Harpte kılıcını, sulhta kafasını ve nihayet bütün hayatını memleketin selâmeti uğruna kullanan Meclis Reisimiz çalışma odasında.
MECLİS 'BRŞ/cm M iZ:
Kâzım KaraMtİr
f ı m n — r m n — — rnı . B« ilini r - n T n ı r —i m i n ı ıa ı fYazan:
ORHAN ÖZKIRIM
ECL.ÎS Başkanı sayın Kâzım Ka- rabekirin rande- vüsüne yetişebil mek için Yenişe- hirde Karanfil sokağının asfalt yaya kaldırımında ilerliyorum. Adımlarım âdeta gayri ihtiyarî bir marş temposu tutuyor. Kafamın içinde çocukluk günlerimin uğul tuları arasında Karabekir Paşa marşının şu nakaratı billûrlaşı yor : Türk hiç yılar mı Türk hiç yılar mı Türk yılmaz Türk yılmaz Cihan yıkılsa Türk yılmazVe ben bu seri tempolu marşın âhengine uyarak adımlarımı daha ziyade açıyorum. Zira Ankara- nın büyük bir vesaiti nakliye sı kıntısı çektiği bugünlerde herhan gi bir randövüye zamanında ye tişmek nadir erişilir bir bahtiyar lıktır. Bir de buna, 5 - 6 sene ev vel yine YE D İG Ü N sayfalarında
çıkan ve Generalin çok titiz oldu ğundan bahseden aziz dostum Hikmet Miinirin bir röportajından bende kalan intibaları eklerseniz telâşımın sebebi daha ziyade ba rizleşir,
* # #
Nihayet bu endişeli telâşım sa yın Generalin çalışma odasında sona erdi.
— Sizi biraz beklettim. — Zararı yok. Zaten ben de biraz önce misafirlerimle meşgul düm. Tam zamanında geldiniz.
içimdeki endişe zail oldu. Bu anda gözlerim çalışma ma
sasının ortasında duran ve güzel bir sülüs hatla yazılmış “ Türk yılmaz,, levhasına ilişti. Bir anda henüz eve gelmeden önce kafamın içinden tekrarlayıp yürüyüşümün temposuna uydurduğum marş ak lıma geldi. General levhaya dik katli baktığımı görünce:
— Eski bir marş. dedi. Millî mücadele günlerinin heyecanı içinde yazmıştım. Bestesini de o zaman yaptım. Kenarlarındaki tezyinatın aralarında notası da vardır.
— Demek musiki ile de meşgul oluyorsunuz ?
— Evet gençliğimde müzik ve şiirle uğraşmaktan zevk alırdım. Boş zamanlarımda kendi kendime şiir yazar ve keman çalardım.
— Şimdi?
— Şimdi artık kemanım ku sunda tozlandı. Şiirle uğraşacaa zamamm da kalmadı.
— Son senelerde boş zamanla rınızı neyle geçiriyorsunuz?
— Bir defa her şeyden evvel şunu söyliyeyim ki bugünkü gö revimde hemen hemen hiç boş za manım kalmıyor. Bilhassa gerek hususî ve gerek resmî işlerini Meclis Başkanlığına baş vurarak yaptırmak istiyenler o kadar çok tur ki bunlar boş zamanlarımın çoğunu işgal eder. En ziyade va kit öldüren hususî olarak adıma gelen zarflar ve benimle görüş mekte ısrar eden ve reddedemiye- ceğim kimselerdir. Gelen mektup ları muhakkak okurum. Fakat bunların çoğu menfi cevap alır. Çünkü istekleri İdarî ve adlî hu suslarla, bazan daha ileri giderek hayatlarına taallûk eder. Meselâ yerini beğenmeyen bir muallim veya memur nakli için bana mü racaat eder. Iş isteyenler, çocu ğunu yatılı okula yerleştirmeği arzu edenler, para yardımı rica sında bulunanlardan tutun da sa tın aldığı tarlanın tapu muamele sinin daha seri yapılması için yardımıma lüzum görenlere kadar bin bir çeşit müracaat vardır.
Da-Meclis Reisimiz Kâzım Karabekir muharririmizle konuşuyor.