• Sonuç bulunamadı

Başlık: TÜRK MÜSİKİSİ MAKAMLARINDA GEÇKİYazar(lar):KALENDER, RuhiCilt: 34 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000807 Yayın Tarihi: 1995 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: TÜRK MÜSİKİSİ MAKAMLARINDA GEÇKİYazar(lar):KALENDER, RuhiCilt: 34 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000807 Yayın Tarihi: 1995 PDF"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

i

TÜRK

MÜsİKİsİ

MAKAMLARıNDA

GEÇKİ

"Musiki, sesleri kulağa hoş gelecek şekilde birleştirmek sanatıdır".

J.J.

ROUSSAU

Yrd. Doç. Dr. Ruhi KALENDER

1- Geçkinin Tanımı

Türk Musiki8inde bir mak~mdan diğer bir makama geçerken

ya-pılan değişikliğe geçki (Batı Musikisinde modulation) denir. Başka

bir deyişle geçki;!. bir makamdan diğerine gidişten ibaıettİr. Her

geçki bir yürüyüşün ifade8idir. Bazı musiki eserleri geçkisiz yaı:U tek

makamla yapılmıştır. Makamlarda geçki, vasıtalarının iyi

kuııanılma-lanna bağlıdır. Tek makarnın insanı bıktıracı:ğı gibi, birbiri ardından

makam değiştirmek de yorgunluk verebilir. Geçki çeşitli gayeler için

yapılır. Bu gayelerin başlıcaları, m'usiki eserlerinin ierasında

mono-tonluktan kurtulmak, güzelliği ve çeşitliliği temin etmek, özel bir

fikri ve duyguyu dinleyenlere aktarmaktan ibarettir.

Geçkinin yapılış yöntemlerine geçmeden bazı önemli terimleri

açıklayalım.

Ayırt Notası: Bir musiki eserinde geçkiyi işaret eden ses, mesela

Suznak makamında iken biıden mi-bekar (tabii işaıet) kuııanılırsa,

makamın dizisine yabancı olan bu ses, bir makam geçkisini,:!

başlan-gıcını gösterir. Buna ayırt notası denirı.

Eldeki (asıl) Makam: MUfikide bir makamdan diğer makama geçildiği yani geçki yapıldığı zaman birinci makama "asıl makam veya eldeki makam", ikinci makama "geçkiye giden makam" denir. Geçkiler

birbiri ardınca sı~alanlDca, her bir makam kendindım önceki makama

1 Musiki makamlannda geçki yapıldığı gibi, usüllerde geçki yapıldığı zaman, usul geçkisi meydana gelir, Buna usul geçkisi denir. Razı musiki eserlerinin içinde (dini ve Indini) çok güzel kuııawlnıış usiıl geckileri v.ardır. Ornek olarak :"Inyi Osman Dede'nin Segalı 'Sfız Semaısi gös terilebilir.

(2)

76 RUHİ KALENDER

nisbet le "gidilcn makam" ve kendindcn öncekine nisbetle eldeki ml.'-kamdır3•

Hüviyet: Bir makarnın dizisindeki seslerden her birinin,' tiz ve pest taraflarında bulunan seslere nisbetle sınırlandırılmış şahsiyeri, mesela çargah makamındaki huselik (Si) perdesi, dügah

(La.)

perdesin-den bir tanini (tam ses) tiz ve çargah (Do) perdesinden bir bakıye

(yarım ses) peot olarak sınırlanmıştır. İşte buselik sesinin hüviyeti, çargah makamı içinde budur. Eğer "Si" notasına bir koma (en küçük

ses birimi) bemolü koyarak segah yapılırsa, onu dügahtan bir büyü~

müeenneb (8 komalık ses arr..lığı) tiz ve çargahtan bir küçük müeenneb (5 komalık ses aralığı) pest. durqma getiririz. Bu haliyle hüviyetini

değiştirmiş oluruz. Bu değişik hüviyet, çargah makamının yapısına

aykırıdır. Kedn clarak bir gcçkiye delalet eder4•

Yabancı Ses: İçinde bulunulan makamın dizisinde bulunmayan

sese yabancı ses denil. Örneğin: Nihavend makamında re bemolü

kullanırsak, mutlaka bir geçkiyi ifade eder5• Yabancı seoe örnek olarak

H. Sadettin Arel'in Çargah Saz Semaisinden iki ölçÜ verelim.

H. S. Ar.ı.

)

Uzak Makam: Bir.makama göre, ortak özellikleri az olan makama

uzak makam denir. Bir makama göre, uzak makama yapılan geçkiye

uzak geçki, yakın maka~a yapılana da yakın geçki denir. Bu iki

geç-kiyi ileride açıklıyaeağız. Müzikolog H. Sadettin Arel, dizisinde dört-ten fazla. ortak ses bulunan makamlar "yakın", dörtten az ortak sesleri bulunanlar "uzak" makamlardır demektedir. Uzak makama' H. Sadettin

Arel6in Nim-zirgüledc Hüzzammakamındaki Durağından örnek

verelim. Bkz. 77. sh.

Yakın .ıı1akam: Bir makam dizisine benzer bir diziye sahip,

'başka bir nıakama yakın makam denir. Böyle bir makama geçmek

(geçki yapmak) kolay ve hemen olur. Örneğin, Uşşak ile Bayati,

Mu-hayyer ile Hüseyni, Hüzzam ile Segah; Suznak ilc Hicazkar gibi

ma-. \. .

3 Öztuna, a.g.e., 1/ 119. 4 Öztuna, a.g.e., 1/ 276. 5 Öztuna, a.g.e., II / :176. 6 Öztuna, a.g.e., II / 356.

(3)

TÜRK MusiKisi MAKAMLARıNDA GEÇKİ

Nllo1- ZiRGULE' DE HUZZAM DURAK' DAlı

( Bon most-; canan olmU5um )

.

t

H. S. Artı

~--~---t-~-'---ı---"---ı-ı":,,ı.,~,~~.

: ".---\.,-.-~--

.

<'--0,:' ;.:"

':~-':I:::'~':"',';"'~'--i:!-- I....:_.:.T~~-

r--;:.-r='~":':I!'~LJ

--~----'-,-." . ::~~~0(j-.-

---

'-.:.:..:.:=J,C-i=-:J3

NA_MU NI_ SAN ..__ DAN GEÇ_ 101i si",

~~~~t=i.=L~~~_

---j .-!.==q=-.:c:::..ı:..:-- . - .-.'_.-~ -- -..,...-

·

(~:t=1

--..' .

. DlL""'_LJ AS _ KIN SIR_ Rl_ NI .

6~~~;~~~~j!;~

KÜL.Li ci_ H4N ._.. DAN EL YU_ DUM

~41I.3r~'ifti$~:cJj~~~",

BU_LA _LI AS_ . KIN CEN_ ci __ Ni

Nım- Zic.lIuı.'d. fiüzum' dan Bü.clik' d. çargih'a g<çi~

kamlar yakın makamlardır. Yakm makarnın karşıtı da uzak

makam-dır. Neva ile Sı1znak, Hicaz ile Eve, Jsfahan ile Şcddiarahan, uzak

ma-kamlardır. Burada şekilde görüldüğü gibi Sı1znak ile Hicazkar

makam-ları yakın makama hir örnektir.

SUVIAK

,~ !=:.=~~~~~;.-c:;

u

-~.E-~~'~~:.~:.-~=--~=-~~~~~:':'-=-;~_::.::.--:~~'-~:.-~-HiCAZKAR

11- Makam Geçkilerinin Türleri

l- Geçici Geçki

Çok az devam eden Lir geçkiden 8onra, hemen asıl makama dönen

geçkiye geçici gcçki denir. Geçici geçkiyc Dr. Suphi Ezgi'nin Uzzal

makamında yapılmış bestesinin başından bir ölçüyü örnek olarak

vcriyoruz. Aşağıda şekil üzerinde görülen X işareti Uzzal makamından

Hümayı1n makamına yapılan' geçkiyi göstermektedir?

7 Öztunıı. a.g,e.,

i;

229.

(4)

7,8 RUHİ KALENDER

2-

Kesin Geçki

Başka bir makam~ geçip, ,yeni makamda uzunca kalan

geçkiye-sürekli geçki denir. Bu g~çki, geçici geçkinin karşıtıdır8, 'Şekilde

görül-düğü gibi bir makam İçindeki kürdi perdesi, segiih perdesine döndürül . mek suretiyle kesin' geçki yapılmış ve bu geçki devam etmektedir.

-~=l==t:-~ı---l

~~

~~-=!r~~-=&~:~~-.

.

Ah Go_nul ~en-de ----~~ go_zum ho __ kı _

~~

de_r;n_de e şe_hi dev ron

3- Sürekli Geçki

Uzun zaman devam eden gcçkiye süıekli geçki denir. Bunda

genel olarak donanım yerine geçkinin donanımı konulması tercih edilir. Türk Musikisinin bir ı;ok formlarında çok defa 3. hanede sürekli (devamlı)

geçki yapılmaktadır. Sürekli geçkiye H. Sadettin AreI'in Ferahnüma

makamındaki Durağından bir örnek verelim9• Bkz. 79. sh. Örnek: i

4-

Süreksiz Geçki

Çok devam etmeyen g(~çkiye süreksiz geçki denir. Bu geçki bazı

hallerde tek yabancı nota ile yapılabilir. Donanım değişikliği söz

ko-nusu değildir. Süreksiz (dı~vamsız) geçkiler yeknesaklığı giderir ve

belirli gayeleri temin ve ifade ederlo. Bu geçkiye örnek olarak H.

Sadet-tin Arc1'in Ferahnüma durağını verelim. Bkz. 79. sh. Örnek: 2

5-

Uzak Geçki

İçinde bulunduğu makam ile aynı özellikleri taşıyan, başka bir ma-kama yapılan geçkiye uzak geçki denir. Uzak geçici ani ve güzelolursa,

8 Ayın eser, 1/ 340. 9Ayın eser, 11/257.

(5)

TÜRK MUStKtSt MAKAMLARINDA GEÇKİ 79

ÖRNEK: 1 fERAHNÜMA rıUR"K' ri,ın

._~) 1/. S "rel

~

-~

~=-~___

~~

::L

_':-.=-~~~~.=S

su_ i ZAN_ LA EY.,..LF._ME TAfi_ p.ie

DURAK

FERAHNÜMA

-f .~--~

~i~

uç_ MA_ CA EY_ LF. HE_Vf.5

dinleyeninin kulağmda sürpriz bir lezzet meydana getirir. Isıtılmadan geçilirse mütenafir (kulağa hoş gelmeyen sesler) olur. Mahftr makamın-ÖR:\'EK 2

. H. S. Arol

~'~~6T~

ASK 1_ LE . NUS EY _ LE _ YEN

t

&ft~m!J~

~ .. i ~~ A.~

!JEl_MI E_ ZEL PEY_ MA_NE_ SIN

dan segaha geçmek veya segah makamından mahftra geçmek, uzak bir

geçkidir. Segahtan hüzzam veya hüzzaırıdan segah makamına .geçmek,

şüphesiz yakın bir geçkidirıı. Uzak geçkiye örnek olarak uşşaktan

uzzal'a geçişi verelim. . .

Unok' dan --~~---_- -" ..__

_

..

_

..o

~

.... -

~

_ ,.._- . Uzzal 'e . II Öztuna, a.g.e., II

i

573.

(6)

80

6-

Yakın Geçki

RUH İ KALENDER

'İçinde bulunulan makamın diziı;.inebenzer bir diziye sahip makama yapılan geçkiye yakın geçki denir. Bugeçki uzak gfçkirıin karşıtıdır. Notalarda (ı;.t'slerde) vazife değişikliklerinden faydaİanılarak yapllırl2•

Yakın geçkiye bir 'örnek verelim.

111- Geçkinin Yapılışı:

Örneklerini vereceğ;miz' bir geçki şöyle yapılmaktadır. Birinci

makamkendine özgü bü1üu karekterİstik yönleriylt devam

etmek-teyken, bu makarnın dizisinin E,eslerinden birinin veya bir kaçımn

değiştirilmesi halinde, bu değişİklik kulak tarafİndan algılanarak

hissedilir ve yeni bir makam. meydana çıktığı için, makam geçkisi

yapılmış olur. Çeşitli mahrnların dizilerinde birbirinin aynı olan

ı:.eslereortak sesler, olmıyanıara y'abaneı sesler adı verilmektedir. Örnek olarak çargah dizisiyle bılsclik dizisinin seslerini karşılaştıralım:

ortak

Bu iki dizİ arasında, la, si, do, re, mi, fa notaları ortak seslerdir. Yukanda parentez içinde gösterilen sol notası bilselik dizisine sol diyez notası da

çargah dizisine yabancıdır. İki makam dizileri arasında ne kadar çok

12Aynı eser, IIi 377.

(7)

TÜRK MusfKisi MAKAMLARıNDA GEÇKi III

ortak ses bulunursa, bu makamlar birbirine o derece yakın sayılmak.

tadır. Eğer ortak sesler az olursa, yani yabancı seslerin çokluğu

nis-betinde makamlar birbirinden uzaklaşırlar. Aşağıdaki örnekte

gör~-düğü gibi, hüseyni ve neva makamlarının dizilerindeki bÜtÜil sesler

eşit olduğundan bu iki makam çok yakındır.

$i~

G (f3)

•••

~

!

,.

2. 3 '1 5

~

•••

N" E V

A

G

•••

j1t

iii

"

"

.,

sg

1 Z 3

~

5

~

l-

H

tt

S E

Y N

1

Makamdizilerinde dört veya daha fazla ortak se!>bulun~n makam-lara yakın, dörtten daha az ortak SES "bulunan makamlara uzak makam

adı verilir. Yakın makamlar arasın daki geçkiye yakın ve kolay geçki,

uzak makamlar arasındaki geçkiye, uzak ve zor geçki denilmektedirl4•

Bu iki geçkinin -bazı özellikleri vardır. U;'ak geçkiler yakın geçkilerden

daha fazla kulağa çarpaı ve dikkat çeker, hatta bazen hayret

uyan-dınr, çirkinliği nefreti, korkuyu, hayranlığı ve bunlara benzer bir

çok duyguları tasvir etmede uzak geçkinin bu özelliklerinden

fayda-lanılabilir. Uzak geçki ise, bir veya bir kaç geçkinin yardımı ile ya da

doğrudan doğruya yapılır. Fakat uzak geçkinin en kuvvetli tesiri,

doğrudan yapılmasıyla olmaktadırıs.

Bir musikı eseri hangi makamdan yazılmışsa, o"ı:n:akamasıl makam

kabul edilir. Diğer makamlara geçki yapılması onu etkilemez.

Geçkinin yapılması için iki yol vardır. Birincisi dizideki seslerin vazifelerini değiştirmektir16• İkincisi ise, seslerden birinin veya bir

kaçının hüviyetinİ (diyez, bemol, bekar) değiştirmektir. Geçki yapılırken

14 H. Sadettin Arel, Türk Musiki.i Nazariyatı Der~leri, s. 49. IS Aynı eser, s. 53. '

16 Vazifedeğişikliği: Bir dizinin yedi derecesi (perdesi) ve her derecenin ayn bir vazifesi vardır. Bu vaziCelerin birinde yapılacak değişiklik makam geçkisine sebep olabilir.

(8)

82 RUHİ KALENDER

bu iki yoldan gereğine göre, bazen biri bazen diğeri, bazen de her ikisi kullanılabilir. Dizil~ri eşit olan iki makam arasında geçki daima vazife

değişimi yoluyla yapılır. Mcşela neva makamından hüseyni makamına

geçki yapılması iç,in, yalnız güçlü vazifesinin dördüncü dereceden (yani

makamın dördüncü perdesi) alınıp. beşinci dereceye (makarnın beşinci

sesi) veril~esi yeterlidir. Bu iki makam Qrasındaki fark, güçlülerin değişik

olmasından ibarettir (yukarıdaki neva ve hüseyni örneğine Bkz.)

Neva makamından hü<eyni makamına geçkiyi bir örnekle

göste-relim:

G

ı

..

~

..

~

ı.

Nevadan hüseyniye geçp.rkf'n, seyri esnasında, neva makamında

seyrederken, karar kısmında yal'ılacak bir değişiklik yoktur. Du~aklar ve çeşniler eşittir. Yapılacak değişiklik güçlülerin vazifelerini

değiştir-mektir. Neva perdesinde durmadan, hüsp.yni perd~si üzerinde, uş~ak

dörtlüsü ile muvakkat karar yaparak, yerindp. hüseyni beşIisiyle dügah

perdes;ne inilerek hüseyni makamına geçilmiş olur. Yine neva

maka-mından rast makamına geçki yapmak için, vereceğimiz örnekte dizideki

dereceICl'in cazibelerini değiştir rnek yeterlidir.

. .

Yukarıdaki örnekte gördüğü gibi, neva makamı ile ıast makamının

bütün sesleri eşit ve güçlüleri aynıdıl'. Yalnız durak sesleri farklıdır:

Seyir anında gezinirken, yerinde uşşak dörtlüsü ile dügah perdesinde

kalacağımız yerde rast perdesine inip yerinde rast beşlisi .,ile karar

verirsek neva makamındanrast makamına geçmiş oluruz. Yalnız vazife

G

ı

~ .:iI!~• ·

~

N E V !

~ ••M~~

!~.=ı=.=.=.

=4="==ı

.

R A S T

(9)

TÜRK MusfKfsf MAKAMLARıNDA GEÇKİ 83

değiştirilmek yoluyla yapılan geçkilerde gidilen makamı tanıyabilmemiz için, seslerin vazifeleriı::e dikkat etmek gerekmektedir. Geçkinin yapılma!:'ı için ikinci yol ise dizileri eşit olmayan iki makam ara~ında geçki hü viyet17

değiştirilmek suretiyle yapılır. Eğer bu makamların dizilerindeki sesle-rin vazifeleri farklı değilse böylece vazife deği~ikliğine gerek yoktur. Fakat vazifelerde fark vars" bu takdiıde hüviyetle beraber vazifenin

de değişmesi gerekir. Örneği ileride gosterilen uşşak makamından

hümayun mahmına geçki yapmak istenirfe, bu iki makarnın

dizilerin-deki seslerin vazifelen farksız olduğundan yalnız 'ikinci ve üçüncü per-delerin yjne hüviyetlerini değiştirmekle kalınır. Fakat arkada gösterilen

uşşak makamından uzzal makamına geçki yapılacak olursa, hem

hüviyet hem de vaz,fece değişiklik yapmaya mecbur kalınıris.

Geçkileri yapmak ve tanımak için, hepsini br.lü kaidelcre bağlamak

mümkün değild'r; yukarıda açıkladığımı? 'geçki çeşitlerinden başka,

sürekli ve süreksiz geçkiler de yapllmaktadır19•

17 Hüviyet değişikli~i: niL değişiklik ilk makamın dizisindcki bir scsin diycz, bcmol ve

bckar gibi işaretlerle hüviyetinin değişmesi neticesinde meydana gelen makam geçlUsidir. 18 Arel, a.g.e., s. 50-54.

, 19 Her iki geçki hakkında örnekleriyle daha geniş bilgi almak için, Dr. Suphi Ezgi'nin, Nazari ve Ameli Türk Musikisi adlı eserinin,

ıv.

cildinin 272-275. sahirelerine bakılabilir.

(10)

84 RUH İ KALENDER

SONUÇ

Bilindiği, gibi akıl, insaııı diğer varlıklardan ayıran tek ö7.ellik değil-dir. Bunun yanında "Hissiyüt-ı Aliyye" (yüksek duygıllar) adı verilen din duygusu ye, estetik (güzdlik duygmu) yalnl7. insanlara ait

ö7.ellik-lerdendir. İnsanın f,tratında bulunan estetik duygusuı insanı

birbirin-den gÜ7.el şeylere, örneğin bunlardan biri olan musikiye (kulağa hoş

gelen nağmeleI'e) yöneltmek.-:cdir. Ses ve söz insani duyguların ifade edilmesini sağlayan iki temel vasıtadır. Musikiniıı konusu sestir. Ses ve sözün birleşmesiyle besteler (sözlü eserlcr) meydana gelmiştir. Sözsüz eserlcre Enstrümental müsikı (Pcşrev, faz scmaisi ,-.s.) denir.

Türk musikisinde yaklaşık 550 makam tesbit edilmiştir. Bunlardan

günümüzde kullaaıh,n makam çeşitleri 100'ii aşmamaktadır. Bu

ma-kamlar, kullanarak birbirindeJ~ güzel besteler yapan, Türk

müsikı-sinin dahi bestekarları, bu eserlerinde, kulağa hoş gelecek makam

geçkileri yaparak insandaki estetik duygusuna hitap etmişlerdir.

Bu tür hitabct, bir duygu ve düşüncenin en gÜ7.el nağmelerle ifade

edilerek başkalarına aktarma sanatıdır. Bu bestekftrlardan birkaçlUl

örnek olarak verelim.

Klasik Türk musikisi ve Dini Müsikınin eıı huyük ustalarından

biri olan Buhuri Zade Mustafa Itri (1640-1712) Efendi'nin din dışı

"l\"evft Kar" bestesi Türk Musikinin salıeserlerindendir. Bu eserdeki

" '

kompozisyo.: rlchilsını aşmıştır. Birçok makam ve usül geçkisiyle

bes-te!enmi) uzun hir' eserdir.

Dini müsikıde ise, O'nun en önde gelen eserlerinden, rast makamın-da N'at-ı Şerifi ve Segah tekbirini 7.ikredebiliriz.

Kutb-i Nayi Ounan Dede (Ölümü: 1730) Mevlevi Şeyhi ve Türk

Din Musikısini!} büyük bestekarlarındandır. O'nun "Minıciye" adlı bestesi Dini Musikınin elimizde bulunan en büyük ve en uzun formudur.

Eser 30 makamdan yapılmıştır. Binlerce geçkiyi ihtiva eden, U7.un

. ierasıesnasında dinleyidieri büyülcycıı eser, Segah başlayıp

Isfa-han makamı ile hitnıektedir.

Hammamı Zade İsmail Deuc Efendi (1778-1846) Klasik TÜl'k

Müsikisi ve Dini Musikınin eD büyük dahi lıestekarlarındandır. O,

hem din dışı (Rast Kar-ı Ntıtık, Kar-ı Nev v.s.) hem de dini musiki

(Ayiııier: Sabil, Hüzzam, Neviı, Bestenigar, Ferahfe7.a ... İlahiler v.s.) sahasındaki eserlerinde kullanıldığı çeşitli makam v,e geçkileriyle, musiki sanatmdaki gerçek yeriqi ve dehasını c.rtaya koymu~tur.

(11)

TÜRK MUS/Kisi MAKAMLARıNDA GE('Kİ BS

Hüseyin ~aad(~ttiD Ard, (1880-1955) de hem diai hem de dind:~ı

ınusiki eserlerindeki geçki zenginliği bakıınından anılm~ığ~ değer hir bestekardır. Areı,. tek .•..e kli!if halindeki geçkilerini kullanmıştır.

Eser-lerinde modern musiki anlayışının önemli ifade elemanlarından ola:ı,

gaye, konu ve hüı~in 'tebliği, geçki zenginliği, uzak makamlara geçmek geçkiyi meydana getiren ortak ~eslcri tanımakla mu&iki cstetiğini ortaya

koymu~tur. Hatta O'nun, Türk Mu~ikisinde gerek vokal ve g('l"ckse

enstrümental bestelerinde akla gelmeyen geçkileri kullandığı

görülmek-tedir. .

Bu vesile ile yukarıda adı geçen, ahirete intikal etmiş olan

Referanslar

Benzer Belgeler

1960 Devriminden sonra, Devlet Planlama Teşkilâtı ku­ rulmuş, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında (1963-1967) bir za­ manlar haklı sebeblerle kabul edilmiş olan nüfusu

Kurum, her ne şekilde olursa olsun, mülkiyetine intikal top­ raklarla, köylü mülkü ( = proporietâ contadına) olmaya çok daha elverişli görülen toprakları trampa etmeye

Kamulaştırmaya karşı korunmanın çok yönlü olarak genişle­ tilmesi : Bir yanda, çoğu zaman sadece dolayısıyla yapılan müda­ haleler, hattâ bazı özel hallerde

Beharrt man nâmlich auf dem (klassischen Begriff des Herz— und Atmungstodes, so gilt bis zu dessen Eintritt nach deutschem Recht unverbrüchlich: Der strafrechtliche Lebens-

- Ancak, tıbbî ve teknik gelişmeler ve yeni bilgiler sonucu, Al­ man tıp ilmi ve ceza hukuku klâsik tariften ayrılmış, ölüm zama­ nı olarak beynin ölümünü

Diese (engere) Deutung des gesetzlichen Begriffs «Schvvangere» kann sich darauf stützen, dass die Umstellung der weiblichen Funk- tionsablâufe bei einer Schwangerschaft nach

Eğer, Fransız karı-koca İngiltere'de yaşarlar ve Fransız hukukunun «communaute des biens» (mal ortaklığı) re­ jimine, bütün hüküm ve sonuçları bakımından tâbi

A Grubu: Avrupa ülkeleri hukuku hakkında yazılmış ders ki­ tapları ile Avrupa örgütleri ve bunların hukuklarını inceleyen ders kitaplarını ve belgeler