• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LAMİ'İ'NİN SALAMA.N U ABSAL ADLI MESNEVİsİ

Dr.ErdoğanULUOAC;" Türkedebiyatında şairlerceLeyla ve MecnÜfl, YUsuf uZÜıeyhii, Ferhiid u Şirin gibi pek çok kez işlenilmiş mesneviler yanında pek az şair tarafından ele alınıpişlenilen mesneviler de vardır. Bunlardan biri de bu yazımızın konusunu teşkil eden "Salüman u Absiil" olup edcbiyatımızda yalnızca Bursalı LfiIU'iÇelebi tarafındankalemealinmıştır.

Eser Uimi'i tarafından ünlü Acem şairi Molla Cami'nin aynı adlı eserinden tercüme edilerek edebiyatınnza kazandınımıştır. Molla ('.arni'niri Salarnan u Absal'ının yazma nüshası Murat Molla Kütüphanesi 1529 numarada

kayıtlıdır. Bu eserin tercümesi de Milli E~tim Bakanlığı, Şark-İslam klasikleri

arasında yayınlanmıştır.l

Uimi'i bu eseri Molla Cami'den tercümeetmişsedebuna tam bir tercüme denemez. Zira sade, açık bir mana ve çok sayıda zengin ve parlak tasvir parçalanyla hususiyettaşıyan bu esere Lfuni'i birtakımilaveler yapmışve aralara aşka, kadına, evlenrneğe,isim ve karakter arasındaki münasebete dair görüşlerini ilaveetmişaynca konununakışıiçinde kendindenşiirlerdeeklemiştir. Lami'i'yi bu eserde yan mütercim yan mübdi olarak görüyoruz. Sonuç olarak eser için şu kanaate varmak mümkündür. Tam bir tercümedeğilfakat telif-tercümekanşımıbir eserdir.

Lami'i'nin Salaman u Absiil mesnevisinin tesbit edebildi~miz ve bizzat görtipinceleyebildi~miz üç yazma nüshası vardır. Aynca birdiğer nüshasınında Avusturya-Viyana'da olduğunu Flügel Katalo~'ndan öğreniyoruz.2 Bu nüshalan kısaca tanıtaIım:

1- Lôm;';, Absô/ uSa/iimôn-ıLdm;'i:

İstanbulÜniversitesi Kütüphanesi TY 3088. Eser 84 varaktan ibaret olup hersayfasıııda 13satır bulunmaktadır. Ölçüleri 162xl LO (llOx68) mm. olan eserin

• Atatürk Üniv. TürleiyatAraştınnalan Enstitüsü, Erzurwn.

l Cami,Sa1ilınanu Absal; çev. AbdülvehhabTarzı, İsı.1985, XVI+ 112 s.

2 Gustav Flügel, Die Arabischen, Persischen und Türkischen, Handscriften dcr Kaiscrlich Königlichen Holbibliothek zu Wien, 1865, C.l. s. 630 (699 no'dakayıtlı)

(2)

ser-levhası altın yaldız çerçeveli, söz başlıkları kırmızı mürekkep, cetvelleri ise mavi mürekkeplidir. Kağıdıabadi, yazısınesih, toplam beyitsayısı 1901 dir.

2· Lami'i, Terceme-i Salanu]n veGayrı:

Ankara, Milli Kütüphane A736/1. Nüsha bir mecmuadır ve "AIecl1lua-i

Lami'i" adını taşımaktadır. Tamamı 116 varak olan bu kitapta iki ayrı eser mevcuttur. 1-82 varaklar arasında da yine Lami'i'ye ait olan "Bursa Şehrengizi" adlı mensur eser yer almaktadır. Kitabın ilk sayfasında "23. VII.l969 tarihinde Ankara'da Nazmi U1usemre adlı bir şahıstan500 liraya satın alınmıştır" şeklinde birkayıtgözeçarpıyor. Eserinyazısıta'lik, ölçüleri 162x 113(i06x65) mm.'dir. Her sayfasında13satıryer alan eserintamamı 1903 beyittir

3- [,ami'[, Kitnb-ı 5,'alamanIIAbstil:

The John Rylands UniversıyLibrary of Manchester (ingiltere), MS. 77. 83 varaktan ibaret olan nüshanııı yazısı nesih; ölçüleri 175x120 mm.'dir. Tamamı

1902 beyit olannüshanınhersayfasında13satıryeralıyor.

4- Gustav Flügel'in bahsettiği nüsha, "Kitab-ı Salaman u Absal" adını taşıyor.Viyana'da bulunannüshanın yazısıta'lik vetamaım82 varaktan ibarettir.

Mevcut nüshalarını tanıttığımız bu eser en zengin nüshaya göre 1903 beyittir. Şiirde bölüm başlıkları nesir halinde verilmiş ve bir hayli yekün tutmaktadır. Vezni: Fa'i1atün Fa'ilatün Fa'ilün kalıbıyla yazılmıştır. Lami'i'nin bu mesneviyi hangi tarihte yazdığına dair tezkirelerde herhangi bir malumat yoktur. Ancak eserle ilgili bazı ipuçlarını değerlendirerek tahmini bir tarihe ulaşmakmümkündür.

Umi'i'nin bizzat kendisinin ıS26'da yazdığı "Şerefü'l-insan"3 adlı eserinin mukaddimesinde yer alan eserinin kronolojik sıralamasında Salamiln u Absal, Şem' ü Pervane'den önce, Maktel-i İmam llüseyn'den sonra gelmektedir.

Şair, Şem' Ü Pervane'nin yazılış tarihi ı522'dir der. Maktel-i İmam Hüseyn'in yazılıştarihi ise bellideğildir.

Gibb, "Osmanlı Şiir Tarihi" adlı eserinde Umi'i'nin bu eserini gençlik zamanlarındatercüme ederek devrinpadişalııYavuz Sultan Selim'e takdimettiğini söyler4 . Zaten Salilman u Absili mesnevisi içinde tevhid ve na'tdan sanra iki ayn medhiye yeralmaktadır. Bunların ilki Sultan Selim, ikincisiyse veliahtı Şehzade Süleyman vasfındadır. Mesnevi Yavuz Sultan Selimadıııa yazıldığınagöre eserin bu padişalun saltanatı döneminde yani 1512-1520yılları arasında yazılmış olması gerekir. Bu durumda LamiTnin ölüm tarihi olan 1532'de 60yaşlarında olduğunu5

3Laıni'i , Şerefii'l-insan, DTCF. M. Ozaki454 yk. 5 b

4 EJ.W.Gibb; A History of Ottoman Poetry, London 1965, Vol.

m,

s. 25.

(3)

hatırlarsak Gibb'in de söylediği gibi bu eseri gençlik zamanlarında yazdığıortaya çıkar.

Lami'i mesneviye Arapça iki beyitle giriş yaptıktan sonra, şu beyillerle tevhid'ebaşlar.6

Ey gamun can bezminün sermayesi Mihr ü mehdürşem'-ihüsnün sayesi Cism ü can mihrünleruşendürsenün Yir ü gök hüsnünlegülşendürsenün7

Mesneviningirişbölümünde tevhidle münacat içiçeverilmiştir. 95 beyillik bu ilk bölümün ardından 112 beyitlik na't geliyor. Daha sonradapadişahın adının anıldığı 44 beyillik medhiyeyeralıyor:

Diyem adınkimdir olş5h-ıkerim Husrev-is5hib-kıranSultan Selim8

beytiylebaşlayan medhiyenin devrinpadişahıYavuz Sultan Selimadına yazıldığını açıkça görüyoruz. Şairmedhiyenin ilerleyen beyillerindepadişahı DoğuveBatı'nın İskender'iilan eder:

Ab-ı nıy-ıdehrdür hak-i deri

ŞarkIIGarbun oldururİskender'i9

Gerek tevhid-münacat, na't, medhiye gibi şiirlerin yer aldığı gınş bölümünde ve gerek eserin bütünü içinde mevzu ilealakalı kısa hikayeler önemli bir yer tutar. Bu hikayelerin okuyucuya mesaj verici mahiyette oluşu ve yerli yerindekullanılınalarımesneviyeayrıbir renk ve ahenkkatmaktadır.

Medlliyeden sonra "sebeb-i tahrir" bölümünde eserin te'lif sebebini şu beyitlerle anlatmayabaşlar:

Bir gün eylerken gönül mülkinde seyr Murg-ıcankıldısühanbfıgınatayr

6 örnek olarak verilen beyitler, eserin Ankara Milli Kütüphane A 736/1 no'dakayıtlıyazma

nüshasından alınmıştır.

7 Lami'ı,SaliimiinIIAbsiil, Milli Ktp. A 736/1 yk.ib 8 a.g.y., yk. ıoa

(4)

istedi kim evce pervaz eyleye Nev-nev:l!ar birleşehn:ızeyleyelO

Daha sonra bu eseri MollaCamı'dentercümeettiğinisöyler: NagehanGınıı'denirdi bir kadch

Nuşidüptoldıdil ü canum ferah

'Ud-veşbir perdedenkılmışneva K'itdi od ney gibi içüm ol heva Hül-iinsanıdenidüp turfey:ıd VirmişAbsiii LI Saliiııı:l11 ana ad.ll

veCamı'nineseri için: "Bu nüshabaştanbaşa şüpheleriyok edici Yakin mürşidinin yolunu ve tarikata giriş özelliklerini işler" diyerek eserin yazılma amacını dile getirir.

Ser-te-ser ol nüsha etvar-ısiiliik Mürşid-i ralı-)YakindeITti'ş-şükiik 12

Camı'yi bu şekilde hatırlatan şair sözlerinin devamında: bu nükteyi Cami'den evvel Ebii 'Ali Sina (İbn Siniı)'nın zikrettiğindenve konuyla ilgili pek çokanlamlıhik.1yeyi "İşar:ıt" adlıeserinde birarayatopladığındanbahseder:13

Gerçi kim bu nükteyi evvel beli Ehl-i 'irfan zikrin idüpBu .Ali

İdübcn bi-hadd leta'if anda harc Eylemişdüre-iİşarat'ındadere14

LO a.g.V.,yk. ı2a

ı ı '" i

a.g.v., yk. B)

12

a.g.Y.,)k.

]3h

13 Salaınan IIAbsiii mesnevisininıncnşcioldukçamünakaşlIlı veiddialı bir konudur. Biz bu

makalede sadcec Lamii'nin eserini tanıtınayı hedeflediğimiz içinaynntılara ginniyonız.

Daha geniş bilgi için hkz.: Erdoğan Uludağ, Vak'aya Dayalı Bir Eser Olarak Laıni'i

Çelcbi'nin Saliiman u Ahsal Mesnevisi (İneeleme-Karşılaştınnalı Metin-Sadeleştirmc) YayınlanınamışDoktora Tezi,Erzunım 1997, Xf+476s.

(5)

Bundan sonra Cami'nin eserine Türk elbisesigiydirdiğinisöyler: Geyse Rümi-dlmeYÜTürkilne-tiic

ÇinüMaçin'den alur bac u harilclS

Mesnevinin ilerleyen beyitlerinde padişahın veIiahtı Şehzade Süleyman (Kanuni) için de bir medhiye söyleyenşair; bu eserini inzivayaçekilmişve zaruret içindeyken ansızıngelen bir ilhamla yazdığımbelirtir ve zamanından uzun uzun şikayetederekpadişahtancaize bekler:

Eyle birhoşkJssahüdhüd-veşbeyan

TakigfışidüpSüleyman-ızaman

'ÖZr-i taksir-i 'uhudiyyet ola Cami-ietvar-ıümmiyyet 0lal6

Uimi'ibunlarıdedikten sonraasılhikayeyeşubeyitlegirişyapar: Hiik·i Yunank'iib-ı rUv-ıdchrdür

Kfıh

u

deşti

cümle

bağ

u

şehrdür

l7

Salaman ve Absal hikayesinin konusuşöyledir:

Çok eski zamanlarda Yunan ülkesindebüyükve kudretli birpadişahve bu padişahın yanında son derece akıllı bir hakim (filozof) vardır. Bu padişah her istediğinieldeetmiştir,fakat kendine halef olacak birevladıyoktur. Budüşüncesini Hakim'e açıponun fikrini sorar. Hakim ona hak verir, fakat kadınları ve şehveti padişaha karşı şiddetle kötüler:

Gül gibi 'alemde bunlardur dü-rüy A1mamuşlardurveradan reng ü büy Açalı affıkaHakkhiin-ıkerem

Gclıncdii.cil gibi küfraııü'll-Ili'amIII

LS a.g.y., yk. 14b 16 a.g.y.,yk. 16a 17 a.g.y., yk.16u 18 !I.g.y.,yk.22b

(6)

Daha sonra derin bilgisi ve sihir yoluyla padişaha kadın olmaksızın bir çocuk meydana getirir. Bu çocuk her türlüayıptan uzakolduğuiçin ona "Sa/aman" ismi verilir:

Çün sclamet birle ol bedr-ı tamam Togupoldı kasr-ı şehdarü's-selam Yir ü gök itdi tahiyyat ü selam Kodılarla-büdd Sa1:1man ana nam!9

Cami'ye göre; Salantan adı sCıamet kelimesinden türemiş ve gökten

inmiştir: "Onu her ayıptan temiz ve arınmış buldukları için adını selamet kelimesinden türettiler. Boyu bosu herçeşit afetten salim olduğundangökten ona Sal:im{ııı adı indiıı20

Annesi olmadığıiçin Absiii adında genç bir kız Salaman'a sütninc olarak tutulur. AbsaL 16 yaşıııcb ve çok güzel bir kızdır. Salı1man'a ihtimamla bakar. Aradan yıllar geçer. Salanıan büyür ve güzelliği kenıfıle erer. Absal geçen süre içinde Salaman'a aşıkolur ve onu başkabirine kaptırmamakiçin her türlü kadın şeytaniyetiyle Salaman'ıkendine aşık etmeğe çalışırve buna muvaffak olur. Artık

iki sevgili gizlice birlikteyaşamaktadırlarve bu dumm bir süre devam eder. Ancak bu hallerinden padişahın ve Hakim'in haberi yoktur. Salaman'ın ortalıkta

görünmemesinden şüphelenirler. Durumu öğrenince uzun uzun nasihat ederek

Salaman'ıAbsal'danayırmaya çalışırlar.Salaman bunun imkansız olduğunusöyler ve sonunda baskıyadayanamayarak Absal'la birlikte kaçmağakarar verir. iki aşık karanlık bir gecede bir deveye binerek bir haftalık gece gündüz süren bir yolculuktan sonra KafDağı'ndandaha yüksek veaşılması çok güç bir<bğa vasıl

olurlar. Bu dağıbinbir güçlükle aşan aşıklarınönünde bu kez de dar ve karanlık

çok korkunç görünümlü bir vadi çıkar. Bu vadiyi de aştıktan sonra karşılarına

uçsuz bucaksız bir deniz çıkar. Hilal şeklinde bir kayığa binerler iki gün sürcn deniz yoıculuğundan sonra nihayet cennet misali bir adaya varırlar. Bu öyle bir adadırki bütünkuşlarburayatoplanmışve ötmektedirler:

Sürmek içün'işareı-idünya demin Al1(k' cem'olınış ıuyfır-ı [ılemin2!

19 a.g.y., "k. 24 b

20 Canıı,Salamiin ve Ahsiil; çev.; Ahdnlvehhah Tarzi, M.E.B., Şark-İslam Klasikleri, Isı' 1985, s. 38, (407-408. heyiller)

(7)

Taze yapraklar çalmaktasöğütler oynamaktadır. Berg-i terler keJT çalar oynarsöğüt Gonceler dem-beste gül1er kan ugut22 Ağaçlargöktenyıldız yağmışcasmameyve doludur:

Sıbü bih narenc ü limonüenar Yire gökten necm-varolmışnisar23

NarIaraltıntaneleriyledolmuşarmutlar birer kutuolmuştur: Oanc-i yakütilctolmışenar

KU/.e-iemrlıd-. diirc-iı,er nigfır24

Sözünkısasıbu ada sanki bir cennet görünümündedir: Yok hata didüm nigaristan idi

Cennet-ayın slİret-i büstilu idi25

iki sevgili bu Cennet misaI"i adada neşelerini artıran tabiatın cazibesiyle, herkıskanç insanın nazardeğdirengözlerinden uzakaşağılık insanların ayıplama korkusu olmadan rahat bir hayat sürerek her türlü zevke doyarlar. Bu esnada oğlunun fıranndan müteessir olan ve etrafındakilerden nereye gittikjerini öğrencmeyen padişah. cihanıgösteren sihirliaynasınamüracaat eder:

Yar idi yamndaşiihımdil gÜş3 Bir 'acebayıne-i'iilem-nüma26

Ye onları bulundukları yerde görüp hallerinden haberdar olur: Padişah iki aşığın mutluluk halini görünce merhamet eder ve geçimleri içinıazımolan herşeyionlara gönderir. Aradan aylar yıllar geçip gider fakat Salaman bir türlü geri dönmez. Buna çok üzülenaynızamanda da hiddetIenenpadişahsillir kuvvetiyleSalamiin'ın Absalta yaklaşmasına ınani olur. Bu halin babasının himmetiyle olduğunu idrak eden Salanıfın yaptıklarına pişman olur ve memleketine geri dönmek için Absal'la yola çıkar. Denizi aştıktan sonra gönül açıcı yemyeşil bir yere gelirler ve burada konaldurlar. Bu vadide çok büyük bir kale ve içinde insan yiyen devler vardır.

22 a,g,y., yk.55a

23 a.gy., yk.,55a

24 a.g.y.,yk.,55a

25 a.g.y., yk.,55a

26 a.g.y.,yk.,58a

(8)

Salfiman'm adaya geldiğini öğrenince geceleyin saldırırlar. Saliimiln bunlarla mücadeleyebaşlar. Fakat bu devleröldürnıekle bitnıeıııek1esel gibi akmaktadıriar. Takati kesilen Salamiin sonunda el açıpAllah'ayalvarır Salfimfin'ın imdadına Hızıı' yetişirve bütün devleri öldürür. Sa\aman'la Absiii kurtulurlar. Burdan edindikleri ganimetlerle birlikte memleketlerine geri dönerler.Padişahsevinçleoğlunu karşılar ve ona tahtını bağışlanıak istediğini fabt bunun Absiil'dan vazgeçmesi suretiyle nıümkün olabileceğini söyler. Sa\anıan babasının bu sözlerine çok üzüıür. Absiil'dan vazgeçmez vesevdiğiyleberaber çöle kaçarak orada büyük birateşyakar ve Absiilıla beraber kendini deateşeatar. AbsiiI :ıteşte yanıp külolur. Salarnan da ateşte yanmışken durunıundanhaberdar olanbabasının himınetiylekurtulur. Fakat Absiil'm ölmesi Salaman'ı çılgına çevirmiştir. Üzüntüsünden sevdiğinin ardından şiirleryazar ve ağlar. Oğlunun bu haline çok üzülen padişahona bir çare bulması içiıı Hakim'e koşar ve yalvarır. Hakim Saıfıman'ı yanına çağırtarak eğer söyleyecekıcrine itaat edcrse Absal'ın ona tekrar dönebileceğinisöyler. Salaıııfın Absiil'a kavuşabilmek için herşeye razıdır kendini Hakime teslim eder. Bu teslimiyet Salaman'ı sakinlCştirir.Dahasonra Hakimcan-ıgönülden onuneğitimine başlar irfan kadehi ve hikmet balıyla damağını tatlandınr. Bu tatla sarhoş olan Saliimiin dünya lezzetlerinden cl çeker ancak Absal aklma düştükçeyine eski haline dönerdi. Bunu fark eden bilge Absiil'm şeklini resm ederek canlandırdı. Saliiman Absill'ı hatırladıkça bu sureti gösterir gönlünü şad ederdi. Aslında Hakim'in amacı başkadır. Onu ebedi güzelliğin timsaH Zühre'ye aşık etmek fikrindeelir. Birtakım dua ve tcdbirle bu amacına ulaşır. Saliiman artık Absal'ın hatırasını gönlünden silmiş, şehevi aşktan kurtulmuş, ebedi güzelliğe aşık olmuştur. Artık oğlunun tanıolarak kel11il1eeriştiğini görenPadişahbütün beylerini çağırtıraskerlerinin ve halkm önündetacınıvetahtım Salanıfin'a deHeder.Oğluna budünyanın fa niolduğunu, tohumunu kendi içindeğildevlet için ekl11esini, din ve şeriat hükümlerine göre iş yapmasını, alimlerin sözünden çıkmamasını, halkı korumasınıve gurbete düşmeleriniönlemesini söyler. Dünyada bakı olanın iyi bir adbırakmak olduğunusöyleyereknasihatlarına son verir.

Eserin son bölümünde ise bu hikayede anlatılanlardan nekasdedildiğinin' açıklanmasıyer ahI':

Sfıreıiibu naznıkim efsanedür HI-mesel ımı'nilda düm u dünedür Zahirıpür-reng übfıbirkıssadur Balımhikmet yüzinden hissedür

(9)

Hal-ifıtratdurdegüldür kil ü kal

Olmış işdürbi-niz<i' vü bi-cidal27

Şair görünüşte bir efsane olan bu şiire felsefi ve tasavvufi bir mana vermiştir.Bu mana, ruhun vücudun hakimiyetindennasıl kurtulacağınıgösterir.

Ger sedef dutarsan banaguş Nakd idem bu dürleri eymerd-huş28

diyerek okuyucuya seslenen şair. hikayedeki şahısların neleri temsil ettiklerini açıklar.

Çünki Hakk kevneyni bünyiid eyledi EvveIa bir gevher icad eyledi. Eşref-i ekvandırol 'iili-nihad Elı1-ihimmet'akl-ıkül dir ana ad Bir güher andan dahioldı 'ayan Virdi adınnefs-i küIIelıl-ibeyan

İşbutertib ilebuldıon güher Birbirindeniştikak-ınur u [er Kar-ı 'iilemoldı 'aşirdentamam Ana la-büdd 'akl-ıfa'al oldınam.29 HikayedekiPadişah: "akl-ıevveIili temsil eder:

Şah-ıferman-dihdür ol 'alem hadem Dchre feyzindeniriişürdem kadem çünki fermiin-dihdür ol 'iili-nijiid Oldurur bilŞah-ıYunan'dan murad30

27 a.g.y., yk. 79 b 28 a.g.y., yk. 79 b 29 a.g.y., yk. 80 a

30 a.g.y., yk. 80a

(10)

Hakim: "feyz-ibala"yı(emsil eder: OLdahi her emri b,iladanaiLır Niir-ı fcyzi 'akl-ı a'lüdanaiLır Kondı adı ı.i-büddol fcyzün Hakim Kimanı buşah idinmişdürncdim31

Hikayenin erkckkahramanı Saliil11fın: "Cisimle iigisi olmayanruh" tur Lik bir dürr-i yctim ildi talcb

K'ola dün mal17ar-1cnvar-ı Rab Didiclıl-i dil onür-ımika Rfıh-ı insanİvü ncfs-i natıka Pes Salümanişbusultiin-ziidcdür Serv gibi hurrem üfızfıdedür.32

Kadınkahraman Absili ise: "Şehvetetapan beden" dir. Anla Absal'ılen-i şehvet-perest

K'anıahkal11-1 tabi'at itdi peSt.33

İki sevgilinin kaçarken binbir güçlükle geçtikleri deniz: "Hayvanİ şehvetlerin ve nefsani lezzetlerin denizi" dir.

Düşdilerbir bahre kim yokdur kenar Nar-ı dfızahgibi Sl1VImevc-diir Kulzüm-i şehvat-ı hayvanidür ol Lücce-i lezzal-1 nefs;lIlİdür 01. 34

Salül11fl11 ilc Absül'lll birlikte içine atladıkları ateş: "Madde varlığıııı yakıp kül etmek için çekilen çoksıkı sıkı bir riyazet" tir.

31 a.g.y.,yk. 80a _80b

32 . h

ag.y., yk. 80 33 a.gy., yk. 80 b 34 a.g.y.,yk. 80b-80a

(11)

Sfıret-i nar ol riyazetdiir kavi Gün gibirfışendürandan can evi Raht-ı tab' u nefsi yakub külkılur Ateşingüldudım sünbülkılur.35

Zühre: "Yüksekol!,'Unlukların,ilahi ve ebedigüzelliğin sembolü" dür. Zühre'dürnur-ı kemalat-ıbülend

Kim yusulinden olur ciinercüınend36

Şair eserinin sonundaki "Hatime-i kitab" bölümünde; Padişahı överek şu beyitlerlC mesneviyi bitirir.

Taze dutsun Hakk cemalin ta ebcd Müddct-i ikbali olsun bi-'aded Niçe karn itsünHudii-yı'alemin Her nefes 'azmine bir fethi karin Amin yamfı'in37

Sonuç olarak., Salamiin u Absiiihakkkında: ilginç konusu, akıcı üslfıbuylaLiimi'i Çelebi'ninşair kişiliğiniortayakoyduğuorijinal bir eserdir diyebiliriz.

35 a.g.V.,yk.81 a 3 6 'a.g.y., yk.Si b 37 a.g.y., yk. 82 b

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).