ÖZET: “Nanoteknoloji, günümüzde oldukça çok telaffuz edilen, birçok alanda çeşitli ürünlerle hayatımıza girmiş bir terimdir. Bu yazı nanoteknolojinin kökeninin ne olduğu, tarihçesi, uygulama alanları ve ülkemizin na-noteknolojide bilimsel ve teknolojik olarak hangi nokta-da olduğu ile ilgili hazırlanmış bir çalışmadır.”
ANAHTAR KELİMELER: Nanoteknoloji, bilim, Nurettin Körözlü.
ABSTRACT: “Nanotechnology, today pretty much pronounced, it is a term that has entered our li-ves with a variety of products in many areas. This text is what the origin of nanotechnology, history, applications and nanotechnology in our country’s scientific and tech-nological work is about to be made, at which point.”
KEYWORDS: nanotechnology, science, Nurettin Körözlü.
1. Nanoteknoloji Nedir?
Nanoteknolojiden önce, nano kelimesinin ne anlama geldi-ğini özetlemek gerekir. Nano, Yu-nanca “cüce” demektir. 1 nanometre (nm) 10-9 metre (m), yani metrenin milyarda biridir. Atomların büyüklü-ğü yaklaşık 0,1 nanometre ve insan saçının kalınlığı yaklaşık 100.000 nanometredir. Şekil 1’de nano
bo-yutu gösterebilmek için saç teline işlenmiş bir yazı görülmektedir. Nanoteknoloji, atom ve molekül-lerin bir araya getirilmesi ile nano-metre ölçeklerde işlevli yapıların oluşturulması şeklinde özetlene-bilir. Kullanılabilir bir nanoyapının büyüklüğünün 1 – 100 nanometre olduğu dikkate alınırsa nanotek-nolojinin uğraş alanının atomlar ve moleküller düzeyinde olduğu açık bir şekilde görülür. Aslında, nano-metre gerçekten de tam sınırdaki bir büyüklüktür. Şöyle ki, atomlar tek tek ele alındığında onların ken-dine has kuantum dünyası (mik-roskobik dünya) için büyük, el ile
tutulan göz ile görülen davranışları (makroskobik dünya) için ise çok küçük olduğundan nanometre bo-yutlarında bir maddenin bu iki dün-yanın karışımı olması ilginç özellik-ler taşıyacağı kuşku götürmez bir gerçektir. [1].
2. Nanoteknolojinin Tarihçesi
Nanoteknoloji ile ilgili ilk ola-rak ünlü fizikçi Richard Feynman 1959’da katıldığı bir kongrede “Aşa-ğıda daha çok yer var… Atomları tek tek istediğimiz gibi düzenleye-bilseydik ne olurdu?” diyerek nano-teknoloji hakkındaki vizyonu orta-ya koymuştur.
Sonrasında, Norio Taniguchi 1974’de bir konferansta ilk kez na-noteknoloji terimini kullanmıştır ve 1981’de ünlü bilgisayar firması IBM, taramalı tünelleme mikroskobunu icat ederek Şekil 3’de görülen nano ölçekte IBM logosunu xenon atom-larını dizerek oluşturdular. Buradaki her bir nokta, bir xenon atomunu temsil eder.
Daha sonra, 1985’te tama-men Karbon 60 (C60) atomundan meydana gelmiş Fulleren adı veri-len karbon topaklar bulunmuştur, Şekil 4.
1986’da ilk atomik kuvvet mikroskobu icat edilerek nano boyutta görüntüleme, ölçme ve malzeme işleme imkânı sağlanmış oldu. Bundan sonra bilimsel çalış-malar hızla ilerleyerek 2000’li yılla-rın başından itibaren nanoteknoloji her alanda hayatımıza girmiş oldu.
3. Nanoteknolojinin
Uygulama Alanları
Nanoteknoloji, bilişim, ma-kine mühendisliği, biyoteknoloji, ulaşım, güvenlik, savunma sanayi, gıda ve tarım, tıp ve enerji gibi bir-çok alanda uygulanmaktadır.
Bunlardan bazıları;
1. Organik ışık yayan diyotlar (OLED),
2. Fotovoltaik filmler (Güneş Ener-jisi),
3. Çizilmeye dayanıklı ve UV ile kendini temizleyen pencereler,
4. Lekelere dirençli kumaşlar, 5. Nabız ve solunum ölçen
kıyafet-ler,
6. Hafif ama çok kuvvetli kompozit malzemeler,
7. Biyo uyumlu malzemelerden protez eklem,
8. Korozyona dayanıklı nanopar-çacıklı boya,
9. Termokromik camlar, 10. Manyetik veri depolama, 11. Karbon nanotüp yakıt hücresi, 12. Nano mühendislikle kulak
işit-me implantı, olarak listelenebi-lir.
4. Türkiye’de Nanoteknoloji 20. yüzyılın ortalarında baş-layan bu teknolojik devrimde her ne kadar yeterli olmasa da Türkiye’de hızla yerini almaktadır. Ülkemizde hali hazırda yaklaşık 20 nanotekno-loji araştırma merkezi, 1200-1500 kadar araştırmacı ve teknik eleman ve nanoteknoloji kullanan ya da üretim yapan 100’e yakın büyüklü küçüklü firma bulunmaktadır.
Araştırma merkezi olarak Bil-kent, ODTÜ ve Sabancı Üniversite-lerinde bulunan araştırma merkez-leri dünya çapında önemli bilimsel çalışmalara öncülük etmektedirler. Diğer taraftan nanoteknoloji ala-nında uygulama ve üretim yapan firmalar ise özetle boya-kaplama, teknik tekstil, kimyevi maddeler, otomotiv, inşaat sektörü, malzeme ve polimer kompozit gibi sektörler-den oluşmaktadır ve kendi alanla-rında yurt dışına yapılan ihracatla-rı hızla artmaktadır. Bu gelişmeler bilim ve teknoloji olarak ülkemizin dışa bağımlılığının giderek azalaca-ğını göstermektedir.
Son olarak, Mehmet Akif Er-soy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakül-tesi bünyesinde açılmış olan
Nano-bilim ve Nanoteknoloji Bölümü için Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)’e üniversitemiz tarafından yapılmış olan başvuru kabul edilmiştir ve böylece 2016-2017 eğitim-öğretim yılında ilk olarak öğrenci alımı yapı-lacaktır. Aralarında benimde oldu-ğum, alanlarında uzman akademis-yenlerden oluşan bölüm kadrosu ile ülkemize nanobilim üzerine uz-manlaşmış kişiler yetiştirmek üzere gerekli alt yapı çalışmaları tamam-lanarak 2016-2017 eğitim-öğretim yılına hazır hale getirilmiştir. Bu
sayede, Mehmet Akif Ersoy Üniver-sitesi’nin de nanobilim ve nanotek-nolojide Türkiye’nin gelişimine kat-kıda bulunması sağlanmış olacaktır. Kaynaklar
[1] Şakir Erkoç, “Nanobilim ve Na-noteknoloji”, 5. Baskı, ODTÜ Yayın-cılık, Ankara, 2011.