Hürr
iUSUICÍSi
Türk sahne sanat
kârları cemiyeti
Güzel s a n a tla r a m ensup o - lan lar a ra s ın d a m u h te lif isim - lerle şim diye k a d a r bazı cem i y e tle r k u ru lm u ş olduğunu bili, yuruz. F a k a t tesanüde, jnziba - ta ve k o ru n m ay a belki h er şu beden fa z la lây ık ve m u h taç o- laıı sahne s a n a tk â rla rı a ra s ın d a b ir m eslek cem iyetinin bu k a d a r geç m ey d an a getirilm iş olm ası şaşılaca k b ir meseledir. B unun şim diye k a d a r neden yapılam am ış, y a h u t kurulduğu halde niçin devam edem em iş < olduğunu a ra ş tır m a k a y rı bir b ah istir. H er halde tsta n b u ld a böyle b ir m üessesenin bu h a f t a içinde teşe k k ü l etm iş olm a sını m em nuniyetle k a rş ıla m a - lıyız.
Güzel sa n a tla rın h er şubesi hem y arad ılış kaabiliyetine, hem uzun ç a lışm a la ra lüzum g österdiği için g ü ç tü r am a sah n e s a n a tk â rlığ ı belki hep - sinden a ğ ır olanıdır. Çünkü hem ıızvî v a sıfla r itib ariy le bir çok ş a r tla r a , hem de m anevi m eziyetler n o k tasın d an bir hayli h u su siy ete lüzum g ö ste rir. H ele sah n e a rtis ti, kendini d u ru p dinlenm eksizin h a rc a - yan b ir insan olduğu İçin b ü tün v asıfların d an a y rı o larak sağ lam ve d ay an ık lı b ir bünye ye sahip olm aya m u h ta ç bu lu nuyor.
ı, b e y k eltraş, şâir, J veya b e ste k â r, belki J R essam ,
m u h a rrir
bir veya b ir k aç m u v affak iy et-1 li eserin gölgesinde b ir m üd d et
dinlenm ek ih tim alin d ed ir am a sahne s a n a tk â rı için böyle b ir bal ta s a v v u r edilemez. O, e . m ekliye a y rıla c a ğ ı güne k a d a r -herkesin is tira h a t e ttiğ i saat- lerde dahi . didinm eğe m ecbur, dur. H ele kendi İstediği gibi değil, halkın istiyeceği şekilde çalışm ak zorunda bulunm ası da a y n b ir m eseledir.
İm di bu m eziy et ve fe d a k â r lık m esleğinin h a k la rın ı koru, y acak, aynı zam anda m anevi kem aline h izm et edecek bir m üessesenin m eydana g e tiril - m is olm asını m e su t b ir hâdise o larak kaydediyorum am a «di < nın “T ü rk sah n e sa n a tk â rla rı dem eği,, şeklinde olm asını < doğrusu beğenm edim . H a ttâ b a slık ta (D em ek ) kelim esini k u llan m ay a kalem im varm adı. Ç ünkü o n a son zam an lard a cem iyet m ân ası verilm ek is te nilm işse de bu kelim enin kul - tanışındaki bask ın ifadesi eğ - lence için yapılm ış to p lan tı, a- çıkcası cüm büş encüm eni değil m id ir?. (K a rg a d em eğ i) ta b i rine zihnim iz a k ay m a d ığ ı za- m an dahi onu h a fif bulacağı - mız, hele (sahne s a n a tk â rla rı) kelim elerinden sonra yakışıksız göreceğim iz m eydandadır.
K u m lu su h aber veren gaze - tenin unvanı y anlış yazm ış ol - m asını tem enni ederim . Mem leketin ta b ii k onuşm a dilini h erk esten iyi bilen sahne s a n a tk â rla rım ız kıvam ım bul m am ış lâ k ırd ı ta s la k la rın a el b ette iltif a t etm ezler. Bu vesile ile cem iyetin tü rk ç e bahsinde titiz ve seçkin b u lu n a ra k h a l k a tem iz Ö rnekler verm esi lü - zum unu da iş a re t etm iş oluyo- rum .
İb rah im A lfiettin GÖvsa
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi