• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ERZURUM'DA GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DEVAM EDEGELEN

VE KAYBOLMAYA YÜZ TUTAN EL SANATLARı

Yrd.Doç.Dr.Erol KILIÇ'"

Türk plastik sanatları arasındaestetik ve artistikbakımındanei sanat1anmızın ayn bir önemivardır.EIsanatlarımız çoğuzaman fonksiyonel özelliktaşır. Zanaatçı yaptığı işibir taraftankullanımayönelik yaparken,diğeryandanyaptığı işegereken degeri vererek, yaptığı işleri süslerken, artistik bir ifadeyle iç dünyasını ve mesajlarını da akıarmasını bilmiştir.Gerek yapılan iş, gerekse yapılan eşya için kullanılan bir tamlama olan el sanatlarının, sanatın yanısıra ekonomik ve sosyal hayatta da, dahageniş bir ifadeyle kültür içinde ayn bir yeri vardır.!

Dönemin kültürünilyansıtaneisanatlanmız,örf, adet ve geleneklerlebeslenmiş olup, dinin de tesiriylegelişmiş,mahalli düzeydenbaşlayarakmilli vemilletlerarası bir platformaulaşmıştır.

Günümüze kadarulaşangünlükkullanımayönelik ve töreneşyalarından oluşan, muhteşemdenilebilecek bir elişçiliğini yansıtanve Türkzevkin~nartistik bir ifadesi olan bu eserlerinçoğubugün müzclerimizi süslemektedir.

Ne varki; teknolojinin ve hızlı iletişim araçlarının gelişmesi çağdaş yaşama biçimini doğurmuş,yeni yaşama biçimi ister istemez el sanatlarının yavaş yavaş kaybolmasına neden olmuştur.Bugünçok zor şartlar altında yaşama u~şı veren ustalar makinayla yanşamamakta, bir bir mesleklerini bırakmak zorunda kalmaktadırlar.

Bir tarih boyu geleneksel kültürlerini yaratan bu toplumlar, bugünkü modem yaşam içerisinde zaman zaman gelenek ve göreneklerini, sanatlarını, hünerlerini

'" Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü

(2)

terketmeye başladllar.Bir başka deyişle,toplumlargelişirvedeğişirken belli ölçüde kültür erozyonu dayaşarlar.Buhızlı değişikliğidurdurmak mümkünolmayacağına göre, elde mevcut bulunan birkaçörneği yaşatarak, dış dünyanınhizmetine sunmak, . sergilemek yerinde

olacaktır.

2

Yansıııığı duygu, düşünce, beğeni ve yüklü olduğu anlamlar açısından folklorda da önemli yeri olan bu sanatları, gereği gibi tanımamakta, yararlanmarnakta ve ulaştığıdüzeyi bilememekteyiz. 1939'lardan bu yana Türk el sanallarının çeşilli dallarında, çeşitli araştırma, inceleme ve yayınlar yapılmıştır. Birbirinden kopuk, birbirini tamamlayan bu çalışmaların derienmesi yoluna gidilmemiştir.3

Geçmişte Erzurum ve çevresinde yapılanel sanatlarında estetik ve pilastik açıdan baktığımızdaaltutaŞı işlemeciliği,halıve kilimdokumacılığı dışında kayda değerfazla birşeyin olmadığını,günlükyaşantıda gününihtiyaçlarınacevap verecek zenaat diyebileceğimizmeslek kollarının ve el işçiliğine dayanan zanaatların olduğunugörmekteyiz.

Erzurum ei sanallan ile ilgili daha önceki dönemlerde yapılmışbir akademik çalışmaya rasılamadım.Bu konuda Neriman Gümünay' ın 1974 ylllanndayaptığı Doğu halılarıylailgili birçalışmanın dışında diğerel sanatları ile ilgili kaydadeğer birçalışmayok. Ancak sonyıllarda yapılmış bazı çalışmalann varlığmgörüyoruz. Yeri geldikçe buçalışmalan zikredeceğiz.

1994 yılındaEnurum merkez, ilçe ve köylerini bir projeçalışmam sırasında gezdim, elsanatları ile ilgili incelemeleryaptım. çağdaşteknoloji ve beraberinde

2 Osman NAHYA, "Türk EI Sanallarının Tanıtılması, Yaşatılması ve Satışa Dönük Sergilenmesi", III.MilletlerarasıTürk Falklor Kongresi Bildirileri, 1987, ~.255.

3 H.ÜreünBARIŞTA,"Kaslamonu'da DokumaylaııgiliSanatlar",IlI.MilletlerarasıTürk Folklör Kongresi Bildirileri; 1987, 5.55.

(3)

getirdiği çağdaş yaşama biçimi ve tutkusu köylerimize kadar girmiş; 15-20yıl öncesine kadarişlevinisürdüren elsanatları tamamen kaybolmayabaşlamıştır.

Tanpınar ilk defa 1913' degördüğüErzurum' dan bahsederken "Eski Erzurum'. da ticarethayatı ve kervan yolu 32 sanatı beslerdi. Dabaklar, semerciler, dikiler, çarıkeılar,mesçiler, kürkellicr, kevelciler,kunduracılar,kazazlar,arabacılar,keçeciler, çadırcılar,culfacılar,ipçiler,demireiler,dlligerler,yapacllar,bakırcıJar,kılıçcılar,bıçak:cılar ,çak:ıcılar,mezarcılar, boyacılar,sabuncular, mumcular, takımcılarV.s. İslami ilim gelenegi buşehri şarkınön safta merkezlerinden biriyapıyordu.Asılgüzelolanşey de,esnafın sağlambirsınıf ~uuruna ermesi,yukarıyaimrenmeden kendisini aşağıya açık tutmasıydı. ışterbiyesini a1ml~,eliişlediği, yarattığıiçin nefsinesaygıduygusu yerleşmiş, şahsiyetli,kendine güvenirvatarıda~lardan teşekkül etmişbirkalabalık.

On üç yaşında henüz yeni çıraklığa girmi~birçocukta bileazzamanda nefsine güven başlar. EI emeğine dayanan bir hayatın mesuliyet farkının insan oğlunu

nasıl yükselttiği

burada görülür.

4

Günümüzde Erzurum' da bir rahleyapanı,bir mumtahtasıimal edeni, bir ehram dokuyanı bir mes dikeni bulmak oldukcagüÇıür.Asnnbaşlarında 106 olduğunu belirtendabağ sayısı ikiyedüşmüş,onlarda mesleklerini terk etmek üzeredirler.5

1994'de yaptığım araştırmada Erzurum merkezde keçecilik ve kevelcilikle

uğraşan bir atölye, Horasan ve Hınıs'ta iki atölye bulunmakta idi. Nalbantçılıkla uğraşanlarise Erzurum merkezde iki civar ilçe ve köylerde ikişeradet nalbant oldugunu tesbit ettim. Bir zamanlar hemen her mahallede birkaç ehramtezğahının bulunduğuErzurum merkezde sadece 12 tezgah tesbit edebildim. Bugunbunıa:nn sayısı daha da azalmışdurumda Oltutaşı işletmeciliğiyenigirişimlerlede giderek yayğınlaşmakta,gelecek için ümit verici yeni yaunmalanları oluşturmaktadır.Halı

4 A.Hamdi TANPINAR, "XIX.AsırTürk EdebiyatıTarihi, Cilt:2,Isıanbul, 1956, s.36-37.

(4)

vebardızlabrnlerinde de giderek bir canlanma olmakta, özel ve tüzelkuruluşların öz verili gayretleri sonucu açılan kurslarla halı ve kılım dokumacılı~ı yaygınlaşmaktadır.Nevarlci bazı kuruluşların sentetik boya kullanmasıve orjinal moı.illere sadık kalmayışlarıkaliteyi önemli ölçüdedüşürrnekledir.

Teknolojinin ve Endüstrinin ortaya koydugu altarnatiner karşısındabirçok elsanatlarının kaybolmasınıtabii karşılamakgerekir. Ancak günümüz modasına aktarılabilecekelsanatlarırnızyenidenyapılanabilirve gündelikkullanımayönelik yeni ürünler verebilir. Ehramdokumacılı~bunlardan birisidir.Dokunmuşehrarndan gününmodasınauygun yapılanbir ktyafet KızMeslek Lisesi'ndebulunmaktadır. Bir iki müteşebbisin bu konuda özel girişimleri bulunmaktadır.Bunun hızla yaygınlaştırılarakbölge için geniş imkanları oluşturabilir. Bu bakımdan da yetkililerin bu konuya elalmasınıbir sorumluluk olarak görüyorum.

Ayrıca,HalkEğitimMerkezi veKızSanat Okulu'nun kadınlarayönelikaçmış oldugubiçki-di1dşve nakış kurslarındael eme~ive göz nuruna dayanan, estetik açıdan da kayda değerfevkalade güzel işler ortaya koymaktadır.Buda nakış sanaUmızınyaşamasınavegelişmesine katkılar sağlamaktadır.

Geçmişteve günümüzde Enurum merkezdeyapılanelsanatlarınageçmeden önce Enurum ilçe ve köylerinde daha önceyapılmışolan ve bugün de çokazınındevam ettigi sanatlardan da bahsetmek gerekir. Enurum ilçe ve köylerinde yapılanel sanatlarının başlıcaları şunlardır:

İspir ılçesi :Elmalıköyünde culfacılık,Duruköyde patat (Rapata ), Maden köyünde sepeteilik .

Tortum ilçesi: Uncular ve Bağbaşıköylerinde ehram dokumacılıgı Oltu ilçesi ; Oltu merkezde Oltu taŞı işletmeciligi.

(5)

Karayazı ve Tekrnan ilçelerinde ve köylerindetifıikıen başlık,çorapve boyun ba~ı atkısı. eldiven v.s . Geçmişte Erzurum'da uzun sür~ devam etmiş ancak günümüzde tamamen terkedilmişolan elsanatlarının başlıcalm şunlardır: Abaeılık. Marancılık. Çankeılık. Fayıoneuluk. Semercilik. Kazazlar. Takımcılar. Hasırcılar.Sabuneular.Tandırellar.Çakmakeılar.Çıyrıkeılar.Purutcular.Tabakeılar. Bıçakcılar, Mutafeılar,Kavaflar. Erzurum'da geçmiştekiel sanatlarıile ilgili en kapsamlı çalışmayıFokloreuSebahat1İnBulultarafından"Damla damla Erzurum" dayapllmıştır.Günümüzdehenüz devam eden,yakınbir gelecekte kaybolmaya yüz lutan el sanatları ise şunlardır:SaraçlarNalbantlar, KeçeciIik, KeveIcilik, Ehram dokumaeılıgı.GÜnümüzde talepdolayısıilevarlığınıdevam ettiren Erzurum' da en önemli eisanatlarından olanOltıı taşı iŞıemeciIi~ve dokumaya yönelik olanBardız KiliroJeri ve yöreseJ dokumalarvarlığınıdevam ettirmekledir. Bizdedahaçok henüz kaybolmamışvevarlıgınıdevam ettiren ehram dokumacılıgı.Keçecilik, Kevelcilik ve OltUlaşl işlemeeiIi~ininbu glInkü durumu ve bu konuda yeni yapılanmalarla iIğiIikonularda makaIemiziyazmayıuygun gördük.

Ehram

Dokumacılılı

Erzurum'da Ehram tabir edilen yünden yapılmış çarşaftürüörtilyü dokuyana Culfa denirdi.6thram;Arapça bir isim olup, haram, haramlar, mahrem gibi Arapça kelimelerden tmemektedir. Üzeri örten setreden mahremlikmanasınagelmektedir. KuJlantldıgıyörelerdekadınlarınörtünmesini~Jayan dışörtüsüdür.

Bu giysiler yörelerine göre malzeme ve işçilik olarak: çeşitlilik gösterirler. Günümüzde özellikle Erzurum, Agrı, Van, Elazıg, Bayburt gibi yörelerimizde kullanılagelmektedir.

30 yıl bu mesIe~i sürdünnekıeolan ehram dokuyueusu Mustafa Demirtaş 1950'IiyıııardaErzurum'da 50-60 kadar ehram dokuyueusununoldu~unu,çok daha

(6)

önceki yıııarda Ilıca'da ehramın dokunuşunu öğreten enstitünün olduğunu; söylemektir. Cumhuriyetten önce Erzurum'daEhrarnındokunupdokunmadığınadair elimizde herhangi bir kaynak yok. AncakTanpınar1913'degördüğüErzurum' dan bahsederken Erzurum' daki sanat kollan arasında"eulfael"larl da zikretmektedir. Buradan da , oyıllardaErzurum'da ehramdokumacılığının varlığını anlıyoruz.

50yılöncesindeculfacılar çarşlSl•şimdiki Belediyebinasıvevakıf işhanının arkasında kalan sokakta idi. Bu çarşıya "Kemer altı Çarşısı" da derlerdi.Ehram tezgahlan, üstütuğlakemeri i dükkanlar içerisindeydi.7 NerimanGörgünay'ın1973 yılında yaptığıbirçalışmada;1970'Iiyıllardaköydeki kadınların%8S'ninşehirdeki

kadınların

ise%6S'nin ehrarn

kullandığından

gbahsetmektedir.Bugün bu

sayı şehirde

%S'e kadardüşmüştür. Ehramınyerini günümüzün modakıyafetleri almıştır.

Ehram dokuyueulannda da büyük bir azalmaolmuş,bugün Erzurum merkezde ehramdokuyanların sayısı10-12 'yi geçmemektedir. Yine deçoğuailelertanfından genç kızların çeyizlerine en az ikişer takım konulmaktadır.Bu ehramlann çoğu Bayburt'tan gelmektedir.

Ehramların rengi koyunun yününe göre seçilir. Bu yüzden kahverengi ve kahverenginin tonlan veaçık beyazıntonlan gibidoğalrenkler, ehram renkleridir.

Koyunun üzerinden alınan yünler temizlenir, taraklardan geçirilerek yünler ayrıştınlır. Kadınlar tarafındanöreke veya kirmanlarda bükümleri sağlanır.Bunlar fabrikasyon olarak da yapılmaktadır.Galep veya çile haline getirilerek ipler kullanıma hazırhale getirilir.

Dokumatezgahlarıayak, tarak mekik, gücüler ( çerçeveler ), leventler veçeşitli gergi çubuklanndan meydana gelir.

7 BULUT,5.176.

8 Neriman GÖRGONA Y, Erzurum Merkez lIçesi ve Civar Köylerinde KadınBiçimi, Atatürk Oniv.Yay. Erzurum, 1973,5.69.

(7)

Dokunacak miktardaki yün (çözgü) iplikler ölçülerde kesiliLHangi motif işleneceksegücü ipliklerinin boncuklarına sayılangözeterek geçiriliLGücüler 2'1i olduğugibi 4'lüde olabilmektedir.İplergücülerden geçirildikten sonraağaçlaraktan tek tek geçirilirler.Ve ön levetlere ipler sarılır.Dokumalar bezyağı tekniğinde1/1 (Birebir)şeklindedokunur.

(Resim1) EhramTezgahıve Dokuyucusu

Ehramlann üzerindeki nakışlarbazen tek şerit,bazen de çok kalın şaritlerve motiflerdir.

Gücüleretilkılançözgü ipliklerşuisimleri alarakşekillenir. - Cevizkanatlı(Küçük benekli)

(8)

Cevizkanatlı( Büyük Benekli) -Piriçdeni (Küçük taneli) -Piriçdeni ( Büyük taneli) - Saatkordonu(genişyüzlü) - Saat kordonu (dar yüzlü) - Antika (Büyük) - Antika (Küçük) - ReyhanDaJı

-

Hanımeli -Kişmiş Dalı gibi isimleralırlar.

(Resim 2)Ehnım Tezgahı ve Ehram

(9)

Dokumaya başlarken haşiye denilen kenar bölüm dokunur (Resim 2). Bu bölümde kendine özgü şekillerIe bezenir. Bu bölüm pamuk ipliğiyledokunur. Ayaklarla gücüler birer birersırailebasılarak:çözgü ipliklerininaraları açılır. Açılan ipliklerinarasından ahşapmekik ileatkıiplikleri geçirilir. Desen bölümüne gelince; istenilen renkte iplikler gücüleraracılığıyleiplerin arası açıldıkçaaradan tek tek geçirilir.

İstenilenölçüde dokunankumaşınsonubaşlangıcıgibi bitirilir.Kumaşın biui~j

yerdenkumaşkesilir ve ayni ölçüde bir adet daha dokunur. EI dokumatezgahının enlendarolduğuiçin ikincikumaşladikilip engenişletilir.Dikmeişlemiçapraz bir şekilde yapılır.Buşekliyleehramkullanıma hazırdır.

İyi bir dokuyucu birehramıbir günde dokuyabilir. Normal bir dokuyucu 2-3 günde dokuyabilir. Ehram evin tüm fertleritarafındandokunabilir. Ehram örtünrnede kullanıldığıgibi elbise, yatak önüsüşeklindede kullamlabilmektedir.

Keçecilik :

Erzurum'dayaklaşık40-50yılönce oldukçarağbetteolan keçeyapımı,oyıllarda 50 kadar imalathane ile ihtiyaca cevap verirken, bugün Erzurum'da sadece bir keçe yapımı atölyesibulunmaktadır.Çok zorşartlaralnnda yaşammücadelesi veren bu atölyenin sahibi Hanefi ACAR meçburiyetten bumesleği sürdürdü~nü söylemekte ve belki de en son keçeyapımcısıolarak bumesleği terketrnek zorundakalacaktır.Bu meslekbazıköylerde seyyar olarak: devamettiğigibi, sadece Horasan ilçesinden 2, Hınıs'tada bir atölyebulunmaktadır.

Erzurum'dayapılan keçeninözelli~i;Tire vediğervilayetlerden gelenlere göre daha dayanıklı olmasıdır. İyi bir keçe 5-6 kg. kuzu yününden yapılır.Yün önce taranır,sonra bez üzerinebeşparmakşeklindeçubuklaraölçÜıübirşekildeserilir. Bu sıradabiraz su verilir.Yarım saat ile bir saatarasındaayak:la dövülür, sonra tekrar açılırvekenarları düzeltilir. Busıradatekrarıhksu verilen yün tekrar birbuçuk saat

(10)

kadar dövülür. Kenarlan tutan keçe hamamma sokulur ve burada 3-4 saat kadar göğüsle döğülür, sonra kurumaya bırakılır. Yapımı oldukça zahmetli olan keçe bugün çok yerde makina ileyapılmaktadır. Keçeyi yapan ustalar, ayakladöğülerek yapılan keçelerin makina ile yapılanlardan daha kaliteli oldu~unu söylemektedirler.Çünkü, makina ilc yapılan keçede buharlaşma olmadığından, istenilcn kaliteyeulaşılamamaktadır.

Erzurum'daki keçeciler geçmişte,bugün hala aynı adı taşıyan (Tebrizkapı, TabakhaneçeşmesindenKevelciler caddesininbaşınakadarolançarşıda)kevclciesnafı ile yanyanaçalışırvcaynı çarşıyı böıüşürlerdi. Halıve Kilim yerine serilen keçelerin

göbeğine

"çiçek, motif' koymak, kenarlanna

iş düşmek

usta kcçecinin

işiydi.

9

Bugünküyaşamabiçimi ile dcvrini tamamlayan keçe,keçeciliğideberaberinde götürmektedir.

Kevelcilik (Kürkçülük) :

Modemkıyafetlerinhenüzyaygınlaşmadığıylllarda kevel Erzurum'da soğuktan korumak için gece bekçilerinin, at arabacılarının, kızak koşanlann, çobanların giydiğiönemli bir giysisiydi.Bu nedenle, özellikle Erzurum'da önemli ölçüde bir kevelciesnafı ve kevel imalathaneleri ortayaçıkmıştır.Ne varki,artık hayvancılık yapmanınbir anlamı olmadığı, çobanlık mesleğinin ortadan kalktığı,soğuktan korunmanınmodem giysiler1colduğu günümüzde keveJci ustası da yavaş yavaş tarihegömülmüştür.Sadecebir esnaf bu babamesleğinisürdürmektcdir.l994yazında kendisi ilegörüştüğümkevel ustasıFikri Dölek yapacak başkabirişi olmadığıiçin bumesleği sürdürdüğünü söylemektedir.

Bir kevel şu şekilde yapllmaktadır.Önce yıkama havuzlanna alınan deriler havuzda iyice temizlendikten sonra tezgaha gerilir ve deri üzerinde bulunan etler

(11)

etIerne denilen wıyıClbir aletlealınır,varsa anzalanonarılır.Yereserilerekşebi alınanderi kurumaya bırakılır,su verilerek katlanırve taşın altınakonulur. Taşın altında3-4 saat kalan deriye yeniden su verilir vetaşın altınatekrarbırakılır.Sonra tekrar gerilerek üzerinde kalan etler, ince etlerne aleti ilekazınır. Kazındıktansonra boyamaişlemi yapılır.Adetgereğiboyalar geneldekırmızırenkten seçilir. Tekrar su verilerek kurutulan derinin kenarlanndakifazlalıklarkesilir.Arşınölçüleri lie kesilen derinin 5-7 tanesi bir araya getirilerek kürk yapılır.Kürk yapılacakderi mutlaka koyun derisindenolmasınadikkat edilir.

Oltulaşının Bugünkü Durumu ve Yeni Gelişmeler:

Yaklaşıkiki yüz yıldır işlenerek,usta çırak ilişkisi ile günümüze kadar devam edegelen ve gün geçtikçe de kendisine artanıalep dolayısıyla,olm taşınınErzurum el sanatan içinde önemli bir yerivardır.

Siyah kehribar diye de bilinenoltutaşımnyörede işletilmesiile ilgili kesin bir tarih bilinmemekle beraber, bu taşın XVIII. yy. sonu ile XIX.yy. boyunca çıkartıldığısanılmaktadır*

Oldukça kolaylıkla işlenip parlatılabilenve süs eşyasıolarka da kullanılan "Oıtutaşı" sertliğini,içleri amorf ve kripoomstalin kuarz ile dolu hücreli yapısına borçludur.

lO

Genellikle siyah, bazen koyu kahverengi, nadirenyeşilimsirenklerde bulunur.i i

Bugün bu kıymetli maden Oltu'nun Dutlu, Günlüce,Sülünkaya, Güzelsu, Gökçedere, Alatarla,İnci,çataksu,Taşlıköy, Yeşilbağlar, Onnanağzıve Volgözler köylerindeçı.kartılmaktave yine bu köylerde ikfunet edenyaklaşık350 ailetarafından

*

Oltu ta~ı konusunda en kapsamlı çalışma, Tahsin Parlak tarafından "Kaynaktan Vitrine OltuTa~ı" adlıkitapta yapılmı~tır.

lOGüngör GOYMEN,

(12)

(Resim 3) ÜllU HalkEğitimMerkezindeGümüş İşlemeciliği 't>-,.

ılı

-.~

.

~_:.~' ",',. ".', ,... ~~':'"....d...~_. ..~'..-', ~-.J....:.ı'" ~.

(Resim 4)Savaı TekniğiileOltutaşı Gümüş İşleri

(13)

işletilmekteve Oltu'da çevre köylerle birlikte takriben 140-150 atölyebulunmaktadır. Erzurum merkezde de bu meslek devam ettirilmektedir. Bugün Erzurum'da SO'ye yakın aile evlerinde oltu taşını işleyerek satıŞ reyonlarında satışa sunmaktadıriar. Erzurum'un AşağıSanayii,Çağlayanve Dağ mahaııelerindeevlerde bu taşaileler tarafından işlcnmektedir.Taşınkaba işçiliği evin reisi tarafından yapılırken, incc işçiliği vc taşın süslemesi gibi işlemeler de diğer aile fertleri tarafından yapılmaktadır. Oltutaşıhammaddesinin eskiden Erzurum'da işlenip pazarlandığıiki ycr önemli idi. Bunlardan birisi RiJstempaşa Hanı (Taşhan), diğeri de bu han ile kuzeydoğusundakiKavaflarÇarşısı arasında"ArapgirlerÇarşısı" adıylabilmen küçük sıra dükkanlar idi ki, bunlar 30-40 yıl önce ya kaldırılmış ya da fonksiyon ve biçimlerideğiştirilmişlerdir.Burada"Takımcılar" adı altında çalışantütüntabakası, tesbih ve ağızlık yapan Türk ve azınlıklardan oluşan40'a yakın usta, XIX.yüzyll boyunca faaliyet göstermişlerdir. Günümüzde, Taşhan'la "Taş Mağazlar" ve "Cumhuriyet Caddesindeki kuyumcu ve imalat atölyelerinde bu zanaat kolu sürdürülmektedir. 12

Bu zenaat kolu Oltu ilçesinde gün geçtikçe daha dayaygınhale gelmektedir.l991 yılındaOltu ilçesi HalkEğitimMerkezindegümüş işleriveolmtaşıkursuaçılmışve bu kursa halihazırda40 öğrenci devam etmektedir. Kurs dört tecrübeli usta gözetimindeusta-çırak ilişkisiile sürmektedir. Bugün bu atölyelerde bir ayda 30-40 kg.gümüş işlenmektedir.1993 yılındafaaliyete geçen bu atölyede şuanda 50kişi çalışmakta,tesbihler, ağızlıklar,pipolar, kolyeler, ge.:danlıklar,küpcler, yüzükler, broşlar, resim çerçevelikleri, çakmak zarfları, rozetler, isj:nlikler,maskot ve heykeller,kemerler,v.b. gibi niceleri üretilmektedir. 13

60 dükkanlıkyeni atölyeler de hizmete girmek üzeredir.Bu 60 atölye hizmete girdiğinde, çoğuilkel metodlarla işletilen atöıyelerindaha sistemli hale gelmesini sağlayacakve busanatındaha da ileriye götürülmesinde önemli bir etkenolacaktır. Böylece ilçe ekonomisine de büyükkatkılar sağlayacakur.

12 Hamza GÜNDOÖDU, t.GEDlK, "Erzurum'da Ohutaşı Işlemeciliği", Bilim Birlik

Başarı, s.43, ı985, s.9.

13 T.PARLAK, "OlmtaşınınDünü, Bugünü, Yarım ve Atatürk Üniversitesi Türk Halk

(14)

]995 yılındaOlm Meslek Yüksek Okulu bünyesinde ıeknik programlarabağlı olarak"Taşve metal1şlemeciliği" bölilmüaçıldı.Bubölümfaaliyeı.e geçıiğizaman bu okuldasiı.emlibireğilimle yelişecekolanöğrencilerbulaşın bugünolduğundan daha iyi bir düzeyde değerlendirilmesini sağlayacak ve bölge ekonomisinin gelişmesine katkılar sağlayacağı inancındayız.Butaşınçok daha iyideğerlendirilmesi ıemennimizdir.

BugünOllulaşının kuııanım alanlarıveOltutaşı kullanılarakOILU HalkEğitim Merkezindeyapılansüseşyaları şunlardır:

1-Muhtelif LCsbihçeşitleri

2- Enurum oymatesıerevetaşla birlikıe süs tak! işleri (Kemer, Yüzük, Küpe, SetTakımı.Bilezik, Kolye)

3- Beypazar, telkariişi(küpe,yüzük,bilezik,kolye,gerdanlık) 4- Antepişi (Kolye,yüzük,gerdanlık,bilezikV.s.

5- Dökümişi(tümtakı çeşitleri) 6-Gümüşhacyüzüğüvealyansıar.

(Resim 5)Ollutaşı Parçalı İşlcr

(15)

J~

.'

(Resim 6) TelkariTekniğiileOllutaşının Bütünleşmesi

• 0 0 0 °

(16)

BİBLİYOGRAFYA

ı. H. ÖfcünBARIŞTA,Türk ElSanatları, Kültür ve TurizmBakanlığıYay. 1988, s.VU

2. Osrr.:?n NAHYA, "Türk ElSanatlarının Tanıtılması, YaşaulmasıveSatışaDönük Sergilenmesi",III.MilletlerarasıTürk Folklor Kongresi Bildirilen, 1987, s.255. 3. H.ÖrcünBARIŞTA,"Kastamonu'da Dokumayla ilgili Sanatlar",III.Milletlerarası

Türk FoIklor Kongresi Bildirileri, 1987,s.55.

4. A. Hamdi TANPINAR,"XIX.asırTürkEdebiyau Tarihi, Cilt2, İstanbul,1956, , s.36-37.

5. Lütfi SEZEN, ErzurumŞehirFolklorü Enurum,c.ı,s.218. 6. Sabahattin BULUT, Damla damla Erzurum, s.176.

7. BULUT, s.176.

8. Neriman GÖRGÜNAY, Erzurum Merkez ilçesi ve Civar Köylerinde Kadın

Giyimi, Atatürk Üniv.Yay.,Erzurum, 1973, s.69. 9. BULUT, s.177

10. Güngör GÖYMEN, "

1ı.Tahsin PARLAK, Kaynaktan VitrineOltutaşı,Erzurum, 1989, s.7

12. Hamza GÜNOOGDU,

1.

GEDIK, "Erzurum'da OltutaŞl İşlemeciliği ", Bilim BirlikBaşarı,s.43, 1985, s.9.

13. T.PARLAK, Güzel Sanatlar EnstitüsümüdürlüğüDergisi,S.l, 1994, s.l13.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).