• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A.Ü. lmkiyatAraştırmalarıEastitilsü Dergisi Sayı12 Erzurum1999

-215-ORHAN PAMUK'UN "BEYAZ KALE" ADLI ROMANINDA,

OSMANLI"NIN YAKALANDlGI HASTALIGA,"AŞK" TEŞHİsİKONUR

Dr. OrhanBOZDEMİR"

ınanlı İmparatorlugu'nungünümüz Türkedebiyatındaki yansımasını onu oluşunu, son yıllardaki en güncel yazarlarımızdan Orhan

AMUK'un tüm eserlerinde izlemek mümkündür. 1983'de

yayınlanan"Beyaz Kale" adlı romanında ise yazar, bugünkü kimlik arayışımızın

temelinde yatan ve "veba" diye de simgeledigi,geçmişteki "başkasıolma istegimizi" irdelemektedir.

Konununnakışlandığıhikayeye göre, i7.yüzyılda Türkkorsanları tarafından tutsak edilen Venedildi bir köle, astronomi,fızikve resimdenanlamaktadır.Birpaşa tarafından satın alınarakkendisine çok benzeyen ve 'Hoca' diye anılan bir Türk'ün emrine verilir. Bu iki kişi, himayesinde oldukları Paşa'nın istekleri doğrultusunda araştırmalaryaparlar; havaifişek yapımı,bilimsel makaleler, ilaçlar ve nihayet silah yapımı.

Hoca kölesinden Venedik'i ve Batı bilimini ögrenmeye çalışmaktadır.

Birbirlerinitanıma,anlama çabalarıgiderek karşılıklı etkileşime, başkalaşımahatta birbirlerinedönüşmeyekadar varır.Bu ikifigürünulaştlgı sonuç, bilimsel, bulgusal anlamdabaşarısızlıktır. Kimlik arayışı açısından bakıldıgında ise, bize göre Orhan Pamukda, aydınlığagiden yolunkaranlıktangeçtiginidUşllnmektedir. Çünkü bu iki

kişinin, Hoca ile Köle'nin birbirlerine dönüşmeleri, 'kendilerinLkaybetmeleri, yani tam bir 'kimlik kaybı', onları bir aşamaya getirmiştir; "Niye ben benim?"

(B.K.:63)1 ya da ben neden benim? sorusu, bilinçli bir kimlik arayışına işaret

etmektedir.

Pamuk, bu romanda bir taraftan, 'veba' diye adlandırdıgı 'başkası olma

isteginin nedenlerini irdelemiştir: Kendini kabullenmeme, aşagılık kompleksi,

'ben'den memnun olmama gibi.

Diger taraftan bu başkalaşımın çeşitli yönlerini, hayal, özenti, bireysel

oluşumdaki doğal yansıma gibi, ele almış ve sonuç olarak, son dört yüz yıllık

tarihimiz ömeginde,'başkasıolma sürecini, ya da 'başkalaşımsürecini yansıtmaya

çalışmıştır.

• Atatürk Üniv.KazımKarabekirEğitimFak. Alman Dili veEdebiyatı EğitimiBölümüÖğrt.

Üyesi.

(2)

O. Bozdemir: O. Pamuk'un Beyaz KaleRomanında Osmanlı'nın yakalandıp hastalık

-216-Yazara göre batılılaşma serüvenimizin temelinde yatan bu 'başkasıolma

iste~inin de altında, kaybedilen, eksikli~i duylan, ancak ne oldugu tam

bilinemeyen,adıkonulamayan birşeyin, başkabir'kişi'de, 'ulus' da ya da 'kültür' de saklı oldugu inancı vardır. Bu 'inanc'ı aşk'a benzetmektedir Pamuk, bu yüzden de

kitabın başında,Y.K. Karaosmanoglu'nun çevirisiyle, Marcel Proust'tan biralıntıyer

alır:

" Alakamızı uyandıran bir kimseyi, bizce

meçhul ve meçhuııü~ü derecesinde cazibeli bir

hayatın unsurlarına karışmış sanmak ve hayata

ancak onun sevgisiyle girebilece~imizi düşünmek

biraşk başlangıcından başkaneyi ifade eder?"

Eksikligin,boşlugun,birbaşkasınıngizemiyledolacagı sanısı,bu eserde bir ulus, bir kültür için söz konusudur.

Anlatılanzaman olan, 17.yüzyıl öncesinekısacabakacak olursak,Osmanlı İmparatorlugu, öncelikle Amerika'nın keşfiyle ticaret yollarına, dolayısıyla ekonomiye olan hakimiyetini, daha sonra da bilim ve tekniktekigelişmelerdenuzak durdugu için, elindeki ülke vetopraklarını kaybetmeyebaşlamıştır.

Bu zaman süresince, 'kendine olan güvenini de kaybetmesi' ise,sonuçta, önceleri sömürgesi olan ülkelerin bilim, teknik, sanat,kısacasıher konuda geldikleri

düzeye öyk:ünmesine sebepolmuştur.

BirbirinedönüşenbuikifigürUn isimleri bu yüzden "Hoca" ve "Köle"dir. Anlatıcılık görevinin 'köle'ye verilmiş olması, 'ulusal kimlik arayışımızı daha nesnel gözlemlerneolanagı sai1;lıyor:

"...içerde neredeyse hiç eşya yoktu, ama

eve hergirişimdeiçimdaralıyortuhaf birsıkıntıya

kapıhrdım.Belki bu duyguyu bana,dedesinden

kalan adını sevmedi~i için, kendisine ' Hoca'

dememi isteyen bu adam veriyordu. (B.K.:23)

Osmanlı'nın "dedesinin kalan 'adı'nı sevme(mesi)", geçmışını, dolayısıylakendiniyadsıdığına işaretetmektedir.Ayrıca Hoca'nınevi, yaniOsmanlı ülkesisıkıntılıdırve çareyibaşkalarında aramaktadır:

"Beni gözetiiyordu, benden birşey

ö~renmekister gibiydi, ama osıradasanki oşeyin

(3)

_ _....:.:A~.Ü::..:.•..:::.Türc::"O--"ki-o.,"Yı.:3::...tAr=-=aş""brm=~alan=..=Ensti==·tiıs:::::·:=:.ü-=De~r:.Jllgısıı::::·=--'.=S_3..Y,-,-1-=12=----=E~rzur=wn=_.o:::1!199c:::.::..

-217-Ben-anlatıcı Köle'nin, Floransa ve Venedik'te bilim ve sanat okumuş

(B.K.:13) olması ise, rönesans'a işaret etmektedir. Bir taraftan Hoca'nın kimlik

kaybınıbetimlerken:

" yazmak istediklerini peşinen

onaylamamı bekliyordu. Birkaç cümle

çiziştirdikten sonra çocuksu bir alçak gönüllülü hatırlatan bir gurur eksiklili ve merakla yazdıklarım bana göstermeye başladı: Yazmaya deler miydi acaba bunlar?"

(B.K.:68)

Diğertaraftan bilimselolarak onuaştığını vurgulamaktadır: "tık başlarda, ben daha çok, tembel kardeşi kendisine yetişsin diye eski bildiklerini

gözden geçirmeye razı olan iyi niyetli alabey gibi

hissediyordum kendimi;"

(B,K,:34)

Ancak gerçeğin bu olmadığını, aslında kendisinin de Hoca'dan pek farklı

sayılamayacağmı itiraf etmesiyle konu boyut de@ştirecektir. Fakat bu yönüyle de başka bir gerçek irdelenmektedir: Doğu-Batıkompleksi örneğinde,kimlik arayışı

içinde olankişi, ulus ya da kültürün istismara son derece açık olduğu, arayışın, o

kişi, ülke veya kültUr aleyhinde güçlü bir silah olarakkullanılabileceğigözler önüne serilmektedir:

"Hoca'yı kendinden biraz daha şüpheye düşürebilsem, benden dikkatle sakladılı o

itiraflanndan birazmı okuyup onu dikkatle

aşatılasam,bana öyle geliyordu ki, artıkköle ben

delil o, evin kötü insam ben delil de oolacaktı."

(B.K.:?6)

Köle buarayışı,kendiamaçları doğrultusundayönlendirmekte, ona

"farkına vardırmadan(...)keşif(ler) yaptır(maktadır.)"(B,K,:77) Amacıiseaçıktır:

"Hoca'ya, kendini iyice aşaeılattıktan

sonra, kendi üstünlütnmü kabul ettirecek, sonra

da azatkalıdımıküstahca isteyecektim."

(4)

O. &zdemir: O. Pamuk'un Beyaz KaleRomanında Osmanlı'nın yakalandığı hastalık

-218-Önkoşul olarak 'kimlikarayışı i içinde olantarafınbegenisini, hayranlıgını

kazanmakyı:terlidir:

" ..., birden bir sırverir gibi fısıldayarak sordu: ' Hep öyle mutlu muyaşıyorlarorada"

(B.K.:87)

Begeniyi kazanmak için de, gerçeklerden yola çıkmaktansa, aşkın

anlatımlardaha etkiliolacaktır:

"Gün do~arken yıldızlardanve ölümden

söz ediyordu... birbaşkasıolmakistedi~inden."

(B.K.:95)

'Başkası olmak istediei' andan itibaren, kölenin tutsagıdır artık Hoca ve Köle yaptmmlarım Padişah'akadar vardıracalctır.Ancak bu onun başarılı olacagı anlamına gelmez. Hoca geçmişini kendi istegiyle yadsımıştır, onun ki ise, zorla elindenalımnıştır.Kimlikkaybı,onun için de söz konusudur.

Ara ara güç dengesinin yerdeğiştirdiğibusavaş,

"... Hoca uzun zamandır küçUmsüyordu artık beni,"

(B.K.:l13)

onunyaşambiçimi,gerçekliği, kimliği olmuştur artıkve vazgeçilmezdir:

"Onu tekrar o eski mutlu hayatımıza

çekmek için bazan,..."

(B.K.:1l3)

"Eski mutlu hayatımız"derken, köleliğinin ilk yıllarını kastetmektedir. Çünkü oyıllar, artıkonun yeni kimliginingeçmişini,tarihinioluşturmaktadır:

" ...hedefimin bulanıklaştıeını

sezmiştim.Venedik'e dönsem neolacaktı?"

(B.K.:1l4)

Üstelik degişen yalnızca bireysel kimlik'i değildir. Geride bıraktığı

ailesinden,

" ...rüyalarımda, onları, İstanbul'da, 'bizim'aramızdagörüyordum." (B.K.: 114) şeklindebahsetmelctedir.

Aynı şeyHoca için de geçerlidir. Odabaşlangıçta buköle'nınbilgilerinden

yararlanarak kendini gerçekleştinneyi amaçlamıştır. Eksikliğinin, bir başkasının

(5)

A.Ü.TürkiyatAraştırmalarıEnstitüsü Dergisi Sayı12 Erzurum 1999

-219-başkası olmaya götürmüştür. Köle'nin yerine geçerek, onun hayatına bıraktığı yerden devam etme umuduyla,ıtalya'ya gitmiştir. YaniOsmanlı kültUıiinübir tarafa bırakıp, Batı kültürünü benimsemiştir. Orada farkettirmeden, batılıymış gibi

yaşayacaktır.

Orhan Pamuk'a göre, kimliği oluşturan en önemliyapı taşlarından birinin

daimageçmişoldugunu, Hoca'nınoradakihayatından edindiğimizbilgi, çok net bir

biçimde kanıtlıyor. Geçmiş olmadan bireyin kimliğinin oluşması, kendini

gerçekleştirmesi olanaksızdır. Bu yüzden de Hoca, İtalya'da bir anlamda kendini gerçekleştirmiş, başarılı olmuşise de, bunu yinegeçmişineborçludur:

" Aristokratlar ve özellikle kibar

hanımefendiler arasındayeni yeni yaygınlaşan o

büyülü Doğu meralo yüzünden, yazdıkları ilgiyle

karşılanmış, kitapları çok okunmuş, akademilerde

derslervermiş,zenginolmuş."

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).