Nezih C oş’u yitirdik
yazarının
olumu
Sungu Çapan
14
E J L iç umulmadık bir anda, yeni yı lın ilk günü, “ piyangodan çıkıveren” bir ölümle yitirdiğimiz Nezih Coş için böyle bir anma yazısı yazmak hiç is temezdim. Ne var ki, birden bire yok olduğuna bir türlü inanamadığınız, inanmak istemediğiniz dostların ar dından alışılmış, basmakalıp ağıt ya zıları döktürmenin bilinen tatsızlığı na karşın, gündelik hayatın çeşitli ufak hesapların peşinde gidip gelen koşuşturmacası içinde bir felaket te lefonuyla çıkagelen Nezih’in ölüm ha berini, çok sevdiği “ Milliyet Sanat” sayfalarına “ kaydetmek” en azından bir meslektaş olarak kaçınılmaz bir sorumluluktu. Bu yazı bu görev ça basının sonucu ortaya çıktı.
Nezih için sinema ansiklopedileri nin C harfinde yer alan ve Nezih Coş: Sinema yazarı. İT İA ’yı bitirdi. 1968’lerden başlayarak çeşitli dergi lerde sinema üstüne yazdı. 1970’Ierde Sinematek Derneği’nde ve o zaman ki adıyla Türk Film Arşivi’nde çalış tı. 1973’te Atilla Dorsay ve Engin Ay- ça’yla birlikte “ Yedinci Sanat” adlı sinema dergisini çıkardı. “ Aydınlık” gazetesindeki eleştirileriyle dikkati çekti. Ülkemizdeki sinema salonlarıy la ilgili bir araştırmasıyla bir kurumun araştırma dalındaki birincilik ödülü nü kazandı. Son yıllarda film şirket lerinde çalıştı, çeşitli ansiklopediler de metin yazarlığı ve çevirmenlik yap tı.” vb. gibisinden bilgiler içeren mad deye ekleyebileceğimiz sadece ölüm tarihi olacak. Doğumu 1949’la açılan parantez ölümü 1 Ocak 1987 tarihiy le kapanıverecek. Anlamsız ve saçma sapan bir araba kazasıyla gelen ölüm, sinema yazarı Nezih Coş’u genç ya şında aramızdan aldı götürdü. “ Ba
ki kalan” bu kubbe-perdede sadece ve sadece, gün geçtikçe sararan dergi, gazete sayfalarındaki yazıları. Gerisi sessizlik...
Nezih Coş’u Sinematek ateşinin içimize düştüğü 1966’lardan anımsı yorum. Arkadaşı Ercüment’le birlikte sıkı bir Sinematek “ müdavimi” ydi Nezih. Gördüğü filmlerin jeneriklerini bir deftere yazıyordu. Hatta bu yüz den sinema yazarlığının ilk yıllarında adı “ jenerikçi” ye bile çıkmıştı. Han gimiz böylesi defterlerle başlamadık ki aslında, hangimiz erken yaşlarda si nema salonlarının labirentimsi karan lıklarında gözlerimizi bozmadık ki? Nezih de İktisadi Ticari İlimler Aka- demisi’nde eğitim görmesine karşın ti caretle, muhasebeyle filan uğraş madı hiç, kendini sinema yazarlı ğına adadı. Sinema sevgisinin, ye dinci sanat kültürünün genç ku şaklara aktarılmasında yazılarıyla, eleştirileriyle, araştırmalarıyla katkı da bulundu karınca kararınca. Sine ma yazarlığının en belirgin özelliği, bütün çalışmalarında ortaya çıkan, konusuna yaklaşımındaki son derece özenli tutumuydu. Çünkü doğrusu ki mi zaman kafasının kimi şeylere pek “ basmadığına” da tanıkoldum.ama ciddi tavrı ve araştırmacı özellikleriyle değer kazanan, yararlı birer kaynak niteliğindeki yazılarının yarına kalıcı olduğunu da söyleyebilirim.
Artık İstanbul’un yabancı kültür merkezlerinde ve çeşitli sinema salon larında çekingen, alçakgönüllü, ama ateşli bir yedinci sanat tutkunu ve söz cüğün tam anlamıyla hem bir sinema kuşu hem de bir sinema kurdu olan arkadaşımız Nezih Coş’a rastlayama-
yacağız!.. ■
41
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi