651
03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
KAMU ÇALIŞANLARININ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ FARKINDALIKLARININ BELİRLENMESİ: ADANA İLİ ÖRNEĞİ
DETERMINATION OF OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY AWARENESS OF PUBLIC EMPLOYEES: A CASE STUDY OF ADANA PROVINCE
Ö. Kılıç 1,* , Ş. Çelik 2
1Çukurova Üniversitesi, Maden Mühendisliği Bölümü
(*Sorumlu yazar: zenkilic@cu.edu.tr)
2Çukurova Üniversitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü
ÖZET
Bu çalışmada, kamu kurumlarında çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilgi, tutum ve davranışları incelenmiştir. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği algı düzeylerinin; cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek gibi demografik değişkenlerle anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği ve işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin yeterli olup olmadığı araştırılmıştır. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu tüm çalışanları kapsadığı için tek bir meslekle sınırlı kalmayıp; inşaat mühendisinden doktora, hâkimden temizlik işçisine kadar birçok meslek grubuna anket uygulanmıştır. Meslekler, mavi yaka ve beyaz yaka olarak iki grupta incelenmiş, böylelikle üzerinde çok fazla akademik çalışma yapılmayan mavi yakalılar hakkında da bilgi sahibi olunmaya çalışılmıştır. Anketler, Haziran-Kasım 2018 tarihleri arasında Adana’da bulunan çeşitli kamu kurumlarında çalışanlara yüz yüze uygulanmış ve sonuçlar SPSS 20 programıyla analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre: kamu çalışanlarından, 6331 sayılı kanundan haberdar olmayanların oranının azımsanmayacak derecede olduğu, genel kanının aksine iş sağlığı ve güvenliği kurallarına hassasiyetin erkeklerde kadınlardan, mavi yakalılarda beyaz yakalılardan daha fazla olduğu ve işyerlerinde verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin yeterli olmadığı görülmüştür.
Anahtar Sözcükler: 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu, iş sağlığı ve güvenliği
eğitimi, kamu kurumu, mavi yakalı-beyaz yakalı çalışanlar
ABSTRACT
In this study, the knowledge, attitudes and behaviors of employees working in public institutions towards occupational health and safety are examined. This research was conducted on whether the occupational health and safety perception levels of the employees show a significant difference with demographic variables such as gender, age, education level, and occupation and also whether occupational health and safety training taken in a workplace is sufficient or not. As the occupational health and safety law no. 6331 covers all employees and it is not restricted to a single occupation, the survey was applie
652
International Symposium On Occupational Health And Safety In Mining’2019 03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
to many occupational groups including from civil engineer to doctor, from judge to cleaning worker. The professions were examined in two groups named as blue collar and white collar. Thus, more information gained from the blue-collar workers who are not considered by previous academic studies. The surveys were conducted one-to-one with the employees working in various public enterprises in Adana between June-November 2018 and the obtained findings were analyzed using SPSS 20. According to the results: it was determined that the ratio of public employees, who are not aware of the Law no.6331, was in the substantial level. The sensitivities on the occupational health and safety rules were found to be higher in males than females and also higher in blue-collars than in white-collars. It was observed that occupational health and safety training in workplaces were determined to be insufficient.
Keywords: Law no.6331 occupational health and safety, occupational health and
safety training, public institution, blue collar-white collar employees
GİRİŞ
30.06.2012 tarihinde çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık, güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir. Bu kanunla, belirtilen istisnalar hariç kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın tüm çalışanlar kapsam içerisine alınmıştır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, tüm çalışanları kapsaması açısından oldukça önemlidir. Böylece ülke çapında tüm çalışanlar kanuni statülerine bakılmadan iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin kapsamına girmiştir ve sağlıklı, güvenli bir ortamda çalışma hakkı toplumun tamamına yayılmıştır. Bu gelişme ile kamu kurumları da İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun getirdiği kurallara uymalı ve kamu işyerlerinde de sağlık ve güvenlik ön planda olmalıdır. Kamu kurumları diğer sektörlere örnek teşkil ediyor olmaları açısından iş sağlığı ve güvenliğinde öncü olmalı ve güvenlik kültürünü muhatabı olan tüm taraflara yaymalıdır (ÇSGB ve İSGGM, 2015). Güvenlik kültürünün yayılması eğitimle mümkündür. Genel olarak iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin amacı; işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı temin etmek, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak, çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli tedbirleri öğretmek ve iş sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun davranışlar kazandırmaktır (Aydın vd., 2013).
Eğitim, hayat boyu devam eden, özünde bilgi, beceri ve davranış kazanımları yer alan bir süreçtir. Bu nedenle teknolojideki hızlı gelişmeler ve yasal mevzuattaki değişimler, İSG alanındaki bilgilerin de güncellenmesini gerektirmekte ve eğitimin sürekliliğini zorunlu kılmaktadır. Yönetmelikte de değişik dönemlerde farklı içerikteki eğitimlerin verilmesi, değişen ve yeni ortaya çıkan risklere uygun olarak yenilenmesi ve gerektiğinde periyodik olarak tekrarlanması hükmüne yer
653
03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
verilmiştir. Eğitim faaliyetlerine ayrılan zamanın ve parasal kaynağın artışı, 2002– 2006 İSG stratejisinde ortaya konulan hedefleri gerçekleştirmede başarılı olunmasını sağlamış ve iş kazalarında %17 oranında bir düşüş gerçekleşmiştir. 2008 yılında 18.si yapılan İSG Dünya Kongresi’nde işçilerin eğitim eksikliği vurgulanarak, 2007 yılındaki iş kazaları içinde ölüm vakalarının %20’sinin bilgisizlikten kaynaklandığı ifade edilmiştir (Kılkış ve Demir, 2012).
Bu çalışmada, kamu kurumlarında çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilgi, tutum ve davranışları incelenmiştir. Çalışma, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği algı düzeylerinin cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek gibi demografik değişkenlerle anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği ve işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin yeterli olup olmadığının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Literatür incelemesinde, iş sağlığı ve güvenliği farkındalıklarının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmaların genellikle özel sektörde ve kısıtlı mesleklerle yapıldığı görülmüş, daha kapsamlı sonuçlar elde etmek için, kamuda ve çok çeşitli meslek gruplarıyla anket yapılmaya karar verilmiştir. Bu nedenle alanında uzman akademisyenlerle birlikte anket formu hazırlanmıştır.
YÖNTEM
Araştırma, Adana’da çeşitli kamu kurumlarında çalışan personeller üzerinde gerçekleştirilmiştir. 6331 sayılı kanun, kamudaki tüm çalışanları kapsadığı için anketler, işçi, memur ayırt etmeden herkese uygulanmıştır. Sadece belli meslek grubunda olanların değil, kamudaki tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliği farkındalığının ölçülebilmesi için mühendis, doktor, itfaiye eri, makinist gibi pek çok meslek grubuna ulaşılmaya çalışılmıştır. Anketler, yüz yüze görüşme şeklinde Haziran-Kasım 2018 tarihleri arasında, Adana’da bulunan belediye, hastane, adliye gibi toplam 9 kamu kurumunda uygulanmıştır. Kamu kurumlarının farklı sektörlerde olmasına önem verilmiş, üniversiteden alınan izin yazısı ile birlikte kurumlara başvurulmuş ve izin alınan kurumlarda anketler çalışanlara dağıtılmıştır. Meslekler, mavi yaka ve beyaz yaka olarak iki grupta incelenmiş, üzerinde çok fazla akademik çalışma yapılmayan mavi yakalılar hakkında da bilgi sahibi olunmaya çalışılmıştır. Anketin giriş kısmında yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, meslek gibi demografik sorular, sonraki kısımda ise çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilgi, tutum ve davranışlarını ortaya çıkaracak sorular sorulmuştur. Araştırmanın güvenilirliği açısından tam doldurulmayan, rastgele doldurulan anketler incelemeye alınmamış, geçerli 535 anketin veri girişi yapılmış, toplanan veriler SPSS 20 programından yararlanılarak analiz edilmiştir. Analizde frekans dağılımı, ki kare testi gibi istatistiksel yöntemler kullanılmıştır. ‘p<0.05’ değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Ankete katılan 535 kişiden 215’i kadın (%40), 320’si erkektir (%60). 158 kişi mavi yakalı (%30), 377 kişi ise beyaz yakalıdır (%70). 18-25 yaş aralığında 45 kişi, 26-33 yaş aralığında 166 kişi, 34-41 yaş aralığında131 kişi, 42-49 yaş aralığında
654
International Symposium On Occupational Health And Safety In Mining’2019 03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
122 kişi, 50+ yaş aralığında 70 kişi bulunmaktadır(Şekil 1).
Şekil 1. Ankete katılanların yaş gruplarına göre dağılımı
İlkokul mezunu olanlar 9 kişi, ortaokul mezunu olanlar 21 kişi, lise mezunu olanlar 118 kişi, ön lisans mezunu olanlar 103 kişi, lisans mezunu olanlar 205 kişi, yüksek lisans mezunu olanlar 74 kişi, doktora mezunu olanlar 5 kişidir (Şekil 2).
Şekil 2. Ankete katılanların eğitim düzeylerine göre dağılımı
BULGULAR
Kanun hakkında bilgi sahibi olduklarını söyleyenlerin oranı mavi yakalılarda %63, beyaz yakalılarda %72dir. Evet diyenlerin oranı beyaz yakalılarda %9 fazladır (p=0.037). Beyaz yakalılar mavi yakalılara oranla 6331 sayılı ‘iş sağlığı ve güvenliği kanunu’ hakkında daha fazla bilgi sahibidir (Şekil 3).
655
03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
Şekil 3. ‘6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu hakkında bilginiz var mı?’ sorusuna verilen cevapların mesleklere göre dağılımı
Beyaz yakalıların kanun hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarının nedeni eğitim düzeylerinin, mavi yakalılara oranla yüksek olması ile açıklanabilir (Şekil 4).
Şekil 4. Meslek gruplarının eğitim düzeyi dağılımı
Genel ortalamaya bakacak olursak çalışanların %70’i kanunu bildiğini söylese de, %30 gibi azımsanmayacak bir oranda kanun hakkında fikir sahibi olmayan çalışanlar vardır. Kanunun bilinirliği, alınan İSG eğitimiyle %40’lık bir fark oluşturmuş, yaklaşık 2 katına çıkmıştır. Bu açıdan alınan eğitimin kanun hakkında farkındalığı yüksek oranda arttırdığı söylenebilir (p=0.000) (Şekil 5).
656
International Symposium On Occupational Health And Safety In Mining’2019 03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
Şekil 5. ‘6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu hakkında bilginiz var mı?’ sorusuna verilen cevapların İSG eğitimi alınıp alınmamış olmasına göre dağılımı
Kurallara hassasiyet gösterenlerin oranı kadınlarda %74 erkeklerde %83 tür. %9’luk farkla erkeklerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha hassas oldukları ortaya çıkmıştır (p=0.009) (Şekil 6).
Şekil 6. ‘Çalıştığınız kurumda iş sağlığı ve güvenliği kurallarına gereken hassasiyeti gösteriyor musunuz?’ sorusuna verilen cevapların cinsiyete göre dağılımı Mavi yakalılarda evet diyenler %83 iken beyaz yakalılar %78 oranında evet demiştir. Mavi yakalılar %5 oranında kurallara daha fazla uymaktadır (Şekil 7).
657
03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
Şekil 7. ‘Çalıştığınız kurumda iş sağlığı ve güvenliği kurallarına gereken hassasiyeti gösteriyor musunuz?’ sorusuna verilen cevapların mesleklere göre dağılımı Alınan İSG eğitimi %16’lık farkla hassasiyeti arttırmıştır (p=0.000). Genel ortalamada ise çalışanların %79’u hassas, %21’i değildir. %21 oranında hayır diyenler kurallara dikkat etmeyenlerdir. Yani yaklaşık 5 çalışandan 1’i iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymamaktadır. Bu da iş güvenliği açısından büyük bir risktir (Şekil 8).
Şekil 8. ‘Çalıştığınız kurumda iş sağlığı ve güvenliği kurallarına gereken hassasiyeti gösteriyor musunuz?’ sorusuna verilen cevapların İSG eğitimi alınıp alınmamış
olmasına göre dağılımı
Kadınların %5’i, erkeklerin %10’u iş kazası geçirdiğini söylemiştir. Erkekler 2 kat oranında daha fazla kazaya maruz kalmıştır (p=0.031). Kadınların kaza oranının erkeklerden düşük çıkmasının nedeni genelde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmamaları olabilir (Şekil 9).
83% 78% 79%
17% 22% 21%
0% 50% 100%
mavi yaka beyaz yaka total
evet hayır 84% 68% 79% 16% 32% 21% 0% 50% 100%
isg eğitimi alanlar isg eğitimi almayanlar total
658
International Symposium On Occupational Health And Safety In Mining’2019 03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
Şekil 9. ‘İş kazası geçirdiniz mi?’ sorusuna verilen cevapların cinsiyete göre dağılımı
En fazla iş kazasına maruz kalınan yaş aralığı %20 ile 50 yaş ve üstü çıkmıştır (p=0.001). Bunun nedeni yaşlılıkla beraber gözlerin görme, kulakların işitme yetisinin azalması, algılama ve tepki vermede zorluklar ve kas gücünü kullanabilme kapasitesinin 50-60 yaş aralığında önemli ölçüde düşüş göstermesi olabilir (Şekil 10).
Şekil 10. ‘İş kazası geçirdiniz mi?’ sorusuna verilen cevapların yaş gruplarına göre dağılımı
SONUÇLAR
İş kazaları yaşayanlar daha çok mavi yakalılardır. İş yaşamının vazgeçilmezleri olan beyaz ve mavi yaka çalışanlar arasında iş sağlığı ve güvenliği kanunu açısından herhangi bir fark yoktur. Mavi yaka işçi sınıfı, beyaz yaka ise ofis çalışanı olarak bilinmektedir. Beyaz yakalılar beden gücü değil daha çok zihin gücüyle, masa başı çalışmakta, memurdan yönetici pozisyonuna kadar geniş bir grup bu kapsam
659
03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
içinde yer almaktadır. El emeğine dayanmayan işlerde çalışan beyaz yakalılar, daha çok idari işler ve araştırma geliştirme işlerinde faaliyet göstermektedir. Mavi yakalılar, beden gücüyle çalışan işçilerden oluşmaktadır. Bu işçiler mal veya hizmet üretimi yapan bir işletmede, arazide, sahada veya üretim tezgâhı başında birebir emek sarf ederler (Kariyer.net, 2019). Bu nedenle iş kazası ve meslek hastalığı geçirme riskleri beyaz yakalılardan çok daha fazladır.
Anketlerden elde edilen istatistiksel sonuçlara göre: 6331 sayılı ‘iş sağlığı ve güvenliği kanunu’ hakkında beyaz yakalılar mavi yakalılara göre daha fazla bilgi sahibidir. Sebebi beyaz yakalıların eğitim düzeyinin yüksekliği olabilir. Her 10 çalışandan 3’ü kanundan haberdar değildir. Alınan İSG eğitimi kanunun bilinirliğini yaklaşık 2 katına çıkarmıştır.
‘İş sağlığı ve güvenliği kurallarına erkekler kadınlardan, mavi yakalılar beyaz yakalılardan, düşük eğitim düzeyindekiler yüksek eğitim düzeyindekilerden daha fazla uymaktadır. Bu nedenlerle mavi yakalılar ve beyaz yakalıların iş kazası geçirme oranları birbirine yakın çıkmıştır. Yaklaşık 5 çalışandan 1’i kurallara uymamaktadır. Eğitim, kurallara uyma oranını arttırmıştır.
MESS’e üye işyerleri ve SGK’nın verilerine göre kadın çalışanların erkeklere göre hem oransal hem de sayısal olarak daha az iş kazasına uğradıkları görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri kadınların genelde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmamalarıdır. Anket sonuçlarında da benzer sonuçlar ortaya çıkmış, kadınların %5’i, erkeklerin %10’u iş kazası geçirdiğini belirtmiştir. Tüm çalışanlarda iş kazası geçirme oranı ise %8’dir.
Ülkemizde çalışanların yaşı ve iş kazaları arasındaki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar, genellikle genç işçilerin yaşlı işçilere göre daha fazla iş kazasına uğradığını ortaya koymuştur. SGK verileri de bunu desteklemektedir. Bu durum, yaşlı işçilerin çalıştıkları işte tecrübe kazanmış olmalarıyla açıklansa da, yaşlı işçilerin zamana karşı yapılan çalışmalarda, hızlı el becerisi gerektiren işlerde gençlere göre daha fazla kazaya maruz kaldıkları da bilinmektedir. Yaşlılıkla birlikte kişilerde meydana gelen biyolojik değişikliklerin yanı sıra; düşünme, algılama, tepki verme, öğrenme, sorunlara çözüm bulma gibi konularda olumsuz değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Yaşlanmaya bağlı olarak çalışanların görme yetisinin zayıflaması, kulaklarının iyi işitmemesi ve çalışmaya uyum sağlayamamaları da daha çok kazaya maruz kalmalarına neden olabilmektedir (Camkurt, 2013). Bunlara paralel olarak anket sonuçlarına göre, en fazla iş kazasına maruz kalan çalışanların yaş aralığı %20’lik oranla 50 yaş ve üstüdür.
Eğitim; bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istenilen yönde, eğitimin amaçlarına uygun değişim meydana getirme sürecidir. Yani, eğitim bir süreçtir. Eğitim sürecinde bireyin davranışlarının istenilen yönde değiştirilmesi
660
International Symposium On Occupational Health And Safety In Mining’2019 03-04 Ekim 2019 Adana/TÜRKİYE I 03-04 October 2019 Adana/TURKEY
amaçlanmaktadır. İş görenlerin güvenli davranışlar sergileyebilmesi, dolayısıyla da kazaların azaltılması ve daha verimli çalışabilmeleri için eğitim şarttır (Demirbilek, 2005). Öğrenme; davranışta kalıcı izli değişimin olmasıdır. Bu nedenle eğitimler, çalışanda olumlu davranış değişikliği oluşturana kadar devam etmelidir. Çalışanların ihtiyacı olan konular seçilmeli, teorik bilginin yanında uygulamalı eğitim de verilmeli, eğitimin niteliği ve görselliği arttırılmalıdır. Eğitim kitaplarında da sıkça karşılaştığımız, yapılan bir araştırmaya göre insanlar; okuduklarının %10’unu, işittiklerinin %20’sini, gördüklerinin %30’unu, görüp işittiklerinin %50’sini, söylediklerinin %70’ini, yapıp söylediklerinin de %90’ını hatırlamaktadırlar. Edinilen bilgiler görsellikle ve uygulamayla birleşince akılda kalma oranı artmaktadır.
Çalışmadan elde edilen sonuçlar, Adana iline özel olup, çıkarılabilecek genel sonuç: kamu kurumlarında verilen eğitimin yeterli olmadığı ve iş güvenliği kültürünün tam oluşmadığıdır. Güvenlik kültürü, güvenliği bir yaşam biçimi ve bir öncelik haline getirmektir (Dunya.com, 2019). İnsan davranışının (daha özelde farkındalığın), içinde yaşanılan kültür ile sıkı bir ilişki içerisinde olduğu unutulmamalıdır. İş güvenliği kültürünün iyi düzeyde olduğu ülkelerde iş kazası oranlarının çok düşük seviyelerde olduğu bilinmektedir (Dursun ve Keser, 2014). Bu nedenle çalışma hayatında iş güvenliği kültürünün tesis edilmesi oldukça önemlidir.
KAYNAKLAR
Aydın, U., Karaca, N.G., Özgüler, V.C. ve Karaca, E. (2013). İş sağlığı ve güvenliği eğitiminin iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesindeki rolü. Çimento İşveren Dergisi, 27, 4.
Camkurt, M.Z. (2013). Çalışanların kişisel özelliklerinin iş kazalarının meydana gelmesi üzerindeki etkisi. TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi, 24, 6 / 25, 1-2. ÇSGB İSGGM (2015). Kamuda iş sağlığı ve güvenliği (6331 Sayılı İSG Kanununun
Kamuda Uygulanması).
Demirbilek, T. (2005). İş güvenliği kültürü. Dokuz Eylül Yayınları.
Dunya.com (2019) ‘‘https://www.dunya.com/kose-yazisi/guvenlik-kulturu/340498’’adresinden erişildi. Erişim Tarihi:15.07.2019.
Dursun, S. ve Keser, A. (2014). İş güvenliği farkındalığı ve iş güvenliği davranışları arasındaki ilişkilerin araştırılması: Uygulamalı bir araştırma. Çalışma İlişkileri Dergisi, 5, 2.
Kariyer.net (2019) ‘‘https://www.kariyer.net/kariyer-rehberi/is-yasamina-giris-nedir-bu-beyaz-ve-mavi-yaka-dedikleri/’’ adresinden erişildi. Erişim Tarihi:10.05.2019.
Kılkış, İ. ve Demir, S. (2012). İşverenin iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verme yükümlülüğü üzerine bir inceleme. Çalışma İlişkileri Dergisi, 3, 1.