• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Arş. Gör., Fırat Üniversitesi, İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü; Türkiye Res. Assist., Fırat University, Faculty of Humanities and Social Sciences, Department of English Language and

Literature ntasdelen@firat.edu.tr

ORCID ID: orcid.org / 0000-0001-7548-7851

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi-Journal of Turkish Researches Institute TAED-60, Eylül- September 2017 Erzurum

ISSN-1300-9052

Makale Türü-Article Types Geliş Tarihi-Received Date Kabul Tarihi-Accepted Date Sayfa-Pages DOI- : : : : :

Araştırma Makalesi-Research Article 08.01.2017 13.08.2017 283-294 http://dx.doi.org/10.14222/Turkiyat3709 www.turkiyatjournal.com http://dergipark.gov.tr/ataunitaed This article was checked by iThenticate.

(2)
(3)

Öz

Günümüzde çeviri eylemi çoklu bir değişkene vurgu yapan bir eylemken, çeviribilimde de bu çoklu değişkenler bütününü kapsayacak bir çeviribilim kuramı ihtiyacı her geçen gün daha çok hissedilmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte değişen ‘metin’ tanımı; yazılı göstergelerin yanı sıra sesli, görsel, işitsel, hareketli birçok göstergeyi barındırmaktadır. Günümüze dek ortaya konan ve çoğunlukla yazılı metin çevirileri ile ilgili bakış açılarına son dönemlerde tüm göstergeleri kapsayacak bakış açıları da eklenmektedir. Bu alanda çalışma yapan araştırmacıların bir çoğunluğunun göstergebilim araştırmacıları olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ubaldo Stecconi, göstergebilim araştırmacılarının çalışmalarından hareketle göstergebilimin çeviribilim için uygunluğunu savunan ve tüm göstergeler arası çeviri etkinliğini kapsayan bir model ortaya koymaktadır. Bu çalışma, Ubaldo Stecconi’ nin modeli çerçevesinde Türk edebiyat çoğul dizgesinde önemli bir yere sahip yazarlardan Buket Uzuner’in İstanbullular isimli romanı1 ve Istanbullu ismiyle yayımlanan

İngilizce çevirisi2nin yanı sıra aynı romanın Türkçe

çizgi romanı3 ve İngilizce çevirisi Istanbulians

çizgi romanı4 incelemeyi amaçlamaktadır. Bu

inceleme öncelikle özgün metinler ardından çizgi roman kitaplar Türkçe / İngilizce arasındaki çeviri düzeyinde ve son olarak göstergeler arası, metnin çizgi romana aktarımındaki çeviri eylemi düzeyinde işlenecektir.

Abstract

In today’s world, while translation is an act that underlines multi-variables, each day the necessity for a general translation theory is becoming greater. Changed with the technological developments, the definition of ‘text’ now encompasses several signs including visual, audio and animated ones. Recently, new perspectives are being added to embody the study of all kinds of signs. It wouldn’t be wrong to claim that the scholars studying in this area are mostly semioticians. Influenced by pioneer semioticians, a semiotician and a translation scholar Ubaldo Stecconi puts forward a model encompassing the study of all kinds of signs with the aim of demonstrating the convenience of semiotics to translation. This study aims to evaluate the translations of the book Istanbullular by Buket Uzuner, an important figure in Turkish literary polysystem. The translations include the one done by Kenneth J. Dakan, the Turkish comic book version; Istanbullular and the English comic book version; The Istanbulians. The evaluation will be carried out on three levels, between the novel and its translation, between the Turkish and English comic books and the translation of the novel into comic books on intersemiotic level.

Anahtar Kelimeler: Çeviri, gösterge, çeviri göstergebilimi, kaynak metin, erek metin, göstergeler arası çeviri, Buket Uzuner

Key Words: translation, sign, translation semiotic, source text, target text, intersemiotic translation, Buket Uzuner

1 Kaynak Metin 1 olarak isimlendirilmiştir. 2

Hedef Metin 1 olarak isimlendirilmiştir.

3 Kaynak Metin 2 olarak isimlendirilmiştir. 4 Hedef Metin 2 olarak isimlendirilmiştir.

(4)

Giriş

Çeviri eyleminin, dilsel bir aktarım olmaktan öte bir eylem olduğu, günümüzde kabul edilmiş bir gerçektir. Çeviri eyleminde kültürün, sosyolojinin, felsefenin, psikolojinin, bilişsel etkinliklerin ve daha birçok etkenin bireyde çözülmesiyle ortaya bir ürün; çeviri çıkmaktadır. Bu koşullarda çeviri etkinliğinin ve dolayısıyla çeviribilimin disiplinlerarası doğası, paradigma oluşturma sürecini bir yandan çeşitlendirirken bir yandan da bilim olarak çeviribilimin sınırlarının çizilmesini güçleştirmektedir.

Göstergebilimin temeli Ferdinand de Saussure ’ün gösteren / gösterilen ikiliğine dayanmaktadır. Göstergenin nedensizliğini öne süren Saussure, ‘bütünü belirtmek için ‘gösterge’ sözcüğünün, kavram için ‘gösterilen’ ve işitim imgesi için ‘gösteren’ terimlerinin benimsenmesi’ gerektiğini öne sürmektedir (Saussure, 2001:109). Mehmet Rifat ’ın da belirttiği üzere Ferdinand de Saussure ikiliklerle ilerlerken Charles Sanders Pierce üçlü dizgeler oluşturarak ‘gösterge’ , ‘yorumlayan’ ve ‘nesne’ kavramlarını öne sürer (Rifat, 1992: 21). Göstergebilimin temel kavramları son yıllarda birçok alana olduğu gibi çeviri alanına da uygulanmaya başlanmıştır. Çağdaş Göstergebilim araştırmacılarından Susan Petrilli çeviri ve göstergebilim bağlantısına vurgu yapan araştırmacılar arasındadır. Petrilli gösterme sürecinin kendisinin bir ‘çevirme-yorumlama’ süreci olduğunu ileri sürerek çeviriyi göstergenin özünde temel olan unsurlardan biri olarak görür (Petrilli, 1992:234).

Ubaldo Stecconi, ‘Five Reasons Why Semiotics is Good for Translation Studies’ ve ‘Interpretive Semiotics and Translation Theory: The Semiotic Conditions to Translation’ isimli makalelerinde Umberto Eco’nun bilinen makale ismini ‘Saying Almost The Same

Thing’ –Neredeyse Aynı Şeyi Söylemek- referans olarak almakta ve buradaki ‘neredeyse’

kelimesinin muğlaklığından, çevirinin problematiğine yönelmektedir (Stecconi, 2004a:

16). ‘Neredeyse aynı şeyi söyleyen’ çevirmen için, söz konusu metinleri oluşturan göstergeler çeşitlendikçe, belirtilen ‘neredeyse’ kavramı genişlemektedir. Stecconi, çevirinin bir çeşit semiosis olduğunu öne sürerek, göstergebilimin çeviribilim için uygunluğunu beş başlık altında savunmaktadır (Stecconi, 2004a: 21). Bunlar şu şekildedir:

a) Çeviri göstergebilimi yalnızca dil göstergeleri ile değil tüm göstergelerle ilgili bir kuramdır. b) Göstergebilim çeviri eyleminin merkezi / çekirdeği için uygulanabilir bir model sunar. c) Göstergebilim çevirinin bir ‘aktarım’ olarak tanımlandığı geleneksel bakış açısını yeniden yorumlar. d) Göstergebilim çeviride kayıp ve eşdeğerlilik sorunlarına yeni bir ışık tutar. e) Göstergebilim çeviri üzerinde mantık göstergebilimi uygulamasına olanak sağlar (Stecconi, 2004a: 16-17).

Göstergeler; yorumlayıcı ve nesne arasında aracı konumdadırlar ve bir ‘zemin’ doğrultusunda nesneyi temsil ederler (Stecconi, 2004a: 18). Stecconi, modeli çerçevesinde

çeviri göstergebiliminde, Pierce gibi üçlü bir yapı sunarak, üç varoluşsal karakter belirlemektedir. Bu üç karaktere geçmeden önce Pierce’ın değindiği bir diğer üçlü oluşuma değinmek yerinde olacaktır. Pierce bir başka üçlü düzleminde birincil ikincil ve üçüncül karakterlerden söz eder. Birincil karakter olasılık üzerinde dururken ikincil karakter şimdi olan ve üçüncül karakter olması gerekene odaklanır (Pierce, 1991: 24-25). Stecconi ise birincil düzeyde mantık-göstergebilimsel koşullar ya da bir diğer ismiyle temel, ikincil düzeyde eylemler ve üçüncül düzeyde normlardan bahseder (Stecconi, 2004a: 21-23).

(5)

Çeviri Göstergebilimi Yöntemiyle Buket Uzuner’in İstanbullular Romanı …

aranması, Stecconi ’ye göre çeviri göstergebiliminin sınırlarının çizilmesi için en etkili yöntemdir (Stecconi, 2004b: 4). Stecconi’ nin modelinde kavramlar normlardan

oluşmaktadır ve çeviri normları, bağlı bulundukları kültürün izlerini taşıdıkları için evrensel bir normdan bahsetmek mümkün değildir. Normlar Pierce sınıflandırmasında üçüncül karakterdedirler (Stecconi, 2004b: 6). İkincil karakter olarak tasarlanan eylemler

bireysel çeviri eylemleri fiziksel ve zihinsel güç gerektirirler ve bir ‘problem çözme’ faaliyeti şeklinde gerçekleştirilirler (Stecconi, 2004b: 5). Stecconi, çevirinin birincilliği

olarak tanımladığı temel kavramının da başka bir üçlüden oluştuğunu öne sürmektedir. Bunlar benzerlik, farklılık ve aracılık olarak belirlenmiştir (Stecconi, 2004b: 6).

Stecconi bu üçlü üzerine temellendirdiği modelinin tüm göstergeler düzleminde çeviriye uygulanabileceğini öne sürmektedir. Çevirinin temelini oluşturan bu üç unsurdan ilki olan benzerlik kategorisinde; benzerlikten bahsetmeden çeviriden bahsedilemeyeceği, çevirinin benzerlik üzerine kurulu olduğu ve çeviri göstergebiliminde çevirmenin kaynak metindeki göstergelere benzer göstergeler kurma eylemi gerçekleştirdiği fikirleri temel alınmaktadır. Çeviride bir gösterge nesnesini belirli bir zemin çerçevesinde temsil etmektedir (Stecconi, 2004a: 19). Stecconi’ nin modelinde benzerlik kural koyucu bir

yapıda değildir, aksine insanların çeviriyle uğraştıkça belirlemeleri için bekleyen potansiyeller / olasılıklardır (Stecconi, 2004b: 9). Benzerlik karakteri, eşdeğerlik normlarını

mümkün kılar. Bu bakış açısıyla yaklaşıldığında, çeviri göstergebiliminin eşdeğerlik ve kayıp sorunlarına da yeni bir bakış getirdiği öne sürülebilir. İkinci unsur olan farklılığa gelindiğinde Stecconi, her ne kadar benzerlik temelinde olsa da, çevirinin diğer olmazsa olmaz koşulunu farklılık olarak tanımlamaktadır. Farklılık, semiosferin iki ucundaki kaynak ve hedef arasındaki kıvrımlar yani engeller olarak tanımlanabilir. Çevirmen bu engelleri aşarak kaynak ile hedef arasında bir aracı işlevi görmektedir (Stecconi, 2004b:

10). Geleneksel bakış açısında çevirmen bir kaynaktan hedefe bir şey ‘taşıyan / aktaran / getiren olarak görülür. Stecconi getirmek kavramının çeviriye uygulanabilirliğini tartışır. ‘Mutfaktan bir bardağı salona getirdiğimizde / taşıdığımızda o artık mutfakta değildir.’ şeklindeki önermenin, çeviride metin kaynak dilden hedef dile taşındığında / getirildiğinde / aktarıldığında kaynak dilde varlığını sürdüreceği gerekçesiyle çeviri için kullanılamayacağını savunmaktadır. Bu sebeple çeviri eylemi taşıma / aktarma / getirme eylemi değil, daha çok ‘bir araya getirme’ eylemidir. Üçüncü unsur olan ‘aracılık’, Stecconi’ ye göre çeviri göstergebiliminin üçüncü olmazsa olmaz koşulunu, kaynak ve hedef arasında, başkasının yerine konuşmak / söylemek görevini temsil eder. Çevirmenin başkasının yerine konuşmasının çeviride esas olduğunu belirten Stecconi, bu formülasyonun iki gösterge ve bir farklılıktan ortaya çıktığını vurgular (Stecconi, 2004b: 11).

Buket Uzuner’in İstanbullular romanı, İngilizce çevirisi ve çizgi roman incelemelerinde incelenecek ilk düzey özgün metinler olarak nitelendirilen İstanbullular romanı ve Kenneth J. Dakan tarafından yapılan İngilizce çevirisi olacaktır.

Özgün Metinler Düzeyinde: Kaynak metin 1 – Hedef Metin 1

Metnin ilk basımı 2007 yılında 9. basımı ise 2012 yılında yapılmıştır. Metnin İngilizce çevirisi ise 2008 yılında tek baskı halinde yayımlanmıştır. Farklı kültür, altyapı, etnik gruptan gelen 15 farklı insanı Atatürk Havalimanı’ndaki birkaç saatlik zaman diliminde anlatan romanda bomba tehlikesinden dolayı yapılan anonsla kişilerin hayatları ve

(6)

konumlarının iç sorgulamalar ile aktarıldığı görülmektedir. Kitapta, tuvalet görevlisi bir kadından, şirket CEO’suna, Amerika’dan dönen bir akademisyenden, Karadenizli bir eşcinsele, Kürt bir heykeltıraştan, Yunanlı ve Boğaziçi Üniversite’sindeki bir akademisyene değin uzanan birçok farklı kişiliğe yer verilmiştir. Bu farklı özellikler kişilerin kullandıkları dil özellikleriyle belirginleştirilmiştir. Bu durum metnin farklı bir kültüre / dile çevrilmesini güçleştiren bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Kitabın İngilizce çevirisinde izlenen yöntemin aşağıdaki örneklerde görüldüğü üzere kaynak kültürü önceleyen bir yapıda olduğu gözlemlenmektedir.

Ah kahpe felek ahh… hem de ürkütüyor / Ah the twist of fate, ah…it terrifies me too.( H2:28), To be an Istanbullu, to be of Istanbul (H2:8), divan, the most comfortable seating arrangement in the world ( H2:26), türkü, as much as Turkish folk music (H2:34), Belgin Hanım (H1:14), Beyefendi (H1: 27), Cihangirli, Avrupalı, Asyalı (H1:54) a meyhane, (H1:38),Türk Evi (H1:45).

Bu örneklerde aracı görevindeki çevirmen, kültürler arasındaki farklılığı yansıtırken kelime düzeyindeki farklılık kategorisini görünür kılmayı tercih etmiş, öğeleri açıklama yoluna gitmiştir.

O sırada Baturcan İlyas çarpılmamak için bir Elham okuyordu içinden / Baturcan was silently reciting the first verse of Koran in order not to be struck down(H2:43), Nur içinde yatsın / May he rest in radiance (H2:14), Mekânı cennet olsun / May he rest in peace in the company of angels (H2:20), Toprağı bol olsun / May the earth on his grave be abundant (H1:41), Ahh, ah, sen daha gül, gül de ağzın fiyonk olsun, senin tuzun kuru tabi / You’ve got plenty of money and your salt is dry, so smile away (H1:63).

Cümle düzeyindeki bu örneklerde kaynak kültürdeki farklı öğelerin açıklama yoluyla çevrildiği gözlenmektedir. ‘Elham’ suresinin yerine Kuran’ın ilk suresi, ‘mekânı cennet olsun’ yerine melekler eşliğinde huzur içinde yatsın gibi açıklamaların yanı sıra ‘tuzun kuru’ gibi deyimlerin birebir çevirisine rastlanmaktadır. Bu koşullarda çevirmenin farklılık kategorisini görünür kıldığını, yazarın adına konuşurken, kaynak kültür öğelerini önceleyen bir yaklaşım benimsediği sonucuna ulaşılabilir.

Çizgi Roman Metinler Düzeyinde: Kaynak metin 2 – Hedef Metin 2

Çizgi roman metinler Ayşenur Aksoy tarafından çizilmiş, Deniz Kaptan ve Ülfet Taylı tarafından senaryolaştırılmış, Kenneth J. Dakan tarafından çevrilmiştir. Bu başlık altında kaynak metin 2 olarak değerlendirilse de, Türkçe yazılan çizgi roman metnin aynı zamanda bir hedef metin olduğu göz ardı edilmemelidir. Çizgi romanlar kendi aralarında değerlendirildiğinde, genel olarak izlenen yöntemin romanın ana noktalarının ve çoğunlukla diyaloglar halinde verilen kısımlarının birebir çizgi romana aktarımı olduğu görülmektedir. İlk dikkat çeken nokta ise çeviri çizgi romanın ismidir. H1 olarak nitelendirilen çeviri romanın ismi Istanbullu iken, H2; çizgi romanın ismi Istanbulians şeklindedir. Stecconi’ nin

(7)

Çeviri Göstergebilimi Yöntemiyle Buket Uzuner’in İstanbullular Romanı …

çeviri göstergebilimi modeliyle bu örnekler incelendiğinde bu iki seçenekten biri daha doğru olmaktan ziyade ikisi de farklı bir ‘zemin’ doğrultusunda çevrilmiştir sonucuna ulaşılabilir. Aynı çevirmen ilk çeviride Türkçe bir kelime kullanmayı, ikinci –çizgi roman- olarak yayımlanan çeviride ise İngilizce bir kelimeyi tercih etmiştir. Başlık seçimindeki tercih, iki çeviride benimsenen bakış açılarının da ipucunu vermektedir.

Farklı altyapılardan gelen roman kişileri oldukça farklı söylem özelliklerine sahiptir. Bu söylem özellikleri şu şekilde örneklenebilir: Tijen Derya isimli karakter:

F..k be! Allah belanızı versin yaaa! Her b…k da beni buluyo ya! Bıktım ağbi bıktım sorunlardan, üff be! (K2:100) / F..k! Why does this shit allways happen to me! I’ve had it! (H2:100),

Mehmet Emin Entek:

Açsana kızım şu telefonu for God’s sake.(K2: 29) / Answer the phone for God’s sake (H2:29),

Ayhan:

Hey rahmetli pamuk anacığım, gel de yardım et şu taşçı oğluna kurban (K2:63) / I could sure use your help right now mother (H2:63),

Jak Bey:

Yolcu kurtarma işlemi tamamlanınca, biz havalimanı çalışanlarını da ‘evaküeyt’ edecekler (K2:82) / Airport employees are being evacuated last. (H2:82)

Baturcan:

Allah göstermesin Erol Bey, size bir şey olursa ben ne yaparım, olur mu hiç? (K2:88) / Don’t talk like that. What would I do without you? (H2:88)

Bozuk Türkçe kullanan Rus bir kadın:

Yok valla ağbi benim koca ödeyecek. (K2:32) / I swear my husband is going to pay it. (H2:32)

Rum bir kadın:

Yannis bırak artık şu emosyonelliği, İstanbul artık bize vatan değildir. Kalk gel buraya ela yavruki mu. (K2: 37)

Yannis, stop being so sentimental. Istanbul is not our home anymore. Come to Athens. (H2:37)

Taksici:

Hayat kısa, değmez her ipe sapa. (K2: 54) Life is too short to take buses. (H2:54)

Bu örneklerde, cümlelerinde İngilizce kelimeler kullanan Tijen, Mehmet Emin Entek ve Jak bey, duygu yüklü ve doğu ağzıyla konuşan Ayhan, mesafeli ve saygılı konuşan

(8)

Baturcan, bozuk bir Türkçe kullanan Rus kadın, Rum kökenli bir kadının söylemi ve taksicinin üslubu çeviri metinde standart dil kullanımıyla karşılanmıştır. Örneğin Baturcan herkese karşı saygılı bir barmendir, sevgilisiyle konuşurken bile ona ‘bey’ diye hitap etmektedir. Türk kültürüne has bu özelliğin İngiliz / Amerikan kültüründe bulunmayışı semiosferdeki kıvrımlardan birini oluştururken, kullandığı dilin özellikleri bir başka kıvrımı oluşturmaktadır. Her iki çeviride de (K1-H1 ve K2-H2) aracı konumdaki çevirmen, K1-H1’ de farklılığı vurgulayan tercihler yaparken, K2-H2’de benzerliği öncelemiş ve farklı dil kullanımlarını standartlaştırmayı tercih etmiştir.

Ayrıca; metinde kimi yeniden düzenlemelere rastlandığının altı çizilmelidir. Kaynak metinde üçüncü şahıs kipiyle anlatılan durumlar çeviride ikinci tekil şahıs kipiyle, okuyucuyla birebir konuşma şeklinde kullanılmıştır.

Ancak dikkatle bakanlar, bedeninin yay gibi gergin, ela gözlerinin hüzünlü olduğunu fark edebilir. (K2: 6) / Look more closely; she is tense as a bow, her hazel eyes haunted. (H2:6)

Alem çocuk bu İlyas ya. Şeytan tüyü var oğlanda, yok Baturcan olacak. (K2:72) Just look at him, that barman of mine, İlyas, a.k.a Baturcan. (H2:72)

İkinci örnekte önce oğlan sözcüğünü kullanıp, sonrasında yok Baturcan olacak ifadesinin kullanılması, Türk toplumunda eşcinselliğin henüz tam anlamıyla kabul edilememesinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bir diğer örnek şu şekildedir:

Asıl ilkelliğin çıplaklık olduğunu neden anlamıyorlar, ona şaşıyorum ben (K:57) Why do they equate bare skin with modernity?(H2:57)

Bu örnek başörtülü bir kadın tarafından yapılan öznel bir yorumdur. Çeviride ‘ilkellik’ vurgusunun silindiği görülmektedir. Bu durumda çevirinin kimi noktalarda yumuşatıldığı da ileri sürülebilir.

Bunun yanı sıra kültürel kullanımlar zaman zaman birebir, zaman zaman yakın bir eş deyim ile karşılanmaktadır.

Allahın selamı üzerinize olsun. (K2:60) Allah’s blessing be upon you (H2:60)

Mutlaka bir densiz çıkıp rahmetli Rumdu ama iyi insandı, toprağı bol olsun diyecektir. (K2:76)

Some idiot would say he was Greek-Turkish but he was a good man, may he rest in peace (H2:76)

Bu örneklerden ‘Allah’ın selamı üzerinize olsun’ kalıbı birebir çevrilirken, bir sonraki örnekte ‘toprağı bol olsun’ kalıbı, ‘May he rest in peace’ yani ‘huzur içinde uyusun’ anlamında çevrilmiştir. Dikkat edilecek olursa ‘Toprağı bol olsun’ kullanımının H1’de yani romanın ilk çevirisinde ‘May the earth on his grave be abundant’ (H1:41) olarak çevrildiği görülmektedir. Bu konuya ‘Göstergelerarası Çeviri Düzeyinde’ başlığı altında daha detaylı değinilecektir.

(9)

Çeviri Göstergebilimi Yöntemiyle Buket Uzuner’in İstanbullular Romanı … Göstergelerarası Çeviri Düzeyinde:

Kaynak Metin 1 / Hedef Metin 1 – Kaynak Metin 2 / Hedef Metin 2

Dört eser karşılaştırmalı olarak incelendiğinde K1 ve H1’ den K2 ve H2’ ye yapılan göstergelerarası çeviride, kişilerin tanıtıldığı bölümler bulunmaktadır. Yapısı gereği daha kısa ve öz olan çizgi romanda, romanda yavaş yavaş tanınan kişiler ile ilgili bilgiler okuyucuya giriş kısmında sunulmaktadır. Kullanılan cümleler romanın belirli kısımlarından parçalar halinde aktarılsa da çizgi romanın yine Kenneth J. Dakan tarafından yapılan İngilizce çevirisinin, romanın İngilizce çevirisinden farklılık gösterdiği gözlenmiştir. Bu şartlar altında çizgi roman çevirisinin K1 ve K2’den çeviri yoluyla üretildiği sonucuna ulaşılabilir. Çizgi roman çevirisinin çoğunlukla roman özgün metinden (K1), kimi zaman da çizgi roman kaynak metninden (K2) çevrildiği sonucuna ulaşılmasını öngören örneklere rastlanılmıştır. H2’nin K2’den farklılaştığı yönler şu şekilde örneklenebilir:

İlahi küçük hanım, siz daha gençsiniz. İnsan yaşadıkça, tükürdüğü neleri yalıyor, ah ah! (K1: 7), (K2: 7)

My dear girl, still so young, and with so much ahead of you. The longer we live, the more we experience. Oh the vows we break, the things we spit out, only to lap up later (H1: 9)

My dear girl, surely you realize wows are made to be broken, ah, ahh!(H2: 7)

Bu örnekte, kullanılan Türkçe deyim ‘tükürdüğünü yalamak’ romanın çevirisinde farklılığa yapılan vurgu doğrultusunda çevrilirken, çizgi roman çevirisinde sadeleştirilerek ve kültürel değerinden sıyrılarak benzerliğe yapılan vurgu ile aktarılmıştır.

Dönebilmek için insanın vecde gelmesi şarttır. Coşmak şarttır yani. Ruhu saflıkla coşmayanın deveranı olmaz küçük hanım. (K2: 8)

‘returning’, ‘turning’ and ‘whirling’ are all the same word in our language. To re / turn you must first attain ecstasy and joy’ (H2:8)

‘Dönmek’ kavramından hareketle Belgin’in sufizm düşünceleriyle iç konuşmalarının geçtiği birkaç paragraflık yazı, çizgi romanda resim ile görselleştirilmiştir. Bu özellik Türkçe çizgi romanda ‘deveran’ sözcüğünün geçmesiyle ve İngilizce çizgi romanda özet şekilde Türkçede sema dönmenin de aynı kelimeyle karşılandığı bilgilendirmesinin yanı sıra sema dönen Mevlevilerin resmedilmesiyle iletilmiştir. Bu noktada göstergelerarası çeviride yeniden üretim aşamasında iki metin K1 / H1 ve K2 / H2 arasında semiosferde birçok kıvrımdan söz edilebilir.

Pek güzel adınız ve soyadınız var; asıl önemlisi, adların sahiplerine baht açıklığı, talih getirmesidir. (K1:9), (K2:9)

How propitious! Silver is a noble metal in Turkish Culture, and Belgin means ‘clear, open and pure’ (H1: 9)

Even more importantly a name has the power to bring its owner good fortune.(H2: 15)

(10)

Bu örnek de savı destekler niteliktedir. Türk kültüründe ‘güzel bir gelecek’ anlamında kullanılan ‘baht açıklığı’ deyimi, romanın çevirisinde açıklanırken, çizgi roman bu yaklaşıma yer vermemiştir.

Rahmetli babam hem Öztürkçe hem de modern olduğu için bu güzel, anlamlı soyadını seçmiş bize, Nur içinde yatsın. (K1:17), (K1:9)

My dear late father, may he rest in radiance, chose this family name for us because it was pure Turkish and modern. (H1:9)

My dear late father chose this modern, meaningful surname. (H2:9)

Aynı yaklaşımı bu örnekte de görmek mümkündür. Romanın çevirisinde kaynak odaklı bir farklılığa vurgu yapılırken çizgi romanın çevirisinde detaylara yer verilmemiş, hedef dilde akıcılık hedeflenmiştir.

Bir bira daha alır mıydınız Beyefendi?

Yok hocam hızlı gitmeyeyim, daha birkaç saat buralardayım. (K1:29), (K2:14) Would you like another one beyefendi?

No thanks hodja, I d better take it nice and slow; I ll be here for a couple of more hours… (H1:27)

Can I get you another sir?

Not yet, thanks. I ll be here for another two hours. (H2:14)

Anlamaz olur muyum be delikanlıı! Vay be! Helal olsun sana Baturcan be! Adını sormadan koydukları için isyan ha! (K1: 32), (K2: 15)

Of course I see young man! My word! Good for you Baturcan. Defying those who named you without your consent. (H1: 30)

Oh, I get it allright. Way to go!Defying them all! (H2: 15)

İlk örnekte Ayhan’ın samimi konuşmasında önemli bir öğe olan günlük dilde geçen

hoca kelimesi romanın çevirisinde dilin fonetiğine uygun şekilde verilmiştir. Ayhan’ın

konuşmasındaki özellikler çizgi romanda yer almamış, çevirinin akıcılığı ve benzerlik kategorisi öncelenmiştir. İkinci örnekte de aynı yaklaşımla romanın çevirisinde Ayhan’ın konuşma özelliklerinin aktarılmasına önem verilirken, çizgi romanın çevirisinde daha yalın bir dil kullanımı tercih edilmiştir.

Ama nasıl anlatacağız bunu şu homofobik heriflere ve erkeği dayanak abidesi sanan karılara? (K1: 38), (K2: 18)

But how do you explain that to homofobes and the women who encourage them? (H1: 37)

But how do you explain that to homofobes and the women who encourage them? (H2: 18)

Bu örnekte K1 ve H1’de olmayan bir öğe ‘asalak’ kelimesi, Türkçe çizgi romana eklenmiş ancak çeviride bu öğeye yer verilmemiştir. Bu durumda göstergelerarası çeviri

(11)

Çeviri Göstergebilimi Yöntemiyle Buket Uzuner’in İstanbullular Romanı …

düzeyinde romanda temsil edecek bir gösterge bulunmadığı halde çizgi romana ekleme yapıldığı gözlemlenmiştir.

Belgin Hanımla mutlu olacaksınız inşallah. Aslında yenge sözünü pek sevmem, o nedenle kullanmıyorum. (K1: 58), (K2: 24)

God willing, you will be happy with Belgin Hanım, Ayhan Bey. I don’t go in refering to friends’ wives as ‘sister-in-law’ thats why I didn’t call her yenge Don’t say that Ayhan Bey, you will be happy with Belgin, god willing. I’d call her aunt Belgin but that’s village talk. (H2:24)

Bu son örnekte kız arkadaşlara ya da eşlere erkeklerin arkadaşları tarafından hitap olarak kullanılan ‘yenge’ kelimesi romanın çevirisinde açıklayıcı şekilde anlatılmış ve

‘yenge’ kelimesi kullanılmıştır. Çizgi romanın çevirisinde ise ‘yenge, teyze’ anlamına gelen

aunt kelimesi kullanılmakta ve bunun köy ağzı olduğu dile getirilmektedir. Tüm bu örneklere

dayanarak, çizgi romanın İngilizce çevirisinin iki kaynak metin temelinde oluşturulduğu ve kısmen bağımsız bir yeniden yaratım sürecinden geçtiği sonucuna ulaşılabilir.

Sonuç Gözlemleri

Sonuç olarak K1, üç çeviri işleminde kaynak metin olmayı sürdürmektedir. Bir başka deyişle, Türkçe ve İngilizce çizgi roman (K2 / H2) metinlerine bakılacak olursa, çıkış noktaları olarak aldıkları metnin çoğunlukla –Türkçe çizgi roman kaynak olarak isimlendirildiyse de, aynı zamanda bir çevirinin ürünüdür de- Kaynak 1 olduğu görülmektedir. Bakış açılarındaki farklılık göz önüne alındığında H1’in H2’ye kaynak metin olabileceği sorusunun da bu şekilde olumsuzlandığı görülmektedir.

Türkçe roman (K1) ve çevirisi (H1) ile Türkçe çizgi roman (K2) ve çevirisi (H2) arasındaki bir çeviri eyleminin yanı sıra Türkçe çizgi roman ve İngilizce çizgi roman arasında bir çeviri eylemi tespit edilmiştir. Ancak her bir çeviri eyleminde zemin değiştiği için, izlenilen yöntemler de farklılık göstermiştir. Bu durumda iki eserde çevirmen değişmese de, bu yeni zemin doğrultusunda çizgi roman çevirisinde izlenen yöntem, romanın çevirisinde izlenen yöntemden farklılık göstermektedir. Roman çevirisinde aracı konumundaki çevirmen farklılığa vurgu yaparak kaynak metnin değerlerini öncelerken, çizgi roman çevirisini benzerlik vurgusuyla hedef metnin akıcılığı üzerine yapılandırmıştır. Romandan çizgi romana yapılan göstergelerarası çeviride 600 sayfalık kitabın resimlerden oluşan 125 sayfalık bir çizgi romana çeviri süreci de en kısa şekilde en öz bilgiyi vermek esasına dayanmaktadır. K1 ve K2’den H2’ye yapılan çeviride ise farklılık kategorisinin semiosferdeki birçok kıvrıma işaret ettiği, diller, kültürler ve göstergeler arası bir çeviri etkinliği tespit edilmiştir. Bu göstergelerarası boyutta çevirmenin, ilk çeviriden farklı bir amaç ile hedef dilde akıcılığı önceleyip farklı bir çeviri metin ürettiği sonucuna ulaşılmıştır.

(12)

Kaynaklar

Petrilli, Susan. (1992). “Translation, Semiotics and Ideology”. TTR: traduction,

terminologie, rédaction, 5(1), 233-264.

Pierce, Charles Sanders. (1991). Pierce on Signs. London: North Carolina Press. Rifat, Mehmet.(1992). Göstergebilimin ABC’si. İstanbul: Simavi Yayınları.

Saussure, de Ferdinand. (2001). Genel Dilbilim Dersleri (çev. Berke Vardar). İstanbul: Multilingual Yayınları.

Stecconi, Ubaldo. (2004a). Five Reasons Why Semiotics is good for Translation Studies. Doubts and Directions in Translation Studies. Lisbon: John Benjamin Publishing.

15-26.

Stecconi, Ubaldo. (2004b). Interpretive Semiotics and Translation Theory: The Semiotic

Conditions to Translation. Semiotica 150- ¼. Walter de Gruyter. 1-19. Uzuner, Buket. (2007). İstanbullular. İstanbul: Everest Yayınları,

Uzuner, Buket. (2008). Istanbullu. (çev. Kenneth J. Dakan) İstanbul: Everest Yayınları. Uzuner, Buket. (2010). İstanbullular: Çizgi roman. İstanbul: Everest Yayınları.

Uzuner, Buket. (2010). Istanbulians: Graphic novel. (çev. Kenneth J. Dakan). İstanbul: Everest Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).