• Sonuç bulunamadı

Ebru sanatı öğretiminde benzetim (Simülasyon) tekniğinin uygulanması üzerine bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ebru sanatı öğretiminde benzetim (Simülasyon) tekniğinin uygulanması üzerine bir araştırma"

Copied!
102
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

EBRU SANATI ÖĞRETİMİNDE BENZETİM (SİMÜLASYON)

TEKNİĞİNİN UYGULANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Bilge Uyar

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZNİ

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Bilge

Soyadı : Uyar

Bölümü : Güzel Sanatlar Eğitimi

İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Ebru Sanatı Öğretiminde Benzetim (Simülasyon) Tekniğinin Uygulanması Üzerine Bir Araştırma

İngilizce Adı : A Study On Application Of

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Adı Soyadı : Bilge Uyar

(5)

JÜRİ ONAY SAYFASI

Bilge Uyar tarafından hazırlanan “Ebru Sanatı Öğretiminde Benzetim (Simülasyon) Tekniğinin Uygulanması Üzerine Bir Araştırma” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman:(Yrd. Doç. Dr. Güzin Altan Ayrancıoğlu)

(Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi ) ……… Başkan: (Prof. Hülya İz Bölükoğlu)

(Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi)

………

Üye: (Yrd. Doç. Yusuf Baytekin Balcı)

(Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi) ………

Tez Savunma Tarihi: 03/05/2017

Bu tezin Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Ülkü Eser Ünaldı

(6)

TEŞEKKÜR

Öncelikle bu yaşıma kadar desteklerini esirgemeyen aileme sonsuz teşekkür ederim. Tezim boyunca hoşgörü, sabır ve destekleri için tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Güzin Altan Ayrancıoğlu ve değerli katkılarından dolayı diğer jüri üyelerim Prof. Hülya İz Bölükoğlu ile Yrd. Doç. Yusuf Baytekin Balcı’ya, yardım için başvurduğum tüm hocalarıma ve araştırmam kapsamında uygulama yaptığım okul yönetimi ve kadrosuna özellikle Görsel Sanatlar Dersi Öğretmeni Adem Akgün’e, çalışmamda değerli vaktini ve yardımlarını esirgemeyen arkadaşım İngilizce Öğretmeni Janset Doğbay’a, aile dostumuz Türkçe Öğretmeni Fatma-Mehmet Aydıner çiftine, sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca uygulamamda, Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ), Teknokent çatısı altındaki Reo-Tek Şirketi tarafından Osmanlı Arşiv Müzesi için tasarladıkları Sanal Ebru Atölyesi’nin kullanımını sağladıkları ve yardımları için şirket yönetimi ve çalışanlarına teşekkür ederim.

(7)

EBRU SANATI ÖĞRETİMİNDE BENZETİM

(SİMÜLASYON)TEKNİĞİNİN UYGULANMASI ÜZERİNE BİR

ARAŞTIRMA

(Yüksek Lisans)

Bilge Uyar

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Şubat, 2017

ÖZ

Ebru sanatı, yoğunluğu artırılmış suyun yüzeyine özel olarak hazırlanmış fırçalar yardımıyla boyaların serpilmesi ile ortaya çıkan şeklin kağıda alınmasıyla oluşmaktadır. Geleneksel Türk sanatımız olan ebru sanatı, uygulama esnasında yapana huzur vermekte, ortaya çıkan ürünün güzelliğiyle ve eşsizliğiyle insana manevi, hoş tatlar yaşatmaktadır. Bu nadide sanatımız maalesef çok az bilinmekte ve uygulanmaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Nedenlerinden biri, ebru sanatının usta-çırak ilişkisi ile öğretilmesinin çoğunluk tarafından kabul ve tercih edilmesidir. Başka bir neden ise; ebru sanatının yapılması, öncesindeki hazırlık ve sonrasındaki atölye düzeni süreçlerinin zaman alması ve zor olmasıdır. Bir başka neden ise; ebru sanatında kullanılan malzemelerin özellikle tüketilen malzemelerin (boya, kağıt, yoğunlaştırıcılar...vb.) maddi külfetinin fazla olmasıdır. Ebru sanatının yaygınlaştırılmasını engelleyen nedenlerden biri de öğretim kademelerinde sanat derslerine ayrılan ders saatinin azlığıdır. Ebru sanatı öğretiminde dersin teorik kısmı aktarılsa bile uygulama aşamasında ders; zaman, yer ve malzeme gerektirmesi açısından birçok görsel sanatlar dersi öğretmeni tarafından yapılamamaktadır. Ebru sanatının yeni kuşaklara aktarılması, yaygınlaştırılması hatta bu sanata öğretim kademelerinde yer verilebilmesi için, geleneksel ebru sanatı öğretiminin uygulama aşamasındaki yer, zaman ve malzeme gereğini çözmek adına teknolojik gelişmelerden yararlanılabilir. Bu bağlamda araştırmacı; ebru sanatı öğretiminde, benzetim (simülasyon)

(8)

tekniğinin öğrencinin akademik başarısı üzerindeki etkisini tespit etmeyi amaç edinmiştir ve öğrencilerin bu uygulama hakkındaki görüşleri alınmıştır. Araştırmada karma yöntem seçilmiştir. Araştırma nicel olarak ön test-son test kontrol gruplu deneysel desen, nitel olarak ise yarı yapılandırılmış görüşme kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, Amasya ili Suluova ilçesi Mehmet Bilgili Ortaokulu 2016-2017 öğretim yılındaki 7. sınıf öğrencileri; örneklemini ise, evrenden seçilen 34 öğrenci oluşturmuştur. Oluşturulan deney ve kontrol gruplarıyla haftada iki saat olmak üzere toplam da 4 hafta ders işlenilmiştir. Uygulamada deney grubunda benzetim (simülasyon) öğretim tekniği kullanılırken, kontrol grubunda geleneksel öğretim yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları; nicel veriler için ön test-son test olarak uygulanan öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek üzere araştırmacı tarafından geliştirilen çoktan seçmeli sorulardan oluşan “başarı testi”dir. Nitel veriler için veri toplama aracı ise, deney grubu öğrencilerinin uygulama sonunda soruların araştırmacı tarafından geliştirildiği yarı yapılandırılmış “görüşme formu”dur. Verilerin analizinde nicel veriler t-testi ile, nitel veriler ise betimsel analiz yoluyla çözümlenmiştir. Araştırma sonunda, Ebru sanatının öğretiminin uygulama aşamasında geleneksel yönteme yardımcı yol olarak benzetim (simülasyon) tekniğinin tercih edilebileceği ortaya çıkmıştır. Ayrıca deney grubu öğrencileriyle yapılan görüşmeler sonunda, ebru sanatı öğretiminde benzetim (simülasyon) tekniğinin; eğlenceli, ilgi çekici, farklı, güzel bir uygulama olduğu yorumlarına ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler : Ebru Sanatı, Geleneksel Türk Sanatı, Benzetim (Simülasyon) Tekniği

Sayfa Adedi : 82 + XVII

(9)

A STUDY ON THE APPLICATION OF SIMULATION TECHNIQUE

IN THE INSTRUCTION OF MARBLING ART

(Master of Science)

Bilge Uyar

GAZİ UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

February, 2017

ABSTRACT

Ebru-Marbling Art is formed by putting down on paper the pattern created by sprinkling color pigments on the surface of water with increased density by the aid of specially designed brushes. Ebru-Marbling Art, our traditional Turkish art gives a person who performs it a distinctive peace of mind during the application and enables him to experience a spiritual and pleasant taste through the uniqueness and beauty of the product created. Unfortunately this our unique art is known and practiced by a narrow section of society. One reason is that a master-apprentice relation model in teaching the art of ebru is being accepted and preferred by a majority of people. The second reason is that the performance of the art of ebru, the preliminary preparation and the workshop layout process after the performance are time consuming and difficult. The third reason is that the financial burden of the materials used in the art of ebru, especially consumed materials such as paint, paper, concentrators etc… is heavy. Another barrier to the dissemination of the art of ebru is the low amount of time allocated to the art courses in the phases of teaching. Even though the theoretical aspects of the course were underlined in the instruction of the art of ebru, the practical aspect of the course isn’t fulfilled by a great number of visual art teachers as the course requires time, place and materials. Technological developments can be exploited in order for the art of ebru to be passed down from generation to generation, spread, to be taken place in the phases of teaching and in solving the place, time, and material requirements during its practical stage.

(10)

In this sense, this study aims to investigate the effect of simulation technique in teaching ebru-marbling art on students’academic success; and students’ views in this respect. The study used mixed-methods research design. The quantitative part was designed with pretest-posttest experimental design with a control group and the qualitative part was designed with a semi-structured interview. While the study population consists of the 7th grade students in Mehmet Bilgili Elementary School 2016-2017 Academic Year in Suluova, a district of Amasya Province, the sample consists of 34 students selected from the population. With the constructed experimental and control groups, the instruction was held throughout four weeks, two hours per week. While simulation as a teaching technique was used in the experimental group, traditional teaching method was used in the control group. The quantitative data collection instrument is “an achievement test” consisting of multiple choice questions developed by the researcher to measure students academic achievements. And this test was applied as the pretest and posttest for the quantitative data. As for the qualitative data, the data collection instrument is a semi-structured interview schedule developed by the researcher to investigate the views of the students in the experimental group. Quantitative data were analyzed through t-test and qualitative data were analyzed through content analysis. The study results showed that simulation technique can be used as a supportive way or alternative to the traditional methods in the practice phase of ebru-marbling art teaching. In addition, the results of the interviews conducted with the students in the experimental group indicated that simulation technique in the instruction of ebru-marbling art is a fun, interesting, distinctive, and good application.

Keywords : Marbling Art, TraditionalTurkish Art, SimulationTechnique Number of Pages : 82 + XVII

(11)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZNİ... i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

JÜRİ ONAY SAYFASI ... iii

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vii

TABLOLAR LİSTESİ ... xv

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xvii

BÖLÜM I ... 1

GİRİŞ ... 1

1.1.Problem Durumu... 1 1.2.Problem Cümlesi ... 5 1.2.1.Alt Problemler ... 5 1.3.Çalışmanın Amacı ... 6 1.4.Çalışmanın Önemi ... 6 1.5.Sayıltılar ... 7 1.6.Sınırlılıklar ... 7

BÖLÜM II ... 8

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 8

(12)

2.1.Eğitim ve Öğretim ... 8

2.2.Öğretim Yöntem ve Teknikleri ... 9

2.3.Öğretim Yöntemleri ... 9

2.3.1.Anlatım Yöntemi... 9

2.3.2.Soru-Cevap Yöntemi ... 10

2.3.3.Tartışma Yöntemi ... 10

2.3.4.Gösterip Yaptırma Yöntemi ... 10

2.3.5.Problem Çözme Yöntemi ... 10

2.3.6.Örnek Olay Yöntemi ... 11

2.4.Öğretim Teknikleri ... 11

2.4.1.Workshop Tekniği ... 11

2.4.2.Gösteri Tekniği ... 11

2.4.3.Modüler Öğretim Tekniği ... 12

2.4.4.Mikro Öğretim Tekniği ... 12

2.4.5.Altı Şapka Düşünme Tekniği ... 12

2.4.6.Panel Tekniği... 12

2.4.7.Forum Tekniği ... 13

2.4.8.Beyin Fırtınası Tekniği ... 13

2.4.9.Drama Tekniği ... 13

2.4.10.Görüşme Tekniği ... 14

2.4.11.Konuşma Halkası ... 14

2.4.12.Benzetim (Simülasyon) Benzeşim veya Benzetişim Tekniği ... 14

2.4.12.1.Benzetim (Simülasyon) Tekniği Uygulanırken Dikkat Edilecek Hususlar ... 15

2.4.12.2.Benzetim (Simülasyon) Tekniğinin Yararları ... 16

(13)

2.5.Ebru Sanatı ... 17

2.5.1.Ebru Kelimesinin Kökeni ... 17

2.5.2.Ebru’nun Tanımı ... 18

2.5.3.Ebrunun Tarihçesi ... 18

2.5.4.Ebru’nun Kullanıldığı Yerler ... 19

2.5.4.1.Geçmişte ... 19

2.5.4.2.Günümüzde ... 19

2.6.Tarihimizde Ebrucu’lar ... 19

2.6.1.Şebek Mehmet Efendi ... 20

2.6.2.Hatib Mehmet Efendi ... 20

2.6.3.Şeyh Sadık Efendi ... 20

2.6.4.Hazarfen Edhem Efendi ... 20

2.6.5.Üstad Necmeddin Okyay ... 20

2.6.6.Mustafa Düzgünman ... 21 2.7.Ebru Malzemeleri ... 21 2.7.1.Temel Malzemeler ... 21 2.7.1.1. Tekne ... 21 2.7.1.2. Fırça ... 21 2.7.1.3. Biz ... 22 2.7.1.4. El Taşı (Destiseng) ... 22 2.7.1.5. Tarak... 22 2.7.2.Tüketilen Malzemeler ... 22 2.7.2.1. Su ... 22 2.7.2.2. Kitre ... 23 2.7.2.3. Kağıt ... 23 2.7.2.4. Boyalar ... 23

(14)

2.7.2.5. Öd ... 23 2.8.Ebru Çeşitleri... 23 2.8.1.Battal Ebru ... 24 2.8.2.Hafif Ebru ... 24 2.8.3.Gelgit Ebru ... 24 2.8.4.Tarak Ebru ... 24 2.8.5.Şal Ebru ... 24 2.8.6.Bülbül Yuvası Ebru ... 24 2.8.7.Hatib Ebru... 25 2.8.8.Kaplan Gözü Ebru... 25 2.8.9.Dalgalı Ebru ... 25 2.8.10.Kumlu-Kılçıklı Ebru ... 25 2.8.11.Neftli Ebru ... 25 2.8.12.Çift Ebru ... 26 2.8.13.Akkâse Ebru ... 26 2.8.14.Çiçekli Ebru ... 26 2.8.14.1.Lale Ebru ... 26 2.8.14.2.Karanfil Ebru ... 26 2.8.14.3.Menekşe Ebru ... 27 2.8.14.4.Papatya Ebru ... 27 2.8.14.5.Gelincik Ebru ... 27 2.8.14.6.Sümbül Ebru ... 27 2.8.14.7.Gül Ebru ... 27

2.8.15.Günümüzde Ebru’da Yeni Arayışlar ... 27

2.9.İlgili Araştırmalar ... 28

(15)

YÖNTEM... 32

3.1.Araştırma Modeli ... 32

3.2.Evren ve Örneklem ... 33

3.3.Çalışma Grubu ... 33

3.4.Veri Toplama Araçları... 34

3.4.1.Başarı Testi ... 35

3.4.1.1.Madde İstatistikleri ... 35

3.4.1.2.Test İstatistikleri ... 37

3.4.2.Yarı Yapılandırılmış Görüşme ... 40

3.5.Verilerin Toplanması ... 40

3.5.1.Başarı Testi Verilerinin Toplanması ... 40

3.5.2.Yarı Yapılandırılmış Görüşme Verilerinin Toplanması ... 40

3.6.Verilerin Analizi ... 41

3.6.1.Başarı Testi Verilerinin Analizi ... 41

3.6.2.Yarı Yapılandırılmış Görüşme Verilerinin Analizi ... 41

3.7.Uygulama Süreci ... 41

3.7.1.Hazırlık Süreci ... 42

3.7.2.Deney Grubu Benzetim (Simülasyon) Öğretim Tekniği İle Uygulama Süreci ... 42

3.7.2.1.Sanal Ebru Atölyesi ... 44

3.7.3.Kontrol Grubu Geleneksel Öğretim Yöntemi İle Uygulama Süreci ... 46

BÖLÜM IV... 47

BULGULAR VE YORUMLAR ... 47

4.1.Birinci Alt Probleme Ait Bulgular ve Yorumlar ... 48

4.2.İkinci Alt Probleme Ait Bulgular ve Yorumlar ... 48

(16)

4.4.Dördüncü Alt Probleme Ait Bulgular ve Yorumlar ... 50

4.5.Beşinci Alt Probleme Ait Bulgular ve Yorumlar ... 51

4.6.Altıncı Alt Probleme Ait Bulgular ve Yorumlar ... 52

BÖLÜM V ... 58

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 58

5.1.Sonuçlar... 58

5.2.Öneriler ... 58

5.2.1.Uygulamaya Yönelik Öneriler ... 59

5.2.1. Araştırmaya Yönelik Öneriler ... 59

(17)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1.Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Desen Modeli ... 33

Tablo 2.Çalışma Grubunda Yer Alan Öğrencilerin Dağılımı ... 34

Tablo 3.Ebru Sanatı Öğretimi Başarı Testi Madde İstatistikleri (13 Madde) ... 36

Tablo 4.Ebru Sanatı Öğretimi Başarı Testine İlişkin Test İstatistikleri ... 37

Tablo 5.Deney ve Kontrol Öğrencilerinin Ön Test başarı Puanları Arasındaki Farklılığa İlişkin Indpendent-Sample (Bağımsız Örneklem) T-Testi Sonuçları ... 48

Tablo 6.Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Son Test Başarı Puanları Arasındaki Farklılığa İlişkin Independent-Sample (Bağımsız Örneklem) T-Testi Sonuçları ... 49

Tablo 7..Deney Grubu Öğrencilerinin Ön Test Başarı Puanları ile Son Test Başarı Puanları Arasındaki Farklılığa İlişkin Pairted-Sample (Eşleştirilmiş Örneklem) T- Testi Sonuçları ... 49

Tablo 8.Kontrol Gruplu Öğrencilerin Ön Test Başarı Puanları ile Son Test Başarı Puanları Arasındaki farklılığa İlişkin Paired-Sample (Eşleştirilmiş Örneklem) T-Testi Sonuçları ... 50

Tablo 9.Deney ve Kontrol Grubu Öğrencilerinin Son Test-Ön Test Fark Puanları Arasındaki Farklılığa İlişkin Independent-Sample (Bağımsız Örneklem) T-Testi Sonuçları ... 51

Tablo 10.Birinci Görüşme Sorusuna İlişkin Öğrenci İfadeleri ... 52

Tablo 11.İkinci Görüşme Sorusuna İlişkin Öğrenci İfadeleri ... 53

Tablo 12.Üçüncü Görüşme Sorusuna İlişkin Öğrenci Görüşleri ... 54

Tablo 13.Dördüncü Görüşme Sorusuna İlişkin Öğrenci İfadeleri ... 55

(18)
(19)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Ebru sanatı öğretimi test puanlarına dayalı histogram grafiği ... 39

Şekil 2. Deney grubu öğrencilerinin sanal ebru atölyesi çalışmaları-1 ... 43

Şekil 3. Deney grubu öğrencilerinin sanal ebru atölyesi çalışmaları-2 ... 43

Şekil 4. Sanal ebru atölyesi-1 ... 44

Şekil 5. Sanal ebru atölyesi-2 ... 45

(20)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde; problem durumu, çalışmanın amacı, çalışmanın önemi, varsayımlar, sınırlılıklara ilişkin açıklayıcı bilgiler sunulmuştur.

1.1.Problem Durumu

Eğitim, bireyin yaşam için sahip olması gereken davranışları kazandığı ve bu davranışların oluşumunda kendine özgü nitelikleriyle aktif rol aldığı, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu sürecin sonunda bireyden öğrendiği davranışları aktif bir biçimde uygulaması beklenmektedir. Birey davranışları açısından bir değişim dönemi yaşamış, sonuçta somut bir ürün (davranış) elde etmiş, bunu yaşantısına yansıtmış ve gözlenebilir bir biçimde sergilemektedir (Taşpınar, 2015, s.1).

Eğitim, anne karnında başlayıp son nefese kadar devam eden bir süreçtir. Birey eğitim yoluyla öğrendiğini yaşama aktarabildiği ölçüde yaşamına fark katar ve yaşamını anlamlandırır.

Eğitimin, formal ve informal yollarla gerçekleştiği bilinmektedir. Formal eğitim, “amaçları önceden belirlenmiş bir program çerçevesinde planlı olarak yapılır ve öğretim yoluyla gerçekleştirilir. Bu eğitim eğitimciler tarafından planlanır, uygulanır, izlenir. Eğitim başlangıcından bitişine kadar özel bir çevre içinde kontrollü olarak yürütülür. Sürecin belli aşamalarında ve sonunda değerlendirme işlemi yapılır” (Helvacı ve Şahin, 2009, s.11). Demirel ve Kaya (2012), “İnformal eğitim ise, belli bir plan uygulamadan, yaşam içinde kendiliğinden gerçekleşir. Amaçlı ve planlı değil, gelişigüzeldir. Bu nedenle bu eğitime

(21)

“doğal eğitim”de denilmektedir. Kişi karşılaştığı durum ve içinde bulunduğu grubun üyeleriyle etkileşimde bulundukça yeni şeyler öğrenir” (s.9). Görüldüğü gibi eğitim insanın yaşamı için gerekli olan davranışları, formal ve informal yollarla yaşamına kattığı uzun hatta yaşamının sonuna kadar devam eden bir süreçtir.

Eğitim kavramından sonra ilk akla gelen kavram ise öğretimdir. İki kavramın birbiri yerine kullanıldığı, karıştırıldığı da görülmektedir. Taşpınar (2015), öğretimi şu şekilde tanımlamıştır; “öğretim, önceden hazırlanmış bir program doğrultusunda planlanan, uygulanan ve değerlendirilen, amacı bireyin etkin öğrenmesini sağlamak olan ve çoğunlukla ders vb. uygulamalarla sınırlı olan etkinliklerdir” (s.5).

Taşpınar (2015), öğretimin tanımında temel amacının etkin öğrenmek olduğu ifade edilmektedir (s.5). Etkin öğrenme, bildiğimiz yaparak, yaşayarak, hissederek öğrenmedir. Fakat geçmişe ve hatta günümüze çoğunluğun da birebir tecrübe ettiği öğrenme klasik öğrenmedir. Bu öğrenme, ezberci sisteme dayalı, dersin çoğunlukla bir eğitmen tarafından verildiği, öğretenin işleyeceği konuyu düz anlatımla anlattığı, öğrenenin ise pasif konumda olduğu bir yöntemdir.

Klasik öğrenme yönteminde öğrenme genelde tek duyu organı ile gerçekleşmektedir ve bu da işitsel duyu organıdır. Sadece işitsel duyumuza hitap eden öğrenmede, öğrenen pasif konumda olduğu için öğrenilen bilgi kısa süre içerisinde hatırlanmakta zorluk yaşanmakta hatta zamanla hatırlanamamakta ve hafızanın tozlu raflarına kaldırılmaktadır.

Mesleğine hâkim, mesleğini seven ve öğrenmenin sade anlatım dışında da olmasını savunan bir öğretmen her şeyden önce, öğretim yöntem ve tekniklerine vâkıf olmalıdır. Öğretim yöntemi ve öğretim tekniği ifadeleri Komisyon (2015) kitabında şu şekilde ifade edilmektedir: “Öğretim yöntemi, hedefe ulaşmak ve bir konuyu öğrenmek için izlenen en kısa yoldur. Bir başka ifadeyle hedefe ulaşmak ve bir konuyu öğrenmek için seçilen düzenli yoldur” (s.97). Öğretim tekniği ise, “öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da öğretim hedeflerine ulaşmak için seçilen yöntemin uygulamasında başvurulan yardımcı yol olarak tanımlanabilir” (Komisyon, 2015, s.137).

Birçok öğretim yöntem ve teknikleri bulunmaktadır. Bunlardan biri de benzetim (simülasyon), benzeşim ya da benzetişim gibi farklı adlarla tanımlanan tekniktir. Benzetim (simülasyon) kavramı ile ilgili literatür taramaları sonunda ulaşılan, kimi kaynaklarda yöntem kimi kaynaklardaysa teknik olarak ifade edilmektedir.

(22)

Sünbül (2010)’e göre; simülasyon yani benzetim tekniği, “gerçek yaşamdan alınan bir problemin, bir durumun, bir olay ya da maddenin; yeniden canlandırılması ve bunu yaparken olası tehlikeli durumların ortadan kaldırılması” olarak tanımlanmıştır (s.286). Demirel (2014)’e göre benzetim (simülasyon) tekniği, “öğrenmeyi desteklemek üzere gerçeğe uygun olarak gerçekleştirilen bir model üzerinde yapılan bir öğretim yaklaşımıdır” (s.110).

Küçükahmet (2011) ise benzetim tekniğinin her alanda etkinlikle kullanabildiğini savunmaktadır. “Özellikle öğrenciyi gerçek ortamda, gerçek araçlarla yetiştirmenin güç, tehlikeli ve maliyetinin fazla olduğu durumlarda gerçeğin bir modeli üzerinde yetiştirme en etkin yoldur. Böylece savurganlığın ve olabilecek kazaların önüne geçilmiş olmaktadır” (s.106).

Benzetim ile ilgili yukarıda bahsedilen tanımları özetleyecek olursak gerçek ortamda öğretimin güç, tehlikeli ve maliyetinin fazla olduğu durumlarda öğretimi desteklemek amacıyla gerçeğe uygun bir model özerinde gerçekleştirilen öğretim faaliyetidir.

Öğretimde benzetim (simülasyon) tekniğinin uygulamasında ise bazı hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunlar ilk olarak tekniğin başarı ile uygulanabilmesi için öğrencilere esas amaçların açıklıkla ifade edilmesi gerekmektedir. Aksi durumda yapay bir ortamda çalışmak öğrencilerin zihninde oyun algısı oluşturacak ve dikkat etmeleri gereken hususlara dikkat etmeme durumu oluşacaktır. Temel ilke ve kuralların öğretilmesi için öğreticinin sık sık hatırlatma yapması zorunludur. Öğretmen öğrencilerin bağımsız çalışmalarını kendi kendilerine kararlar vermelerini sağlamaları ve öğrencinin yaratıcılığı ortaya çıkarılmalıdır. Tekniğin uygulanmasında dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan bir diğeri de öğrencilere yeterli çalışma alanı sağlanmalıdır. Ve yine uygulamanın sonunda muhakkak öğrencilere özet ve genel değerlendirme yapılmalı ki öğrenci geribildirim sayesinde, hatalarını fark etsin, nelere dikkat etmesi gerektiğinin farkına varsın ve gerçek ortamla karşılaştıklarında başarıları konusunda bir fikir sahibi olsun (Küçükahmet,2011, s.107).

“Ebru sanatı öğretiminde benzetim (simülasyon) tekniğinin uygulanması üzerine bir araştırma” konulu araştırmayı bilimsel açıdan yorumlayabilmek için yukarıda eğitim, öğretim, öğretimde yöntem, teknikten ve tekniklerden benzetim (simülasyon) gibi eğitim ifadelerine kısaca değinilmiştir. Aşağıda ise, ebru kavramına yer verilmiştir.

(23)

Barutçugil (2007)’in ifadesiyle “Ebru, Türk sanatkârlarının engin hayal gücünden suyun yüzeyine, renk mükemmelliği halinde suya düşen mucizevi bir resim sanatıdır” (s.7). “Ebru, bir resim sanatı olmakla beraber, resim sanatı olmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda nükteli bir şiir, yumuşak bir ezgidir de... Ebru, gücü zaman üzerinde oynamaya yeten, dans eden bir figürdür” (s.13).

Ebru sanatı, uygulama esnasında yapana ayrı bir huzur veren, ortaya çıkan ürünün eşsizliğiyle ve güzelliğiyle insana manevi hoş tatlar yaşatmaktadır. Birçok güzelliğe sahip geleneksel Türk sanatlarımız maalesef çok az bilinmekte ve uygulanmaktadır. Bu duruma yol açan sebepler; sanatın usta-çırak ilişkisi ile öğretiliyor olması ve ustanın ise sanatın inceliklerini öğrencinin gözlemleri ve çalışmaları sonucunda kendisinin bulmasını arzu ediyor olmasıdır. Bir diğer sebep ise, ebru sanatının öğrenilmesi güç ve çok büyük sabır istemektedir. Ebru sanatının yapımı, öncesindeki hazırlık ve sonrasındaki atölye düzeni süreçlerinin zaman alması ve zor olması kişiyi bu yola girilmeden vazgeçirmektedir. Ayrıca ebru sanatında kullanılan malzemelerin özellikle tüketilen malzemelerin (boya, kağıt, yoğunlaştırıcılar…vb.) maddi külfetinin fazla olması sanatın yayılması önündeki engellerdendir.

Öğretim kademelerinde sanat derslerinin azlığı ve ebru sanatının öğretimine sanat derslerinde yeteri kadar yer verilmemesi de bu sanatın yaygınlaşması önündeki engellerden bir diğeridir. Ebru sanatında uygulama öncesi hazırlık zaman almaktadır. Bütün malzemeler temin edilmiş olsa bile kitrenin hazırlanması üç ila beş gün sürmektedir. Keza boyalar ezilmiş olarak temin edilse bile öd ayarı su ayarı kısaca boya ayarı yapmak yine saatler almaktadır. Ebru sanatının yapımını gerçekleştirdikten sonra ise, atölye düzeni yine zor ve zaman almaktadır. Hal böyle iken ilköğretim, ortaöğretim ve lisans hatta lisansüstü eğitimde sanat eğitimine ayrılan ders saatlerinin süresinin azlığı düşünüldüğünde geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatının öğretimi zorlaşmaktadır. Günümüzde ilköğretimde sanat eğitimi adı altında sunulan görsel sanatlar Dersi haftada iki saattir. Bu süre içerisinde sanat eğitimcisi ebru sanatımızı uygulamalar yaparak yaptırarak tanıtmayı, öğretmeyi planladığında çıkmaza girilmektedir.

Ayrıca ebru sanatının öğretiminde atölye oluşturması için okullarda ek sınıflara ihtiyaç duyulmaktadır. Ebru sanatının öğretimi için oluşturulacak yerin hazırlanması hem masraflı olacak hem de zaman alacaktır. Bunlar öğretim kademelerinde ebru sanatı öğretimini güçleştiren engellerdir. Günümüzde birçok okul bu duruma örnek teşkil etmektedir.

(24)

Ebru uygulaması esnasında kullanılan özellikle tüketilen malzemeler (boya, kağıt, yoğunlaştırıcılar… vb.) sürekli takip edilmesi gerekmekte, bu malzemeler bittiğinde yerine yenileri temin edilmektedir. Bunlarda yine okul bütçesine ya da öğretmen, öğrenci bütçesi için ek harcamalardır.

Ebru sanatı uygulamasında özellikle kalabalık sınıflarda, sınıfın kontrolü zor ve istenilmeyen kazalarla karşılaşılmaktadır. Ebru malzemelerinin yere düşmesi, kırılması, boyaların dökülmesi atölyeyi belli bir süre kullanılamaz hale getirmektedir. Boya ve yoğunlaştırıcı gibi malzemelerin ise öğrencinin ve öğreticinin üzerine dökülüp kirletmesi bu konudaki bariz örneklerdendir.

Netice olarak geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatımız yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden ötürü hak ettiği ölçüde duyurulamamış ve öğretilememiştir.

1.2.Problem Cümlesi

Bu araştırmada “Ebru sanatı öğretiminde benzetim (simülasyon) tekniğinin öğrenci başarısına etkisi nedir?” problem cümlesi araştırılmıştır.

1.2.1.Alt Problemler

1. Ebru sanatı öğretiminde deney grubu öğrencileri ile kontrol grubu öğrencilerinin ön teste ilişkin başarı puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

2. Ebru sanatı öğretiminde deney grubu öğrencileri ile kontrol grubu öğrencilerinin son teste ilişkin başarı puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

3. Ebru sanatı öğretiminde deney grubu öğrencilerinin ön test başarı puanları ile son test başarı puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

4. Ebru sanatı öğretiminde kontrol grubu öğrencilerinin ön test başarı puanları ile son test başarı puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

5. Ebru sanatı öğretiminde deney grubu öğrencileri ile kontrol grubu öğrencilerinin son test-ön test fark puanlarına ilişkin başarı puanları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?

(25)

1.3.Çalışmanın Amacı

Bu araştırmada geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatının öğretiminde konu, öğretim tekniklerinden biri olan benzetim (simülasyon) tekniğiyle işlenerek öğrenci başarısına etkisi olup olmadığını ayrıca geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatı öğretiminde benzetim (simülasyon) tekniğinin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin görüşleri ışığında uygulamanın etkililiği hakkında bilgi edinilmeyi amaçlamıştır.

Araştırma aynı zamanda, deney grubunda Sanal Ebru Atölyesi kullanımının geleneksel Türk sanatlarından ebru sanatının öğretimine katkısı olup olmadığını ve yardımcı eğitim aracı olarak kullanılıp kullanılamayacağını araştırmayı amaçlamaktadır.

1.4.Çalışmanın Önemi

Geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatımız maalesef çok az bilinmekte ve uygulanmaktadır. Bunun nedenleri ise; ebru sanatının usta-çırak ilişkisi ile öğretilmesinin çoğunluk tarafından kabul ve tercih edilmesidir. Başka bir neden ise; ebru sanatının yapılması, öncesindeki hazırlık ve sonrasındaki atölye düzeni süreçlerinin zaman alması ve zor olmasıdır. Bir başka neden ise; ebru sanatında kullanılan malzemelerin özellikle tüketilen malzemelerin (boya, kağıt, yoğunlaştırıcılar...vb.) maddi külfetinin fazla olmasıdır. Ebru sanatının yayılması önündeki engellerden bir diğeri ise; öğretim kademelerinde sanat derslerine ayrılan ders saatinin azlığıdır. Ebru sanatı öğretiminde dersin teorik kısmı aktarılsa bile uygulama aşamasında ders; zaman, yer ve malzeme gerektirmesi açısından birçok görsel sanatlar dersi öğretmeni tarafında yapılamamaktadır. Ebru sanatının yeni kuşaklara aktarılması, geniş kitlelere yayılması hatta öğretim kademelerinde yer verilmesi için, geleneksel ebru sanatı öğretiminin uygulama aşamasındaki yer, zaman ve malzeme gereğini çözmek adına teknolojik gelişmelerden yararlanılabilir. Bu bağlamda ebru sanatının öğretiminde benzetim (simülasyon) tekniği tercih edildiğinde yukarıda belirtilen olumsuzlukların aza indirileceği bir kısmının da yaşanmayacağı düşünülmektedir. Böylelikle ilköğretim, ortaöğretim, lisans ve lisansüstünde ebru sanatı öğretimi yaygınlaşacak ve kadim sanatımızın birçok birey tarafından tanınmasına katkı sağlayacağı umulmaktadır.

Bilimsel araştırmalar incelendiğinde geleneksel Türk sanatlarımızdan ebru sanatının öğretiminde, benzetim (simülasyon) tekniğinin öğrenci başarısına etkisi incelenmemiştir.

(26)

Dolayısıyla bu araştırmanın boşluğu doldurabileceği, diğer yapılacak araştırmalara kaynaklık edebileceği ve basamak oluşturacağı için önemli olabileceği düşünülmektedir. Araştırma sonunda ilköğretim, ortaöğretim, lisans ve lisansüstü eğitimde sanat derslerine giren eğitimcilerin ve ebru öğreticilerinin yardımcı araç olarak Sanal Ebru Atölyesi’ni kullanmayı tercih edeceği düşünülmektedir.

1.5.Sayıltılar

1. Araştırmada deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ön test olarak uygulanan başarı testini ciddiyetle cevapladığı varsayılmıştır.

2. Deney grubu öğrencilerinin yarı yapılandırılmış görüşme sorularını samimiyetle cevapladığı varsayılmıştır.

3. Araştırmada deney ve kontrol grubu öğrencilerinin son test olarak uygulanan başarı testini ciddiyetle cevapladığı varsayılmıştır.

1.6.Sınırlılıklar

1. Bu araştırma, ulaşılabilen bilimsel araştırma raporları, yazılı ve basılı kaynaklarla sınırlıdır.

2. Araştırma, 2016-2017 Öğretim Yılı I. Dönemi Amasya ili Suluova ilçesi Mehmet Bilgili Ortaokulu 7. sınıf öğrencilerinden oluşturulan deney ve kontrol gruplarında 4 hafta yapılan uygulama ile sınırlıdır.

3. Araştırma uygulama süresince öğrencilerle yapılan görüşmeler ve kullanılan ölçekler ile sınırlıdır.

(27)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1.Eğitim ve Öğretim

Eğitim ve öğretim birbirinde farklı kavramlardır.Eğitimin çok çeşitli tanımları bulunmaktadır. Uzmanların ifadelerine değinilecek olunduğunda (Demirel, 2008)’e göre; “Eğitim, bireyde kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürleme yoluyla istenilen davranış değişikliğini meydana getirme sürecidir” (s.6).V. Sönmez (2011)’e göre; “En genel anlamıyla eğitim kültürleme süreci olarak ele alınabilir. Bir diğer anlamıyla kültürel değerleri bireye kazandırma süreci olarak tanımlanabilir” (s.5).“Eğitim; her neslin kendisinden sonra gelecek olanlara, o güne kadar ulaşılmış gelişme evresini korumak ve yükseltmek niteliğini kazandırmak amacıyla verdiği kültürdür” (LesterSmith’den aktaran Ayhan, 2011, s.14).

“Eğitim; kuşaktan kuşağa, toplumdan topluma, bireyden bireye sosyal yönden geçen davranışın öğrenilmiş şekillerden ibaret olan kültürün aktarılma sürecidir” (Neft’ten aktaran Ayhan, 2011, s.14).

B. Güven (2012)’ye göre ise eğitim; “Bireyde kendi yaşantıları yoluyla davranış değişikliği oluşturma süreci olarak tanımlanan eğitim kavramı, en genel anlamıyla bireyleri belli amaçlara göre yetiştirme sürecidir ve bu süreçten geçen bireyin kişiliğinin olumlu yönde değişmesi beklenir” (s.2).

“Öğretim, öğretmen tarafından hedeflenen davranışları öğrenciye kazandırmak için, yaşantıları (öğrenim görevlerini) sunma sürecidir. Öğretim öğretme sürecine dayanır. Öğretme süreci, öğrenciye önceden belirlenmiş hedeflere ulaşması için gereken öğrenme etkinliklerini, yönetme, yönlendirme ve kılavuzlamadır” (Başaran, 2013, s.34).

(28)

“Öğretim ise, davranış değişikliğinin okulda planlı ve programlı bir şekilde yapılması sürecidir” (Demirel, 2008, s. 38).

“Eğitim sürecinin daha genel, daha soyut ve daha doğal olmasına karşın, öğretim süreci daha özel, daha somut ve daha biçimseldir. Bu yüzden, eğitim süreci her yerde oluşturulabilir; ama öğretim süreci okulda oluşturulur (Başaran, 2013, s.34)”.

Kısacası yukarıdaki tanımlarda da belirtildiği gibi anne karnında başlayıp ölüme kadar devam eden öğrenme eğitim, belli bir zaman diliminde genelde okulda planlı programlı bir şekilde gerçekleşen öğrenme ise öğretimdir.

2.2.Öğretim Yöntem ve Teknikleri

Öğretim yöntemi Komisyon (2015) kitabında şu şekilde ifade edilmektedir. “Öğretim yöntemi, hedefe ulaşmak ve bir konuyu öğrenmek için izlenen en kısa yoldur. Bir başka ifadeyle hedefe ulaşmak ve bir konuyu öğrenmek için seçilen düzenli yoldur” (s.97). Öğretim tekniği ise, “öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da öğretim hedeflerine ulaşmak için seçilen yöntemin uygulamasında başvurulan yardımcı yol olarak tanımlanabilir” (s.137). Birçok öğretim yöntem ve özellikle tekniği olduğu için bu araştırmada sadece bir kısmına değinilecektir.

2.3.Öğretim Yöntemleri

Öğretim yönteminin amaca ulaşmak için konuyu öğrenmek için izlenilen en kısa yol olduğunu belirtmiştik. Burada belli başlı öğretim yöntemlerine değinilecektir Değinilen yöntemler hakkında kısa bilgiler verilecektir.

2.3.1.Anlatım Yöntemi

Anlatma yöntemi, çok eskiden beri kullanılan öğretmen merkezli geleneksel bir öğretim yöntemlerindendir. Bu yöntemde, öğretmen aktif, öğrenci ise pasif durumdadır. Öğretmen sahip olduğu bilgileri, fazla hazırlık yapmadan öğrencilere aktarmaktadır. (M. Güven, 2013, s.166)

(29)

Anlatma yöntemi, “sözlü anlatıma ağırlık verdiği için anlatmayı gerektiren her türlü derste kullanılır, özelliklede sosyal bilgiler derslerinde yaygın olarak kullanılmaktadır” (Demirel, 2008, s.80).

2.3.2.Soru-Cevap Yöntemi

Soru-cevap yöntemi, öğretmenin oluşturduğu soruları öğrencilerin sözel olarak cevaplandırmalarına yönelik bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemde öğretmen neyi ne zaman soracağını çok iyi bilmeli ve öğrencileri de belli bir alan içinde tutmalıdır (Küçükahmet, 1998, s.57).

2.3.3.Tartışma Yöntemi

Tartışma yöntemi, herhangi bir konu üzerinde öğrencileri düşünmeye yönlendirmek, kavranmayan ya da iyi anlaşılmayan noktaları açıklamak ve verilen bilgileri pekiştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem ekseri konunun kavranması sürecinde karşılıklı olarak görüşler öne sürerken, bir problemin çözüm yollarını ararken ve değerlendirme çalışmaları yaparken kullanılır (Demirel, 2008, s.82).

2.3.4.Gösterip Yaptırma Yöntemi

Bu yöntem genelde mesleki beceri kazandırmaya yönelik olarak herhangi bir aracın nasıl kullanılacağı, işleyiş basamağı gibi konularda öğrenciye alıştırma yaptırarak uygulanan bir öğretme yoludur. İş eğitimi, güzel yazı çalışmaları, beden eğitimi gibi doğrudan uygulamaya yönelik derslerde tercih edilir. Bu yöntem öğrenci ve öğretmen merkezlidir. Gösteri sürecinde öğretmen, yaptırma sürecinde (öğrencinin gösterilerini yaptığı aşama) öğrenci merkezlidir (Ocak, 2015, s. 289).

2.3.5.Problem Çözme Yöntemi

Problem çözme yöntemi, belirlenen hedefe ulaşmak için faydalı ve etkili olan araç ve davranışları türlü olanaklar arasından seçme ve kullanmadır. Problem çözme yöntemi, herhangi bir problemin çözümünde, genelleme ve sentez yapmada tercih edilir. Daha çok araştırma yoluyla öğretmede, bilimsel alanın uygulama aşamasındaki davranışlarının

(30)

kazanımında duyuşsal alanın analiz ve sentez özelliklerinin gelişiminde kullanılır (Vural, 2005, s. 123).

2.3.6.Örnek Olay Yöntemi

Gerçek hayatta karşılaşılan problemlerin sınıf ortamına getirilerek çözülmesi yoluyla öğrenmenin gerçekleşmesidir. Bu yöntem öğrenci merkezli olup, öğrenciler; bildiklerini ve öğrendiklerini gerçek duruma uygulama şansı elde ederler. Yöntem öğrencilerin sorunlu bir olaya aktif olarak katılmalarını gerektirir. Sıkıntılı olay gerçek ya da hayali olabilir. Sorunlu olayı açıklayan bir rapor üzerinde öğrenciler, olayı öğrenir, verileri analiz edebilir, sorunu değerlendirirler (Vural, 2005, s. 98).

2.4.Öğretim Teknikleri

Öğretim tekniği, öğretim hedefine ulaşmada başvurulan yönteme yardımcı yoldur. Günümüzde çokça öğretim tekniğinden bahsedilmektedir. Burada belli başlı öğretim tekniğine değinilecektir.

2.4.1.Workshop Tekniği

“Workshop tekniği, bireylerin ortak bir konu üzerinde çalışmalarını, düşünmelerini ve öğrenmelerini sağlar. Workshop, bireyleri belli bir yerde, kısa bir zaman süresinde toplayarak, ortak eğitim sorunlarını, ilgi veya iş problemlerinin çözümü amacıyla bir araya getiren ve öğreten bir uygulamalı tekniktir” (Bilen, 2006, s. 168).

2.4.2.Gösteri Tekniği

Gösteri tekniği, öğretmenin öğrencilerin önünde bir şeyin nasıl yapılacağını göstermek veya bir prensibi açıklamak için izlediği yoldur. Gösteri tekniğinde, görsel ve işitsel iletişim aynı anda kullanılır. Gösteri tekniğinin en önemli faydası herhangi bir şeyin en uygun, en ustaca biçimde nasıl hallolacağını göstermedir. Bu sebeple gösteri tekniği en uygun bir biçimde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır (Küçükahmet, 1998, s. 62).

(31)

2.4.3.Modüler Öğretim Tekniği

Bireyin bire bir öğrenmesine imkan sağlayacak şekilde etkinliklerin düzenlendiği, bütünlüğü olan ve birbirini tamamlayan bağımsız öğrenme birimlerinden oluşan bir öğretim yaklaşımıdır. Mesleki ve teknik eğitimde tercih edilir. Eğitim belli modüllere ayrılır ve her bir modül kendi içinde bütünlük taşır ve diğer modüllerle de ilişkili ve bağlantılıdır (V. Sönmez, 2011, s. 139).

2.4.4.Mikro Öğretim Tekniği

Mikro öğretim tekniği, öğretmen adaylarının göreve başlamadan önce mesleki yeterliliklerini geliştirmelerine imkan sağlar. İki şekilde gerçekleşir; adaylar, sınıftaki diğer öğrencilere örnek ders anlatır ve dersin sonunda değerlendirme yapılır; bazen de anlatım kaydedilir ve yine dersin sonunda kayıttan yararlanılarak değerlendirme yapılır. Görüntülü kaydın avantajı, adayların kendilerini izleyerek kendi öğretimini objektif olarak değerlendirebilir. Mikro öğretimin amacı, genelde öğretmen adaylarına pratik yapma imkanı sunmaktır (Tok, 2011, s. 185).

2.4.5.Altı Şapka Düşünme Tekniği

Edward De Bono tarafından geliştirilmiştir. Amaç öğrencilere üst düzey düşünme becerileri kazandırmaktır. Hedef davranışlar en az uygulama, analiz, sentez, ve değerlendirme basamaklarını içermelidir. Bu teknikte temel alınan çok yönlü eleştirel ve yaratıcı düşünmedir. Bu yöntemde sınıf altı gruba ayrılır. Bu gruplar; beyaz şapka, kırmızı şapka, siyah şapka, sarı şapka, yeşil şapka, mavi şapkadır. Beyaz şapka grubu, konuyla ilgili araştırma yapacak ve somut bilimsel bilgileri sınıfa getirip sunacaktır. Kırmızı şapka grubu, olaya duygusal bakanların grubudur. Siyah şapka grubu, olaya karamsar bakanların grubudur. Sarı şapka grubu, olaya iyimser bakanların oluşturduğu gruptur. Yeşil şapka grubu, olaya farklı çerçeveden bakıp yeni çözüm önerileri sunanların grubudur. Mavi şapka ise, olaya tüm yönleriyle bakar (V. Sönmez, 2011, s. 136).

2.4.6.Panel Tekniği

Küçük bir grubun bir konuyu kendi aralarında, büyük bir kitlenin karşısında tartıştıkları bir tekniktir. Bu teknikteki amaç üyeler arasında beraber düşünüz ve çalışmayı özendirmektir.

(32)

Panel, lider dahil toplam 5-9 kişiden oluşur. Lider konuyu tanıtıp ve panel üyelerini tanıtıp konuyu tartışmaya açar, liderin kendisi de ara ara tartışmaya katılır, tartışmanın özetini yapar, tartışmanın akıcılığını ve tartışmaya etkin katılımı sağlar (Bilen, 2006, s. 116).

2.4.7.Forum Tekniği

Forum tekniği panele oldukça benzemektedir. Forumda konuşmacılar ve lider dikkatle seçilmekte ve tekniğin uygulanışı için hazırlanma imkanı verilmektedir. Bu iki teknikteki fark uygulanışta izlenen kurallardır. Forum panele oranla daha informal bir tekniktir. Forum tekniğinde konuşmacılar dinleyici karşısında ayakta veyahut oturarak konuşmalarını yaparlar. Konuşmacılar arasında tartışma soru sorma vs. yoktur. Dinleyiciler, zaman elverdiği sürece konuşmacılara direk soru sorabilir gendi görüş düşüncelerini aktarabilirler (Bilen, 2006, s. 132).

2.4.8.Beyin Fırtınası Tekniği

Bu teknik, bir soruna çözüm üretmek ve farklı konularda fikir, düşünce geliştirmek için kullanılmaktadır. Burada önemli olan nokta üretilen fikirlerin niteliği değil, neciliğidir. Çok sayıda düşünce üretilmesi amaçlanır. İlk sorun seçilir, problemin soru şeklinde yapılandırılması düşünceyi harekete geçirir. Beyin fırtınası tekniği tüm sınıfla uygulandığı gibi gruplar şeklinde de uygulanabilir. Grup çalışması tercih edilirse her grubun başkanı ve not tutanı seçilir. Grup başkanı sorun hakkında olumlu bir tümceyle konuyu başlatır. Gruptaki diğer üyelerde konuyla ilgili akıllarına gelen tüm düşünceleri söylerler Not tutan öğrenci üyelerden söyledikleri bütün düşünceleri kaydeder. Gerektiğinde öğretmen gruba yardım eder. Oturum bitmeden, son bir dakika veya belli bir süre tanınır. Devamında grup ortaya atılan düşüncelerin değerlendirmesini yapar. Her fikrin avantaj ve dezavantajları göz önünde bulundurularak liste önem sırasına göre azaltılır. En sonunda gruplar düşüncelerini sınıfta öğretmenin kontrolünde tartışır (Erciyeş, 2012, s. 301).

2.4.9.Drama Tekniği

Bu öğretim tekniğinde, öğrenciler bir beceri ya da bir durumu sınıfın karşısında canlandırır. Drama yöntemi öğrencilere, hayali ve gerçek neden sonuç bağını açıklama imkanı verir. Bu teknik öğrencide güdülemeyi artırır, öğrencilerin grup etkileşimini

(33)

geliştirir ve öğrencilerde farklılıklara toleransı öğretir. Bu yöntem aynı zamanda eleştirel ve analitik düşünme, karar verebilmeyi geliştirir ve yaratıcılığı artırır (Tok, 2011, s. 175).

2.4.10.Görüşme Tekniği

Bu teknik konuyla ilgili bilgileri uzman şahıslardan (aileler, yönetim liderleri, akranlar, sivil toplum örgütleri liderleri, komşular, iş adamları, belirli meslek gruplarına ait bireyler) alarak sınıf ortamında sunmaya dayalı bir tekniktir. Ve ders görüşmelerle zenginleştirilir. Uzman kişi sınıfa getirilebilir veya görüşme uzman kişiyi ziyaret etmeyle de gerçekleşebilir.

Tekniğin etkinlikle uygulanabilmesi için; iyi planlanması, görüşmenin nasıl yapılmasıyla ilgili bilgilerin öğrencilere uygulamalı aktarılması, tarafsızlık bilincinin öğrenciye kazandırılması, görüşmenin ayarlanması ile ilgili detayların öğrenciye açıklanması, yeterli zamanın verilmesi, görüşme sonuçlarının rapor edilmesi ve sonuçların tartışılmasına dikkat edilmelidir (Şahin, 2016, s. 209).

2.4.11.Konuşma Halkası

Bu teknik, sınıfta öğrenciler arasında farklı görüşlerin ortaya çıkarılmasını ve görüş ayrılıklarına saygı duyulması davranışının pekiştirilmesini sağlayan bir tekniktir. Tekniğin hedefi, sınıf içerisinde güven ve saygı ortamı oluşturarak iletişimi ve etkileşimi pozitif olarak artırmaktır. Bu teknik, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamakla birlikte, öğrencilere empatik düşünme becerileri geliştirmelerine de imkan verir (Bağ, 2012, s.145).

2.4.12.Benzetim (Simülasyon) Benzeşim veya Benzetişim Tekniği

“Gerçek durumlara gidilemeyen zaman ve ortamlarda kullanılan bir öğretme yaklaşımıdır. Harp oyunlarında, pilotların uçak modelleri üzerinde uçmalarında, ilk yardım hizmetlerinde, ameliyatlarda, sürücü kurslarında, uzay çalışmalarında vb. olduğu gibi önceden düzenlenen sanal ortamlarda yapılan etkinlikleri içerir” (V. Sönmez, 2011, s. 144).

“Benzetim, sınıf içinde öğrencilerin bir olayı gerçekmiş gibi ele alıp üzerinde eğitici çalışma yapmalarına olanak sağlayan bir öğretim tekniğidir. Diğer bir tanımla, öğrenmeyi

(34)

desteklemek üzere gerçeğe uygun olarak geliştirilen bir model üzerinde yapılan bir öğretim yaklaşımıdır (Demirel, 2008, s. 110).”

“Benzetim, sınıf içinde öğrencilerin, bir olayı gerçekmiş gibi ele alıp, üzerinde eğitici çalışma yapmalarına olanak sağlayan bir öğretim tekniğidir(Aykaç, 2014, s. 280).

Benzetişim tekniği, hemen her alanda kullanılabilmektedir. Özellikle öğrenciyi gerçek ortamda, gerçek araçlarla yetiştirmenin tehlikeli, güç ve maliyetinin fazla olduğu durumlarda gerçeğin bir modeli üzerinde yetiştirme en etkili yoldur. Böylece israfın, savurganlığın ve oluşabilecek kazaların önüne geçilmiş olmaktadır. Çok çok daha önemlisi öğrenci gerçek ortamın baskısı olmaksızın öğrenmeyi gerçekleştirecektir (Küçükahmet, 1998, s. 81).

2.4.12.1.Benzetim (Simülasyon) Tekniği Uygulanırken Dikkat Edilecek Hususlar

1. Öğrencilere dersin amacının eksiksiz açıkça anlatılması gerekmektedir (Erciyeş, 2012, s. 300).

2. Öğretimde hedef ve davranışları kazandırabilecek şekilde gerçeğe çok benzer yapay bir ortam sağlanmalıdır (V. Sönmez, 2011, s. 144).

3. “Benzetişim tekniğinin etkinlikle uygulanabilmesi için öğrencilere esas amacın açıklıkla anlatılması gerekmektedir” (Küçükahmet, 1998, s. 81).

4. “Öğretmen, eğitim ortamında yol gösterici, düzenleyici olmalı, yalnız amaçlardan sapınca ortama müdahale etmelidir” (V. Sönmez, 2011, s. 144).

5. Öğretmen, öğrencilerin serbest çalışmalarını ve kendi kendilerine karar vermelerine imkan sağlamalı, yaratıcılıklarını desteklemelidir (Küçükahmet, 1998, s. 81).

6. “Örnek olay, sorun vb. sınıfa sunulmalı, gerekiyorsa dramatize edilmelidir” (V. Sönmez, 2011, s. 144).

7. Benzetimlerdeki uygulamaları tamamlamak için zamanın iyi programlanması gerekmektedir (Erciyeş, 2012, s. 300).

8. Öğrencilere yeterli çalışma alanı sağlanmalıdır (Küçükahmet, 1998, s. 81). 9. “Gerekli olan ortam ve araçlar titizlikle ayarlanmalı/düzenlenmelidir” (Taşpınar, 2014, s. 198).

(35)

10 “Sonuçlar üzerinde tartışılmalı, yanlışlar anında düzeltilmeli, eksikler tamamlattırılmalıdır” (V. Sönmez, 2011, s. 144).

11. “Benzetim tekniğinin uygulandığı bir eğitsel etkinliğin sonunda mutlaka bir özet ve genel değerlendirmenin yapılması gerekmektedir” (Küçükahmet, 1998, s. 81).

2.4.12.2.Benzetim (Simülasyon) Tekniğinin Yararları 1. Öğrenme arzusu oluşturur (Küçükahmet, 1998, s. 82). 2. İlgi çekicidir (Erciyeş, 2012, s. 299).

3. Öğrenme soyutluktan çıkarak somut hale dönüşür (Aykaç, 2014, s. 280).

4. “Öğrenci gerçek ortamda kullanmadan önce araçların işlenmesini öğrenir” (Küçükahmet, 1998, s. 82).

5. Öğrenci uygulama yapma ve deneyim kazanma imkanı elde eder (Taşpınar, 2010, s. 147).

6. “Öğrenci araçlara ve yeniliklere alışır, ustalık kazanır” (Küçükahmet, 1998, s. 82).

7. “İş kazaları azalır” (Aykaç, 2014, s. 280).

8. Harcamalar masraf en aza indirilir (Küçükahmet, 1998, s. 82).

9 “Öğrenciler araçları gerçek ortamda kullanmadan önce kullanarak yapılacak hatalar en aza indirilir” (Aykaç, 2014, s. 280).

10. “Başarı ve başarısızlık çabucacık anlaşılır” (Küçükahmet, 1998, s. 82).

11. “Öğrenciler bu teknik sayesinde problem çözmeyi ve karar vermeyi ve karar vermeyi öğrenirler” (Aykaç, 2014, s. 280).

2.4.12.3.Benzetim (Simülasyon) Tekniğinin Sınırlılıkları

1. “Gerçek durumun benzerini oluşturmak her zaman mümkün olmayabilir” (Aykaç, 2014, s. 281).

2. Gerçeğinin basitleştirilmiş uyarlamalarına dayandığı için, kısmen de olsa gerçeği saptırırlar (Erciyeş, 2012, s. 299).

(36)

3. Yapay ortamda çalışmak öğrencilere oyun gibi gelebilir (Küçükahmet, 1998, s. 82).

4. “Öğrencilerin roldeki karakterlerine derin duygusal bağlılıkları da sorun oluşturabilir” (Taşpınar, 2014, s. 198).

5. “Gerçekte, yapayında karşılaşılmayan durumlarla karşılaşmak mümkündür” (Küçükahmet, 1998, s. 82).

6. “Öğrencilerin aktif olduğu pek çok yöntemde olduğu gibi düzenleme ve tartışma uygulamalarından dolayı fazla zaman gerektirir” (Taşpınar, 2014, s. 198).

7. Karışık modeller öğrencilerin kafalarını karıştırabilir, basit modeller de sıkıcı gelebilir (Küçükahmet, 1998, s. 82).

2.5.Ebru Sanatı

Bu başlıkta ebrunun kelime kökenine, ebrunun tanımına, ebrunun tarihçesine, ebrunun geçmişte ve günümüzde kullanıldığı alanlara değinilecektir.

2.5.1.Ebru Kelimesinin Kökeni

“Farsça kelime anlamı kaş olmakla beraber, bizim bir sanat dalı olarak uyguladığımız ebru sanatımız ‘ebr’den türetilmiş ebri’nin son yüzyılda galad olarak ebruya dönüşmesiyle son şeklini almıştır. Nitekim son yüzyıla kadar bu sanat dalımıza ebri ve sanatçılarımıza da ebrizen denirdi” (Çoktan, 1992, s. 7).

“Şemseddin Sami Bey şu ifadeyle ebru kelimesinin geçen yüzyıl sonlarında ebri’yi unutturacak derecede lügatimize yerleşebildiğine ve kelimenin, aslında ebre olarak Çağatayca’dan geldiğine işaret” (Derman, 1977, s. 8) edilmektedir.

Yine ebru kelimesinin asıl Ab-ru’dan geldiğini, bunun Farçasuyüzü manasını taşıdığını çünkü sanatın su üstünde yapıldığını savunanlarda vardır (Yazırdan aktaran Derman, 1977, s. 8).

“Kağıt üzerinde mermerinkine benzer damarlar görüldüğü için, Avrupalılar ebru kağıdına mermer kağıdı (= papiermarbre, marmorpapier, marbledpaper…) demeyi tercih etmişler, Arap aleminde ise varaku’l-mücezza (= damarlı kağıt) olarak tanınmıştır” (Çoktan, 1992, s.

(37)

Görüldüğü gibi ebru kelimesinin kökeni hakkında da farklı farklı görüşlerle karşılaşılmaktadır.

2.5.2.Ebru’nun Tanımı

“Ebru, kıvamlı suyun üzerine, gül dalı ve at kılından mamül fırçalar yardımıyla, sığır ödü ilave edilerek ayarlanmış, suda erimez boyaların yüzeye serpilip, kağıda alınmasıyla oluşan kağıt bezeme sanatıdır” (Dere, 2011, s. 15).

“Bu sanatımız diğer klasik sanatlarımız gibi insana başka hiçbir şeyde yaşayamayacağımız güzellikler sunar. Çevremizde, baktığımız, fakat göremediğimiz birçok şeyi görmemizi sağlar. İçimizdeki olumlu kıvılcımları yangına dönüştürür. Bundan hem siz hem çevreniz aydınlanır. Bu yangın için için yanar dumanı görünmez” (Çoktan, 1992, s.5).

“Suda erimeyen boyaların yoğunlaştırılmış su üzerine serpilerek nakışlı kağıt elde etme san’atınaebri veya ebru san’atı denmektedir”(Eriş, 2006, s. 1).

2.5.3.Ebrunun Tarihçesi

Ebru sanatının hangi tarihten itibaren bilindiğini hangi tarihten itibaren yapıldığını söylemek imkansızdır. Çok eski tarihli kitap ciltlerinde yan kağıdı olarak kullanılmıştır. Yine eski bir murakka’nın (albüm) içindeki yazı kıtalarının pervazlarına yapıştırılmış ebru kağıtları görülmektedir. Ancak, bu eserlerin yazıldıkları tarih bilinse de ebrunun tarihi hakkında bu yapıtlar bize kaynak oluşturmaz. Çünkü böyle eski yazmalar, zaman içerisinde tamir görüp yenilenmektedir. Bu ebrulu kağıtlarında yenilenme sırasında konulmuş olma ihtimali yüksektir, yani kitabın tarihinde çok çok sonraya ait olabileceği ihtimali vardır. Ancak üzerinde yazıldığı tarih belirtilmiş olan ebru üzerindeki hat bize ebrunun tarihi hakkında bilgi verebilir. Görebildiklerimiz içinde tarihi olan en eski ebru 1554 yılına ait olan Malik-i Deylemi yazısıdır (Derman, 1977, s. 7).

Kağıtçılık üzerine engin bilgiye sahip olan Mehmet Ali Kağıtçı’nın İsviçre’de çıkan Palette isimli bir dergiye yazdığı makalede 1447 tarihli ebrulu bir kağıdı Topkapı Sarayı’nda gördüğünü bildirmiştir. Fakat makalede ebrunun kayıt numarası verilmediği için bu ebru bulunamamıştır (Elhan, 2004, s. 7).

(38)

Ebrunun tarihi hakkında ipucu oluşturan bir başka kaynak ise Arifi’nin 1539-1540 tarihli Güy-ı Çevgan isimli eseridir. Eserin her sayfasının kenarları ebrulanmıştır. Bu ise bize ebrunun tarihinin çok daha eskilere gittiğini ispatlamaktadır (Elhan, 2004, s. 7).

“Netice olarak, kütüphanelerde ebruculuk tarihine dair eski bir yazma kaynak ele geçirilmedikçe, bu mesele çözülmeden kalacağa benzemektedir” (Derman, 1977, s. 7).

2.5.4.Ebru’nun Kullanıldığı Yerler

Ebru günümüzdeki kullanım yerleri, geçmişteki kullanım yerlerine göre değişiklik göstermektedir. Ebrunun günümüzde kullanım alanı daha da genişlemiştir. Burada ebrunun kullanım yeri geçmiş ve günümüz olarak iki başlık halinde değinilecektir.

2.5.4.1.Geçmişte

Ebru, geçmişte el yazması kitapların ciltlerinde, kapak ile kağıdı birbirine bağlayan yan kağıt ve cilt kapağı olarak, hat yazılarına zemin kağıdı olarak yine hat yazı levhalarının etrafına dış pervaz ve iç pervaz olarak kullanılmıştır (Eriş, 2007, s. 9).

2.5.4.2.Günümüzde

Ebru “günümüzde dekoratif olarak kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli kumaş, ahşap v.s.de de kullanım alanı bulmuştur” (Eriş, 2007, s. 9). Ebrunun günümüzde kullanım alanı oldukça çeşitlidir. En yaygını tablo olarak duvarları süslemektedir.

2.6.Tarihimizde Ebrucu’lar

“Mensuplarının isim ve hayat hikayeleri en az bilinen sanat dallarından biri de Ebruculuk’dur” (Derman, 1977, s. 29). Burada yaşadıkları döneme göre belli başlılarına değinilecektir.

(39)

2.6.1.Şebek Mehmet Efendi

Tarihimizde bilinen ilk ebrucudur. Şebek lakabı ile bilinmektedir.”Tertib-i Risale-i Ebri’de Şebek lakabı ile anılan bu ebrucudan bahsedildiğine göre, 1608 yılından önce yaşadığı anlaşılmaktadır” (Çoktan, 1992, s. 8).

2.6.2.Hatib Mehmet Efendi

“Ayasofya Camii’nin hatibi olması dolayısıyla Ayasofya Hatibi veya sadece Hatib diye anılan Mehmed Efendi’nin doğum tarihi bilinmiyor. Zühdi İsmail Ağa’dan Sülüs-Nesih yazılarını öğrenmiştir. Nisan 1773 tarihinde Hocapaşa’daki evinde yangın çıkmış ve eserlerini kurtarmak isterken kendisi de beraber yanmıştır” (Çoktan, 1992, s. 8).

2.6.3.Şeyh Sadık Efendi

“Buhara’da doğmuştur. Fakat doğum tarihi bilinmemektedir. Ebruculuğu Buhara’da iken öğrenmiştir. Bu sanatını iki oğlu Edhem ve Salih Efendilere öğretmiştir. 11 Temmuz 1846 yılında kurucusu olduğu Üsküdar Özbekler Tekkesi’nde vefat etmiştir” (Çoktan, 1992, s. 8).

2.6.4.Hazarfen Edhem Efendi

1829 yılında Üsküdar’da Özbekler Tekkesi’nde doğmuş olan Edhem Efendi ebruyu babasından öğrenmiştir. Ebrunun yanı sıra hat, doğramacılık, marangozluk, oymacılık, mühürcülük, dövmecilik, matbaacılık, dokumacılık, mimarlık gibi dallarda da kabiliyet sahibi olmuş; bu yüzden bin hüner anlamına gelen hazerfen mahlasıyla anılmıştır. Kendi ismi ile anılan neftli ebruyu ıslah etmiştir. Günümüze eserlerinin bir kısmı ulaşmış olup bunlarda Özbekler Dergahı’nda korunmaktadır. Edhem Efendi 8 Ocak 1904 tarihinde vefat etmiştir Uluslararası Ebru Kongresi Eski Ustalara Saygı Sergisi (2016, s. 14).

2.6.5.Üstad Necmeddin Okyay

“Mürekkepçilik, aharcılık, okçuluk, gülcülük, mücellitlik, hattatlık ve ebruculuk Necmeddin Hoca’nın ilgi alanlarının bazılarıdır. Bu sebeple Hazerfen lakabıyla anılır. Ebruculuğu Edhem Efendi’den öğrenmiştir. 1916’da Medresetü’l-Hattatın’de başlayan ve

(40)

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde, 1948 yılına kadar geçen zaman içinde öğretmenlik yapmıştır” (Çoktan, 1992, s. 9).

2.6.6.Mustafa Düzgünman

Düzgünman, 1920 senesinde Üsküdar’da doğmuştur. O dönem kuzeni Necmettin Okyay Güzel Sanatlar Akademisi’nde ebru ve cilt hocasıdır ve Düzgünman’ı Akademi’ye kaydını yaptırır. Akademi’de ebru ce Tarz- Kadim Cilt öğrenmiştir. Ve vefatına kadar 42 sene ebru yapmıştır. 12 Eylül 1990 tarihinde vefat eden Düzgünman Hocasının bulduğu çiçekli ebruyu ıslah etmiş ve bugünkü durumuna getirmiştir (Çoktan, 1992, s. 10).

2.7.Ebru Malzemeleri

Ebru Sanatındaki malzemeler kendi içinde temel malzemeler ve tüketilen malzemeler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu başlıkta iki genel başlık altında ebru malzemelerine değinilecektir.

2.7.1.Temel Malzemeler

Ebru sanatında temel malzemeler, ebru sanatına başlamadan önce bir defaya mahsus alınıp uzun süre kullanılıp olup, sadece herhangi bir bozulma kırılma durumunda yenilenirler.

2.7.1.1. Tekne

İçinde kitre konulup ebru yapımının gerçekleştiği kaptır. Genellikle galvanizli paslanmaz sacdan yapıldığı gibi, çinko, cam ve ağaçtan gibi malzemelerden de yapılabilir. Daha çok 50x35x5 cm ebatlarında yapıldığı gibi isteğe bağlı olarak çeşitli büyüklerde de yapılabilir (Elhan, 2004, s. 14).

2.7.1.2. Fırça

Sapının esnek ve küf tutmaması sebebiyle gül dalının tercih edilmesi, baş kısmının ise içinin boşluk olması ve bu sebeple boyayı bir vuruşta bırakmamasından yaşlı atın

(41)

kuyruğundaki kıllar temin edilerek genelde ebrucunun kendisinin yaptığı boya karıştırmak ve tekneye boya serpmek için kullanılan alettir.

2.7.1.3. Biz

Tekneye atılan boyalara şekil vermek amacıyla elle tutulan kısmı genelde ağaçtan, uç kısmı ise metalden yapılan alettir.

2.7.1.4. El Taşı (Destiseng)

“El taşı, genellikle sert mermer veya çakmak taşından yapılan boyaları ezmeye yarayan taştır. Ayrıca porselenden, cam veya başka sert taşlardan da yapılabilir” (Elhan, 2004, s. 14).

2.7.1.5. Tarak

“Taraklı adı verilen bir cins ebrunun yapımında kullanılan alete verilen ad. Geniş ve ince olmak üzere iki çeşidi vardır. Tarağın boyu teknenin boyunda olur. Bir tahta üzerine muhtelif aralıklarla toplu iğne veya tellerin dizilmesiyle elde edilir” (Göktaş, 1987, s. 28).

2.7.2.Tüketilen Malzemeler

Tüketilen Ebru malzemeleri ise, ebru yapabilmek için bittikçe yenisinin temin edilmesi gerekli olup, bunlar kitre, boya, boya vb. malzemelerdir.

2.7.2.1. Su

“Ebru yapımında kullanılan suyun özel içme suyu veya kireç derecesi düşük, bekletilip süzülmüş su olması şarttır. Kaynatılıp bekletilmiş su da olabilir. En iyisi saf sudur (Yağmur suyu). Çeşme sularının içine Calgon katılarak kireci indirgenir ve kullanılabilir” (V. Sönmez, 2007, s. 29).

(42)

2.7.2.2. Kitre

“Bozaya yakın kıvamda hazırlanan, Anadolu’da KEVEN-GEVEN diye bilinen bir bitkinin salgısından elde edilir. Bu bitki bir mevsimde iki defa salgı yapmaktadır. İlk salgının olmasına dikkat edilmelidir. Zira ikinci salgı daha küt, esmer ve mevsim dolayısıyla toz ve topraklı olmaktadır” (Türkmenoğlu, 1999, s. 20).

2.7.2.3. Kağıt

Emici özelliği fazla ve mat olan kağıtlar tercih edilmelidir. En çok 60 veya 80 gram birinci hamur kağıtlar tercih edilir (Çoktan, 1992, s. 13).

2.7.2.4. Boyalar

“Eskiden beri, ebruculuk da toprak boya dediğimiz- tabiattaki renkli kaya ve topraklardan elde edilen- madeni boyalarla, nebati asıllı bazı suda erimez boyalar kullanılmıştır” (Derman, 1977, s. 10).

2.7.2.5. Öd

Ebru yapımında kullanılan boyaların içine belli ölçülerde karıştırılarak boyanın su yüzeyin de kalmasını ve aynı zamanda boyanın su yüzeyinde açılmasını sağlar. Genelde sığır ödü tercih edilir. Sığır ödü “benmari sitemiyle” kaynatılır, soğumaya ve dinlenmeye bırakıldıktan sonra ince bir tül ile süzülerek soğuk yerde muhafaza edilir (Elhan, 2004, s. 13).

2.8.Ebru Çeşitleri

Bu başlıkta ebru sanatında günümüze kadar uygulanmış ve isimlendirilmiş belli başlı ebru çeşitlerine değinilecektir.

(43)

2.8.1.Battal Ebru

Tekne üzerine fırça yardımı ile serpilen boyalara fırça, biz, tarak gibi araçlar ile hiçbir müdȃhale de bulunmadan yapılan ebrudur. Battal Ebru genelde yapımı en kolay ebru olduğu düşünülmesinin aksine oldukça zordur.

2.8.2.Hafif Ebru

Boyalara olması gerekenden daha fazla öd ve su konularak yapılan ebrulardır. Daha çok Hat, Kaligrafi gibi çalışmalarda tercih edilmektedir.

2.8.3.Gelgit Ebru

Arıtan (2002) Battal Ebru’su yapıldıktan sonra biz yardımı ile birbirine paralel yatay ve dikey hareketlerle bu ebru oluşturulur.

2.8.4.Tarak Ebru

Gelgit Ebru’su yapıldıktan sonra bir tarak yardımıyla Gelgit Ebru’sunun taranmasıyla oluşan ebru çeşididir (Başar ve Tiryaki, 2000, s. 31).

2.8.5.Şal Ebru

Battal Ebru’su, Gelgit Ebru’su, veya Tarak Ebru’su yapıldıktan sonra biz yardımı ile enine üç adet (S), boyuna iki adet (S) harfi ve aralarına da istenilen sayıda (S) şeklindeki kavisler çizilerek dokular oluşturularak yapılan ebru çeşididir (G. Sönmez, 2007, s. 63).

2.8.6.Bülbül Yuvası Ebru

Battal Ebru’su yapıldıktan sonra biz yardımı ile spiraller çizilir. Ortaya çıkan desen Bülbül Yuvası Ebru’sudur.

Şekil

Tablo 3. Ebru Sanatı Öğretimi Başarı Testi Madde İstatistikleri (13 Madde) Maddeler   Madde güçlük
Şekil 1. Ebru sanatı öğretimi test puanlarına dayalı histogram grafiği
Şekil 2.Deney grubu öğrencilerinin sanal ebru atölyesi çalışmaları-1
Tablo  6  incelendiğinde  deney  ve  kontrol  grubunda  bulunan  öğrencilerin  ebru  sanat  öğretimine  ilişkin  geliştirilen  başarı  testinin  son  uygulamasından  elde  ettikleri  başarı  puanları  arasındaki  farklılığa  bakılmıştır
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

Güler’e 25 Eylül’de bu kuruluşun en büyük ö- dülü “Baiil de Honeur” Paris’te verilecek. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleğ Ta ha To ros

Yaşar Kemal’in “Sarı Sıcak” adlı yapıtındaki hemen hemen bütün öykülerinde diğer yapıtlarında da derinlemesine ele aldığı “mücadele” izleği,

Ozet: Disrafik spinal sendromlar i<;erisindeyer alan aynk omurilik sendromlan, lipomyelomeningoseller, klsa ve kahn filum terminale ve myelomeningosel operasyonu somaSI

Ayrıca ilk Abbâsî halifesi hakkında bilgi verirken biat işlemleri, Ebu‟l-Abbâs‟ın hutbesi, icraatları, Emevî ailesine karşı intikam siyaseti ve veliaht

Bu bölümde Rıfat Ilgaz tarafından çocuklar için kaleme alınan “Bacaksız’ın Başından Geçenler” isimli hikâye dizisi; dil ve üslup, konu/tema,

A) look/was going to eat B) looked/will have been eaten C) was going to look/was eating D) had been looking/had been eaten E) have been looking/will be eaten. 10- I... forward

A) You wouldn't have strained your eyes if you hadn't been working on the computer for too long. B) lf you work for a long period on a computer without taking a break, you

Ancak lateks alerjisi için riskli hasta grubunda olan astımlılarda ve aracı tüp maskesine bağlı lateks alerjisi gelişen astımlı çocuklarda alternatif tedavi olarak