• Sonuç bulunamadı

Ritüeller ve Hıdrellez Prof. Dr. Umay Günay

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ritüeller ve Hıdrellez Prof. Dr. Umay Günay"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ritüellerin tek katlı medeniyete sahip il­ kel toplulukların dini törenleri şeklinde tarifi ve kabulü yaygındır. Bu ta rif ve kabul top* lum lann tarihi ve sosyal gelişmelerinin kro­ nolojisine göre ele alındığında yanlış olma­ makla beraber günümüz toplundan açısından eksiktir. Çünkü ritüeller çok katlı medeniyete sahip, gelişmiş, semavi dinleri kabul eden topluluklarda olduğu kadar ateist toplum ve gruplar arasında da görülen ve yaşanan bir k ü ltü r olgusudur. Ritüel, bir örnek üzerine kalıplaşmış davranışlar ve töreler bütünüdür. Sosyal hayat içinde yaşanan kalıplaşmış ma­ nalı küçük dram lardır. Ritüellerin bazen kay­ naktaki fonksiyonları, bazen uygulama yön­ tem leri ve m ekânları kaynaktaki şeklinden farklılık gösterir.

Çağdaş toplum larda genellikle bunalım dönemlerinde kaynaktaki fonksiyona duyulan ihtiyaçla terkedilmiş, ritüellere dönüş görüle­ bildiği gibi, bir grup ritüel toplum un farklı kesit ve gruplarında hayatiyetini sürdürebi­ lir. Hıdrellez T ürk K ültür ve sosyal hayatı içinde asırlardan beri yaşamaya devam eden arkaik ritüellerden biridir.

Fransız sosyologu Emile Durkheim(l), ri­ tüellerin toplum içindeki fonksiyonlarını dört grupta toplamıştır.

1- Ritüel, ferdi toplumda yaşamak için ge-' rekli düzen bağının sıkılığına, acı çekmeye hazırlar, bu yolla onu eğitir.

2* Ritüel, fertleri bir araya getirir, onlar arasındaki toplumsal bağları güçlendirir, or­ taklığı pekiştirir.

3- Ritüelin toplum da, canlandırıcı etkisi vardır. Geleneklerin sürmesi inançların taze­ lenmesi, değer yargılarının, törelerin kökleş­ m esine yardım ederek toplumda m üşterekli­ ği, paylaşmayı, bütünleşmeyi sağlar.

4- Toplumun bir üyesi olmanın m utluluk duygusunu verir, özellikle, toplumun buna­ lımlı dönemlerinde, kişilerin coşku ve duygu­ larını beraberce dile getirmelerine iıtk ân ta ­ nıyarak bozulan dengeleri düzeltir.

Durkheim ’a göre ritüel bütün fonksiyon­ ları ile bir takım ihtiyaçları karşılar. Sevinci, tasayı, m üşterek inanç günlerini paylaşma,

beraber yaşama ve dayanışma temel ve değiş­ mez ihtiyaç olarak bütün toplum larda görü­ lür. Ritüeller, toplu yapılati gösterilerdir, ka- tılanları canlandırır, kışkırtır, korur, yeniden şekillendirir. Kişiye kutsal semboller, olaylar karşısında nasıl davranılacağını öğretir. Tö­ relerin nitelikleri, am açlan ne olursa olsun hepsinde fertleri bir araya getirmek, arala* n ndaki bağları yoğunlaştırm ak, yakınlaştır­ mak, daha samimi olm alannı sağlayarak top­ lum şuuruna ulaştırm ak gibi nitelikler m üş­ terektir. Fertler birlik içinde toplumdaki yer­ lerini ve toplumla ilişkili duygularını ritüel- lerle yenilemiş olurlar.

Amold Van Gennep(2), fertlerin veya top­ lumun bütününün bir çağdan diğerine, bir meşguliyetten bir başkasına geçişte ortaya çı­ kan geçiş ritüelleri üzerinde durm uştur. Ge­ çiş törenleri bir halden diğerine geçişte, "eşik­ te" basamağında yapılır. Aday bu basam akta ne önceki ne sonraki durum un mensubudur. Doğum, diş hediği, sünnet, askere gitme, evli­ lik, ölüm, gibi hayatın safhaları, çıraklık, kal­ falık, ustalık, gibi yetenek geliştirme ve ispat­ lama dönemleri bir dizi geçiş ritüeli ile yaşa­ nır. Bu ritüeller bir halden diğerine geçişi psi­ kolojik olarak kolaylaştınrken, kişiyi yeni du­ rumun üyesi olma konusunda şa rtla n d ın r ve eğitir. Toplum içinde önemli olayları belli bir düzen içinde yaşamayı sağlar ve düzeni ko­ rur.

Hıdrellez, Türklerin kışın bitip yazın baş­ langıcı olarak tabiatın önemli bir geçiş döne­ mini bir dizi törenle k u tladıklan güne İslâm! inançlarla birleştirdikten sonra verdikleri isimdir. Ritüellerin oluşm asında ve süreklili­ ğinde birden fazla inanç, faktör, uygulama ve b u n la r etrafında şekillenen gelenek etkili olur. Türklerin İslam iyet öncesi O rta Asya kültürlerinde yer alan yaz ve bahar ayinleri- îs la m iy e tin b e n im se n m e sin d e n so n ra Kur’an'da H ızır’a atfedilen ayetlerle destek- lenmiştir(3). Halk arasında kıştan yaza geçi­ şin gerçekleştiğine inanılan 6 Mayıs tarihi astronomiye göre de doğru bir tarihtir. 5 Ma­ yısı 6 Mayısa bağlayan, gece, güneş Ülker burcuna girer ve yıl astronomik olarak yaz ve

(2)

kış olmak üzere ikiye ayrılır. 7-8 Kasım gece­ si güneş Ülker burcundan çıkar ve kış başlar. 6 Mayısta, yaz ayini -Hıdrellez, kabulleri çer­ çevesinde yapılan tören ve uygulam aların oluşturduğu kıştan yaza geçiş ritüelleri ile gerçek m anâda da yaza girilir.

Resmi ve dini bayram lardan olmamasına rağm en Hıdrellez gerek Anadolu'da gerek Türkiye dışında yaşayan .Türkler arasında özel bir gün niteliğini tarihi dönemlerde oldu­ ğu gibi günümüzde de korumaktadır.

Türk halk inançlarına göre Hızır, ölmez­ lik sırrın a erm iş bir peygamberdir, Hızır, T an rın ın yeryüzünde dolaşan güçlü ve y ar­ dım sever elçisidir. H ızır'ın darda olanların yardım ına koştuğuna inanılır.

5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece ve sa­ bahında Hızır’ın yeryüzüne uğrayacağı, sıkın­ tıda olanlara yardım edeceği, dilekleri yerine getireceği inancıyla bütün Türk coğrafyası üzerinde benzer uygulam alar yapılmaktadır, Türk nüfbsunun yaşadığı coğrafyada Hızır-îl- yas, Hıdrellez, H ıdırlık gibi isimlerle anılan mevkiler vardır. Hıdrellez, gününün m anâsı­ nı ve kutlanış sebebinin ne olduğu konusunda bir çok rivayet ve açıklama vardır{4). Bunlar­ dan birine göre Hızır ile kardeşi îlyas yılda bir kere 6 M ayıs'ta yeryüzünde buluşurlar­ mış, onlarla beraber herkes sevinir ve dilek­ ler gerçekleşirmiş.

îslam iyetten Önceki dönemlerde Türkler arasındaki b ah ar ve yaz ayinlerinde, diğer uygulama ve edebi eserlerde çok önemli fonk­ siyona sahip olan su ve ağaç kültü, etkisini Hıdrellez günü pratiklerinde de göstermekte­ dir. Hıdrellez günü bütün canlıların bitkile­ rin, ağaçların yepyeni bir hayata kavuşacağı­ na inanılır, Hızır'ın yeşillik ve temiz yerlere geldiğine inanıldığından Hıdrellez günü top­ lantıları daima yeşillik ağaçlık ve su bulunan yerlerde yapılır. Hıdrellez için yapılan hazır­ lıklar arasında ev, çevre ve giyim temizliği öncelik taşır. Bazı bölgelerde, 6 Mayıs tan ön­ ce m utlaka boya badana yapılır. Hıdrellez gü­ nü yeni ve temiz elbiseler giyilir. Bazı yöre­ lerde H ızır'ın beyaz giydiği inancı ile yöre halkı da beyaz kıyafetleri tercih ederler.

Hıdrellez günü dileklerin kabulüne y ar­ dımcı olmak üzere sadaka vermek, oruç tu t­ m ak, kurban kesmek gibi p ratikler de yer alır. Bütün hazırlıklar, Hızır'a rastlam ak, on­ dan yardım alm a amacına yönelik olduğun­ dan kurban ve adaklarda Hızır hakkı için adanır ve yerine getirilir.

Hıdrellez, hazırlık ve kutlam alarını ço­ ğunlukla gençler yürütürler. Bu günün olum­ lu pek çok niteliği yanında kısm et açan, m ut­ lu yuvaların kurulm asına .zemin hazırlayan uğurlu gün olduğuna inanılır. Hıdrellez günü

yapılan uygulam alarda gül fidanlarının çok özel bir yeri vardır. Ev sahibi olmak isteyen* ler, maket evi, çocuk sahibi olmak isteyenler minik bir beşiği, sağlıklı olmak isteyenler, el­ biselerinin parçasını, zengin olmak isteyenler beze sardıkları parayı, gül fidanının dalına veya dibine sabah ezanında yerleştirerek di­ lek dilerler. Bu işlemler, F atiha ve diğer bazı surelerin okunmasıyla birlikte yapılır. Gül fi­ danının rolü, Hızır ve îlyas’m, 6 Mayıs gecesi bir gül fidanı dibinde buluşacakları inancın­ dan kaynaklanm aktadır. Anadolu ve Türkiye dışındaki Türkler arasında baht açma veya m artıfal denilen mani eşliğinde bir çeşit fal bakma âdeti dtf Hıdrellez günü yapılan faali­ yetler arasında yer alır. Bölgelere göre bazı farklar görülmekle beraber genelde şöyle uy­ gulanır. 5 Mayıs günü, öğleden sonra, büyük bir çömlek genç kızlar tarafından kapı kapı dolaştınrhr. Geleceğe yönelik niyet tutm ak, talih ve kısmet açtırm ak isteyen genç kız ve kadınlar, yüzük küpe gibi eşyalarını çömleğin içine atarlar. Çömlek ağzına kadar temiz su ile doldurulur. Bazı yerlerde çömleğin içine çiçek ve yeşillik atılır. Ağzı beyaz tülbentle bağlanan çömlek bir gül fidanının dibine yer­ leştirilir. Hızır Aleyhisselam'm çömleğin dur­ duğu fidanın altına uğrayacağına ve herkesin dilediğini yerine getireceğine inanılır. H ıdrel­ lez sabahı erkenden çömlek, gül fidanının al­ tından alınır. Yeşillik bir yerde bazen bir ev­ de genç kızlar ve hanım lar çömleğin etrafında toplanırlar. Hızır A leyhisselam ’a d u alarla çömlek açılır. Çömleğin içine bakm adan, ön­ ceden konulan eşyalar çıkarılırken iyi mani söyleyen ve çok mani bilen bir hanım da mani okur. Çömlekten çıkan eşya kiminse, söyle­ nen maninin o kişinin talihini ifade ettiğine inanılır ve m ani bu hale göre yorumlanır. Bu tören sırasında okunan manilere niyet m ani­ leri adı verilir.

Kısaca özetlediğim iz H ıdrellez'le ilgili inanç ve uygulam alara bakıldığında, Hıdrel­ lezin kıştan yaza geçiş ritüeli olarak yaşadığı görülmektedir. Kıştan yaza geçerken bütün sıkıntıların arkada kalm ası, yeni dönemde yazla birlikte bereket, sağlık, mutluluk ve ba­ şarı ile ilgili um utların gerçekleşmesi dilen­ mektedir. Tabiattaki uyanış ve yeniden doğu­ şun, insan ve toplum h ayatına yansım ası beklenmektedir.

NOTLAR

* Bu yazı, Milli Kültür 72 (Mayıs 1990), 10*l2'denalmmi(tır. 1) Metin And, Geleneksel Türk Tiyatrosu, İstanbul 1985,

«.51-62.

2) Metin And, Geleneksel Türk Tiyatrosu, İstanbul 1985, s.53-54.

3) Ahmet Yaşar Ocak, tslam-Türk İnançlarında Hızır Yahut Hmr-îlyas Kültü, Ankara 1986, s.43-62.

4) Ahmet Yaşar Ocak, Islam-Ttlrk İnançlarında Hızır-Uy as

K ültü, A nkara 1985.

Referanslar

Benzer Belgeler

İngiltere’deki aristokratların bek- lentilerine göre Latince, Fransızca ve Anglo-Norman dillerinde yazılan romans, on üçüncü yüzyılda İngiliz millî kimliği- nin

Kırgızların millî destanı olarak kabul edilen Manas Destanı, 2009 yılında Çin Halk Cumhuriyeti adına, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) listesine

Maddelerin suyu çekme ve çekmeme özelliği, başka bir deyişle suyu geçirme ve geçirmeme özelliği kullanılarak maddeler nitelendirilebilir.. Yağmurlu günlerde

Bu bilgiler saha araştırması sı- rasında edinilmiştir (Araştırmacının gezi notlarından). Sav- kelenin o dönemdeki maddi karşılığı 5 ila 25 adet at

“Ehl-i dil âlemde her dil-dâra mâildir sever ﺮﻮﺴ ﺮﺪﻠﺌﺎﻤ ﮦﺮﺍﺪﻠﺪ ﺮﻫ ﮦﺪﻤﻠﺎﻋ ﻞﺪ ﻞﻫﺍ Mahrem olursa revâdır hâl-i esrâra eğer ﺮﻜﺍ ﮦﺭﺍﺮﺴﺍ ﻞﺎﺤ ﺮﺪﺍﻮﺮ

Ayrıca bu gibi mekânlarda yayılan ve yansıyan seslerin birleşerek sesin daha şiddetli duyulması sağlanır. Özellikle amfi tiyatrolardaki sahne yüksekliği, oturma

Yine bö- ceklerden korunmak için 3 adet 38.200 akçe değerinde cibinlik kullanıyordu ki, bu incelediğimiz tereke kayıtlarında pek nadir rastlanılan bir eşyadır.. Kapı

Bozaniç volkanik kayaçlarında yaygın olarak gözlenen plajiyoklaz, hornblend, klinopiroksen, biyotit ve opak mineraller, dengesiz kristalleşmeye işaret eden bazı petrografik