• Sonuç bulunamadı

Akşam'ın büyük edebi anketi:Muharrir neden yetişmiyor?:Vedat Nedim Tör diyor ki

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akşam'ın büyük edebi anketi:Muharrir neden yetişmiyor?:Vedat Nedim Tör diyor ki"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

nharrir neden petisminori

Vedat Nedim Tör diyor ki:

“ Bizim sanatkârlar

iki kanlı kocalara

benzerler. Geçinmek içiiı sanat dışı en

aşağı bir iki işleri vardır„

“Orta öğretimde edebiyat derslerine yepyeni

bir şekil ve mahiyet veremezsek, edebî

neslimizin geleceği cidden çok karanlıktır,,

Anketi yapan: Sadeddin GDKÇEPINAR [

Tanınmış muharrir ve tiyat­ ro müellifimiz Vedat Nedim Tör’ü Doğan Kardeş idarehane­ sinde ziyaret ettim.

Sayın Vedat Nedim, anketi­ mizin muhtelif sorularını ayn ayrı cevaplandırmaktan ziyade muharrir neden yetişmiyor me­ selesi üzerinde durarak dedi ki:

Muharrir neden

yetişmiyor?

— Bence, bunun iki ana se­ bebi vardır: Birisi ekonomik, ö - teki kültürel. Ekonomik sebep şu: Edebiyat, hatta umumiyetle bütün güzel sanatlar, sahibini yaşatmıyor. Piyasası çok dar olduğu için müstakil bir meslek ılamıyor. Bu yüzden profesyo- ael ediplerimiz bile işi fıkaracı- ¡ığa dökmek zorunda kalıyorlar. Geçinmek için her gün bir fık­ ra yazmak mecburiyeti, sanatı ildürür. Sanat yapmak için va­ kit bırakmaz. Halbuki bir sanat eseri her şeyden önce zamanla olgunlaşır. Zamanını ekmek parası kazanmak için başka iş­ lere harcamak zorunda kalân bir sanatkârdan bol ve olgun eser bekliyemeyiz. İşte bu se­ bepledir ki, edebiyatta ve bütün sanat şubelerinde verim gayet düşük ve hacim itibariyle de gayet küçüktür. Devrimizde şek­ lin bu derece ihmale uğrayışı da, bence her şeyden önce za­ man kıtlığından ileri gelmekte­ dir. Halbuki sanat eseri tıpkı, bir ilim ve teknik eseri gibi, sü­ rekli, sabırlı ve sistemli bir ça­ lışma ve araştırma ister. Bütün büyük sanat eserleri böyle ya­ ratılmıştır. İlham denilen şey, eserin ham maddesidir. Onun bir sanat eseri olarak işlene­ bilmesi için zamana ve kültüre ihtiyaç vardır. Bizim sanatkâr­ lar, iki karılı kocalara benzer­ ler. Geçinmek için sanat dışı en aşağı bir iki işleri vardır. Bunlardan vakit kalırsa kendi sanat eserleri için çalışırlar. Fakat o zaman da o kadar yor­ gundurlar ki, sürekli bir çalış­ maya dayanamazlar.

Vedat Nedim Tör bu sayede temin edilecek ka­ zanç, çok büyük olacaktır. Sa­ natkârı yeisten, bezginlikten kurtarmış olacağız. Sanatkârın yaratma şevkini canlandıraca­ ğız, sanat hayatımızın seviyesi­ ni yükselteceğiz. Güzel sanat­ ları, milletin mânevi gıdası o- larak kabul eden bir devlet, böyle şuurlu bir sanat politikası güderek bu fedakârlığı seve se­ ve yapar. Çünkü bir milletin mânevi şerefini ve milletlera­ rası itibarını her şeyden önce o milletin yarattığı sanat eserleri tâyin eder.

Yalnız devletin bu yardımı, sanatkârın yaratma hürriyeti­ ne herhangi bir müdahale ma­ hiyetinde olmamalıdır. Mükâ­ fatlar, müstakil ve tarafsız jü­ ri heyetlerinin karariyle dağı­ tılmalıdır. Sanat, politikaya â- let edilmemelidir. Meselenin e- konomik cephesini bu suretle halletmek kolayca mümkündür.

— Meselenin kültürel cephesi nasıl çözülebilir?

— Bu iş, bence daha güç ola­ caktır. Bugün, okullarımızdaki

edebiyat öğretimi büyük bir çıkmazın içindedir. Her mem­ lekette edebiyat dersleri, yaşı- yan dilin en güzel örneklerini çocuklara öğreterek ana dili kültürünü işlemeğe ve Sanat zevklerini yükseltmeğe yarar. Meselâ Fransız, Alman, İngiilz edebiyatında artık klâsik de­ mek, yaşıyan dilin en mükem­ mel örnekleri demektir. Halbu­ ki bizim klâsiğimizin dil ve zevk bakımından bugünkü dilimiz ve bugünkü sanat anlayışımızla hiçbir alâkası yoktur. Onun için bizdeki edebiyat dersleri, daha ziyade edebiyat tarihi mahiye­ tindedir. Çocuklarımıza yaşıyan dilimizden ziyade, ölü dilimiz­ den örnekler veriyoruz. Onun için liseyi bitiren gençlerimiz, Türkçeye tesahüp edemiyorlar. Edebi zevkleri ise hiç işlenmiyor. Böyle yetişen gençler arasından büyük sanatkârlar şöyle dur­ sun, düzgün bir makale yazabi­ lecek muharriler bile çıkamaz. Bu itibarla, orta öğretimde e- debiyat derslerine yepyeni bir şekil ve mahiyet veremezsek, e- debi neslimizin geleceği cidden çok karanlıktır. Maarif Şûrası­ nın bu dâvaya hiç dokunma­ ması, cidden şaşılacak şeydir. Bence maarif dâvamızın en can alacak meselesi budur. Ortao­ kuldan ve liseden çıkan genç­ ler, ana dillerine bir usta sü­ vari gibi hâkim olamazlarsa başka derslerde ağızlariyle kaş tutsalar nafüedir.

Sanatkâr ekonomik

sıkıntıdan

nasıl

kurtulabilir?

— Sanatkârın üstünden bu ekonomik tazyiki kaldırmak' için ne yapılabilir?

j

— Bence bu derde ancak ve ancak devlet babamız bir ça re ! bulabilir. Her yıl devlet bütçe­ sine konulacak meselâ yarım : milyonluk bir tahsisatla, çeşitli i sanat mükâfatlan ihdas ederek j sanat piyasasını canladırmak kolaylıkla mümkündür. Aşağı yukan bir milyarlık bir bütçe­ de yarım milyon nedir? Fakat

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

To evaluate the optimal session of double filtration plasmapheresis (DFP) in terms of the maximal clearance rates for various serum substances, the laboratory parameters of 152

The study is using PZB model to design Clinical Laboratory High Risk Reminder (HRR) System service quality questionnaires, to measurement clinical medical staffs their expection

Geçtiğimiz yıl NVIDIA’nın saniyede 1 teraflop, yani saniyede 1 trilyon işlem yapabilen ilk mobil yonga setini duyurmasının ardından, mobil işlemci üreticisi ARM mobil

ÇalıĢmamızda son yıllarda santral sinir sistemi (SSS) üzerindeki etkileri yeni gösterilen raf kinaz inhibitörü GW5074'ün farelerde asetik asit ile oluĢturulan

Vasco da Gama Hareketi, değişim programları aracılığıyla çeşitli din, dil ve ırktan binlerce genç aile hekiminin bir araya gelip deneyimlerini

1968’de Devlet Gü­ zel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümüne girdi.. Neşet Günal atelyesinde master seviyesinde