• Sonuç bulunamadı

Ömerler A sahası mekanize panolarında susuzlandırma çalışmalarının analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ömerler A sahası mekanize panolarında susuzlandırma çalışmalarının analizi"

Copied!
88
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖMERLER A SAHASI MEKANİZE PANOLARINDA SUSUZLANDIRMA ÇALIŞMALARININ ANALİZİ

Yılmaz YILDIRIM

Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği Uyarınca Fen Bilimleri Enstitüsü Maden Mühendisliği Anabilim Dalında

YÜKSEK LİSANS TEZİ Olarak Hazırlanmıştır.

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Sunay BEYHAN

(2)
(3)

ETİK İLKE VE KURALLARA UYGUNLUK BEYANI

Bu tezin hazırlanmasında Akademik kurallara riayet ettiğimizi, özgün bir çalışma olduğunu ve yapılan tez çalışmasının bilimsel etik ilke ve kurallara uygun olduğunu, çalışma kapsamında teze ait olmayan veriler için kaynak gösterildiğini ve kaynaklar dizininde belirtildiğini, Yüksek Öğretim Kurulu tarafından kullanılmak üzere önerilen ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından kullanılan İntihal Programı ile tarandığını ve benzerlik oranının %6 çıktığını beyan ederiz. Aykırı bir durum ortaya çıktığı takdirde tüm hukuki sonuçlara razı olduğumuzu taahhüt ederiz.

(4)

ÖMERLER A SAHASI MEKANİZE PANOLARINDA SUSUZLANDIRMA

ÇALIŞMALARININ ANALİZİ

Yılmaz YILDIRIM

Maden Mühendisliği, Yüksek Lisans Tezi, 2019 Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Sunay BEYHAN

ÖZET

Ülkemizdeki kömür yataklarının farklı coğrafik bölgelerde olması, eko-coğrafik-kültürel kalkınmaya olumlu katkı sağlamaktadır. Ayrıca, elektrik enerjisi üretiminde ucuz hammadde olması ve sağladığı katma değer, kömürü önemli fosil enerji kaynağı haline getirmektedir. Ancak, yeraltı ve açık ocak kömür üretiminin ve nakliyat işlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi çalışma ortamının emniyetli olmasını gerektirmektedir. Özellikle yeraltı maden ocaklarında bulunan su, çalışma verimini olumsuz etkilemekte ve üretimde aksamalara neden olmaktadır. Dolayısıyla, bir yeraltı maden işletmesi için su önemli bir problem ise üretime geçilmeden önce mutlaka susuzlandırma çalışmaları yapılarak suyun ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir.

Yeraltı suyunun ocak içerisinde sorun oluşturmasını önlemenin en etkili yolu ocak planlama aşamasında hidrojeolojik araştırmaların yapılmasıdır. Bu amaçla, yeraltı kömür ocaklarında yürütülecek susuzlandırma çalışmalarında öncelikle çalışma kotu üzerindeki yeraltı su katmanları, arazinin hidrojeolojisi ve jeolojisi incelenerek yerüstü derin kuyu pompalarının yer seçimi ve su atımı yapılacak derinlik tespit edilmelidir.

Bu çalışmada, kömür üretiminin verimli bir şekilde yapılabilmesi amacıyla G.L.İ. Ömerler yeraltı ocağındaki susuzlandırma çalışmaları ve etkileri incelenmiştir. Bu amaçla; susuzlandırma çalışmaları ayrıntılı olarak anlatılmış; projenin uygulanmasını müteakip yeraltı ve yerüstünden yapılan su drenaj miktarı, kömür üretim miktarı, elektrik gideri ve makine ekipman arızaları gibi parametrelerdeki etkileri ayrı ayrı incelenmiştir. Yeraltı panolarına gelen suyun çalışma alanına ulaşmadan drene edilmesi için yaklaşık 4000 metre derinliğinde 10 adet drenaj pompa kuyusu açılmıştır. Hem yeraltı hem de yerüstü ölçümlerinde, drenaj çalışmalarına başlandığı andan itibaren panolara gelen su miktarında önemli derecede azalmalar meydana geldiği belirlenmiştir. Susuzlandırma çalışmaları sayesinde yeraltı ocağı ocak içi su atımının % 27, ocak dışı su atımının ise yaklaşık % 40 oranında azaldığı belirlenmiştir.

(5)

A RESEARCH ON ANALYSING THE DEWATERING OPERATION AT

ÖMERLER PANEL A COAL MINE

Yılmaz YILDIRIM

Mining Engineering, M. Sc. Thesis, 2019 Thesis Supervisor: Asisst. Prof. Dr. Sunay BEYHAN

SUMMARY

Due to the fact that the distribution of its lignite researches of various geographical districts, the social-economical and cultural development of Turkey are positively enhanced. In addition to being a cheap raw material for electrical energy production and adding value to the wealth of country, lignite researches are the main sources for fossil fuels. But, it is required for both open pit and underground mine operations to be performed and transported efficiently and safely. Especially, for underground mines, water inflows seriously affect mine productivity and disturb mine operations. Therefore, mine dewatering operations have to be designed and carried out before mining operations commences.

The most effect the way for eliminating water drainage problems is to schedule hydro-geological tests at mine planning stage. For this purpose, the underground water level, the elevation for mine operations and the hydrogeological and geological characteristics of mine site should be investigated in detail.

In this study, the mine drainage operations at G.L.I. Ömerler underground coal mine are investigated. For this purpose, the main contributing factors for mine drainage such as the amount of water inflow drained, the coal production rate, electrical and mechanical equipment failure rates are explained and determined. A total of 10 water drainage pump wells with a length of 4000 meters are prepared to prevent water problems on mining panels. It is absorbed that the rate of water inflows into panels are reduced significantly both by surface and underground measurements. It is also determined that mine water drainage rates are reduced by 27% and 40% for underground mine and overall, respectively.

Keywords: Dewatering, Hydrogeology, Mechanized Coal Mine, Ömerler Panel A, Mine Dewatering, Underground Mining.

(6)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans çalışmalarım sırasında her konuda yardımlarını esirgemeden yapıcı yöndeki eleştirileri ve olumlu katkıları ile beni yönlendiren Yüksek Lisans tez danışmanım Dr. Öğr. Üyesi Sunay BEYHAN’a ve tez juri üyelerime teşekkür ederim.

TKİ Kurumu Garp Linyitleri İşletmesi yetkililerine ve onların şahsında İşletme bünyesinde çalışan arkadaşlarım Sayın Melih DUYGUN, Sayın Serdar HASİPEK, Sayın Üzeyir BACAK, Sayın Cem BOZKURT, Sayın M. Kamil KAYRAL, Sayın Aycan ÇATAL, Sayın Ahmet ÖZKAN, Sayın Zeliha HIRCA, Sayın Tolga PARLAK ve Sayın Serkan CAN’a çalışmalarıma yaptıkları yardımlarından dolayı teşekkür ederim.

Ayrıca Maden Tetkik Arama ve Dokuz Eylül Üniversitesine Ömerler A sahasındaki yeraltı madenciliği, hidrojeoloji ve susuzlandırma alanlarındaki çalışmaları için teşekkürü bir borç bilirim.

Hayat arkadaşım Aygül YILDIRIM’a ve hayatımdaki ilk öğretmenim ve dahi Babam Emekli Öğretmen Abdullah YILDIRIM’a ve sevgili Anneme bana verdikleri destekten ve teşvikten dolayı şükranlarımı sunarım.

Yılmaz YILDIRIM Haziran 2019

(7)

İÇİNDEKİLER

Sayfa ÖZET ... v SUMMARY ... vi ŞEKİLLER DİZİNİ ... x ÇİZELGELER DİZİNİ ... xi

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ... xii

1. GİRİŞ ... 1

2. SUSUZLANDIRMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR ... 3

3. GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ HAKKINDA GENEL BİLGİ ... 6

3.1. Tarihçe ve Kuruluş ... 8 3.2. Sahanın Jeolojisi ... 10 3.2.1. Stratigrafi ... 11 3.2.2. Beke formasyonu ... 11 3.2.3. Tunçbilek formasyonu ... 12 3.2.4. Yapısal jeoloji ... 14

3.3. Çalışma Alanında Yer Alan Formasyonların Jeoteknik Özellikleri ... 14

3.3.1. Bölgede yapılan jeoteknik sondajlar ... 14

3.4. Kömür Damarını Çevreleyen Formasyonların Özellikleri... 15

3.5. Kömür Damarının Yapısı ... 17 3.6. Sahanın Hidrojeolojisi ... 19 3.6.1. Akarsular ... 21 3.6.2. Yağış ... 21 3.6.3. Sıcaklık ve buharlaşma-terleme ... 22 3.6.4. Akım ... 22

3.6.5. Yeraltı ocaklarına gelebilecek su miktarı ... 23

4. SUSUZLANDIRMA ÖNCESİ SU DRENAJI ... 26

4.1. Ocak İçi Su Drenajı ve Kullanılan Ekipmanlar ... 26

4.2. Susuzlandırma Öncesi Su Atım Miktarının Tespit Çalışmaları ... 30

4.2.1. Ocak içi su miktarı tespit çalışmaları ... 30

4.2.2. Ocak dışı su miktarı tespit çalışmaları ... 30

4.2.3. Ocak içi su drenaj miktarı ... 31

(8)

İÇİNDEKİLER (devam)

Sayfa

4.2.5. Susuzlandırma öncesi mekanik atölye tulumba tamir bilgileri ... 32

4.2.6. Susuzlandırma öncesi Ömerler A sahası elektrik tüketim ve kömür üretimi ... 32

5. ÖMERLER A SAHASI SUSUZLANDIRMA PLANI VE UYGULAMASI ... 34

5.1. Susuzlandırma Süreci ... 34

5.2. Susuzlandırma Projesi ... 35

5.2.1. Projenin maliyeti ... 36

5.2.2. Susuzlandırmada kullanılan pompaların teknik özellikleri ve elektrik planı ... 36

5.2.3. Sondajların teknik özellikleri ... 39

5.2.4. Kuyuların teknik özellikleri... 41

5.3. Susuzlandırma Pompalarının Çalışma Periyotları ... 42

6. SUSUZLANDIRMA SONRASI SU ATIMI ... 45

6.1. Susuzlandırma Sonrası Su Atım Miktarının Tespit Çalışmaları ... 47

6.1.1. Ocak içi su miktarı tespit çalışmaları ... 47

6.1.2. Ocak dışı su miktarı tespit çalışmaları ... 48

6.2. Susuzlandırma Sonrası Su atımı ... 48

6.2.1. Ocak içi su atım miktarı ... 48

6.2.2. Ocak dışı su atım miktarı ... 49

6.3. Susuzlandırma Sonrası Mekanik Atölye Tulumba Tamir Bilgileri ... 50

6.4 Susuzlandırma Sonrası Yeraltı Ocağı Elektrik Tüketim ve Kömür Üretim Bilgileri ... 50

6.5. Susuzlandırma Faaliyetinin Son Durumu ... 51

7. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 52

KAYNAKLAR DİZİNİ... 56 EKLER

Ek 1. Kütahya-Tunçbilek Kömür Sahası Hidroloji Haritası

Ek 2. Ömerler A Sahası Mekanize Panolar Su Atım Planı 1/5.000 (Susuzlandırma Öncesi) Ek 3. Susuzlandırma Öncesi Ocak İçi Tulumba Noktalarındaki Ölçüm Sonuçları

EK 4. Susuzlandırma Öncesi Ocak Dışı Tulumba Noktalarındaki Ölçüm Sonuçları EK 5. Susuzlandırma Öncesi Mekanik Atölye Tulumba Tamir Bilgileri (2017)

EK 6. Ömerler A Sahası Mekanize Panolar Su Atım Planı 1/5.000 (Susuzlandırma Sonrası) EK 7. Susuzlandırma Sonrası Mekanik Atölye Tulumba Tamir Bilgileri

(9)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa

3.1. G.L.İ. üretim bölgesi (Tunçbilek) coğrafi konumu. ... 7

3.2. Geri dönümlü blok göçertmeli uzunayak mekanize üretim yöntemi ... 8

3.3. G.L.İ. imtiyaz sahası. ... 5

3.4. Tunçbilek havzası jeoloji haritası ... 10

3.5. Kütahya-Tunçbilek sahası genelleştirilmiş stratigrafi kesiti ... 13

3.6. Kömür damarını çevreleyen tabakalar ... 16

3.7. Ömerler yeraltı ocağı kömür damarı stampı ... 18

3.8. Hidrojeolojik çalışmalar için kurulan meteoroloji istasyonu ... 20

3.9. MTA meteoroloji istasyonu 2004-2006 yılları arası toplam yağış grafiği ... 21

3.10. Tavşanlı meteoroloji istasyonu aylık ortalama sıcaklık grafiği ... 22

3.11. Domaniç Karaköy Eşeli ... 23

4.1. Susuzlandırma öncesi ocak içi su drenaj planı ... 29

5.1. Kuyu yerleri ve elektrik planı ... 38

5.2. Sondaj kuyularının açılması ... 40

5.3. Açılan kuyulara boru salınması ... 41

5.4. Susuzlandırma kapsamında yerüstü sondaj yerlerinden görüntüler. ... 42

5.5. Susuzlandırma kuyularından atılan suyun görüntüsü. ... 44

(10)

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge Sayfa

3.1. JT-4 sondajı jeoteknik etüt sonuçları ... 15

3.2. Kömür ve çevre kayaçların fiziksel ve mekanik özellikleri ... 17

3.3. G.L.İ. tüvenan kömürünün özellikleri ... 17

3.4. Eşellere ait DSİ tarafından hesaplanan akım parametreleri ... 23

3.5. Litolojik birimlerin yağıştan beslenme değerleri ... 24

4.1. G.L.İ. envanterindeki tulumbalar ve teknik özellikleri ... 27

4.2. Susuzlandırma öncesi ocaktaki tulumba çalışma yerleri ... 28

4.3. Susuzlandırma öncesi ocak içi tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları ... 30

4.4. Sususzlandırma öncesi ocak dışı tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları ... 30

4.5 Susuzlandırma öncesi ocak içi su atım miktarı ... 31

4.6 Susuzlandırma öncesi ocak dışı su atım miktarı ... 32

4.7. 2016-2017 yıllarına ait elektrik tüketim ve kömür üretim bilgileri. ... 33

5.1. Kuyuların teknik özellikleri ... 41

5.2. Susuzlandırma kapsamında drene toplam su miktarı (6 aylık) ... 43

6.1. Susuzlandırma sonrası kullanılan tulumbalar ve yerleri ... 45

6.2. Susuzlandırma sonrası ocak içi tulumbaları çalışma periyodu ... 47

6.3. Susuzlandırma sonrası ocak dışı tulumbaları çalışma periyodu ... 48

6.4. Susuzlandırma sonrası ocak içi su atım miktarı ... 49

6.5. Susuzlandırma sonrası ocak dışı su atım miktarı ... 50

(11)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

Simgeler Açıklama C santigrat derece mm milimetre mSS metre Su Sütunu kWh kiloWatt saat m metre kWt kiloWatt TL Türk Lirası c kohezyon

Ø içsel sürtünme açısı

E Elastisite modülü

 poisson oranı

b tek eksenli basma dayanımı t Indirect çekme dayanımı

n porozite

d yoğunluk

Kısaltmalar Açıklama A Açık (filtreli) K Kapalı (filtresiz)

DEÜ Dokuz Eylül Üniversitesi G.L.İ Garp Linyitleri İşletmesi J Jeneratör

MTA Maden Tetkik Arama TKİ Türkiye Kömür İşletmeleri DMİ Devlet Meteoroloji İşleri

(12)

1. GİRİŞ

Ülkemizde elektrik enerjisi üretiminde termik santraller önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’nin olası petrol ve doğalgaz krizlerine karşı gerekli olan enerji ihtiyacının temini için fosil enerji kaynaklarının verimli şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu durum, yerli linyit kömürü gibi kaynaklarımızın, enerji ihtiyacını karşılamada kullanım oranının artırılması ile mümkündür. Kömür yataklarının yurdumuzun çeşitli bölgelerine dağılmış olması; eko-coğrafik-kültürel kalkınmaya olumlu etki sağlamaktadır. Ayrıca, kWh başına elektrik enerjisi üretiminde ucuz hammadde olması ve sağladığı katma değer kömürü önemli fosil enerji kaynağı haline getirmektedir.

Yeraltı ve açık ocak kömür üretiminin ve nakliyat işlerinin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi çalışma ortamının emniyetli olmasını gerektirmektedir. Özellikle yeraltı maden ocaklarında bulunan su, çalışma ortamını olumsuz etkilemektedir. Bir yeraltı maden işletme için su önemli bir problem ise üretime geçilmeden önce susuzlandırma çalışmaları yapılarak suyun ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir.

Yeraltı kömür ocaklarında yürütülecek susuzlandırma çalışmalarında öncelikle çalışma kotu üzerindeki yeraltı su katmanları, arazinin hidrojeolojisi ve jeolojisi incelenerek yerüstü derin kuyu pompalarının yer seçimi ve su atımı yapılacak derinlik tespit edilmelidir.

Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Garp Linyitleri İşletme Müdürlüğü (G.L.İ.) Ömerler A kömür sahasında yeraltı işletmeciliği uygulanarak üretilebilecek yaklaşık 30.000.000 ton işletilebilir kömür rezervi bulunmaktadır.

TKİ Kurumu G.L.İ. Müessese Müdürlüğü Ömerler Yeraltı Ocağında 350.000 ton/yıl kapasite ile çalışan mekanize üretimi 1.400.000 ton/yıla çıkarmayı hedefleyen “Ömerler Yeraltı Mekanizasyon Tevsii Projesi” ne ait yatırımlara 2006 yılında başlanılmıştır.

Yeraltı Mekanizasyon Tevsii Projesi kapsamında öngörülen yatırımların gerçekleştirilebilmesi için yapılacak hazırlıklar ile temin edilecek teçhizatlar üç bölümde değerlendirilmiştir. Bunlar;

1. Pano hazırlıkları ve nakliye teçhizatları, 2. Elektrik teçhizatları,

(13)

Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda, “Ömerler Yeraltı Mekanizasyon Tevsii Projesi” için yatırımlar üç ayrı aşamada gerçekleştirilerek, 2016 yılı itibari ile Ömerler A sahası A2 panosunda mekanize üretime başlanmıştır.

2016 yılından itibaren üretimin önündeki en büyük engel su problemi olmuştur. Mevcut su; nakliyeyi, su atımını ve tahkimatları olumsuz etkilediği gibi işçilik, tamir-bakım ve elektrik gibi girdilerin artmasına da neden olmuştur.

2016 ve 2017 yıllarında hedeflenen üretim kapasitesine ulaşılamamasının nedenlerinden biri olan suyun uzaklaştırılarak verimli ve emniyetli bir çalışma ortamının sağlanabilmesi için 2017 yılında “Ömerler A sahası susuzlandırma projesi” 2006 yılındaki “MTA projesi” doğrultusunda hazırlanarak uygulamaya başlanmıştır.

Bu çalışmada, kömür üretiminin verimli bir şekilde yapılabilmesi amacıyla yıllardır önemli bir sorun haline gelen susuzlandırma işlemleri ve etkileri incelenmiştir. Bu amaçla; G.L.İ. Ömerler yeraltı ocağındaki susuzlandırma çalışmaları ayrıntılı olarak anlatılmış; projenin uygulanmasını müteakip yeraltı ve yerüstünden yapılan su drenaj miktarları, kömür üretim miktarı, elektrik gideri ve makine ekipman arızaları gibi parametrelerdeki etkileri ayrı ayrı incelenmiştir.

(14)

2. SUSUZLANDIRMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Rajak vd., (2018), yeraltı ve açık ocak kömür madenlerinde susuzlandırma çalışmalarında kullanılan pompa sistemlerinin karşılaştırılması konulu çalışmasında, madencilik çalışmalarındaki su drenajında pompa sistemlerinin rolünün çok önemli olduğunu ve maden sahalarına giren yeraltı sularının doğru tahmin edilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Morton ve Mekerk (1993), mühendislik çalışmalarında yeraltı su tablasına girildiği takdirde ve çevre kayaçlarında suyu geçirme özelliğine sahip olması durumunda, olumsuz çalışma ortamının oluşmasına ve tehlikeli durumların meydana gelmesine neden olduğunu belirtmektedir. Aynı araştırmacılar, kuru çalışma koşullarının, makine – ekipmana daha az zarar verdiğini, pasanın nakliyesinde taşıma verimliliğinin arttığını, açık ocaklarda şev stabilite problemlerinin azaldığını ve en önemlisi de hem yeraltı hem de yerüstü çalışma şartlarının emniyetli kalmasını sağladığını belirtmektedir. Ayrıca; madencilik çalışmalarında suyun çalışma ortamından uzaklaştırılmasının en etkili yolunun uygun susuzlaştırma, suyun akış yönünü değiştirme, sızdırmazlık sağlama veya tüm bu yöntemlerin bir kombinasyonu şeklinde olması gerektiğini belirtmektedir.

Ande (1992), modern dalgıç tulumba teknolojisi kullanılarak ocak sularının atılması konulu çalışmasında, madenlerdeki suların etkili şekilde drenajı, pompa sistemlerinin birbirleriyle koordineli çalışması ve verimlerinin uyumu ile mümkün olabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, pompaların seçiminin ve pompa sistemlerinin yeraltı maden ocağının derinlik ve genişliklerine bağlı olduğunu ifade etmektedir.

Cekic ve Oruc (2012), Kreake kömür havzasında yaptıkları hidrojeolojik araştırmada, kömür katmanlarında bulunan ve bünyesinde su içeren kumlu yapıların, önemli miktarlarda yeraltı suları biriktiren temel hidrojeolojik yapılar olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, kumlu kısımlardaki suyun varlığının, hidrostatik basınç ve yüksek drenaj fiyatları nedeniyle madencilik çalışmalarını sınırlayıcı faktörlerden birisi olduğunu belirtmektedir. Aynı araştırmacılar, susuzlandırma yöntemlerinin ve sistemlerinin seçiminin, aşağıdaki faktörlerin analizleri yoluyla yapılması gerektiğini belirtmektedir. Bunlar;

- genel jeolojik koşullar, - hidrojeolojik koşullar,

- madencilik-teknolojik talepler

- susuzlaştırma çalışmalarının teknolojik-teknik şartları - seçilen çözümlerin rasyonelliği ve karlılığı.

(15)

Vukeli vd. (2016), Velenje kömür ocağında sürekli bir tehdit oluşturan yeraltı suyunun su seviyelerini izlemek ve Velenje kuyularındaki susuzlaştırmayı tahmin etmek için 3D Sonlu Fark Yöntemini (FDM) kullanmışlardır. Yazarlar bu yöntemle, Velenje kömür ocağı sahasındaki yeraltı suyu aktivitesinin doğru bir tahminini yapmışlardır.

Kumar vd. (2013) yaptıkları çalışmada, yeraltı madencilik çalışmalarında, su probleminin giderilmesi amacıyla kullanılan pompalar için optimize edilmiş bir boru hattı ağının olması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca yazarlar, optimum bir boru hattının işçilerin ve makine-ekipmanın emniyeti açısından da önemli olduğunu ifade etmektedir.

En etkili ve en düşük maliyetli yöntemi belirlemek için yeraltı suyunun kaynağının belirlenmesi esastır. Susuzlaştırma çalışmalarının başarısı doğrudan yeraltı suyu rejiminin anlaşılması ile bağlantılıdır. Suyun yeraltı çalışma ortamına gireceği yerleri hedeflemek, suyu yönlendirmek veya sızdırmazlık sağlamak önemlidir. Yeraltı suyunun bir madene girişinin potansiyel etkisi genellikle ön fizibilite aşamasında değerlendirilebilir. Bir hidrojeolojik inceleme en iyi üç aşamada ele alınmalıdır (Morton ve Mekerk, 1993),

• İlk aşama; su seviyelerini ve bölgesel hidrojeolojiyi belirlemektir. Bir hidrojeolojik araştırmanın, jeolojik araştırma ile aynı anda başlatılması çok önemlidir. Sondajlarla suyun nerede ve hangi hacimde gerçekleştiği belirlenmelidir.

• İkinci aşamada; yeraltı suyunun madencilik çalışmaları için bir tehlike oluşturup oluşturmayacağı belirlenmelidir. Eğer tehlikeli bir surum söz konusu olduğunda üçüncü aşama devreye girmelidir.

• Üçüncü aşamada, tehlikenin nasıl azaltılacağı veya nasıl ortadan kaldırılacağı ve madene olası girişlerin nasıl engelleneceği veya yönlendirileceği belirlenmelidir. Sulu çalışma ortamında madencilik çalışmalarının yürütülmesi bazı olumsuz durumları beraberinde getirmektedir. Bu olumsuz koşullar (Morton ve Mekerk, 1993):

- güvenli olmayan çalışma koşulları - cevher ve pasa nakliyatında zorluklar - artan patlayıcı maliyeti

- muhtemel stabilite zorluğu

- makinelerin kullanım ömrünün azalması - muhtemel zemin kabarması.

(16)

Dolayısıyla, tüm bu olumsuz şartlardan korunmak ve emniyetli, verimli ve ekonomik bir çalışma ortamını sağlamak için susuzlandırma çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Bunun için maden ocaklarında hidrojeolojik ve jeolojik çalışmaların titizlikle yürütülmesi ve çalışma ortamına girebilecek suların doğru bir şekilde tahmin edilmesi gerekmektedir.

(17)

3. GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ HAKKINDA

GENEL BİLGİ

Tunçbilek, Kütahya il sınırları içerisinde olup, Tavşanlı ilçesine 12 km, Kütahya il merkezine ise 64 km uzaklıktadır. Tunçbilek’e hem kara hem de demiryolu ile ulaşım mümkündür. Karayolu ile Kütahya üzerinden tüm illere kolay ulaşım imkanı mevcuttur. Ayrıca bölge İzmir-Ankara demiryoluna 13 km’lik bir hat ile bağlanmaktadır.

Bölge; kışları soğuk ve karlı, yazları sıcak geçen karasal iklim kuşağındadır. Bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği 650-1100 metre arasında değişmekte olup, geniş ormanlık alanlarla kaplıdır (Şekil 3.1).

G.L.İ. Müessesesi Ömerler yeraltı ocağında üretilmekte olan kömür damarının kalınlığı 7 m ile 12 m arasında değişmekle beraber ortalama 8 m civarındadır. Kömür damarının yatımı ise ortalama 10˚ dir. Kömür, geri dönümlü blok göçertmeli uzunayak yöntemi ve tam mekanize kazı ile üretilmektedir. Mekanize ayakta üretim periyodu (Şekil 3.2);

• Ayna kömürünün çift tamburlu kesici-yükleyici makine ile kazılması,

• Tahkimatların kazılan bölüme ilerletilerek açılan boşluğun tahkim edilmesi ve • Tavan kömürünün göçertilerek arka konveyörden alınması şeklinde yapılmaktadır. Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi imtiyaz sahasında (Şekil 3.3) 2018 yılı verilerine göre yaklaşık 145 milyon ton işletilebilir linyit rezervi mevcuttur. Bu rezervin büyük bölümü yeraltı üretim yöntemi ile kazanılabilecek durumdadır. Halen 3,9 milyon tonu açık ocak işletmeciliği, 1,4 milyon tonu yeraltı işletmeciliği olmak üzere yıllık 5,3 milyon ton linyit üretimi gerçekleştirilmektedir.

(18)
(19)

Şekil 3.2. Geri dönümlü blok göçertmeli uzunayak mekanize üretim yöntemi.

Mekanize sistemde; üretilmekte olan kömürün tabandan 3m’lik kısmı kesici makine ile kesilerek alınırken kalan 5 m’lik üst kısım ise arka kömürü olarak göçertilerek tahkimat arkasındaki konveyörlerden akıtılarak alınmaktadır.

3.1. Tarihçe ve Kuruluş

Garp Linyitleri İşletmesi TKİ Kurumu G.L.İ İşletme Müdürlüğü adı altında faaliyet göstermektedir. Linyit üretimi Tunçbilek havzasında yapılmaktadır. G.L.İ coğrafi konumu Şekil 3.1 de imtiyaz sahası Şekil 3.2 de gösterilmiştir.

Göçertme ile alınan kömür (5 m) Kesici-yükleyici makine ile alınan kömür (3 m) Tavan kayacı Göçük zonu İlerleme yönü Taban kayacı

(20)

5

Şekil 3.3. G.L.İ. imtiyaz sahası.

(21)

3.2. Sahanın Jeolojisi

G.L.İ. Tunçbilek Ömerler A sahası jeolojik haritası Şekil 3.4 ’de, stratigrafik kesit ise Şekil 3.4 ’de verilmiştir (Baş 1983; Çetin vd. 1985).

(22)

3.2.1. Stratigrafi

Tunçbilek havzasında ilk çalışmalar Nebert (1963) tarafından yapılmıştır. Bu

çalışmada yazar temel kayaçları; kristalen kalker ve mermer, serpantinleşmiş

ultrabazikler ve radyolaritler olmak üzere üçe ayırmıştır. Miyoseni; altı alt birime,

Pliyosen’i ise sekiz alt birime ayırmıştır.

Tunçbilek havzasının Neojen dolgusu akarsu rejimiyle oluşmuş Beke formasyonu ile başlamaktadır. 1000 m’ ye kadar kalınlığa sahip Beke formasyonu yukarıya doğru tane boyu incelen çakıltaşı, kumtaşı, çamurtaşı ve ince kömür damarlarından oluşmaktadır (Çelik, 2000). Bu birimin üzerine Tunçbilek havzasındaki ekonomik linyit katmanlarını içeren Tunçbilek formasyonu gelmektedir (Şekil 3.5).

Tunçbilek kömür havzasında yer alan çalışma sahasında bulunan en yaşlı birim Paleozoik yaşlı metamorfik şist ve kristalize kireçtaşlarıdır. Bu birim üzerinde diskordans olarak Kretase yaşlı ultrabazik kayaçlar (ofiyolitler ve gabro) yer almaktadır. Ayrıca, Paleosen’de granit sokulumu görülmekte olup Neojen yaşlı birimler ise bu serinin üzerine uyumsuz olarak gelmektedir. Neojen yaşlı birimleri Miyosen ve Pliyosen çökelleri ile temsil edilmektedir. Neojen-Miyosen Tunçbilek serisini, Neojen-Pliyosen ise Domaniç serisini oluşturmaktadır. Miyosen; konglomera-kumtaşı-kil (m1), marn-kil-kumtaşı (m3b), kireçtaşı (m3a) ve kömür, Pliyosen ise; kireçtaşı (Pl2), konglomera-kumtaşı-tüf (Pl3), bazalt (V), marn-kil-kumtaşı-konglomera-tüf (Pl3) ve kireçtaşı (Pl4) birimlerine ayrılmıştır (MTA, 2006). Havzada Miyosen yaşlı linyit oluşumları mevcuttur. Kuvaterner, alüvyon ve yamaç molozları ile temsil edilmektedir (Baş, 1983). Miyosen yaşlı Tunçbilek formasyonunu oluşturan marn biriminin alt seviyelerine yakın bölümünde toplam kalınlığı 3-10 m arasında değişen kömür damarları mevcuttur. Bu birimin kalınlığı yaklaşık 300 m dir (Madenci ve Pekmezci, 1991).

3.2.2. Beke formasyonu

Tunçbilek kuzeyindeki Beke köyünün hemen kuzeyinde tipik olarak gözlenen formasyon konglomera, kumtaşı ve kilden meydana gelir. Diğer önemli yayılım alanları Tunçbilek'in hemen kuzeyi, Tavşanlı batısındaki Hotanlı Dere ve Seyitömer kuzeyidir. Bölgede serpantinitlerden oluşan temel kayaların üzerinde uyumsuzlukla gelen birim altta sarımsı renklerde flüvyal çakıltaşlarıyla başlar. Üste doğru kumtaşları ve kiltaşlarıyla devam eder. En üst kesimde yer alan koyu yeşil-siyahımsı renkli killer içinde ekonomik değeri olmayan kömürler gözlenmektedir (Baş, 1983).

(23)

3.2.3. Tunçbilek formasyonu

Marn, kil, kumtaşı, konglomera ve kireçtaşından oluşmaktadır. Beke Formasyonu üzerine uyumlu olarak gelen bu formasyon, Demirbilek ve Gürağaç olmak üzere iki üyeye ayrılmıştır.

Demirbilek üyesi

Kil, marn, kömür ile az oranda silttaşı, konglomera ve kireçtaşı ara düzeylerinden oluşmaktadır. Tunçbilek batısındaki Demirbilek köyünün 200 m doğusunda görülmektedir. Demirbilek üyesi, kil ve marn ardalanması şeklinde başlamaktadır. Birim içinde 7-15 m civarında ekonomik linyit damarı bulunmaktadır. Kömürlü düzeyler tek bir damar ya da kil-marn ardalanması şeklindedir (Baş, 1983). Demirbilek üyesi içerisinde gelişen ekonomik kömürler, göl kıyısı boyunca gelişen sazlık-açık bataklık ve kısmen karasal bataklık ortamında gelişmiştir (Çelik, 2000). Kömür içerisinde sinjenetik ve epijenetik oluşumlu pirit ve kalkopirit oluşumları belirgindir. Kükürtlü minerallerin bulunması asit-kaya drenajına neden olarak bölgedeki suların yüksek iyonik derişimlerde bulunmasına neden olmaktadır (Baş, 1983).

Gürağaç üyesi (Ttg)

Konglomera, kumtaşı, silttaşı ve kilden oluşur. Tunçbilek güneybatısındaki Gürağaç köyünün bulunduğu sırtlarda gözlenmektedir. Yaşı Üst Miyosen olarak önerilmiştir (Baş, 1983).

(24)

Şekil 3.5. Kütahya-Tunçbilek sahası genelleştirilmiş stratigrafi kesiti (MTA, 2006) Ü S T S İS T E M S İS T E M S E R İ G R U P F O R M A S Y O N Ü Y E S İM G E K A L IN L IK KAYA TÜRÜ A Ç I K L A M A P A L E O Z O İ K K R E T A S E M Ü Z E Y Y E N M E T A M O R F İ T L E R İ G E Y İK T E P E M E R M E R L E R İ D E V L E Z M E T A B A Z İT L E R İ B ak ar ca kt T k) Ü k o m ( T k ) 1 5 0 0 -4 0 0 m 2 2 0 0 6 0 0 2 0 0 m 1 0 0 0 Ü k o ş (T m ş) D o d u rg a k öd ) A R İF L E R F m . U L T R M A F İT L E R Ü S T P A L E O S E N M İ Y O S E N M E S O Z O Y İ K T e k k e te p e S e rp a n ti n le ri k m ş) k g ) A L A Ç A M F m . P g r ( ) T g T b ( ) m 1 B E K E F m . T U N Ç B İL E K F m . D e m ir b il e k Ü y e s i T tg ( ) T ty ( ) T td ( ) m 3 a m 3 b m 2 3 0 0 1 5 0 2 0 0 4 0 0 4 0 0 S A R U H A N L A R F m . K A R A K Ö Y V o lk a n it le ri Ç O K K Ö Y F m . E M E T F m . S E N O Z O Y İ K T E R S İ Y E R P L İ Y O S E N K U V A T E R N E R T k v ( ) V T s ( ) T s k ( ) P l3 Pl2 T ç ( ) P l3 T e ( ) P l4 Q y m Q a l Alüvyon Yamaç Molozu 2 0 0 2 0 0 0 -2 0 0 0 -3 0 0

Alüvyon (Qal): Güncel akarsu çökelleri, tutturulmamış çakıl, kum, silt, kil

Yamaç Molozu (Qym): Gevşek tutturulmuş, köşeli çakıllı, çakıl, kum, silt

Kireçtaşı (Te ( )): Gri, krem renkli, yer yer gözenekli, alt seviyeleri killi, üste doğru silisifiye, marn ara seviyeli, orta-kalın tabakalıPl4

Marn - Kil - Kumtaşı - Konglomera - Tüf (Tç ( )): Aralarda kireçtaşı seviyelerine ve sileks yaygılarına rastlanır. Litolojiler arası yanal ve düşey geçişler yaygındır.Yatay ve yataya yakın tabakalıdır.Pl3 Bazalt (Tkv ( )): Siyah ve siyahımsı, koyu gri renklidir. Amigdaloidal gözle rkısmen birbirleri ile irtibatlı ve sekonder kalsit dolguludur.

V

Konglomera - kumtaşı - tüf (Ts ( )): Açık gri renklidir. Taneler orta derecede yuvarlanmıştır. Tüfler detritiklerle ardalanma ve geçişler gösterir. Arada marn ve kil seviyeleri olabilmektedir. Tabanda silisleşmiş ağaç seviyeleri yaygındır.

Kireçtaşı (Tsk ( )): Açık gri - beyaz renkli, gölsel karakterli, Ts birimleri ile yanal geçişli

Pl3

Pl2

Kireçtaşı (Ttg ( )) - Marn - kil - kumtaşı(Tty ( )) - Kömür (Ttd ( )): Gri, sarımsı, yeşilimsi, kahve renkli tonlar gösterir. Konglomera,

kumtaşı alt seviyelerde ve aralarda görülür. Alt seviyelerdeki killer üste doğru marna dönüşür. Yatay tabakalanma hakim olmasına rağmen faylı bölgelerde eğim artar.

Bol bitki ve yaprak kırıntısı içerir

m3a m3b m2

Konglomera - kumtaşı - kil (Tb ( )): Bordo renkli, allta blok yığışımlı, üstte tabakalı konglomera, kumtaşışeklinde, en üstte kömür izli, koyu yeşil şistli killer şeklindedir.m1

Granit (Pgr (Tg)): Gri, grimsi bej ve yeşil renklidir. Metamorfikleri keser. Bolca aplit dayklı

Listvenit (L) : Silisleşmiş, karbonatlaşmış kabuk görünümünde, genellikle peridotitlerin üst seviyelerinde ve tektonik zonlarda görülür.

Gabro, Mikrogabro (Ükm): Genellikle gabro yer yer mikrogabro görünümünde, dünit ve harzburjitle tektonik ilişkili.

Dünit, Harzburjit (Ükh): Peridotitlerin esas kütlesini oluşturmakta, bol manyetiz, seyrek krom içerir. Gabro ve melanjla tektonik ilişkili

Melanj (Ükm): Kuvvetli tektonik etkiler gösteren, çeşitli kaya birimlerini mermer, şist, diyabaz, çamurtaşı,rayolarit, çört ile yanyana bulunur. Temele ait tüm birimlerle kontağı tektoniktir. Serpantin (Ükmş): Hidrotermal alterasyon ve tektonik zonlarda oluşur.

Çamurtaşı (Ükmç): Kırmızı - bordo renklidir. Yer yer pelajik kireçtaşları, yer yer de sert silisifiye çört litolojisindedir

Metadiyabaz (Ükod): Yeşil renkli, taneli dokuda, bolca kalsit bantlı, dayk görünümlü.

Metabazitler (Üköş): Siyahımsı ve mavimsi koyu renklidir. İyi derecede foliye, yatık izoklinal kıvrımlı, kuvars bandı ve mercekleri içerir. Mermerleri örter ve mermer, kalkşist bantları içerir. Bolca glokofan ve lavsonit bulundurur. Kapsadığı metamorfik mineral parajenezleri aşağıdadır;

Kalkşist (Ükök): Mermer - metabazit geçişlerinde görülür. İyi derecede foliasyonlu ve çeşitli renklerdedir. Mermerlere yaklaştıkça metabazitleri, metabazitlere yaklaştıkça da mermerleri katkı olarak bulundurur.

Mermer (Üköm): Mavimsi açık gri renkl, oldukça eklemli, kırıklı, yer yer iyi derecede foliasyon ve lineasyon gösterir. Metabazitlerin altına daldığı ve granitler tarafından kesildiği açıkca görülür. Sekonder kalsitlenme ve aragonitleşme yaygındır.

Ü k m (A. KÜÇÜKAYMAN, 1988) ? ?

(25)

3.2.4. Yapısal jeoloji

Sahada yer alan temel birimleri ve Neojen birimleri içinde değişik kırık sistemlerine rastlanmaktadır. Bu kırık sistemlerinden fayların atımları 40 m civarındadır. Beke köyü dolayında, KB-GD yönlü temel yükselimine bağlı olarak, Neojen yaşlı birimler, bu eksenin kuzeyinde, 9-10’lik eğim ile KD’ya dalmaktadır. Güneyinde ise GB yönüne eğimlidir. Sahanın kuzeyinde, temel yükselime bağlı olarak, eğimler özellikle Temel-Neojen kontağına yakın bölgelerde güneye doğrudur.

Dededüzü tepe ve Beşik tepe dolayında, birbirine paralel, horst-graben oluşturan kırıklar ve bunu dike yakın kesen Kocaçay vadisinde görülen kırık sistemi bulunmaktadır. Bunun yanında Böçen-Yörgüç ve Bozbelen köyleri dolaylarında uzanımları fazla olmayan kırıklar bulunmaktadır. Ayrıca açık işletme sahası içerisinde KD-GB yönlü, 7-8 km uzanımlı önemli bir kırık mevcuttur. Faylar genellikle normal ve oblik atımlıdır. Bunun yanında kapalı işletme sahasında gömülü olarak rastlanan ve atımı 30 m’ye ulaşan K-G doğrultulu ve bunu çeşitli yönlerde kesen küçük atımlı faylar bulunmaktadır (MTA, 2006).

3.3. Çalışma Alanında Yer Alan Formasyonların Jeoteknik Özellikleri

3.3.1. Bölgede yapılan jeoteknik sondajlar

Formasyonların jeoteknik özelliklerinin belirlenmesine yönelik olarak MTA (1987) tarafından toplam derinliği 1726,25 m olan 3 ayrı sondaj (JT1, JT2, JT3), daha sonra ise JT4 sondajı yapılmıştır (Çizelge 3.1). Bu sondajlarda kesilen birimler; tüfit, kiltaşı, kireçtaşı, kumtaşı, konglomera, serpantin ve peridotittir. Her birimin fiziksel ve mekanik özelliklerini belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmalar (Çekilmez, vd. 1987), Tunçbilek bölgesi Domaniç Havzasının jeoteknik karakteristiklerini ortaya koymaktadır.

JT4 sondajı kiltaşı, dolomit ve manyezit, kireçtaşı, kalkerli marn ve marn birimleri kesmiştir. Sahada bulunan bu birimler kiltaşı, kalkerli marn ve marn olmak üzere 3 ana grupta toplanmaktadır (Çekilmez vd, 1988). JT4 sondajının toplam karot verimi % 89,11, sağlam karot verimi % 77,71 ve RQD değeri ise % 42,2 dir.

(26)

Çizelge 3.1. JT-4 sondajı jeoteknik etüt sonuçları (Destanoğlu vd, 2000). Formasyon Yoğunluk (gr/cm3) Görünür Porozite (%) Su içeriği (%) Indirect çekme dayanımı (MPa) Kohezyon (c) MPa İçsel sürtünme açısı, Ø (º) Kiltaşı 2,09 25,3 10,2 1,0 2,5 50 Kalkerli Marn 2,28 13,8 29,2 3,9 12,5 47 Kireçtaşı 2,50 4,3 16,1 - - - Marn 2,18 - 14,2 1,9 5,0 31

3.4. Kömür Damarını Çevreleyen Formasyonların Özellikleri

Ömerler yeraltı ocağında kömür damarını çevreleyen ana kayaç kiltaşıdır. Kiltaşı, kömür damarı çevresinde değişik fiziksel ve jeomekanik özelliktedir (DEÜ, 1984). Sahada ayrıca kömür damarı içerisinde kil ara kesmeleri, yer yer paleokanal kumtaşı oluşumları ve silex adı verilen oluşumlarda yer almaktadır (DEÜ, 1984).

Ömerler damarının hemen üzerinde yer alan zayıf karakterli kiltaşı formasyonu yumuşak kiltaşı olarak adlandırılmıştır. Bu formasyon, tavan kontrolü bakımından oldukça dayanımsız olup fazla miktarda süreksizlik içermektedir. İşletmede 30-80 cm arasında değişen kalınlıklarda ana kömür damarının hemen üzerinde görülen siyahımsı koyu gri renkte olan bu formasyon 3b olarak tanımlanmıştır. Yumuşak kiltaşının hemen üzerinde yer alan marn formasyonu daha dayanımlı olup, doğal nem içeriği oldukça düşüktür. Tavanda, koyu gri renge sahip kiltaşı olarak adlandırılan formasyon yer almakta olup 3a kodu ile tanımlanmaktadır. Ana kömür damarının altında bulunan taban kiltaşı diğer iki kiltaşı formasyonuna göre daha dayanımlıdır. Açık gri renge sahip olan bu formasyon 3c olarak tanımlanmıştır. Ana kömür damarı içerisinde değişik kademelerde kil ara kesmelerine rastlanmaktadır (DEÜ, 1984). Kömür damarını çevreleyen tabakalar Şekil 3.5 ’de verilmektedir.

(27)

Şekil 3.5. Kömür damarını çevreleyen tabakalar (Destanoğlu vd. 2000).

Kömür damarını çevreleyen formasyonların fiziksel ve mekanik özelliklerine ait deney sonuçları Çizelge 3.2. ’de verilmektedir (Destanoğlu, 2000).

(28)

Çizelge 3.2. Kömür ve çevre kayaçların fiziksel ve mekanik özellikleri (Destanoğlu vd. 2000).

Formasyon Tavantaşı (3a) Yumuşak Kiltaşı (3b) Taban Kiltaşı (3c) Kömür (4)

γd (gr/cm³) 2,00 2,06 2,09 1,30 n (%) 21,30 10,80 21,30 9,72 σb (kg/cm2) 141,30 85,30 238,40 100 σt (kg/cm2) 22,60 17,70 34,30 - Ø (º) 32,05 15-35 43,40 15-25 c (kg/cm2) 31,20 - 28,35 - E (kg/cm2) 14,500 20,000 20.500 17,000 ν 0,28 - 0,31 0,25

3.5. Kömür Damarının Yapısı

Kömür, mikroskobik bakımdan taneli ve sıkı doku göstermektedir. Rengi siyah olup, mükemmel bir parlaklık arz etmektedir. Ömerler yeraltı ocağında üretilmekte olan tüvenan kömürün genel özellikleri Çizelge 3.3 ‘de verilmektedir (Çekilmez vd, 1988).

Çizelge 3.3. G.L.İ. tüvenan kömürünün özellikleri (Çekilmez vd, 1988).

Rutubet ( %) 14-16

Kül (%) 40-42

Uçucu madde ( %) 25-30 Sabit karbon (%) 18-20 Toplam kükürt (%) 1,5-2 Alt ısıl değer (Kcal/kg) 2000-2500 Yoğunluk yerinde (t/m³) 1,5

Bölgede işletilmekte olan damar genellikle orta sertlikle, siyah ve parlak linyit içermektedir. Damarın tavan ve taban kısımları genellikle daha temiz, orta kısımları ise daha karışıktır. Ömerler yeraltı ocağı kömür damarı stampı Şekil 3.6 ’da verilmiştir (Destanoğlu, 2000).

(29)

Şekil 3.6. Ömerler yeraltı ocağı kömür damarı stampı (Destanoğlu, 2000). 180 cm 180 cm 180 cm 300 cm 20 cm 30 cm 15 cm 25 cm C Kili A Kili B Kili Sarı Kil Tavan Taşı ( kiltaşı / marn ) Taban Taşı ( kiltaşı /marn )

(30)

3.6. Sahanın Hidrojeolojisi

Ömerler A Sahasının hidrojeolojik etüdü projesi kapsamında yeraltı sahalarındaki su sorununun çözümüne yönelik 2004-2006 tarihleri arasında MTA tarafından yapılan arazi çalışmalarında, kömür sahasının yeraltından üretim yapılacak bölümünde, yeraltı suyunun drenajına yönelik pompalardan aralıksız su çekimi yapılmasına, yeni drenaj kuyularının açılmasına, kuyularda seviye ölçümlerine ve hidrojeolojik modelleme çalışmalarına devam edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ek 1’de 1/50000 lik Kütahya-Tunçbilek kömür sahası hidroloji haritası verilmektedir (MTA, 2006).

Ömerler A sahasında farklı litolojik birimler yüzeylenmektedir. Sahanın güney-doğu bölümünde geniş bir alanda yüzeylenen paleozoyik yaşlı metamorfitler, kretase yaşlı serpantinler, dunit ve harzburjitler ile tersiyer yaşlı çökeller içerisindeki killi ve siltli seviyeler geçirimsiz özelliktedir. Kretase yaşlı melanj içindeki kireçtaşları alttan ve üstten geçirimsiz birimlerle sınırlı olmaları nedeniyle geçirimli olarak ifade edilmemektedir. Sahanın kuzey kesiminde geniş yayılım gösteren paleozoyik yaşlı mermerler ile paleosen yaşlı granitler geçirimli özelliktedir. Tersiyer yaşlı çökeller içindeki kumtaşı, konglomera ve kireçtaşı seviyeleri ile kuvaterner yaşlı alüvyon geçirimlidir. Kömür içeren miyosen yaşlı çökeller içinde yaklaşık 200 metre kalınlık gösteren orta sert-sert özellikteki marnlar yarı geçirimlidir.

Tunçbilek kömür sahası hidrojeoloji etüdü projesi kapsamında toplam 5.540,4 m derinliğinde üç grupta, 16 farklı lokasyonda hidrojeolojik amaçlı sondaj yapılmış, açılan kuyulardan 4.465 m jeofizik kuyu logu ölçüsü alınmıştır (MTA, 2006).

Üç farklı grupta açılan kuyulardan periyodik seviye ölçümleri ile 1., 2. ve 3. grubun pompaj kuyularında kompresör testleri, 1. ve 2. grupta ise pompa testleri yapılmıştır. Pompa testleri sonucunda; transmisivite katsayısı 0,8 m2/gün-14,88 m2/gün değerleri arasında, depolama katsayısı 0,0014-0,077 değerleri arasında, hidrolik iletkenlik katsayısı 0,08 m/gün-1,48 m/gün değerleri arasında bulunmuştur (MTA, 2006).

Su bilançosu çalışmaları kapsamında, sürekli akıma sahip akarsular üzerinde 5 farklı lokasyonda eşel kurulmuş, eşellerde periyodik akım ölçümleri, DSİ III. Bölge Müdürlüğü çalışanları ve MTA ile birlikte gerçekleştirilmiş ve her eşel için anahtar eğrileri hazırlanmıştır. Havzanın sıcaklık, yağış ve buharlaşma verilerinin güvenilir bir biçimde ölçülmesi ve Tavşanlı Meteoroloji İstasyonu ile korelasyon yapılması amacıyla inceleme alanında kurulan 1 adet meteoroloji istasyonuna ait durum Şekil 3.7’ de verilmektedir. İnceleme alanı için yılık ortalama yağış 582,93 mm, ortalama sıcaklık 10,5 C’dir (MTA, 2006).

(31)

Şekil 3.7. Hidrojeolojik çalışmalar için kurulan meteoroloji istasyonu (MTA, 2006).

Yeraltısuyu akım hızı, akım miktarı ve akım yönünün saptanması amacıyla boya deneyleri çalışmaları yapılmış ve yeraltı suyu akım yönünün güneybatı-kuzeydoğu olduğu saptanmıştır. Hidrojeokimyasal çalışmalar kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda, inceleme alanında toplam 9 değişik tipte suyun yer aldığı, bu suların dolaylı olarak galeri ve/veya gölet sularının etkisinde olduğu saptanmıştır (MTA, 2006).

Galeri gözlemleri sonucu havza için yapılan genel değerlendirmede, Ömerler yeraltı ocağında, yeraltısuyu gelirinin, derine ve kuzeye doğru arttığı sonucuna varılmıştır. İnceleme alanındaki hidrojeolojik yapının belirlenmesi ve işletme sahasındaki yeraltısuyu probleminin incelenmesi amacıyla yeraltısuyu akım modeli kullanılmış ve işletmenin devam ettiği düşünülerek olası hidrolik yük değişimi belirlenmiştir (MTA, 2006).

Yapılan su bilançosu hesaplamalarına göre; yeraltına süzülebilecek su miktarı (yağıştan beslenme + yüzeysel akıştan beslenme) yaklaşık 21.785.050 m3/yıl dır. Bu aynı zamanda galerilere gelebilecek potansiyel su miktarıdır. Çalışmalar sonucunda inceleme alanında yeraltısuyu drenajına yönelik olarak çalışan 2 adet pompaj kuyusuna ilave olarak 10 adet pompaj kuyusunun daha açılması gerektiği sonucuna varılmıştır (MTA, 2006).

(32)

3.6.1. Akarsular

Sahada bulunan Kocasu (Tavşanlı) çayı, Kırık deresi, Dola deresi, Dedallı deresi, Göcük deresi, Akdere, Aygırlar dere ve Akpınar dere sürekli akıma sahip önemli su kaynaklarıdır. Bunlardan en önemlisi kömür yayılım sınırının kuzeyinden, doğu-batı yönünde geçen Kocasu (Tavşanlı) çayıdır. Kırık dere, Dedallı dere ve Dola dere Kocasu (Tavşanlı) çayının ana kollarını oluşturmaktadır. Akdere, Aygırlar dere ve Akpınar dere birleşerek Göcük dereyi oluşturmaktadır. Göcük dere daha sonra Kocasu (Tavşanlı) çayına katılmaktadır (MTA, 2006).

3.6.2. Yağış

Ömerler A sahası susuzlandırma çalışmaları kapsamında sahadaki su probleminin ana girdisi olan yağış, hidrojeolojik çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Çalışma alanında DMİ Genel Müdürlüğü’ne bağlı Tavşanlı Meteoroloji istasyonunda 2007-2012 yılları arasındaki ortalama toplam yağış miktarı 470 mm olarak ölçülmüştür. Kütahya Meteoroloji istasyonu 50 yıllık ortalamasına göre (1931-1980) yıllık ortalama yağış miktarı 582,93 mm’dir.

MTA projesi (2006) kapsamında Ömerler A Sahasında kurulan Meteoroloji istasyonunda Ekim 2004 - Eylül 2005 tarihleri arasında hesaplanan yıllık toplam yağış değeri 504,4 mm’ dir. Şekil 3.8’ de aylık toplam yağış grafiği verilmektedir (MTA, 2006).

0 50 100 150 200 250 300 350 400 Eyl.0 4 Kas. 04 Oca .05 Mar .05 May .05 Tem .05 Eyl.0 5 Kas. 05 Oca .06 Mar .06 May .06 Tem .06 Eyl.0 6 ZAMAN (ay) Y A Ğ (mm )

(33)

3.6.3. Sıcaklık ve buharlaşma-terleme

DMİ verilerine göre, Tavşanlı ilçesi için ortalama sıcaklık 11,8 ºC’dir. Kütahya meteoroloji istasyonu 52 yıllık (1929-1980) ortalama sıcaklık 10,5 ºC dir. Yıllık ortalama sıcaklık grafiği Şekil 3.9 ’da verilmektedir. Sıcaklık ve yağışın fonksiyonu olarak gerçek buharlaşma-terleme 2004 yılı için 354,75 mm, 2005 yılı için 457,20 mm olarak hesaplanmıştır (MTA, 2006).

Şekil 3.9. Tavşanlı meteoroloji istasyonu aylık ortalama sıcaklık grafiği.

3.6.4. Akım

Sistemin buharlaşmadan sonra önemli çıktılarından biri olan yüzeysel akış değerleri, sürekli akıma sahip akarsu yatakları üzerine kurulan 5 adet eşel yardımıyla gözlenmiştir (Şekil 3.10) DSİ tarafından eşellere ait akım parametreleri hesaplanmış ve sonuçlar Çizelge 3.4’de verilmiştir (MTA, 2006). 0 5 10 15 20 25 Oca.0 4 Mar.0 4 May.0 4 Tem. 04 Eyl.0 4 Kas.0 4 Oca.0 5 Mar.0 5 May.0 5 Tem. 05 Eyl.0 5 Kas.0 5 ZAMAN(ay) S IC A K L IK ( 0 C )

(34)

Şekil 3.10. Domaniç Karaköy Eşeli.

Çizelge 3.4. Eşellere ait DSİ tarafından hesaplanan akım parametreleri(01.10.2004-30.09.2005)

İstasyon Ortalama Debi (m3/sn) Ortalama Verim (l/s/km2) Toplam Akış (mil.m3) Hamitabat 3,48 2,06 109,84 Kırık 0,834 1,79 26,3 Domaniç 2,91 11,3 91,7 Saruhanlar 8,42 3,15 265,4

3.6.5. Yeraltı ocaklarına gelebilecek su miktarı

Yeraltı ocaklarına gelebilecek su miktarının belirlenmesinde hidrolojik havzada yer alan litolojik birimlerin geçirimlilikleri dikkate alındığında; geçirimli, yarı geçirimli ve geçirimsiz birimler olarak üç ana grupta sınıflandırılmaktadır (MTA, 2006).

Geçirimsiz birimler

İnceleme alanının güney-doğu bölümünde geniş bir alanda yüzeylenen Paleozoyik yaşlı metamorfitler, Kretase yaşlı serpantinler, dunit ve harzburjitler ile Tersiyer yaşlı çökeller içerisindeki killi ve siltli seviyeler geçirimsiz özelliktedir. Kretase yaşlı melanj içindeki kireçtaşları alttan ve üstten geçirimsiz birimlerle sınırlı olmaları nedeniyle, pratik açıdan geçirimli sayılamazlar (MTA, 2006). Ancak; genelde açık ve kapalı işletme sahasında yapılan patlatmalardan dolayı oluşan deformasyon sonucu bu birimlerin geçirimlilik özelliği artmaktadır. Bu birimlerin toplam yüzey alanı 25 km2’dir (MTA, 2006).

(35)

Geçirimli birimler

İnceleme alanının kuzey kesiminde geniş yayılım gösteren Paleozoyik yaşlı kireçtaşları ile Paleosen yaşlı granitler geçirimli özelliktedir. Ayrıca, Tersiyer yaşlı çökeller içindeki kumtaşı, konglomera ve kireçtaşı seviyeleri ile Kuvaterner yaşlı alüvyon geçirimlidir (MTA, 2006).

Yarı geçirimli birimler

Hidrolojik havza sınırının güneyinden kuzeydeki Kocasu çayına kadar olan alan (Doğuda Domaniçkaraköy batıda Saruhanlar eşelleri arasında kalan alan) genelde açık ve kapalı işletme sahasında yapılan patlatmalardan dolayı oluşan deformasyon nedeniyle, Miyosen yaşlı çökeller içinde yaklaşık 200 metre kalınlık gösteren orta sert-sert özellik gösteren marnlar yarı geçirimli özelliktedir (MTA, 2006).

Yarı geçirimli ve geçirimsiz birimlerin bölgenin geçirmiş olduğu tektonik hareketler ile yeraltı ve yerüstünde yapılan patlatmalar nedeniyle, yüzeylerine düşen yağışın çok az bir kısmını da olsa (% 5) süzdürebileceği kabul edilmiştir (MTA, 2006).

İnceleme alanında geçirimli birimlerin yüzey alanı, sırasıyla Paleozoyik yaşlı kireçtaşlarında 52,5 km2, Paleosen yaşlı granitlerde 20 km2, Kuvaterner yaşlı bazaltlarda 9,2 km2, Kuvaterner yaşlı alüvyon ve yamaç molozunda 20 km2’dir. Ayrıca, birimlerin süzülme katsayıları sırasıyla, kireçtaşı için % 50, granit ve bazalt için % 40, alüvyon ve yamaç molozu için % 30, işletme sahasında geçirimlilik özelliği artmış birimler için yine % 30 olarak kabul edilmiştir Buna göre hesaplanan yağıştan beslenim değerleri Çizelge 3.5 ‘de verilmektedir (MTA, 2006).

Çizelge 3.5. Litolojik birimlerin yağıştan beslenme değerleri(MTA, 2006). Litolojik birim Kapladığı alan

(km2) Yağıştan beslenme (m 3/yıl) Kireçtaşı 52,5 3.412.500 Granit 20,0 1.040.000 Bazalt 9,2 478.400 Alüvyon+yamaç molozu 20,0 780.000 İşletme sahası 25,0 975.000

Yar geçirimli +geçirimsiz 153,3 989.950

(36)

Yüzeysel akıştan yeraltına süzülebilecek beslenim değeri, yaklaşık 91.700.000 m3/yıl’dır. Süzülme katsayısının % 10 dolayında olabileceği kabul edildiğinde, yüzeysel akıştan beslenim değeri yaklaşık 9.170.000 m3/yıl olmaktadır. 280 km2 lik havza için, yıllık toplam yağış değeri m2 ye 588 mm olarak alındığında, drenaj alanına düşen yağış 164.640.000 m3 değerinde olmaktadır. Bu yağış değerinin (164.640.000 m3) % 30’unun yüzeysel akışa geçip, bununda % 10’unun süzülebileceği kabul edildiğinde bulunan değer 4.939.200 m3/yıl olmaktadır. Dolayısıyla toplam yüzeysel akıştan beslenim değeri 14.109.200 m3/yıl olarak bulunmaktadır (MTA, 2006).

Litolojik birimlerin yağıştan beslenim değerleri ile yüzeysel akıştan beslenim değerleri dikkate alındığında, toplam beslenme 21.785.050 m3/yıl olmaktadır. Dolayısıyla kapalı işletme yapılacak sahada galerilere gelebilecek potansiyel su miktarı yaklaşık 21.785.050 m3/yıl dır (MTA, 2006).

(37)

4. SUSUZLANDIRMA ÖNCESİ SU DRENAJI

4.1. Ocak İçi Su Drenajı ve Kullanılan Ekipmanlar

Ömerler yeraltı ocağında 2018 yılı öncesinde yapılan drenaj projelerinde gelen suyu drene etmek amacıyla; boru çapları, tulumba kapasiteleri ve motor güçleri artırılmıştır. Motor güçlerindeki artış trafo kapasitelerinin ve jeneratör güçlerinin artırılmasına sebep olmuştur. Yeraltı su seviyesinin çalışma kotunun altına düşürülemediği ve yerüstü yüzey sularının (yağmur, lavvar atık suları, kullanım suları atıkları) yeraltına sızması önlenemediği için sağlıklı çalışma ortamı sağlanamamıştır.

Ocak içindeki su atımları dalgıç tip pis su ve kademeli tulumbalarla yapılmaktadır. Bu tulumbalar 60-270 mSS’ye ve 60-620 m3/saat su atma kapasitesine sahiptir. Enerji beslemesi olarak 380V ve 1100V, su drenajı için 40 bar basınca dayanımlı (PN40) 4, 6 ve 8 inç çelik çekme borular kullanılmaktadır.

Ocak içi su depolama tank ve alanlarının yetersizliği sebebiyle tulumbalarda çok sık dur-kalk meydana gelmesi ve tulumbaların konulduğu zeminlerin yeterince tesviye edilmemesi nedeniyle tulumbalarda çok sık arızalar meydana gelmektedir. Bu nedenle, çok miktarda yedek tulumba (127 adet) ile çalışılmaktadır. Ocak içerisinde 20 ayrı noktada 30 adet değişik marka ve özellikteki tulumbalar ile mekanize üretimin yapıldığı A2 pano ayak içinde de 3 adet dalgıç tip tulumba ile kesintisiz su atımı yapılmaktadır. Tulumbalar ve teknik özellikleri Çizelge 4.1 ’de, susuzlandırma öncesi ocaktaki tulumba çalışma yerleri Çizelge 4.2 ’de verilmektedir.

Ocak içi su atımı miktarı tespit edilirken çalışan tüm tulumbalar değerlendirilmiş, ayrıca ocak dışında bulunan 2 adet tulumba merkezinde de gerekli kontrol ve sağlama çalışması yapılmıştır. Susuzlandırma öncesi ocak su drenaj planı Şekil 4.1 ve Ek 2‘de verilmektedir.

(38)

Çizelge 4.1. G.L.İ. envanterindeki tulumbalar ve teknik özellikleri.

Ömerler Yeraltı Ocağı Tulumba Envanteri ve Teknik Özellikleri

Marka Model Motor

Gücü Basma Yüksekliği (mSS) Debi (m3/h) Kademe Sayısı Miktarı (adet) Ksb 37 kW 55 150 1 10 Standart SKM100/6 55 kW 120 100 6 20 Standart SKM100/12 110 kW 250 100 12 8 Standart SKM150/6 315 kW 250 240 6 8 Standart SKM150/8 400 kW 320 400 8 4 Standart SKMK200/2 250 kW 125 500 2 1 Turbosan ÇEP EFF200/690D 560 kW 185 650 1 2 Turbosan ÇEP EFF 150/500 200 kW 85 500 1 2

Mas KMK40/10 37 kW 300 20 10 2 Standart C100/240 10 HP 22 80 1 8 Standart C100/270 12 HP 22 160 1 2 Homa V1337-NU72 9,2 kW 22 160 1 6 Turbosan DAP 80 2,2 kW 12 25 1 2 Flygt 2075HT263 3,7 kW 20 28,8 1 2 Flygt 2125HT233 8 kW 25 50 1 10 Flygt 2125 690 9,7 kW 40 50 1 10 Bartec BS2075,360Y 2,9 kW 20 18 1 6 Ksk PSZ-80C60o 14-16 kW 40 150 1 2 Diapump DP-30 4-6 bar 15-70 0-50 12 Elmech GPZH-1 250 bar 19 60 1 10

(39)

Çizelge 4.2. Susuzlandırma öncesi ocaktaki tulumba çalışma yerleri.

GLİ ÖMERLER YERALTI OCAĞI FİİLİ TULUMBA ÇALIŞMA PLANI ve KONUMLARI

S.N. Konumu Tulumba Özelliği Miktar

(adet) Fiili Kapasite (m3/saat) F iili B a sma Yüks ekli ği (mSS ) Jena ra r 1

Vabco Kasa Standart SKM100/12 1 100 250 J

2 Turbosan Çep EFF 150/500 2 620 60 -

3 A6 Kömür Baca Standart SKM100/6 2 100 90 - 4 A6 Kulikar Baca Standart SKM100/6 1 80 130 - 5 Turbosan DAP 80 1 - - - 6 Mebran DIAPUMP 1 - - - 7

Serdar Bey Barajı

Standart SKM100/6 1 100 90 - 8 Mebran DIAPUMP 1 - - - 9 M4 Baraj Standart SKM 150/6 1 330 180 - 10 Standart SKM100/12 1 150 200 J 11 B2 Standart SKM 150/6 1 247 240 12 Standart SKM 100/12 1 80 260 J 13 A4 Standart SKM 150/6 1 200 250 14 Standart SKM100/12 1 80 270 J 15 Standart C100/240 Dalgıç 1 - - -

16 B8 Bant Altı Standart SKM100/6 1 100 100 - 17 A1 Malzeme Standart SKM100/12 1 100 240 - 18 A2 Ayak İçi Elmech GPZH-1 Hidrolik Dalgıç 1 - - - 19 A2 Ayak İçi KSK PSZ-80C60o Dalgıç 1 - - - 20 A2 Ayak İçi FLYGT 2125 HT 233 Dalgıç 1 - - - 21 A2 Kuyruk Standart SKM100/12 1 80 240 -

22 B10 Standart SKM100/6 1 110 90 -

23 Yeni M2 Standart C100/240 Dalgıç 1 - - -

24 K3 (Park Tarafı) KSB Salyangoz 1 - - -

25 Beton Kuyu KSB Salyangoz 1 - - -

26 1. Bant Altı KSB Salyangoz 1 - - -

27 Göl KSB Salyangoz 1 60 65 -

(40)
(41)

4.2. Susuzlandırma Öncesi Su Atım Miktarının Tespit Çalışmaları

4.2.1. Ocak içi su miktarı tespit çalışmaları

Susuzlandırma öncesi Ömerler yeraltı ocağından drene edilen su miktarının tespiti için yeraltı tulumba çalışma noktalarında anlık akış hızı ve çalışma-durma periyodu takip edilmiş ve kayıt altına alınmıştır. Bu süre zarfında “Ultrasonik Debimetre” ile debi ölçümleri her bir noktada alınmıştır. Tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları Çizelge 4.3 ve Ek 3’de verilmektedir.

Çizelge 4.3. Susuzlandırma öncesi ocak içi tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları.

Susuzlandırma öncesi ocak içi tulumba noktalarındaki toplam ölçüm sonuçları

No Tulumba Noktası Çalışma Süresi Durma Süresi Akış Hızı (m/sn) Debi (m3/h)

1 M4 42' 36" 38' 34" 5,10 330

2 A4 3' 17" 112' 00" 1,76 52

3 B2 15' 08" 105' 40" 3,88 247

4 A2 20' 01" 20' 31" 3,01 83

Toplam süre 81' 02" 276' 45"

4.2.2. Ocak dışı su miktarı tespit çalışmaları

Susuzlandırma öncesi Ömerler yeraltı ocağından ocak dışına drene edilen su ile yüzey ve atık sularının toplandığı ocak dışı tulumba merkez noktalarında da drene edilen su miktarının tespiti anlık akış hızı ve çalışma-durma periyodu takip edilmiş ve kayıt altına alınmıştır. Bu süre zarfında “Ultrasonik Debimetre” ile debi ölçümleri her bir noktada alınmıştır. Tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları Çizelge 4.4 ve Ek 4’de verilmiştir.

Çizelge 4.4. Sususzlandırma öncesi ocak dışı tulumba noktalarındaki ölçüm sonuçları.

Susuzlandırma öncesi ocak dışı tulumba noktalarındaki toplam ölçüm sonuçları

No Tulumba Noktası Çalışma Süresi Durma Süresi Akış Hızı (m/sn) Debi (m3/h)

1 Wabco kasa altı 20' 38" 88' 05" 3,23 570 2 Betonarme havuz 74' 00" 144' 00" 3,36 588

(42)

4.2.3. Ocak içi su drenaj miktarı

Susuzlandırma öncesi Ömerler yeraltı ocağından ocak dışına drene edilen su miktarları; çalışan tulumbaların çalışma-durma aralıkları, debileri, akış hızları ve tulumbaların çalışma verimleri göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Hesaplama sonucunda 5.690,8 m3/gün su drene edildiği tespit edilmiştir. Ocak içi su atım miktarı Çizelge 4.5 ’de verilmiştir.

Çizelge 4.5 Susuzlandırma öncesi ocak içi su atım miktarı.

SUSUZLANDIRMA ÖNCESİ OCAK İÇİ SU ATIMI

T ulu mb a M er kezler i O rt . Ça lış ma re si ( s) Or t. Duruş Z ama ( s) Ça lış ma -Du rma Pe ri y o du Ça lış ma O ra G ün lük Ça şma s üresi F iili Ça lış ma S üresi Debi (m 3/s a a t) T o pla m Dr ena j (m 3/g ün )

M4 (Eski Mekanize Toplama Merkezi) 170 154 324 0,525 24 12.593 330 4.155,6 A4 (Nefeslik Çıkış) 98 56 154 0,636 24 15.273 52 794,2 B2 (Yeni Mekanize Toplama Merkezi) 151 1.057 1.208 0,125 24 3.000 247 741,0

TOPLAM (m3/gün) 5.690,8

4.2.4. Ocak dışı su drenaj miktarı

Susuzlandırma öncesi Ömerler yeraltı ocağı mekanize karodan su arıtma tesisine yapılan su atım miktarı, mekanize karoda bulunan 2 adet su toplama merkezindeki tulumbaların çalışma-durma aralıkları, debileri, akış hızları ve çalışma verimleri göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Hesaplama sonucunda 7.428,2 m3/gün su atımı yapıldığı tespit edilmiştir. Susuzlandırma öncesi ocak dışı su atımı ölçüm sonuçları Çizelge 4.6 ’da verilmektedir. Ocak içinden atımı yapılan su ile ocak dışından yapılan su atımı arasındaki yaklaşık 1.730 m3/gün farkın, ocak girişinin en derin kotta bulunması nedeniyle eski Beke deresi yatağından gelen lavvar, kullanma suyu atıkları ile yağmur vb. doğal sulardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

(43)

Çizelge 4.6 Susuzlandırma öncesi ocak dışı su atım miktarı.

Susuzlandırma Öncesi Ocak Dışı Toplama Havuzları Su Atımı

T ul u mb a M er kezler i O rt . Ça lış ma S üre si (s aat ) O rt . Duruş za m anı (s aat ) Ça lış ma -Durma P er iy o du Ça lış ma O ra G ün lük Ça şma s üre si ( sa a t) F iili Ça lış ma S üresi Debi (m 3 /s a a t) T o pla m Dr ena j (m 3/g ün ) Betonarme Havuz 496 960 1.456 0,341 24 8.176 587,5 4.803,3 Wabco Kasa 137 577 714 0,192 24 4.605 570,0 2.624,9 TOPLAM (m3/gün) 7.428,2

4.2.5. Susuzlandırma öncesi mekanik atölye tulumba tamir bilgileri

Ömerler yeraltı ocağında su atımı için kullanılan tulumbaların kesintisiz çalışması, zemin tesviyelerinin yeterince yapılmaması ve sürekli dur-kalk yapması bu tulumbaların sık aralıklarla arızalanmasına ve dolayısıyla da tamir-bakım giderlerinin artmasına neden olmaktadır. 2017 yılında envanterde bulunan 127 adet tulumbanın 205 defa arızalandığı (yerinde giderilen kayıt dışı küçük arızalar hariç), 175 defa da tamir edildiği tespit edilmiştir. 2017 yılı için arızalanan ve tamir edilen tulumbaların aylık tamir-bakım durumları Ek 5 ’de verilmektedir.

4.2.6. Susuzlandırma öncesi Ömerler A sahası elektrik tüketim ve kömür üretimi

Susuzlandırma öncesi Ömerler yeraltı ocağında 2016 yılı için 307.904,38 ton kömür üretimine karşılık yaklaşık 10 milyon kWh elektrik tüketimi olduğu, 2017 yılında ise 114.864,26 ton kömür üretimine karşılık yaklaşık 11.7 milyon kWh elektrik tüketimi olduğu belirlenmiştir. 2016 yılına göre daha az kömür üretimi yapıldığı halde 2017 yılında elektrik tüketimi artmıştır. 2016 yılına göre 2017 yılında kömür üretimi yaklaşık 1/3 oranında azalırken ton başına düşen elektrik sarfiyatı yaklaşık 2 kat artmıştır. Elektrik tüketim miktarının artmasındaki ana etkenin, ocaktaki 24 saat kesintisiz çalışan tulumbalardan kaynaklandığı

(44)

düşünülmektedir. 2016 ve 2017 yıllarına ait elektrik tüketim ve kömür üretim bilgileri Çizelge 4.7 ’de verilmiştir.

Çizelge 4.7. 2016-2017 yıllarına ait elektrik tüketim ve kömür üretim bilgileri.

Yıllar Aylar Elektrik Tüketimi (kWh/ay) Elektrik Tüketimi (kWh/yıl) Üretim (ton/ay) Üretilen Ton Başına Elektrik Sarfiyatı (kWh/ton) Yıllık Üretim (ton) Yıllık Ortalama Elektrik Sarfiyatı (kWh/ton) 2016 Ocak 644.104 9.990.653 985,38 653,66 307.904,38 84,18 Şubat 738.575 21.162,00 34,90 Mart 679.814 44.722,00 15,20 Nisan 931.116 37.588,00 24,77 Mayıs 992.807 25.437,00 39,03 Haziran 939.320 29.051,00 32,33 Temmuz 649.776 15.667,00 41,47 Ağustos 901.412 25.967,00 34,71 Eylül 933.918 24.606,00 37,95 Ekim 911.642 34.145,00 26,70 Kasım 786.967 21.041,00 37,40 Aralık 881.202 27.533,00 32,01 2017 Ocak 1.163.129 11.747.794 1.558,49 746,32 114.864,26 188,81 Şubat 758.039 8.741,54 86,72 Mart 1.425.113 36.683,39 38,85 Nisan 992.925 5.434,38 182,71 Mayıs 944.374 13.078,59 72,21 Haziran 994.419 10.736,17 92,62 Temmuz 989.673 5.667,45 174,62 Ağustos 1.034.511 3.600,25 287,34 Eylül 701.158 4.099,12 171,05 Ekim 1.082.872 9.146,70 118,39 Kasım 917.944 3.923,49 233,96 Aralık 743.637 12.194,69 60,98

Referanslar

Benzer Belgeler

Su yönetimine giriş. Su ve atıksu kaynakları ve özellikleri. Su ve atık su arıtımının temelleri. Su ve atıksu arıtma tesislerinde akım şeması ve üniteler. Su

Buna gore mekanize ayaktaki ilerleme miktanrnn klasik ayaktan dusuk olmasmm nedeni olarak; su miktanmn mekanize ayakta daha fazla olmasi ve galeri kesitinin mekanize ayakta daha

Yerüstünden su drenajı için 2013 tarihinde Ömerler A sahasının orijinal topoğrafyada en çukur ve Beke deresinin kurumadan önceki son döküldüğü noktaya 7 adet

MIT’den Evelyn Wang liderliğindeki ekibin geliştirdiği çok katmanlı bir damıtma mekanizmasının bulunduğu sis- temde, güneş enerjisiyle ısınan panellerle su

Bu çalışmada hizmetler sektörü içindeki taşımacılık faali- yetlerinin ekonomik büyüme ile ilişkisi Avrasya Ekonomileri ve Türkiye’de 1995-2015 dönemi

Yöntem: Çal›flma grubuna Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i Gebe Poliklini¤i’ne 2012–2015 tarihleri

Ön-kesme delikleri arasındaki yük fazla olduğundan diğer kontrollü patlatma yöntemlerine göre bu yöntemde titreşim daha fazladır.. Fakat bu dezavantaj yukarıda

İngiltere’de B.coli’nin özelliklerini taşıyan bakteriler için “koliform” ifadesi kullanmaya başlandı. 1907 yılında B.coli’nin çok büyük oranda fekal kaynaklı olduğu