• Sonuç bulunamadı

Neveser Kökdeş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neveser Kökdeş"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

~ r r - 6 3 Z 0 L , /

Neveser Kökdeş

(1904, Drama (Bugün Yunanistan’da) - 7 Ağustos 1962, İstanbul)

Bestekar ve tanbur sanatçısı. Babası Mabeynci Hurşit Bey’in sürgünde bulunduğu Drama'da doğdu. Türk musikisi tarihinde şarkı ve operet bestekarı olarak silinmez bir iz bırakan Muhlis Sabahattin Ezgi’nin kızkardeşidir. Bu iki kardeşin sanat çizgisi, Türk musikisi tarihinde ilgi çekici bir kesiti oluşturan “Siyasi mü­ eyyidelerin etkilediği sanat hayatlarının orijinal bir örneği durumundadır.

Neveser Kökdeş ilk musiki zevkini, ağabeyi Muhlis Sabahattin Bey gibi, çeşitli klasik musiki ve halk musikisi enstrümanlarını çalabilmekteki amatör bir musikici olan babasından aldı. Doğduğu yıl ailece Sultan II. Abdülhamid'in özel affı ve izniyle İstanbul’a döndüklerinde, babası sürgünde ölmüştü, ilkokuldan sonra Nötre Dame de Sion’da okudu.

Nev'eser Kökdeş’in ilk eseri, henüz 12 yaşındayken bestelediği “Polka" tarzındaki bir parçaydı. Türk ve Batı musikilerinin temel sazları olan tanbur ve piyanodan sonra gitar çalmayı da öğrenen Nev'eser Kökdeş, ilk eserini bestelediği 12 yaşından başlayarak sanat hayatı süresince sayısı 1000’i geçen besteler yaptığı­ nı ifade etmiştir. Ancak bu sayıdaki eserinden bugün şarkı, fantezi, zeybek ve köçekçe şekillerinde 80 ci­ varında parçası repertuvarlarda bulunmaktadır. Eserlerinin çok büyük bir bölümünün çeşitli sebeplerle kay­ bolduğu anlaşılmaktadır.

Çoğunluğunun güftesi kendisine ait olan hicazkar “Gül dalında öten bülbülün olsam”, mahur “Bahar pen- be beyaz olur”, rast “Sevmek seni bir suç ise affet günahım ey sevgili”, segah “Bir emele bin ah çeksem" ve “Kuş olup uçsam sevgilimin diyarına" gibi şarkıları, musiki eserinde “kadın hassasiyetini ve inceliğini” kuv­ vetle duyuran, Türk halkına ve Türk musikisine tamamen malolmuş ilgi çekici nitelikte eserlerdir.

Bir süre İstanbul Radyosu'nda tanbur sanatçısı olarak musiki çalışmalarına devam eden Nev'eser Kök- deş'in bu camiada rahat bir ortamı pek bulamaması, musiki kültürümüze yaşayışı ve yaptıklarıyla önemli katkılar getirmiş bir musikiciye reva görülebilecek vefasızlığa ibret verici bir örnek olarak hafızalara yer et­ ti. Eserlerinin geleneksel beste şekillerinin dışında oluşu ve tanburiliğinin ve musikisinin eleştirilmekten öte, her türlü medeni ve insani ilişkilerin gerektirdiği davranış özelliklerinin dışında adeta alay konusu haline ge­ tirilmesi yüzünden Radyo camiasından ayrıldı. Bu ayrılıkla birlikte büyük ölçüde musiki yaşantısından da ko­ parak kabuğuna çekildi ve bir ömür vakfettiği büyük bir kültürün başkenti olan İstanbul'da hayata veda etti.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1994’te kemikten elde edilen mtDNA’nın yaklaşık 400 baz çiftlik bir ön dizi analizini yapan araştırmacılar, K1 soyu olarak anılan ve ortak bir atadan gelen bir DNA

Büyük Önde­ rin mukaddes nâaşını hamil olan Ya­ vuz ve onu takip eden diğer Türle harp gemileri dakikadan dakikaya îzmite yaklaşıyorlar, akşamın alaca

According to Heath (1995) “when pre-service teachers have more highly structured opportunities working in a setting geared to support their preparation as teachers, they will

kanun yolunun detaylıca düzenlenmesi gerekliliğini açıkça göstermek- le birlikte, mevcut durum itibariyle temyizin usul ve şeklini konu alan 48., 49. maddede yer alan

Bu süreçte öğrencinin psikolojik ve sosyal olarak var olabilmesi için Cüceloğlu (2014, s. 93) altı tanıklık boyutundan bahseder. Bunlardan ilki “ait olma- birey olma

sensorineural hearing loss is presented. A heterogeneous solid mass destructing left mastoid bone and narrowing the external auditory meatus was found in the CT

Bu eserinde Sinan, kendi zam a­ nından yaklaşık olarak 1000 yıl evvel yapılmış olan İstanbul’daki ünlü Ayasofya’yı (532-537) örnek ola­ rak seçmiş ve onu

Ve bu eserin intişarını haber vermek münasebetiyle, üs­ tadın bir zamanlar gazete sütunlarında ta­ kip etmiş olduğumuz Saray ve Ötesi serlev- halı