• Sonuç bulunamadı

Doğal floradan toplanan Festuca arundinacea Schreb. genotiplerinde çıkış ve fide özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğal floradan toplanan Festuca arundinacea Schreb. genotiplerinde çıkış ve fide özellikleri"

Copied!
63
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

DOĞAL FLORADAN TOPLANAN Festuca

arundinacea Schreb. GENOTĠPLERĠNDE

ÇIKIġ ve FĠDE ÖZELLĠKLERĠ Kübra SĠNER

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Ağustos-2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

KÜBRA SİNER tarafından hazırlanan “Doğal Floradan Toplanan Festuca

arundinacea Schreb. Genotiplerinde Çıkış ve Fide Özellikleri” adlı tez çalışması

…/…/… tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Unvanı Adı SOYADI ………..

DanıĢman

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Mustafa YILMAZ FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Kübra SİNER Tarih:27/08/2019

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DOĞAL FLORADAN TOPLANAN Festuca arundinacea Schreb. GENOTĠPLERĠNDE ÇIKIġ ve FĠDE ÖZELLĠKLERĠ

Kübra SĠNER

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI 2019, 53 Sayfa

Jüri

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI Prof. Dr. Ercan CEYHAN

Dr. Öğr. Üyesi Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

Çalışmada, kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) genotiplerinin çıkış ve fide özelliklerini belirlemek amacıyla bazı gözlem ve ölçümler yapılmıştır. Çalışma Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü araştırma serasında 2019 yılında 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Kullanılan materyaller, TÜBİTAK 113O919 nolu proje kapsamında, 2014-2015 yıllarında toplanan Festuca cinsine ait genotiplerdir. Proje kapsamında 2018 yılında hasat edilen Festuca cinsine ait genotiplerden, istenilen özelliklere sahip 12 adet Festuca arundinecea Schreb. genotipi ile 1 adet tescilli çeşit (Barlexas II) çalışmanın materyalini oluşturmaktadır. Genotipler hem kendi aralarında hem de tescilli çeşit ile karşılaştırılmıştır. Denemede 5, 10, 15, 20, 25 ve 30. günlerde gözlem ve ölçümler yapılmıştır. Festuca arundinacea Schreb. (Kamışsı yumak) genotiplerinde çıkış ve fide özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan gözlem ve ölçümler; çıkış yapan bitki sayısı (adet/saksı), çıkış oranı (%), kardeş sayısı (adet/bitki), yaprak eni (cm), yaprak boyu (cm), yaprak boyu/eni, yaprak boyu x eni, dip kaplama oranı (%), yaprak rengi (1-9 skala), dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı, üretilen fide sayısı (adet/saksı) dır. Araştırma sonuçlarına göre en iyi çıkış ve fide özelliğine sahip 3, 11, 4 ve 10 numaralı genotiplerdir.

(5)

v ABSTRACT

MS THESIS

EMERGENCE AND SEEDLĠNG CHARACTERĠSTĠCS of Festuca arundinacea

Schreb. GENOTYPES COLLECTED FROM NATURAL FLORA

Kübra SĠNER

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE FIELD CROPS IN AGRICULTURAL ENGINEERING

Advisor: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI

2019, 53 Pages

Jury

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI Prof. Dr. Ercan CEYHAN

Dr. Öğr. Üyesi Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

In this study, some observations and measurements were made to determine the emergence and seedling characteristics of Festuca arundinacea Schreb. genotypes. The study was carried out in the research greenhouse of Department of Field Crops, Faculty of Agriculture, Selcuk University in 2019 with 4 replications. The materials used are genotypes belonging to the genus Festuca collected in 2014-2015 within the scope of TUBITAK Project No. 113O919. Among the genotypes belonging to the genus Festuca harvested in 2018, 12 Festuca arundinecea genotypes with the desired characteristics and 1 registered variety (Barlexas II) constitute the material of the study. Genotypes were compared with each other and with the registered variety. In the experiment, observations and measurements were made on 5,10,15,20,25 and 30th days. Observations and measurements to determine the emergence and seedling characteristics of Festuca arundinacea Schreb. genotypes; number of plants departing (pieces / pot), emergence rate (%),number of siblings (pcs / plant), width of leaf (mm), length of leaf (cm), leaf length / width, leaf length x width, basal cover rate (%),leaf color (1-9 scale), basal cover rate/ number of plants departing, number of seedlings produced (pieces / pot). According to the research results, genotypes 3, 11, 4 and 10 have the best emergence and seedling characteristics.

(6)

vi ÖNSÖZ

Tez danışmanlığımı üstlenerek araştırma konumu belirleyen ve her aşamasında desteğini esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI, Çayır Mera ve Yem Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ ve yardımlarından dolayı sevgili arkadaşım Rabiya KOYUNCU ‟ya teşekkür ederim. Ayrıca çalışmamın her aşamasında yanımda olan sevgili eşime ve eğitimin her aşamasında teşviklerini ve maddi desteğini esirgemeyen rahmetli babam Zühtü Koca‟ya teşekkür ederim.

Kübra SİNER KONYA-2019

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... ix ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... x 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 17

3.1. Araştırma Yeri ve Toprak Özellikleri ... 17

3.1.1. Araştırma Yeri ... 17

3.1.2. Toprak Özellikleri ... 17

3.2. Materyal ... 17

3.3. Yöntem ... 18

3.4. Araştırmada Yapılan Gözlem ve Ölçümler ... 20

3.4.1. Çıkış yapan bitki sayısı (adet/saksı) ... 20

3.4.2. Çıkış oranı (%) ... 20

3.4.3. Kardeş sayısı (adet/bitki) ... 20

3.4.4. Yaprak eni (cm) ... 20

3.4.5. Yaprak boyu (cm) ... 20

3.4.6. Yaprak boyu / eni ... 20

3.4.7. Yaprak boyu x eni ... 20

3.4.8. Dip kaplama oranı (%) ... 21

3.4.9. Yaprak rengi (1-9 skala) ... 21

3.4.10. Üretilen fide sayısı (adet/saksı) ... 21

3.4.11. Dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı ... 21

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 22

4.1. 1 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 22

4.2. 2 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 23

4.3. 3 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 25

4.4. 4 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 26

4.5. 5 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 28

4.6. 6 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 30

4.7. 7 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 32

(8)

viii

4.9. 9 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 35

4.10. 10 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 36

4.11. 11 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 38

4.12. 12 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 39

4.13. 13 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri ... 41

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 43

5.1 Sonuçlar ... 43

5.2 Öneriler ... 46

KAYNAKLAR ... 46

(9)

ix ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Çizelge 3.1. Kullanılan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri ……….18 Çizelge 4.1. 1 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….22 Çizelge 4.2. 2 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….24 Çizelge 4.3. 3 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri...25 Çizelge 4.4. 4 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri …27 Çizelge 4.5. 5 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….29 Çizelge 4.6. 6 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….31 Çizelge 4.7. 7 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….32 Çizelge 4.8. 8 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….34 Çizelge 4.9. 9 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri….35 Çizelge 4.10. 10 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri.37 Çizelge 4.11. 11 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri.38 Çizelge 4.12. 12 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri.40 Çizelge 4.13. 13 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri.42 Çizelge 5.1. Festuca arundinacea bitkilerinin 30. günde yapılan gözlem ve ölçümleri.45

(10)

x ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 3.1. Serada ekim işlemi gerçekleştirilen Festuca arundinacea

bitkilerinin görüntüsü..……….19

ġekil 3.2. Festuca arundinacea genotiplerinde gözlem ve ölçümlerin alınması ….…..19

ġekil 3.3. Festuca arundinacea genotiplerinde ölçümlerin alınması…………..…..…..21

ġekil 4.1. 1 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü……….…...23

ġekil 4.2. 2 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………24

ġekil 4.3. 3 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………26

ġekil 4.4. 4 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………28

ġekil 4.5. 5 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü ………...30

ġekil 4.6. 6 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü ………...31

ġekil 4.7. 7 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü ………...33

ġekil 4.8. 8 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………....34

ġekil 4.9. 9 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………36

ġekil 4.10. 10 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………37

ġekil 4.11. 11 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………39

ġekil 4.12. 12 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………41

ġekil 4.13. 13 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü………42

ġekil 5.1. Serada çıkış işlemi tamamlanan Festuca arundinacea bitkilerinin görüntüsü………..………...……….46

(11)

1. GĠRĠġ

Ülkemiz tarımsal üretim açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Nüfus artışı gelişmiş ülkelere oranla çok fazladır (Eser ve ark., 1990). Önümüzdeki yıllarda tarımsal üretimimiz artan nüfusa yeterli gelmeyebilir. Bundan dolayı bitkisel ve hayvansal üretimimizi arttırmamız gerekir. Yüksek verime sahip bitki çeşitleri ve hayvan ırkları kullanmak bu problemi çözmeye yetmemektedir. Ülkemiz, genetik çeşitlilik ve gen kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Ancak ülkemizin sahip olduğu bitki genetik kaynakları, çevresel ve diğer baskılarla genetik erozyona uğramakta ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle, tarımı yapılan türlere ait bitki genetik kaynaklarındaki çeşitliliğin korunması, bitkisel üretimin devamlılığı bakımından son derece önemlidir. Ülkemiz doğal florası pek çok buğdaygil yem bitkisinde olduğu gibi yumak genotiplerince de zengin bir çeşitlilik göstermektedir (Özpınar ve ark., 2017)

Bir bölgede doğal vejetasyonun korunması ve geliştirilmesi, bitki ıslah kaynaklarının temin edilmesi ve çeşitlendirilmesi, bitki gen kaynaklarının korunması gibi bilimsel çalışmaların sürdürülebilmesi için öncelikle bölgenin bitki ve hayvan varlığının belirlenmesi gerekir (Budak ve İlbaş, 2004). Çünkü geçmişte ülkemizin değişik yerlerinden toplanmış olan genetik kaynakları gelecekte gerekli olduğunda doğada bulamayabiliriz (Şehirali ve ark., 2005). Tüm bu durumlar göz önünde tutulursa, doğal floramızda bulunan çim bitkilerini kullanarak yeni çeşitler ıslah etmemiz ve gen kaynaklarımızı kendimize kullanarak ekonomiye değer kazandırmamız gerekmektedir.

Ülkemizde meraların yetersiz ve bu meralarda otlayan hayvanların verimsiz ve sayılarının fazla olması, hayvansal üretimin ve verimin az olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde olduğu gibi, Orta Anadolu Bölgesi de yıllardan beri sürdürülen aşırı otlatma ve bilinçsiz kullanım, çayır – mera vejetasyonlarında bulunan istenen türlerin ortadan kalkmasına ve biyolojik çeşitliliğin hızlı bir biçimde daralmasına sebep olmaktadır.

Hayvanlarımıza besin maddesi temin etmek amacıyla ikinci ürün olarak yem bitkileri yetiştirme alışkanlığı son zamanlarda artmaktadır. Ancak, meraların iyileştirilmesi sadece dinlendirmek suretiyle mümkün görülmemektedir. Mera ıslahı için iyi bir mera bitkisine veya bitkilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer yandan şimdilik meralar hayvan beslenmesinde en önemli kaynak konumundadır. Meraların zayıflığı sadece hayvan beslenmesi sorununu değil su ve rüzgâr erozyonunu da beraberinde getirmektedir.

(12)

Meralarımızın hem hayvanımızı besleyecek, hem de toprak erozyonunu önleyebilecek, kuvvetli gelişen, toprağı örten, kökleriyle toprağı tutan ve çok iyi yem verebilen bir bitki kaynağına ihtiyaç vardır. Meraları çok iyi durumda olan ülkeler bile bu özelliklere sahip bir bitkinin peşindedir.

Yerel genotipler; aşırı ve bilinçsiz otlatma, çayır ve meraların tarıma açılması gibi etkilerin yanı sıra, yerleşim alanlarına dönüştürülmesi ve çevresel kirlenme sonucunda yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Yerel olmayan ticari çim çeşitleri çoğunlukla ülkemiz koşullarına iyi uyum sağlayamadıkları için ömürleri kısa olabilmektedir. Ülkemizde çayır – mera alanlarının bir kısmında bitki örtüsü büyük ölçüde azalmış, bu alanlar erozyona açık duruma gelmişlerdir. Diğer bir kısım çayır – mera alanlarında da kaliteli otlar az miktarda bulunmakta, mevcut bitkilerin çoğunluğunu yabancı ot niteliğinde ve hayvanlar tarafından değerlendirilmeyen otlar oluşturmaktadır. Meralarla ilgili diğer önemli bir sorun da doğal yapının bozulmasıdır. Buna karşılık yem bitkileri tarımında ve çayır - mera ıslahında kullanılabilecek doğal vejetasyondan seçilip çoğaltılmış ve test edilmiş bitki materyali yoktur. Bunun için doğal florada bulunan yem bitkisi türlerinin belirlenmesi ve uygunluğunun tespit edilmesi şarttır.

Meraların dışında yaşam alanlarımızda ki yeşil alanlar toprak yüzeyini örten, tekdüze bir görüntü oluşturan bitki ya da bitki topluluklarından oluşmaktadır. Yirminci yüzyılda nüfus artışı ile birlikte kentleşmede artmış, kentleşme ile birlikte sanayileşmede artmış ve doğal alanların azalmasına sebep olmuştur. Şehir içinde azalan doğal alanlar yaşama alanlarımızın kalitesini de düşürmektedir. Bunun için yaşadığımız yerleri iyileştirmek, ferahlaştırmak, göze hitap eden bir görüntü sağlamak ve boş zamanlarımızda dinlenme ortamları oluşturmak amacı ile çim alan tesisine günümüzde ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Yaşanabilir ortamlar için kentlerde, park ve bahçeler tesis edilmeye başlanmıştır.

Yem bitkilerinin kullanım alanlarından birisi de yeşil alan oluşturulmasında kullanılmalarıdır. Peyzaj unsurlarının olmazsa olmazları arasında çim alanlar yer almaktadır. Çim alanlar, çıplak toprak yüzeyini örten, sık dokulu bir gelişim gösteren, tekdüze görünümde, düzenli aralıklarla yapılan biçimlere uyum sağlamış, kısa boylu ve daha çok Buğdaygiller familyasına ait olan bitki ve ya bitki gruplarının bulunduğu, insanlar tarafından tesis edilen yeşil sahalardır. Çim alanlar şehir içi ve şehir dışı boş arazilerin çıplak toprak yüzeylerini yeşil bir örtü ile kaplayarak bu arazilerin ıslahına yardımcı olur. Ayrıca otoyol kenarları, demiryolları kenarları ve hava alanlarının çevrelerinin yeşillendirilmesinde önemli rol oynar.

(13)

Yeşil alanları ağaç, çalı ve yer örtücü bitkiler oluşturmaktadır. Yeşil alanlardaki yer örtücü bitkiler arasında en önemli payı çimler almaktadır. Bu alanlardan bilinçli bir şekilde faydalanmak için, çim buğdaygillerinin kökenlerini, formlarını, özelliklerini, yetişme şekillerini, yetişme ortamlarını, hastalık ve zararlılarla savaşım unsurlarını ve uygun mekanizasyon işlemlerini detaylı olarak bilmeye gerek vardır. Fakat bu alanlarda, bilinçsiz ve yanlış bakım uygulamaları sonucu; örneğin, ihtiyaçtan daha fazla sıklıkta ve miktarda gübre verilmesi sebebi ile ekonomik açıdan kayıplar oluşmakta ve çevre kirliliği ortaya çıkmaktadır.

Davis (1985), Ülkemiz ve bölgemiz florasında çoğu yeşil alan bitkisinin doğal olarak bulunduğunu belirtmektedir. Buna karşın bu bitkilerin tohumları yurt dışından gelmektedir ve önemli döviz kayıpları olmaktadır. Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika‟da geliştirilmiş çeşitlerin bölgemiz şartlarına, var olan hastalık ve zararlıların tür ve ırklarına yeterince dayanıklı olmaması, kuruluş ve bakım maaliyetlerini yükseltmektedir. Yıl boyu çim kalitesini koruyabilmek için bu yabancı çeşitler gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele gerektirmekte ve yeşil alan maliyetini arttırmaktadır. Ülkemizde her bölgeye ve amaca uygun çim türleri açısından kendi doğal kaynaklarını değerlendirerek özgün çim çeşitlerini geliştirecek çalışmalar yeterince azdır (Avcıoğlu, 1997).

Festuca cinsinin ülkemiz de doğal olarak 52 adet tür ve alt türü vardır (Güner ve

Aslan, 2012). Doğal floramız çeşit geliştirmek için Festuca türlerinin çeşitliliği açısından oldukça zengin ve yem bitkileri ıslahı yönünden büyük bir genetik potansiyele sahiptir.

Yerli genotiplerin seçilmesi hem hayvan besleme hem de yeşil alan için ıslah edilmesi, ülkemizin iklim, toprak yapısına uygun verimi ve kalitesi yüksek, hastalık ve zararlılarına toleranslı çeşitlerin geliştirilmesini sağlayacaktır. Bu gelişme, meraların ve yeşil alanların bozulma sürecini uzatacak ve çim bakım maliyetlerini azaltacaktır.

Ayrıca yeni çeşit geliştirmek tohum maliyetini azaltmanın yanı sıra yurtdışına harcanan döviz miktarını düşürerek ülkemize katma değer sağlayacaktır.

Festuca cinsinin, kamışsı yumakta 62 adet tescilli çeşidi vardır. Ancak bu

çeşitler yurt dışı kökenli ve üretim izni ile ülkemizde değerlendirilmekte olup, buna karşılık yerel menşeili kendi çeşidimizin (kamışsı yumak-Nilüfer) yok denecek düzeyde az olması bu konudaki eksikliğin bir göstergesidir.

Yurtdışı orjinli çeşitler ülkemiz şartlarında verim düşüklüğü, hastalık ve zararlılara toleransın azlığından dolayı tohum ithalatına neden olmaktadır. Yerli çim

(14)

çeşitlerinin geliştirilmesi ile tohumluk ihtiyaçlarımızın karşılanması ve ilerde ihracat yapılabilmesi açısından olanak sağlayarak ülke ekonomisine de katkısı olacaktır.

Bu çalışmada; doğal florada bulunan pek çok bitki gibi buğdaygil yem bitkilerinden Festuca arundinacea bitkisininde genetik çeşitliliği azalmaktadır. Türkiye‟de buğdaygil yem bitkileri genotiplerinin toplanması ve ıslah amaçlı kullanılması ile ilgili çalışmalar yeterli değildir. Bu çalışma ile doğal floradan toplanan

(15)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Kullanım amacına göre yem veya çim bitkileri olarak tanımlayabileceğimiz buğdaygil yem bitkilerinin ıslahı aynı şekilde faydalanılacak duruma göre yeşil alan ve yem bitkisi olmak üzere başlıca iki amaç için yapılır. Bu amaçlara göre de bitkide istenen özellikler değişmektedir. Yem bitkilerinde istenen fazla yaprak oluşturma ve hızlı boylanma gibi özellikler, çim alanlarda sık sık biçime ihtiyaç gösterme ve bitkilerin topraktan fazla besin maddeleri almalarına neden olacağından uygun değildir (Yazgan, 1991). Çim bitkilerinde ıslah amaçlarını genel olarak kurağa, soğuğa, hastalık ve zararlılara yani çevre stres koşullarına dayanıklılık oluştururken, çim alanlar için; genel çim kalitesi, renk, rengini muhafaza edebilme, ilkbaharda yeşillenme, doku (yaprak tekstürü), tesis olma hızı, yoğunluk, basmaya dayanıklılık dikkate alınmakta, yem bitkisi için ise; fazla verim potansiyeli, hızlı gelişme, sindirilebilirlik, ham protein miktarı, suda çözünebilen karbonhidrat miktarı, besin maddeleri içeriği (Frame, 1994; Hannaway, 1999; Van Huylenbroeck ve ark., 1999; Connolly, 2001; Arslan ve Çakmakcı, 2004; Orr ve ark., 2004; Morris, 2005; Smit ve ark., 2005a; Smit ve ark., 2005b) oluşturmaktadır. Çim kalitesi, mevsimsel renk, yeşil rengini koruyabilme, ilkbaharda yeniden büyüme zamanı, yaprak dokusu, yoğunluk, son yaprak uzunluğu, son yaprak genişliği, doğal bitki uzunluğu yeşil alan çim kalitesine yönelik özelliklerdir. Çim kalitesinin olabildiğince yüksek olması istenir. Bu da bitkinin hastalık, zararlılara, çevre şartlarına dayanımın iyi olması, renk ve dokunun istenilen şekilde olması ile sağlanabilir. Çimlerde renk önemli bir özelliktir. Özellikle çevresel kış soğukları, yaz sıcakları gibi stres durumlarında rengini koruması beklenir. Genel olarak koyu yeşil çimler daha çok beğenilmektedir. Yeşil alanlarda kullanılacak bitkilerin ince dokulu olması istenmektedir. Son yaprak uzunluğu ve genişliği bitkilerin ince ya da kaba yapısı hakkında bize bilgi verir. Yem kalitesi açısından bitkilerin daha çok ot veriminin yüksek olması, doğal bitki boyunun uzun olması, besin maddesi içeriğince zengin olması ön plana çıkmaktadır.

İncelenecek sap uzunluğu, başak uzunluğu, sonbaharda büyüme şekli, ilkbaharda büyüme şekli hangi amaç için olursa olsun tohumluk üretimi açısından önemli özelliklerdir. İstenilen özellikleri gösteren bitkilerin üretilmesi gerekecektir. Bunun için ise bitkinin dik gelişen bitki boyu ve başak boyu uzun hasat ve harmanın makineli

(16)

olarak yapılmasına olanak vermesi gerekir. İkinci yıl çiçeklenme zamanının belirlenmesi iki açıdan önemlidir. Genotipler arasındaki çiçeklenme bakımından farklılıkları ortaya koyma ve sentetik varyeteleri oluşturacak genotipleri belirlemede eş zamanlı çiçeklenme gerektiğinden önemlidir.

Festuca türü içerisinde, dünyanın serin ve ılıman bölgelerinden kökenini alan,

yaklaşık 300 kadar tür ve alt tür yer almaktadır. Türlerin bir kısmı çok yıllık, çoğunluğu tek yıllıktır. Tek yıllık olanlar, çoğunlukla yabani ot niteliğindedirler ve tarımsal açıdan önemleri yoktur. Çok yıllık olan bazı yumak otu türleri çayır-mera, tarla yembitkisi ve yeşil alan bitkisi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadırlar. Tarımsal açıdan önemli olan bazı yumak otu türleri, Kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.), Kırmızı yumak (Festuca rubra L.), Koyun yumağı (Festuca ovina L.), Çayır yumağı (Festuca

pratensis Huds.)‟ dır.

Festuca türlerinden en önemlisi ve üzerine en çok araştırmanın yapıldığı kamışsı

yumağın (Festuca arundinacea Schreb.) anavatanı Avrupa ve Asya‟nın serin, ılıman ve nemli bölgeleri ile Kuzey Afrika‟dır. Amerika‟ya Avrupalı göçmenler aracılığı ile götürülmüştür. Tarımı 19. Yüzyılda ABD‟de başlamış, ancak 20. Yüzyılda yaygınlaşmıştır. Kamışsı yumağın doğal yayılma alanı Avrupa, Kuzey Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Yeni Zelanda ve Avustralya‟nın ıslak ve bataklık çayırlar alanlarıdır (Hoover ve ark., 1948).

Festuca arundinacea Schreb. serin mevsim yem bitkisidir. Derin köklü, çok yıllık

uzun ömürlü, çok sayıda koyu yeşil yapraklara sahiptir. Bununla birlikte kısa rizomları, otlatılıp biçilse bile çim kapağını oluşturabilir. Baklagil bitkileri ile iyi bir karışım oluşturur. Sıkça otlatılabilir. Nitrojenli gübre ile olumlu sonuç verir. Yağışı bol, drenajı zayıf olan alanlarda yetişebilecek en önemli yembitkilerinden biridir. Toprakta pH=4.7-9.5 olduğu durumda çok rahat gelişebilen varyeteleri vardır (Manga ve Acar, 1988; Açıkgöz, 1991). Festuca arundinacea Schreb. orta ve ağır yapılı topraklara uyum sağlar. Aşırı şartlara uyumlu olduğu için toprak muhafaza edebilen bir bitkidir. Bununla birlikte, su yolu muhafazasında uygun bitki olarak kabul edilmektedir (Eraç ve Ekiz, 1985; Manga ve Acar, 1988; Woodle ve Turner, 1949). Festuca arundinacea Schreb. bu iyi özellikleri yanında diğer buğdaygil bitkilerinin çoğundan daha az lezzete sahiptir (Eraç ve Ekiz, 1985; Manga ve Acar, 1988).

Festuca arundinacea Schreb. hem ıslak alanların uygun bitkisi, hem de kurak

şartlara dayanıklıdır. Bugüne kadar yapılan serbest otlatma, birçok gözlem ve yüzü aşkın deney ineklerin çoğu buğdaygil ve baklagiller içinde Festuca arundinacea‟ yı

(17)

otladıklarını göstermiştir (Açıkgöz, 1991; Woodle ve Turner, 1949). Fakat gelişme devreleri boyunca kamışsı yumakta selüloz oranı artar, sap kalınlaşır, yapraklar da giderek kalınlaşır ve otun lezzeti azalır. Otunun kalitesi biraz düşüktür. Bu sebeple kaliteli ot üretmek için daha erken dönemlerde biçim yapmak gerekir (Manga ve Acar, 1988; Açıkgöz, 1991).

Festuca arundinacea Schreb. ot üretiminden ziyade iyi bir mera bitkisi olarak

yetiştirilmektedir. Kuvvetli gelişmesi, verimliliği, geniş adaptasyon yeteneği, sonbaharda iyi gelişmesi gibi önemli özelliklerine rağmen yem kalitesi, Festuca

arundinacea Schreb. tarımında önemli bir problemdir. Bitki çabuk gelişerek kısa

zamanda kabalaştığı için, kamışsı yumak merasının biraz ağırca, 5-10 cm anız bırakacak şekilde otlatılması tavsiye edilmiştir (Manga ve Acar, 1988; Açıkgöz, 1991).

Balasko (1986), Festuca arundinacea Schreb. bitkisinin üstünlüklerini; çok farklı toprak ve iklim şartlarına uyum sağlaması, azot gübrelemesine çok olumlu karşılık vermesi, bir yıl içerisinde tüm tesisi kaplaması olarak belirtmişlerdir.

Salman ve Avcıoğlu (2010), Lolium perenne ve Festuca arundinacea'nin yalın ve karışık ekimlerinde, farklı kompoze gübre dozlarının (0-25-50-75 kg/da/yıl) yeşil alan performanslarına etkisini incelemişlerdir. Denemede dm²‟deki sürgün sayısı, kaplama derecesi, yabancı bitki oranı, renk, kışa dayanıklılık ve çim kalitesi özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, bölgenin milli-tınlı süzek topraklarında yoğun gübrelemeye ihtiyaç duyulduğu ve 50 kg/da/yıl kompoze gübre dozunun, yalın veya yoğun Festuca arundinacea bulunan karışımlarda en iyi sonucu verdiği tespit edilmiştir.

Salman ve ark. (2011), Bayındır koşullarında 2008-2010 yılları arasında Festuca

arundinacea çeşitleri ve yörede popüler Lolium perenne “Henrietta” ile yaptıkları

çalışmada; renk, doku, yabani bitki oranı ve yeşil alan kalitesi özelliklerini incelemişlerdir. Bulgularında, tüm Festuca arundinacea çeşitlerinin neredeyse her mevsimin kendine has iklim özelliklerinde, Lolium perenne çeşidinden daha yüksek değerler aldığını belirtmektedirler. Ayrıca, çalışma süresince Lolium perenne‟nin renk ve doku değerlerinin makul ve tutarlı seviyelerinin dikkate alınması gerektiğini ve Akdeniz iklim koşulları altındaki bölgelerde Festuca arundinacea ile karışım oluşturabileceğini vurgulamaktadırlar.

Sonbahar ayları dışında Festuca arundinacea Schreb. diğer serin mevsim buğdaygil yem bitkileri kadar hayvanlar tarafından severek tercih edilmemektedir. Bunun nedeni Festuca arundinacea Schreb. otunda varolan ve istenmeyen bazı

(18)

maddelerdir (Bryan ve ark., 1970; Martz ve ark., 1979). Festuca arundinacea Schreb. otunda 9 alkaloid bulunmuştur (Butter, 1961; Buckner ve Cowan J.R., 1982). Kamışsı yumakta en çok bulunan ve hayvanlarda hazmetmeyi engelleyen alkaloid ise perloin‟ dir (Buckner ve Cowan J.R., 1982). Ve yine hayvanlarda “Fescue foot (yumak ayağı)” diye adlandırılan ve fizyolojik düzensizliklere sebep olabilen bir problem bulunmaktadır (Balasko, 1986; Manga ve Acar, 1988). Hastalığın ilk belirtileri, o bölgenin sertleşmesi ve dokununca hayvanın acı hissetmesidir. Bu hastalığa yakalanan hayvanlar yavaş hareket etmekte ve otlamamaktadır. Belirtileri çavdar mahmuzu ve selenyum zehirlenmesine benzemektedir. Bu hastalığın Festuca arundinacea Schreb. otunda bulunan bir küf mantarı (Fusarium nivale) tarafından üretilen, butenolide denilen bir toksinden meydana geldiği düşünülmektedir. Yumak ayağı alkaloidlerin sebep olduğu yumak otu zehirlenmesinden ve toksititesinden farklıdır (Yates ve ark., 1968).

Festuca arundinacea Schreb. ile çim bitkilerinin melezi, her iki türün tarımsal

açıdan üstün özelliklerini bir arada bulunduran bir bitkidir (Morgan ve ark., 1988). Kentucky tarımsal deneme istasyonunda yürütülen çalışmalar bu melezin besin ve lezzetliliğini çim bitkisinden, uyum yeteneği ve verimliliğini de Festuca arundinacea Schreb. bitkisinden aldığını ortaya koymaktadır (Buckner ve Cowan J.R., 1982). Diğer bir araştırmada, Festuca arundinacea Schreb. „nın hem çok yıllık hem de tek yıllık çim ile melezinin, Festuca arundinacea Schreb.‟nın kalitesini artırmak maksadıyla yapıldığı bildirilmektedir (Buckner ve ark., 1976).

Festuca arundinacea Schreb., derinlere inen kökleri ve çok değişik koşullara

dayanıklılığı sebebi ile, çok iyi bir toprak koruma ve örtü bitkisidir. Oyun alanları, atletizm pistleri, hava alanları, parklar, yol kenarları ve yeşillendirilmesi düşünülen her yerde yaygın olarak kullanılabilen bir bitkidir. Kamışsı yumak, çeşitli toprak reaksiyonlarına, drenaj bozukluklarına, güneşe, gölgeye, hastalıklara, zararlılara, kuraklığa ve su basmalarına çayır salkım otu ve diğer ince yapraklı örtü bitkilerinden daha toleranslı olduğundan, çok iyi bir yeşil alan oluşturur. Ancak, kuvvetli yumak yapısı ve ayası geniş yaprakları sebebiyle çok ince bir çim dokusu meydana getiremediğinden, yeşil alanlar ve çim sahalar için biraz kaba bir görüntü oluşturmaktadır. Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için, karışıma alınacak Festuca

arundinacea Schreb. oranı az tutulmalıdır. Özellikle problemli alanlarda veya az bakım

(19)

Yeşil alanlara uygun ıslah edilmiş ve edilmekte olan birçok çeşidi bulunmaktadır (Avcıoğlu, 1997). Ayrıca; Festuca arundinacea Schreb. derin köklü, çok yıllık, uzun ömürlü, kuvvetli yumak ve kısa kök saplar oluşturan yem bitkisidir (Ayan, 2009).

Festuca arundinacea Schreb. çıkış sonrası gelişmesinde ortalama sıcaklık isteği

olarak 20-25 santigrat derecedir. Fakat 5-30 santigrat derecede de gelişmesine devam edebilir. ABD nin Tennessee eyaletinde yapılan bir denemede, sıcaklık 1.1 derece de iken bile uykuya geçmediği 4 derecede gelişimine devam ettiği görülmüştür (Leasure, 1952).

Festuca arundinacea Schreb.‟nın gölgeye dayanımı iyi olduğu kadar basılmaya da

dayanıklıdır. Aşırı sıcak ve uzun günlerde kamışsı yumak tek yıllık bitki özelliği gösterir (Manga ve Acar, 1988). Verimli, nemli, orta ağır tekstürdeki topraklarda çok iyi gelişir. Killi ve yüzlek topraklarda çok verimli değildir. Nemli ve yaş topraklarda yüksek verim sağlar. Drenajı zayıf topraklara, yüksek taban suyuna ve su basmalarına toleranslıdır. Bu tip topraklarda yetiştirilebilecek en iyi yem bitkilerinden biridir. Bunun yanı sıra, kamışsı yumak derine giden kökleri ve kök-sapları sayesinde kuraklığa da oldukça dayanıklıdır.

Patton ve Boyd (2007), serin iklim çim buğdaygilleri ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde en iyi çim kalitesini göstermekte, yaz döneminde ise çim kalitesi düşmektedir. Serin iklim çim buğdaygilleri arasında kaba bir dokuya sahip olan Festuca

arundinacea, diğer serin iklim çim türlerine göre sıcağa ve kurağa daha dayanıklıdır.

Bundan dolayı diğer serin iklim çim türlerinden daha yaygın kullanılmakta ve yaz döneminde daha iyi sonuçlar vermektedir.

Kamışsı yumağın 450 mm‟den çok yağış alan yerlerde sulama yapılmaksızın yetişebildiği belirtilmektedir (Kernick, 1978; Buckner ve Cowan J.R., 1982). Yüksek nitelikli ot ürünü alabilmek için, biçim salkımların oluşmaya başladığı dönemde yapılmalıdır. Biçim geciktirilirse, bitki hızla kartlaşmakta ve lezzetliliği azalmaktadır. Ot üretimi için uygun baklagillere karışım halinde ekilmelidir.

Kıraçta ve özellikle sulu koşullarda, biçimden sonra çabuk geliştiği Açıkgöz (1991), tarafından belirtilmesine rağmen, OMÜ Ziraat Fakültesi kıraç deneme bölgesinde 3 sene sürdürülen çalışmalarda yılda sadece tek biçim alınabilmiştir. Bu çalışmada 3 senenin ortalaması olarak, Festuca arundinacea Schreb. „dan yılda 1020.4 kg kuru ot verimi sağlanmıştır (Sağlamtimur ve ark., 1986). Çukurova‟da sulanabilen şartlarda yürütülen bir denemede ise, senede 2 biçim elde edilmiş ve senelik yaş ot verimi 3075 kg/dekar olmuştur (Sağlamtimur ve ark., 1986). Sulanabilen şartlarda 2-4

(20)

kez biçim elde edilebilmekte ve dekara verim 2 tonu bulabilmekte (Kernick, 1978) ve ortalama verim ise 700-900 kg/da kadardır (Buckner ve Cowan J.R., 1982). Ot üretmek amacıyla, taban suyu sorunu bulunmayan ve iyi drenajlı alanlarda yonca, taban suyu sorunu bulunan ve zayıf drenajlı alanlarda ise sarı çiçekli gazal boynuzu ve melez üçgül ile iyi bir karışım meydana getirmektedir (Açıkgöz, 1991).

Watson ve Dallwitz (1992), Festuca cinsinin dünyada 360 veya daha fazla türü bulunduğunu, kromozom sayılarının X=7, 2n=14, 28, 35, 42, 56 ve 70 olduğunu, bunlardan ekonomik öneme sahip olanlarlardan yabanilerin; F.arundinacea, F.ovina,

F.rubra, F.tenuifolia, kültüre alınmış olanların ise; F.arundinacea, F.pratensis, F.rubra

vb. olduklarını bildirmektedirler. Yazarlar, yumak bitkilerinin intergenerik melezlerinin olduğunu bildirmektedirler. Buna göre Vulpia ile melezinden Festulipa, Lolium ile melezinden Festulolium ve Bromus ile olan melezinden Bromofestuca isimli bitkiler elde edilmiştir.

Bitki hayatını en iyi, toprak tekstürü orta, ağır ve bir miktar humus içeren toprakta sürdürürse de pH‟nın 4.7-9.5 kadar geniş olduğu toprakta da devam ettirebilmektedir. Meyilli, kurak ve aşınmış toprakları korur böyle yerlerde yaşamaya devam edebilir. Çok az sayıda serin mevsim buğdaygilinin yaşabil iği zayıf drenajlı alanlarda çok elverişli ürün vermektedir.

Festuca arundinacea Schreb. biçerdöverle doğrudan doğruya hasat edilebilir.

Bitkiler olgunlaşırken tohumlar dökülür. Biçerdöverle yapılan hasat-harmanda, dökülme sebebiyle tahminen %35-40 tohum kaybı olur. Dekara ortalama tohum verimi 30-50 kg kadardır (Açıkgöz, 1991).

Çukurova‟da yapılan bir araştırmada dekardan ortalama 30 kg tohum verimi alınmıştır (Sağlamtimur ve ark., 1986).

Caskey (1982), A.B.D.‟ nin Tuscon Bölgesinde çim bitkileri ve kaplama alanlarını belirlemek maksadıyla sürdürdüğü çalışmasında; buğdaygilleri doku ve yeşil alana uygunluk bakımından 5 gruba ayırmıştır. Yaprakçık eni 1 mm den az ise çok ince (1), 1-2 mm arasında ise ince (1-2), 1-2-3 mm arasında ise orta (3), 3-4 mm arasında ise kaba (4) ve 4 mm den fazla ise çok kaba (5) olarak gruplandırmıştır.

Elmalı ve Avcıoğlu (1992), Bornova koşullarında sürdürmüş oldukları çalışmada, kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.)‟ ın Bornova taban arazilerinde başarı ile yetiştiğini, çok iyi bir kardeşlenme ve boylanma meydana getirdiğini tespit etmiştir.

Hubbard (1992), yapmış olduğu araştırmada bitkileri boyları bakımından uzundan kısaya doğru kamışsı yumak, kırmızı yumak, çok yıllık çim, çayır salkımotu, narin

(21)

tavusotu ve stolonlu tavusotu şeklinde sıralamaktadır. Ve çok yıllık çimin sıcağa karşı tolerans göstermediğini söylemektedir.

Karakoç ve Avcıoğlu (1996), Ege sahil kuşağında yeşil alan oluşumu ve erozyon kontrolünde kullanılabilecek buğdaygilleri belirlemek maksadıyla sürdürdükleri çalışmalarında; kamışsı yumak ve narin tavusotunda sırasıyla 1-5 ölçeğine göre tekdüzelik değerlerini; 3.0 ve 2.0, düzlük değerlerini; 3.0 ve 3.0, yeşil ot verimini; 1266.5-1642.4 kg/da (narin tavusotunda verim yok), kuru ot verimini; 377.9-463.2 kg/da (narin tavusotunda verim yok), 1-5 ölçe ine göre yeşil alana uygunluk değerlerini ise; 2.7 ve 4.0 olarak bulmuşlardır.

Özkan (2013), Bornova şartlarında yürüttükleri çalışmada, Festuca

arundinacea‟nin tek başına ve Lolium perenne ile karışımı ve bölge futbol sahalarında

tercih edilen Lolium perenne, Festuca rubra rubra, Festuca rubra commutata, Festuca

ovina ve Poa pratensis içeren geleneksel karışımdan oluşan çim seçeneklerini

incelemişlerdir. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu yerlerde, pek çok özellik bakımından gösterdiği üstün özelliklerinden dolayı Festuca arundinacea‟nın ekiminin tercih edilmesinin gerektiği, uygun şartlar altında Lolium perenne ile karışım olarak kullanıldığında olumlu sonuç alınabileceğini belirtmektedirler.

Özkan (2014), yaptığı çalışmada Akdeniz şartlarında biçim yüksekliğinin bazı çim alan alternatiflerinin başarılarına etkilerini incelemiştir. Denemede saf Festuca

arundinacea, %60 Festuca arundinacea + %40 Lolium perenne ve geleneksel futbol

sahası karışımı olan %50 Lolium perenne, %20 Festuca rubra rubra, %10 Festuca

rubra commutata %10 Festuca ovina, %10 Poa pratensis den oluşan çim alanlar

incelenmiştir. Çim rengi, doku, yabancı bitki ve görsel çim kalitesi bakımından saf

Festuca arundinacea ve %60 Festuca arundinacea + %40 Lolium perenne çim alanları

çim saha karışımına göre daha yüksek değerler almışlardır. Sonuçda iki çim alanında dipten biçilmeye dayanıklı olduğunu ifade etmiştir.

Karakoç (1996), Bornova iklim şartlarında 1994 senesinde yürüttükleri ve 3 farklı serin mevsim çim buğdaygilinin (Agrostis tenuis, Festuca arundinacea, Zoysia

japonica) yeşil alan uygunlukları ile verim özelliklerini belirlemek maksadıyla

yaptıkları çalışmalarında, Festuca arundinacea‟nin birçok özellik açısından bölge şartlarına en olumlu sonuçları verdiğini, Agrostis tenuis‟in başarılı olmadığını, Zoysia

japonica‟nın ise, deneme yeri toprak pH‟sının 7‟den yüksek olması sebebiyle bölge

(22)

Demiroglu ve ark. (2010), Bornova şartlarında bazı serin iklim çim buğdaygilleri ile 2003-2005 seneleri arasında 3 sene süresünce yaptıkları çalışmada Festuca rubra

rubra, Festuca ovina, Festuca rubra commutata, Festuca rubra trichophlylla‟nın

Akdeniz ikliminde yetiştirilmesinin uygun bulunmadığını söylemektedirler. Araştırdıkları kaplama, renk ve yeşil alan kalitesi açısından en yüksek değerlendirmeye sahip olan Festuca arundinacea‟nın ise en uygun tür olduğunu belirtmektedirler.

Oral ve Açıkgöz (1999), Bursa şartlarında yürüttükleri araştırmada; çok yıllık çimin fazla miktarda olduğu karışımlarda kaplama hızının en yüksek seviyede olduğunu ve bunu kamışsı yumak ile kırmızı yumak türlerinin takip ettiğini belirtmişlerdir.

Schiavon (2013), Las Cruces/New Mexıco‟da; Festuca arundinacea ve Poa

pratensis bitkileri ile yağmurlama sulama, toprakaltı sulama ve tuzlu su denemesi

yapmıştır. Araştırıcının ifade ettiğine göre; sulama sistemi veya su kalitesi nasıl olursa olsun Festuca arundinacea %6 daha fazla kaplama derecesi elde etmiştir (% 90 - % 84). Ayrıca tür ve su kalitesinden bağımsız olarak yağmurlama sulama ile kaplama derecesinin %22 daha fazla olduğunu belirtmiştir.

Varoğlu ve ark. (2015), Bornova şartlarında yapmış oldukları araştırmada; farklı serin iklim çim türlerinin uyum yeteneğini araştırmış, araştırmada; Festuca arundinacea (3 çeşit), Poa pratensis (3 çeşit), Festuca rubra (3 çeşit) ve Lolium perenne (3 çeşit) türlerini; çıkış hızı, kaplama hızı, kışa dayanıklılık, kaplama derecesi, yaprak dokusu, yaprak rengi, yenilenme gücü, kardeş sayısı, genel 9 görünüm, yabani ot oranı ve seyrekleşme derecesi bakımından incelemişlerdir. Birçok çok özellik bakımından incelendiğinde Festuca arundinacea‟nın bölge için çok daha uygun bir bitki olduğunu belirtmektedirler.

Uyaroğlu ve Avcıoğlu (2002), Bornova şartlarında yapmış oldukları çalışmada; biçim sıklıklarının bazı yeşil alan buğdaygilleri üzerinde etkilerini inceledikleri çalışmalarında; tam çimlenme sürelerini kamışsı yumakda 33 gün, stolonlu tavusotunda 44 gün ve standart olarak hazırlanan % 70 çok yıllık çim (Lolium perenne L.) + % 10 narin tavusotu (Agrostis tenuis Sibth.) + % 10 çayır salkımotu (Poa pratensis L.) ve % 10 kırmızı yumak (Festuca rubra L.) karışımında ise 27 gün olarak belirlemişlerdir. Bitki örtüsü yüksekliklerini ilkbahar mevsiminde en düşük, yaz mevsiminde daha uzun ve sonbaharda ise en uzun değerde bulmuşlardır. Sonuçta, ortalama bitki örtüsü yüksekliği değerlerini; stolonlu tavusotunda 2.41-7.83 cm aralığında, kamışsı yumakta 5.08-6.36 cm aralığında ve standart karışımda ise 5.35- 6.92 cm aralığında belirlemişlerdir. Bitki dokusu, renk ve tekdüzelik değerlerini sırasıyla; stolonlu

(23)

tavusotunda 2.53 mm orta, 5.00 ve 5.27, kamışsı yumakta 4.77 mm çok kaba, 6.57 ve 8.06, standart karışımda 1.95 mm ince, 7.20 ve 7.60, köpek dişinde ise 1.94 mm ince, 7.33 ve 8.08 olarak belirlemişlerdir.

Balekoğlu (2015), İzmir şartlarında, 7 Festuca arundinacea çeşidi ile kontrol olarak bir Lolium perenne çeşidini kullandığı çalışmasında kışa dayanıklılık, kaplama derecesi, yaprak dokusu, yaprak rengi, yenilenme gücü, kardeşlenme durumu, çim alan kalitesi, yabancı bitki oranı ve seyrekleşme derecesi karakterlerini inceleyip değerlendirme yapmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, kaplama derecesi, yenilenme gücü ve çim alan kalitesi açısından Festuca arundinacea çeşitleri başarılı bulunmuş, Lolium perenne çeşidi ise yaprak dokusu puanı açısından en üstün çeşit olmuştur.

Yılmaz ve Avcıoğlu (2000a), Tokat koşullarında Eylül 1996, Haziran 1999 tarihleri arasında yapmış oldukları çalışmada; Agrostis, Lolium, Poa, Festuca,

Agropyron, Dactylis ve Bromus cinslerini içeren 12 türe ait 17 çeşitte yeşil alana

uygunluk ve tohumluk verimlerini araştırmışlardır. Çalışmada değerlendirilen özellikler bakımından bulunan değerler stolonlu tavusotu, narin tavusotu, çok yıllık çim, çayır salkımotu, rizomlu kırmızı yumak, rizomsuz kırmızı yumak ve kamışsı yumak sıralamasına göre ortalama değerler şeklinde şu şekildedir: Narin tavusotu ve kamışsı yumakta tek çeşit kullanıldığı için bir adet değer verilmiştir. Buna göre, 1-9 skalasına göre çalışmada elde edilen tekdüzelik değerleri; 7.56-7.59, 7.56, 8.72-8.97, 6.82-8.66, 7.88-8.48, 8.48-8.48 ve 8.88 eklinde, bitki dokusu değerleri; 3.12-3.20 mm kaba, 3.13 mm kaba, 3.29-3.62 mm kaba, 2.98-3.00 orta, 2.10-2.17 mm orta, 2.08-2.10 mm orta ve 4.71 mm çok kaba şeklinde, 1-9 ölçeğine göre düzlük değerleri; 8.44-8.44, 8.65, 8.72-8.97, 8.72-8.72-8.97, 8.51-8.63, 8.51-8.63 ve 8.97 şeklinde, renk skalaları; 8.43-8.43, 8.63, 8.69-8.72, 8.66-8.66, 8.28-8.29, 8.28-8.28 ve 8.75 şeklinde, bitki ile kaplı alan değerleri; % 96.88-98.0, % 97.88, % 90.50-92.88, % 90.38-97.0, % 90.13- 90.38, % 89.50-90.88 ve % 89.50 şeklinde, yeşil ot verimi değerleri; 1932.6-2486.5 kg/da, 2277.1 kg/da, 4107.6-4410.7 kg/da, 1684.1-2054.6 kg/da, 2148.4-2326.8 kg/da, 1859.5-2196.6 kg/da ve 5053.5 kg/da şeklinde elde edilmiştir. Çalışma sonucunda, Agrostis, Poa,

Lolium ve Festuca cinslerine dâhil olan çeşitlerin çoğunluğu çim alanlarda aranan

agronomik ve vejetasyon özellikleri bakımından pozitif özellikler içermiştir.

Gençkan (1983), kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) „ın 200 cm kadar uzayabildiğini, yaprak ayası orta genişlikte ve kuvvetli bir şerit şeklinde, bin tane ağırlığının 2 g civarında olduğunu, çayır yumağı (Festuca pratensis Huds.)‟ nın 60-120

(24)

cm uzayabildiğini, orta genişlikte yapraklarının bulunduğunu ve bin tane ağırlığının 2 g olduğunu, kırmızı yumak (Festuca rubra L.)‟ın 20-100 cm kadar uzayabildiğini, ince ve sert yapraklara sahip, bin dane ağırlığının 1.2 g kadar, koyun yumağı (Festuca ovina L.)‟nda 10-60 cm civarında boya, ince ve ucu sivri mavi-gri renkte sık yapraklara ve 0.7 g bin dane ağırlığına sahip olduğunu belirtmektedir.

Davis (1985), Festuca arundinacea' da bitki boyunun 30-150 cm, yaprak genişliğinin 5-10 mm, salkım uzunluğunun 10-20 cm arasında değiştiğini belirlemiştir.

Öztan ve Okatan (1985), kamışsı yumağın bitki boyunun 100-150 cm olduğunu belirtmektedirler.

Skálová ve Krahulec (1992), Festuca rubra'da bitki boyunun 41 – 92 cm, yaprak uzunluğunu 4-40 cm civarında değiştiğini belirlemiştir.

Edward (1993), Festuca arundinacea'nın bitki boyunun 122 cm, yaprak boyunun 10 – 61 cm, yaprak eninin 0.3-1.27 cm arasında değiştiğini ve koyu yeşil renkli yapraklara sahip olduğunu belirtmektedir.

Serin Y. ve Tan (1998), kamışsı yumakta bitki boyunun 1-1.5 m, salkım uzunluğunun 15- 30 cm ve 1000 tane ağırlığının 2.48 g olduğunu bildirmektedirler.

Hannaway (1999), kamışsı yumağın (Festuca arundinacea Schreb.) salkım boyunun 10 – 35 cm, başakcık boyunun 10 – 19 mm, tohum boyunun 1 – 4 mm, yaprak boyunun 10 – 60 cm ve yaprak genişliğinin de 3 -12 mm arasında olduğunu tespit etmişlerdir. Açıkgöz (2001), kamışsı yumakta (Festuca arundinacea Schreb.) bitki boyunun 100- 150 cm, salkım uzunluğunun 15-30 cm ve 1000 dane ağırlığının 2 g olduğunu belirtmektedir.

Dzyubenko (2011), kamışsı yumağın bitki boyunun 100-160, salkım boyunun 18-24 cm, 1000 dane ağırlığının 2.2 – 2.49 g arasında değiştiğini belirtmektedir.

Ayan ve ark. (2011), Karadeniz bölgesinden toplanmış kamışsı yumak (Festuca

arundinacea Schreb.) bitkilerinde, bitki boyunun 63 - 170 cm, boğum arası

uzunluğunun 10-35 cm, boğum arası genişliğinin 2.22-6.77 mm, boğum sayısının 2-5 adet, bayrak yaprak ayası uzunluğunun, 5.5-24.5 cm, bayrak yaprak ayası eninin 0.25-0.95 cm, salkım boyunun 11.4-39.5 cm, başakcık sayısının 16-223 adet, fertil kardeş sayısının 1-220 adet, kardeş sayısının 17-220 adet, bitki başına tohum veriminin 1.77-52.75 g, bitki başına kuru ot veriminin 25.6-362.5 g, çıkış hızının 10-13 gün, kışa dayanımın 7-9, yaprak renginin (ilkbahar ve yaz) 5-7, yaprak renginin (sonbahar) 7, yatma durumu hepsinde 1 (dik), yeniden büyüme 1-3 ve bin dane ağırlığının 1.55-2.77 arasında olduğunu belirtmektedirler.

(25)

Yılmaz ve Avcıoğlu (2000b), sürdürmüş bulundukları çalışmada, Agrostis,

Lolium, Poa, Festuca, Agropyron, Dactylis ve Bromus cinslerine ait 17 çeşit serin iklim

çim buğdaygil 6 bitkisini incelemişlerdir. Araştırıcının tespit ettiği sonuçlara göre; genel görünüm puanlaması Lolium perenne‟de 3,00, Festuca arundinacea‟da 4,70; renk puanlaması Lolium perenne‟de 8,60, Festuca arundinacea‟da 8,75‟dir. Kaplama alanı açısından Lolium perenne %90-92, Festuca arundinacea %98; yabancı bitki yoğunluğu puanlamasında Lolium perenne 7,84-8,22 ve Festuca arundinacea 8,80 değerlerini almışlardır.

Martiniello ve D‟Andrea (2006), 1999-2003 yılları arasında İtalya‟da, Akdeniz ekolojik şartlarında yapmış oldukları çalışmada, farklı serin iklim çim türlerinin adaptasyonunu araştırmışlardır. Denemelerinde, Lolium perenne (40 çeşit), Poa

pratensis (20 çeşit), Festuca arundinacea (20 çeşit), Festuca rubra rubra (10 çeşit), Festuca rubra commutata (10 çeşit) ve Festuca rubra trichophylla (10 çeşit) türlerini;

çim kalitesi, renk ve kaplama derecesi açısından (1-9 puan, 9: en iyi) Ocak ayından Aralık ayına kadar aylık olarak gözlemlemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre; Poa

pratensis; kış, ilkbahar ve sonbaharda, kırmızı yumak alt türleri ise ilkbahar ve yaz

aylarında Lolium perenne ve Festuca arundinacea türlerine göre çim kalitesi, renk ve kaplama derecesi bakımından daha düşük değerler ortaya koymuşlardır.

Çınar (2012), kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) bitkisiyle yaptığı bir çalışmada, 5 çeşitte ortalama kuru madde verimini 570,4 kg/da olarak bulmuş ve ortalama ham protein verimi (%), ADF (%), NDF (%), sindirilebilir kuru madde oranı (%) ve nispi yem değeri sırasıyla 11.95, 32.0, 60.3, 64.1ve 98.7 olarak belirlemiştir.

Evers ve ark. (1994), kamışsı yumakta (Festuca arundinacea Schreb.) ham protein oranının % 7.7-16.8 olduğunu tespit etmişlerdir. Ve ham protein oranının bazı dönemlerde göre değişiklik gösterdiğini de ek olarak belirtmişlerdir.

Aydın ve ark. (1994), kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) bitkisiyle yürüttükleri bir çalışma sonucunda ham protein oranına bakmışlar ve sonuçta % 6.81 değerini bulmuşlardır.

MacAdam ve ark. (1997), kamışsı yumakta (Festuca arundinacea Schreb.) ham protein, ADF ve NDF değerlerini sırasıyla % 13.9, % 33.0 ve % 53.9 olarak belirtmişlerdir

(26)

Açıkgöz (2001), dönemlere göre değişmekle birlikte kamışsı yumakta (Festuca

arundinacea Schreb.) ham protein oranının % 11.8-19.3 arasında değiştiğini

belirtmiştir.

Avcı (2000), kamışsı yumakta (Festuca arundinacea Schreb.) yaptığı çalışma sonucunda ham protein, ADF ve NDF oranlarını sırasıyla % 11.2, % 44.1 ve % 74.3 olduğunu belirtmiştir.

Kuşvuran ve Tansı (2009), kamışsı yumakta (Festuca arundinacea Schreb.) ham protein oranını % 15.8 olarak bildirmişlerdir.

Eraşık (2014), Akdeniz ikliminde 7 farklı (Eldorado, Millenium, Rebel Pro, Regiment-2, Tahoe, Tomat, Turbo RZ) kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) çeşitleri ve kontrol olarak da Hawkeye çok yıllık çim (Lolium perenne L.) çeşidinde çim kalitesini ortaya koymak maksadıyla çalışma yürütmüştür. Elde edilen bulgulara göre, kamışsı yumak çeşitlerinde ortalama kışa dayanıklılık 7.86 – 8.14 (1-9 skalası), çıkış hızı 10.75 – 16.25 (gün), kaplama hızı 37.25 – 45.75 (gün), yaprak dokusu 4.11 – 6.97 (1-9 skalası), renk 6.47 – 6.90 (1-9 skalası), yenilenme gücü 2.25 – 2.88 (1-9 skalası), çim kalitesi 6.94 – 8.36 (1-9 skalası) ve seyrekleşme 7.93 – 8.98 (1-9 skalası) olduğunu belirtmiştir. Ayrıca araştırıcı kamışsı yumak (Festuca arundinacea Schreb.) çeşitlerinin hepsinin soğuğa ve kurağa çok yıllık çimden (Lolium perenne L.) daha dayanıklı olduğunu tespit etmiştir.

(27)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. AraĢtırma Yeri ve Toprak Özellikleri

3.1.1. AraĢtırma Yeri

Doğal floradan toplanan Festuca arundinacea Schreb. genotiplerinde çıkış ve fide özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırma, Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüsü Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Çayır Mera ve Yem Bitkileri Ana Bilim Dalı‟na ait serada 2019 yılında yürütülmüştür.

3.1.2. Toprak Özellikleri

Yetiştirme ortamı olarak kumlu-killi-tınlı bünyeye ve hafif asidik özelliğe sahip, pH =7,7, organik madde miktarı % 13,90, EC (µS / cm) = 627, P2O5= 870 ppm, K2O= 657,48 ppm, Zn= 1,21 ppm, Fe= 2,22 ppm, Cu= 0,95 ppm, Mn= 3,38 ppm, Ca= 7221 ppm, ve Na= 157,1 ppm olan torf kullanılmıştır.

3.2. Materyal

Çalışmada kullanılan materyaller, Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI tarafından yürütülen TÜBİTAK 113O919 nolu “ Doğal Florada Bulunan Çim ve Yem Olarak Kullanılabilecek Bazı Buğdaygil Yem Bitkilerinin Toplanması ve Islah Amaçlı Kullanılması” adlı proje kapsamında, 2014-2015 yıllarında toplanan Festuca cinsine ait genotiplerin 2018 yılında hasat edilerek buradan seçilen 12 adet Festuca arundinecea genotipi ile 1 adet tescilli çeşit (Barlexas II) çalışmanın materyalini oluşturmaktadır. Seçilen bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri çizelge 3.1. de verilmiştir. Bu genotiplerin çimlenmeyle ilgili ve fide özellikleri belirlenmiştir. Bitkiler sera koşullarında saksılarda yetiştirilmiştir.

(28)

Çizelge 3.1. Kullanılan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri

Bitki numarası Lokalite

(Alınan yer) Enlem Boylam

Yükselti (m)

1.24-1 Çamalan Çamlıyayla

Mersin-Tarsus 37°11.375K 034°48.534D 699m

2.17-14 Karatepe Köyü Sağlamerler

Mahallesi Adana-Kadirli 37°16.532K 036°13.608D 239m 3.24-4 (₂ ) Çamalan Çamlıyayla Mersin-Tarsus 37°11.375K 034°48.534D 699m 4.24-4 (₄ ) Çamalan Çamlıyayla Mersin-Tarsus 37°11.375K 034°48.534D 699m 5.24-4 (₅ ) Çamalan Çamlıyayla Mersin-Tarsus 37°11.375K 034°48.534D 699m 6.24-5 (₁ ) Çamalan Çamlıyayla Mersin-Tarsus 37°11.375K 034°48.534D 699m 7.60-5 (₂ ) Eber Gölü Akşehir 38°36.577K 031°07.646D 984m 8.67-7 Yozgat 39°51.607K 034°55.494D 1285m 9.86-27 Derbent- Konya 38°02.071K 032°05.107D 1319m 10.86-22 (₂ ) Derbent- Konya 38°02.071K 032°05.107D 1319m 11. Akademi Festuca arundinecea BARLEXAS II Çeşit - - - 12. 67-3 Yozgat 39°51.607K 034°55.494D 1285m 13. 26-10 Konya_Kampüs Civarı 38°36.577K 031°07.646D 984m 3.3. Yöntem

Çalışma Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Çayır Mera ve Yem Bitkileri Ana Bilim Dalı‟na ait serada, 6 Mart 2019 tarihinde dört tekerrürlü olarak kurulmuştur. Materyaller tohum halinde dörtte üçü torfla doldurulmuş, dört litrelik plastik saksılara her saksıya 20 tohum olacak şekilde 1 cm derinlikte olacak şekilde ekilmiştir. Ekim işleminden hemen sonra torf su ile doyana kadar sulanmıştır. Ekimi yapılan bitkilerin gerekli aralıklarla sulama ve yabancı ot mücadelesi düzenli bir şekilde yapılmıştır.

12 adet genotip ve bir tescilli çeşit kullanılarak kurulan deneme de saksı sayısı 13x4=52 adettir. Ekimi yapılan Festuca arundinacea bitkilerinde yem bitkileri tarımı, yeşil alanların oluşturulması ve ıslah çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla belirlenen

(29)

kriterler incelenmiş, çıkış yapan fidelerde 5, 10, 15, 20, 25 ve 30. günlerde gözlem ve ölçümler alınmıştır.

ġekil 3.1. Serada ekim işlemi gerçekleştirilen Festuca arundinacea bitkilerinin görüntüsü

(30)

3.4. AraĢtırmada Yapılan Gözlem ve Ölçümler

Yapılan ölçüm ve gözlemler International Union For The Protection Of New Varieties Of Plants (UPOV) kriterleri, Tamkoç ve ark. (2009a)‟ nın kullandığı yöntemler esas alınarak uygulanmıştır.

3.4.1. ÇıkıĢ yapan bitki sayısı (adet/saksı)

Saksılarda çıkış yapan tüm bitkiler sayılmak suretiyle belirlenmektedir.

3.4.2. ÇıkıĢ oranı (%)

Çıkış yapan bitkilerin ekilen tohumlara oranı belirlenmektedir.

3.4.3. KardeĢ sayısı (adet/bitki)

Kardeşlenen bitkilerin sayıları tespit edilmektedir.

3.4.4. Yaprak eni (cm)

Çıkış yapan bitkilerde gelişmesini tamamlamış bir yaprağın eni ölçülmektedir.

3.4.5. Yaprak boyu (cm)

Eni ölçülen yaprağın boyu ölçülmektedir.

3.4.6. Yaprak boyu / eni

Yaprağın şekli hakkında bilgi vermesi açısından hesaplanmak suretiyle yapılır.

3.4.7. Yaprak boyu x eni

(31)

3.4.8. Dip kaplama oranı (%)

Bitkilerin saksıyı kapladığı alan tespit edilmektedir.

3.4.9. Yaprak rengi (1-9 skala)

1-9 skalasına göre 1=saman sarısı/kahverengi ve 9=koyu yeşil olarak saptanmaktadır.

3.4.10. Üretilen fide sayısı (adet/saksı)

Çıkış işlemleri bittikten sonra fideler sayılmaktadır.

3.4.11. Dip kaplama oranı/çıkıĢ yapan bitki sayısı

Bitkilerin dip kaplama hızını belirlemek amacıyla hesaplama yoluyla tespit edilmektedir (Tamkoç ve ark., 2009b)

(32)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Bu çalışmada 2014-2015 yıllarında Tübitak projesi kapsamında toplanan

Festuca cinsine ait genotiplerden istenilen özelliklere sahip 12 adet Festuca arundinecea genotipi ile 1 adet tescilli çeşit (Barlexas II) kullanılmıştır. Çalışma

sonuçları her genotip için ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

4.1. 1 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri

1 numaralı genotiple ilgili yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.1.‟de verilmiştir. Çıkış yapan bitki sayısı otuzuncu günde 19.25 adet/saksı olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde otuzuncu günde çıkış oranı %96.25; kardeş sayısı 1.25; yaprak eni 0.3cm; yaprak boyu 8.12 cm; dip kaplama oranı %70; yaprak rengi skalası 7; üretilen fide sayısı 19.25 adet/saksı olarak ölçülmüş veya gözlemlenmiştir. Ayrıca yine 30.günde yaprak şekli hakkında bilgi veren yaprak boyu/eni 27.06; yaprak büyüklüğü hakkında bilgi veren yaprak boyu x eni 2.43 olarak tespit edilmiştir. Bitkilerin rejenerasyon kabiliyetini belirlemek için dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı‟ da belirlenmiştir. Bu da otuzuncu günde 3.63 olarak saptanmıştır.

Çizelge 4.1. 1 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri

Ġncelenecek Özellikler

Gözlem (gün)

5.gün 10.gün 15.gün 20.gün 25.gün 30.gün Çıkış yapan bitki sayısı

(adet/saksı) - 7,75 16,5 19.25 19,25 19,25

Çıkış oranı (%) - 38,75 82,5 96,25 96,25 96,25

Kardeş sayısı (adet/bitki) - - - - 0,75 1.25

Yaprak eni (cm) - 0,2 0,2 0,2 0,3 0,3

(33)

Yaprak boyu / eni - 5,1 16,7 34,05 23,46 27,06

Yaprak boyu x eni - 0,20 0,66 1,36 2,11 2,43

Dip kaplama oranı (%) - 20 40 45 60 70

Yaprak rengi (1-9 skala) - 6 6 6 7 7

Üretilen fide sayısı (adet/saksı) - 7,75 16,5 19,25 19,25 19,25 Dip kaplama oranı/çıkış yapan

bitki sayısı - 2,58 2,42 2,33 3,11 3,63

ġekil 4.1. 1 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü

4.2. 2 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri

2 numaralı genotiple ilgili yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.2.‟de verilmiştir. Çıkış yapan bitki sayısı otuzuncu günde 20 adet/saksı olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde otuzuncu günde çıkış oranı %100; kardeş sayısı 2.50; yaprak eni 0.3cm; yaprak boyu 8.25 cm; dip kaplama oranı %65; yaprak rengi skalası 8; üretilen fide sayısı 20 adet/saksı olarak ölçülmüş veya gözlemlenmiştir. Ayrıca yine 30.günde

(34)

yaprak şekli hakkında bilgi veren yaprak boyu/eni 27.5; yaprak büyüklüğü hakkında bilgi veren yaprak boyu x eni 2.47 olarak tespit edilmiştir. Bitkilerin rejenerasyon kabiliyetini belirlemek için dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı‟ da belirlenmiştir. Bu da 30.günde 3.25 olarak saptanmıştır.

Çizelge 4.2. 2 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri

Ġncelenecek Özellikler Gözlem (gün)

5.gün 10.gün 15.gün 20.gün 25.gün 30.gün Çıkış yapan bitki sayısı

(adet/saksı) - 17 18,5 20 20 20

Çıkış oranı (%) - 85 92,5 100 100 100

Kardeş sayısı (adet/bitki) - - - 1,25 1,80 2.50

Yaprak eni (cm) - 0,2 0,2 0,2 0,2 0,3

Yaprak boyu (cm) - 1,24 3,14 7,16 7,75 8,25

Yaprak boyu / eni - 6,2 15,7 35,8 38,75 27,5

Yaprak boyu x eni - 0,24 0,62 1,43 1,55 2,47

Dip kaplama oranı (%) - 35 45 50 60 65

Yaprak rengi (1-9 skala) - 6 6 7 8 8

Üretilen fide sayısı (adet/saksı) - 17 18,5 20 20 20 Dip kaplama oranı/çıkış yapan

bitki sayısı - 2,05 2,43 2,5 3 3,25

(35)

4.3. 3 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri

3 numaralı genotiple ilgili yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.3.‟de verilmiştir. Çıkış yapan bitki sayısı otuzuncu günde 20 adet/saksı olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde otuzuncu günde çıkış oranı %100; kardeş sayısı 2.20; yaprak eni 0.3 cm; yaprak boyu 9.1 cm; dip kaplama oranı %65; yaprak rengi skalası 7; üretilen fide sayısı 20 adet/saksı olarak ölçülmüş veya gözlemlenmiştir. Ayrıca yine otuzuncu günde yaprak şekli hakkında bilgi veren yaprak boyu/eni 30.33; yaprak büyüklüğü hakkında bilgi veren yaprak boyu x eni 2.73 olarak tespit edilmiştir. Bitkilerin rejenerasyon kabiliyetini belirlemek için dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı‟ da belirlenmiştir. Bu da otuzuncu günde 3.25 olarak saptanmıştır.

Çizelge 4.3. 3 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri

Ġncelenecek Özellikler Gözlem (gün)

5.gün 10.gün 15.gün 20.gün 25.gün 30.gün Çıkış yapan bitki sayısı

(adet/saksı)

- 11,75 16,25 19,25 20 20

Çıkış oranı (%) - 58,75 81,25 96,25 100 100

Kardeş sayısı (adet/bitki) - - - - 2 2,20

Yaprak eni (cm) - 0,2 0,2 0,2 0,3 0,3

Yaprak boyu (cm) - 1,01 2,83 7,50 8,77 9,1

Yaprak boyu / eni - 5,05 14,15 37,5 29,23 30,33

Yaprak boyu x eni - 0,20 0,56 1,50 2,63 2,73

Dip kaplama oranı (%) - 15 30 35 50 65

Yaprak rengi (1-9 skala) - 6 7 7 8 7

Üretilen fide sayısı (adet/saksı) - 11,75 16,25 19,25 20 20 Dip kaplama oranı/çıkış yapan

bitki sayısı

(36)

ġekil 4.3. 3 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü

4.4. 4 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri

4 numaralı genotiple ilgili yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.4.‟de verilmiştir. Çıkış yapan bitki sayısı otuzuncu günde 7.5 adet/saksı olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde otuzuncu günde çıkış oranı %37.5; yaprak eni 0.2cm; yaprak boyu 7.10 cm; dip kaplama oranı %15; yaprak rengi skalası 8; üretilen fide sayısı 10 adet/saksı olarak ölçülmüş veya gözlemlenmiştir. Ayrıca yine otuzuncu günde yaprak şekli hakkında bilgi veren yaprak boyu/eni 35.5; yaprak büyüklüğü hakkında bilgi veren yaprak boyu x eni 1.42 olarak tespit edilmiştir. Bitkilerin rejenerasyon kabiliyetini belirlemek için dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı‟ da belirlenmiştir. Bu da otuzuncu günde 2 olarak saptanmıştır.

(37)

Çizelge 4.4. 4numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri

Ġncelenecek Özellikler

Gözlem (gün)

5.gün 10.gün 15.gün 20.gün 25.gün 30.gün

Çıkış yapan bitki sayısı

(adet/saksı) - 1,5 5,5 7,5 7,5 7,5

Çıkış oranı (%) - 7,5 27,5 37,5 37,5 37,5

Kardeş sayısı (adet/bitki) - - - - - -

Yaprak eni (cm) - 0,2 0,2 0,2 0,2 0,2

Yaprak boyu (cm) - 1 1,37 4,32 6,09 7,10

Yaprak boyu / eni - 5 6,85 21,6 30,45 35,5

Yaprak boyu x eni - 0,2 0,27 0,86 1,21 1,42

Dip kaplama oranı (%) - 5 5 10 10 15

Yaprak rengi (1-9 skala) - 6 7 7 8 8

Üretilen fide sayısı

(adet/saksı) - 1,5 5,5 7,5 7,5 10

Dip kaplama oranı/çıkış

(38)

ġekil 4.4. 4 numaralı genotipin 20.gündeki görüntüsü

4.5. 5 Numaralı Genotipten Alınan Gözlem ve Ölçümlerin Ortalama Değerleri

5 numaralı genotiple ilgili yapılan gözlem ve ölçümler Çizelge 4.5.‟de verilmiştir. Çıkış yapan bitki sayısı otuzuncu günde 10.25 adet/saksı olarak belirlenmiştir. Yine aynı şekilde otuzuncu günde çıkış oranı %51.25; yaprak eni 0.3cm; yaprak boyu 7.35 cm; dip kaplama oranı %40; yaprak rengi skalası 8; üretilen fide sayısı 12 adet/saksı olarak ölçülmüş veya gözlemlenmiştir. Ayrıca yine otuzuncu günde yaprak şekli hakkında bilgi veren yaprak boyu/eni 24.5; yaprak büyüklüğü hakkında bilgi veren yaprak boyu x eni 2.20 olarak tespit edilmiştir. Bitkilerin rejenerasyon kabiliyetini belirlemek için dip kaplama oranı/çıkış yapan bitki sayısı‟ da belirlenmiştir. Bu da otuzuncu günde 3.42 olarak saptanmıştır.

(39)

Çizelge 4.5. 5numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri

Ġncelenecek Özellikler

Gözlem (gün)

5.gün 10.gün 15.gün 20.gün 25.gün 30.gün Çıkış yapan bitki sayısı

(adet/saksı) - 2 7 9 10,25 10,25

Çıkış oranı (%) - 10 35 45 51,25 51,25

Kardeş sayısı (adet/bitki) - - - -

Yaprak eni (cm) - 0,1 0,2 0,2 0,2 0,3

Yaprak boyu (cm) - 1 2,66 5,38 5,75 7,35

Yaprak boyu / eni - 10 13,3 26,9 28,75 24,5

Yaprak boyu x eni - 0,1 0,53 1,07 1,15 2,20

Dip kaplama oranı (%) - 5 10 20 30 35

Yaprak rengi (1-9 skala) - 6 7 7 7 8

Üretilen fide sayısı (adet/saksı) - 2 7 9 10 12

Dip kaplama oranı/çıkış yapan

Şekil

Çizelge 3.1. Kullanılan bitkilerin lokasyonları, enlem, boylam ve yükseltileri
ġekil 3.1. Serada ekim işlemi gerçekleştirilen Festuca arundinacea bitkilerinin görüntüsü
ġekil 3.3. Festuca arundinacea genotiplerinde ölçümlerin alınması
Çizelge 4.1. 1 numaralı genotipten alınan gözlem ve ölçümlerin ortalama değerleri
+7

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

• Hakan Kumbasar, (Ankara Üniversitesi, Türkiye) Ivan Bodis-Wollner, (New York Eyalet Üniversitesi, USA) • İbrahim Balcıoğlu, (İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp

Katılımcıların Tablo 6.8’de gösterilen Quadriceps kısalık değerlendirmesinde çalışma grubu grup içi karşılaştırmalarda alınan sonuçlar anlamlı

Biz de bu yazıda 8 yıl önce kronik subdural hematomdan burr hole tekniğiyle operasyon geçiren ve subdural hematomun cerrahi tedavisinden yıllar sonra sol frontaldeki eski burr

Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının internete yönelik tutunılannı belirlemeye yardımcı olacak geçerli ve güvenilir bir internet Tutum Ölçeği

Bu çalışmada, Bursa’nın atıksuları ve atıksu arıtma tesisleri hakkında bilgiler verilmiş ve ek olarak Bursa’nın merkez ilçeleri olan Yıldırım, Osmangazi ve

Biz de bu çalışmamızda ataerkil bir toplum olan Hindistan toplumunda ağır ekonomik koşullar altında ezilen kadınların çektikleri sıkıntıların bir kadın gözüyle

42 CHEN, Claude, Osmanlılardan Önce Anadolu’da Türkler, (Çev.. üyeleri hükümetlerin zayıf oldukları dönemlerde güçlü, güçlü oldukları dönemlerde gene var

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2015 (Tez Danışmanı: Prof.