• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-'JA~."'-Ü.'-'T...,U!..!.r."ki.ı.ya..,t'-"A....r....ss...,tı....,rm...a..,l....an...E..os...ti..,tU...s"'-U-"D""er....g...is....i-"'Şa"'y...I""16...E....,rz""u""ru....m...2..00...1'--

---=-99-NECİPFAZILKISAKÜREK'İNŞiiRLERİNDE"SONSUZLUK" M. Abdullah ARSLAN'

"Hayattankaçanlarıncesurolanları, kısasürede,sanatıngerçekte birvasıta olduğunuanlayaraksonsuzluğasığımrlar. Çünkü gerçek huzura sonsuzluktakavuşulur."J BeşirAYVAZOGLU

, 'Bizceşiir,mutlak hakikati aramaişidir. Mutlak hakikat Al/ah'tır.

Ve şiirin, ister O'na inanan ve ister inanmayan elinde, ister bilerek ve

ister bilmeyerek, O 'nu aramaktan başka vazifesi yoktur. Şiir, Al/ah'ı sırve

güzellik yolundan aramaişidir. "ı

Necip Fazıl'ın yukarıya aldığımız şiirle ilgili dUşUnceleri kendisinin ben'indeki durulmadan sonra serdettigi fıkirleridir. Bilindiği gibi N. Fazıl'ın şiirlerinde bundan önce de "sonsuzluk" problemi vardır.

çtlnkU

N. Fazıl daima yaratılışgayesiniaraştıran, düşünüpsorgulayan birsanatçıdır.O, "mutlak hakikatin arayışıiçine giren ve buarayışıda saltdüşünceveakılyoluyladeğilde sezgi, duygu

ve gönül yolunun desteğiyle sürdürmeye çalışan,,3 bir sanatkardır. Böyle bir

sanatçınınsonlu olan maddeninpeşinden sonuna kadarkoşmasıda beklenemezdi. O daima, sonluolmayanın,sonsuzunpeşindeydi.ÖmerÖzrtırkmen'egöre N.Fazıl'daki sonsuzluk, "1934 'e kadar uçarılıkta sonsuzluk, 1934 'ten sonra imanda sonsuzluk,

imana teslimiyette sonsuzluk ve de sonsuzlukta sonsuzluk" şeklindebirgelişimarz

etmektedir.4

Bu dikkatle N. Fazıl'ın Çile adlı kitabına aldığı şiirlerinden hareketle (vasiyetine de sadık kalarak) sonsuzluk teminin bUıundugtı şiirlerine yaklaşmaya çalışalım.

Kaldırımlar (1927), Takvimdeki Deniz (1931), Bu Yağmur(1934), Yol/ar ve

Gök/er (1937), Çile (1939), Sonsuzluk Kervam (1952) vediğerilgilişiirler.

Sonsuzlukmacerasında, N. Fazıl'ın çizgisinde, bir 'yalnızlık senfonisi' olan

Kaldırımlar şiirine bakıyoruz. Şiirin daha başında bir yürüme söz konusudur. Bu

• Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

1Beşir Ayvazo~lu; İslamEstetigi veİnsan,Çag yay.,İSİ.,1989,s.375. 2NecipFazıl Kısakürek;Çile, Büyük Dogu yay.,İst.,12.bs.1987, s.473-474.

] Mehmet Rifat; "Necip Fazı! Kısakürek'inÇilesi'ni "Takdimni ve"Poetika"sı, Ludingirra derg" N. 2, s.49.

(2)

-100- M. A. Arslan: NecipFazı! Kısakürek'inSiirlerinde Sonsuzluk

yüıüyüş, bir ferdin bir yolda yürüyüşüdür. Ve bu yürüyüş karanlıkta gerçekleşmektedir. Prof. Dr. Mehmet Kaplan'a göre, "Kaldırunlar" şiirinin sekiz dörtlükten oluşan birinci kısmında "Muhteva, bir yürüyüş temposuna göre düzenlenmiştir...5

Bu tempoyu vezin, kafiye ve seçilen kelimelerde de görmek mümkündür. Yani, Üstadşiirdeherşeyihesaplayarakkullanmıştır.Burada da ferdin yalnızlıgı mekan, zaman ve ortamla verilmiştir. Daha sonra bu fert "sonsuz mesafelerin üstünden" bir derdin potasında ruhunu eriterek ve "yagız atlı süvari" konumoodaatını koşturarakbu yolun sonunun kabre/sonsuzlugaçıktıgınıgörecektir. Kabir, insanlarca ölçülebilen zamanın olmadığı aleme giriş kapısı durumundadır. Yani sonsuzlugageçiş eşigidiro

Kaldırımlar3 'teki son mısralardabunu daha açıkbirşekildezikretmektedir şair. Yerin altı, kabir hayatı, yani sonsuzlugun cennet ya da cehennem öncesidir. Ama henüz ahiret hayatından açıkça bahsedilmemektedir. Bohem ve uçarılıkta sonsuzluk devam etmektedir. Yerinaltı, şairi bir y§.r gibi beklemektedir. Veburası "y§.r" kelimesinin olumlulugunu pekiştirir şekilde "rahat bir döşek" olarak düşünülmektedir.Bunda dünyadakiacılarınbüyüklügü vefazlalıgı sanırım güçlü bir roloynamaktadır.

Takvimdeki Deniz6 şiiri Necip Fazıl'ın bohem yaşantı dönemindeki şiirlerindendir. Henüz şeyhi Es-seyyit Abdülhakim Arvasi hazretleriyle karşılaşmamıştır.Serseri ama, düşünenbir serseridurumundadır. Uçarıdırama, yine de sonsuzluklacedelleşmektengerikalmamaktadır.

Mezk:ı1r şiirin daha ilk mısralarında sonsuzlugu görmek mümkündür. Bu, denize duyulan hasretin sonsuzlugudur. Boodan hemen sonra''yapraksız, kullanılmış bir takvim"den söz edilmektedir. Yani zaman bitmiştir. Maddeden sonsuzlugakapı aralanmıştır.Bukapıdan "sonsuz bir deniz" olan ahiretegeçişsöz konusudur. "Yana yatmışbir gemi" olan insan bocalayarak deryalarda yitirdigi cenneti, yani ölçülebilen zamanın olmadıgısonsuzluguaramaktadır.Buarayış tasalıve hasretateşiyledolu bir arayıştır."Bir ömür geze geze, takvimdeki denize" yani ebedi hayat olan sonsuzluga varacaktır şair.Busonsuzluğa varış, kavuşma şiirin sonmısralarında açıkbirşekilde zikredilmiştir. Şair, gönlün "kurşun yükünü" tüy gibi hafifleterek bu mahşeri terk edip "denize hicret" eder. Bu hicrette şairinkalbi dünyadan, maddeden çekilmiştir. Ruh bedendenayrılmıştır. Ayrılırkenherşeyigeride, dünyadabırakmıştır.Buşekilde de tüy gibi hafiflemiştir. Denize hicreti hazırlanmıştır. Sonra da bütün hazırlıklar tamamlandıgı için denize/sonsuzluga veya M. Orhan Okay'ıntabiriyle "meçhule ..7 göçmüştür.

Burada ferdin dünyevi olan her şeyi -kurşunyükü- hafifleterek sonsuzluga geçişi anlatılırken halkın durumu da verilmektedir. çünkü Sezai Karakoç'un da

5Mehmet Kaplan;ŞiirTahlilleri 2, Dergiih yay.,İst., 1992, s.74.

6N.Fazı!;Age., s. 220-222.

(3)

...,!!A...Ü~.,-,T,,-!ü!!.r.!!!lıi~ya!!.!t~Al!.r,l!;aswtı!!.Jrm!!!.a!!.!l,I!;aru.I.ı;E:!!;nl~ti!.!Jtü~s!!!.ü ....D~er!.lgi!Sist!..i~S~ayL!.1~16!!.-!iE<!.rz~u!.!.ru!!.!m~2<!!OO!!!1!..-

--=-101-bahsetti~i gibi halk şairleri "ruhun kurtuluş şairleri"dirler.8

Onlar "insanlığın

kaderineu/aşmakiçin kendi kader/eriniha/kınkaderinin içinden geçirerek" ileriye

fırlarlar. Yani bu şairler "omuzlarına insanlığın kaderi yüklenmiş büyük ödev/i/er"dir.

Yine burada ferdin nezdindehalkındurumuşiirformundaanlatılmıştır. Yani bu sonsuzageçiş,birkişinin şahsında halkınsonsuza, maverliya, öteye veya meçhul lilernevarışıdır. "Şairinbeni, ebedi/iğiyineşiirinarmonisinde"denemiştir.9Fert fert bütün toplum bugeçişi yaşayacaktır.

İmanda sonsuzlu~öncesinde birdi~er şiiriolan BuYağmur'a bakalım. Buşiir, Ö. Öztürkmen'e göre "insanıbütündramı ile yakalayan, fakat aynı

zamanda onu metafizik ürpeti/er/e sarsan ve sonsuzluk problemiylebaşbaşa bırakan

Büyük Çi/e 'nin hazırlığı" konumundadır.ıoYazının devamında bu şiirin N. Fazıl'ın

a'rafı olduguna deginilmektedir. Yani N. Fazıl'ın bu şiiri, onun his ve düşünce hayatında deha ile cinnet arasında bocaladı~ı son şiirlerinden birisidir. Çünkü

bundan sonra şeyhi ile tanışacak ve bu uçarılıkta, bohemlikte sonsuzluk durumu yerini imanda, teslimiyette sonsuzluğa bırakacaktır. Ancak bu süreç, Çile şiirine kadar devam ettikten sonra yerini mutlak hakikati bulmuş olmanın huzurunun sonsuzluğunateslim edecektir.

Bu Yağmur şiirinde metafizik ürperti ve bocalamanın hat safhada olduğu söylenebilir. Bu durumun bir gün dinmesi, süki1na ermesidüşünülmektedir.

"Buyağmur, buyağmurbir gün dinince,

Ayna/ar yüzümütanımazo/ur. "

Bunun yanında yukarıda söylediğimiz yargıyı şu mısralar destekler mahiyettedir:

"Buyağmur, kanımı boğanbir iplik,

Buyağmur, delilik vehminden üstün,

Karanlık, kovu/mazdüşünce/erden.

Cin/erin beynimdeyaptığı düğün,

Su/ardan, ses/erden ve gece/erden... "

Şiirin son üç mısrası, özeIlikle buradaki "karanlık" ve "geceler" kelimeleri belirsizi, meçhulü; belirsiz, meçhul diyarı veya rneklinı düşündürmektedir. Bu da tabiatıylahenUztanımlanamamış sonsuzlukla ilgilidirsanıyorum.

Necip Fazıl'ınimandasonsuz/uğageçmeden önceki süreç içerisinde -her ne kadarşeyhiiletanışmış da olsa tereddüt yerini durulmayabırakmadığından- yazdığı

8BekirOğuzbaşaran;Age., s.i78. 9Age.,s.ı79.

(4)

-102- M.A. Arslan: NecipFazıl Kısakürek'İn ŞiirlerindeSonsuzluk

şiirlerinden Yol/ar ve Gökler (1937) adlı şiirinde de ağırlığı sonsuzluk

oluştunnaktadır. Bu sonsuzluk, baştan beri söylediğimiz uçarıhkta sonsuzluk ile

teslimiyette sonsuzlukarasındabir yerdedir. Bunageçişsürecindeki sonsuzluk demek

de mümkündür.

Burada, kendisinde sonsuzluğu sorgulayarak düşünme ve yakarma söz konusudur.

"Ostuste, alt altalar,

Bende göklerveyollar.

Yol/ar nereye gider,

Ve nedüşünürgökler?

Yollar, benivardırm!

Gökler, tutupkaldırm!"

Bu şiirdeki ''yollar'' ve "gökler" kelimeleri insan ve Allah'a racidir. Ve şiirdeki yollar ile göklerarasındaki ilişki, insan ile Allah, mahluk-hlilık ilişkisidir. Yaratılmışlar sonuçta Takvimdeki Deniz'den mahşeriterk ederek ebedı sonsuzluğa göçeceklerdir. Zaten bu şiirdeki "kol kol servilik" kelime grubu mezarlığı/mezarı düşündürmektedir.

Yollar, göklerinsırrını aramaktadır. Buluşmayerleri ise sudur. Bu da,insanın ölünce su ile yıkanmasını ve sonra da kabireşiğinden öte, sonsuz aleme geçişini sezdinnektedir.

Necip Fazıl'daki uçarIlık ve çırpınış sonsuzluğu, teslimiyetteki sonsuzluğa

Çileşiiriilevarmıştır.

Çile şiiri, serseri, bohem ve hafakan durumlarından geçip mutlak hakikatte durulmanın şiiridir. Yine bu şiir, "çetin ve azaph yollardan geçen, her türlü

metafızik buhranları yaşayanbirinsanınmutlak hakikatte kendinibulmuş olmasının

huzurunu getiren birsonsuzluğunsetifonisi"dir.II

"Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,

Gezdirsinboşluğu, ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstUme avCI.

Sanki burnum, değdiburnuna yok 'un,

Kustum, özağzımdan kafatasımı."

(5)

-,,!A,,-.Ü...""T...n...r"'ki...,ya,."I...,A...ra...S."lI....,rm""a,."l"'ar-'-1~E"'ns..,ti..,lü."s,..ü..,D""er:.oog""is...i""Sa,."y""ı~ı6~E""rz""u"",ru...m...2""OO,,,,1~ --.::-ı

03-Şiirin devamındacinnet hali devam ediyor.

"Bir bardak su gibiçalkandıdünya,

SIJndü istikamet,yıkıldı boşluk.

Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk!" Sonra durulmaya varanmısralar:

"Birkanlı şafakta, bana çi! horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bildim seni ey Rab, bilinmezmeşhur!"

Şiirinsonmısralanteslimiyetteki sonsuzluğu açıkça ifade etmektedir. Artık

herşekilN.Fazıl'dayerineoturmuştur. Gözü 'büyüksanatkfu'lık'tadır.Meselesi ise 'sonsuza varmak'tır.

"Sen, bütündalların birleştiğikök;

Biricik meselem, sonsuza varmak. .. "

NecipFazıl'ınsonsuzlukla ilgili bu seyrinde,sırasıyla "uçarılıktasonsuzluk", "imanda sonsuzluk" ve "teslimiyette sonsuzluk"tan sonra son olarak da "sonsuzlukta sonsuzluk"mevcuttıır.

1934 yılında karşılaştığı şeyhinin zatındamutlaksonsuzluğa 1940'lı yıllarda ulaşmışve bu yolu gaye edinerek 'sonsuzlukkervanı'na katılmıştır.

Sonsuzluk Kervam (1952)adlı şiiriile ilgili olarak Yard. Doç. Dr. Hasan Çebi

şöylesöylemektedir:

"Birmürşit olarakbağlandığı şeyhinin zatında,peygambere kadar uzanan

'altun' bir 'si!sile' görür. Bu si!silede sonsuzluğa, Allah 'a giden bir kervan

görünümü tasavvur eder.,,/2

NecipFazıl,buşiirinin daha ilkmısralarında sonsuzlukkervanındakiyer ve konumunu belirtmektedir.

"Sonsuzluk kervam,peşinizdeben,

Oç ayakla seken topal, köpeğim!"

Buradaki kervan, Hz. Peygamber ve onun ümmetidir. Bu kervanın 'sonsuzluk' kelimesiyle tavsif edilmesi gittikleri mekan vesilesiyledir. Onlar, sonsuz olan Allah'a, O'nun cennet-i4l4sınavaran birkervanı oluşturmaktadırlar.N.Fazılda bu nedenle bukervanınbuşekildebir takipçisidir.

(6)

-104- M. A. Arslan: NecipFazı! Kısakürek'inSilrlerinde Sonsuzluk

Şairinsonsuzluga giden bu kervandaki konumu 'topal bir köpek'tir. Yeri ise (en) arka taraftır. N. Fazıl burada kendi ben'ini tahkirlerin tahkiri durumunda venmştir. Kervan, şeyhinekadar gelen altun kol silsilesi Peygamber soyudur. Şair kendisini bu pdk kervanın peşinde bir köpek, hem de topal bir köpek olarak nitelemiştir. Aşırı bir tahkir söz konusudur. Bu da aşırı tevazu ile ben'in yllceltildiginidüşündürmektedir.

NecipFazıl'agöre gerçek hürriyet, iştebu ben'in 'altun kol silsilesi'ne köle olmasıdır. Çünkü 'biricik niyet', 'ölmezi bulmak'tır. Esas yapılıp ele geçirilmesi gerekenler bu silsileninbastıgı,geçtigi yerdedir. Bunlar sonsuzhasattır.

İşte bu sonsuz hasata özlem duyanların yapması gereken iş, bu 'altun kol silsilesi'ninpeşine düşmektir.Sonsuzistirahatg§1ıaancak buşekilde kavuşulabilir.

"Sonsuzlukkervanı, istemem azat!

Kölenizolmakmışgerçek hürriyet.

Ölmezi bulmaksa biricik niyet;

Bastığınızyerde ebedl hasat.

Sonsuzlukkervanı, istemem azat.,,13

Necip Fazıl, madde mistisizmi yerine mdmi mistisizminde yer almıştır. O, materyalizm karşısındaki spritüalist ve ferdiyetçi görüşü benimsemiştir. Çünkü bu görüş "insanı ebedl ve ölümsüz olan ruhuyla" degerlendirmektedir.14 Zaten beyni

'zonk zonk sızlayan' bu mistigi, "sınırlı küçüklükler değil, sınırsız büyüklükler

ilgilendir"miş ve "bunun için bütün meselelerimize 'mutlak olan'ın adesesinden

bak"mıştır.15

Necip Fazıl'ın şiirlerinin öncesi ve sonrası için Sedat Uınran şunları söylemektedir:

"Onunşiiriher türlü mantlk düzeniniyıkanve derin soyutlamalarla birdüş

mantığını gerçekleştiren, dunyasındakidepremleri vekarabasanıarı kaydeden bir

şairin yazdıklarıdır. Kuşkular, sevinçler, korkular enaşırı uçlarınakadar çelişkiler

halindeyaşanmış ve şiirle bir senteze ulaştırılmışlar ve şairine özlediği dengeyi

sağlamışlardır... Son yazdıklarında kaçılmazolan son 'un yaklaştığını hissettiren

dizeleriçoğunluktaydı. Onlardaartıkbizi derinden sarsmak yerine, trajedisine ortak

etmek isteyen ve kaderine tevekku/le boyuneğenbirşairin, tekniğiyetkin, konturları

net, amayırtıcı Çığlığı artıkbiryalvarışa dönüşmüşolan sesini duyuyordul.. ..16

13N.Fazıl;Age., s.63.

14Doç. Dr. Orhan Okay; "Üstad NecipFazıl Kısakürek'in Şiiri",Suffe Kültür SanatYıllığı, Suffe yay.,İst., i984, s.i73.

15Beşir Ayvazoğlu; Defterimde 40 Suret, Ötüken yay.,İst., 1996, s.3 I. 16Sedat Umran;ŞiirdeMetafizik Gerçek,Timaşyay.,İst., 1997, s.87-88.

(7)

....,aA""'.t)""•...ıTU!U!!..lrki!o!.·yL!!a"'-tAa!..!!ra~stı'llr~m~al~a!.!.rl~E!.!!.nsllti!.!:!·tÜ!2·s.!!.U,!,!.DEer"-lOg2isiwşOi!.lauY.ı..ıl~6"-,E~r~zu~ro1!u.l!lmw2~O:!!.Ol~

-=-105-Prof. Dr. Şerif Aktaş'ın da belirttigi gibi Necip Fazıl'ın eserleri kendisinin

"Türk şiirinde 'Ben ve O' arasındaki kalbi diyaloğun en muztarip ve en iyi

temsilcilerinden biriolduğunu"ortayakoymaktadır.17

Necip Fazıl Kısakürek'in şiirleri arasında 'sonsuzluk' temasının işlendigi şiirlerenispetenşunlarda dahil edilebilir:

Atlı(1926),Sayıklama(1927),Neİleri,Ne Geri (1934), Bendedir (1936), Ben (1939), Ta Maveradan (1958), Iraklarda (1959), Sen (1973), Ölümsüzlük

(1973), Allah Derim (1973), Ebedi Taze (1974),BoşDünya (1982), ...

17Şerif Aktaş;"1983 Kültür-SanatSoruşntmıası"na verdi~icevap, Suffe Kültür Sanatyııııgı, Suffe yay.,İsı.,1984,5.289.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).