BİRLİKTE EĞİTİM ORTAMINDAKİ
ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ ÖĞRENCİLERE DESTEK EĞİTİM ODASINDA VERİLEN DESTEK EĞİTİMİN ETKİLİLİĞİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan Hilmi ÜNAL
i
Hilmi ÜNAL’ın, “Birlikte Eğitim Ortamındaki Zihinsel Yetersizlikten Etkilenmiş Öğrencilere Destek Eğitim Odasında Verilen Destek Eğitimin Etkililiği” başlıklı tezi ………. tarihinde, jürimiz tarafından Özel Eğitim Anabilim Dalında Yüksek Lisans Yeterlik Tezi olarak kabul edilmiştir.
Adı Soyadı İmza
Üye : ... ...
Üye : ... ...
ii
Araştırmanın planlama, uygulama ve raporlaştırma aşamalarında bana büyük bir titizlikle ve sabırla rehberlik eden, en zor günlerinde bile bana zaman ayıran danışmanım Doç. Dr. Nihal VAROL’a en içten teşekkürlerimi sunarım.
Araştırmamın farklı aşamalarında, doğrudan yada dolaylı olarak yardımları olan, bölümümüzdeki birbirinden değerli hocalarıma teşekkür ederim.
Araştırmamın her aşamasında bana yardımlarını esirgemeyen Öğrt. Gör. Tamer KARAKOÇ arkadaşıma teşekkür ederim.
Araştırmamı yaptığım okullardaki idarecilere, araştırmam sırasında bana yardımcı olan öğretmenlere ve araştırmada çalıştığımız öğrencilere teşekkür ederim.
Araştırmam süresince bütün sıkıntılarıma ortak olan, bu sıkıntılarımın üstesinden gelmemde bana destek olan değerli eşim Meryem ÜNAL’a ve kızım Gülfidan Azra’ya teşekkür ederim.
iii
ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ ÖĞRENCİLERE DESTEK EĞİTİM ODASINDA VERİLEN DESTEK EĞİTİMİN ETKİLİLİĞİ
Ünal, Hilmi
Yüksek Lisans, Özel Eğitim Bilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Nihal VAROL
Mart-2008
Araştırmanın genel amacı, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlarda yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, öğrencilerin akademik alandaki amaçları gerçekleştirmelerinde etkili olup olmadığını araştırmaktır.
Araştırmanın deseni, tek denekli deneysel desenlerden, “denekler arası çoklu yoklama deseni”dir.
Bu araştırmanın denekleri, 2006-2007 öğretim yılında, Kahramanmaraş ilinde kaynaştırma programıyla normal ilköğretim okullarına kayıtlı, saat okuma becerisine sahip olmayan ve okuma hızı dakikada 40 kelimenin altında olan, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş beş ilköğretim 2. sınıf öğrencisidir. Bu beş öğrenciden biri ön uygulama, üçü uygulama, biri de yedek denek olarak belirlenmiştir.
Öğrencilerin akademik alanlardaki gereksinimlerini belirlemek amacıyla “Öğretmen Görüşme Formu” ve “Kontrol Listeleri” kullanılmıştır. Saat okuma becerisi öğretimi için gerekli ön koşul davranışlara sahip olup olmadıklarını belirlemek için Saat Okuma Önkoşul Becerileri Ölçü Aracı hazırlanmıştır. Okuma hızı becerisinde, deneklerin bir metni %75 düzeyinde doğru okuması ve okuma hızının dakikada 40 kelimenin altında olması ölçüt olarak belirlenmiştir. Deneklerin akademik alanlarındaki gereksinimlerine dayalı olarak, saat okuma becerisi ve okuma hızı becerisi destek eğitim planları geliştirilmiş ve uygulanmıştır.
Araştırmada elde edilen veriler, grafiksel olarak analiz edilmiştir.
Araştırma bulgularına göre, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlarda yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, öğrencilerin akademik alandaki amaçları gerçekleştirmelerinde etkili olduğu izlenimi edinilmiştir.
iv
RESOURCE ROOM FOR STUDENTS IN MENTALLY RETARDED IN REGULAR SCHOOLS
Ünal, Hilmi
M.A. Thesis, Department of Special Education Supervisor: Ass. Prof. Dr. Nihal VAROL
March-2008
The general purpose of the study is to research whether performing by special education teacher in resource rooms of training plans to be designed according to what mentally retarded children in regular schools can be done in academic areas would be effective on performing purpose in the academic area of students.
Design of researching is “multiple baseline design across subjects” of single – subject experimental designs.
Subjects of the research were the second grade students at five primary schools who are registered in regular primary school by integrating program in 2006 – 2007 education year in province of Kahramanmaras, have not skill of understanding clock, have reading fluently less than 40 words in a minute. One of the students is determined for pre-application, three students for application, and the other is stand by.
“Teacher Interview Form” and “Control Lists” were used for determining necessities in academic areas of students. Measure instrument for pre-condition skills in understanding clock was prepared for determining whether students have pre-condition skills for training of understanding clock skills. As for skill of reading fluently, subjects should read 75% of a passage and reading fluently should be less than 40 words in a minute. Depending on necessities in academic areas of tested students. Understanding clock skill and reading fluently skill resource plans had been improved and performed.
Data from research were analyzed as graphical.
According to findings of research, it was clear that performing by special education teacher in resource rooms of training plans to be prepared according to what mentally retarded children in regular schools can be done in academic areas would be effective on performing purpose in the academic area of students.
v
Sayfa No
JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI……… i
TEŞEKKÜR………. ii ÖZET………... iii ABSTRACT………. iv İÇİNDEKİLER……… v GRAFİKLER LİSTESİ……… ix BÖLÜM 1. GİRİŞ PROBLEM………... 1 AMAÇLAR………. 6 ÖNEM……….. 7 SINIRLILIKLAR………. 8 TANIMLAR………. 9 BÖLÜM 2. KAYNAK TARAMASI 2.5.ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ BİREYLER VE VAROLAN EĞİTİM ORTAMLARI……….. 11 2.5.1. Anaokulu ………... 13 2.5.2.Özel Eğitim Sınıfı……… 13 2.5.3. İlköğretim Okulu……… 14 2.5.4. İş Okulları……….. 14 2.1. KAYNAŞTIRMA……….. 15
2.2. KAYNAŞTIRMA TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ………... 17
2.2.1. Tam Zamanlı Kaynaştırma………. 17
2.2.2. Yarım Zamanlı Kaynaştırma………..… 18
2.3. DESTEK ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ ……… 19
2.3.1. Destek Eğitim Odası (Kaynak Oda)………... 19
vi
2.4. EĞİTSEL DEĞERLENDİRME……… 25 2.6.DESTEK HİZMET ÖĞRETİM MATERYALİ GELİŞTİRME …………... 27 2.6.1.Kaba Ölçümleme Araçlarının Geliştirilmesi Ve Uygulanması ………….. 27 2.6.1.1.Öğretmen Görüşme Formlarının Geliştirilmesi Ve Uygulanması ……... 27 2.6.1.2.Kontrol Listelerinin Geliştirilmesi Ve Uygulanması ……….. 28 2.6.1.3.Gereksinimlerin Belirlenmesi ……….. 29 2.6.1.4.Ölçüt Bağımlı Ölçü Araçlarının Geliştirilmesi Ve Uygulanması ……… 29 2.6.1.5.Uzun Dönemli Ve Kısa Dönemli Amaçların Yazılması ………. 30 2.6.1.6.Öğretim Amaçlarının Yazılması ……….. 31 2.6.1.7.Öğretim Planlarının Hazırlanması ………... 31 2.6.1.8. Öğretim Amaçlarının Değerlendirilmesi Ve Sonraki Öğretim Amaçlarının Belirlenmesi ……… 31 2.6. KAYNAŞTIRMA UYGULAMALARI İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 32 2.6.1. Ülkemizde Kaynaştırma Düzenlemesine İlişkin Yapılan Araştırmalar 32 2.6.2. Yurtdışında Kaynaştırma Düzenlemesine İlişkin Yapılan Araştırmalar 38 2.6.3. Yurtdışında Destek Eğitim Odası-Destek Eğitim Düzenlemesine İlişkin Yapılan Araştırmalar……… 41
BÖLÜM 3. YÖNTEM
3.1. ARAŞTIRMA DESENİ……… 47 3.1.1. Çoklu Başlama Düzeyi Desenleri……….. 47 3.1.2.Çoklu Yoklama Desenleri………... 48 3.1.2.1.Denekler Arası Çoklu Yoklama Deseninde Verilerin Analizi………… 50 3.1.2.2.Denekler Arası Çoklu Yoklama Deseninde Grafiğin Yorumu………… 50 3.1.2.3.Çoklu Yoklama Desenlerinde Etkililik……… 51 3.1.2.4.Çoklu Yoklama Deseninde Deneysel Kontrolü Sağlama………. 51 3.1.2.5.Denekler Arası Çoklu Yoklama Deseninin Araştırmada Kullanılması 51 3.2. DENEKLER VE SEÇİMİ………. 52
3.2.1. Denekler………. 52
vii
3.3.1.1. Öğretmen Görüşme Formu ve Geliştirilmesi (EK-1)………. 57
3.3.1.2. Öğretmen Görüşme Formunun Ön Uygulaması ……… 57
3.3.1.3. Öğretmen Görüşme Formunun Uygulanması ……… 58
3.3.1.4. Kontrol Listeleri ve Geliştirilmesi (EK-2)……….. 58
3.3.1.5. Kontrol Listelerinin Ön Uygulaması……….. 59
3.3.1.6. Kontrol Listelerinin Uygulanması ……….. 60
3.3.2. Ön Koşul Becerileri Ölçü Araçları………. 60
3.3.2.1. Saat Okuma Önkoşul Becerileri Ölçü Aracı ve Uygulanması(EK-3-1) 60 3.3.2.2. Okuma Hızı Becerisinde Ölçüt Belirleme Metni ve Kayıt Çizelgesi 61 3.3.3. Ödül Belirleme Listesinin Hazırlanması ve Uygulanması (EK-4) 62 3.3.4. Araştırma Verilerinin Toplanması İçin Kullanılan Bilgi Toplama Araçları……….… 63
3.3.4.1. Saat Okuma Becerisi Ölçü Aracı (EK-5-1)………. 63
3.3.4.1.1. Saat Okuma Becerisi Ölçü Aracının Ön Uygulanması……… 64
3.3.4.1.2. Saat Okuma Becerisi Ölçü Aracının Uygulanması ve Puanlanması 64 3.3.4.2. Okuma Hızı Becerisi Başlama Düzeyi ve Öğretim Düzeyini Belirlemede Kullanılan Metinlerin Özellikleri ve Seçimi……… 64
3.3.4.2.1.Okuma Hızı Becerisi İlerleme Grafiği (EK-9-3)……….. 65
3.3.4.3. Kamera……… 65
3.3.4.4. Kronometre………. 65
3.4. Destek Eğitim Planlarının Geliştirilmesi……….. 66
3.4.1. Saat Okuma Becerisi Destek Eğitim Planı………. 66
3.4.2. Saat Okuma Becerisi Destek Eğitim Planının Ön Uygulanması………… 67
3.4.3. Okuma Hızı Becerisi Destek Eğitim Planı (EK-8)………. 67
3.4.4. Okuma Hızı Becerisi Destek Eğitim Planının Ön Uygulanması………… 68
3.5. ORTAM VE MATERYALLER……… 68
3.6.DENEY SÜRECİ………... 69
3.6.1. Öğretim oturumları ve Süresi………. 70
3.6.2. Başlama Düzeyi Verilerinin Toplanması………... 72
viii
3.7. VERİLERİN ANALİZİ……….. 76
BÖLÜM 4. BULGULAR VE YORUMLAR 4.1.MATEMATİK İLE İLGİLİ AMAÇLARA İLİŞKİN BULGULAR VE YORUMLAR……… 77
4.2. OKUMA-YAZMA İLE İLGİLİ AMAÇLARA İLİŞKİN BULGULAR VE YORUMLAR……….. 82
BÖLÜM 5. ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER 5.1.ÖZET……….. 87
5.2.YARGI………... 90
5.3.ÖNERİLER……… 93
5.3.1.Eğitim ve uygulamaya yönelik öneriler……….. 93
5.3.2.İleri araştırmalara yönelik öneriler………. 93
KAYNAKÇA……….. 95
ix
1. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş 1. 2. ve 3. denek için, akademik alanlardan matematikte yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanması sonucunda, deneklerin saat okuma becerisini kazanma düzeyleri……… 79
2. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş 1. 2. ve 3. denek için akademik alanlardan Türkçe dersinde yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanması sonucunda, deneklerin okuma hızının artma düzeyleri………. 86
1.1. PROBLEM
1970’li yıllara kadar, engelli çocukların eğitimi, özel sınıf ya da özel okul gibi, engel türüne göre oluşturulmuş ayrı eğitim ortamlarında yapılmaktaydı. 1960’lı yılların sonlarında pek çok batı ülkesinde özel eğitimciler, engelli çocukların yaşıtlarından ayrılarak engel türlerine göre oluşturulmuş özel eğitim ortamlarında eğitilmelerinin, ne denli gerekli ve yararlı olduğunu sorgulamaya başladılar. Bu sorgulamanın nedeni, her çocuğun toplumun bir üyesi olduğu, dolayısıyla da, çoğunluğun eğitim gördüğü normal eğitim ortamlarından yararlanma hakkına sahip olduğu görüşüdür (Kırcaali-İftar, 1992). İlerleyen zamanda, bu görüş doğrultusunda normalleştirme kavramı ortaya çıkmıştır. Normalleştirme; toplumdaki yaşantı biçim ve koşullarının tüm engelli kişilere de sağlanmasıyla, onlarında diğer kişiler gibi aynı koşullarda günlük yaşam örüntülerine ve yaşantılarına sahip olmaları durumu olarak tanımlanmaktadır (Nirje, 1976). Normalleştirme, yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yetersizlikleriyle kabul edilip, toplumda diğer kişilere sağlanan hizmet, hak, sorumluluklar ve fırsatların onlara da sağlanması anlamına gelmektedir ( Özyürek, 1990a). Normalleştirmenin eğitim ortamlarında uygulanması ise kaynaştırmadır. Kaynaştırma, özel gereksinimli öğrencinin gerekli destek hizmetler sağlanarak, tam ya da yarım zamanlı olarak, kendisi için en az kısıtlayıcı eğitim ortamı olan normal eğitim sınıflarında eğitim görmesidir (Gulliford ve Upton, 1992; Kırcaali-İftar, 1992; Osborne ve Dimattia, 1994).
Zihinsel engelli bireyler, hafif düzeyde, orta düzeyde, ağır düzeyde ve çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler olarak sınıflandırılmaktadırlar. Hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler, ayrı eğitim ortamlarına yerleştirileceği gibi, kaynaştırma eğitim ortamlarına da yerleştirilebilirler. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin öncelikle yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği sınıf olmak üzere, özel eğitim sınıfı, gündüzlü özel eğitim okulu, yatılı özel
eğitim okulu gibi en az sınırlandırılmış ortamdan en çok sınırlandırılmış ortama doğru eğitimlerini sürdürmelerini sağlayacak şekilde yerleştirilmelerine dikkat edilir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireyin; toplumla bütünleşmesini sağlamaya yönelik sosyal, öz bakım, dil ve iletişim alanlarındaki davranışlar ile düzeyine uygun akademik ve mesleki bilgi ve becerileri kazandırmak amacıyla destek eğitim hizmetlerinin de verildiği ve mümkün olduğunca yetersizliği olmayan akranlarıyla bir arada olmasını sağlayan en uygun eğitim ortamı, en az sınırlandırılmış eğitim ortamı olarak tanımlanmaktadır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Bu düzenlemelerden bireyin faydalanabilmesi için eğitsel değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yaşına göre toplumsal normların gerektirdiği davranışların betimlendiği programın amaçlarını, çocuğun hangi ölçüde gerçekleştirdiğini ve bu amaçlar doğrultusunda gereksinimlerini belirlemek için yapılan değerlendirmeye “eğitsel ölçümleme ya da değerlendirme” denir (Özyürek, 2004). Ancak eğitsel değerlendirmeye yer verildiğinde, eğitim programında çocuğun yapabildikleri ve gereksinimleri dikkate alınabilir. Bu durumda, eğitim ortamı seçenekleri, özel eğitim okulları, sınıfları ve özel özel eğitim merkezleri yanında, gerçek anlamda kaynaştırma için gerekli olan kaynak oda, gezici öğretmenlik ve danışmanlık gibi normal sınıf düzenlemeleri olabilecektir (Özyürek, 2004).
Özel eğitime ihtiyacı olan bireyin tıbbi ve eğitsel değerlendirmesi sonucu ortaya çıkan gereksinimleri doğrultusunda, bireye ve bireyden sorumlu kişilere verilen personel, araç-gereç, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin tamamı, destek eğitim hizmeti kapsamında sayılmaktadır. Destek eğitim hizmetleri üç şekilde sağlanabilir. Bunlar kaynak oda eğitimi, sınıf-içi yardım ve özel eğitim danışmanlığıdır (Batu, Kırcaali- İftar,2005).
Ülkemizde 2006 yılında yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, yetersizlikten etkilenen bireylerin eğitim ortamlarını düzenlerken, özel eğitime muhtaç çocukların ayrı eğitim ortamlarının yanı sıra sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan birlikte eğitim ortamlarında
eğitimlerini sürdürmeleri için düzenlemeler getirmiştir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireyler için ülkemizde varolan kaynaştırma eğitim ortamları, henüz yurtdışındaki kadar çeşitlilik göstermemektedir. Yurtdışındaki kaynaştırma eğitim ortamları, tam zamanlı özel sınıf, yarı zamanlı özel sınıf, kaynak oda, gezici öğretmen, özel eğitim danışmanlığı ve normal sınıftır (Salend 1998). Ülkemizde ise zihinsel yetersizlikten etkilenen bireylerin, eğitsel değerlendirme yapıldıktan sonra yerleştirildiği kaynaştırma eğitim ortamları; tam zamanlı kaynaştırma ve yarı zamanlı kaynaştırma düzenlemeleridir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Yetersizlikten etkilenmiş bireylerin, özel eğitim aracılığıyla toplumla bütünleşmesinin sağlanması kaynaştırma; normallerle birlikte uyumlu bir şekilde yaşamalarının sağlanması ise bütünleştirmedir (Özyürek, 1990). Ülkemizde, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireyler için varolan kaynaştırma eğitim ortamlarında, kaynaştırmanın gereği olan Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı hazırlanıp uygulanmamaktadır. Yetersizlikten etkilenmiş öğrenciler, normal akranlarıyla birlikte, normal sınıfta eğitimlerini sürdürmektedirler. Bir çok yetersizlikten etkilenmiş öğrencinin bulunduğu bu eğitim ortamı, kaynaştırma olmayıp birlikte eğitim ortamı olmaktadır.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (2006), kaynak oda karşılığı olarak kullanılan destek eğitim odası, “Kaynaştırma uygulamaları yoluyla eğitimlerine devam eden öğrenciler ile üstün yetenekli öğrencilere, ihtiyaç duydukları alanlarda destek eğitim hizmetleri verilmesi için düzenlenen ortamdır” şeklinde tanımlanarak yer almıştır. Yine aynı yönetmelikte, okul ve kurumlarda, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitimlerine devam eden özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler ile üstün yetenekli öğrenciler için özel araç-gereçler ile eğitim materyalleri sağlanarak özel eğitim desteği verilmesi amacıyla destek eğitim odası açılabileceği söylenerek yasal dayanağı oluşturulmuştur (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Ülkemizde destek eğitim düzenlemesine ilişkin bir araştırma bulunmamaktadır. Ancak, yurt dışında destek eğitim odasını farklı yönlerden inceleyen araştırmalar yapılmıştır.
Espin ve Deno (1998), hafif derecede yetersizlikten etkilenmiş öğrencilere yönelik bireyselleştirilmiş eğitim planlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında kaynak oda ve normal sınıf kaynaştırma ortamlarını karşılaştırmıştır. Araştırmanın denekleri, okuma alanında kendilerine bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilen ve özel eğitim hizmeti alan 108 öğrenciden oluşmaktadır. Deneklerin 50’si kaynak oda düzenlemesinden, 58’i normal sınıf kaynaştırma düzenlemesinden seçilmiştir. Kaynak oda bireyselleştirilmiş eğitim planları 10 öğretmenden, normal sınıf bireyselleştirilmiş eğitim planları 18 öğretmenden alınmıştır. Araştırma sonucunda; kaynak oda düzenlemelerinde öğrenciler için hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim planlarının, normal sınıf düzenlemesindeki öğrenciler için hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim planlarından hizmet süreleri bakımından daha fazla olduğu, uzun ve kısa dönemli amaçların yazılması ve bireyselleştirilmiş eğitim planlarının hazırlanmasında kullanılan bilgi kaynaklarının daha iyi olduğu bulunmuştur. Ayrıca, kaynak oda programındaki öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim planları ile seviyeleri arasında daha büyük ilişki olduğu bulunmuştur. Normal sınıf ve kaynak oda düzenlemelerinde, öğrenme güçlüğü olan ve orta derecede zihinsel engelli olan öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim planları arasında farklar olduğu görülmüştür. Normal sınıfta hizmet alan öğrencilerde, okuma için ayrılan sürenin miktarı ile bireyselleştirilmiş eğitim planlarında önerilen hizmetlerin yoğunluğu arasında güçlü bir ilişkiye rastlanmıştır. Ne kaynak oda ne de normal sınıf kaynaştırma programlarında, orta ve düşük destek hizmet yoğunluğu düzeyi önerilen öğrenciler arasında okumaya ayrılan zamanda farklılıklar bulunamamıştır.
Howard-Rose, Dawn, Christopher, Rose (1994), bir destek eğitim odası ile iki normal sınıfın eğitim ortamını karşılaştırmışlar, araştırma sonunda; destek eğitim odasındaki eğitimin, tahmin edilebilirlik ve anlaşılabilirlik açısından normal sınıflara göre daha da şekillendiğini, destek eğitim odasında öğrencilerin kendilerini düzeltmeleri için daha fazla imkan verildiğini, destek eğitim odasında öğrenci
sayısının az olmasının bireyselleştirmeyi kolaylaştırdığını, ancak bunun birinci derecede önem taşımadığını, normal sınıftaki öğrencilerin çalışmayı tamamlamak için daha fazla sorumluluk hissetmekte olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca öğrenciler, normal sınıfta çalışmayı sevdiklerini ancak destek eğitim odasında çalışmanın daha kolay olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin kendi kendilerini düzeltme becerilerini normal sınıfta daha fazla kullandıkları, her ne kadar zor olsa da destek eğitim odasında çalışmaktan çok normal sınıfta çalışmayı tercih ettikleri, destek eğitim odasında kazanılan anlama ve anlatma becerilerini normal sınıfa transfer edemedikleri gözlenmiştir.
Glomb, Nancy K., Daniel P. Morgan. (1991), destek eğitim öğretmenlerinin normal sınıflardaki özürlü öğrencilerin başarısını artıran hangi stratejileri kullandıklarını ve bu stratejilerin başarılı bir şekilde uygulanmasını etkileyen değişkenleri belirlemeyi amaçlamışlardır. Araştırma sonucunda, 10 yıldan fazla öğretim tecrübesi olan öğretmenlerin, 10 yıldan daha az tecrübesi olan öğretmenlere nazaran danışma ve işbirliği becerisini, normal sınıf verilerini toplama tekniklerini, normal sınıfta özürlü öğrencilerin başarılarını artıran destek eğitim tabanlı stratejileri ve normal sınıflardaki stratejileri daha geçerli kullandıkları görülmüştür. Danışma ve işbirliği becerisi konusunda ilkokul seviyesi destek eğitim öğretmenleri, ortaokul ve lise seviyesi destek eğitim öğretmenlerinden daha yüksek geçerli ve ideal kullanım göstermişlerdir. Lise seviyesi destek eğitim öğretmenlerinin, normal sınıf materyallerini yeniden düzenlemek için ortaokul ve ilkokul seviyesi öğretmenlerden daha yüksek bir geçerli kullanım gösterdikleri; Fakülte mezunu destek eğitim öğretmenlerinin, mastır yapmış öğretmenlere göre etkili hizmete engel olarak görünen normal sınıftaki özürlü öğrencilerin başarısını artırmaya yönelik stratejilere daha az sahip oldukları; 50 yaş üzeri destek eğitim öğretmenlerinin, 50 yaş altı destek eğitim öğretmenlerine nazaran eğitim stratejilerini daha az ideal kullandıkları ortaya çıkmıştır.
Bu araştırmalarda da görüldüğü gibi, özel eğitim gerektiren bireyler için Bireyselleştirilmiş Eğitim Planlarının destek eğitim odası düzenlemelerinde daha kapsamlı bir şekilde hazırlandığı ve daha verimli uygulandığı, bunun sonucunda da
engelli bireylerin bu destek özel eğitim hizmet türünden oldukça fazla yararlandığı görülmektedir.
2006 yılında yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği ile normal ilköğretim kurumlarına yerleştirilen yetersizlikten etkilenen öğrencilerin, gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik olarak bu okullarda destek eğitim odalarının düzenlenmesine yer verileceği, bu destek eğitim odalarında kimlerin eğitim alacağı ve öğrencinin Bireyselleştirilmiş Eğitim Planında yer alan amaçları gerçekleştirmede kimlerin görev yapacağı belirtilmiştir. Ancak şu anda var olan uygulamalara bakıldığında, böyle bir düzenlemenin yer almadığı görülmektedir.
Bu nedenle bu çalışmada, birlikte eğitim ortamında akranlarıyla birlikte eğitim alan zihinsel yetersizlikten etkilenmiş öğrenciler için, akademik becerilerde yapabildiklerine ve gereksinimlerine göre hazırlanan destek eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, öğrencilerin akademik alandaki amaçları gerçekleştirmelerinde etkili olup olmadığı sorusuna yanıt aranmaktadır.
1.2. AMAÇ
Bu araştırmanın genel amacı, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlarda yapabildiklerine göre hazırlanan eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, öğrencilerin akademik alandaki amaçları gerçekleştirmelerinde etkili olup olmadığını araştırmaktır.
1.2.1. Matematik ile ilgili amaçlar:
1.2.1.1. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlardan matematikte yapabildiklerine göre hazırlanan eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencilerin saat okuma becerisini kazanmalarında etkili midir?
1.2.1.2. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlardan matematikte yapabildiklerine göre hazırlanan eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasına bağlı olarak öğrencilerin kazandıkları saat okuma becerisi, eğitim çalışmaları tamamlandıktan 14 gün sonra da sürmekte midir?
1.2.2. Okuma - yazma ile ilgili amaçlar:
1.2.2.1. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlardan Türkçe dersinde yapabildiklerine göre hazırlanan eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanması, öğrencilerin okuma hızının artmasında etkili midir?
1.2.2.2. Birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrencilerin, akademik alanlardan Türkçe dersinde yapabildiklerine göre hazırlanan eğitim planlarının, destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının sonucunda, öğrencilerin okuma hızı becerisinde gösterdikleri artışlar, öğretim çalışmaları tamamlandıktan 14 gün sonra da sürmekte midir?
1.3.ÖNEM
Yetersizlikten etkilenen bireylerin hakları, son yıllarda yasalarla ve yönetmeliklerle oldukça hızlı ve olumlu yönde değişen bir süreçten geçmektedir. Ancak yetersizlikten etkilenen bireylere yasalar içerisinde verilen sosyal, ekonomik ve eğitsel haklar çeşitli sebeplerle tam anlamıyla gerçek hayatta kullanılamamaktadır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde, okul ve kurumlarda, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitimlerine devam eden özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler ile üstün yetenekli öğrenciler için özel araç-gereçler ile eğitim materyalleri sağlanarak özel eğitim desteği verilmesi amacıyla destek eğitim odası açılacağı belirtilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006). Özel eğitim hizmetleri yönetmeliği ile bu şekilde yasal gerekliliği belirtilen destek eğitim
odasıyla ilgili ülkemizde yapılan ilk araştırma olması nedeniyle bu araştırma önemlidir.
Bu araştırma ile de önemine dikkat çekilen destek eğitim odaları eğitim sistemimizde yaygınlaşmaya başladığında, sınıf öğretmeni, normal öğrenci, özel eğitim gerektiren birey ve ailesinin, birlikte eğitim ortamındaki kaynaştırma programı bağlantılı sorunlarından kurtulabilecekleri umulmaktadır. Yapılan araştırmanın, destek eğitim odası düzenlemesi ve uygulamasının nasıl yapılması gerektiğine de ışık tutabileceği umulmaktadır.
Araştırmada öğrencilerin gereksinimlerini belirlemek amacıyla kullanılan kontrol listelerinin, eğitsel değerlendirme çalışmalarına yardımcı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca, araştırmada destek eğitim odasında uygulanmak üzere hazırlanan saat okuma ve okuma hızını artırma öğretim materyallerinin, alanda çalışan öğretmenlerce kaynak olarak kullanılabileceği umulmaktadır.
1.5.SINIRLILIKLAR
1.5.1. Bu araştırmadaki destek eğitim hizmetleri, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin Matematik ve Türkçe dersinde eğitsel ölçümlemelerle belirlenen öncelikli gereksinimleriyle sınırlıdır.
1.5.2. Bu araştırma, Matematik ve Türkçe disiplin alanları için planlanan dört oturumluk destek eğitim planı uygulaması ile sınırlıdır.
1.6.TANIMLAR
Zihinsel yetersizliği olan birey: Zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki
standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyacı olan bireydir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
En az sınırlandırılmış eğitim ortamı: Özel eğitime ihtiyacı olan bireyin;
toplumla bütünleşmesini sağlamaya yönelik sosyal, öz bakım, dil ve iletişim alanlarındaki davranışlar ile düzeyine uygun akademik ve mesleki bilgi ve becerileri kazandırmak amacıyla destek eğitim hizmetlerinin de verildiği ve mümkün olduğunca yetersizliği olmayan akranlarıyla bir arada olmasının amaçlandığı en uygun eğitim ortamıdır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Birlikte eğitim ortamı: Yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin, normal akranlarıyla beraber normal sınıflarda birlikte eğitim almasıdır (Özyürek,1990).
Kaynaştırma: Özel eğitim gerektiren bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim ve öğretimlerini resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan ve destek eğitim hizmetlerinin de sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır (Batu, Kırcaali-İftar,2005).
Destek eğitim hizmeti: Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, tıbbî ve eğitsel
değerlendirme ile tanılama sonucunda belirlenen eğitim ihtiyaçları doğrultusunda kendilerine, ailelerine, öğretmenlerine ve okul personeline sağlanan uzman personel, araç-gereç, eğitim ve danışmanlık hizmetleridir. (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Destek eğitim odası: Kaynaştırma uygulamaları yoluyla eğitimlerine devam
eğitim hizmetleri verilmesi için düzenlenmiş eğitim ortamıdır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Okuma Hızı: Öğretmenin başla yönergesiyle, ilk bir dakikada okunan doğru sözcük sayısıdır (Eckert, Ardoin, Daly, ve Martens, 2002).
Akıcı okuma: Bir okuma parçasını doğru ve anlamayı kolaylaştıran bir hızda sesli olarak okumadır ( Kuhn ve Stahl, 2000).
Doğru okuma: Kelimedeki sesleri, harf ses uyumuna uygun olarak üç saniye
içerisinde doğru çözümleme, üç saniye içerisinde doğru çözümleyemediğini, düzelterek beş saniye içerisinde doğru çözümlemektir (Eckert, Ardoin, Daly, ve Martens, 2002).
Okuma hataları: Metni okurken sözcüğü yanlış okuma, yeni bir sözcük ekleme, sözcüğü atlama, beş saniyede sözcüğü okuyamamadır (Eckert, Ardoin, Daly, ve Martens, 2002).
Sesli okuma: Harf ve ses bağlantısını kurarak, yazılı metnin, buna karşılık
gelen konuşmadaki formuna aktarılarak sesletilmesidir (Samuels, 1988).
Saat Okuma: Saat maketi üzerinde tam saatleri ve yarım saatleri saate bakarak söylemedir (Dağseven, 2001)
Performans Düzeyi: Belli bir beceri ya da kavramla ilgili olarak öğrencinin en üst düzeyde gerçekleştirebildiği davranışlardır (Özyürek, 1984).
Bu araştırmada; birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş zihinsel engelli öğrenciler için, akademik alanda yapabildiklerine göre desenlenen eğitim planlarının destek eğitim odasında özel eğitim öğretmeni tarafından uygulanmasının, öğrencilerin akademik alandaki amaçları gerçekleştirmelerinde etkili olup olmadığı araştırılmıştır.
Bu bölümde zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireyler ve varolan eğitim ortamları, kaynaştırma, kaynaştırma türleri ve özellikleri, destek özel eğitim hizmetleri, eğitsel değerlendirme, destek hizmet öğretim materyali geliştirme, kaynaştırma uygulamaları ile ilgili araştırmalar, yurtdışında destek eğitim odası-destek eğitim düzenlemesine ilişkin yapılan araştırmalar yer almaktadır.
2.1.ZİHİNSEL YETERSİZLİKTEN ETKİLENMİŞ BİREYLER VE VAROLAN EĞİTİM ORTAMLARI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2006’da çıkan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde zihinsel yetersizliği olan birey, “Zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan bireydir” şeklinde tanımlanmaktadır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006)..
Aynı yönetmelikte zihinsel yetersizlik şöyle sınıflandırılmaktadır.
a) Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde hafif düzeydeki yetersizliği nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine sınırlı düzeyde ihtiyaç duyan bireydir.
b) Orta Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki sınırlılık nedeniyle temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine yoğun şekilde ihtiyaç duyan bireydir.
c) Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki eksiklikleri nedeniyle öz bakım becerilerinin öğretimi de dahil olmak üzere yaşam boyu süren, yaşamın her alanında tutarlı ve yoğun özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir.
d) Çok Ağır Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Birey: Bireyin zihinsel yetersizliği yanında başka yetersizlikleri bulunmasından dolayı öz bakım, günlük yaşam ve temel akademik becerileri kazanamaması nedeniyle, yaşam boyu bakım ve gözetime ihtiyacı olan bireydir.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini öncelikle yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte kaynaştırma yoluyla sürdürmeleri esas olmakla birlikte, bu bireyler için Bakanlıkça her tür ve kademede örgün ve yaygın özel eğitim okul ve kurumları da açılır denilmektedir. Özel eğitim hizmetleri kurulu, özel eğitim değerlendirme kurul raporu doğrultusunda, özel eğitime ihtiyacı olan bireyi uygun resmî okul ya da kuruma yerleştirir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin öncelikle yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği sınıf olmak üzere, özel eğitim sınıfı, gündüzlü özel eğitim okulu/kurumu, yatılı özel eğitim okulu/kurumu gibi en az sınırlandırılmış ortamdan en çok sınırlandırılmış ortama doğru, eğitimlerini sürdürmelerini sağlayacak şekilde yerleştirilmelerine dikkat edilir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş bireyler için ülkemizde varolan eğitim ortamları aşağıda açıklanmaktadır.
2.1.1. Anaokulu
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, “37-72 ay arasındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin okul öncesi eğitimi zorunludur. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin okul öncesi eğitimlerini, öncelikle okul öncesi eğitim kurumlarında kaynaştırma uygulamaları kapsamında sürdürmeleri esastır. Ancak, bu bireyler için okul öncesi özel eğitim okulu/kurumu ve özel eğitim sınıfları da açılabilir.” denilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Ülkemizde, orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için anaokulu bulunmamaktadır. Ancak, 2006-2007 öğretim yılında 51 özel eğitim okulu bünyesinde 75 tane anasınıfı, 1 tane de özel özel okul öncesi eğitim okulu bulunmaktadır http://www.orgm.meb.gov.tr (2007, Nisan 16).
2.1.2.Özel Eğitim Sınıfı
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, “özel eğitime ihtiyacı olan ve ayrı bir sınıfta eğitim almaları uygun bulunan bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile bir arada eğitim görmeleri amacıyla, her tür ve kademedeki resmî ve özel okul ve kurumlarda, özel eğitim hizmetleri kurulunun önerisi doğrultusunda millî eğitim müdürlükleri tarafından özel eğitim sınıfları açılabilir” denilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006). Ülkemizde 2006-2007 öğretim yılında 1164 tane özel eğitim sınıfı bulunmaktadır.
http://www.orgm.meb.gov.tr (2007, Nisan 16).
Bu okul ve kurumlarda, uygulanacak eğitim programı temel alınarak iki tür özel eğitim sınıfı oluşturulur. Bunlardan birincisi; bulunduğu okulun ya da kurumun eğitim programını uygulayan özel eğitim sınıfları, ikincisi ise; bulunduğu okulun ya da kurumun eğitim programından farklı bir eğitim programı uygulayan özel eğitim sınıflarıdır.
2.1.3. İlköğretim Okulu
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, “özel eğitime ihtiyacı olan bireyler ilköğretimlerini, öncelikle kaynaştırma uygulamaları yoluyla akranları ile bir arada sürdürebilecekleri gibi, özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için açılan ilköğretim okullarında da sürdürebilirler.” denilmektedir
(RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için açılan ilköğretim okullarında, Bakanlıkça hazırlanan ve ilköğretim programlarına denkliği kabul edilen özel eğitim programı uygulanır. Bu eğitim programı temel alınarak bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır ve bireylerin başarılarının değerlendirmesinde, bireyselleştirilmiş eğitim programlarında yer alan amaç ve davranışlar dikkate alınır. Sınıf mevcutları en fazla; okul öncesi ve ilköğretimde 10 öğrencidir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Ülkemizde 2006-2007 öğretim yılında 49 tane resmi, 86 tane özel olmak üzere 135 tane, özel eğitim ilköğretim okulu bulunmaktadır http://www.orgm.meb.gov.tr
(2007, Nisan 16).
2.1.4. İş Okulları
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, “ilköğretimlerini tamamlayan, genel ve mesleki ortaöğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan ve 21 yaşından gün almamış özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyumlarını sağlamak, iş ve mesleğe yönelik bilgi ve beceriler kazandırmak amacıyla resmî ve özel iş okulları açılır” denilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
İş okullarında, akademik bilgi ve becerilerin yanında, iş eğitimi uygulamalarının da yer aldığı eğitim programı uygulanır. Sınıf mevcutları en fazla 10 kişiden oluşur. Programın süresi dört yıldır. İş yerine yerleştirilen bireyler, 5/6/1986
tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun çırak öğrencilere verdiği haklardan yararlanırlar. Dönem sonlarında bireylere karne verilir. Programı tamamlayan bireylere, İş Okulu Diploması verilir. Bu diploma, yüksek öğretime devam etme hakkı sağlamaz. Ancak, bu diploma, işe girerken ortaöğretim kurumlarından mezun olanlara tanınan haklardan yararlanılmasını sağlar (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Ülkemizde 2006-2007 öğretim yılında 63 tane iş okulu bulunmaktadır
http://www.orgm.meb.gov.tr (2007, Nisan 16).
2.2. KAYNAŞTIRMA
Kaynaştırma, özel gereksinimli öğrencinin gerekli destek hizmetler sağlanarak, tam ya da yarım zamanlı olarak, kendisi için en az sınırlandırılmış eğitim ortamı olan normal eğitim sınıflarında eğitim görmesidir (Kırcaali-İftar, 1992) şeklinde tanımlanmaktadır.
Kaynaştırma, 1960’lı yıllarda, tüm çocuklara eşit eğitim fırsatları sağlanması gerektiği görüşünden yola çıkan bir felsefe olarak başlamıştır. Bu felsefi görüş sonucunda, özel gereksinimli çocuklar normal sınıflara yerleştirilmeye başlamıştır (Kırcaali-İftar, Batu, 2005).
İlerleyen bilimsel araştırma sonuçları ve insancıl psikolojinin hakim olmasıyla, engelli bireylerin eğitimlerinde ayrıştırmanın uygun olmadığı, bu kişilerin mümkün olduğunca normal yaşıtlarıyla birlikte olmaları gerektiği görüşü ağırlık kazanmaya başlamıştır (Gottlieb, 1978)
İnsan haklarının da desteklediği “Eğitimde Kaynaştırma” görüşü, kısa sürede A.B.D. ve İsveç başta olmak üzere, pek çok batı ülkesinde ulusal düzeyde kabul görmeye ve uygulamaya başlanmıştır. Her çocuğun sahip olduğu engel türü ve derecesi ne olursa olsun, normal yaşıtlarıyla aynı eğitim ortamlarını paylaşmasına
yönelik çabalar, her geçen gün artan bir destek görerek günümüze kadar ulaşmıştır ( Feden and Clabaugh,1986 ).
Kaynaştırmanın köklerini oluşturan, eğitimde en az sınırlandırılmış ortam uygulaması, engelli öğrencilerin, zamanlarını imkanlar elverdiği ölçüde normal öğrencilerle birlikte geçirmeleri olarak tanımlanmaktadır. Özel eğitim kapsamında ele alınan ve önemli bir alt grubunu oluşturan zihinsel engelli öğrencilerin eğitimlerinde de, en az sınırlandırılmış ortam olarak, normal okullar ve bu okullardaki, program ve fiziksel ortam açısından düzenlenmiş normal sınıflar önerilmektedir (Mills, 1998).
Zihinsel engelli öğrencilerin normal yaşıtları ile birlikte eğitim almaları durumunda; kendine model alma konusunda, karşısında normal yaşıtlarını görerek psikolojik, sosyal ve davranışsal açılardan olumlu modeller seçebilme ve olumlu davranışlar geliştirebilme şansı artmaktadır ( Gillmore and Farina, 1989).
2006 yılında yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre kaynaştırma yoluyla eğitim; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmî ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamaları olarak tanımlanmaktadır
(RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler kaynaştırma yoluyla eğitimlerini, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte aynı sınıfta tam zamanlı sürdürebilecekleri gibi, özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı olarak da sürdürebilirler. Yarı zamanlı kaynaştırma uygulamaları, öğrencilerin, bazı derslere yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta ya da ders dışı etkinliklere birlikte katılmaları yoluyla yapılır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Kaynaştırma uygulamaları, ilköğretim programlarını uygulayan özel eğitim okul ve kurumlarında; yetersizliği olmayan öğrencilerin, yetersizliği olan
öğrencilerle aynı sınıfta eğitim görmeleri yoluyla ya da yetersizliği olmayan öğrenciler için bu okul ve kurumların bünyesinde ayrı sınıf açılması şeklinde de uygulanabilir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Kaynaştırmada esas olan, yetersizlikten etkilenmiş öğrencinin, günün en azından bir bölümünde, normal akranlarıyla birlikte eğitim görmesidir. Ancak bunun için gereksinimleri doğrultusunda özel yetişmiş personel tarafından öğrenciye, aileye, sınıfa, sınıf öğretmenine ve okul personeline gerekli destek eğitimin verilmesi gereklidir. Aynı zamanda, öğrencinin, öğreniminin en azından bir bölümünü normal sınıfta geçirebilmesi için gerekli araç-gereç ve ortam düzenlemesinin yapılması gerekmektedir ( Şafak, 2005).
Kaynaştırma uygulamalarının daha etkili olması için; içerik seçimi, içeriğin analiz edilmesi, amaçların belirlenmesi, yöntem seçimi, materyallerin öğrencinin ihtiyacına göre düzenlenmesi, öğrencilerin uygulamalarını kontrol edebilecek sistemlerin kurulması, kuralların belirlenmesi, sınıf rutinlerinin oluşturulması ve öğretim sürelerinin belirlenmesi gerekmektedir (Güzel Özmen, 2003).
2.3. KAYNAŞTIRMA TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ
2.3.1. Tam Zamanlı Kaynaştırma
Tam zamanlı kaynaştırma; Özel gereksinimli öğrencinin kaydının normal sınıfta olduğu; öğrencinin tüm gün boyunca normal sınıfta, normal sınıf öğretmeninden eğitim aldığı eğitim uygulamasıdır (Kırcaali-İftar, Batu, 2005).
Özel eğitim hizmetleri yönetmeliği’ne (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006)
göre, kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden öğrenciler, yetersizliği olmayan akranlarıyla aynı sınıfta eğitim görmeleri hâlinde, kayıtlı bulundukları okulda uygulanan eğitim programını takip ederler.
Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylerin bulunduğu sınıflarda sınıf mevcutları; okul öncesi eğitim kurumlarında özel eğitime ihtiyacı olan iki bireyin bulunduğu sınıflarda 10, bir bireyin bulunduğu sınıflarda 20 öğrenciyi geçmeyecek şekilde düzenlenir. Diğer kademelerdeki eğitim kurumlarında ise sınıf mevcutları; özel eğitime ihtiyacı olan iki bireyin bulunduğu sınıflarda 25, bir bireyin bulunduğu sınıflarda 35 öğrenciyi geçmeyecek şekilde düzenlenir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden öğrencilerin destek eğitim hizmeti almaları için gerekli düzenlemeler yapılır. Bu doğrultuda destek eğitim hizmetleri, sınıf içi yardım şeklinde olabileceği gibi destek eğitim odalarında da verilebilir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
2.3.2. Yarım Zamanlı Kaynaştırma
Yarım zamanlı kaynaştırma, özel gereksinimli öğrencinin kaydının özel sınıfta olduğu; öğrencinin başarılı olabileceği derslerde kaynaştırma sınıfından eğitim aldığı durumdur (Kırcaali-İftar,Batu,2005).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde, özel eğitim okul ve kurumlarına devam eden öğrencilerin kaynaştırma uygulamaları kapsamında, yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği okul ve kurumlarda bazı derslere ve sosyal etkinliklere katılması için gerekli tedbirler alınır denilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Özel eğitim sınıflarında, sınıfın türüne göre Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26’ncı (Bulunduğu okulun veya kurumun eğitim programını) ve 27’nci (Bulunduğu okulun veya kurumun eğitim programından farklı bir eğitim programı) maddelerinde belirtilen eğitim programı takip edilir.
2.4. DESTEK ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ
Destek özel eğitim hizmetleri, destek eğitim odası, sınıf içi yardım, özel eğitim danışmanlığı ve gezici öğretmen düzenlemeleridir.
2.4.1. Destek Eğitim Odası (Kaynak Oda)
Özel gereksinimli öğrencinin kaydının normal sınıfta olduğu; ancak, öğrencinin desteğe gereksinim duyduğu derslerde, kaynak odada, özel eğitim öğretmeninden destek aldığı durumdur (Kırcaali-İftar,Batu,2005). Özel eğitime ihtiyacı olan bireyleri, destek eğitim odasına yerleştirmenin amacı, öğrencilerin normal sınıflara başarılı bir şekilde katılmasını engelleyen sosyal, davranışsal ve akademik problemlerini ortadan kaldırmaktır (Haris ve Schutz, 1986). Kaynak oda uygulamasının, özel gereksinimli öğrencilere genel eğitim sınıfının dışında bireyselleştirilmiş eğitimin en uygun verilebileceği düzenleme olduğuna inanılmaktadır (Walther–Thomas ve diğr., 2000).
Kaynak oda düzenlemesi, bir kaynaştırma eğitim türüdür. Kaynak oda düzenlemesinde, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş yetersizlikten etkilenmiş öğrenciye, kaynak oda da, özel yetişmiş personel tarafından, özel araç-gereçlerle destek hizmet verilmektedir ( Salend, 1998). Kaynak oda modeli içerisinde, eğitimi ayırıcı bir bakış açısı işlevsel değildir; destek eğitim odası kavramı, normal sınıf ile özel eğitim öğretmenlerinin işbirliğini gerektirir (Speece ve Mandell, 1980).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde kaynak oda yerine “destek eğitim odası” terimi kullanılmaktadır. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne
(RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006) göre destek eğitim odası; “Kaynaştırma uygulamaları yoluyla eğitimlerine devam eden öğrenciler ile üstün yetenekli öğrencilere, ihtiyaç duydukları alanlarda destek eğitim hizmetleri verilmesi için düzenlenmiş ortam”dır.
Özel eğitim hizmetleri kurulu, destek eğitim odasının açılmasını gerekli gördüğü durumlarda, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda destek eğitim odası açılması için millî eğitim müdürlüğüne teklifte bulunur. Okul ve kurumlarda, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitimlerine devam eden özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler ile üstün yetenekli öğrenciler için özel araç-gereçler ile eğitim materyalleri sağlanarak özel eğitim desteği verilmesi amacıyla destek eğitim odası açılır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006). Bir çok idareci ve normal eğitimciler, etkili kapsamlı modeller, alternatif eğitim ve değerlendirme teknikleri geliştirme, takım öğretimi, normal sınıf materyallerini oluşturma ve yeniden düzenleme ve okul hizmet içi programlarını sürdürme gibi görevleri yerine getirmek için destek eğitim öğretmenlerine ihtiyaç duymaktadırlar (Voltz ve Elliott, 1990).
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne
(RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006) göre, destek eğitim odasında eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Destek eğitim odaları, özel eğitim hizmetleri kurulunun önerisi doğrultusunda, millî eğitim müdürlükleri tarafından açılır.
b) Destek eğitim alacak öğrenci sayısına göre, okulda ya da kurumda birden fazla destek eğitim odası açılabilir.
c) Destek eğitim odasında yürütülecek eğitim hizmetlerinin planlaması, okul yönetimince yapılır.
ç) Destek eğitim odasında eğitim alacak öğrenciler, BEP geliştirme biriminin önerileri doğrultusunda, rehberlik ve danışma hizmetleri yürütme komisyonunca belirlenir. Her öğrencinin ihtiyacı doğrultusunda ve azami ölçüde bu eğitimden yararlanması sağlanır.
d) Öğrencinin destek eğitim odasında alacağı haftalık ders saati, haftalık toplam ders saatinin %40’ını aşmayacak şekilde planlanır.
e) Destek eğitim odasında, öğrencilerin eğitim performansları dikkate alınarak birebir eğitim yapılır. Ancak, gerektiğinde, eğitim performansı bakımından aynı seviyede olan öğrencilerle grup eğitimi de yapılabilir.
f) Destek eğitim odasında, öğrencilerin eğitim performansı, ihtiyaçları ve yetersizlik türüne uygun araç-gereç ve eğitim materyalleri bulunur.
g) Destek eğitim odası açılan okullarda, öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre görme, işitme, zihinsel engelliler sınıf öğretmenleri öncelikli olmak üzere, gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen, sınıf öğretmeni ve alan öğretmenleri görevlendirilir. Destek eğitim odasında görev yapmak üzere, öncelikle okulun öğretmenlerinden olmak üzere RAM’da görevli öğretmenler ya da diğer okul ve kurumlardaki öğretmenler görevlendirilir.
ğ) Öğrencinin genel başarı değerlendirmesinde, destek eğitim odasında yapılan değerlendirme sonuçları da dikkate alınır.
h) Destek eğitim odasında verilen destek eğitim hizmetleri, okulun ya da kurumun ders saatleri içinde yapılır.
ı) Destek eğitim odasının okul veya kurum içindeki yeri, öğrencilerin yetersizlik türü dikkate alınarak belirlenir.
2.4.2. Sınıf İçi Yardım
Sınıf içi yardım, destek hizmet uzmanının, kaynaştırma öğrencisinin bulunduğu sınıfla ilgili olarak plan yapma, öğretim sorumluluğu, değerlendirme ve sınıf kontrolünü sınıf öğretmeniyle paylaşarak beraber gerçekleştirmesidir. Sınıf içi yardım, öğrenciyi, destek hizmet sağlamak için sınıf dışına çıkarmak yerine, destek hizmeti sınıf içine almak şeklindedir. Sınıf içi yardım uygulamasında, kaynaştırma öğrencisinin kendisini ayrıcalıklı gibi hissetmesi, destek eğitim odası uygulamasına kıyasla daha az olacaktır (Kırcaali-İftar, Batu,2005).
Bu destek hizmet türünde destek hizmet uzmanı, sınıf öğretmenine çeşitli şekillerde yardımcı olabilir. Ancak, destek hizmet uzmanı ve sınıf öğretmeni aynı zamanlarda sınıf içinde olacaklarından, çok iyi bir eşgüdüm içinde çalışmaları gerekmektedir. Sınıf içi yardım sağlayacak olan destek eğitim uzmanı, konuşma terapisti, özel eğitim öğretmeni ya da öğrencinin gereksinimine bağlı olarak başka bir uzman olabilir (Salend, 1998). Sınıf içi yardım, çeşitli şekillerde uygulanabilir. Destek hizmet uzmanı sınıfta kaynaştırma öğrencisi ile ilgilenirken, sınıf öğretmeni
sınıfıyla ilgilenebilir. Bu uygulama, tersten de uygulanabilir. Yani, sınıf öğretmeni sınıfta kaynaştırma öğrencisi ile ilgilenirken, destek hizmet uzmanı sınıfla ilgilenebilir. Belirli aralıklarla uygulamanın bu şekilde gerçekleşmesi, destek hizmet uzmanının, kaynaştırma öğrencisinin sınıftaki özel öğretmeniymiş gibi görünme olasılığını da azaltacaktır. Destek hizmet uzmanı, sınıf öğretmeniyle birlikte program yapıp, öğrenciler iki gruba ayrılabilir ve hazırlanan programın uygulanmasına yardımcı olabilir (Kırcaali-İftar, Batu,2005).
2.4.3. Özel Eğitim Danışmanlığı
Özel eğitim danışmanlığı düzenlemesinde, birlikte eğitim ortamına yerleştirilmiş yetersizlikten etkilenmiş öğrencinin öğretmenlerine ve okul personeline özel eğitim danışmanı tarafından destek hizmet verilmektedir (Salend, 1998).
Özel eğitim danışmanına başvuru nedenleri, davranış sorunlarını gidermek, belli derslerdeki güçlükleri yenmek, bireysel eğitim programı hazırlamak ya da eğitsel değerlendirme konusunda destek almak olabilmektedir. Ancak, sınıf öğretmenlerinin özel eğitim danışmanına başvurmaları için mutlaka kaynaştırma öğrencisi ile ilgili bir sorunlarının olması gerekmez, sınıfta herhangi bir sorunlu öğrenci ile ilgili olarak da danışmanlık isteyebilir (Kırcaali-İftar,Batu,2005).
Özel eğitim danışmanı, danışmanlık hizmeti verme ve danışmanlık hizmeti vereceği yetersizlikten etkilenmiş öğrencinin gereksinimi konusunda, bilgi ve beceri sahibi olan bir özel eğitim öğretmeni olmalıdır. Özel eğitim danışmanlığı sürecinde, sınıf öğretmenlerinin, sınıflarındaki yetersizlikten etkilenmiş öğrenci için danışmaya istekli olması gerekmektedir. Aynı zamanda özel eğitim danışmanı da, sınıf öğretmenlerini danışma yapmaya özendirmelidir. Özel eğitim öğretmenine danışan bir öğretmen, danışmanın görüş ve önerilerini kabul etmek zorunda değildir. Ancak danışman, görüş ve önerilerini destekleyici örnekler ve araştırmalar sunarak görüş birliği sağlamaya çalışmalıdır. Danışma sürecinde görüşülenler gizli tutulmalı ve danışma süreci, yetersizlikten etkilenmiş öğrenciye destek hizmet verme üzerine odaklanmalıdır (Batu, 2000a).
Özel eğitim danışmanlığı, uygulama sırasında beş aşamadan oluşan bir süreçtir. Bu beş aşama; tanışma ve konuya giriş, sorunun belirlenmesi, çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çözüm önerilerinin uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi aşamalarıdır (Kırcaali-İftar,Batu,2005).
Danışmanlık hizmetinin, özel gereksinimli öğrencinin davranış ve öğrenme sorunlarının çözülmesini, özellikle sınıf öğretmeninin kendisi tarafından gerçekleştirilmesini sağladığı belirtilmektedir. Dolayısıyla sınıf öğretmeninin, öğretmenlik bilgi ve becerilerinin gelişmesine de katkıda bulunduğu vurgulanmaktadır (Cook ve Friend, 1991b; Downing ve Bailey, 1990).
Özel eğitim danışmanlığının dezavantajı, özel eğitim danışmanının, öğrenciyle doğrudan çalışma zamanının olmaması ve uzun mesafelerde okullar arası yolculuğun yorucu ve zaman kaybettirici olmasıdır (Şafak, 2005). Diğer yandan bu modelin uygulanmasında karşılaşılan engeller, bilgi ve beceri paylaşımı için yetersiz zaman, yetersiz yönetici desteği, özel eğitim öğretmeninin kabul edilmemesi ve danışmanlık becerilerindeki yetersizlikler olarak ifade edilmektedir (Downing ve Bailey, 1990).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006), destek özel eğitim hizmeti olarak özel eğitim danışmanlığı yer almamaktadır. Ancak, hem Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde, hem de Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Gerektiren Bireyler İçin Evde Eğitim Hizmetleri Yönergesi’nde (TD. Sayı:2580), hem öğretmene hem de öğrenciye destek hizmet sağlayacak kişiler olarak gezici öğretmen düzenlemesi yer almaktadır.
2.4.4. Gezici Öğretmen
Gezici öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen olarak
adlandırılmaktadır. Gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen; özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için evde, hastanede, okul ve kurumlarda eğitim ve destek eğitim hizmetlerini yürütmekle görevlendirilen görme, işitme ve zihinsel engelliler sınıf öğretmenleridir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmenin görevleri şunlardır (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006):
Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylere sağlanacak destek eğitim hizmetleri ile evde eğitim alan ve bir sağlık kuruluşunda tedavi gören bireylerin eğitimlerini yürütür.
Bireysel eğitim planı ve ölçme değerlendirme araçlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında, BEP geliştirme birimi ile iş birliği yapar.
Sosyal kabul çalışmaları, eğitim ortamının düzenlenmesi, eğitim materyalleri, araç-gereçler, öğretim yöntem ve teknikleri gibi konularda öğretmenlere, okul/kurum yönetimine, bireye ve aileye rehberlik ve danışmanlık yapar.
Aile eğitimi çalışmalarını okul yönetimi, öğretmenler ve aileyle iş birliği yaparak planlar ve yürütür.
Öğrencilerin eğitim performansları ve yetersizlik türünü dikkate alarak, gerekli öğretim materyallerini hazırlar ve/veya temin eder.
Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla rehberlik ve danışma hizmetleri yürütme komisyonu, izleme ve yöneltme kurulu, BEP geliştirme birimi ve öğretmenlerle iş birliği yapar.
Öğrencilerin yetersizliklerinden dolayı kullandığı kişisel cihaz ve aletlerin bakımı ve kontrolüne ilişkin olarak öğretmenleri bilgilendirir.
Gezici öğretmen, destek eğitim odası (kaynak oda) öğretmeni gibi öğrenciyle birebir çalışmakta ve sınıf öğretmeni ile okuldaki diğer personele danışma hizmeti sağlamaktadır. Gezici öğretmenden farklı olarak, destek eğitim odası öğretmeni
küçük gruplarla da öğretim yapmaktadır. Gezici öğretmen, belli bir bölgede gezerek hizmet vermektedir (Olmstead, 1995a).
Gezici öğretmen, özel eğitim danışmanı gibi, belli bölgedeki okulları gezerek danışmanlık hizmeti vermektedir. Ancak gezici öğretmenin ziyaretleri, danışman öğretmeninkinden daha sık olmaktadır. Danışman öğretmenin ziyaret ettiği sınıflardaki öğrenciler, bağımsız olarak işlevde bulunmalıdır. Çünkü danışman öğretmen, gezici öğretmen gibi, öğrenciyle doğrudan çalışmamakta sadece danışmanlık yapmaktadır. Gezici öğretmen ise, öğrenciyle hem sınıf içinde hem de sınıf dışında doğrudan çalışmakta, aynı zamanda sınıf öğretmeni ve okul personeline danışmanlık yapmaktadır (Şafak, 2005).
2.5. EĞİTSEL DEĞERLENDİRME
Eğitsel değerlendirme, çocuğun yaşına uygun olarak toplumsal normların betimlendiği programın amaçlarını, çocuğun hangi ölçüde gerçekleştirdiğini ve bu amaçlar doğrultusunda gereksinimlerini belirlemek için yapılan değerlendirmedir (Özyürek, 2004). Eğitsel değerlendirme, öğrencilerin öğrenmelerini, özrünün belirlediği sayıltısından yola çıkmaktadır. Bu yönüyle eğitsel değerlendirme modeli, eğitim ve öğretimin planlanması ve eğitsel düzenleme çalışmalarına yer verilmesine hizmet edebilmektedir (Özyürek, 1985; Varol, 1992). Eğitsel değerlendirmeye yer verildiğinde, eğitim programında çocuğun yapabildikleri ve gereksinimleri dikkate alınabilir. Bu durumda, eğitim ortamı seçenekleri, özel eğitim okulları, sınıfları ve özel özel eğitim merkezleri yanında, gerçek anlamda kaynaştırma için gerekli olan kaynak oda, gezici öğretmenlik ve danışmanlık gibi normal sınıf düzenlemeleri olabilmektedir (Özyürek, 2004).
5378 sayılı “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”da, özürlülerin eğitsel değerlendirme ve tanılamasının il milli eğitim müdürlükleri rehberlik araştırma merkezlerinde uzman kişilerden oluşan ve özürlü ailesinin yer aldığı özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yapılacağı ve eğitim plânlamasının geliştirileceği ifade edilmektedir. Bu
plânlamanın da, her yıl yeniden değerlendirilerek gelişmeler doğrultusunda gözden geçirileceği söylenmektedir (R.G. sayı: 25868, Tarih: 7.7.2005).
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde, eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde, eğitsel amaçla bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenerek en az sınırlandırılmış eğitim ortamına ve özel eğitim hizmetine karar verileceği belirtilmektedir (RG.sayı:26184, Tarih:31.05.2006).
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre eğitsel değerlendirme ve tanılamanın ilkeleri şunlardır;
a) Eğitsel değerlendirme ve tanılama erken yaşta yapılmalıdır.
b) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları birlikte değerlendirilerek yapılmalıdır.
c) Eğitsel değerlendirme ve tanılama; fiziksel, sosyal ve psikolojik bakımdan birey için en uygun ortamda yapılmalıdır.
ç) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin yetersizliğine göre birden fazla yöntem ve teknik ile uygun ölçme araçları kullanılarak yapılmalıdır.
d) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin eğitim ihtiyacı ve gelişimi dikkate alınarak gerektiğinde tekrarlanmalıdır.
e) Eğitsel değerlendirme ve tanılamada, bireyin öğrenme ortamları ile yeterli ve yetersiz olduğu yönler birlikte değerlendirilmelidir.
f) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde veli, okul ve uzmanlar iş birliği içinde çalışır.
g) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde ailenin ve gerektiğinde bireyin görüşü alınmalıdır.
ğ) Eğitsel değerlendirme ve tanılama süreciyle ilgili olarak birey ile ailenin görüş ve onayları alınmadan hiçbir açıklama yapılmamalıdır. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonuçları sadece yasal ve eğitimle ilgili kararlar almak için kullanılmalıdır.
2.6.DESTEK HİZMET ÖĞRETİM MATERYALİ GELİŞTİRME
Etkili öğretimin gerçekleşmesini, öğrenci için ne öğretileceğine karar verme ( amacın saptanması), öğrencinin yapabildiklerinin belirlenmesi (performans düzeyinin belirlenmesi), performans düzeyine dayalı olarak öğretilecek beceri ya da davranışta öğretime nereden başlanılacağının saptanması (öğretim amaçlarının seçimi ve sıraya konulması), gerekli ortamın hazırlanması gibi unsurlar etkilemektedir. Bu unsurlar bir öğretim materyalinin parçalarıdır. Kısacası etkili öğretimin gerçekleşmesi, sözü edilen unsurları içeren bir öğretim materyali ile olanaklıdır (Özyürek, 1987).
Bu bölümde destek hizmet öğretim materyali geliştirme basamakları açıklanmaktadır.
2.6.1.Kaba Ölçümleme Araçlarının Geliştirilmesi Ve Uygulanması
Öğrencilerin yapabildiklerini ve gereksinimlerini kısa sürede ve verimli bir şekilde belirlemek amacıyla, öğretmen görüşmesinden ve kontrol listelerinden yararlanılmaktadır. Öğrencilerin kaba değerlendirmeleri yapılırken, okul kayıtlarından, gözlemlerden ve öğrencinin çalışma örneklerinden de yararlanılabilir (Fiscus ve Mandell, 1983; Strickland ve Turnbull 1990).
2.6.1.1.Öğretmen Görüşme Formlarının Geliştirilmesi Ve Uygulanması
Öğretmen görüşmelerinin, gelişim ya da disiplin alanlarında öğrencinin yapabildikleriyle ilgili olarak genel bilgiler elde ederek kontrol listesi hazırlama, öğrencilerin davranışlarının kontrol edilmesiyle ilgili ipuçlarının belirlenmesi, öğretmenin öğrenci ile ilgili beklentilerinin belirlenmesi ya da bu amaçların birkaçının bir arada olması gibi amaçları vardır (Timuçin, 2000).
Görüşmelerin avantajı, görüşme yapılan kişi tarafından sağlanan bilginin, öğrencinin doğal ortamlardaki tipik düzeyini yansıtmasıdır (Snell, 1993). Ancak bu
bilgiler, doğrudan gözlemler ya da kontrol listeleriyle değerlendirme verileri kadar güvenilir değildir. Görüşülen kişiler, genellikle bizim aradığımız şeylere dikkat etmemiş ya da bizim aradığımız anlamda var olanı gözlemlememiş olabilir (Şafak, 2005).
Öğretmen görüşme formu öğrenci kimlik bilgileri, görüşmenin amacı, uygulama yönergesi, sorular ve kayıt çizelgesinden oluşmaktadır.
Görüşmede yer alacak soruları planlamada, görüşmenin amacını, hakkında görüşme yapılacak bireylerin yaşını ve yetersizlik alanlarını bilmek gerekmektedir. Görüşmelerdeki sorular, öncelikle açık uçlu ve görüşülen kişinin anlayabileceği dilde olmalıdır. Ancak tüm bunların yapılabilmesi, görüşme formunda amaçtan sonra yazılacak kullanım yönergesiyle mümkün olabilecektir. Kullanım yönergesiyle, görüşmeci verilen cevaplara göre neyi ne zaman soracağını planlayabilir (Özyürek, 1996). Sorular, görüşme formunda bir sıra takip etmekle birlikte, görüşülen kişinin verdiği cevaplara göre, görüşme sırasında neyin ne zaman sorulacağının planlanması gerekebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2000).
Görüşme sonuçlarının kayıt edilmesi için, sorulara paralellik gösteren kayıt çizelgesi oluşturulmalıdır. Kayıt çizelgesi kullanmak, görüşme sırasında kayıt için zaman kaybedilmesini önleyecektir. Kayıt çizelgesi, verilen cevabın karşısındaki kutucuğa çek atılarak doldurulabilir (Şafak, 2005).
2.6.1.2.Kontrol Listelerinin Geliştirilmesi Ve Uygulanması
Kontrol listeleri, yetersizliğin belirlenmesinin yanı sıra öğrencinin gelişim ya da disiplin alanlarında yapabildiklerinin belirlenmesi amacıyla kullanılır (Timuçin, 2000).
Kontrol listeleri, becerilerin kolaydan zora, basitten karmaşığa ya da gelişim sırasına dizilmesiyle oluşturulmaktadır. Becerileri bu şekilde sıralama, öğrencinin hangi becerileri yapabildiğinin belirlenmesinin yanı sıra, hangi becerilere