• Sonuç bulunamadı

Trabzon’da fethi kabir otopsileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trabzon’da fethi kabir otopsileri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adli Tıp Dergisi 2009; 23(2): 11-17

Journal of Forensic Medicine

TRABZON’DA FETHİ KABİR OTOPSİLERİ

Yrd. Doç. Dr. İsmail BİRİNCİOĞLU1,2, Yrd. Doç. Dr. Nurşen TURAN1, Uz. Dr. Hacer YAŞAR TEKE3

1

Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Trabzon

2

Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanlığı, Trabzon

3

Adli Tıp Kurumu Ordu Şube Müdürlüğü, Ordu

Özet

Mahkeme kararları sonrası mezar açılarak ölülerin incelenmesi “Fethi Kabir” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmanın amacı bölgemizde fethi kabir işlemi sonrası otopsisi yapılan olgular incelenerek bu konudaki eksiklik ve aksaklıkların ortaya konması ve literatür eşliğinde tartışılmasıdır. Trabzon Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesine 1998-2007 yılları arasında fethi kabir işlemi sonrası otopsi yapılan 73 olgunun otopsi raporları ve fethi kabir tutanakları retrospektif olarak değerlendirildi. Bu değerlendirmede olguların yaş, cinsiyet, mezar açılma nedenleri, mezarda kalma süreleri ve saptanabilen ölüm nedenleri incelendi. Sonuçlar SPSS 13.0 istatistik programı kullanılarak değerlendirildi. Çalışmamızdaki toplam 73 olgunun %30.1’i kadın (n=22), %69.9’u (n=51) erkektir. Bir yaş ve üzerindeki toplam 56 olgunun en küçüğü 1 yaşında, en büyüğü 90 yaşında olup, yaş ortalaması 43.32 (S.S: 27.4) yaştır. Mezarda geçen süre en kısa 1 gün, en uzun 108 gün olmak üzere ortalama gömülme sonrası geçen süre 20.20 (S.S: 23.41) gündür. Adli olgularda cesetler gömülmeden önce otopsi işlemi dahil gerekli tüm postmortem incelemelerin yapılması oldukça önemli bir husustur. Bununla birlikte her zaman yeni iddia ve bilgilerin ortaya çıkması ihtimalinden dolayı fethi kabir işleminin adli tıp pratiğinde yerini koruyacağı inancındayız.

Anahtar Kelimeler: Feth-i kabir, Otopsi, Postmortem muayene.

AUTOPSIED EXHUMATION CASES IN TRABZON

Abstract

Exhumation means that corpse is taken off grave with an aim of re-examination after burial of it. The aim of this sturdy is to represent autopsy findings of exhumated bodies from 1998 to 2007 in Trabzon with regard to literature knowledge. Reports of autopsy and exhumation in total 73 cases at Trabzon Branch of the Council of Forensic Medicine, Turkey from 1998 to 2007 were included in this study. Age, gender, reason of exhumation, duration of burial and death causes of cases was investigated retrospectively. Data of the study were analyzed with SPSS 13.0 version. Of 73 cases, 22 (30.1%) were females and 51 (69.9%) were males. Of 56 cases, the smallest age was 1 and the oldest age was 90 years old. Their mean age was 43.32 (S.D: 27.4). The shortest duration in graveyard was 1 day while the longest duration was 108 days. The mean duration in gravyard was 20.20 (S.D:23.41). A throughly postmortem examination of body with all autopsy procedures should be conducted before burial of body. When re- evaluation of body is needed with any suspect, exhumation may still present important evidences for forensic and legal practices.

Keywords: Exhumation, Autopsy, Postmortem examination.

(2)

Giriş ve Amaç

Mahkeme kararları sonrası mezar açılarak ölülerin incelenmesi “Fethi Kabir” olarak adlandırılmaktadır. Ölüm sonrası değişimler nedeniyle sınırlı sayıda bilgiye ulaşılabilen bir işlemdir. Şüpheli bir ölüm olayı ile ilgili olarak cesetlerin gizlice gömüldüğü yerler, suç mahalli olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir (1,2).

Fethi kabir işlemi pek çok sebepten yapılabilmektedir: Yanlış kimliklendirme, ölüm olayı ile ilgili olarak yeni bilgilerin elde edilmesine ihtiyaç duyulması, yeni iddiaların ortaya atılması, cinayet kuşkusunun ortaya çıkması, defin ruhsatı olmadan gömülme, gömülmeden önce postmortem inceleme yapılamamış olması, tıbbi uygulama hatası iddialarının olması, ailenin isteği, miras, tazminat ve sigorta işlemleri ile ilgili ortaya çıkabilen hukuksal sorunlar, eksik otopsi yapılması veya ilk otopsi sonuçlarının tartışmalı olması bu sebepler arasında sayılabilir (3-7).

Ülkemizde Umumi Hıfzısıhha Kanun’un 215. maddesi uyarınca defin ruhsatı olmayan cenaze gömülememektedir. Feth-i kabir işlemi için mahkeme izni veya Cumhuriyet Savcısı izni gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanun’un 87. maddesi 4. fıkrasında “Gömülmüş bulunan ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhal bildirilir” belirtilmektedir (8).

Bu çalışmanın amacı bölgemizde fethi kabir işlemi sonrası otopsisi yapılan olgular incelenerek bu konudaki eksiklik ve aksaklıkların ortaya konması ve literatür eşliğinde tartışılmasıdır.

Materyal ve Metod

Trabzon Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesine 1998-2007 yılları arasında fethi kabir işlemi sonrası otopsi yapılan 73 olgunun otopsi raporları ve fethi kabir tutanakları retrospektif olarak değerlendirildi. Bu değerlendirmede olguların yaş, cinsiyet, mezar açılma nedenleri, mezarda kalma süreleri ve saptanabilen ölüm nedenleri incelendi.

Sonuçlar SPSS 13.0 istatistik programı kullanılarak; tanımlayıcı istatistik, olguların yıllara göre dağılımı ki-kare uygunluk testi ile, olguların mezarda kalma süreleri ile ölüm nedenlerinin tespiti eğimde ki-kare testi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular

1998-2007 yılları arasında Trabzon Grup Başkanlığı’nda otopsisi yapılan 3864 olgunun 73 tanesi (%1.88 ) mezar açma işlemi sonrası yapılan otopsilerdir.

Çalışmamızdaki toplam 73 olgunun %30.1’i kadın (n=22), %69.9’u (n=51) erkektir. Bir yaş ve üzerindeki toplam 56 olgunun en küçüğü 1 yaşında, en büyüğü 90 yaşında olup, yaş ortalaması 43.32 (S.S:27.4) yaştır. Bir yaş altındaki 17 olgunun 5’i (%6.8 ) yenidoğan döneminde ve en küçüğü 1 günlük, en büyüğü 200 günlük olup yaş ortalaması 71.11 (S.S: 58.09) gündür.

Olguların yıllara göre dağılımı incelendiğinde son yıllarda olgu sayılarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış olduğu görüldü (x2=21.111, p=0.001) (Grafik 1).

(3)

1

4

5

5

10

10

8

5

8

18

0

5

10

15

20

1998

2000

2002

2004

2006

Grafik 1. Olguların yıllara göre dağılımı

Gönderildikleri savcılıklara göre olguların dağılımına bakıldığında ilk üç sırada; Trabzon n=18 (%24.3), Ordu n=14 (%18.9), Ağrı n=8 (%10.8) illerinin yer aldığı görülmektedir (Grafik 2).

18

14

8

6

5

5

4

3

21 1

11

Trabzon Ordu Ağrı Erzurum Artvin Giresun Kars Rize Samsun Ardahan Bayburt Sivas Erzincan Grafik 2. Olguların gönderildikleri savcılıklara göre dağılımı

Mezarda kalma süresi en kısa 1gün, en uzun 108 gün olmak üzere ortalama gömülme sonrası geçen süre 20.20 (S.S: 23.41) gündür (Grafik 3).

(4)

35 23 8 7 1-10 gün 11-30 gün 31-60 gün 61 gün ve üzeri

Grafik 3. Mezarda kalma sürelerinin dağılımı

Olguların mezarda kalma sürelerinin uzaması ile ölüm sebebinin tespiti açısından istatiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görüldü (x2=1.440, p=0.104) (Tablo1).

Tablo 1. Olguların mezarda kalma süreleri ile ölüm sebeplerinin saptanma durumuna göre dağılımları.

Mezarda kalma süresi Ölüm sebebi saptanan Ölüm sebebi saptanamayan n % n % 1-10 gün 25 71.42 10 28.58 11-30 gün 10 43.47 13 56.53 31 gün ve üzeri 9 60.00 6 40.00 Toplam 44 60.27 29 39.73 X2

intend:1.440 P=0.104 Satır yüzdesi

Olguların 40’ının (%54.79) defin ruhsatı olmadığı, 33’ünün (%45.20) defin ruhsatı olduğu görüldü. Fethi kabir nedenleri Tablo 2’de gösterildi.

Tablo 2. Olguların mezar açılma nedenlerine göre dağılımı.

n %

Devam eden soruşturma nedeniyle kesin ölüm nedeni tespiti amacıyla savcılığın talebi 17 23.00

Ailenin şikayeti ve iddiaları 14 19.00

Sağlık ocağı ihbarı 10 14.00

Jandarma ihbarı 4 5.00

Ailenin dışında şahısların ihbarı 4 5.00

Devam eden dava dosyası nedeniyle kesin ölüm nedeni tespiti amacıyla mahkemenin istemi 4 5.00

İki farklı ölüm şekli iddiası 2 3.00

Ölümden iki-üç ay önce geçirilen travma ile ölümün ilişkisinin tespiti 5 7.50

Tıbbi uygulama hatası iddiası 5 7.50

Defin ruhsatı olmadığı için 6 8.00

Eksik otopsi 2 3.00

Toplam 73 100.00

Olguların 29’unda ( %39.73) ölüm nedeni tespit edilemediği, 44 olguda ( %60.27) ölüm sebebi tespit edilebildiği anlaşıldı. Ölüm sebebi tespit edilebilen olguların 12’sinin (%16.43 ) doğal nedenler ile 32’sinin (%43.83) doğal olmayan nedenler ile öldüğü anlaşıldı (Tablo 3, Tablo 4).

(5)

Tablo 3. Fethi kabir sonrası otopsilerde saptanan doğal ölüm nedenleri

n %

Akciğer Hastalıkları 6 50

Kalp- Damar sistemi hastalıkları 5 42

Osteogenesis İmperfekta 1 8

Toplam 12 100

Tablo 4. Fethi kabir sonrası otopsilerde saptanan doğal olmayan ölüm nedenleri

n %

Trafik kazası 12 37.50

Genel vücut travması 4 12.50

Künt kafa travması 3 9.30

Künt batın ve göğüs travması 3 9.30

Ateşli silah yaralanması 3 9.30

Suda boğulma 2 6.25

Ası 2 6.25

Mekanik asfiksi 1 3.20

Kesici-delici alet yaralanması 1 3.20

Yanık 1 3.20

Toplam 32 100.00

Olguların 64’üne (%87.67) toksikolojik inceleme yapılmış olup trafik kazasında ölen bir vakada kanda 232 mg/dl alkol tespit edilmiştir. Olguların 37’sinde (%50.68) histopatolojik inceleme yapılmış olup, 9 (%12.32) olguda otoliz sebebi ile histopatolojik sonuç verilememiştir.

Tartışma

Fethi kabir işlemi sonrası yapılan otopsilerde sınırlı olmakla birlikte yine de çeşitli bulgular elde edilebilmektedir. Görsel olarak kırılmış olan kemiklere ait defektlerin fark edilmesi gibi makroskobik bulgular ortaya koyulabileceği gibi, literatürde gömülme sonrası oldukça iyi nitelikte histolojik bulgular elde edildiğini gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (9-11). Çürümeye ilişkin değişikliklere nispeten dirençli myokardiyal nekrosiz için kullanılan C5b-9, granülositler için kullanılan NP57 immünohistokimyasal antikorların fethi kabir olgularında çok yararlı olduğu bildirilmektedir (11,12). Ağır metaller gibi toksik ajanlar, barbitüratlar, organik fosfatlar gibi organik kimyasallar ceset gömüldükten yıllar sonra bile elde edilebilirler (1,2,9). Ayrıca babalık testi ve kimliklendirme için uygun şartlarda elde edilen DNA örnekleri de kullanılabilir (13).

Düşük fethi kabir oranlarının, yüksek otopsi oranları ile negatif yönde ilişkili olduğu belirtilmektedir (3,11).Konya’da yapılan çalışmada fethi kabir oranı %0.56 (3), Adana’da yapılan çalışma’da %1.5 (14), Almanya’da yapılan çalışmada %0.6 (15) olarak bildirilmektedir. Çalışmamızda bu oran %1.88 olarak bulunmuştur.

Knight ailenin iddia ve şikayetlerinin başta gelen fethi kabir nedeni olduğunu belirtmektedir(1). Almanya’da yapılan bir çalışmada ise sigorta sebebiyle fethi kabir işlemlerinin çoğunlukta olduğu bildirilmektedir (16). Ülkemizde yapılan çalışmalarda en sık neden olarak Çekin ve arkadaşlarının çalışmasında (14) “ailenin iddia ve şikayetleri”, Demirel ve arkadaşlarının çalışmasında (2) “devam eden dava nedeniyle mahkeme talebi” neden olarak bildirilmektedir. Çalışmamızda “devam eden soruşturma nedeniyle kesin ölüm nedeni tespiti amacıyla savcılık talebi” (%23) ilk sırada yer almakta olup, bu orana yakın olarak (%19) ikinci sırada “ ailenin iddia ve şikayetleri” fethi kabir sebeplerini

(6)

oluşturmaktadır. Soruşturma evresinde fethi kabir isteminin olması mezarda kalma süresinin kısa olması açısından sevindirici bir bulgudur.

Tıbbi uygulama hatası iddiası ile fethi kabir yapılma oranı Ankara’daki çalışmada %1.9 (2), Konya’daki çalışmada %7.1 (3), Adana’daki çalışmada %6.5 (14) olarak bildirilmiştir. Benzer bir sıklıkta (%7.5) çalışmamızda da tıbbi uygulama hatası iddiaları yer almaktadır.

Çalışmamızda eksik otopsi nedeniyle fethi kabir yapılan iki olgu bulunmaktadır. Pratisyen hekim tarafından yapılan otopside mermi çekirdeği bulunmadığı halde cesede çekilen radyografide yabancı cisim görünümü olması dolayısıyla otopsi yapılmak üzere fethi kabir işlemi yapıldığı, fethi kabir sonrası yapılan otopside mermi çekirdeğinin çıkarıldığı anlaşıldı. Mermiler ve yabancı cisimler süresiz olarak korunurlar ve beden çürüdükçe bunlar tabutun içine düşerler (17). Bir süre vücutta ya da mezarda kalan mermiler oksidasyona uğrarlar. Bu durum balistik amaçlı inceleme işlemini zorlaştırır (6). Diğer eksik otopsi olayı trafik kazası sonrası kan örneği alınmamasıdır.

Diğer ilginç bir durumda sağlık ocağı hekiminin ailenin isteği üzerine cesedi görmeden defin ruhsatı düzenlediği, daha sonra savcılığa isimsiz bir telefon ihbarı ile kişinin zehirlendiği iddiası ile üç ay sonra yapılan fethi kabir olgusudur. Bu olguya yapılan otopsi sonrasında kesin ölüm nedeni belirlenemediği ilgili ihtisas kurulundan görüş sorulduğu anlaşılmaktadır. Defin ruhsatı düzenlenmeden önce postmortem incelemenin yeterli ve kaliteli bir şekilde yapılması, en ufak bir şüphe durumunda dahi otopsi yapılmasının son derece önemli olduğu aşikardır. Ülkemizde Umumi Hıfzısıhha Kanunu’na göre öncelikle belediye tabipleri olmak üzere tabipler, sağlık personeli, köy muhtarları, jandarma komutanları defin ruhsatı düzenleyebilmektedir.

Fethi kabir sonrası başarı büyük oranda terminal hastalığın tipi, cesedin gömüldüğü mevsim, toprağın nem içeriği ve yapısal özellikleri, postmortem intervalin süresi, tabutun sağlamlığı, mezarlığın drenajı gibi çevresel şartlara ve çeşitli faktörlere bağlıdır (9,18). Fethi kabir işlemi sonrası ölüm nedeni saptanma oranı; Demirel ve arkadaşlarının çalışmasında %75.0 (2), Grellner ve Glenewinkel’in çalışmalarında %78.0 (9), Karger ve arkadaşlarının çalışmasında %66.5 (11), Çekin ve arkadaşlarının çalışmasında %37.1 (14), Seibel ve arkadaşlarının çalışmasında %92.3 (16), Doğan ve arkadaşlarının çalışmasında %45.8 (19) olarak bildirilmektedir. Bu oran çalışmamızda diğer çalışmalara benzer olarak %60.27 olarak bulunmuştur.

Demirel ve arkadaşlarının çalışmasında gömülme süresi uzadıkça ölüm sebebi saptanma oranının düştüğü bildirilmektedir (2). Çalışmamızda ise gömülme süresi ile ölüm sebebi saptanma oranı arasında yapılan eğimde ki-kare testinde bu oranın değişmediği görülmektedir (p>0.005). Bu durumun çalışmaların farklı coğrafik bölgelerde yapılmasının yanı sıra toprağın yapısı ve özelikleri gibi çeşitli faktörlerden etkilenebileceği düşünülmüştür.

Atılmış ve arkadaşlarının 119 olguluk fetal ve perinatal ölümlerden oluşan serilerinde 9 (%7.5) olguya fethi kabir işlemi yapılmış olduğu, bunlardan altı olgunun çürüme nedeniyle ölüm nedeni tespit edilememekle beraber iki olgunun kordon dolanması ve bir olgunun uterus rüptürü nedeni ile intrauterin anoksi sonucu öldüğü bildirilmiştir (20). Çalışmamızda bir yaş altında 17 çocuk mevcut olup, bunlardan 6’sında (%35.30) ölüm nedeni tespit edildiği, 11 (%64.70) tanesinde ölüm nedeni tespit edilememiştir. Ölüm nedeni tespit edilen altı olgunun ölüm sebepleri; üçünde pnömoni ve bronkopnömoni, birinde kalp hastalığı ve intraserebral kanama, birinde kalp hastalığı, birinde osteogenesis imperfecta hastalığıdır.

Fethi kabir sonrası doğal olmayan ölüm nedenlerinde baktığımızda ilk sırada trafik kazaları (%23) yer almaktadır. Benzer olarak Ankara’da yapılan çalışmada %18.8 ile ilk sırada trafik kazaları yer aldığı bildirilmektedir (2).

Ceset gömülmeden önce otopsi işlemi dahil gerekli tüm postmortem incelemenin yapılması oldukça önemli bir husustur. Bir cesede otopsi yapılması sonucunda kesin ölüm sebebinin tespiti yapılacağı gibi ölüm ile ilgili şaibelerin de ortadan kalkması mümkün olacaktır. Bununla birlikte her zaman yeni

(7)

iddia ve bilgilerin ortaya çıkması ihtimalinden dolayı “fethi kabir işleminin adli tıp pratiğinde yerini koruyacağı” görüşüne (2) katılmaktayız.

Kaynaklar

1. Knight B, Saukko P. Forensic Pathology, 3nd ed. London: Arnold, 2004: 36-41.

2. Demirel B, Akar T, Balseven Odabaşı A, Özdemir Ç, Bilge Y, Işık AF. Ankara’da 1996-2003 yılları arasındaki Fethi Kabir Olguları Türkiye Klinikleri J Forensic Med 2006; 3: 53-7.

3. Demirci Ş, Doğan K.H, Erkol Z, Deniz İ. Konya’da 2001-2007 yılları arasında gerçekleştirilen Fethi kabir olgularının değerlendirilmesi. Adli Tıp Bülteni, 2008; 13 (2): 63-8.

4. Baldwin HB, Puskarich may C. Recovery of Human Remains. In: siegel JA, Saukko PJ, Knupfer GC. Eds.Encylopedia of Forensic Sciences. San Diego: Academic Pres. 2000: 455.

5. Gök Ş, Kırangil B, Fincancı ŞK. Otopsi. Adli Tıp Dergisi 1987; 3(3): 87-93.

6. Soysal Z, Eke SM, Çağdır AS. Adli Otopsi, cilt II. İstanbul; İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları, 1999: 587-99.

7. Grellner W, Glenewinkel F, Madea B. Reasons, circumstances and results of repeat forensic medicine autopsy. Arch Kriminol 1998; 202 (5-6): 173-8.

8. Ceza Muhakemesi Kanunu. Kanun No: 5271 Kabul Tarihi: 04.12.2004.

9. Grellner W, Glenewinkel F. Exhumations: synopsis of morphological and toxicological findings in relation to the postmortem interval. Survey on a 20-year period and review of the literature. Forensic Sci Int 1997; 90: 139-59. 10. Stachetzki U, Verhoff MA, Ulm K, Müller KM. Morphologische Befunde und Versicherungsmedizine Aspekte bei 371

Exhumierungen. Pathologe 2001; 22: 252-8.

11. Karger B, Lorin de la Grandmaison GL, Bajanowski T, Brinkmann B. Analysis of 155 consecutive forensic exhumations with emphasis on undetected homicides. Int J Legal Med 2004; 118: 90-4.

12. Ortmann C, Pfeiffer H, Brinkman B. Demonstration of myocardial necrosis in the presence of advanced putrefaction. Int J Legal Med 2000; 114: 50-5.

13. Hummel S, Schmidt D, Kahle M, Hermann B. ABO blood Group genotyping of ancient DNA by PCR-RFLP. Int J Legal Med 2000; 114: 50-5.

14. Çekin N, Eryılmaz M, Hilal A, Akçan R, Meral D. Yöremiz feth-i kabir olgularının değerlendirilmesi. 12. Ulusal Adli Tıp Günleri Paneller ve Poster Sunuları Kitabı, Antalya. 28 Eylül-02 Ekim Adli Tıp Kurumu yayınları; 2005: 205-9. 15. Breitmeier D, Graefe-Kirci U, Albrecht K, Weber M, Tröger HD, Kleemann WJ. Evaluation of the correlation between

time corpses spent in in-ground graves and findings at exhumation. Forensic Sci Int, 2005; 154 (2-3): 218-23. 16. Seibel O, Heinemann A, Hildebrand E, Paschel K. 131 Cases of exhumation in Hamburg and their significance for

legal medicine and medical insurance (1971-1995). Versicherungsinedizin 1997; 49: 209-15. 17. Yağmur F, Körükçü M, Hancı İH. Gömülmüş cesetlerin İncelenmesi. STED 2003; 12 (4): 146-51. 18. Dotzauer G. Probleme bei der Exhumierung. Leopoldina (R.3)1982; 26.1980: 151-4.

19. Doğan KH, Demirci Ş, Günaydın İG, Aynacı Y, Deniz İ. Konya’da 2001-2005 yılları arasındaki Fethi kabir olgularının değerlendirilmesi. 7. Adli Bilimler Kongresi Bildiri Özeti Kitabı, Konya. 11-14 Mayıs 2006; 96.

20. Atılmış ÜÜ, Akgül E, Müsellim Turan N, Süner Ç, Gürpınar SS. Fetal ve perinatal ölümlere adli tıp yaklaşımı. Adli Tıp Bülteni 2003; 8 (3): 69-74.

İletişim Adresi: Uz. Dr. Hacer YAŞAR TEKE Adli Tıp Kurumu Ordu Şube Müdürlüğü, Ordu e-mail: y.hacer@yahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Üreticiler zeytin hasadını kademeli olarak yapmadıkları için zeytin üretiminde miktar kayıpları ile sofralık zeytin ve zeytinyağı üretiminde de kalite kayıpları

We identified 18 polyphenolic compounds (tannins) from Chinese herbs and examined the in vitro effects of these tannins on ACE activity, including determination of the 50%

簡述白色念珠菌( Candida albicans )的致病性及其微生物學檢查方法。 4.. 簡述單純疱疹病毒( Herpes simplex virus)的種類及其致病特色。

GSTM1 null type and COMT activity may predisposes to increased oxidative damages to the women with endometriosis. According to these finding, we suggest that endometriosis leads

Purdue Modeli öğrencilere temel bilgi ve becerileri kazandırmanın yanında, öğrencilerde akıcılık, esneklik, orijinallik, mantık, problem çözme, yorumlama,

Bu me- selenin ayrıca uluslararası hukuk düzenlemesine tabi tutulması doğ- ru bir adım olarak değerlendirilmelidir; çünkü doğası gereği insancıl hukuka

Since 1986 he has taught/researched as part time or full time professor in several universities such as; Sharif University of Technology, Amirkabir University of