[Takvim yaprağında yer alan Bestekar Hafız Ahmet Irsoy'a ait bilgiler]

**

**

*****

***********************************>*****************

»********************* ************

M A R T

Günün devamı: 12 S. Sİ D. *-* Gecenin devamı: 11 S. 29 D.

S A L I

(Oltu’nun kurtuluşu: 1915)

Türklerin vatan sevgisi ile dolu olan göğüsleri, melun ihtiraslara karşı daima demirden bir duvar gibi yüksele­ cektir. ı— Atatürk

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Büyük Saatli M aarif Takvimi

/--- --- --- --- A

Bahçelerde ham erik, — Dalları delik delik, Yârim küsmüş gidiyor, — Perçemi bölük bölük. Yemek llatesi: 84 — Köfte, zeytinyağlı enginar, meyve.

84 — ş i m d i i s e:...

Fransız şairi Lamartine, hayatı boyunca çok cömert bir hayat yaşamıştı. Sarf ettiği paranın haddi hesabı yoktu, öyle ki. altı, yedi milyon frankı yiyip bitirdikten sonra ih­ tiyarlığında sıkıntıya düştü. Ve gençliğindekinden daha fa z­ la çalışmaya mecbur kaldı. Eu konuda dostlarına daima şöy­ le derdi:

— Bir zamanlar çalışmak İçin yaşıyordum, şimdi ise yaşamak için çalışıyorum!...

BE STE KAR H A F IZ A H M E T İRSO Y

i867'de İstanbul’da doğmuştur. ZeUâi Dedenin oğludur. Darüşşafakada musiki hocalığı yapmıştır. Babasının yolun­ da yürüyerek, o da musikide büyük nam kazanmıştır. Uzıın yıllar konservatuvarda bulunmuş ve kayıp eserleri meydana çıkarmıştır. Pek çok kıymetli eseri vardır. 13 ağustos 1943'te ölmüştür. Bir uşak şarkısı:

Lâleler solgun ve güller ra’şedar A ğ la ruhum ağla geldi sonbahar Olmuyor gök her seher şebnem nisar A ğla ruhum ağla geldi sonbahar

59 — TE R B İY E VE N E Z A K E T K U R A L L A R I Rastladığımız yorgun yolcuları, ihtiyarları ve sakatlan arabamıza alıp, bir parça birlikte götürmemize imkân varsa, sevap işlemiş oluruz.

Tenha bir yerde ârızaya uğramış bir arabaya tesa­ düf edilirse, yardımda bulunmayı teklif etmeniz insanlık borcudur.

29 — TÜ RK T A R İH İN D E N İLG İNÇ O L A Y L A R Karnini Suitau Süleyman, 1534 yılı kasım ayı bununda Bağdat’a girmişti. Bir gün beraberinde vezirleri ve devrin seçilin bilgin ve sanatkârlan olduğu halde şehri dolaşırken, pejmürde kıyafetli, beyaz sarıklı, uzun sakallı bir derviş, kapıkulu askerlerinin arasından sıyrılarak bir kâğıt uzat­ mıştı. Bu pejmürde kıyafetli adam, büyük Türk şairi Fu- z(iliydi. Uzattığı kâğıtta, uzun bir şiir vardı. (Devamı yarın) kumandanı Gameiin, savaşın kaybedildiğini söylediği ve:

— Paris’in emniyetini bir gün daha garanti edebilirim, dediği şayiaları dolaşıyor, Paris’te panik başlıyordu. 17 ma­ yısta, Almanlar, Brüksel’e girdiler. Ertesi günü Cambrai’yi aldılar ve St. Quentin'i geçtiler. Pâronne’da bulunan Hüttefik kuvvetlerini geriye fırlatıp attılar. 7’nci Fransız Ordusu, Bcl- çiltalılar, İngiliz Ordusu ve Fransız l inçi ordusu, Scheld

Is-N _ ---/

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi