• Sonuç bulunamadı

İhtisap ağası Hüseyin Bey:Istanbul esnafını korkutan şehremini

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İhtisap ağası Hüseyin Bey:Istanbul esnafını korkutan şehremini"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ihfisap ağası Hüseyin Bey

______________________________________ T T - Ç B Z ' l l 1’

İstanbul esnafını korkutan şehremini

Yiyecek, içecek, yakacak, giyer­ sek satan esnaf ve tüccarın hileye (jUpması, — halkı aldatarak meşru Jilmıyan vasıtalarla — kazanmsı Jlizde ötedenberi mevcuttur. Ancak fienafın ahlâkî saffeti bozuldukça hi­ lekârlığı da artıyor. Tabiî zamanlar­ da göze — pek de — batmıyan bu düşkün karakterli, sinsi ve yolsuz ti­ caret usulü, fevkalâde zamanlarda ▼e böyle harb yıllarında, istihsalin azlığı karşısında, halkın ihtiyacı art­ tıkça çabuk ve çok kazanmak hırsı da çoğalıyor ve ihtikâra yol açıyor.

Türkiyede demokrasinin, parlâ- manterizmin hâkim olmadığı eski devirlerde de — halkın hukukunu korumak bakımından — ihtikârla, esnafın hile ve yolsuzluğile uğraşılı­ yordu. Eldeki birçok tarihî vesika­ lar; fermanlar, «buyrultu» 1ar, «hükmü şer’îler» — zamanına gö­ re — alınması lüzumlu tedbirleri gösteriyor. Tanzimatın ilânından sonra devlet, garba yanaşmak yo­ lunu tuttuğu sıralarda eski usul ve

kümlerden farklı yeni tedbirler alınırken ihtikâra meydan vermeme­ ğe, halkın geçinmesini kolaylaştır­ mak için muhtekirle va hileye sa- panlarla da ciddî surette uğraşmağa karar verilmişti. O tarihlerde bu ba­ kımdan temayüz eden «Ihtisap ağa­ sı Hüseyin bey» di. ilk defa Sultan Mahmut zamanında İhtisap Nezare­ tine tâyin edilen Hüseyin bey, 1250 den 1284 tarihine kadar dört defa ihtisap Nazırlığına ve iki defa da Şehreminliğine getirilmişti. Arada­ ki başka memuriyetleri olmasına rağmen, üç padişah zamanında 34 sene müddetle — devrinin zihniye­ tine ve hükümetin takibettiği dahilî politika şartlarına göre — en mü­ kemmel bir Şehremini olmuş, hal­ kın, bilhassa esnafın da cezanın, te­ dibin amansız bir timsali olarak te­ lâkki ettiği bu zat, hileye, ihtikâra karşı şiddetli icraatile çok şöhret ka­ zanmıştı.

Çocukluklan Sultan A2İz devri­ ne yetişen birçok yaşlı zevatın ha­ fızasında hâlâ «ihtisap ağası Hüse­ yin beyin hâtıraları» yaşamaktadır. Bu kabîl hâtıralann bir kısmı ma­ kale ve kitap şeklinde intişar etmiş­ tir (1 ). Ancak, bu meşhur şahsiye­ tin namı ve şöhreti uzun yıllar hal­ kın ağzından düşmediği halde, icra­ at ve faaliyetinin bütün safhalarını gösteren zamanında yazılmış bir eser olmadığından, elimize bu peraken­ de hâtıralara ait menkulât geçmiş­ tir.

Hüseyin beyin şahsiyetini ve esnaf Üzerindeki tesir ve nüfuzunu göster­ mek bakımından Mehmet Galip bey taerhum, şu satırları kaydediyor;

« ... Müşarünileyhin siy ti o dere­ cede imiş ki hadem ve haşemile so­ kağa çıktığında dükkân önü temizli- jrenlerin, delik deşik küfe ve tabla saklıyanların, eksik okka ekmek giz- liyenlerin haddü hesabı olmazmış 1 Bununla beraber bu tekayyüt, bu korku mutlaka Hüseyin beyin soka­ ğa çıkmasına da mütevakkıf değil­ miş; onun gölgesinden, isminden ürkmiyen esnaf yok gibi bir şeymiş I O vakte yetişenlerden mesmuum olmuştur ki bir gün Hüseyin bey, Eyübe gitmiş, bir merkebe yüklü iki küfe ekmek görmüş, tarttırmış, ek­ meklerden bazısı noksanülvezkı çık­ mış. Derhal Hüseyin bey küfeleri ekmekçiye yüklettirmiş ve merkebin önüne bir okka saman koydurup merkep o şamam yeyinciye kadar herifi de küfelerin altında bıraktır­ m ış!...»

İcraatındaki şiddetile bu suretle şöhret bulan Hüseyin bey, halktan, esnaftan yolsuzlukları görülenleri muntazaman cezalandırırdı. Hüse­ yin beyin, en tabiî cezası hapisti. Merhum, bu hapis cezalarını tatbik etmek için maiyetinde bulunan ka­ vaslar tarafından Şehremanetine ge­ tirilenlere bizzat ceza tertibederdi. Şehremanetinin — ilk ihdas edil­ diği tarihlerde — şehrin inzibat mu­ ameleleri de Şehremkıine ait vazife­ ler cümlesinden olduğundan, veri­ len cezalar yalnız Belediye suçlarına ait değil, alelade diğer yasaklara da taallûk ediyordu. Hüseyin bey o zaman Eminönünde bulunan (Şeh­ remaneti dairesi) ne arkasında ka­ vaslarla her sabah gelir ve avluya konan bir saodalyaya oturur, kâti­ bin son yirmi dört saatlik vakalara dair okuduğu defteri dinlerdi.

Her suçlunun işlediği kabahatin mahiyeti okununca, Hüseyin bey münasip gördüğü hapis müddetini kâtibe kaydettirirdi. Bu suretle me­ selâ meyhaneye girerken kapıdan çevrilmiş bir müslüman yorgancıya on beş gün, fenersiz balık avına çı­ kan bir balıkçı Ermeniye bir ay, tezkeresiz (yani ruhsatiyesiz) kar­ puz satan bir adama on gün hapis cezası verirdi. Bu cezaların müddeti,

tamamile Hüseyin beyin şahsî takdi­ rine ve keyfine tabi İdi; suçlularım hiçlbir itirazı makbul değildi. Şayet, söylenenler olursa bir aylık hapis, iki aya çıkarılırdı. Bu İtibarla İtiraz­ dan fayda yerine zarar geleceğini bilenler, verilen hapis kararına itaat derek (iplikhane) ye gitmeğe razı olurlardı. (2 )

Hüseyin bey, 1274 tarihinde ilk de­ fa olarak Şehreminliğine tâyin edil­ miş, fakat iki sene sonra azledilmiş­ ti. Yerine sıra Ue Sağır Ahmet bey ile Hacı Ahmet efendi Şehremini ol­ muşlardı. Fakat bu iki zat, esnaf iş­ lerini takibetmekte, yiyecek, içecek fiatlerini kontrol ederek ihtikâra mâni olacak tedbirleri ittihaz etmek­ te lâyık olduğu kadar faaliyet gös­ terememişlerdi. O zamanki Vükelâ, Şehreminliğine tekrar Hüseyin beyin ■getirildiği takdirde bütün işlerin dü­

zeleceğini düşünüyorlardı. Fakat ilk Şehreminliğinde hilekâr esnafı hiç memnun edemiyen Hüseyin bey, menfaatleri bozulanların saray nez- dindeki tesirlerde azledilmişti. Sul­ tan Aziz, bu tecrübeli ve faal eski İhtisap ağasım affederek tekrar iş başına getirmek İstemiyordu. Sul­ tan Azizin mizacını bilen devlet adamları, Hüseyin beyin Şehremin­ liğine tekrar tâyin edilmesini padişa­ ha teklif edemediler ve bu maksat­ larını tahakkuk ettirebilmek için bir çare düşündüler:

Huzuru şahanede arasıra (Orta oyunu) tertibedilirdi. Bir akşam (Pazar) isminde bir oyun temsil ediliyordu. Sahnede şehir pazarları­ na iştirâk eden esnaftan her birinin taklitleri yapılıyor, başta padişah olarak bütün seyirciler güldürülü­ yordu. Birdenbire bir kargaşalık ol­ muş, esnafı temsil eden Orta oyun­ culardan her biri, eşya ve edevatı­ nı bırakarak kaçmağa başlamıştı. Oyunun böyle birdenbire bir karı­ şıklığa döndüğünü gören Sultan Aziz il« maiyeti arasında şöyle bir mu­ havere oldu:

— Ne oluyor?

— Efendimiz, ihtisap ağası Hü­ seyin bey geliyor.

— Acayip! Esnaf, Hüseyin bey­ den bu kadar korkar mı?

Bu muhavereyi kaydeden B. Os­ man Nuri Ergin diyor ki: « ... V e o zaman rollerinin kâfi derecede tesir yaptığını gören oyun mürettipleri, Hüseyin bey hakkında arzu ettikleri derecede tavsifat ve temdihatta bu­ lunmuşlar ve işte bunun üzerinedir ki Hüseyin bey re’sen sadır olan bir irade ile Şehremanetine tâyin olun­ muş...» (Şehreminleri, sahife: 6 9 ). Hüseyin bey, gerek Şehreminli­ ğinde, gerek İhtisap ağalığında bu­ lunduğu zaman şehir işlerinde çok dikkatli ve şiddetli- idi: Şehrin te­ mizliğine riayet etmiyen, — o za­ manki usule göre — parasını vere­ rek süprüntüsünü çöpçüye kaldırt- mıyan kimseyi, narhtan fazla fiatle malını satan esnafı, hamur, bozuk, noksan tartılı ekmek çıkaran fırıncı­ yı, müşteriye kokmuş et süren kasa­ bı, çürük meyva satan manavı vel­ hasıl bu gibi suçlan görülenleri — yukarıda kaydettiğim şekilde — (İplikhane) ye hapseder, çürümüş ve kokmuş mallarım denize döktü­ rür, noksan tartılı ekmekleri fakir halka dağıtırdı.

Hâlâ hayatta bulunan pek muhte­ rem ve yaşlı bir zattan işittiğime gö­ re Hüseyin bey, Istanbulun ekmek işlerine büyük bir ehemmiyet verir­ di: Hileye sapanlarm fırınlarım ka­ patır, Şehremanetinin tahsisatile fı- nn açtmp ekmek çıkartır ve ceza gören fırıncıya bir daha ekmekçilik ettirmezdi.

icraatında bu kadar şiddetli dav­ ranan merhum, sokağa çıktığı za­ man bütün esnafın korkudan ötleri kopardı I Bununla beraber bu şid­ detli hareketlerine Tağmen, lüzumun­ da fakir, himayeye muhtaç satıcıla­ ra da para ile yardım etmeği de se­ verdi. Çok misafirperver olan Hü­ seyin bey, ramazanlarda esnafın ile­ ri gelenlerini iftara davet ile son de­ recede ikram eder, misafirlerde lâ- tifeler ederek hediyeler verirdi.

Şahsiyetini göstermeğe çalıştığım Hüseyin beye ait — bu sütunlara sığamıyacak — daha birçok hâtırat var. Bu eski Şehremininin hilekâr ve muhtekir esnafa karşı şiddetli bir politika takibetmesi, Belediye­ miz tarihinin — bilhassa böyle bir zamanda — ibretle tetkike değer bir faslım teşkil ediyor.

Mustafa Ragıb (1) Mehmet Galip beyin: «Tarihi Osmanî encümeni mecmuası» nrn 569 - 572 nci sahlfelerinde bir ma­ kalesi, İstanbul vilâyeti mektupçusu pek müdekklk ve Fazıl üstat B. Os­ man Nuri Erginin «Şehreminleri» ve Hüseyin beyi bizzat tanıyan Ali Rıza

bey merhumun: «On üçüncü asrı

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm ürünlerin yeti şmesi için suya gereksinim olduğu bir gerçektir; ancak organik madde yönünden daha zengin olan topraklar daha fazla su tutar ve bu suyu daha zengin bir

Mau il ne s’ agissait pas d’une démonstration belliqueuse internationale à

Bilim insanları bu biyosensörün patojen mikroor- ganizmaları anında tespit edip etmediğini sınamak için yaygın bir bakteri türü olan Staphylococcus aureus’u kul- lanmış..

Ona göre, eğer insanlar vücutla- rında hastalık yapmadan konaklayan parazitler ol- madan büyüdükleri için oto- immün hastalıklara yakalanı- yorlarsa parazitleri bu

Yaklaşık 55 milyon ışık yılı uzaktaki Virgo gökada kümesinde yer alan eliptik bir gökada olan M87’nin merkezindeki süper kütle- li karadelik, gölgesi ve olay ufkuyla

By using the numerical values of kinetic parameters in the model equation, the dose dependent inactivation kinetics of Bacillus anthracis 34F2 sterne was simulated and compared

Aralarında kırkbirbuçuk yaş fark vardır Hâmit ona hayrandı... te'tijgvvtîr ett\_ cjLeıfirm/ Çeşmim kapanınca

I hope you are keeping excellent health and Allah will grant you good health and success in all