• Sonuç bulunamadı

Aziz Nesin ve Tului Sönmez

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Aziz Nesin ve Tului Sönmez"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR*y-.. ■

<

Prof. Dr. SÜMER GÜREL

7

77 SI-'vir)

Aziz Nesin ve Tului Sönmez

Ne ilginç raslantıdır ki (takdir-i ilahi desem ruhları tedirgin olabilir!) iki ‘dört başı mamur’ laik Türk ay­ dını aynı gün (hatta aynı saatlerde) bu dünyadan gö­ çüverdiler. Aziz Nesin usta dünyaca ünlü, özellikle gülmece (mizah) yazını dünyasında, ölmeden önce değeri (gerçek aydınlarca) bilinmiş olduğundan ar­ dından layık olduğu yazılar yazılmaktadır, yazılacak­ tır...

Ancak Tului Sönmez ağabeyimiz, bizim kuşağın, özellikle de (kendisi hukuk uzmanı olmasına karşın) mimar ve kent plancılarının sevdiği ve saydığı bir ki­ şiydi. Şu geçmiş zaman eki ‘id i’yi kullanırken duy­ du ğum üzüntüyü ve şimdiden başlayan özlemi tüm sevenlerinin paylaştığına inanıyorum.

Kimdi Tului Sönmez? Okurlara onu biraz olsun ta­ nıtmak amacıyla bu yazıyı kaleme aldım. Özellikle onu tanıyamamış, ama gerçek bir aydında bulun­ ması gereken niteliklere (demokrat- barışsever, hoş­ görülü, önyargısız, laik, insancıl vb.) saygılı olanla- nn tanımaları kanımca önemlidir.

Fakat bu biçimsel tanıtıma geçmeden önce Aziz Nesin ile (ölümü, birlikte kucaklamaları gibi) bir baş­ ka benzerliğine değinmek isterim: Tului Sönmez’in mizah gücü...

Cum huriyetin son kitap ekinde (6 Temmuz 1995) Tului Sönmez’in ‘Nefesler’ adlı yeni çıkan eserine iliş kin bir tanıtım yazısı yayımlandı. Bakınız, söz konu­ su yazıyı kaleme alan Sayın Mehmet Zaman Saç- lıoğlu, neler yazıyor Tului Sönmez için:

“Dikkatli Cumhuriyet okurlarının, Tului Sönmez adını, başta İstanbul’da toprak talanı ve çarpık kent idŞme konusunda olmak üzere yazdığı birçok yazı­ dan anımsayacağından eminim. Hukuk bilgisini ay din tavrıyla, bilimsel düşünce yöntemiyle birleştir - miş, ülkesindeki çarpıklıkları her fırsatta dile geti­ ren, bu çarpıklıklara karşı savaşımda hep önde olan bir gönül adamıdırTului Sönmez. Okur, düşünür ya­ zar, sever, içer, kızar, küfreder. İyilerin hepsine dost, kötülerin hepsine düşman, bir masal adamı gibi­ dir..."

Tanıtım yazısının başlığını da ‘Çağdaş Eşref’ ola­ rak seçmiş Sayın Saçlıoğlu? ‘Nefesler’i okuyunca pek uygun bir başlık olduğu hemen görülüveriyor doğrusu.

Belki bu saygı duruşu burada da n oktalanabildi. Ama onu tanımayı sürdürelim...

Asker çocuğu olan Tului Sönmez, 1925 yılında Sa­ rıkamış’ta doğdu. Beş yaşında iken ailesi İstanbul’a gelince ilkokuldan başlayarak 1945’te Galatasaray Lisesi’ni, 1949 yılında da Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Anımsamak istemediği bir serbest avukatlık döne­ mi ve askerlik hizmeti sonrası 1960’ların ortalarında kendisini imar ve İskân Bakanlığı’nda görüyoruz. 1970’lerin ortalannda ‘Toprak ve Tanm Reformu ’ sü­ recinde müsteşarlık, hukuk danışmanlığı yaptı, da­ ha sonra da rahmetli Vedat Dalokay’ın Ankara Be­ lediye Başkanlığı sırasında özel hukuk müşaviri ol­ du. Sayın Bilsay Kuruç’un müsteşarlığı döneminde başladığı DPT’deki müsteşar danışmanlığı görevin­ den 1980’de emekli olarak İstanbul’a göçtü. Anka­ ra yıllarında ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölü- m ü’nde, planlama hukuk ve mevzuatına ilişkin ko­ nularda başlattığı hocalığını, 1990 sonrası İstan­ bul’da Mimar Sinan Üni versitesi Şehir ve Bölge Plan­ lama Bölümü’nde sürdürdü. Bu satırların yazarı ken­ disini 1960’ların imar ve İskân Bakanlığı dönem in­ den yüzeysel de olsa tanımakla birlikte, asıl nitelik­ lerini şu son yıllarda aynı bölümde çalışırken keşfet­ miş ve hayranlığı giderek artmıştır. Zarif eşi Bilgeç

hemşiremizin Cumhuriyet’ te yayımlanan ilanında belirttiği gibi dostları onu 8 temmuz cumartesi günü öğle namazından sonra Erenköy Galip Paşa Cami- si’nden uğurladılar. Dost Cevat Çapan’a ‘ölüm ha­ beri bana iletildiği akşam birkaç dost ile ruhuna say­ gı duruşu olarak kadeh kaldırdığımızı, bunun da Tu­ lui Ağabeyimizin ruhunu şâd ettiğine inandığımızı'

söylediğimde Çapan’ın anılara uzandığını gözledi­ ğim gözlerinde onaylayan bir gülümseme vardı. İş­ te ancak bu kadan gelebiliyor elimizden...

Aziz Nesin ile benzerlikleri olduğu gibi yakın dost­ lukları da olduğunu yine cenaze töreni sırasında öğ renmiş oldum. Öyle ki ağabeyinin ölüm haberini ilet mek için Aziz Nesin’i arayan kardeşi Yavuz Sönmez,

sonunda Çeşme’de olduğunu, ancak bir yürek sıkın­ tı sı ile otele gittiğini öğrenince vazgeçmiş haberi ilet mekten. İşte bu yazının başında ‘raslantı’ olarak ni­ telediğim tüm bunlardı.

Bu aydınlanma erlerinin ışıklar içinde olacakları kuşkusuzdur. Aziz Nesin mezarının bilinmesini iste­ memiş; rind ağabeyimiz Tului Sönmez için de ge- çerfidir bu bir bakıma. Zaten biz onlan gönüllerimi­ ze gömmedik mi?

Referanslar

Benzer Belgeler

değer bulunan Süheyl Ünver'e 1 mil­ yon liralık parasal ödülü ön ü -,. müzdeki günlerde d ü zen len ip cek bir törenle v erilecek

nazesi Çarşam ba günü Şişli ca-“ miinde öğle namazı kılındıktan sonra gazetemize getirilecek ve burada kendisine son saygı du­ ruşu yapıldıktan sonra

Hat­ tâ, (Resimli Kitabın) bir fotoğrafçısının elinden makinesini bile aldılar. Fakat ben işi bir çalımına getirdim. Bir ağaca tırmandım istediğim gibi

bfl- * “ ■ hassa roman, hikâye dışında •debiyat üzerine İleri sürülmüş ö - klrlerin, terüddleria kitap halinde pek az müşteri buluşa bir çok

Bu çalışmada; orta tabakada okume yerine kızılağaç yada kayın kaplama kullanılması durumunda okume kontrplakların bazı özelliklerindeki değişmeler ile

doğmuş, Bahriye mek­ tebinden mülâzım ola­ rak çıkmış, sonra İs­ tanbul Sanayii Nefise Mektebini de

a) Öncelikle Nur suresi 35. Eğer Allah, zatı itibariyle nur olsaydıbu izafetin bir faydası olmazdı. b) Eğer Allah'ın göklerin ve yerin nuru olması, hissedilen

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın temel ilkelerine yan çi­ zen zamanın devletlilerini kırk sekiz yıl önce bu sa­ tırlarla uyaran Aybar’a verilen ödül, Zincirli Hürriyet’i