Sayfa 14 YEDlGÜ N No. 80
OTOMOBİLLİ
v e
kO^kLU
r■n Muharririmiz Burhnn Cahit beyle köşkünün taraçasında
B
A BIÂ LİD E1 patronların, muharrirlerden, bilgiden, kültürden, eser den, sanattan evel aradıkları şey, kü mes hayvanlarını kıskandıracak bir intizam içinde yaşamalarıdır. Bu itibarla «mazbut» sıfatını kazanmış muharrirlerin hezeyanları, serseri diye damgalanmış olanların şaheserlerine tercih edilir.
Meselâ, mazbut bilinen Burhan Ca hit beyin, telefonu açıp ta bir matba aya: «Size bir roman hazırlıyorum!» demesi, muhatapları indinde, hesapla n mazbut bir tüccarın bonosu kadar muteberdir.
Derhal, daha on sahifesi yazılmamış olan bu mevut eseri, on gün evel ilân ederler.
Fakat yine meselâ Mahmut Yesari ayni matbaaya, yeni eserinin yarısın dan fazlasını götürse, hemen kafayı gerip dudak bükerler ve:
— Bitir de getiriver üstat! derler. Sebep gayet basittir. Yesari içki içer, ve ehli zevktir. Patronlar indin de ise, içki içen ve ehli zevk olan mahlûk iş bahsinde şayanı itimat sayı lamaz.
Epidir düşünüyordum:
Romanlarında içki, dans, poker, Ada, Moda âlemlerinden dem vuran Burhan Cahit bey acaba bunları rü yasında mı görür?
Burhan Cahit bey
Böyle değildir de, kendisini «ak şamcı» ve «gayri muntazam» damga sından nasıl kurtarır?
Dün kendisile yaptığım bir mülâkat
esnasındaki ^müşahedelerim, beni bu istihfamlar önünde bocalamaktan kur tardı, ve bir muharririn, Babıâlide günah sayılan «akşam zevklerinin»
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi