi, bnnu amcasının el yazi- sile görünce, kendi tarafından ya­ zıldığını zanneder, ve böyle zan­ netmesi için de sebep var:

İstanbul surlarının ehemmiyeti nazarı dikkate alınarak, bunların muhafazası kati surette lcabeden kı- sımlarile yıkılması icabeden kısımla­ rının tesfoiti

Onun için sa­ bahın en erken saatinde gidilir, kurna kapılır, yıkanılır, yemek yenilir, göbek taşında saatlerce dinlenilir ve akşam eza­ nına kadar, hava