• Sonuç bulunamadı

İlgili kararı görmek için tıklayınız.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlgili kararı görmek için tıklayınız."

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DAVACI : ...'ı temsilen EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

VEKİLİ :AV. FIRAT GÜNDOĞAN

-UETS[16139-31642-78368]

DAVALI : OSMANGAZİ KAYMAKAMLIĞI

VEKİLİ : AV. KÜBRA GÜLSOY

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü-Hocahasan Mah. İlkbahar Cad. Yeni Hükümet Konağı A Blok No:38 Osmangazi/BURSA DAVANIN KONUSU :

Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Osmangazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde muhasebe ve finansman öğretmeni olarak görev yapan davacı tarafından, Osmangazi Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 24/02/2020 tarih E.3955357 sayılı işlem ile bu işleme dayalı olarak düzenlenen 10/03/2020 tarih 2020/10188 takip numaralı borç bildirim belgesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :

1-Dava konusu işleme konu alacağın hangi mahkeme kararına dayalı olarak tesis edildiğinin belli olmadığı,

2-Görev yaptığı herhangi bir dönemde Danıştay kararı ile iptal edilen tebliğ maddesi kapsamında ödeme almadığı,

3-Dayanak olarak belirtilen Milli Eğitim Bakanlığı yazısında daha önce dava açan ve lehine karar verilen kişilere yapılan ödemelere ilişkin olduğu, daha önce kendisi tarafından açılmış bir dava olmadığından Mahkeme kararına dayalı olarak yapılan bir ödeme de bulunmadığı,

4-Fiili bir hatası yahut hilesi ile yapılan bir ödeme bulunmadığı, bu nedenle ödenen bedelin istenmesi ve bedele ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuken mümkün olmadığı,

5-Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu iddiaları ile iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :

1-Dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

(2)

BURSA

3. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/358 KARAR NO :2020/723 suretiyle işin gereği düşünüldü:

OLAYLAR :

1- 03.07.2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13.03.2017 tarihli ve 2017/10010 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Bakanlar Kurulu kararının 1. maddesi ile 01.12.2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın, 4. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde yer alan "ders görevleri hariç olmak üzere" ibaresinin "ders görevleri ile" şeklinde değiştirilmesine ve 5. maddesi ile "Aynı kararın 15. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan "ek" ibarelerinin madde metninden çıkarılmasına" dair düzenlemelerin iptali istemiyle açılan davada Danıştay 11. Dairesinin E:2017/1889 sayılı dosyasında 19/10/2017 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği,

2-Davacı tarafından yukarıda anılan karardan bahisle yapılan 16/01/2018 tarihli başvuru ile koordinatörlük görevi nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin tarafına ödenmesi istemiyle başvuruda bulunması üzerine davacıya ödeme yapıldığı,

3-Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın 12/10/2009 günlü, 174 sayılı kararı uyarınca uygulamaya konulan "Sağlık Meslek Lisesi Öğrencilerinin Mesleki Eğitim Uygulamalarına İlişkin Yönerge"nin 6/1-b maddesinin son tümcesindeki "...en az 8 öğrenciden oluşan her öğrenci grubuna" ibaresi ile 8/1-ö maddesinin "....yüz yüze eğitim kapsamında öğretmen-öğrenci bütünlüğünde yapar" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada Danıştay 8. Dairesi tarafından 04/04/2018 tarih E:2018/263, K:2018/1921 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/10/2019 tarih, E:2018/4359, K:2019/4215 sayılı kararı ile reddine karar verildiği,

4-Bu karar üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün 20/02/2020 tarih E.3741134 sayılı işlemi ile koordinatörlük ücreti talepleri uygun görülmeyen kişiler tarafından açılan davalar sonucu ödenen bedellerin geri alınarak hazineye gelir kaydedilmesi gerektiğinin Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne oradan da Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirildiği,

5-Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 24/02/2020 tarih E3955357 sayılı işlemi ile yukarı da belirtilen husus ilgili okul müdürlüklerine bildirilmiş ve davacıya koordinatörlük görevi nedeniyle ödenen bedelin geri istenmesine yönelik 10/03/2020 tarihli borç bildirim belgesi düzenlenerek davacıya tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :

1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, neden, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmış,

(3)

2-Anılan Kanunun 15. maddesinin, (1-b) işaretli bendinde ise; davaya konu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde bulunmaması durumunda davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır

3-5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun kamu zararı başlıklı 71. maddesinin 1. fıkrasında, kamu zararı kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde açıklanmış; kamu zararının belirlenmesinde, iş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması, mal alınmadan iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması, transfer niteliğindeki giderlerde fazla veya yersiz ödemede bulunulması, iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması, idare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılmasının esas alınacağı hususu belirtilmiş; son fıkrasında, kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usul ve esasların, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

4-Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22.12.1973 gün ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının ise, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Dava konusu Osmangazi Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 24/02/2020 tarih E.3955357 sayılı işlemi bakımından;

1-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3/d fıkrasında, iptali istenen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olup olmadığının ilk inceleme aşamasında saptanacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Kanunun 15. maddesinin 1/b fıkrasında, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı hallerde davanın reddine karar verileceği hükmü yer almış; 14. maddenin son fıkrasında ise, bu hususun ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı öngörülmüştür.

(4)

BURSA

3. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/358 KARAR NO :2020/723

tarih E.3955357 sayılı işlemi incelendiğinde ilgili okul müdürlüklerine Bakanlığın "mahkeme kararının uygulanması" konulu yazısının gönderilmesine ve gerekli işlemlerin yapılması hususunun bildirilmesine ilişkin işlem olduğu görülmektedir.

3-İdari davaya konu edilebilecek işlemler, kesin ve yürütülmesi zorunlu, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettiği, hukuk düzeninde değişiklik yapan, ilgililerin hukuki durumunu etkileyen işlemlerdir. Bu tür işlemlerin en önemli özelliği "icrai" olmalarıdır. İdarenin tek yanlı irade beyanı ile doğurduğu hukuki sonuç icrailik vasfından kaynaklanır.

4-İdari hiyerarşi içinde, uyglamaya ilişkin olarak verilen emirler tek başlarına yargı denetimine tâbi işlemlerden olmayıp, İdarenin iç işleyişine ilişkin bu işlemlerin, kişilerin hukuki durumlarında doğrudan etki yaratmadıkları açıktır.

5-İç işleyişe ilişkin olarak tesis edilen ve idari hiyerarşi dahilinde bir emirden ibaret olan dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek nitelikte bulunmadığından 2577 sayılı Kanun'un 15/1-b maddesi uyarınca dava konusu bu işlem bakımından davanın incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

Dava konusu 10/03/2020 tarih 2020/10188 takip numaralı borç bildirim belgesi bakımından;

1-Uyuşmazlık konusu olayda Bursa İdare Mahkemeleri tarafından verilen diğer kararlar göz önüne alındığında ilk önce dava konusu edilen 10/03/2020 tarih 2020/10159 takip numaralı borç bildirim belgesinin idari bir davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir.

2-Bunun içinde öncelikle kamu görevlilerine yapılan fazla ödemelerin geri alımında uygulanacak mevzuatın saptanması gerekmekte, ayrıca, bu husus bu uyuşmazlıkta görevli yargı yerinin belirlenmesi açısından da önem taşımaktadır.

3-657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 12. maddesinin birinci fıkrasında, kamu görevlilerinin kamu hizmetinin sunumunda kullanılan her türlü kamu malının koruma yükümlülükleri; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise koruma ve hizmete hazır bulundurmak zorunda bulundukları bu mallara verdikleri zararın rayiç bedel üzerinden tahsil edileceği; son fıkrasında da, anılan zararın tahsil usulü düzenlenmiştir.

5-Dolayısıyla, parasal hak ödemesini düzenleyen mevzuatın yorumunda hataya düşülerek memurlara fazla ödeme yapılması suretiyle oluşan kamu zararının, münhasıran kamu mallarına verilen zararın tahsil usulünü düzenleyen 12. madde kapsamında tahsili mümkün değildir.

6-Devlet memurlarına sehven ya da mevzuatın yorumunda hataya düşülerek yapılan aylık ve ücret farklarının 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında tahsil edilip edilemeyeceği hususuna gelince;

7-5018 sayılı Kanunun kamu zararı kapsamının; kamu kaynakları kullanılarak piyasadan mal ve hizmet satın alınması sırasında fazla ödeme yapılması, idarenin gelirlerinin tahsili sırasında mevzuata aykırı davranılması ve mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme yapılması suretiyle yol açılan zararla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim ikinci fıkra ile belirlenen kapsam içinde, kamu malına zarar verilmesi, kamu görevlilerinin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle kişilere verdikleri zararın kamu tarafından ödenmek zorunda kalınması

(5)

ya da mevzuatta ödenmesi öngörülmekle birlikte mevzuatın yorumunda hataya düşülmek veya ihmal ve kasıt yoluyla fazla ödeme yapılması halleri sayılmamıştır. İkinci fıkra bir bütün olarak değerlendirildiğinde "g" bendinde yer alan "mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması" kuralının kapsamının, yine mal ve hizmet alımları nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan kamu zararı şeklinde anlaşılmasını zorunlu kılmaktadır. Kaldı ki, bakılan uyuşmazlık mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme yapılması nedeniyle oluşan kamu zararı olmayıp, mevzuatın öngördüğü bir ödemenin yapılması sırasında hataya düşülmesine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın anılan Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

8-Bu durumda; 71. maddenin birinci fıkrasındaki, "... mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal..." ibaresini ikinci fıkra ile belirlenen kapsam dahilinde gerçekleştirilen karar, işlem, eylem veya ihmal olarak anlamak gerekmektedir. Kamu görevlilerine daha önce sehven kanuna aykırı olarak yapılmış fazla ödemelerin geri alınmasında 5018 sayılı Kanunun uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığında bu tür uyuşmazlıkların çözümünde anılan Kanun öncesi hukuki durumun değişmediği ortaya çıkmaktadır.

9-Bu itibarla; kamu görevlilerine sehven yapılan fazla ödemelerin geri alımında, tıpkı 5018 sayılı Kanun öncesinde olduğu gibi Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararının uygulanması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.

10-Diğer taraftan; uyuşmazlığa 5018 sayılı Kanunun uygulanacağı yolundaki yorumun, sonucu tümüyle idari nitelikli olan ve idari yargı usul ve esaslarına göre çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlığın, adli yargı yerinde çözümleneceğinin kabulü anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu anlama gelen bir yorumun Anayasanın 155. maddesi ile kurulan "idari rejim" sistemi ile bağdaşmayacağı da açıktır. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında ise; idarenin, hatalı işlemine dayanarak ödediği meblağın istirdadına, bir mahkeme kararına lüzum olmadan karar verebileceğine işaret edilmiştir.

11-Buna göre; uyuşmazlığa konu fazla ödemenin de söz konusu İçtihat gereğince herhangi bir yargı kararına gerek kalmaksızın davacıdan istenilmesi mümkün olduğundan, bu meblağın davacıdan geri istenilmesi yolunda tesis edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olduğu sonucuna varılmıştır.(Benzer bir konuda verilen hüküm uyuşmazlıklarının giderilmesine ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesinin 25.11.2019 tarih E:2018/272, K:2019/760 sayılı kararında adli yargı tarafından verilen karar kaldırılarak İdare mahkemesi kararı hükme esas alınmıştır.)

12-Dava konusu işlemin esasına yönelik olarak bir değerlendirme yapacak olursak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararıyla, İdarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı, her zaman geri alabileceğine; belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin geri alınmasının hatalı ödemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde mümkün olduğuna; bu süre geçtikten sonra geri alınmasının olanaksız bulunduğuna hükmedildiği dikkate alındığında uyuşmazlıkta, davalı idarece davacıya koordinaörlük görevi nedeniyle bir ödeme yapılması gerekmemesine rağmen ödendiği, ancak bu hatalı ödemenin davacının kusurundan

(6)

BURSA

3. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/358 KARAR NO :2020/723

veya hileli davranışından kaynaklanmadığın, ödemenin dayanak mevzuat hükümlerine açılan davalar sonucu verilen kararların yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı bu nedenle açık hata halininde bulunmadığı göz önüne alındığında ödenen bedelin geri istenmesi yolundaki 10/03/2020 tarih 2020/10188 takip numaralı borç bildirim belgesinde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

HÜKÜM :

Açıklanan nedenlerle,

1-Dava konusu Osmangazi Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 24/02/2020 tarih E.3955357 sayılı işlemi bakımında davanın incelenmeksizin reddine,

2-Dava konusu 10/03/2020 tarih 2020/10188 takip numaralı borç bildirim belgesi bakımından ise dava konusu işlemin iptaline,

3-Dava sonuç itibariyle kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığıdan aşağıda dökümü yapılan 186,60-TL yargılama giderinin yarısı olan 93-30-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

4-Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,

6-Artan posta ücretinin davacıya iadesine,

7-2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, 28/10/2020 tarihinde karar verildi. HAKİM METİN TÜFEKÇİ 178486 YARGILAMA GİDERİ : Başvuru Harcı : 54,40 TL Karar Harcı : 54,40 TL Vekalet Harcı : 7,80 TL Posta Gideri : 68,00 TL Dosya Bedeli : 2,00 TL TOPLAM : 186,60 TL

Referanslar

Benzer Belgeler

Albers ve arkadaşlarının (2005) yılında doğumun ikinci aşamasında perine bütünlüğünü korumak için kayganlaştırıcı ile yapılan perine masajı ile

Objective: Introducing acute intermittent porphyria disease and investigating the communication techniques for acute intermittent porphyria patients who have tracheostomy..

“Bilim, Teknoloji ve Toplum” öğrenme alanında akademik başarının anne eğitim düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmek amacıyla

Analyzing lyrics of the songs in Aladdin, Pocahontas and Mulan animated movies, in particular, elucidates the way Disney imposes American values and an

Şehir de yaşayan anneler ilçe ve köye göre daha fazla beslenme bilgisine sahip olduğu; bilgiyi hemşire ve ebelerden aldıklarını; ilçedeki anneler anne sütü ile ilgili

To study the obesity status among Rajput population of Mandi district in Himachal Pradesh in terms of Body mass.. index and waist hip ratio Seerat

It is determined that environmental sustainability [means not harming environment while performing business activities (Steurer & Konrad, 2009)] is highly important with the

Çalışamaya katılan öğrencilerin çoğunluğu hasta güven- liğinde hemşirenin rolünün hasta güvenliğine ait riskle- ri belirleme, önlemeye yönelik